di 2151931 Gençlik aşısı “Tan, refikimiz, sporcuları aşı ile takviye etmeği düşü- tüyor.. Hakikaten, büyük bir kısmı yaşını, başını alınış, vü- evdleri kapıp salıvermiş olan sporcularımızın takviyesi lâ- zımdır, amma, ne ile.. Onları meyhaneden, eğlenceden, se- fahatten uzaklaştırmakla mı, yoksa besiye çekmekle mi mechull. Eğer mesele; aşıya kadar düşdü ise, eski spor- cuları da aşıya tabi tutarak, terü taze, bacağı, ciğeri kuv- ;ırlh gençler hal'ne getirmek ı_ydılı olur.. Hatta, onların bir kısmını (A) takımlarında oynatmak bile mümkündür. ; Mle(seli. İzmirli Talât, dok- or Kemal Tahsin, Evliyaz. Nejad, Altaylı Alâeddıx. xn:f- sıyakalı Halil ve Necati, Gü- ";şlrrde doktor Hüseyin Hul- ! vesaire.. Daha bence eski Sporcular vardır? Bunları, es- kffğıçlııı budar — ve aşılar şıbı aşıladık mı, — başlarlar UÇBWdı meyve vermeğe... ., " meyanda bazı yeni spor idarecileri var ki, ğnlnrıpda ;_vl[l)mık muvafık olur. Mese- Ba Ççoktan eczacı Faik, eski i calı koopeııülçi Niyazi, Oğanspordan bizim İbrahim lazif vesaire.. , ncak benim fikrimce, bazı t:k;ın!mn de aşıya ihtiyacı ardır. Hem kafa aşını, hem göz, hem bacak aşısı.. Zaval- yorlar.. Vali ıı'i de inkâr edi- çe i, Vaziyete e zaran Öyle aşılar lâzım ki, Ja Z.yı::d" aÇıp icad etmeli.. aşı, ki Aşı, yalan söyleyene mıî't oş.ımy"" Aşı, güneşten eessir. ol; an ançaşk < o illme, Amma siz di ; Yeceksiniz ki: O akdind gaa çe içinde, aslımızı kayı be . Ne çıkaz, bari bir a ceebiz.. şeye ben- da lâzımdir tutunmak yi icad edeni ğ Tahmet dilerim.. ı:_:'s"l'oprıgmu oğul- muh- anlamış 'nin Yavaş yava: Ş © Olacaklarını D u eğeri Vermiş.. ün gelecek ki Si Yaya hâkim olı_ıı. aşı dün- sokak başı; caktır. Her hassısı; 'nda bir aşı müte- ve » gençlik aşısı, akıl aşısı, is- aşk aşısı, göze Si vmî".__"unıu küçültmek ;?ooh he ölemdir, ne Ğ — — Çimdik Hariciye Bakanları, Mütekabilen ş, leri kabul ettiler, Paris, 1 (Radyo) — iciye Nazırı Bay İvo, ls)'-ı. bu bugün Türkiye n::ı: ulllli D'ıvııı kabul etmiş ve ":l flllîddet konuşmuştur. h Aris, 1 (Radyo) — Anka: T_ln_ :lın:ln haberlere göre, Temk ı_rıeıye Vekili B. | Ankara sefirini ka Fransa Fransanın bul etmiş aşı yığın İhayatı nihayet Ve Uzun müddi Landro cinayetleri serisi doğ- . konuşmuştur. mak üzeredir. — — ; a ANADOLU -— AnnaBella diyor ki: Re_nl_ıl.i filim, gün gelecek, (siyah - beyaz) ın yerini işgal edecek ve terakkiler gösterecek! Beyaz perdenin maruf yıldızlarından Anna Bella, renkli filim hakkında diyor ki: — Daima bir tip içinde kalmak ve bir tipi yaşatmak mecburiyeti?beni sıkar. Bunun için$ aldığım her vazifede yeni baştan bir tip yaratmak isterim. Çevirdiğim yeni filimimden ( Mu- kadderat körfezi ) bunun için memnunum. Çünkü burada başlıca üç rolüm vardır. Bunlar muh- telif kadın rollerile genç bir erkek rolüdür. Filim renkli olacaktır. Ekseri filimlerde çok güç- lüklere tesadüf ederdim. Halbuki bu filimim baştanbaşa zevk içinde geçti. Renkli filimlerde dudaklarımızı boyamaklığımız memnudur. Yanaklarımıza da az sürmek lâzımdır. dikkat etmeyip te fazla boyanıp çıkarsak yüzlerimiz çirkin bir şekil alır. Renkli filimlerin fazla beğenildiğini tahmin etmiyorum. Meselâ o sözlü filim gibi büyük bir muvaffakıyete 'mazhar olmamıştır. Fakat eminim ki yakın bir zamanda seyirciler (Siyah beyaz)dan vazgeçip can alıcı renkleri seveceklerdir. Renklerin sinemacılıkta büyük bir terakki yapacağı şüphesizdir. Anna Bella ikisi kadın, biri genç erkek olmak üzere üç müktelif pozda Eğer bunlara Landronun ————eAT « .: 6 EEMAn— — — Gabi Morleyin yarağtiğı “At leri Firke'al eş geceleri,, iüme adliniyor.. |.. Filim âleminde, stüdyolar harikalar yaratmak için her çareye başvurmaktadırlar. Ta- rihi mevzular üzerinde eskisi kadar orijinal filimler yapıla- mıyar. Zaten sahneye alınma- mış büyük taribi hâdise de kalmamış gibidir. Şark ve gar- bın, şimal ve cenubun yöz alıcı tarihi vakaları hem de birkaç şekilde filme alınmıştır. Fantastik seyahatler ve ma- ceralarda demode olmak üze- redir. Hissi ve aşki filimler, sesli olduğu zaman hususiyet gös- terebiliyorlar. Filim müesseseleri yeni mev- Zü, merak ve alâka uyandıra- cak yeni esaslar aramakta- dırlarlar. Bir Fransız filim müessesi bunu şimdilik bulmuş demek- tir: Landro, meşhur kadın ka- tili, Sadik Landro dururken, merak ve alâka uyandıracak mevzu aramak şimdilik mana- sızdır. Landronun hayatı, belki ha- kiki bir macera olmiyacaktır. Fakat öyle anlaşılıyor ki — 10- Mancılıkta Fantomalar, Şarlok Holmesler, Arsen Lüpenler serisi gibi filimcilikte de bir Tolstoinin siyah mevzu, harbıumumiye takaddüm eden yılda Moskovadaği geçmektedir. Ve Gaby Morley ile Georges Riyaud ve Victor Franc rol almış ve büyük bir muvaflakıyet göstermiştir maruf “Ateş geceleri,, eseri, filime çekilmiştir. Bu Eser, heyecanlı bir muhakeme ile ve bir idam talebi ile başlar. Bunda aşk, ihanet, ıstırab, mükemmel surette canlan mıştır. Resimde, balodan çıkan iki artistle iki Jîmbdı gözüküyor, arkadaşları kendi TERAEMURRAR e Z 7 | Fıına Bu filim, kasırgaya tutulan maklatır. Amerikan filimlerinin Fakıyetlili' herkes bilir. Avrüpa dakikalar yaşdtan' (Fırtına içind eserlerindendir. Tayyarecilikteki son terakkil yoldaki ustalıklarına hâlâ yetişememiştir. Sayla 5- Üliğ içinde bir tayyarenin macerasımı taşı- bu nevi maceralardaki muvaf- onların bu pek - tatlır mevsimin en güzeli" sinemacılığı ise İnsana e) filimi erin esaslı bamlelerini göstererm bu filimde Sally Eylers ile Robert Armetrong hakikatem mu- valfak olmuşlardır. D. Marriermm - Rober Taylor Sinema yıldızları, ekseriya Paristen veya |Londradan Holli-$ vüd telefonunu açarak sevgilileri ve dostları ile konuşurlar ve bu da kendilerini çok eğlendiren birşeydir. Resimde gördüğünüz maruf Danyel Darriem ile Rober Tay- lor, yakında Hollivudda yeni bii r filim çevireceklerdir. Danyel birdenbire parlamış ve nazarı dikkati celbetmiştir. Bu yıl da müteaddid filimler çevirecektir. Prağ talebesi Ruhunu satan adam... Evet, Artör Robensonun — Verner Kraus Durta Viek ve bunlara benziyon sanatkârlarla ibda edilmiş güzel, nazarı dikkati calib bir filimin, “Prağ tale- besi, nin esasıdır; fakat Faüs ten büsbütün başkadır. Bu filim, Alman Romantiz- minin ananevi ve son eseri- dir. Bir dansözü seven bir talebenin, ruhunu fedaya ka- dar fedakârlığını tasvir eder. Tundra Bu, şimali Amerikanın buz veya ormanlık - sahalarından bir maceranın filimidir. Tay- yareci bir doktor, Alaskada vebanın tahribatı altında kalan bir köye: yardıma giderken kazaya uğramış ve meskün yerlerden yüzlece kilometre uzakta, iki ayı yavrusile kor- kunç bir hayat yaşamak mec:- buriyetinde kalmıştır. Açlık, soğuk, yalnızlık içinde ve ars- lan, kartal ve porsuk gibi hay- vanlar arasında geçmiş çok orijinal sahnelerden — mürek- keptir. ___' B. Neville Henderson Berline vardı Berlin, 30 (AA.) — İngil- terenin yeni Berlin sefiri B. | Neville Henderson bu sabah buraya gelmiştir. Hindistanda Asi kabilelerin mühim za- yiata uğradıkları söyleniyor Lonra, 1 (Radyo) — Sec- ladan bildiriliyor: İsyan eden kabilelerle İn- giliz-Hind kuvvetleri arasında bir müsademe olmuştur. 4 Hindli asker ölmüş ve 14 as- ker de yaralanmıştır. Asiler bir İngiliz tayyaresi iskatına muvaffak olmuşlardır. Tayyare râkibleri paraşütle kurtulmuşlardır. Asilerin zayialı fevkalâde çoktur. Londra, 1 (A.A.) — Şimal- | den bildirildiğine göre Vezi- | yistanda asilerle ikinci İngiliı Hind Ipiyade alayı arasında şiddetli müsademeler olmuş- tur. 4 yerli asker — ölmüştür. Buanların arasında 14 syaralı vardır. Kaiseres ovasında bir İngiliz tayyaresi tahrip edil- miştir. Asilerin zayiatı henüz meçhuldür. B. Stoyadinoviç Macar ekalliyetlerinin haklarını tanıyor, Peşte, 1 (Radyo) — Bel- graddan haber alındığına göre, Yugoslavya Başvekili B. Sto- yadinoviç, Macar ekalliyeti rücsasını kabul etmiştir. Bu münasebetle, Macar ekalliye- tinin tabil ve siyasi haklarım tanındığım söylemiştir.