kü, cenubi İ Toprağın çocukları Tamam beş milyon köylüye toprak verilecek. Devlet, tedbir alıyor- muş. Türkiye'de beş milyon köylünün topraktan mahrumiyeti kadar feci birşey tasavvur edilemez. Demek “köylü,, efendimizden beş milyon kişi, üstünde ömürler ve nesiller çürüttüğü bu vatan üstünde bir avuç toprak sahibi değilmiş. Elbette fecidir bu hakikat! Topraktaki nasibini ancak mezarda bulan büyle bir köylü, asırlarca toprağa ve iftlik sahiplerine uşak olarak, köle olarak çalışmış demektir. Çalışarak, almteri dökerek, güneşte kavrularak, “rüzgürda savrularak, soğukta titriyerek altını üstüne getirdiği toprakta, belini doğrulttuğu herhangi bir dakikada, iç mi, hiç birşeye sahip değildi o betbaht! Bizim Anadolu içinde, hâlâ ve bâlâ boğaz tokluğuna “bedel,, dedi- gimiz bir nevi esir; ağamın, çiftlik sahibinin esiri.. Bu âdet, bize nere- den karışınıştır, bilmem, Çünkü Türk tarihinde ve eeki içtimal ailemizin teamüllerinde, an'ünelerinde böyle - birşey yoktur. uşaklıktan ziyade esareti andırır. Kayıtsz, şartsız çalışmak, y “Bedel,,— bir nevi ani ber işte, mesai aaati namına hiç birşey tammamak üzere çalışmak.. Ayni âdet çobanlıkta da vardır. Senede dört kuzuyua ve karın tokluğuna bir esa. ret,.. Adı ise “bedel,, ir. Eaki zengin çocuklarının kendi yerlerine baş- kalarımı satin alarak cepheye sürmeleri de bunun bir başka çeşidi idi. Memleketin ve toprağın, daha doğrusu servetin anahtarını elinde tutan- lar, Türk köylüsünü asırlarca nelere esir etmemişlerdir. Askerlik işlerindeki çahsi bedel, tarihe karıştı., Bu bir saadettir. Şimdi de toprak Gstünde çalışanın uşaklığı kalkıyor. Boş milyon *efendi,, köylü, hakikatte şunun bunun kölesi olmaktan kurtulacaktır. Bence, bize nereden geldiğini bilmediğim şu diğer “bedel, i de kal dırmak Tâzımdır. Zenginin, oğanın, büyük toprak parçaları sahibinin *bedel,, namında bir esiri olmamalıdır. Ancak umum? ölçüler dahilinde kazancı, çalışması tayin edilmiş bit toprak işçisi kabul edilebilir. “Bedel,, kelimesi, hakikatte bizim içtimai ve medeni heyetimize yakışmıyan birşeydir.. Pamuk'tan yol Eskiden yollara taş döşe- nirdi; taş döşeli yollar da o zamanın en makbul ve güzel yolları demekti. Taş döşemeli yolları çimentolu veya asfalt yollar unutturdu. Arlaşıldığına göre kauçuklu yollar da çi- likte kiymetten düşecek, Çün- Kardina'da bir mühendis pamuktan yol yap- - Mıştır. — parke taşı haline koyduğu pa- Bu mühendisin bir nevi muk, şimdiye kadar yollarda kullanılan bütün maddelerden daha çok mukavemetli imiş.. Kuş'ların dilleri varmış Almanya'lı bir âlim, uzun i tetkikattan sonra, kuşların ce vıltı veya ötüşlerinin tamamen görüşmek olduğunu anlamıştır. Avusturya'da yaşıyan — bir karatavuğun ötüşü —Bavyera: daki veya Fransadaki karata- vukların ötüşünden büsbütün — başka imiş. Bu âlim şimdi, kuşların mü: davelei efkâr için kullandıkları ötüş şekillerini tesbite çalışıyor- Mmüş ve yakında kuşlarla gö- / Tüşmeğe muvaffak olacağını da î $ 1 etmekte imiş. Kuç'lır gibi uçmak için — Frankfort'ta “Fen enstitüsü,, ış gibi uçmağa mahsus bir bulanlara beş bin mark ükâfat vereceğini ilân et- — Bu mükâfat büyük bir para ikil — etmemektedir. Fakat b bir vasıta bulmak, kâ- şifi için milyonlar kazandıra- sak demektir. Bunun için Al- yı'dı fen erbabı bu yoldu mağa ve nümuneler mey- ha getirmeğe koyulmuşlardır. $ndıye kadar bir insanın yarım dakika - uçabil- H temin edilmiştir. Bukadar netice elde edildiğine göre; gibi uçmağa çok zaman mış olduğuna inanmak | dir. 'ek elle müsabakay kazandı giltere'de 100 kişilik bir | A bisiklet müsabakası yapılmış, bu müsabakaya bir de tek kollu bir genç iştirak etmek istemiş, evvelâ kabul edilme- miştir. Tek kollu, ısrarı üzerine müsabakaya kabul edilmiş ve ne şayanı hayrettir kı musı Macaristan'da düelleo mem- nu değildir. Arzu eden Macar, düello ,yapmakta - muhtardır. Bunun için bir. düelleo teşeb- büsü, Macaristan'da alelâde bir işten başka birşey değildir. Yalnız Karl Poziye'nin dü- ellosu çok şöhret kazanmıştır. Bu adam sosyalisttir; Kral- hk taraftarı birisi tarafından düelloya davet edilmiştir. Düelloya davet edilen ken- disi olduğu için silâh seçmek hakkına malik olan Karl mu- hasımına: — Top ile düello edeceğiz. cevabını vemiştir. Top ile düello da imkânsız birşey olduğu için bu düello henüz yapılamamıştır. Çapa mukineleri Pamuk müstahsıllarına da- gatılmak üzere, Ziraat Veka- letince Avrupa'dan getirtilen çapa makinelerinden 200 ü İzmir'e gönderilmiştir. Bu ça- pa makineleri yarın Nazilli'ye sevkedilecek ve ora mıntakası pamukçularına tevzi edilecektir. Bugün doğacak çocuklar.. Bugün birçek ve kuvvetli yıl- diz tesirleri alında — bulunacağı Bu tesirler birbirine »d ol: lardır. Maamafih, umumiyet iti- barile ticaret işleri üzerinde bü: yük bir faaliyet olacak, cesurane spekülüsyonlar yapılacak ve neti: celer müsaid çıkacaktır. Bugün herkes neş'eli saatler yaşıyacak fakat artritizme müptelâ olanlar oldukça Yena dakikalar geçire- ceklerdir. Bugün doğan çocuklar zeki ve enerjik elacaklar, toğuk tabi- atlı olmalarına rağmen — mübim mevkiler kazanacaklardır NAD F N LA OLU VEHİRHABERLERİ Keçecilerde kanlı bir cinayet Sarhoşluk ve evham iki ocak söndürdü Karakola gidip teslim olan katil, kan davasımı güdüyordu: Ticaret mektebi- ni bitirenler —.. Yıllık kongresi ve çay ziyafeti İzmir Ticaret mektebini bi- tirenler derneğinin onuncu yı dönümü münasebetile Pazar günü hem derneğin yıllık koöngresi aktedilmiş, hem de kongrede bulunan” üyelere ve güzide davetlilere bir çay zi- yafeti verilmiştir. Ziyalette Va- li muavini Bay Cavid Ünver, Emniyet müdürü Bay Salâhid- din Aslankorkud, Sıhhat mü- dürü Bay doktor Cevdet Sa- racoğlu ve banka direktörleri hazır bulunmuşlardır. Çok samimi hasbıhallerle geçen ziyafet geç vakte kadar sürmürmüştür. Dernek idare heyetinin yıllık raporu okun- süş, kabul edilmiş ve yeni idare heyeti seçimi yapılmıştır. Yeni idare heyetine Bay Nail, Refik Or, Faik, Salâhiddin Seyid, Rahmi ve Hürri seçil- mişlerdir. Yeni heyete muvaf- fakıyetler dileriz. V. U. meclisi Valimiz Bergama- dan geldi. Bergama — havalisinde tet- kikler yapan valimiz Bay Fazlı Güleç evelki akşam şehrimize dönmüştür. Vilâyet umumi meclisi; bu- gün sdat 15 te vilâyet salo- nunda toplanacak ve muhtelif dıırelenn mıınl budulennı Aoıntmya sefir Efez harabelerini ziyaret etti Mezuniyetle ve hususi su- rette seyahat etmekte olan Avusturya hükümetinin Anka- ra elçisi, maiyetile birlikte evvelki gün Efez harabelerine giderek oradaki - âsarıatikayı görmüştür. Bu esnada müze müdürü Salâhiddin Kantar'da Efezde bulunmuş ve büyük elçiye izahat vermiştir. Agora hafriyatı Vilâyet büdçesinden yardım istendi Ege mıntakasında Anlikite- lerin en mühimlerinden biri olan ve bir misli daha görül- miyen İzmir Agora hafriyatına vilâyet büdçesinden yardım edilmesi için Vilâyet Daimi encümeni azasından Bay dok- tor Kâmran Örs tarafından nmumi meclis riyasetine bir takrir verilmiştir. İzmir Anti- kite severler sosyetesi tarafın- dan da gene bu iş için vilâ- yete müracaat edilmiştir. Koşu sahası Vilâyet koşu heyeti azaları, Pazar günü Kızılçullu'da At koşusu sahasına giderek 4 Ni- sanda başlıyacak koşular için sahanın vaziyelini tedkik et- mişlerdir. Bazı yerlerde köste- bek yuvaları görülmüştür. Ça- yır. pistinin her vakitkinden daha güzel vaziyette olduğu görülmüştür. Gidenler Şehrimizde bulunan Maraş saylavı Bay Şükrü dün İstan- bul'a gitmiştir. Evelki gu:r Keçeciler cad- desinde, bir. cinayet olmuş, Hüseyin oğlu (Hamdullah, sa- bıkalı Ahmed oğlu — Turan'ı bıçakla iki yerinden yaralıya: rak öldürmüştür. Cinayetin sebebi sarhoşluk ve korkudur. Vak'a tahkikatına derhal el koyan müddeiumumi muavini Bay Abdullah Kandemir, su- çun bütün delillerini toplamış, katil Hamdullah, sorgusu ya- pilmak üzere dün müstantik- liğe verilmiştir. Cinayet hakkında aldığımız tafsilâtı aşağıya yazıyoruz: Hamdullah ve Turan ile daha üç arkadaşı gece muh- telif meyhane ve gazinolatda rakı içerek sarhoş olduktan sonra gecenin geç vaktinde Keçeciler caddesine gelmişler- dir. Bundan epi zaman evel Turan ile Hamdullahın eniştesi arasında bir kavga olmuş, Turan, Hamdullah'ın eniştesini yaralamıştı. Onun için Ham- dullah, her vakit için Turan- dan korkuyor ve günün birin: de kendisini de yaralıyacağını düşünüyordu. Bu korku, gün geçtikçe Hamdullah'ta önüne geçilmez bir evham halini almıştır. Vekâlet emrine irine alınmış “cad. | — Evelki gece sarhoş olduk- tan ve Keçeciler caddesine geldikten sönfa beş arkadaş, karakola yakın bir yerde dur- muşlardır. Turan, arkadaşlarına: — Bana bakın; şimdi polis memuruna numara yapacağım. Demiştir. Turan, sağ elini tabanca çeker gibi beline gö- türmüş ve onun bu hareketini gören Hamdullah, kendisine bir fenalık yapacağına kat'i surette hükmederek derbal bıçağını çekmiş ve gayet so- gukkanlı hareket etmek sure- tile Turan'ı karnından ve sağ omuz kemiği altından yarala- mış, hâdise yerinden uzakla- şarak doğruca polis karako- luna gitmiş, teslim olmuş, Turan'ı nasıl vurduğunu anlat- mıştır. Turan, aldığı derin ve müdhiş iki yaranın tesirile derhal ölmüştür. Bazı kimseler, bu cinayete (Kan davası) nın sebep oldu- ğgunu söylemekte — iseler de Müddeiumumilikçe yapılan tah- kikat neticesinde böyle bir delile varılmamıştır. Sorgu hâ- kimliğince tevkif edilen Ham- dullıh hapisaneye gönderil- olan memurlar Hizmetleri üç üç “seneden az olan bu gibi memurlara, bu aydan iti- baren maaş verilmiyecektir Vekâlet emrine alınmış me- murların en çok iki veya üç senelik maaşları hakkında yeni bir karar alınmış ve bu karar Maliye Vekâletinden şehrimiz- deki alâkadarlara bildirilmiştir. Bu karara göre; 21 Mart 937 tarihine kadar aldıkları vekâlet emri maaşları hizmet müddetlerine göre iki veya üç seneyi bulanlara artık bu tarihten sonra vekâlet emri maaşı verilmiyecektir. 21 Mart 937 tarihine kader aldıkları vekâlet emri maaşları, hizmet müddetlerine göre iki veya üç seneyi geçmiş olan memurlara bu tarihten sonra başkaca vekâlet emri maaşı verilmiyecek ve eskiden aldık- ları maaşlardan bu paraların geri alınması için hiçbir teşeb- büs yapılmıyacaktır. 21 Mart 936 tarihine kadar aldıkları vekâlet emri maaşları hizmet müddetlerine göre iki veya üç seneyi bulmamış olan memurlara, ilk vekâlet emrine alındıkları tarihten itibaren bu müddetleri dolduruluncıya ka- dâr vekâlet emri maaşı ödene- w Havacılık ve spor Havacılık ve spor mecmu- asının 186 1ncı - sayısı, çok temiz ve zengin bir halde çık- mıştır. -Okurlarımıza — tavsiye ederiz. cek, bu müddetleri doldurduk- ları tarihte maaşlarının kesil- mesi cihetine gidilecektir. ———7 Donanmamız Yakında İskenderu. nu ziyaret edecek — Başı T inci sahifede — riyor: Komite Türk projesinin ilk tetkikini bitirdi. Bu sahada cere- yan eden müzakere İzah, tenvir ve fikir teatisi hududunu geçmediği için çok şiddetli — münakaşalara Tağmen hiçbir meselede henüz ka- rar verilmiş değildir. Komite yeniden — sancağa ilha- kam istediğimiz üç nahiye ile İs kenderun limanı ve mahalli polis müşabidlerin miştir. Para, gümrük, ekalliyetler, as kerlikten tecrid ve mahalli polis meseleleri bakkında Türk.Fransız mütebassıslarının iştirakile cemiyeti akvam mütehassıs dairelerinin yar. dimn ile teknik bazırlıklar yapılıyor. Fransız mütehassısı bugün bir mukabil proje esasları metmi tevdi etmiş ve komite tarafından bu sa: bah gözden geçirilmiştir. Komite pazartesiye müşahidleri lisan meselesi hakkında dinliye. cektir. İstanbul, 15 (Hususi) — Mü- şabidler, Hatay temel yazasını tan- zim edecek olan husüst komitenin bugünkü — toplantısına da — iştirak etmişler ve sancakta hâkim olan Tisan hakkında komiteye uzun uza- dıya izahat vermişlerdir. Bu csna- da Türk heyeti murahhasası da ha. zır bulunmuştur. mulümatımı — dinte. 16/3/937 (li r .. .» . İngiliz siyaseti İ ae — Başı | incijsayfada — leden kasdettiğim manayı vuzüli ile arzedebilmek için bir hatıramı hikâye edeceğim: Umumnit harbin ilk senelerinde henlz pekâz esir bulunduğu devir: lerde İngiliz'ler Filistin cebhesinde aldıkları bütün Türk esirlerini Kas hire'de Mehmed Ali paşa kalesi İfliye yadedilen ceki ve yüksek bir binaya toplamışlardı. tün methal ve mi gıkı bir surette tutuyorlar, bu # tetle kaçıtmıyacaklarına emin ol dukları esİrleri bina dıhılındo ser" best”bırakıyorlardı. Kalenin ena.üst katında Iıır kö: geye isabet edem bir pencere vardı. u pencere binanın “yapılışı — itibar File nöbetçi teşkilatiidan binniabe uzak bir sahada bu'unuyordu. - Bir gece dört beş Türk esiri bir araya geldi. Mevcad bütün yatak — çarşaf- Tarını biribirine ekliyerek kuşak gibi kullanmak suretile pencereden zemine kadar sarktılar ve bu kar şeğa tutumub kayarak kimsoye gö- rünmeden kaçtılar. Mabadi hazırlanmamış olan bu firar hâdisesi tabif alarak — uetice- siz kaldı. Türk esirleri hâdise üze rinden kırk sekiz saat geçmeden yakalanmış, karargâha iade edilmit bulunuyordu. Bu vaziyette - İngiliz'lerin ne yapmas Tâzınmı gelirdi. Her penceresi ayni şekilde bir firar ihtimali taşıyan bu üsera ka: rargâlımı — ya derhal tahliye ettir meli veyahud hiçolmazsa bütün pencereleri — firar ihtimallerini tar mamile selbedecek vesait ile teçhiz etmeli idiler değil mi?.. Hayır, bunların hiçliri olmadı. İngiliz'ler sadece firar edilmiş olan köçedeki pencereye demir parmak- lıklar takmakla ve o pencerenin alıma bir nöbetçi ikame etmekle iktifa ettiler ve diğer pencereleri eski hallerinde bıraktılar. Herşeyi birden görmek, her mahzuru bir anda kavramak isti: yenler için bu bareket tarzı belki batalıdır. Fakat dersini daima hl dinelcrin hak iketindeon almay b mali değil vakıayı karşılamaya alış: miş olan pratik insanlar ve pratik milletler için en tabil necat yolu budur. İngiltere'nin bütün imparator: luk tarihini tetkik ediniz. Görecek: siniz ki İngiltere'yi bütün hâdise- Terde harcketo getirmiş olan zihni- yet, daima yukarıda hikâye ettiğim tek pencere zihniyetidır. Kisbi değil vehbi olan bu zih- niyet sayesinde İngiliz'ler düşman- larım daima tek tek bulmaya, tek tek ezmeğe ve onları ezerken de diğer milletleri kendi taraflarına kazanmaya muvaf'fak- oldular.! Tarihe aid olan bu bahsi ta- rihe birakırtak bügünkü mevruu: muzu şu şekilde bulâsa edebiliriz: Dünyayı saran bütün deniz yolları üzerinde müdalas edilecek bir İngiliz menfasti vardır ve bu- aun için de İngiliz noktai nazarına göre bütün denizyollarına — İngilte- re'nin rakibsiz ve şeriksiz hâkim elmas şarttır. Herhangi bir deniz yolu üzerinde herhangi bir sebeble hâkimiyet tesitine kalkışacak olan herhangi bir millet bütün çevketi, bütün kudreti ve bütün vesiti ile fagiltere'yi karşısında bulacak ve o iddiadan kat'i ve Fili surette var. geçmedikçe her vesile ile başına çorap örüldüğünü görecektir. İngiliz siyasetinin bugün bir- çök sahalardaki — tecellilerini iyice ihâta edebilmek için bu esası dai- ma hatırımızda tutmak — lâzundır. Bilfarz bugün - İtalyan'larıa Pantel- lerin adasında tahkimat yapmaya karar vermekle İngiltere'nin bütün gazabını birbenbire niçin üzerlerine çevirmiş olduğunu izab edemiyen- ler yukarıdaki esası > düşühürlerse İngiltere'yi barekete getiren hayatf saik ve zarurelin ne olduğunu ko- layca ihata edebilirler. Hamdi Nüzhet Çançar Petrol ve benzin İnhisara alınarak ucuzlatılacaktır İstanbul, (Hususi) — Petrol ve Benzinin ucuzlatılması için yeni bir kanvn çıkacağı ve bu iki maddenin inhisar altına alınacağı söyleniyor.