“Sayfa 4 MAHKEMELERDE (Dolandırıcilik peşinde koşan sabıkalı “*Ben birşey yapmadım,, diyor, fa- ikat keçiler ve kumbara ortada. Zabıta, mühim ve sabıkalı ibir <dondımcıyı - yakalamış, imahkemeye vermiştir. Şükrü şadımı taşıyan 'bu - dolandırıcı, ymühtelif zamanlarda |İzmirin | ymuhtelif -semtlerinde birçok ikimseleri dolandırmıştır. YEvvelâ Emine adında * genç we fakir 'bir kadını, Fransız İkonsolosluğuna hizmetçi sifa- tile aldıracağını söyliyerek za- wallı kadınım iki lirasını almış, Alsancakta bakkal B. Musta- fanın kızı küçük Şaziyenin eline Karşıyaka vapurlarına mahsus bir bilet vererek h- rında bulunan börek tepsisini almağa giden kızcağızın elin- deki elli kuruşu almış, savuş- muştur. Fakir bir adama sokularak: — Ben senin hemşehrinim yahu! Diye samimiyet göstermiş, bu adamcağızı bir fabrikaya kavas aldıracağını söyliyerek iki buçuk lirasını — dolandır- mıştır. Şükrü, nız bununla dı“ı'khfî e!meı:ıııl. derhal bu adamın Alsancaktaki — evine koşmuş, karısına: — Kocan fabrikaya kavas girdi, kendisirden depozito istiyorlar. Sizde toprak bir kumbara varınış. Kocan söy- ledi, o kumbarayı ver, açaca- ğim, parayı senin önünde sa- yap fabrikaya götüreceğim. Demiş, hatta evelce tesbit etmiş olduğu için kumbara- nın yerini de haber vermiş, dolandırıldığından haberi ol- mıyan kadın, gidip kumbarayı getirmiş, Şükrü, çakı ile kum- barayı kırıp içinden çıkan 12,5 Krayı alıp savuşmuştur. Şükrünün, işlediği daha bir çok suçlar vardır. Beş yaşında Lütfi adında bir çocuktan bü- yük annesi, babası ve annesi hakkında malümat aldıktan sonra bu çocuğu, Alsancakta Hayat sokağında bulunan bü- yük annesinin evine gönder- miş ve beş lira dolandırmış- tır. Sükrü, küçük Lütfiye şu talimatı vermiştir: — Büyük annene git, babam beş lira para istedi. Yağ ala- cakmış. Fakat sakın benim için bir şey söyleme. Ben ba- banın aziz ahbabıyım, beni söylersen sonra para vermezler. Demiş, Lütfi, bu talimata göre hareket etmiş, beş lirayı çocuğun elinden kapan Şükrü, otobüse atlıyarak oradan kaç- mıştır. Türkçe bilmiyen bir Boş- nak çocuğuna anasının adını söyliyerek: — Anan Fatma beni sana gönderdi, güttüğün bu beyaz keçi ile iki yavrusu çok zayıf olduğu için benim bahçeye götüreceğim, yonca ve bakla ile besliyeceğim, ver keçileri bana. Demiş ve bu keçileri sekiz liraya Zihni adında birine sat- mıştır. Şükrü, seyyar şeker satıcılığı yapan ihtiyar bir zenciyi de, kendisini Karşıyakada Alman Hakaret setmiş Menemende 'bir temsil ver- mek için müsaade almak isti- yen iöperet heyeti tmüdürü, jandarmia kumandanı vekiline hakaret etmiş ve tevkil edile- rek adliyeye verilmiştir. Yıkanırken pantalonunu aşırmış.. Alsaricakta Şehitler mevki- inde denize giren Emin oğlu Şükrünün, kenarda bıraktığı Demiş, bu adamcağızı da dolandırmıştır. Son halta 'içinde bu dolan- dircinin tüzâğına düşen bir- çok zavallılar Polise müraca- atla şikâyette bulunmuş, ken- dilerine bu oyunu oynıyan 'şah- sın, esmer, uzun boylu, kesik biyıklı, kir saç ve sakallı ol- duğunu söylemişlerdir. Müştekilere, taharri daire- sinde bulunan sabıkalıların resimleri gösterilince hepsi de kendilerini dolandıranın, sa- bıkalı Şükrü olduğunu söyle- mişler ve Şükrü — tutulmuştur. Dün birinci Asliyeceza hâki- mi B. Kemal Aksüt tarafından isticvap edilen maznun Şükrü, bütün bu dolandırıcılık vak'a- larının - faili olmadığını söy- lemiş: — Poliste ifade verdiğim sırada beni dayakla korkuttu- lar, ben de ne dedilerse ka- bul ettim, ne yazdılarsa imza- ladım. Ben suçsuzum, Demiştir. İddia makamını işgal eden müddeiumumi mu- avini B. Mustafa Sabri Ata- maner de maâznun Şükrüye bazı sualler sordurdu, Şükrü: — Bütün bu suçları ben yapmadım, masumum. Demekte ısrar etmiştir. Yal- niz keçi meselesinden bahse- derken: — Bu keçiler Zihniye aiddi, satayım diye bana vermişti, tekrar kendisine iade ettim. Demiştir. Bu — dolandırıcılık suçlarının 11 şahidi vardır. Şahidlerin celbedilerek din- lenmesi için muhakeme, başka bir güne bırakılmıştır. Fuar civarın- daki cinayet Eczacı B. Mehme. din katili mah. küm oldu Eski Fuar sahasında bir ka- dın yüzünden eczacı B. Meh- medi bıçakla yaralıyarak - öl- düren Talip oğlu Arifin, Ağır- ceza mahkemesinde nakzen cereyan etmekte olan muha- kemesi sona ermiş ve dün karar tefhim edilmiştir. Arit, evelce on beş sene ağır hapse mahküm olmuştu, sabıkası da meydana çıkarılmış ve bu de- fa on beş sene on gün ağır hapse mahküm edilmiştir. Köy muhta- rının cinayeti 15 Sene hapis ve 700' lira tazminat verecek Seferihisar kazasının Kavak- hdere köyünde Giritli Âyan oğlu Hasanı mavzerle yaralı- yarak öldüren köy nuhtarı İsmailin — şehrimiz Ağıreeza mahkemesinde muhakemesi nc- ticelenmiş, on beş sene ağır hapsine karar verilmiştir. İs- mail, maktulün veresesine 700 lira da ölüm tazminatı vere- Etem — oğlu mıştır. Karısına bıçak çekmiş Karşıyakada Osmanzadede oturan Veli oğlu Arif, karısile kavga etmiş ve bıçak çekerek üzerine saldırmıştır. Arif adli- yeye verilmiştir. Tehdid etmiş Gaziler maballesinde kahve- cilik yapan Süleyman oğlu Kâzım yakalan- bulunan Osman oğlu Vahidi dövmüş tabanca ve bıiçakla tehdid etmiştir. Bir haydudun marifetleri Kestelli caddesinde Remzi oğlu Dundar, Halid kızı 11 yaşında Salihayı bilâsebep to- kat ve tekme ile dövmüş, ço- cuğu kurtarmağa gelen 2bla- sına da dayak atmıştır. Azılı haydud yakalanarak adliyeye teslim edilmiştir. Muğladan yazılıyor: Ayın on altıncı günü Kavak- dere kamununda yapılan sü: rekavında bir facia olmuş ve bir vatandaş kazaya kuban gitmiştir.Vak'a şöyle olmuştur: Kavaklıderenin Nebiler ve Mesevli halkı sürekavı yap- makta ve muzır hayvanatı öl- dürmek için uğraşmaktadır. Mesevli köyünün Kunduz ma- hallesinden Nebi oğullarından Mustafa oğlu Muradla Mu- radın dayısı aynı köyden Mol- la Mehmed oğlu Mehmed be- yaralı bir domuzun üzerine gitmek istiyorlar. Fakat Murad bu işde çok tehlike olduğunu bildiğinden gitmek - istemiyor, Mehmed cesaretle ileriye ge- çiyor. Bu sırada Muradın ayağı kayarak, çilftenin her iki gözü de ateş alıyor. Çıkan kurşun ve saçmalar Mehmedin kalçasına rasgelerek parça- liyor ve Mehmed olduğu yere yığılıyor. Zavallı Mehmed biraz sonra ölmüştür, Vak'a mahalline mer- kezden müddeiumumi Ragıb Can ve doktor Tahsin giderek icab eden muameleyi yapmış- lardır. Neticede hâdisenin bir kaza olduğu anlaşılıyor. Murad tev- kif edilerek merkeze götürül- müştür. tından çenesine kadar jiletle yüzünden yaralıyan Şerif oğlu Mustafa, Ağırcezada iki sene, dört ay ağır hapse mahküm edilmiştir. Bir memurun beraeti Sahtekârlık suçundan maz- nun olarak şehrimiz Ağırceza mahkemesinde — muhakemesi fabrikasına kavas tayin ettire- cektir. sona eren Kemalpaşa kazası ceğini söylemiş: Sermayenin yaralanan | eski nülüus memuru B. Meh- — Bana Hacı Ali (Efendi) yüzü met Alinin, suçu sabit olma- derler. İzmirde herkes tanır Tepecikte Umumhanede ser- | dığından beraetine karar — ve- ve sever. maye Bn. Şazimenti gözü al | rilmiştir. pantalonile cep saatini aşran * Hüseyin, eskidenberi arası açık Avda bir Tacia raberdirler. Bunlar, bir noktada ANADOLU 27 Mayıs 971 riyasetine Hariciye Vek limiz Dr. Aras seçıldı Lehistan murahhası, Habeşistanın asambleye rahhas göndermemesi keyfiyetini memnuniyeti karşıladığını beyan eylemıştır Cenevre, 26 (Radyo) — Bu le halinde toplanmış ve Mi srim sösyeteye - kabül; mese- lesini görüşmüşlür. Habeş meselesine gelince, bu hususta rüznamede hiçbir şey yoktur. Lehistan murahhası B. Ku- marniti söz almış ve: — Habeş hükümeti namına hiçbir murahhasın gelmemesi memnuniyeti mucib bir hâdi- sedir. Bu suretle dikenli bir mes'ele ile karşılaşmamış bu- lunuyoruz, hükümetimin Ha:- beşistan ile hiçbir münasebet ve alâkası yoktur. Bunun için emri vakie itirazı yoktur. Bu meselenin tasfiye edilmiş ad- dedilmesi çok iyi olacaktır.,, Demiştir. İstanbul, 26 ( Hususi ) — Uluslar sosyetesi konseyi, ya- rın toplanacak ve Halay işini konuşarak kat'i bir hal çaresi bulacaktır. Resmi dilin, bütün Hatayda Türkçe olacağı muhakkaktır. Dışbakanımız Dr. Aras Cenevre, 26 ( Radyo ) — Milletler eemiyeti asamblesi- nin fevkalâde toplantısı Ekva- tor murahhasının - riyasetinde olmuştur. Murahhas, Mısır hü- kümetinin Milletler cemiyetine girmek için vaki müracaati gibi mühim bir meselenin mü- zakeresi esnasında meclis ri- yasetinde bulunmasından bü- yük sevinç duyduğunu söyle- miştir. Belgrad, 26 (Radyo) — Mil- letler cemiyeti, bugün Mısır hükümetinin Milletler cemiye- tine kabulü meselesini müza- kere için fevkalâde şekilde toplanmıştır. Toplantı — saat 11 de olmuştur. (49) Muhtelif memleketin murahhasları top- lantıda hazır bulunuyordu. Yu nan murahhas heyeti reisi B. Politis, bir nutuk d ede- rek, Türkive Haricive i sabah Uluslar sosyetesi asamb- I Bay Tevfik Rüştü Arasın, top- lantı için Milletler cemiyeti daimi reisliğine seçilmesini teklif et- miş ve teklif, 59 mevcud reyin 46 sının tasvibile kabul edilmiştir. Bay Rüştü Aras, Milletler cemiyeti riyaset kür- süsüne çıkmış ve bütün mu- rahhaslara, kendisine göster- dikleri itimad ve alâkadan dolayı teşekkür etmiştir. A AD İ Beni Ankaraya gönderin! Diye ısrar eden yet- mişlik ne yapmak istiyor. Basmahanede Kâmil (efendi) hanında oturan Hamza oğul- larından Osman oğlu Mehmet adında bir ihtiyar, dün Bele- diye reisliğine bir istida ver- miş ve dört oğlu doğub öl düğünü, şimdi yetmiş yaşında | olduğu halde bir erkek ev- lâdı doğduğunu bildirmiş: — Beni Ankaraya gönde- rin, bu oğlumun şerefine Tay- yare - cemiyetine bir tayyare hediye edeceğim. Bende bazı tahvilât var, bunları Tayyare cemiyeti merkezine götürece- a. Demiştir. Çok fakir ve ih- tiyar olan bu adamın hal ve tavrı nazarı dikkati celbet- miştir. Bir muharririmiz, ken- disini görmüş ve: — Sen ne yapmak niye- tindesin? Diye sormuş, ihtiyar köy- lü de: — Her meyvanın tadı Laş: ka başkadır. Kiraz, şefteli, ayva, nar biribirine benzemez. Biz insanlar da benzemeyiz. Ne yapacağımı ben şimdiden söy'iyemem. Belediye, beni An- karaya göndersin, sonra gaze- | teler ne yapacağımı yazarlar, ovakit anlarsınız. Demiştir. Köylünün, sözleri Konsey içtimalarından birinde Karataşta az kalsın bir facia oluyord! Iki küçük çocuk - ötobüs al altında Birisi başından yaralandı, öt€” kine birşey olmadı , Bütün dünyada kıdemli en güzide Hariciye Vekili Türkiye Hariciye Vekili Rüştü Arasın bu muvaffakı) tinden dolayı Türkiye cum! riyetini ve Bay Rüştü A! samimiyetle tebrik ederiz. Cenevre, 26 ( Radyo ) Uluslar sosyeleîı ı;*ıy:ıblj Mısırin sosyeteye — gi büyük bir ekseri eylemiştir. Dün sabah, saat 830 ; Karataş tramvay cadd Şehit Fahrettin polis kıl önünde bir otobüs kazast muştur. Konaktan (Güzel gitmekte olan şoför B. idaresindeki 362 numaralı 0?7 büs, yolun bir Larafından ğger tarafına geçmek - isti altı yaşında Davi ile sekiz şında Bünyamine çarpmış*? Bünyamin, kazayı çok geçirmiş ve yere düşmüşse ” derhal kalkarak kaçmağa ” lamış ve evine gitmiştir. Davi, daha küçük ©o için birdenbire otabüsün öf den kalkıp kaçamamış, Neşetin, otobüsü fren yap derhal durdurmasına — rağt ön tarala çarpmış, yere G müştür. Küçük Davi, başın? yaralanmıştır. Vak'a yerine © hal polis ve belediye memurları yetişmiş, şoför şeti yakalamakla beraber viyi de yakındaki Musevi tanesine götürmüşlerdir. — Şoför, dün adliyeye miştir. Bir kaza daha Dün Şehidlerde Mey: deposunda bir. kaza ©! Osman oğlu Tevfik a0 bir amele, Meyankökü b larını taşırken, — balyal biri üzerine düşmüş ve Te hafifçe yaralanmıştır. rehattan ibaret olduğul kendisine yeni doğan ğuna bakması için b küçük bir yardımda m Uluslar S 1