A Bayfa 4 ANADOLU Fransada malt vaziyet zz Frangın biraz daha düşü- rüleceği söyleniyor —-. Parlâmento ve Âyan, yeni mali projeleri kabul ettiler. Vaziyet nazik görünüyor Paris, 30 (Radyo) — Fran- sa Maliye Nazırı B. (Bo bugün de parlâmento maliye encümeni nezdinde mali proje hakkında uzun - izahatita bu- lunmuştur. Encümen, Mazbatasını tanzim etmiş ve projeyi parlâmentoya gönder- miştir. Maliye bundan — sonra Nazırı B. (Bonne), parlânmentoda da mufassal iza hat vermiş ve demiştir ki: — Mali — vaziyet açıkça konuşmak lâzımdır. Bu seneki bütçe açığımız, on mil- yar franktır. Bundan başka, fevkalâde bütçede de milyarlık bir açık aahe vardır. Fransa naziktir, sekiz için vacibüttediye borçlar için de on beş yara daha ihtiyacımıız vardır. Bu vaziyet karşısında, ğın da mütcessir olması muh temldir. Binaenaleyh bu izahatımdan sonra hasıl edeceğiniz - kana- &te göre hareket — etmenizi, Fransanın yüksek menalüi na mına dilerim. B. Bonenin bu'izahatı, par- lâmentoda derin bir uyandırmıştır. Bunun üzerine, proje reye' konmuş -ve 218 muhalife karşı 380 reyle ka- bul edilmiştir. Proje, mütcakıben — Âyan meclisine gönderilmiş ve Ma- liye encümeni tarafından tet- kik olunarak tasvib edilmiştir. Paris, 30 (Radyo) — Bü- tün Fransız gazeteleri, Fran- sada hüküm süren mali vazi- yet etrafında uzun makaleler yazıyorlar. (Adrnovel) gazetesi, yazdığı makalede, Fransada vaziyetin çok nazik olduğunu ve kay- bedilecek zaman kalmadığını yazmaktadır. Diğer gazeteler de, buna yakın makaleler yazmakta, B. Şotanın nazarıdikkatini celbey- lemektedirler. Londrada çıkan (Deyl Mi- ror), yazdığı bir makalede diyor ki: *Bir devletin dahili vaziye- tinden diğerlerinin alâkadar olmaması lâzımgeldiği hakkın- daki kanaat bu zamanda isa- betli olamaz. Zira bir devletin dahili vaziyeti ne olursa ol- sun, onun komşularının az çok müteessir olmamasına imkân yoktur. Bu hakikati, İspanya hâdiseleri bize ispat etmiştir. Binaenaleyh Fransada baş gösteren mali vaziyetin biran mil- Fran- tesir evel ıslahı, İngiltere için de te- menniye şayandır.,, Paris, 30 (Radyo) — Âyan meclisi, Maliye Nazır Bay Bone ile Başbakan B. Şotanın uzun nutuklarından sonra Par- lâmentodan musaddak olarak gelen ve Âyan Naliye Encü- meni tarafından da tasvib olu- nan mali projeyi süratle mü- zakere etmiş ve bazı tadilâtla 92 muhalife karşı 167 reyle kabul eylemiştir. Paris, 30 (Radyo) — Fran- sız parlâmentosu, gece geç vıkıttnplııuıııı_n pro- —a & —— âyanca tadil olunan üzerinde tedkikat jenin, maddeleri yapmıştır. Mali projenin, derhal kanun haline konarak — tatbik küne vazedileceği bildirilmek- tedir. Londra mali m sız. franğının bir İngiliz lirasına 125 Fransız frangı — alınabile- ceğini ileri sürmektedir. Ma- heza vaziyet henüz - belli de- gildir. Londra, mev- halili, Fran- mıka'ııl 30 (Radyo) | Fransadaki para buhranı, Lon- dra siyasi mahfellerince büyük | bir dikkatle takib edilmek- tedir. Vaşington, 30 (AA.) — Hazine Nazırı B. Morgenthau ile hazine müsteşarı B. Tay- lor federal reserve Bourd ve | kambiyo muvazene sermayesi direktörleri ile görüşerek Fran sanın mali vaziyetinin safaha- tını takib etmişlerdir. Yarı resmi mehafil hali ha- zırdaki — vaziyetin üç tarallı hiçbir. veçhile değiştirmemiş olduğunu beyan etmektedir. Fransız mebusanının yeni Fransız kabinesine itimad beyan etmesi büyük bir mem- nuniyetle karşılanmıştır. Lendra, 30(A.A.) — İngi- liz ve Fransız hazineleri hali hazırda Fransanın bulunduğu mali vaziyete rağmen üç ta: raflı para itilâfının devamını temin etmek — teşebbüsünde bulunmak üzere dün bütün gün temas hâlinde kalmışlardır. Öğrenildiğine göre Nazırlar kabinenin önümüzdeki hafta: hk içtimanda bu mesele ile meşgul olacaklardır. Paris, 30 (A.A.) — Mali meseleyi halletmek için hükü- metin taleb etmiş olduğu ge- niş salâhiyetlere aid kanun lâ- yihası bütün gece devam et- miş olan ve sükünu iade için B. Heriyoyu üç defa celseyi tatile mecbur bırakan bir ta- kım vahim hâdiselere sebebi- yet vermiş bulunan müzakere- lerden sonra saat 4,30 da 228 reye karşı 380 rey ile kabul etmiştir. Kanun lâyihası âyan mecli- sinde saat 15 de müzakere edilecektir. meclisi zan meclisi maliye encümeni 15 muhalif ve 6 müstenkife tam salâhiyetler projesini ka- bul etmiştir. Bu proje tek bir maddeden ibaret olub hükümetin 31 ağustos 1937 - tarihine kadar atideki hususat için zaruri gö- receği tedbirleri almağa salâ- hiyettar —olduğunu natık bu- lunmaktadır: 1 — Devletin kredisi aley- hindeki bütün teşebbüslerin tenkili, vi mücadele, İktısadi Spekülâsyona karşı kalkınmayı temin, 4 — Fiatlerin kontrolu. 5 — Büdçe ıııvıuwııuılu a KĞK S Paris, 30 (A.A.) — Mebu- | karşı 20 reyle hükümetin mali | temini. $ — Kambiyolar üzerinde bir kontrol icrası usulüne mü- racaat etmeksizin Banka dö Eransız altın ihtiyat akçesinin müdafaası. Maliye: encümeni (ufak-bir tatil bile yapmaksızın hükü- metin projesi metnini olduğu gibi kabul etmiştir. Encümenin Hükümet proje- sini kabul etmesinden evel B. Bonnet memleketin mali is- tiklâlini tehlikeye ilka etmek- sizin devam etmesine imkân olmıyan — şimdiki etmiş ve bu askeri ettirmiş mutasavver vaziyete — işaret vaziyetin memleketin vaziyetini - tahakkuk olan içtimai ıslahat ve iktısadi kalkınmayı da muhataraya ma- ruz bırakacağını söylemiştir. Mumaileyh âdi bütçedeki açığın altı ilâ on milyar ve fevkalâde bütçe açığının tak- riben 8 milyar olduğunu be- yan etmiştir. B. Bonnet 1 Haziranla 28 Haziran arasında 7 Milyar 700 Milyoe frangın memleket ha- ricine çıkarılmış olduğunu be- yan etmiştir. Mumaileyh bütçenin bugün- den sene sonuna kadar vade- leri hulül edecek birçok mü- him borçların tediyesi ıstıra- rında bulunduğunu söylemiştir. Bu tediyat şunlardır: Aüriol “bonoları -için -800 milyon, Vadeleri Teşrinievvelde hu- lâl edecek olan yüzde 4 bu- çuk faizli bonolar için 4 mil- yar, 400 milyon. B. Bonnet borsada görül- mekte olan endişebahş alâim- den bahsetmiştir. Mumaileyh zevahire nazaran kambiyo muvazene sermaye- sinin döviz stoku tüketmiş ol- duğunu beyan eylemiştir. Kasa mevcudundan bahse- den B. Boönnet mevcudun an- cak 20 milyon franktan iba- ret bulunduğunu ve gündelik masraflar karşı koymak - için mevduat — sandığından — 400 milyon avans istemek mecbu- riyetinde kalmış olduğunu söy- lemiştir. Bu vaziyete karşı koymak üzere hükümetin ittihaz etmek tasavvurunda - bulunduğu — ilk tedbirleri tadad eden B. Bon- net atideki çareleri — istilzam etmiştir: Frangın kıiymeti için para hakkındakı son kanun ile tes- bit edilmiş olan 43 miligram halis altın haddi betin ilgası. Çünkü bu had frank üzerin- de tazyik icrası halinde de bir takım müşkilâta sebebiyet ve- riyordu. Banka Dö Fransın devlete yaptığı avansların 10 milyar artırılması, Vergilerin artırılması. asgari nis: Frank kıymeti haddinin ta- dili meselesinde İngiltere — ve Amerika mutabık kal: mamış olduğu süretinde — so rulan bir suale cevap veren B Bonnet B. Çemberlnyn ıle ŞA kalış e Kaza Dibekbaşında oturan İsmail oğlu Abdullah, gece karidor da yürürken birdetbire yuvar: lanmış ve kolu kapının cam- larına tesadüf ederek — yarıl- mıştır. Abdullah, tedavi için hastaneye kaldırılmıştır. Hem döğmüş, hem parasını almış Bayraklıda Burnava cadde- sinde Ahmed ile arka- daşı Selim, kum kazmak mes- elesinden kavga etmişler, Ah- med; Selimi fena halde döğ- müş ve üzerine çullandığı sı- rada cebinden 14 lira para- sını da aşırmıştır. Harman yangını Bayındır. kazasının Yusuflu köyünde 12 dönümlük tarla- daki buğday ve Fırınlıköyün- de de bir buğday harmanı yanmıştır. Yapılan — tahkikat neticesinde her iki yangının da tarlalara yakın olan şimendifer hattından geçen lokomotifin bacasından sıçrıyan kıvilcim- dan çıktığı anlaşılmıştır. Bisiklet çarpmış Karşıyakada Revnak - soka- ganda bisikletle dolaşan Cev- det oğlu Necdet, yolda oyn- yan Ahmed oğlu Sadi isminde bir çocuğa çarpmış ve yara- Tanmasına sebebiyet vermiştir. amele Bugünkü program | Ankara radyosu Gündüz: Saat 12,30- 13,15 klâkla halk türküleri, dahili ve harici haberler. Akşam: Saat 18,30 plâk neşriyatı, 19 Türk musikisi ve halk türküleri, 19,30 saat ayarı ve Arapça neşriyat, 19,45 Ser- vet Adnan ve arkadaşları ta- rafından Türk musikisi ve halk türküleri, 20,15 B. Kâ- zım Nami Duru tarafından terbiye hakkında konferans, 20,30 Dans musikisi, 21 Ajans haberleri, 21,15 Stüdyo salon orkestrası, İstanbul Radyosu Gündüz: Saat 12,30 - 14 halk türküleri, havadisler, ha- fif musiki: Akşam: Saat 18,30 konfe- rans (sağlık hakkında), 19 konferans, B. Eşref Şefik ta- rafından, 19,30 spor musaha- beleri, 20 B. Sadi ve arka- daşları tarafından şark musi: kisi ve halk şarkıları, 20,30 B. Ömer Rıza tarafın- dan arapca söylev, 20,45 Bn. Safiye ve arkadaşları tarafın- Şark musikisi ve Halk şarkı- ları, saat ayarı, 21,15 orkes- tra, 22,15 Ajans ve borsa ha- berleri ve ertesi günün pro- gramı, 22,30 Opera ve oaperet parçaları, Belgrad radyosu (Kısa dalgalı) Saat 21,45 Türkçe disler. hava- Göz Hekimi Mitat Orel 15 Ağustosa kadar seya hatte bulunacağı sayın müş- terilerine arzeder. B. Morgenthaunın bu hususta beyanatta bulunacaklarını söy- lemiştir. B. Bonnct hükümelin y masraflar ihtiyari yoluna git- | memeğe oldu. liyerek beyanatına son ver- ezmetmiş gea lr d a azar a İstemediler mi? e | we Benim kitap okumaklığıma olarak; “Birak — şunü, martavallarla uğraşma, o masalı sonra okursun, kitap karın doyurmaz,, diyen dört arka- daşa ne kadar kızdığımı, dün: kü nüshada yazmıştım. Benim gibi kitapla, okumakla ve bin- netice yazmakla geçinen bir insan karşısında, bukadar dü- mani | şüncesizlik ve tecavüz olamaz dı. Onlara bir ders vermek istedim. Evvelâ manifaturacıya gittim, Kapıdan bir selâm ver- dim. Mağaza müşterilerle do- luydu. Onun bankosuna yak- laştım. Güldü. Benim de bir- şey almağa geldiğimi sanı- yordu. Önüne bir ipekli aç- mıştı. Karşısındaki bir Bayana anlata anlata bitiremiyordu. Yok bilmem hangi sinema yıldızi. bu kumaşı yaptırmış, Yok bilmem hangi sergide ne madalyası kazanmış. Durama- dim: — Biırak camım -dedim- hâ- lâ mı martaval sikiyorsün, Kumaştır bu işte, Yüzüme baktı, ben devam ettim: — Kapıya iki sandalye ata- hm, kahve de söyle.. Serin serin, oturur lâkırdı kaynatırız. Ne ölçer, biçer, ne atar, tu- tarsın.. Maksadımı anlamıştı. Benim kitabım, onun kumaşından de- ğgil, mağazasından bile kıy- metliydi.. Oradan çıktım, doğ- ru banka veznedarı arkadaşın yanına.. — Hayrola -dedi: recek paran mı var? — Hayır -dedim: bende fazla para bulunmaz ve elime her geçen para fazla yekün tutmadığı — için, değişebilecek paraları da bana vermezler.. Sen kapa şu kasanın ağzını da bana bir limonata ısmarla.. Yüzüme baktı. Garip garip: — İş vakti -dedi- görmü: yor musun, gişenin önü dolu.. — Haydi canım sen de, diye cevab verdim, biraz elâ lemi çekiştirelim, bekleyiver- sinler. Arkadaşım, amma Yıpıın ha?. Diyecek oldu, lâkırdısı dudaklarında kaldı. Kitab oku- maklığıma yaptığı — tecavüzü o da hatırlamıştı. Affet, diye mırıldandı. Ben de oradan, değişti- | doğruca diğer memur arkada- şin yanına gittim.. Dairenin mümeyyizi de başucunda.. Di- kildim masasının başına.. Ha- fifçe, korka korka selâm ver- di. Ben yüksek bir sesle: — Ne var, ne yok «dedim- evvelâ şu defteri, sonra şu kapıyı kapa, bir iki saat lisan ziyafeti verelim biribirimize.. Bütün işlere sen mi bakacak- sın?.. Yazık değil mi - tatlı canına?, Mümeyyiz de gülerek yüzüme baktı. Memur arkadaş, hafifçe — sararmıştı. Bir şey kekelemek istedi, duy- madım. Bu defa da benden duvar reklâmı için müsvedde tanıdığımdı, istiyen zatın mağazasına git- | tim.. O bana kitab karın do- yurmaz, demişti. Müstahdemin- den biri, kendisine bir mua melede $00 liralık bir ziyan getirmiş, Veznede de 200 kü- sur liralık bir açık varmış. Bığrıynr küplere biniyordu. ö geldi. YUCa oNUN yanma var- dim ve ğena iğildim — Bağırıp çünkü | bağırmak — karın — doyurmaz Odacıyı gondenyım de beş durma, 1 Temimyz 9*?7 Türk.-İran dostluğu çok kuvvetlidir. — Başı JT inci sahifede — yafette hazır bulunan — zevat, Vezirin bu hareketine imtisal etmiştir. B.Rüştü Aras, mukabil nut- kunda demiştir ki — Ekselâns; Hakkımda kullandığınız söz lerden dolayı teşekkürler ede- rim. Dost İranın payitahtını üçüncü defa ziyaret ediyorum. Hislerimi açıkça söylememe müsaadenizi rica ederim. Tah: ranı üçüncü defa ziyaret etmek bana nasib olmüştur. 1932 de vukubulan — ilk ziyaretimden beri, kardeş İranın idari, iktı- sadi, siyasi ve diğer sahalar" da gösterdiği yeni ıslahat, vücude getirdiği her türlü te rakki ve inkılâb asarı, çok yüksektir. Türkiye Hariciye Vekili, bü* tün inkılâb hareketlerini me* sud birer hâdise olarak kar” söyledikten sonrâ iki memleket arasında dost luk münasebatıhın tarsin edik miş olduğunu ve bu dostlu" ğgun gittikçe arttığım söylemi? ze demiştir ki: — Bu daslüne münasebet lerin en bariz ifadesi, şabsef biribirine bağlı iki milletiâ kardeşlik bağlarının kuvvet” lenmiş olması ve hükümetle” rinin basiretkârane hareketlef' sayesinde — anlaşmış olmalt” rıdır. İki memleket arasındaki saf sılmaz teşrikimesai, bunun bif nişanesi olmakla kalmaz, belki komşıılıınlr olan dostlukları' da tesis etmekle yakın şı'k sulhu sıyanet hususunda kat! arzusunu gösteren iki milletif: işbirliğini alâkadar eden selelerde anlaşma hususund'“ı beraberliğini izhara medar caktır. Bundan asla şüphe memelidir. Bu itibarla S. M. Kıh]'”’. Veliahdınızla ekselânsiü | şereflerine - kadehimi - kaldi? makla mübahiyim. Bu ziya huzurlarile şeref veren refi nızın da şereline... <i Ankara, 30 (Radyo)— TtÇ randan bildiriliyor: Türki Hariciye Vekili B. Rıışıü A şerefine dün akşam V'"M riciye Veziri tarafından P’ bir suvaro. verilmiştir. O rede Nazırlardan Lk;md“,. Kordiplomatik hazır muştur. Bu akşam Büyük tanya elçisi, elçilik bina$t bi B. Rüştü Aras şerefine ziyafet verecektir. Çekoslovakyü Milletler Cemıyl'l" bağlıdır & Belgrad, 30 (Radyo) Hamburgtan - bildiriliyof” koslovakya Başbakan: B. i lân Hodza, Akvam hakkında beyanatta bül“lwy Çv.kmlovakya ('.ı-m._w!inc bağlıdır. » Çekoslovakya Roma mi' bağlı devletlerle Tuna devletlerinin — iktısadi mesaide bulunmalarınA lif değildir. Bulgaristâf bu şekilde hareket tahmin ediyoruz, miz ile orta Avrupaâ | arasında nda Demiştir. şıladığını ve kuruşluk davul tozu, ":;İ/ ruşluk minare golgd"d |ruşluk idrak tohumu YÖi Dedim ve çıktım: | | kariler; bunu istemedi” — ı Hakkım yok mu 12?' j