29 Ocak 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4

29 Ocak 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

, Sayfa 4 Almanya, 1914 den çok daha kuvvetlidir Fransız parlâmentosunda çok şiddetli münakaşalar oldu Paris, 28 (Radyo) — Fran- — gz parlâmentosu, bu sabah - toplanmış ve Fransa'nın mü- — dafaası hakkındaki müzakerata devam eylemiştir. Hatiplerden bazıları söz söylemişlerdir. — Saylavlardan M. Kenet, söz —alarak demiştir ki: — Fransa artık, ne Belçi- — ka'dan ve ne de Hollanda- dan imdad bekler. Alman'la- — min, hududlarımızda yapmakta oldukları hazırlık, gözden kaç- mıyacak derecede barizdir. Bir harb vukuunda, bizim ne dereceye kadar mukavemet edebileceğimiz suale değer. Fransız ordusu, mükemmel bir halde teçhiz edilmiş olmalıdır. Harbiye nazırı M. Daladiye bizi tenvir etmelidir. p Tayyare kuvvetlerimiz noksandır. k M. Kenet'ten sonra M. Dö- — pon söz söylemiş ve bir harb — vukuunda Fransa'nın - ne sü- retle müdafaa edileceği hak- kında alâkadarların izahat ver- mesini istemiş ve bu hususta gazetelerde görülen neşriyatın ne dereceye kadar doğru ol- duğunu sormuştur. Bunun üze- tine hava nazırı M. Piyerkot kürsüye gelerek cevab vermiş ve demiştir ki: — 'Gazetelerin milli müda- faamız — hakkında yaptıkları B Üİ ea getirmekten — uzak kalatakE Zira bir harb vukuunda Fran- sa bütün evlâdlarından yardım istiyecektir. Halbuki bu gibi neşriyat ordu mensublarının bile cesaretini kırar. Bundan sonra saylavlardan M. Marşanda söz söylemiş ve nüfusun —müdalaa - işile olan alâkasını tebarüz ettirdikten sonra, Fransa'da nüfusun gün: den güne eksildiğini söylemiş, bu hal böyle devam ederse, Fransa günün birinde kendi- sini müdafaa etmekte güçlük çekeceğini beyan eylemiştir. Saylavlardan M. (Dökerli) de söz söylemiş ve Fransız tayyarelerinin, eski sistem ol- duğunu, tayyare toplarının da, matlüba muvafık olmadığını ileri sürmüştür. Hava Nazırı, M. (Piyerkot), bu saylava da cevap vermiş ve yeni sistem tayyare topla- ları imal edildiğini beyan ey- lemiştir. Saylavlardan söz alarak: — Almanya'nın inşa ettiği de Müsyü Boji Atillâ'nın otostratlar, hududlarımıza ka- dar dayanıyor. Biz, buna karşı ne yaptık? Diye sormuştur. Eski nazırlardan Şayedelen ise: Almanya'nın 1914 sene- sinden çok daha kuvvetli ol- düğunu söylemiş ve Fransa'nın geri kaldığını ileri sürmüştür. Şayedelen, — Almanya'nın, Mart'ın 7 inci günü Ren hav- zasını tahkim edeceğini iddia eylemiştir. Hariciye nazırı Müsyü İvon Delbos, bu gibi iddiaların vâhi olduğunu ve bunlara inan- mamak lâzımgeldiğini beyan eylemiştir. Uzun münakaşalardan sonra kürsüye gelen başbakan M. Leon Blum, heyecanlı beya- natta bulunarak demiştir ki: — Silâhsız bir Fransa, her kesin taarruzuna hedef olabi- lir. Bunun için, silâhlanma işine büyük ehemmiyet vere- ceğiz ve komünistlerin askerlik hizmeti hakkındaki tekliflerini asla kabul etmiyeceğiz. Fran- sa'nın müdafaası, herşeye ta- kaddüm eder. Bu husustaki münakaşala- rın gelecek Çarşambaya ka- dar devam edeceği ve bilâ- hare - Fransa'nın müdafaası için istenilen tahsisatın “reye konacağı bildiriliyor. Alâka- ittifakla — kabul söylüyorlar. olunacağını Başbakan sosyalist partisi ni toplamış ve müdafaa prog- ramı hakkında izahat verdiği gibi bu programa itiraz ede- cek olan komünistlere karşı cephe alınacağını bildirmiştir. İsviçre'de Komünist hareketleri.. Cenevre, 28 ( Radyo ) — İsviçre'nin Şofo Kanton'unda yeniden bir takım komünist hareket, hâdiseleri ve müca- deleleri görülmüştür. Doktor Burgen'in cenazesi otopsi için tıbbi adli dairesine götürülür- ken İsviçre milliyetperverleri tarafından tezahürat yapılmıştır. Muhafazakâr partisi, doktor Burgen için mutantan bir ce- nâze merasimi hazırlamaktadır. Kanton idare âmirleri ko- münistler tarafından içtima ya- pılmasını şiddetle yasak etmiş- lerdir. Definesi Tarihe müstenid zabıta romanı 4 Genç kız, sıçramakta olan iki iri köpeğin arasına geriye doğru koştu ve Lük genç kızın ağaçlar arasında kaybol- duğunu gördü ve kendisi de ayni istikamete doğru koştu ve Piyer'in de kendisini takip ettiğini ayak seslerinden tah- min etti. Biraz sonra genç kız, doe- lambaçlı dar bir yol başında durdü ve Aarkasına dönerek gene: n 7 — Geliniz, çabuk geliniz! y Dedi. Seri, adımlarla, Nakleden: F, i Benlioğlu kadar yürüdüler, burada ağaç- lann — ortasında bir kulübe gördüler. Genç kız doğruca kulübeye koştu, kapısını şiddetli bir hareketle açtı,- içeriye girdi, eşiğin sağ tarafına geçerek: — Giriniz!. Dedi ve elile köpeklere sükünet işareti verdi. Lük ile Piyer de bu kulü- beye girdi. Derin bir karanlık içinde kaldılar. Genç kız, nefes nefse » Japonya'da kabine buh- ranı hâlâ devam ediyor. 4 W Palto hırsızı tutuldu Beş gün evel Birinci kor- donda Merkez Cumhuriyet Bankasında avukat Fettah Nuri Esen ile üç gün evel Merkez Postanesi koridorunda Meh- med oğlu Halis'in paltoları çalınmıştı. Bu. paltoları çalanın İstanbul'lu Osman oğlu İsmail Lütfü olduğu anlaşılmış ve suçlu yakalanmıştır. Zabıtaca elde edilen paltolar, sahiple- rine verilmiştir. Sarhoşluk Birinci kordonda Turkuvaz barında tapu memuru Ali oğ- lu Şamil sarhoş olarak gürül- tü çıkardığından zabıtaca tu- tulmuştur. Kanuna aykırı hareket Şehidler caddesinde iplik fabrikasında — damda oturan Emin oğlu Mustafa 1704 nu- maralı kanuna aykırı hareket ettiğinden yakalanmıştır. İki hayvan boğuldu Birinci kordonda gümrük yanında bir kaza olmuştur. Mustafa oğlu İbrahim'in çift yük arabasında yüklü varille- rin devrilmesi yüzünden Ha- san oğlu Eyüb'ün idaresindeki âraba hayvanları ürkmüş, de- nize atılmıştır. Kurtarmağa ça- lışılan — hayvanların - ikisi de boğulmuştur. Arkasından silâh atmış Çorakkapı'da Melez cadde- sinde bir vak'a olmuştur. Sü- leyman oğlu Riza'ya bir kadın yüzünden evelce araları açık med'tarakRURATER A kasırıc arkasından — silâh — atılmıştır. Suçlu Mehmed yakalanmıştır. Bıçak taşımak Çorakkapı'da Osman oğlu Ali ve Kemer'de Şükrü oğlu Ahmed'in üzerlerinde birer bıçak görülmüş, zabıtaca alın- mıştır. Nal ve mıh hırsızlığı Karşıyaka'da Zafer sokağın- da oturan Ali oğlu Hüseyin Hâmid, ayni sokakta nalbant Hüsnü'nün dükkânımdan nal ve mıh çaldığından yakalan- miştir. Dövmek Karataş'ta Mehmed Fevzi kızı kızi Saadet, Polonya'lı mühtediye Melâhat'ı yumrukla dövdüğünden zabıtaca yaka- lanmıştır. Dosya mes'elesi Karşıyaka'da Ankara — ilk okulunun avlusunda Ali Ruşen kızı Şermin'in dosyasını alan Hüseyin Avni kızı 12 yaşın- daki Halide'yi dövdüğünden yakalanmıştır. — Ses çıkarmayınız, yarına kadar hiç ses çıkarmayınız; ben yarın geleceğim, beni bekleyiniz rica ederim! Dedi ve seri bir hareketle kapıyı çekti, gitti. İki delikanlı şimdi sadece; genç kadının: — Nadin, Sultan!. Diye köpeklere bağırdığını duymakta idiler. Bundan sonra, karanlık ku- lübede muttarit şekilde yağan yağmurun gürültüsünden başka hiçbir şey duymadılar. Lük ve Piyer birkaç dakika derin bir süküt içinde, bir söz bile söyliyemediler. İkisi de ayakta duruyorlardı. Kulübenin kapısı tamamile kapanmamış idi; günün son ışığı ba aralıktan giriyor, iki k Ordu ile (Ugaki) arasındaki ih- tilâf bir türlü ortadan kalkmadı. Tokyo, 28 (A.A) — M. Ugaki'nin doğrudan doğruya İm- paratora müracaat ederek onu orduya kumanda etmeğe ve Harbiye Nazırını tayin etmeğe davet etmesinden M. Ugaki ile ordu arasında ihtilâfın halledilmemiş olduğuna delâlet ettiği söylenmektedir. Ordu şefleri bu taktirde itaat etmek veya ilâhi mahiyette telâkki edilen bir emri reddetmek şıklarından birini tercih etmek ıztirarında kalacaklardır. Ingiliz - Mısır hazırlık mü zakereleri bitti. Mısır hükümeti elinden geldiği ka Ai . e dar intikal devresini kısaltacak. Kahire, 28 (A.A) — İngiliz Mısır hazırlık müzakeratı pren- sip itibarile bir itilâfa müncer olmuştur. Bununla beraber muh- telif mahkemelerin ipkası ve intikal devrinin müddeti mes'e- leleri muallâk bir halde kalmaktadır. Kabine erkânı Lonra'da cereyan eden müzakereler esnasında oniki senelik bir müddetin aslâ mevzuu bahsedilmemiş oldu- gunu beyan etmişlerdir. Hükümet elinden geldiği kadar intikal devresini kısaltmağa çalışacak olup yirmi senelik bir intikal devresi reddetmektedir. istemekte olan cenebi mahafilin iddialarını şiddetle Memleket dahilinde - istiklâlin en esaslı şartlarından birinin hakkı kaza - istiklâli olduğu fehemmiyetle kaydedilmektedir. Mahkemeler mes'elesine ait hal sureti Montrö konferansının işgal edeceği başlıca mevzulardan biridir. Hollanda heyetinin hükü metimize bir teklifi. Ankara'da ve diğer şehirlerde radyo is- tasyonu inşasına talip oldular. İstanbul, 28 (Hususi) — Ankara'da bulunmakta olan Hol- landa heyeti, memleketin muhtelif ycılcrinde radyo istasyon- darl İnşasi çi NÜKUMCLNAK v e di kulunmüçtur Nafıa Vekâleti, heyetin tekliflerini derhal tetkike başlamıştır. Ankara'da yapılacak iki istasyondan başka İstanbul İstasyonu da ıslâh edilecek ve diğer büyük şehirlerimizde birer istasyon yapılması tetkik olunacaktır. Bu akşamki program Istanbul radyosu 12,30 Halk musikisi, 12,S0 Havadisler; 13,05 Hafif mu- siki, 13,2S muhtelif parçalar. 18,30 Dans musikisi, 19,30 konferans. 20 Vedia Riza ve arkadaşları, 20,30 Türk musi- kisi, 21 arapca havadisler, 21,15 stüdyo orkestrası, 22,10 ajans ve borsa haberleri, 22,20 sololar. Kottenstuhl Makirelerinin itha- line müsaade ediliyor Ankara, 27 (A.A) — Mem- leketimizin örme eşya ihtiyacı mevcud — makinelerle tatmin edilmekte olduğundan şimdiye kadar alelümum Trikotaj ma- kineleri yanında Kottenstuhl makinelerinin de idhaline mü- saade edilmekte idi. Bu nevi makineler üzerine ise Avrupa'da mütemadiyen yenilikler yapıldığı ve bu sa- yede daha ince ve desenli Jarse ve tül gibi kumaşlar yapmak imkânı elde edildiği ve halbuki mevcud makinele- rin-kaba ve eski - sistem ol- duğu İktısad vekâletinde ya- pılan - tedkikattan anlaşılmış ve halkımızın bu yeni çeşid kumaşlardan mahrum bırakıl- maması ve ayni zamanda memleketimizde bu sanayi ka- nunundan istifade edip Kot- tenstuhl çalıştıran örme fab- rikalarına birer aded idhal müsaadesi verilmesi — İktısad vekâletince kararlaştırılmıştır. Kattenstuhl idhal etmek iş- tiyenler vekâlete müracaat et- mekte ve idhal müsaadesi ak maktadırlar. Filistin Konsey Madrid'deki SE- Açapları arasın. farethanelerin naklini tetkik etmiştir Şili murahhası: Bu mes'elede siyasi değil, insani hisler hâkim olmalıdır, diyor Cenevre, 28 (Radyo)—Kon- seyde Danzig ve Sancak me- selelerinin müzakeresinden ve kararlardan sonra, Sosyete meclisi saat 20 de toplanmış ve Madrid'de ki - sefarethane- lerin nakli. meselesini tetkik etmiştir. Bu müzakereye Şili murah- hası M. Edvar'ın teklifi üze- rine lüzum görülmüştür. İspanya hariciye Bakanı ve Sosyete murahhası M. Alvares Delvayo bu mesele üzerine yüzünü şöyle böyle görebili- yorlardı. Söze ilk olarak Piyer baş- ladı: — Sizi ne harp esnasında ne de harpten sonra bu halde görmemiştim. Ne vaziyet, ne karar ve hareketti o... Dedi, — Aziz dostum, ben ken- dimi macera için yaratılmış farzediyorum. Bunun için ikinci istihbarat bürosunun verdiği ve seninle birlikte neticelen- dirdiğim vazifeleri kabul — et- miştim. Yirminci asırda değil, 14 üncü asırda dünyaya gel- mediğime —çok müteessirim doğrusu! Piyer, bu somurtkan manzaralı esrarengiz şato ne- dir? Bu şatonun neden pence- Bu birbiri bazı ihtirazi şartlar dermiyan etmiştir. Bunun üzerine Şili murah- hası: — Bumeselede siyasi değil, insan? hisler hâkim olmalıdır. cevabını vermiştir. Konsey Reisi M. Velling. tonpu: — Bu mühim vaziyete bir çare bulmalı ve iki noktai na- zarın telifine çalışmalıyız! De- miştir, siyah kulelerin manası nedir? Bu şirin ve sevimli kız. kim- dir? Yerden biter gibi ve bu fırtınalı, yağmurlu — havada yanımızda nasıl bulundu? Ne- den öyle gülüyor ve şatoya korku ile bakıyor? Bu kıiz hem kendisi ve hem de bizim için korktu. Piyer, Lük'ün bu sözlerine hiçbir. cevap vermedi. Lük buna ehemmiyet vermeden ortaya sürdüğü bu sualin ce- vabını kendisi — arâşlırmağa başladı. Bunun için süküt ye- niden başladı. devresinde — iki i bir halle ku- lübenin içini tetkike koyuldu- lar., Kulübede kaba bir masa dört sandalyı da yeni hare- ketler başladı. Kudüs, 28 (Radyo) — Filis- tin İngiliz âli komiseri Sir Ar- tur Vaşap bugün veyahut ya- rın Londra'ya harecket ede- cektir. Araplar arasında yeni- den şüpheli faaliyetler baş- göstermiş ve şiddetli bir asa- biyet hüküm sürmektedir. Ankara'da Mühim güreş mü- sabakaları yapılacak Ankara, 28 (Hususi) — Bu- rada, Türkiye'de güreşçiliği teşvik için, büyük bir güreş haltası hazırlanmaktadır. Bu müsabakalara 60 güreşçi iştirak edecektir. parçasile yapılmış bir karyola vardı. Masanın üzerinde sadece ve demirden mamul kaba bir şamdan vardı. Lük: — Karanlıkta kalmıyacağız. Artık gece de başliyör. Dedi ve Piyer de çakmağını çakarak şamdandaki mumu yaktı. a Lük neş'esini artık tamami- le etmişti. — Âlâ.. Karanlıkta kalmı- yacağız, fakat benim karnım aç... Genç kiz> bize tekrâr tekrar “Buradan çıkmayınız!,, tavsiyesinde bulundu. Halbuki çamura saplanan - atomobili- mizde kâfi miktarda yiyece- — ğimiz var. —

Bu sayıdan diğer sayfalar: