<A 12937 Sanaxı';' I_İğontrol anunu mallarımız en ucuz fiate mal edilecektir Türk mallarının hariç memleketlerdeki revacı yeni kanunlarla temin edilecektir Ankara, 11 (Hususi) — Sanayii kontrol için İktisad Vekâleti bir kanun lâyihası hazırlamıştır. Eniyi Bu kanun, yakında Kamutaya verilecetir. ontrol kanununa göre, memleketimizde yetişen en iyi malın, en ucuza mal edilmesine çalı- #lacak ve Türk mallarının hariçteki revacı bu suretle bir kat daha fazlalaştırılacaktır. Hükümet, kendi mallarımızın, ihtikâra ve şahsi menfaatlere âlet olmasını hiçbir zaman terviç €tmiyecektir. İzmit'te | Kundakçılık Bir kimya fabrikası/ İhki şahıs, .Zara ad. kurulacaktır Ankara 11 (Hususi) — İz- Mit'te büyük bir kimya fabri- kası kurulacaktır.. Hükümet bu husus için şimdiden ha- Trlıklara başlamıştır. lzmırgüreşçılerı dalıkesir güreşçileri ile karşılaşacaklar Ankara, 11 (Hususi) — Gü- ü! federasyonu, İzmir minta- sı için bır müsabaka hazır- amıştır. Buna göre, Nisanın eşinde İzmir güreşçileri, Ba- hkesir güreşçilerile karşılaşa- taklardır. Yeni göçmenler Bu senekırk bin kişi ünavatan'a geliyor. Ankara, 11 (Hususi) — Ü sene memleketimize kırk N muhacir getirilecektir. Bu- Tün için şimdiden tedbirler inmış ve iskân mıntakalara tefrik edilmiştir. İhracatımız İdhalâtımızdan çok fazladır Ankara, 11 (Hususi) — Ge- Sen sene 92 milyon 531 bin İtahık idhalâta mukabil 117 Milyon 737 bin İiralık ihracat ’_.M- Bu miktar, 1935 sene- Sine nazaran çok daha fazladır. Celâl Bayar İstanbul'a geçti 11 (Hususi) — İk- hf*d Vekili Ce(liluuâıııyır, bu- İstanbul'a hareket etmiştir. Sıhhat Vekili Istanbul'a geldi &'î"lnbııl. 11 ( Hususi ) — hathat Vekili Refik Saydam b“""l buraya gelmiştir. Günlük siyasal gazete Sahip ve başyaygam uHaydar Rüşdü ÖKTEM DÜM neşriyat ve yazı işleri üdürü ; Hamdi. Nüzhet Çançar İükesnesi « 776 — Posta kutusu 405 ,__A:.?NE ŞERAİTİ , alti aylığı 700, üç Yak _-ylııısnoı?.m.m: vi memleketler için senelik abone ücreti 27 Viradır | satın almağa karar vermiş- liyesini yaktılar İstanbul, 11 (Hususi) — İki kişi, kendilerine ait dosyaları yöketmek için Zara adliye bi- nasını kundaklıyarak yaktılar. Suçlular, derhal yakalanmıştır. Kızıllar Geri çekildiler Şanghay 11 (Radyo) — Son haberlere göre, Siyanfuda kı- zıl askerleri ileri hatlârını geri çekmeğe mecbur kalmışlardır. Zelzele Constantine, 11 (ALA) Müthiş bir zelzele yüzünden Guelma mintakasında yerlilere aid birçok evler yıkılmıştır. Üç kişi ölmüştür. Sed yıkılmış Belgrad, 11 (Radyo) — Pe- dine malikânesinde 300 met- relik bir sed yıkılmış ve sular dört köyü basmıştır. Sekiz yüz amele ve asker felâket- zedelerin yardımına koşmuş- tur. Burada bulunan bir şeker fabrikası hasara - uğramıştır. 1400 vagon şeker ve binlerce ton şeker pancarı mahvol- muştur. 35 bin dönüm arazi sular altındadır Lindberg Tunus'tan Trablus'a hareket etti Tunus, 11 (Radyo) — Tay- yareci Lindberg ve zevcesi tayyare ile Trablusa hareket etmiştir. Buradan Mısıtr'a ha- reket edeceklerdir. Rusya Ankara sefirini değiştiriyor Ankara, 11 (Hususi) — Rus- ya'nın Ankara sefiri Karahan'ın değiştirileceği — Moskava'dan haber verilmektedir. Başvekâlet teşkilât kanunu Ankara, 11 (Hususi) — Başvekâlet teşkilât kanununa göre Başvekâletle —müsteşar muavinliği, devlet arşiviye ve sicil müdürlükleri ihdas edile- cektir. İtalya Memleketimizden Ankara, 11 (Hususi) — Ro- ma'dan haber verildiğine göre, İtalyan'lar, memleketimizden mühim miktarda krom madeni krom madeni alacak —— w : : 44 GERME— — — — — — — Kazalar İçin yeni bir kanun çıkacak.. Ankara, 11 (Hususi) — Sey- risefer kazalarınm önüne geç- mek için hazırlanan lâyiha, yakında Kamutay'a verilecek- tir. Bu lâyihaya göre bütün nakil vasıtaları sigorta edile- cek ve kazaya uğrayanlara taz- minat verilecektr. Arnavutluk Memleketimize sefir gönderiyor İstanbul, 11 (Hususi) — Ar- navutluk hükümeti, yakında memleketimize sefir göndere- cek ve muhtelif mes'eleler et- rafında bizimle anlaşarak mu- kaveleler yapacaktır. Paris sergisi M. Leon Blum ameleye hitap etti Paris, 11 (Radyo)— Bugün saat 16,30 da M. Blum 1937 Paris sergisi inşaat sahasında ameleye hitap etmiştir. M. Blum nutkunda: *“Hükümet emniyetini ame- lenin- eline bırakmıştır; -bu büyük eserin ikmali hususunda amelenin vazifesini göreceğine emin bulunuyorum. Çünkü 1937 sergisi Fransa'nın şere- fidir!, Demiştir. M. Blum yarın memurlara — hitapta buluna- caktır. Çimento gelecek Ankara, 11 (Hususi) — Hü- kümet, kırk bin ton çimento- nun tenzilâtlı tarifeye tabi tu- tulmak suretile memleketimize ithaline Vekiller heyetince mü- saade edilmiş ve bu hususta bir kararname kaleme alın- mıştir. Askeri şüra Yakında toplanıyor Ankara, 11 (Hususi) — Yük- sek askeri şüra, ay sonunda toplanacaktır. Beynelmilel malüller kongresi Berlin'de toplanacak Berlin, 11 (Radyo) — Bey- nelmilel sabık muharip ve ma- lüller kongresi Berlin'de ola- cak ve 15 Şubattan 18 Şu- bata kadar devam edecektir. Bu kongreye 14 devlet mu- rahhasları iştirak edecektir. Kongrede Hitler, Göering ve Fon Hes de hazır buluna: caklardır. Berlin, 11 (Radyo) — Al- man ajansı bildiriyor: Döviz kanununa muhalif ha- reket edenler için şiddetli ta- Almanya'nın Hakları Versay, hiç şüphesiz ki, be- şeri ve siyasi adaletin bir vesikası değildir. Buna rağ- men, korkak bir intikam hiz- sinin bile gizliden gizliye ha- zırhyabildiği - bütün - bağları, kelepçeleri de tasımıyor. Versay, kurulduğu gün yr kılmağa mahkümdu. Trpka-Sötir: gibişrtpkai . bir çöok muahedeler gibi.. İngiliz telâkkisine âid şöyle bir hâdise hik. Bir vakitler, Kahire'de mib- liyetpervet Arab'lar, İngiltere aleykine tezahürat yap:yorlar mış. O kadar ki, küfürleri Bü YöleBiilanya itaparetorloğunul sarayına kadar teşmil edili yormuş. Bir zat, İngiltere fev- kalâde komiserine sormuş: — Bunlara ne dersiniz, siz- ce, hiç, hiç birşey yapmak icap elmez mi? 'Komiscr gülmüş ve şu ce- vabı vermiş: — Daha ne yapılabilir ki!.. Bir insan düşününüz: Eli, aya- ğı, kolları sımsıkı bağlanmış, midesinin üstüne büyük bir kaya parçası konmuştur. Bu ağırlığın ıstirabini. tahfif için hiç şüphesiz bağıracaktır. Ba- ğırmak bir. tesellidir. Hiçol- mazsa desarj ihtiyacını tatmin eder. Bu tazyıka, bu bağlara ve ağırlığa başka türlü taham- mül edilemez. Fakat siz kalkıp, bu adamın ağzını da bağlar- sanız, o, bütün enerjisini - top- hyarak — şiddetli bir. hamle yapacaktır. Belki ipleri kopa- racak, taşı devirecek, gırtla- ğınıza — sarılacaktır. Nevmidi ve isyan halindeki hareketler, daima birkaç misil fazla kuy- vet taşır. Binaenaleyh, onun ağızını kapamak hatadır, Açık bulundurmak ta mahzı isabetl. Bu görüş, şüphesiz ki psikola- fik bir tetkik mahsulüdür. Almanya da, harp sonu galip politikacılarının — böyle — bir kararı üzerine ve Versay'ın çelik — tellerile bağlanmıştı. Şimdiye kadar Almanya'da gelip geçen müteaddid hükü- met adamları, parti şefleri bağırdılar, bağırdılar, fakat ne teller çelikmiş, ne de mah- küm, sadece bağırmakla iktifa etmiştir. Bilâkis yavaş yavaş, bu bağı koparıp geçmiştir. Nitekim, Versay, bugün bir hayaldir, Ren bir hakikattır. Almanya - silâhlanmıştır, Al- manya, hertürlü harp kuvvet- lerine malik olarak beşeriyetin karşısına gene çıkmıştır. Ön yaşında bir çocuğa giy- dirdiğiniz elbiseyi, on sene muhafaza etmek mecburiyetini koyduğunuz dakikada, biliniz ki,o elbiseyi zaman eskitmese bile hacim ve istiap kanunu parçalıyacaktır. — Almanya'yı, servetten, beynelmilel müba- dele adaletinden, topraktan, iptidai — maddeden mahrum tutan Versay, galip politika- cıların en safiyane bir işidir ki, fazla bir ömür bile sürme- miştir. Milletler bakkinda ve- rilen herhangi bir mahkümi- yet kararının; biraz da man- tıka uyması lâzımdır. Uyma- dığı takdirde, mantıki ve nor- mal keyliyet, kendi rolünü elbette oynıyacaktır. Almanya, içinde yaşadığı vatanı, şimdi bir hapishane olarak telâkki Şehirden Akisler İisin İdliklem |Et Tiatinin düşeceği yok, beklemiyelim.. Ahu gözlü Jan Kipura, pazar- da elli He babam, dana mi bu, hangi tarlada buyumuş? Başdurak caddesinden bir görünüş Mübarek)Başdurak caddesi.. Kış gelince, insan burada aya- ğına paten takıp bir harekette soluğu tâ arastada almalıdır. Sokaklar herdem çamur, her- dem yaş.. Fakat burası, ayni zamanda ( Nevale ) dediğimiz Bir kasap maddenin en büyük gırtlak yoludur. ( Hayatı kazanmak ) dediğimiz — ideal — tahakkuk edince, birçoğumuz derhal bu- raya başvururuz: — Çek şuradan bir kilo et, ver şuradan iki kilo balık, tart bakalım bize iki tane lâ- hana, dört kile soğan, bir kilo havuç ve saire... Arkadaki kömürcüler, seb- zeciler sokağına dalmıştım ki, üç adım ilerimde, başı beyaz yün atkılı, siyah soluk kadife ceketli, koyu pazen entarili, AD ediyor. Ba hapishane, beşeri- yet denilen camianın, ancak ve ancak korkunç sesler ver- diği dakiksda, rastgele alâka gösterdiği bir darülâceze ola: rak kalamazdı. Çünkü içinde bir millet vardı, hem de mil- yonlara çıkan bir millet. Falcılık yapacak değiliz: Almanya'yı, hem de kulak- larına daha iyi âletler taka- rak, bütün milletler dinliye- ceklerdir. Bugün ise, çok uzakta değildir. Fizik kanun- larından, psikolojiden anlıyan: lar, bunu inkâr edemezler.. Matlüp olan şudur: Medeniyet, adalet ve sulh mefhumu dahilinde bunu din- leyip Almanya'yı tatmin ct mek. Aksi takdirde... Kariimin idraki karşısında fazla fikir yürütmekten çeki- nirim.. Orhan Rahmi Gökçe Sayfa 3 Ü kuruşa!.. takunya-ve çoraplı, ihtiyarca bir Musevi kadını ilerliyordu. Bu çarşının maruf müşterile- rinden imiş galiba.. Sebzeci- lerden biri; — Kadinika -diye bağırdı- gel, bak, sana kokmuş soğan ayırdım, kilasu beş kuruş.. Ta öteden bir sebzeci ses- lendi: — Oh oh oh, bahtin açık- mış vallahi kadinika, bende de kafan kadar çürümüş turp var... Torunlarınla beraber bir ziyalet çekersin. Kadın kızar gibi o'du: — Yozunuz kör olsun.. Turp yibi çürüyesiniz... Dedi ve sonra bir sebzeciye yaklaştı: — Pırasa kaç para?. — Güzel hatırın için yarım kilosu elli kuruşl, — Elli parça olasin hinzir soyu hinzir.. * Koca karı alış-verişe değil, tetkikata çıkmışa -benziyor. Her dükkânın önünde, her küfenin, sandığın karşısında duruyor, bazan elini uzatıyor, bir soğan, bir patates, bir havuç, bir elma alıyor, eviri- yor, çeviriyor, bakıyor.. Yarım saat sonra kendisini tekrar gördüm. Sepeti boştu. Dibin- de, ıspanak yaprakları - vardı. Vakit alış-verişin hararetli devresini geçirmişti.. Kasaplar, balıkçılar tenha idi.. Burnunuz, balık küfesine sokulmuş gibi, havadan mütemadiyen balık kokusu teneffüs ediyorsunuz. Etler, canlı canlı, pembeli, kırmızılı, beyazlı, koyu renkli, yığın yığın. etler sallanıyördü çengellerde.. Ara-sıra, bir ka- sap bıçağının veya satırın sesi duyuluyordu.. Bir kasap bağırdı: — Mahmutpaşa'dan mı gel- din mübarek beteeel, Bu da ne demekti, anlıya- — Sonu 6ıncı sahifede — TAKVİM — Rumi - 1353 Arabi-1355 2ci kânun 30 Zilkade 30 700 akşam12,00 11,31 12,28 yatar — 1,32 19,09 940 15,16 imsak Li 4U 5,20