, t ğ ı '_ yanlardan mür ekkep ımıı D sak olan kızlarımız hakkında herkes sizin gihi — Aluğu şey Bir imparatoriçe aranıyor| Gene kadın ve sahne Geçenlerde — arkadaşımız (K. e kadınlarının sahae hayatıma karşı düdü tenkid im, Bir kadı Şuban bir kasınında diyordu bir yazısını takiben, Türk kız österdikleri alâkasızlığı ve terod- eim okurum bana yazdığı çök vzün mek “Fikirlerinize yerden göğe kadar hak veririz. Ancak sahneye çıka- düşünmiyor. Ben, çok nin, kızının bir temsilde rol alması hasebile duş- yakınen vakıf oldum. Hepimizin ve herkesin yükselmedikçe, sahnede rol alan her Türk kızının mamuslu bir Türk san'atkârı olduğu inanılmadığı müddetçe, hep pafile, yakın akrabamdan b sıkıntıya bep nafile,.. No kadar söylense, yazılıa nafile Fakat, muhterem okurum, takdir eder kadının meslek ve hayat i #yni endişeler, ayni tereddüdler hâkimdi. Cemiyet ve Çikir r ki, birdenbire takdir edilmes Snkılâb — hamlelerinde, halkın yerinde değildir. O takdird. raya — kalabileceğini — kabul vurub da: dün çarşaf için, pes çe için, tuvalet içi olması için de hep de baran öyle bayat hareketleri bunların derhal ve bötün halk tarafından ülmesi imkânı yoktur. Hele ve keyfini beklemek hiç de bir yıllık işin, hiç olmazsa yarım amr son- vtmek sevilib lâzımdır. Dünkü taassubun kapısını — Şapkayı, yeni medeni kavunu kabal eder misin?. Dünya ve din işleri ayrıla Diye sorulmağa saydı, e dersin? imkân var mıvdıi? Ve böyle birşey yapılmamış ol- ubun cevabı, müdhiş bir bomurtudan başka ne olabilirdi?. yat olürken bir korku, bir astırab dev. resi geçirir. Tered tlerle sarsılır, sonra tabitleşir. Bu da böyledi kıyafetimizi ıslâh ettiğimiz zamanlarda ka- din bir gayri ta oldu. Erkeğin de tecessüsü — şahlanır gibi oldu. Biraz geçince, o da tabilleşti ve alışıldı. Keza şimdi bir köylü gelib de kadın hekime kendini tedavi ettiro- biliyor, bir kadın avukadla, bir kadın hükimle konuşuyor ve hiç yadır- gamnıyor. Sahne hayatımıza atılışta da ayni çşey olacaktır. Kısa bir tered. ılııyır gibi düd devresi ve sonra tabiilk ve meslek zevki.. Biraz cesaret, biraz da — fedakârlık.. Saime Sâdi lan — musikişinası — Amerika'lı Hanri Skot'tur. Bu adam, akıl- lara hayret verecek derecede sür'atle, fakat hiçbir falso yap- madan en güç parçaları pi- yanoda çalabilirmiş. Mançuri hükümdarı Pang - Te - yani sabık Çin'li Puyi, | esrarengiz prens - evlenmeğe karar vermiştir ve bir zevce, bir imparatoriçe aramaktadır. | Halbuki bu hükümdar evlidir. Japonlar tarafından Mançuri hükümdarı ilân edilmeden evel Tiyen - Çin'de bir Çin dilberi ile evlenmiştir. Bayan - Su - Kliç ismini taşı- yan bu kadıncağız, Puyi tara- fından 1932 denberi olduğu yerde bırakılmış, ne - tatlik edilmiş, ne de kendisine para gönderilmiştir. Puyi cenapla- mi kabule cesaret eden bir Çin'li veya Japon kızı bulunamamaktadır. | | | Bu sür'ati de şu suretle elde etmiş: Çok soğuk bir gün, elle- rinde gantları olduğu halde evine dönen Hanri Skot eldi- bile çıkarmadan. 've parmaklarında kan deveranını temin için piyano çalmağa baş- lamış, parmakları soğuktan sızladıkça sür'atli çalmağa ka- yulmuş ve bu sayede bu hu- susiyeti elde edebilmiştir Akhisar'da bir vak'a Azgın bir boğanın marifeti Akhisar'da Çiftlik köyünde bir kaza olmuştur. Rıza oğlu Ömer adında 20 yaşında bir genç, evelki gün azgın bir boğa tarafından sürüklenmek suretile husyelerinden ağır su- rette yaralanmıştır. Ömer, şehrimizdeki hasta- nelerden birisine getirilmiş ve kendisine ameliyat yapılmıştır. venleri Garip bir talâk Şikago'da ve sair Amerika | şehirlerinde canbazlık'la ge- Çinen Rodolf Disort isminde birisi aleyhinc zevcesi tarafın- dan bir talâk dâvâsı açılmıştır. Dâvânın sebebi; bu adam- cağızın oyunlarında yardımcısı Ayı'dan gece ve gündüz ay- rilamaması ve bu ayı'yı yatak odasında yatırmasıdır. Husyelerinden birisi, - ezilmiş ve parçalanmış olduğu için çıkarılmıştır. Mahkeme, adamcağızı ayı'yı ayrı bir yerde yatırmağa da: vet etmiş, fakat büdçesinde ayı için bir yer kiralamak faslı olmadığı için mahkemenin bu teklili hükümsüz - kalmış - ve | netice aleyhinde talâk kararı | verilmiştir. | Gözlüklüler kulübü Nevyork'ta birçok garip ku- | lüpler vardır, “ Gözlüklüler kulübü , de bunların arasın- | dadır. Bu kulübün tam 30,000 mensubu vardır, hepsi de da- imi surette gözlük - takarlar. Fakat bunların yüzde ellisi gözlük giymeğe ihtiyacı olm- Bugün doğacak çocuklar.. Ay bugün zühre ve müşteri yıldızlarile arz üzerine güzel te- sirler yapacak ve mes'ad bir gün geçecektir, iş ve his sahalarında affakıyet yüzde aralarında senenin en hoç geçecek günlerinden birisi bugün elacak ve birçok nişatnanmalar bugün kutlulanscaktır. Bugün doğacak çoruklar çok müsteid — olacaklar fakat bu isti- datlarını en iyi sahalara tatbik edemiyeceklerdir. Bunuala — bera- ber hayatta mahrumiyet ve men- çirmiyeceklerdir. m seksendir. ile yet ANADOLU YEHİR Belediye hisseleri BAA AŞüErL M * Vekâlet, yeniden malümat istedi Gümrük kanununun — mad- dei mahsusasına göre vekâ- letçe tevzi edilmekte olan gümrük resmine munzam yüzde on belediye hisselerinin tevzi ve taksiminde belediyenin bu- lunduğu yerin nüfusu esas it- tihaz olunmaktadır. Duhuliye resminin ilgasına dair olan kanunun mer'iyet — mevkiine girdiği 30/5/933 - tarihinden itibaren geçen müddet zar- fında idari teşkilâtımızda ka- nunu mahsuslarına tevfikan vu- kubulan ölüm ve ilhakları ve bazı belediyelerin yeniden ih- das ve lâğvı gibi sebepler ile belediye sınırları içinde evelce tesbit edilmiş olan nüfus mik- tarları üzerinde esaslı ve şu- mullü tezayüd ve tenakuslar husule geldiği, bu yüzden bir kısım - belediyelerin zararına olarak fazla hisse aldıkları görülmüş ve Dahiliye Vekâle- tinden vilâyete gelen bir ta- mimde gümrük resmine mun- zam yüzde 10 belediye pay- larının tevzünde nüfuslarının azlık veya çokluğu ile müte- | nasiben az veya çok hisse ala- cakları için vilâyet dahilindeki belediyelerin - sınırları olup nüfus kütüklerinde kayıtlı bulunan nüfus miktarları ile 935 yılı sayımında tesbit olu- nan nüfus miktarlarının — mu- kayeseli bir cedvel halinde 937 mali yılı yüzde on güm- dan evel merk.ze gönderil- mesi bildirilmiştir. Değirmendağı cinayeti Fino Hüseyin neden düşmanmış Değirmendağı mahallesinde Manifaturacı Muammer'i öl- dürmek ve belediye tahsildarı Rağıb'ı yaralamakla maznun Şaban oğlu Yaşar'ın muhake- mesine dün şehrimiz ağırceza mahkemesinde devam edilmiş- tir. Geçen celsede maktul ve- resesinin vekili, vaktile geçen bir hâdise münasebetile polis Sabri'nin, ikinci defa şahit sıfatile dinlenmesini istemişti. Polis Sabri, dün dinlenmiş ve verdiği izahatta: Cinayet günü, mazanun Ya- şar'ı, Ziver ağa sokağından geçirerek karakola getirmek istediğini, suçlunun birdenbire: — Ben bu sokaktan geç- mem. Orada düşmanım var. Fino Hüseyin beni vurur de- diğini söylemiş ve: — Ben, o sokaktan geçme- mesinin sebebini, Muammeri orada vurmuş olduğundan aynı sokaktan geçmek istemediğine atfediyorum. Muhafaza memuru Nuri, şa- hit sıfatile dinlendi, cinayetten on dakika evel maznun Yışır ı evinde gürültü yaparken ğini ve silâhın da bu gürültü hâdises'nden yedi, sekiz da- kika sonra patladığını söyle- miştir. Gelmiyen — şah içinde | HABERLERİ Manisa'da'göçmen evle- ri inşasına | başlanıyor Münevverler Halkevinde ve- rimli bir şekilde çalışıyorlar. Manisa, (Hususi) — Mınısa Halkevi - civar vilâyetlere nü: muüne olacak bir şekilde çalı- şıyor. Evin muhtelif şubeleri muayyen olan günlerinde top- lantılar yaparak — çalışmanın daha müsmir olabilmesi için gerekli olan tedbirleri alıyor. Halkevinin salonunda mem- leketin güzide sınıfını — teşkil eden bir kütle Vali Lütfü Kırdar'ın etrafında toplararak hem tatlı sözlerle vakit geçir- mekte ve hem de inkişafı uğrunda düşündükle- rini ve halkın ihtiyaçlarını an- latmaktadırlar. Halkevi ile de Manisanın Lütfüâ Kırdar, bir program mesaisinc bunları da ilâve et- mektedir. Halkevinin köycülük şubesi kendi azâsını alarak köylere seyahatler tertip ediyor ve vardıkları köyde; köylyüe mü- fid konferanslar vermek sure- tile ikaz ve irşad eyliyor. Evin çok faâl şubelerinden biri olan “Dağcılık,, ta göze çırpmaktadır. Bu — şubenin mensupları yaptırdıkları mun- tazam ve yeknasak elbiselerle | Ve ordunun dağcılık kursunu bitiren — mütohasaısları" yanla: rında oldukları halde gittikleri | dağlara tırmanmaktadırlar. Bu | şubenin faaliyeti cidden görül- | meğe değer azalar o kadar rük payı tevziatına başlanma- | heveskâr ki seyahat günlerinde tayin ve tesbit edilen toplantı saatından evel gelmekte bir- birlerileğmüsabaka yapmakta- dırlar. Kendi ifadelerine atfen diyebilirim ki bu seyahat gün- lerinde geceleyin dağa tırman- ma zevkinin verdiği heyecanla uyku bile uyuyamamaktadırlar, Tekaüd kanunu ——0 60 ıncı maddenin tefsiri Askeri ve mülki tekaüd ka- nununun G0 ıncı maddesinin tefsiri hakkında kamutayca ka- bul edilen kanun şehrimizdeki alâkadarlara gelmiştir. Tefsire göre zabitlerle askeri memur- lardan tekaüd olanlara 1683 numaralı kanunun 60 ıncı ma- desi mucibince verilen üç se- nelik zamdan, bunlardan teka- üd olmadan evel veya tekaüd olduktan sonra ölenlerin ma- aşa müstahak yetimleri de istifade edeceklerdir. Kabahatsiz Olduğu anlaşıldı Bir hafta önce, sarhoş ol- duğu iddiasile zan altına alı- nan tapu memurlarından Ali oğlu Şamil için adliyece ya- pilan — tahkikat, mumaileyhin kabahatsiz olduğunu isbat et- miş ve kendisi hakkında ka- nuni takibat yapılımaması ka- rarlaştırılmıştır. Şehir meclisi Şehir “meclisiş yarın saat 16,30 da Belediye salonunda loplın*cık ve muhlehf işler üzerinde müz ed yuluna- ei Demokrat hükümetin de- mokrat valisi Lütfü Kırdar her şubenin seyahatine iştirak et- mekte ve onları teşci eyle- mekte, ihtiyaçlarını temine ça- lışmaktadır. Manisa'da da bir atlı spor kulübü teşekkül etmiştir. Vali Lütfü Kırdar'ın himmetlerile ciheti askeriyenin de göster- diği yardımlarla âzası gün geçtikçe çoğalmaktadır. Tenis spor kulübünün dağı- tılmak üzere olduğunu ve bun- dan dolayı âza olarak kayde- dilmek istiyenlerin müracaat- | lerinin kabu! edilmediğini ha- yakından alâkadar olan Vali | ber aldık. Bu kıymetli sporun kaybolması şöyle dursün inki- şafına Vali Lütfü Kırdar'ın büyük yardım ve himmetleri inzimam edeceğine şimdiden bütün Manisa'lılar emindir. Göçmen işleri Manisa merkez — kazasına 300 haneyi mütecaviz göçmen gelmiş ve bu göçmenlerin hepsi de tensip olunan ma- hallere yerleştirilmişlerdir. Ken- dilerine bir heyet marifetile tevzi olunan arazinin munta- zam krokileri de - verilmekte- dir. Bu suretle ber hangi bir şekilde melhuz olan ihtilâfla- rın önüne geçilmesi düşünül: müştür. Bu husustaki talimat- nameyt uygun olarak göçmen- lere yaptırılacak evlerin — yer- leri de tesbit edilmiştir. İlk- baharda hemen inşaata baş- lanacaktır. Her işte büyük alâkayı gös- teren vali Lütfü Kırdar, göç- men işleri için hemen her gün göçmenlerin iskân edildikleri koylue gıtmrktcdır Bakaya vergıler Vekâletten yeni bir emir geldi Vergilerin seneleri içinde tamamen tahsil edilemediği ve seneden seneye bakaya devri suretile bakayanın ço- galmasına sebebiyet verildiği görülmüştür. Bakaya sebebinin tahsildar- | ların bazı hataları yüzünden ileri geldiği anlaşılmış olduğu ve hususi idarelerce tazyik edilen bugünkü sistemine gö- re tahsildarların tahakkuk def- terlerine istinaden kendilerine verilen tekâlif cedvelleri muh- teviyatını müfredat defterlerine geçirmek ve tahsilât vukubul- dukça bu defterlerde işaretle yapılan tahsilâtı irsaliyelerine kaydetmek ve bankalara yatır- mak için fazla zaman kaybet- tikleri görüldüğü anlaşılmıştır. Dahiliye vekâletinden vilâ- yete gelen bir emire göre tah- sildarların müfredat defterleri, vilâyet ve kaza merkezlerinde ayrılacak memurlar tarafından tutulacak ve bu suretle tahsil- darların fazla külfetten kurtu- larak doğrudan dağruya tahsil | işlerile meşgul olmaları temin edilecektir. Vekâlet, muame- | hükmü tatbik Şeker istihlâk ve- Gümrük resmi İstihsalât az olduğu yıllarda şeker İdhal edeceğiz Şeker istik.ik ve gümrük resimleri hakkındaki 2785 nu- maralı kanuna zeyl olarak ka- bul edilen kanun vilâyete gel- miştir. Kanunda yapılan deği- şikliğe göre şeker fabrikaları- nın istihsal edecekleri şekerin kilasundan 65,000 ton senelik istihsal esasına göre 5 ku- ruş istihlâk resmi alınır. İstihsalin 65 bin tondan az olduğu senelerde her yüz ton için bu resimden 0,0195 ku- ruş tenzil ve fazla olduğu se- nelerde de her yüz ton için bu resme 0,01 kuruş zammo- lunur, Yüz tonun kesirleri tayininde gelecek sene istih- saline ilâve edilmek üzere terkedilir. Bir sene istihsali için yuka- rıdaki fıkralara göre tayin edi- len resim nisbeti o seneki is- tihsalin miktar itibarile satışı- na başlanınca tatbik olunur ve resim tayinine esas tutulan istihsal miktan tamamen satı- hocıya kadar devam eder. Ancak — 12/6/936 — tarihinde mevcud stokların zararını te- lâfi için dahilde istihsal edi- lip mezkür tarihten sonra sa- tılmış veya satılacak olan şe- kerler iki yüz bin tona baliğ oluncıya kadar bu kanunla ta- yin olunan resim nisbetlerin- den kiloda 1,40 kuruş ayrıca tenzil edilir. Türkiye —şeker - fabrikaları Türk Anonim şirketinin her sene kendi fabrikalarında is- Tihsal edeceği şekerle ertesi sene kumpanyasına devrede- ceği stok miktarını ve istih- lâkin istihsalden fazla kısmı için hariçten şeker idhali veya stoktan lüzumu kadarının sarfı hususlarını tayine salâhiyettar- dir. Yil icabı. kabul olunan miktardan az istihsal olduğu senelerde noksanını ve çok istihsal olduğu senelerde de fazlasını şirket stoklarile tevzin edebilir. Şirketin muhafazaya mecbur tutulacağı stok şekerin onbeş bin tondan fazlası için Maliye vekili şirkete bu fazla şeker bedeli kadar faizsiz avans itasına veya bu fazla şekere aid faizi ödemeğe me- zundur. Dahildeki fabrikalarda istih- sal edilecek glikozun kilosun- dan beş kurüş - istihlâk resmi alınır. Şeker istihlâk ve gümrük resimleri hakkındaki 2785 nu- maralı kanunun bu kanuna uymıyan bükümleri mülgadır. Muvakkat madde 1 — 1936 kampanyasında istihsal olunan şekerler için dahi bu kanun olunur. Muvakkat madde 2 — 1 6/935 tarihinden bu kanunun neşri tarihine kadar glikoz is- tihlâk resmi 2427 numaralı kanuna göre alınır. Domuz ihracatı Yabancı memleketlere gön derilecek domuz ve müstah zaratından muayene resmi alın” maması hakkındaki kanun vi* lâyete tebliğ edilmiştir. Bu 'kanuna göre sağlık zabıtas! kanununa — göre yapılmaktâ resim