Sayfa - 6 Numara — 15 ANADOLU > Yazah: M. Ayhan ilki'sevgili Ibaşbaşa kaldılar." Meçhul — /Korsan, benim adım Doğandeir -dedi- i b Pa $ ğ i Mademki istiyorsun söyliye- y yim öyle ise... Benim sadım |Doğandır Kiyarâl... İtalyanca konuştukları için, 'Venedikli kız, bu ismi tekrar yetmek zaruretini duydu: — Doğan mı? — Evet, Doğan.. Ve ricı ederim, daha fazlasını sorma- “yınız. Siz, sevdiğiniz insanın ikim — olduğunu — aramaklığın Yâzımgeldiğini — söylüyorsunuz. Halbuki ben de aksine olarak, aşk bir köstebek gibi gözden — Mmahrumdur, keza, kulakları da duymaz, diyorum. Yani, beni, hatta Doğan isiminde ve me- selâ Türk olan bir genç değil, lâalettayin bir korsan, bir deniz adamı olarak tasavvur ediniz. Sevebilirseniz ne âlâ, aksi tak- dirde, sizi selâmlamaklığıma müsâade buyurunuz.. Meçhul Korsanın bu ceva- bında, bir nevi izzeti nefis ya- rası da vardı. Kiyara ona baktı: — Ben - diye mırıldandı - hatta, sizin söylediklerinizden ve düşündüklerinizden daha ileriye gidebilirim.. Ben bili- rim ki, seven kalb, herşeyin üstündedir ve ben, gene bili- rim ki, aşk, deli bir nehirdir, mecra istemez, o, mecrasını kendi açar. Meçhul Korsan, başını ağır ağır salladı: — Ne kadar güzel söylü- yorsunuz -dedi- daha doğrusu, ne kadar güzel görüyorsunuz. Aşk, hakikaten deli bir nehre benzer, mecrasını kendi açar. Ben de buraya gelirken, kay- nağından kopmuş bir nehre benziyordum. Mazisinin ve de- nizlerin çocuğu olan ben, mu- hakkak ki tehlikelere doğru yürüyordum. Fakat seviyorum. ERE YA YEMLLEDKLACI ( - Saz CON banka ikrazatının istihsal mad- delerinin artırılması yolunde mevsimlik ikrazlara inhisar ey- lemekte bulunduğunu, uzun va- deli ikrazlara şimdilik vaziyetin müsaid olmadığını kaydeyle- miştir. Halil Menteşe, mevsimlik krediler kadar çiftçiye tesis masratları için uzun vadeli krediler açılmasının ziraatin inkişafı için başlıca bir zaru- ret olduğunu söyliyerek bu bakımdan Ziraat Bankası ser- mayesinin artırılması maksa- dile büdçe yekünundan ayn- lan yüzde yarımın bire iblâğ edilmesini istemiştir. Maliye Vekili Fuad Ağralı verdiği karşılıkta, banka ser- mayesinin artırılması ve çiftçi borçlarının tecili yolunda hü- kümetçe alınmış olan tedbir: leri kaydederek - borç tecilin- den husule gelen banka açığı: nı kapatımak için her sene hazineden bir milyon lira yardım yapıldığını ve devlet büdçesinin müsaadesi nispe- tinde yardımların artırılmasına daima dikkat edileceğini söy- lemiştir. Kamutayın bugünkü toplan- tısında Ziraat Bankası kanu- nufün S0 inci maddesine kadar Üözerm ei P Kalbim, -seninle'dolu idi Ki- yaral,..'Hem 'de o kadar ko- laylıkla geldim ki... Aşk, 'talihin kanadı altına gelince, insana zekâsı da yar- dinm ediyor, vaziyet te.. Ben, şuraya, senin dizlerinin dibine gelebilmek için, koskoca bir Venediği altüst etmeğe hazir iken, sadece bir arkadaşımı esir vermekle buna muvaffak oldum. Halbuki, o da kurtu- Jacak. Çünkü, o, aldığı direk- tifi pekâlâ olarak yerine geti- recek.. — Ya geminiz nerede? Doğan güldü: — Gemim mil. Epeyce açık- lardal, — Onun için herhangi bir tehlike yok mu? —Hayırl... Bena ve bizimkilere ancak karada tehlike gelebilir. Kırmızı Martı ise sularda da- ima emniyet içindedir. En seri, en güzel gemidir o Kiyaral... En kuvvetli toplarla müceh- hezdir. O, eski bir. Türk us- tasının eseridir ki, eşi yapıla- maz. Ve ©o geminin içinde, yürekleri ateşten çıkmış çelik gibi kıpkırmızı, ben yaşta tay- falar vardır. Biz denizin şar- kısını söylerken, deniz bile susar ve bizi dinler.. Kırmızı Martı, sadece, hayata meydan okuyanların gemisidir. — Bir gün gelir, bir ani baskına uğrarsanız!. Doğan, başını silkti: — Biz baskına uğramayız.. Çünkü bizde, henüz gaflet çağı yoktur. Biz, bilâkis ba- sarız. — Canım, öyle farzedin! — Kırmızı Martı, derhal berhava olur. Çünkü, oradaki fedakâr ve kahraman çocuk- lar, benimle beraber yemin etmişlerdir: Gemi, herhangi bir baskına uğrar veya esir düşmek - vazi- yeti doğarsa ilk yapılacak iş, geminin berhava edilmesidir.. Kiyara, büyük bir zevkle Doğana baktı: —EFsaneler dile gelmiş gibi! Dedi.. Doğan tabil bir. şe- kilde: — Efsane dediğimiz şeyl-- ri de biz yaratmıyor muyuz Kiyara? Cevabını verdi. Kiyara, ar- tık bir denizin sahilinde idi ve buradan gözüken ufuktan sadece, aşkın sesi geliyordu. Doğan, Kiyaranın ellerini tuttu: — Bunlar “dedi- bir şey değilKiyara!.. Vaktimiz de var.. Fakat görüyorum ki, istikbal © kadar emniyetli değildir, siz de henüz eesaretinizi ta- kınmadınız.. — Anlamadım! Kiyaranın bakışlarında, ga- rib bir hal vardı. Doğan, ba- şını eğdi: — Kendiniz itiraf etmişti- niz.. Üstümüzde tehlikeler var, Bence, bunların başlıcası, ni- şanlı olmaklığınızdır.. Nişanı- nızla, mevkiinizle, hatta ser- vetiniz ve herşeyinizle, kalbi- niz arasında bulunuyorsunuz. Hangisini tercih ediyorsunuz. binizi di ni -x kadar kuvvetli sualler tevcih etmek istemezdim, fakat ma- zur görün. — Sonu var — Londraînekmbu — Başı 3 ncü sahifed » — yorum. ÂAsıl mesele şudur: Fabrikanın içinde bir tayyare staj ve idman kulübü açılmış, ufak bir para ile abone olan genç kızlar ve erkekler sanki mayosiyle plâja gelir gibi tay- yare uçuş kostümile geliyorlar ve derhal ufak tayyarelere bi- nip cevelândan sonra otomo- billeri ile şehre dönüyorlar. Bu kadar basitleşmiş ve bu kadar emniyet ve itimad ve- rici bir hal almıştır. Memle- ketimizde bu şekli de görmeği dileriz. Londranın en ağır yükü sermayedir. Londra milyarla- rin ağırlığından inliyor gibi... Gururundan kendisini görmi- yecek kadar azametlidir. Lon- dra, ağır ve eritici bir kapi- talin merkezi — sikletidir. Mu- sevi irki Londrada - kapitale hâkim gibi görünüyor. En bü- yük caddelerdeki mağaza ve dükkânlara sahib Museviler olduğunu söylediler. Bundan mütcessir olan bazı İngilizler, Faşist ve milliyetperver nam- ları altında Musevi düşman- lığı propagandası yapmakta- dır. Komünistler gibi - bunla- rın da sadası cılızdır. Üç dört gün evel bir Komünist nüma- yişi gördüm; ufak bir yürüyüş hareketinden sonra dağıldılar. Fransada olduğu gibi sert, haşin tavırlar ve karar yok- tur. İki katlı otobüsler grev yapmışlardı. Sebebi yarım sa- at fazla çalışmamak davası- dır. Mesele, bu kadar — basit. Patronlar da, onlar da inadçı. Yarım saatlik kazancı bıraka- miyorlar.. Paris — sergisinde yetmiş bin amele çalışıyor. Amele soruyor: — Sergi biterse biz ne ©- lacağız. Maamafih kendilerine; — Sergi olmasaydı ne ya- pacaktınız? Diye soran yok.. Pariste malâm olan Mulen Ruj, Ga- zino dö Pari, Foliberje gibi revülere rakib zuhur etmiş.. Bu revü kapalı bir mahalde değil.. Sokakta.. Bunun adına (Grev) diyorlar, Hergün - bir grev.. Saati mesai, bir buçuk günlük tatil.. Bunlar Fransa sanayiini müteessir ettiği gibi içtimai bünyenin huzurunu ve kapitalin — yerinden oynayıp kaymasına ve emniyet ettiği mahalle kaçmasına sebebiyet veriyor.. Ticaret muahedesi imzalandı Belgrad, 13 (Radyo) — Ro- manya Ticaret Nazırı, bu sa- bah refikasile birlikte Belgrada lmiştir. Nazır, Dalmaçyaya :ı'ıdeccl. Adriyatik uhilleçtı"':âe 10 gün kadar kalacaktır. Rumen Nazırı, bugün Belg- rad Ticaret ve Sanayi odasını ziyaret etmiş ve Bükreşte tan- zim olunan Rumen - Yugoslav ticaret /— muahede ni imzi Bi ada ae ben bir Söylev verdi — Başı | nci sahifede — Ankara, 138 (A.A.) — İn- giliz Kralı Majeste Jorjun taç giyme merasimi münasebetile dün İngiliz büyük elçiliğinde Ankarada bulunmıyan büyük elçiye vekâleten Bay ve Ba- yan Morgan parlak bir resmi kabul tertib etmişler ve misa- firleri izaz ve ikram eylemiş- lerdir. Resmi kabulde Başbakan vekili Sıhhiye Vekili B. Refik Saydam ile diğer Vekiller, as- keri ve mülki erxân ve diğer birçok zevât hazır bulunmuş- lardır. İstanbul, 13 (A.A.) — İn- giliz Kralının taç giyme mera- simi münasebetile burada bu- Tunmakta olan büyük elçi ve Bayan Persi Loren dün Bey- oğlundaki — ikametgâhlarında İngiliz kolonisini kabul etmiş- lerdir. Resmi kabulde mahalli hü- kümet erkânı da hazır bulun- muştur. Hertarafta coşkun tezahürat oldu Londra, 13 (A.A.)— Kralın taç giyme merasimi impara- torluğun hertarafında coşkun tezahüratla kutlanmış ve top atışlarile selâmlanmıştır. Diğer taraftan büyük Britanya siyasi mümessilleri tarafından bütün dünya hükümet merkezlerinde resmi kabuller tertib olunmuş ve dünya matbuatı da bu me- rasime sütunlar dolusu yazı tahsis etmiştir. Yalnız İtalyan matbuatı ve resmi İtalyan ma- kamatı taç giyme hâdisesini bilmemezlikten gelmişler ve İtalyada bulunan Büyük Bri- tanyalılar da kralları şerefine yapılan merasime tek başla- rına iştirak eylemişlerdir. İtalyan matbuatı cir şey yazmıyor Roma, 13 (A.A.) — İtalyan gazeteleri dün Londrada ya- pilmiş olan taç giyme mera- simi hakkında bir güna taf- silât vermemektedirler. İtalyan gazeteleri bu merasime mü- teallik olarak şu on kelimelik kadar bir telgraf yazmışlardır: “İngiltere krali Georgeun taç giyme meraâsimi bu sabah Londrada icra edilmiştir.. Bir çok gazeteler baş yazı- larını İngiltere ile İtalya ara- sındaki gerginliğe tahsis et- mişlerdir. Popolo Di Roma diyor ki: “Bu gerginliğin sebebleri coğ- rafi mahiyettedir. Çünkü Bri- tanya İtalya imparatorluğunun yolu üzerinde bulunmaktadır.. Kral milletine hitab ediyor Londra, 13 (A.A.) — Kral Jorj, taç giymesi münasebetile dün akşam Buckingham sara- yında radyo ile milletlerine aşağıdaki — hitabede — bulun- muştur: *—Taç giyme merasiminin asla bu kadar şümullü bir ma- nası olmamıştı. Çünkü domin- yonlar bu eski krallığın hür ve aynı hukuka malik ortak- bütün imparatorluğun hakika, ten Vestminster kilisesinin için: de toplanmış olduğunu - his- settim, Gerek kraliçe namına, gerek bizzat kendi namıma sizlere saadet diler ve hakkımda gös- terilen muhabbet ve sadakate hararetle teşekkür ederim. Eğer gelecek seneler içinde şükranımı sizlere hizmet etmek suretile izhar edebileceksem herhalde bu tarzı herşeyin fevkinde tutarak — tercih ede- ceğim, Milyonlarca kişi için taç im- paratorluk vahdetinin bir rem- zidir. Ve merasimin zahirisi de pek eskidir. Fakat onun derin manası pek yenidir. Çünkü eskilerinden ayırt eden bir hususiyet var- dır ki o da bana diğerlerine hizmet etmek vazifesini yükle- mesidir. Yanımda kraliçe ol- duğu halde sizin huzurunuzda bu işe nefsimi hasrettim. Al- lahın yardımile - vazifelerimizi sadakatle yapacağız. Sizlerden çocuk olanlar bugünün endi- şesiz olarak mesud hatırasını saklıyacaklardır. Diğerleri ise eminim ki ileride impatorluk içinde dolaştıkları vakit bu serbest iştirakimizin bizim için ne yüksek mana taşıdığını ve bizim kendi aramızda ve diğer milletlerle idame edeceğimiz dostloğun sulh davasına ne kadar yardım edeceğini anla- tacaklardır. Bizi, krallığımın başlangıcında ihata eden bu sevgi ve iltifate ve benim ve kraliçenin daima lâyık olarak kalmamızı dilerim. , Kral ve kraliçeye hedi- yeler geliyor Londra, 13 (A.A.) — Kral ve kraliçeye taç giyme mera- simi münasebetile birçok he- diyeler gelmiştir. Bu hediyeler çok muhteşem şeylerdir. Fran- sa kraliçeye Sevres mamulâ- tından beyaz bir ayna ve krala gene Sevres mamulâtin- dan ve çiniden iki büyük va- z0 göndermiştir. Bunların her biri üzerinde İngiltere krallığı- nın armaları mine ile işlenmiş idi. İngilterenin himayesi altında bulunan Asya hükümdarları altın ve fil dişi kakmalı silâh- lar ve küçük prenseslere de bir| takım oyuncaklar göndermiş- lerdir. Ziraf mücadele işleri Zirai mücadele işleri için Torbalı kazasına gitmiş olan vilâyet ziraat müdürü Bay Nadir Uysal şehrimize dön- müştür. onu HKDKK ERKTAAFAIAAKATAKA AA KANKAKIAII II FOTO OR Refik Lütfi Or Zevkinizi okşayacak poz Temiz işçilik Hükümet civarı Kaymakam Nihadbey caddesi No. 20 ları bulunuyorlar. - Dün sabal " potDDKDĞRADDILICETARKAIRDUCITAKLARICAKIYAA KEETONGAK KT RRNTEDA VK 2G F GZTYRNNE S LAT D DA SADA AM i Güzelyalı Ocağı faydasına Te (Valimiz B. Fazlı Güleç himayesinde) 16 Mayıs Pazar günü Tire tenezzühü Biletler umumiyetle ikinci mevkidir. Gidib gelme iki li- radır. Hareket İzmirden sabah sekiz, Tireden dönüş 5,50 dir. Satış yerleri: Kemeraltında Tütüncü Ali Kem Tütünc al, Kara- M Mayıs 937 ıKral Jorj, milletine hita-| Üzüm Satış ko- operatifleri —.. Hm——— Dokuz yerde faali- yete geçti Tariş üzüm kurumu müdürü Bay İsmail Hakkı Veral bugün Aydına gidecek ve arada in: cir satış kooperatifleri umumi toplantılarında hazır buluna: caktır. Üzüm satış kooperatifleri, evelce yazdığımız gibi 9 yerde faaliyete geçmiştir. Bu yerler, Manisa, Salihli, Alaşehir, Tur: — güutlu, Kemalpaşa, Menemem — Urla, Kınık ve Armutludur. İrlanda cumhuriyet- çilerinin nümayişi — Başı | inci sahifede — Jorjun mezarını bombalamışlaf ve senatoyu parçalamışlardır. Dublin, 13 (Radyo) — Nü* mayişçilerin Sin-Seng mahaller sinde bomba ile berhava et* tikleri mütevaffa 2 inci Jorjut mezarına daha evel bir bom” ba yerleştirmiş oldukları v& bombanın nümayiş esnasındâ ateşlendiği tebeyyün etmiştir: Zabıta, kralın senatosu ci* varında Cumhuriyetçiler tarâ" fından saklanan silâhlarla do" lu bir depo keşfetmiş ve bü depodaki silâhları müsader€ eylemiştir. Hataylılar, Frans? komiseri nezdirde protestoda bıı!uııdlf — Başı T inci sahifede ” Kilis; 13 (A.A.) — Haleğ” ten bildirildiğine göre, tayda İş Bankasının bir fettişinin tetkikatta bulunma? Suriye Bankası mehafilini b rekete getirmiştir. Tetkikatti endişeye düşen Suriye B kası ve Antakya şubesi m' dürü iki gün evel Ani tacirlerini yanına çağırmış onlara bir sahanın ikinci bf bankayı besliyemiyeceğini binaenaleyh ikinci bankat açılmasına mümancat etme ni kendilerine söylemiştir. —| Antakya tacirleri böyle ” teklifte bulunmağa ne iktı: ne coğrafi hiçbir sebeb ol dığını ileri sürmüşlerdir. Kilis, 13 (A.A.) — Tf tayda mahalli hükümetin Tü' lere — gösterdiği — şiddetli adaletsiz. harcketler iki $ evel halk mümessilleri fından Fransız makamları # dinde protesto edilmiştir. F” sız otoritesi halka yapılan © cavüzleri menedeceğini * lemiştir. Halk vaadin tahakkul beklemektedir. DOKİ Üzüm satışları Ç. Alıcı K. S. 32 M. J.Tar. 11 25 34 K. Taner — 10 50 29 Vitel 9 25 26 D. Arditi 11 25 , 9 B. Alazraki 15 4 İnhisar ida. 9 25 134 Yekün 433664 Eski satış 433798 U. satış Zahire satışlar! y Çu. Ginsi K. $. €| 495 Buğday — 5375 gl 119 B. Pamuk 30 — # 44562 Ki.P. çekir.3 30 ,