ü Sıyla 4 - Komşu devletlerde m_ — nomik, kültürel, D usyada kadın, faal bir unsur. oldu. darede, ilim ve 'teknik müessese- Mer'a meselesinden Iermde ve istihsal sahasında ka- dımn rolü gıttıkce artmalztadır Rasyayı idare edenler Sovyetler Birliğinin yeni ka- — Nunuesasisinin 122 inci mad- desi şöyle diyor: *Sovyetler Birliğinde, eko- sosyal ve si- yasal hayatın bütün sahala- — rinda kadına erkekle müsavi — hukuük verilmiştir.. Filhakika, son — günlerde, Milli Ekonomi Merkezi İstatis- “tik dairesi tarafından neşredi- len “Sovyetler Birliğinde kadın,, - kitabı, kanunun ne derece mü- kemmel bir surette tatbik edil- —mekte olduğunu çok sarih ve vazıh olarak gösteren rakam- — larla doludur. Ve bu kitap, — âynı zamanda Sovyet hayatı- nn her sahasında kadınların faal iştirak hissesini tesbit et- mektedir. — Son sekiz sene zarfında, Sovyetler - Birliğinde istihsal “alanlarında meşgul kadınların mikdarı 5 milyonu geçmiştir. — 1936 senesinde memleketin muhtelif müesseseleri ile teşek- üllerinde çalışan kadınların Ç adedi, 8.500.000 olmuştur ki bu rakam, işçi ve memurlar — umumi rakamının yüzde 24 ünü — teşkil etmektedir. Güç işlerin makineleştiril- |Mmesi sayesinde, vaktile kadın- ların pek az çalıştıkları bazı lli ekonomi sahaları da ken- dilerine açılmıştır. İnkılâptan evel, çalışan kadınların *6 2/3 ü, — mensucat fabrikalarında işle- mekte idi. Halbuki bugün bu sahada çalışan kadınların nis- i düşmüştür. Bugün çalışan dınların beşte biri mekanik atta, sekizde biri de ma- dencilikte işlemektedir. — Gündelik olarak çalışan ve hizmetçilik eden — kadınların ıdedi. 25 defa azalmıştır. Atillâa'nınDefinesi tanışmıştır. Bu — dostluk çabuk ilerlemiş, fakat hiç dedikoya mevzu teşkil demez. Bununla beraber bu nasebetin gizli ve bir ma- t ve şekli olmamak müm- ün müdür? Fakat bu suale bet veya menfi bir cevap tecek vaziyet yoktur. Şanot- Sedanlı olduklarını göz- | uzak tutmamak lâzımdır. | V ve Pol Şanot kardeşle- tin Sedanda halen bir. men- t fabrikaları vardır. Bu İlim mümessilleri -arasında bugün pek çok kadına tesa- düf olunmaktadır. 1936 senesi bidayetinde; muhtelif ilim mü- esseselerinde çalışan kadınla- rın adedi 15,338 idi. Kadın doktorların adedi ise, inkılâb- dan -evelkine nazaran yirmi defa daha fazladır. 1936 kâ- nunusanisinde Sovyetler Birli- ğginde — bilfill - çalışan kadın doktor adedi 42,353 idi. Bu | memleketin doktorlarının ya- rısından biraz daha fazladır. Birçok kadınlar, teknik ve- yahud idari büyük makamlar işgal etmektedir. Büyük en- düstride teknisiyen ve mühen- dis olarak iş gören kadınla- | ma yüzde nisbeti 15,1 dir. Sovyet kadınının hayatında çok esaslı değişiklikler vukua gelmiş bulunmaktadır. Devlet, çalışan kadının sıhhatini ko- rumakta, analığı ve çocukları sıyanet için kanunlar koymak- tadır. 1928 de memlekette 2,132 çocuk bahçesi vardı, halbuki 19336 da bunların adedi 23,599 a çıkmıştır. Bu müddet zarfında doğumhane- lerdeki yatak miktarı ise, 32773 ten 48,250 ye yükselmiş- tir. 1936 kânunusanisinde muh- telif çocuk bakım evlerindeki | yerlerin adedi de 4,744,600 idi. Burada zikredilen rakam- larda, halen yapılmakta -olan doğum ve çocuk evlerinin yer- leri dahil değildir, halbuki bu evler pek yakında işleme- ğe başlıyacaktır. Mühim mikdarda Sovyet ka- dını, doğrudan doğruya dev- ÇHlet idaresine iştirak eylemek- tedir. Birinci Sovyetler kongresin- | sinden olan dul madam Ober- de yalnız 49 kadın delege Definesi Tarihe müstenid zabıta romanı Nakleden : F. 5. Bcıılio(!ı' mektep arkadaşı idi. Umumi harpde aynı alayda hizmet etmişlerdir. 1917 de aym vi- perde yanyana herikisi de ya- | ralanmışlardır. Bu — sebeble binbaşı Detro ile Şanot aile- tenin bu sıkı dostluğu şayanı dikkattir. Lük 1914 de harbe gönüllü olarak iştirak etmiştir. 1917 de mülâzim rütbesinde ve Fransız-Belçika erkânı harbi- yeleri irtibat zabiti idi. Piyer ANADOLU DA Foçada çıkan kavga Fnçı kazasının Yeniköyün- de İskender oğlu Mustafa, mer'asına: tecavüz eden — Ah- med oğlu İbrahimi çifte tüfeği | ile iateş-ederek - sağ - omuzun- dan “yaraladığından yakalan- mıştır. Hayvan çölmak Foçanın Büyük deniz mev- künde kasaplık yapan Hüse- | müteshhid | yin oğlu Mustafa, Mavürâaki” Mustafanın “bir “da- nasını çalmış ve keserken suç üstü yakalanmıştır. Hırsızlık Keçecilerde Zinet garajında hammal Mustafa oğlu Battal, Mustafa öğlu Mavrukun mu- hafazasında bulunan depodan dört tane boş rakı şişesi çal- dığından yakalanmıştır. Hayırlı arkadaş! Alsancak iştasyonunda hat boyunda çalışan Hasan oğlu Dervişin caketinin cebinden bir nüfus cüzdanı ile mekteb şehadetnamesi ve beş lira pa- rasını aynı yerde çalışan ame- leden Abdullah oğlu — Veysel çaldığından yakalanmıştır. Yankesicilik Keçecilerde Şükran sokağın- da Mişon oğlu Avram, fırın- dan hamursuz almakta — olan Hayım oğlu Yakonun cebin- den yankesicilik suretile 167 kuruş parasını çaldığından ya- kalanmıştır. Hakaret Hükümet avlusunda Kâzım karısı Hiba, bir alacak mese- lesinden Ali oğlu İsmail Hak- kıya hakaret - ettiğinden yaka- lanmıştır. Sarhoşluk Tepecik Sürmeli sokağında Hüseyin oğlu Mehmed sarhoş olup bakkal Ahmedin dükkâ- nına taarruz ettiğinden yaka- lanmıştır. İbuki son sekizinci fevkalâde Sovyetler kongresi- ne 419 kadın delege iştirak etmiştir. Erkeklerin yanında, kadın- lar da birçok kahramanlık mi- salleri vermektedir. Cesaret- leri, sebatları, istihsal saha- sındaki başarıları, diğer bütün sahalardaki — muvaffakıyetleri ve nihayet vatana yaptıkları hizmetler için hükümet tara- fından muhtelif nişanla - taltif edilmiş olan Sovyet kadınları, 1400 den fazladır. TASS Ajansı Lük ve Piyer biribirlerinden ayrılmamışlardır. Lük - birinci sınıf ve icad kabiliyetine ma- lik bir mühendis ve Piyer de | biıincı sınıf bir makinisttir. Pariste | Oberten ailesinin Aragon caddesindeki evinin bahçesinde mükemmel — bir atölyeleri vardır. Bu atölyede Lükün kendi icadı olan mü- kemmel bir otomobil motörü yapılmıştır. Bu motörün plân- ları ehemmiyetle gizlenmek- tedir. Lükün henüz 20 — yaşında | | bulunan bir hemşiresi, Diyan vardır; kültürü çok yüksektir. Birinci sımf bir sporcudur, 8 silindirli bir otomobil ile uzun | seferler yapabilecek — kadar usta bir şofördür. Lük ve Piyer henüz bekâ | İzmir Ağırceza m | Osman gece belki tekrar ge- | değillerdir. Sade işlerile meş- MAHKEMELERDE Su yüzünden çıkan kav- ga ve cinayet | Değirmenci Abdullah ansızın arkasından Cumaovası nahiyesinde Kı- sık köyü civarında Değirmenci Abdullahı bıçakla yaralıyarak Halil İbe | dün inde hıştir. elsede şahid Bay Mustafa - dinlenmiş ve hatı vermiştir: öldürmekle maznun rabimin — muhakem bakılın şu - Bay Osmanın tarlada bir eşeğini kurt parçalamıştı. Bay lir diye kurdu tarlasında bek- liyordu. Sabahin alaca karan- lığında Bay Osman evime geldi, kapıyı çaldı, açtım: — Halil İbrahim; değirmen- ci Abdullahı dedi. Köyümüzde Bay Ademn ve Ze- | keriyanın evlerine de aynı şe- kilde hâber verdi, gittik. Ab- dullahın koltuğuna girmiş olan Bay Ali, ağır yaralı vaziyette kendisini köye doğru getirme- ğe çalışıyordu. Bay Zekeriya derhal köye koştu, evinden yatak, yastık getirdi. Abdul- | lahı yatırdık, asıl kavganın vü- | kubulduğu yere gitmedik. Ya- | ralı Abdullah bize: — Halil İbrahim, değir- menin suyuna kendi tarlasına vurmuş müdafaasını çevirmiş. — Değirmen durdu. Gittim, suyu tekrar değirme- | ne çevirirken Halil İbrahim ansızın arkamdan geldi, bıça- | ğını çekti ve beni yaraladı. | Çekmecemde otuzbeş lira para vardır. Onu alın, köyde bu- | lunan B. Necibe verin. Dedi ve sonra öldü. Dinlenecek başka şahid ol- madığından, gelecek celsede müddeiumuminin iddiasını seadetmesi — için muhaxeme | başka bir güne talik edildi. Gasp davası Kızılçullu köyü civarında seki Amerikan kolleji yolunda posta memuru Bay Mustala- | nin doksan kıymetinde | altın saat ve kordonunu gas- betmekle maznun Mehmed | oğlu Reşadın muhakemesine dün şehrimiz Ağırceza mah- kemesinde devam edilmiştir. İddiasını serdeden müddei- ümumi muavini Bay Şevki Suner, maznunun Türk ceza kanununun — 495 inci madde. sine göre cezalandırılmasını istemiş ve müdaffa için mu- hakeme önümüzdeki pazartesi : gününe bırakılmıştır. lira hiçbir kalb macerası geçirmiş gul olurlar.,, Ploç bunları sonra: — Parisin raporu bundan ibarettir. Bu da Berlinin rapo- rudur. Dedi. — Pekâlâ okuyunuz! — Okuyorum: *Lük Oberten ve Piyer Malen bizce meçhuldürler. Ne adları, ne de şekilleri hakkın- da dosyalarımızda malümat yoktur. Bunları, — tanıdığımız casus ve ajanlardan hiçbirisine benzetmek mümkün değildir.,, Vikont raporü — öküdüktan sonra: okuduktan | — Bütün bunlardan bizce vurulmuştu Polis Fatmanın ölümü Menemende — polis Fatma adındaki ihtiyar kadını döve- rtek ölümüne mekle maznun Dedebaşı itma- mı Mustafanın muhaker dün ağırcezada devam avukatı, mü- sebebiyet v ne edi cekti, maznunun dafaasını yapacaktı, hazırliıyamadığın: dan mühlet istem'ş ve muha- keme, güne müdafaa için başka talik edilmiştir. —a g e gaa — İlkokullar Gelecek ders. yılına aid bir karar 1937-1938 Ders yılına aid ilkokulların açılma ve kapan- ma târihleri hakkındaki ilköğ- retim kararı, Kültür direktör- lüğünden bütün — ilkokullara teblig edilmiştir. Bu karara göre İzmir mer- kez okulları ile özel Türk, azınlık ve yabancı — okulları, Burnava, Buca, Karşıyaka na- | hiyelerinin içokulları ve İzmire bağlı Mersinli, Örnek küy, Bostanlı okullarile nüfusu on- | binden çok olan Ödemiş, Tire, Menemen, Bergama kazaları içokullarının 1 Eylül 937 tari- hinde açılması ve onbeş gün kayıt işlerile uğraştıktan sonra 15 Eylâl 937 tarihinde ders- lere başlamaları ve diğer ka- zalar okullarile nahiye ve köy okullarının 15 Eylül 937 tari- hinde açılarak 15 gün kayıt işile uğraştıktan sonra 1 Teş- rinevvel 937 tarihinde ders- lere başlamaları muvafık gö- rülmüştür. İzmir, Ödemiş, Tire, Mene- men, Bergama içindeki okul- ların 7 Haziran 938 tarihinde öteki kazalarla İzmirin Örnek köy, Bostanlı, Mersinli, Bal: çova, Menemenin Emirâlem, Yenifoça, Urlanın Kızılbahçe, Torbalı okullarının 31 Mayıs 938 tarihinde, diğer nahiye ve ! köy okullarının 15 Mayıs 938 | tarihinde derslere son verme- leri ve S sınıflı okulların bir hafta, üç sınıflı okulların üç gün içinde okulu bitirme im- tihanlarının — yapılması uygun görülmüştür. Oberten ile binbaşı Detronun mahiyeti mechul münasebeti! Dedi, Kont Trolveş: — Ya... Ya... «diye homur- dandı- binbaşı Detro çok faal ve bizim için çok korkulacak bir istihbarat adamıdır. bu adamın, elimizdeki esirler gibi zeki, faal, genç ve kül- rlü adamlardan istifade et- miyeceğine — ihtimal veriyor musun? Dün abı hayat tecrübesinde | Lükten hiçbir netice alamadık. | Bu hususta Ploç seni kaba- hatli görüyorum. Lükte başla- | miş olan hezeyandan — nasıl oldu da hiçbir. şey elde ede- inedinl. Lük, hezeyan. esnasın: da ııde Gizelden bıhsılmış- Avuükat | Sen, | 2/4/937 - Bllim, | Üniversite rektörü | ilk könferansinı dün verdi — Başı 2 inci sahifede — biri olmağa namzeddir. Ata- türkün yaratıcı ve başarıcı de- hasından feyiz aldığı için ve onun dileklerini tahakkuk etti: ren yüce hükümetin başında bulunan zatın yüksek kudretin- den istifade ettiği için başla» dığı yolda çok istifadeli ola- söylemeği bir vazile bilirim. Profesör, bugün Üni- 5500 talebesi, Türk daçent, cağını versitenin ve yabancı profesör, | asistan ve yardımcılarile 6000 | düşünen ve başaran baştan mürekkep olduğunu soylemiş | ve demiştir ki; — İlim eğer yalmız göste- rişle, yalnız şöyle böyle bir | çalışma ile elde edilebilseydi | dün ilimden feyyiz alan ve bugün tatbik eden arkadaşlar, bu yüce şerefe mazhar ola- mazlardı. İlmin tahsili için ge- çirdikleri zo1 u'darı hatırlama- larını rica ederim. İlmin tah- silinde hakikaten güçlük var- | dır. Önün için kıymeti büyük- tür. İstanbul üniversitesi dünya ilmine bir şey katacak yol- dadır. Evlâtlarını bize gönde- ren babalara emniyetle söyli- yebilirim ki, çocukları bugü- nün, dünden iyi olması, yarı- nın bugünden daha iyi olması için feyiz almağa çalışıyorlar. | İlim kudret ve hamülesile iş- lerini başaracak bir kabiliyetle kendilerine geleceklerdir. Cu- muriyetin bu müesseseye ver- | diği kıymete göre onu realize | etmek mevkiinde olarak, bu- radaki arkadaşların arzuların- dan ilham ve kuvvet alarak çalışırken daima İzmiri ana- cağım. Ve İzmir istediği za- man beraber çalıştığım arka- daşlarımın emirlerine âmade ” bulunacağım. Bunu tekrar tek- rar arz ve hepinize teşekkür- ler ederim. Bugün saat 17,30 da Halk- evinde — Boğazlar anlaşması hakkında mühim bir konfe- rans daha verecek olan profe- sör şereline Halkevi - tarafin- | dan bir ziyafet verilecektir. Baronun hareketini, çok de- ğerli Profesörü İzmire davet suretile temin ettiği istifade sebebile takdirle karşılarız. Alman gazeteleri Rus matbuatına hücum ediyorlar Berlin, 1 (Radyo ) — Al- man gazeteleri Sevyet matbu- atı aleyhine neşriyata devam etmekte Sovyet matbua- tını Belgrad-Roma uzlaşmasinı hoş görmediği için sülh düş- etmekte- ve manlığı ile — itham | dirler. ne de Lük bir daha biribir- lerini göremiyeceklerdir. Fakat | asıl mesele... Lükün dimag ve âsabına aşkın hâkim olması ve bu hâkimiyetin bize birçok hakikatleri gizlemesidir. Kont sustu. Ploç korkak ve çok muti bir tavırla: — Şu halde.. Ne yapaca- ğgız? — Ne mi yapacağız? Ev- velâ, Paristen ikinci bir tah- kikat istiyeceğiz, ve Atagon sokağında Lükün tagayyübü ile ne haller olmuştur soraca* ğgiz. Bekâr ve aile ocağında yaşayan bir delikanlının gün- lerce tagayyübü herhalde mes- küt geçecek bir. hâdise de- ğgildir. Sonra, binbaşı Detro ile madam Obenen ıııımdı