KOYT AAT ZOTT YR T ĞA 48 sayta 6 Carîhten Yapraklar Kethüdanın ensesinde pişirilen kanlı boza! Sadrıâzam bozahaneleri açmak için rüşvet aldığı halde korkudan suçu kethüdaya yükledi Sadrıâzam Kara Mustafa Paşa, Padişah Avcı Sultan Mehmedi, İstanbul dışarısında ve Çatalcaya yakın yerlerde avda bırakarak Edirneye gel- mişti, Kuyumcusu olan bir Musevi de, Padişah ile hususi bir me- sele için, görüşmek üzere onu takip etmişti. Kuyumcu, konuşacağını ko- nuşmuş ve huzurdan çıkmıştı. Kara Mustafa Paşa, sedirin üstünde oturuyor: — Altmış kese akçel.. mırıldanıyordu- tam altmış ke- se altın akçe... Varsın açılsın biçarelerin bozahaneleri!. Dün- ya zaten bir bozahanedir. Ve Sadriâzam, eline - girc- cek olan bu büyük paranın hayali ile, simsiyah, toparlak sakalını halif hafif okşuyor, hem de çubuğu tüttüre - tüt- türe, Meriç nebrinin sularına bakıyordu. Bir iş yapmıştı ki, hakika- ten çok keyifli idi. Padişah; İstanbulda ve Tür- kiyede ne kadar meyhane varsa, bundan birkaç evel kapanmıştı. Fakat müddet sonra gelen haberler, eski ayyaşların, kendilerini tat min için, mütemadiyen boza- hanelere taşındıklarını - ortaya idiye sene bir | çıkarmıştı. Ayyaşlar, bol bol | boza içerek sarhoş oluyordu. Bu arada boza diye, kaçak | olarak rakı ve şarap satıldığı da meydana çıkmıştı. Avcı Mehmed bunu duyun- | ca, hemen ferman çıkarmış: — Bozahane denilen mel- anet yerlerini de seddü bend ediniz! Demişti. İstanbulda bir yı- ğın meyhane ve bozahane, yalnız kapatılmakla kalmamış, dibinden yıkılıp yokedilmişti.« Bozacılar, meyhaneci Yahudi ve Rumlar kara kara düşünü- yorlardı. Nihayet aradan za- mâan geçmiş olmasından isti- fade ederek, Sadriâzamın ku- yumcusunu yakalamış ve me- seleyi ona anlatmışlardı. Ku- yumcu, bu işin tılısımını pek iyi biliyordu. O da rüşvetti.. Nitekim işte, Sadrıâzamın mu- vafakatini istihsale muvaffak olmuştu. Ertesi gün, — Sadrıâzamın oturduğu sarayın arka kapı- sından gizlice bazı - torbalar taşınıyordu. Biraz sonra da, sadaret kethüdası Hasan ağa, Sadrâzamın takrir ettirdiği bir emri kaleme alıyordu. Bozacılara gün doğmuştu. İstanbulda şik şık, yemi yeni bozahaneler kuruluyordu. İn: şaat başlar başlamaz, gügüm- ler de kurulmuştu. Ayyaşlara gün ve saadet doğmuştu. İç- lerindeki hasret ve ateşi din- dirmek için bardaklara -sarıl- mışlardı. Hanl - harıl içiyor, şişiyor ve sızıyorlardı: Fakat mesele, çarçabuk Ça- talcaya duyulmuştu. Padişah avlanıyordu. Vezirlerden biri gelip ! | ı ettirememişti. Bu iki netice, Avcı Sultan Mehmedi çileden çıkarmağa kâli gelmişti: — Ol bozacıların ocakla- rında boza pişiririm alimallah! Diye bağırdı ve biraz sonra: — Tiz Sadrıâzam Mustafa kuluma fermanımı iletin! Ben ki ol nesneyi meni ve ocağını hed- mettirmişim.. İradei şahanem hi- lâfı hareketle onları ihya ve küşade kılan hangi nabekâr- dır?.. Dahi bunun encam ve akıbetin düşünmüş müdür? Diye tamamladı.. Etrafın- dakiler: — Eyvah -dediler- Sadrıâ. zam, kefeni giydi.. Av dönüşünde derhal bir “hattı hümayun,, hazırlattı. Zehir, zemberek cinsinden bir fermandı bul.. Devrin Padi- şahi, ağır cümlelerle gazabını bildiriyor ve bu müsaadeyi kimin ve nasıl verdiğini soru- yordu.. “Hattı hümayun,, der- hal atlılarla Edirneye gön- derildi, Sadrıâzam, beyninden vu- rulmuşa döndü.. Sakalları tel tel kalkmış, gösleri açılmıştı. Başındaki kavuğu fırlatıp yere | attı. Odada kimse yoktu: — Şimdi ne halteylerim?.. Bozacılarla beraber yidiğim naneyi nasıl temizlerim! Diye diye dolaşmağa - baş- ladı.. Birdenbire, sarayın bah- çesinde kethüdası Hasan ağayı gördü. Zavallı, çiçekleri ok- şıya okşıya, bazı - fidanların diplerini - temizliye temizliye dolaşıyordu. Kara Mustafa, sa- kalını tuttu, gözlerini kapadı ve: — Buldum! -diye mırıldandı- amma, ne edelim ki, kethüda kulum vakitsiz cennetnişin ve şehid olacak!.. Hemen - selâmlıktan — çıktı. Merdiven başından sert sert öksürdü. Alt kattan bir oda açıldı.. Üç kişi göründü. Sad- nazam: — İkiniz yukarıya.. *Diye bağırdı- biriniz de kethüdam mel'ununu çağırın.. Bozacı de- nilen güruh ile akdi iştirak edip izini hümayun hilâfına onların dükkânlarını açtırmış ha?.. Bu sözler ve sadrıâzamın tavrı, yapılacak işi üç cellâda anlatmıştı. İkisi merdivenleri tırmandı, biri de bahçeye geçti.. Sadrâzam hemen kendisine çekidüzen vermiş ve sedire oturmuştu. Kethüda, kendisini davete gelene baktı, sapsarı kesildi, Çünkü o ve arkadaş- ları sadece cellâtlıkta kullanı- hyordu. Zavallının dizleri çö- zülür gibi oldu. Kaçmak im- l kânsızdı. Zaten nereye gide- bilirdi?.. Cellâdım önüsıra yürüdü.. Sadrıazamın huzuruna gir- diği vakit, kapının sağ ve sol taralında da diğer cellâtların durduğunu gördü.. Sadrıâzam; derhal ayağa kalktı. Kollarını arkasında kavuşturarak, sokak- Fransa-İtalya —— ... ——— Milli takım maçı olmıyacak mı? Paris, 9 (Radyo) — İtalyan Fransız milli ekiplerinin pazar günü yapacakları maçın kat'i olarak yapılmaması kararlaş- tırılmıştır. Bunun sebebi, İtal- yanların iştirak etmek isteme- meleridir. Zira maç günü, üç- bin komünist stadyomda bu- lunacaklar ve İtalyanlar aley- hine nümayiş yapacaklardı. Fransız Hariciye Nezareti bütün bu şayiaların yanlış olduğunu — bildirmekte, İtal- yanların istinkâfından teessür hüsüle geldiğini ilâve — eyle- mektedir. İskân siyasetimizin İzmirdeki zaferi — Başı I nci sahifede — Çift hayvanlarile arabaların da bugünlerde Ankaradan ge- leceği haber alınmıştır. Bunlar da gelir gelmez derhal göç- menlere tevzi oluni Geçen sene vilâyetimize ge- tirllen göçmenlerin kısmı kül- lisi, hükümetçe kendilerine ve- rilen araziyi sürüp ekerek müs- tahsıl vaziyete geçmişlerdir. Sıhhi vaziyetleri de çok iyidir. Ankaralı sporcular ANADOLU Yakında çıkıyor. ' BORSA İsmir gözete- lerinde çalışan baş muharrir arkada- gn hazırlamaktâ olduğu bu mü. kemmel eserde Egenin tarihi, coğ- rafi malâmatını, istihsalâr, ihracat, kültür, bayındı hik hareketli bol resimli olarak bulacaksınız. Türkçe- Fransızca Bu kadar mü: kimmel bir eser, Egede ük d çıkıyor, — Egedeki Asanatika, —bhara beler, meşhür şe- hirler — hakkında aranılan malümat bu eserde k ©1 bulunacağı bi yerli ve bi bütün mlesse. selerin, hatıa kü- gük esnafın dahi adresleri - buluna- caktır. Eserin tertibi- ne Ticaret bussnda mat- başlan- müşter. Takilât Anadolu matbaa suda 27 fon numarasından alınabilir. 76 tole- dün geldi — Başı | nci sahifede — çok ehemmiyetli olan bu müsaba- kaya takımında kıkmen tadilât yap- mak süretile iştirak etmelidir. Hu lâsa bugün Alsancak sahasında sey- redeceğimiz maç, herhalde küme temaslarının — çok güzel ve zevkli temaslarından — biri olacaklır. — Ha- kem, İstanbul mıntakasından — Bay Şazi Tezcandır. Yan hıkcmhı de Bay Müs ridir.. Bayaalara ve talebe H Vekâletimizde Yeni teşkilât var İstanbul, 9 (Hususi)— Hari- ciye Vekâletimizde bazı yeni teşkilât yapılması takarrür ey- lemiştir. Bu teşkilâtta, bir iktı- sad dairesi ile merkezde bir | propaganda ve neşriyat müşa- virliği ihdas edilecektir. Sir Con Saymen Yeni kabinede maliye nayırı olacak Londra, 9 ( A.A. ) — İyi haber alan mahfellere göre, Başvekâleti deruhde edecek olan B. Neville Çemberlaynın yerine Sir Con Saymen ma- liye nazırı olacaktır. Behey nadan!. Sen, bozacı denilen — mahlükattan Tüşvet alıp onların sedü bend edilmiş, mü yuvalarını açtırırsın | melânet hal... Zavallı kethüda, ne oldu- ğunu bilemedi. Bir adım attı: — Benl... Ben hal.. - diye- bildi- merhamet edin devlet- lâm... Bir.... Bir... — Sus!... Sus diyorum din ve iman düşmanı, sus! Sadrıâzam bir göz işareti fırlattı. Üç cellâd, ejderhalar | gibi bir hamlede kethüdaya saldırdılar ve yandaki küçük odanın kapısından — zavallıyı çekip götürdüler.. Bir hınltı işitildi ve herşey bitti. Kethü- danın başı koparılmıştı. Sad- rığzam telli pullu bir ariza ile, her kabahati maktule atfede- rek, kopmuş kelleyi, padişaha gönderdi.. Yani, Kara Mustafa paşa, zavallı kethüdanın ensesinde, kılıç ve urganla öyle bir boza den: İsteklilerin hüviyet — cüzdanları ile aatları ilân olunur. 7 İzmir Yün Mensucatı Türk A. Şirketinin Halkapınar kumaş fabrikası Tarafından mevsim dolayısile yeni çıkardığı kumaşlar Sağlam Zarif Ve ucuzdur PaKECME eeran SENNAMUZ Yeni yaptıracağınız elbiseler için bu mamulâtı tercih ediniz Birinci kordonda 186 numarada Satış yerleri: Şixk KaT A ş. Mimar Kemalettin caddesinde FAHRİ KANDEMİROĞLU —| li 1051 NEOKALMİN Grip, Nezle, Nevralji, Siyatik, Baş ve D GA L e Çamaltı tuzlası müdürlü- Toprak işlerinde çalışmak üzere 150 ameleye ihtiyaç vardır. birlikte tuzla müdürlüğüne 7 10 4/937 —_ Uzuın satışları Ç, Alıcı K. $. K $ 118 A.R.üzüm. 11 111 S. Gomel 9.50 12 42 M. J. Tarin 10 11 625 21 S. Ergin. — 14 15 50 16 Şınlak z. bi. 12 50 1'2 50 15 K. Taner 11 3 Ş. Rıza ha. 13 50 13 50 324 Yekün 425921 Eski satış 426245 U, satış Zahire satışları Çu. Ginsi K.S$. KS 1080 Buğday 5.15. 5.4 210 B. Pamuk 42 50 42 5S0 91,5 Ton P.çek. 3 25 3 25 577 Ken. Pala. 250 — 410 250 Kepek 325 )3:25 23 Nisan çocuk haftasının ilk günüdür FANTEARERAİ Se 'yar sesli sinema Ankara, 9 (AA) — C.H. Partisi genel sekreterliğinden Parti teşkilâtı ve Halkevleri için tip olarak kabul edilecek sesli sinema gösterici makine" leri hakkında henüz kat'i bir karar verilmediği görülen lür zum üzerine bildirilir. Kaçakçılık Ankara, 9 (A.A.) — Geçen bir hafta içinde gümrük mu- hafaza örgütü; biri yaralı 7! kaçakçı, 745 kilo gümrük ka” çağı, 155 kilo inhisar kaçağlı 7371 adet çakmak taşı, 1368 defter sigara kâğıdı, 1 kilo 116 gram esra, 20 gram Eror in, 45 Türk lirası, 5 silâh ile 18 kuçalq,ı hayvanı ele geçl' rilmi: Kiralık ev Güzelyalı Nuri bey sokak 6 Numarada bütün asri kon” förü haiz büyük bahçeli: içinde elektriği ve suyu odalı gayet havadar bir eV kiralıktır. Her gün öğleden evvel evin alt katına müracaal" ları. Akhisar bele” diyesinden 1 — Akhisar kazası - içit Bandırma — kapıdağı pıılj evsafından 60,000 adet taşı kapalı zarf uzulile eksil! meye konulmuştur. 2 — Fenni şartname Baf dırma, İzmir, ve Akhisar B" lediyelerinde görülebilir. 3 — İhale 19/4/937 Pazif tesi günü saat 16 da ıcrı'j' lecektir. 4 — İsteklilerin keşif bed linin — 967,5 olan 450 Jirll teminat olarak yatıracaklar? 4 8 13 17 102) Takrüe U