Üna_müno Öldü.. İrfan Hazar - İstanbül'da çıkan ciddi bir mecmüa, bakınız büyük İspan- — yol filozefu Ünamüno için neler söylüyor: A — © Mürteci burluva Slemüsin-bu meştur Flotöfe, Genez oral Franko'nun şakşakçısı idi. Rahmetlinin meziyetlerini met- hüsenaya kalkmaksızın, İlya Ehremburg'ün 1931 Mayısında yaz- dığı yazıyı Türkçeye çevirib karilerimize sunmayı faydalı bul- — dum. Menfaatperest ve iki yüzlü karakterini bundan iyi tahlil — eden bir yazı bulmak bugün için kabil değildir sanıyorum.. ,, — No yazıkl!.. Felsefe ve san'at dünyamıza yeni yeni temler ge- — tiren ve hususi görüşlerile fikir binalarımıza yeni yeni pecereler -— âçan büyük adammış?!... Mecmua muharriri, Ünamüno farkında mısınız nasıl pespaye bir rahmetlinin meziyetlerini methüsenaya — kalkmaksızın,, “ cümlesini,, Ünamüna'nın menfaatperest ve iki yüzlü karakteri ,, gibi tuhaf bir satırla altüst ediyor. Sebep? Rus muharriri İlya Ehremburg'ün yedi yıl önce çıkan tek — Fakat hakiki B bir makalesine dayanarak Ünamüno'yu böyle küçük görmek ve onu yere vurmak ne müdhiş şeydir! İlya Ehremburg politi- — ka adamıdır. Kendi davasının zaferi için elbette herşeyi yık- mıya ve her açık hakikati görmemiye hazırdır. tenkid, imuhakkak ki bitaraf olan tenkiddir. Yeter ki, felsefe ve san'at alanında politikacı tenkide hiç de tahammül edilmez. Ünamüno, Pascal ve Nietzsche ayarında — bir filezoftu. Ne Burjuvajının, ne de Franko'nun şakşayçısıydı! — Son zamanlarda Frankoyla başlıyan kısa dostluğa hemen tek- — me indirdi, Şereften ve servetten daima uzak yaşadı. Sürgün — hayatı aeçirdi. Aç ve sefil kaldığı günler oldu. Bilhassa o, her dokterinin fevkinde hür bir adamdı: Dur- | — madan arıyan, araştıran, küçük buluşlara kanmıyan ve daima — ilerliyen fikir adamının ta kendisi.. " ç | Gene dizbağı nişanıl Yeni İngiliz kralı altıncı Corç kraliçe Elizabet'e dizbağı nişanını vermiştir. Daha evel bu nişandan alan sade kraliçe Mari, kraliçe Aleksandra'dır. Bu nişanı erkekler dizlerinde, — kadınlar da - kollarında taşır- lar; 1348 de kral üçüncü Ed. / var tarafından ihdas edilmiştir. Bu nişanı berhayat olarak 25 kişiden fazla kimse alamaz. Köpek şerefine! Evelden söyliyelim: Hâdise Amerika'da olmuştur! Evet, — Amerika'da Roçester şehrinde 200 kişi tarafından Keni is- minde bir köpek şerefine mü: kellef bir ziyafet verilmiş ve köpeğe merasimi mahsusa ile — kıymetli bir gümüş tasma takıl- mıştır. K Bu köpeğe bu mükellef zi- yafetin ne için verildiği meç- — huldür; bizce Amerikan şıma: rıklığı eseri olsa gerektir. e İşsizin hesabıl Belçika'da istatistikçilik ile meşgül bir adamın elde ettiği |— meticeye göre bir insan, bir sene içinde 114 gün uyuyor, 94 gün çalışır, 55 gün yemek — yer, gezer ve tuvalet yapar, 67 gün eğlenir, 35 gün de tetkik ve tetebbü ile meşgul olur. Ayni adamın hesabına göre, bir insan bir sene tetebbü ve tetkike hasrettiği 35 gün içinde - 700 kitap okuyabilir! Meçhül âfetl İnsanlara en fazla zarar ve- — gen hastalıkların başında ve- rem, kanser ve zührevi hasta- —lıklar gelir. Yahud her yerde en zararlı hastalıklar gelir. Ya- hud her yerde en zararlı has- talıkların bunlar olduğu sanı- hr. Halbuki bundan müthiş olan hastalık romatizmadır. Almanyada neşredilen istatistik- gör natizma, umun etmekte ve sebep olduğu ve- fiyat da veremle baş-başadır. İngiliz istatistikleri de hayat sigorta şirketlerini romatizmalı Müşteriler veremli müşteriler- den fazla izrar etmektedir. Fethiye'den mühim miktarda kömür geldi.. Son hafta içinde İzmir'de görülen kömür buhranı, Fet- hiyeden kayıklarla limanımıza fazla miktarda kömür getiril- mesi sayesinde zail olmuştur. Fakat kömür - fiatlerinin yük- sekliği devam etmektedir. Kar- şıyaka ve Karataş kömür ih- raç iskelelerine yanaşan kömür kayıkları, kömür çıkarmağa başlamışlardır. Toptan satış kömürün fati 6,75-7 kuruştur. Perakende - satıcılar, havanın vaziyetine göre - halktan ne koparabilirlerse o kadar para almaktadırlar. Memnuniyetle haber aldığımıza göre bazı tüccarlar, Bulgaristan'dan mü- him miktarda odun kömürü getirtmek için teşebbüslerde bulunmuşlardır. Bugün doğacak çocuklar.. Utarat bugün ruhal ve neptun, ile birlikte arz üzerine garib bir tesir yapacaktır. Bugün büyük işler olabilecek, iptidaf maddeler üzerinde Çiat yüksekliği olucaktır, Fakat insanlar bugün kendilerini asabiyetten, aksi işlerden ve te Lüştan kurtaramıyacaklardır. Bugün doğacak çocuklar çok zeki olacaklar ve en ziyade fen ve Çelsele tahxilinde muvaf fakıyet göstereceklerdir. — Yorulmaz - bir gayretle çalışabilecekleri için ha- yalta daima muvaffak olacaklar- gdır. Bugün doğan kızlar da sine- ANADOLU yYEHİR Polislerin' ' Yeni kıyafetleri "Tulgalı ı;;'lialer ) Heybetli görünüyor Polis kıyafet nizamnamesine için yeni elbiseler ısmarlanmış ve tulgalar yaptırılmıştır. Polis memurları, yeni nizam- nameye göre vazife gördükleri esnada devriye gezer ve nokta beklerken tulga giyeceklerdir. Polislerimizin yeni tulgaları, herkesin alâkasını çekmiştir. Yeni kıyafet nizamnamesine göre hazırlanan elbise ve tul- galar polislere ayrı bir heybet vermektedirler. Resimlerimizde vazife gören iki memur yeni kıyafet ve tulgalarile görünü- yorlar. 15,000 Liralık Mal.. Kasaba'lı bir tüccar mahkemeye verildi.. İzmir'de iş yapan bazı ta- cirler Kasaba'lı Hayri adında bir tüccar aleyhine — Ticaret mahkemesine dâvâ açınışlar- dır. Hattâ dün borsa idare heyetinde de bu tüccarın va- » ziyeti — mevzuulahsedilmiştir. İzmir tüccarlarından - 15,000 lira kıymetinde mal satın alan bu Kasaba'lı tüccar, İzmir'li tücearlara hiç para vermemiş: tir. Sonradan para alamıya- caklarını — zanneden İzmir'li tüccarlar, malların gönderil- memesini temin — maksadile baczi ihtiyati vazettikleri gibi Kasaba'lı Hayri'yi dâvâ da etmişlerdir. Ayrıca — hakkında tahkikat yaptırılmaktadir. Çocuk Esirgeme kurumunun Ka izmir faaliyeti Çocuk esirgeme — kürumu İzmir merkezinin 936 yılı fa- aliyeti şu suretle tesbit edil- miştir: Çocuk bakım evinde 3630 hasta çocuk muayene ve te- davi edilmiş, ilâçları parasız verilmiştir. On dört ikiz çocuğun sütleri devamlı olarak temin edil. mişlir. 250 ilk mektep fakir tale- belerine önlük yapılmıştır. İlk mekteplere 180 liralık kırtasiye verilmiştir. 600 fakir çocuğa iç çama- şırı dağıtılmıştır, 228 fakir ço- cuk giydirilmiştir. Bu yıl içinde kurum binası dahilinde açılan genel okuma HA: ERLERİ D Elma gport_akallarımız Almanya piyasalarında.. 28,000' sandık"Dörtyol portakalı kapışılırcasına satıldı Türkofis Hamburg şubesinden bir firmanın Alman piyasasına elmalar, çok sağlam olarak gelmiş, beğenilerek malümata göre İstanbul'dan gönderdiği şehrimiz Türkofisine gelen satın abnmıştır. Elma üzerine siparişler devam etmektedir. Portakal: !İspanya'dan Almanya'ya portakal gelmediği için bu yıl ilk parti olarak Türkiye'den Hamburg piyasasına 5000 sandık Dörtyol portakal'ı gelmiş ve piyasada kapışılırcasına satılmıştır. Bundan başka Bremen'e 23,000 - sandık portakal daha gelmiş, çok beğenilmiş, derhal sat mıştır. Hamburg Türk- ofis şubesine, hergün portakal sipariş ve müracaatleri gel- mektedir. Üzüm kongresinden beklediklerimiz. üzüm çuvalları ellişer kiloluk olmalıdır göre İzmir polis memurları 'Adana veya Ödemiş'te böyle çuvallar yaptırılabilir. Hammalların çengelleri Üzüm çuvallarının büyüklüğü yüzünden her yıl büyük zararlar görmekteyiz. Vaktie develer üzerinde taşınan ve İstihsal mıntakalarından İzmir'e geti- rilen üzümler, sırf deve yükü teşkil etsin diye büyük çuval- lara konurdu. Halbuki deve, bir nakil vasıtası olmaktan uzun zamandanberi çıktığı için üzümler, şimdi Tren ve kam- yonlarla İzmir'e getirilerek sa- tışa arz: olunmaktadır. Onun için üzümlerin 150—180 kilo- sunu bir arada, bir çuval için de İzmir'e gönderip sattırmak müstahsillerimiz için hiç te faydalı değil, bilâkis zararlıdır. Çünkü 180 kilo üzümün, bir çuval içine tka basa dol- durulması, üzümlerin nefase- tini ihlâl ettiği gibi hammal- ların kullandığı çengeller yü- zünden de milli — iktisadiyatı- mız mühim zararlara uğramak- tadır. Alâkadarların söyledik- lerine göre bir çuval üzüm, istihsal mıntakasından İzmir limanında ihraç edilinceye ka- dar belki elli ve yüz defa uzak ve yakın, bir yerden di- ğer bir yere nakledilmekte ve her nakilde hammalların sivri uçlu çengelleri, bu çuvallara dalıp çıkmaktadır. Hammal çengelleri yüzünden hem çuval hem de üzüm noktasından gö- rülen zarar, fevkalâde büyük- tür. Çengelin sivri ucu giren çuvaldaki üzümlerden bir kısmı delinmek, ezilmek suretile bo- zulmakta, yeni bile olsa çı- vallar tahrip edilmekte, tekrar kullanılması için tamiri lâzım- gelmektedir. Ağır üzüm çuvalları yüzün- den sakat kalan, ayağı kaya- rak düşen, kolu veya bacağı kırılan hammalları da hesaba katarsak zararın derecesi an- Taşılır. İhracatçılarımızla mutavassıt Üzüm satıcılıarı, üzüm çuvalla- rına 180 kilo yerine 125 kilo üzüm konulmasını münasip gör: BAA KDA TAN AD UN ea ER miştir, gene bu yıl içinde ku- rüum binası dahilinde açılan ( Çocuk bakımı müzesi ) ni 3428 anne ziyaret etmiştir, fakir ve zayıf seksen yavruya besleyici gıda verilmiştir. Bu faaliyet hiç şüphesiz ki, bir büdçeye rağmen çok mekte iseler de çuval ve üzüm- lerin hamal çengellerile tahrip edilmesine mani olmak noktai nazarından bazı tüccarlarımız bunu da muvafık görmemek- tedirler. Üzüm tüccarlarımızın ekse- risi, bütün »bu zararların önü- nü almak için üzümlerimizin ellişer kiloluk çuval veya tor- balarda naklini münasip gör: mektedirler. Hattâ bundan evel Manisi. bağcıları, Ödemiş ve Tirede ketenden yaptırdıkları küçük çuval ve torbalarla yap- tıkları sevkiyattan çok iyi ne- lceler almışlar ve bu şeklin, bütün mıntakada tamim edil- mesi için İktısad ve Ziraat vekâletlerine müracaat ederek müstahsilin, bu usulü tatbik etmeğe mecbur - tutulmalarını istemişlerdir. Üzümlerimizin büyük çuval- larda nakli, birçok noktalar: dan fevkalâde mahzurlu gö- rülmektedir. Onun için ellişer kiloluk keten torba veya çu- valların tercih edilmesi her cihetçe muvafık ve elverişli- dir. Nakil işlerindeki kolaylığı sebebile ellişer kiloluk torba veya çuvallar için çengel kul- lanmağa da Jüzum kalmıya- caktır. Bu şekildek' çuvalları Adana veya Ödemiş havali- sinde imal ettirmek mümkün ve kolaydır. Önümüzdeki ay içinde top- lanacak olan üzüm kongresin: de bu mühim mevzuaubahs ve müzakere edil- mesini lüzumlu addediyoruz. Milli iktısadiyatımızı mühim zararlara uğratan hammal çen- gelinin hiçolmazsa üzüm çu- vallarında önüne geçmek, on- mes'elenin de | y e dan sonra diğer mahsullerimiz için de tedbirleralmak lâzım- dır. Ve bu tedbirleri önümüz- deki ihraç mevsiminde herhal- de almalıyız. Taahhüt işlerine karış- tırılmıyacak 1931 yılında İstanbul Kız Öğretmen okulu çatısının in- şasını taahhüt eden Kirkor Danyilayan'ın mukavele şart- larına uygun hareket etmediği ve suiniyetle hareket ettiği sabit olduğundan devlete ait alım işlerine karıştırılmaması kararlaştırılmıştır. Buna dair Nafıa _Vckildi_qden vilâyete bazı zevatın -İzmir'e gelerek vaziyeti tetkik ettikten sonra, burayı mühürliyerek, kapanına | 24/1/9371 H Ma-Bak mes- elesi üzerinde Aldığımız 'bir mek tub ve bizim fikrimi: Manisa bağcılar kooperatifi efrafındaki neşriyatlımız üze- İrine dün ayni imza ile iki mektub aldık: Anadolu törlüğüne: Aynen 1 — Muhterem gazetenizin 20-1-937 ve 7123 numaralı nüshasında; “Kooperatif,,imiz hakkında: “716 ortaklı bir müessese nihayet yıkılıp gitti!, başlığı altında çıkan yazıyı okuduk. Neşriyat doğru değil, yans hştır. Kooperatifimiz harice olan taahhütlerini ifa etmiş ve mev- sim icabı olarak, tasarruf ga- yesile, geçen senelerde oldu- ğu gibi, bu sene de muha- sebe ve kadrosunu merkeze nakil kararını vermiştir. ziraat bankası di- heyetinden direk- gazelesi Manisa rektörü ile idare kararını verdikleri tamamen hakikate aykırıdır. Kooperati- fimiz bundan üç ay evel de- ğil, altı ay evel her mali mü- essese gibi, İktısad Vekâleti- nin teftişinden geçmiş fakat ne kooperatifin binası ve ne de kapısı mühürlenmemiştir. Kooperatif idare heyeti, öte- denberi olduğu gibi her hafta muntazaman toplanarak vazi- fesini yapmaktadır. Heyeti umumiyeye gelince kanunun tayin ettiği zamanda toplan- tısına — çağınlacığı -tabildir. Bu tavzihin ilk çıkacak nüs- hanızın ayni sütununda dercini matbuat kanununun maddei mahsusası — mucibince — rica ederiz. Manisa bağcılar kooperatifi Fehmi Aynen 2 — 20/1/937 Tarih ve 7123 sayılı sayın gazetenizin, dör- düncü sayfasının ikinci sütu- nunda “Manisa bağcılar koo- peratifi, durumu hakında ben- den izahat istiyen yazıcınıza ko operatif işleri hakkında izahat vermiye salâhiyetim olmadı- ğını ve bu salâhiyetin ancak idare heyetine aid olduğunu söylediğim halde adımı zikre- derek çıkan yazı ve sayıları hayretle gördüm ve okudum!.. Bana atfedilen bu yazılar doğru olmadığından tavzihan tekzib eder ve bu yazımı ilk çıkacak nushanızın ayni sütununa kon- masını, matbuat kanununun maddci mahsusasına istinaden yazılmasını dilerim. Manisa Bağcılar kooperatifi İzmir ihracat bürosu murâhhas üyesi Fehmi Erkut ANADOLU — Evvelce de yazdığımız gibi, biz bu mes- elede her hangi bir sui niyet veya suiistimal iddia etmiş de- giliz. Fakat hataların böyle bir netice vermesi de muh- temeldir. Nihayet yediyüz or- tağın hakkına taalluk eden bir vaziyet, bir iş olmak iti- barile alâka ve hassasiyet gös- termek lüzumunu duyduk. Bi- zim yazdıklarımızda esas, biz- zat gene yukarıdaki - imzanın | sahibi bulunan kooperatif mü- dürünün !ıdu_i olmuştur. Bü-