21/1/937 Londra, 20 ( AA) — İs- Ya'ya — giriş noktalarının kontrolü hakkındaki yeni plâ- Tin bu memlekete harb mal- Zemesi ve gönüllü sevkini de Menetmekte olduğu - bildiril- ;İ"euediı. Bu plân Burgos ve alansia hükümetleri tarafın- an kabul edilmese bile tat- I edilecektir. Bu takdirde ıvlnyı ve İspanya kara su- k"' haricinde — işliyecek bir Ontrol teşkilâtı yapılacaktır. alansia ve Burgos hükü: Metlerinin dün verdikleri ce- Vll_ıu âdemi müdahale komi- tesinin teklifini tamamile red- a etmiyerek birtakım — şartları İeri sürmüş oldukları malüm- dlıı_ lMLond'... 20 (A.A) — Dün dra'ya gelen Burgos ve V:llı.n"i. lıı'ılsümeücn'nîn ce- tcf'ı si Müşahitler de müt- lm'klıı _İıgınyol topraklarının htrolünün suya düştüğü ka- "lı.lı!ıı tevlid etmiştir. Yalnız Wi bir kontrol plânının tat- iki mümkün addedilmektedir. bııM::::hh bunun da tatbiki i ve fenni şart- lara Iibîdi:yuSiyuî aha lıı. ı_ılduğu şartlar gönüllü "K;’nkıııın men'i hakkındaki 10 ğ t..ıllnuııtıi tarihli İngiliz no- ree:;i wınıkrve BerlLrg'in ve- İ aplar, ecnebi mem- leketlerine İspanyol bankası :'lfındın yatırılan altınların hıtı:.".'h-nlm mes'elesinin 'y; fenni 'lı“ıhıdı ise İspan- en yakın şimendifer is- tasyonları ile İspanya'ya giden Yolların kontrolü ve muvazzaf Memurların Fransa ve Portekiz indan kabulü şartına bağ- hdır. | m_lânndn. 20 (A.A) — Ademi j h.u ı_lııle komitesinin müşa- ::şn bedbindirler ve bu mü- : Jl'ı!lcr 4 Syvyet'leı birliğinin z nd:n hürriyetini iktisap etme- âöla k?rlşmıldıdırlır. Çünkü u ü hâdiseler ademi müda- 'enin ?r.ılîk bir şekilde hal: İlmesi ihtimallerini zayıflat- 1 gö B a vyet birliği hükü | :?:;ıniıı cevabile Roma ve gcî : etk:l:ı gel_eıı yeni - haberlerin ! heticesinde diplomatik Mahfeller Berlin ile Roma'nın rıvyct cevabını. bahane ede- _ıc.lemı ıni_ldıhıle işlerini Ti - kanaatinde- Far dirler, .61. Petro, işe tam ciddi mek için sordu: “;nD:ıcı;rlıılığımı nasıl vere: — Korkma oğul, korkmal gıııı Seyyid Rifat kaptan, Yet ver- Para alır. Büyük işl Pinca bahşişi dı:):ıyn.ı.ş" B — Allah razı olsun A ağaml. zülük Solukçocuğunla yözünü Kotlen n Gr tına Ali Büyük Korsan Romam Yazan ; 'erler.. Gemimde herkes bol- | İıeanxa dahili harbı adrid ve Burgos hükü- Metleri cevap verdiler SPanya Fasında kimler var. Mad. rid yeniden bombardıman edildi 2 — İtalya her halde Va- lansiya hükümetinin ecnebi gönüllülerini İspanyol tâbiiye- tine kabul etmek hususundaki kararına şiddetle itiraz ede- cektir. 3 — Ademi müdahale ko- mitesinin murahhasları İspan- yol bankasının ecnebi memle- ketlere yatırdığı altınların bi taraflaştırılması — mes'elesinde girilen çıkmazdan nasıl kur- tulmak kabil olacağını düşün- mektedirler. Sovyet murahhaslarının bu mes'eleyi tetkik etmekten su- reti kat'iyede imtina ettiği malümdur. Sevil, 20 (Radyo)—General Keyo Dö Liyano, Malaga üze- rine yürümektedir. Bugün Âsilere mensup harp sefineleri Malaga'nın dış kı- sımlarını bombardıman etmiş- lerdir. Sahilden yapılan mukabil ateşin sefinelere zararı olma- mıştır. Paris, 20 (Radyo) — Mad- rid'ten gelen haberlere göre, âsi tayyareler Madrid'i yeni- den bombardıman etmiştir. Paris, 20 (Radyo) — Eko dö Pari'nin İspanyol Fası'na gönderdiği hususi muhabiri, gazetesine Göta'da tahkimat yoktur. Yapılan işler limanın islâhi içindir. Göta'da ecnebi zabitler vardır. Fakat bunlar bir Fransız torpidosu zabit- lerinden ibarettir. y Kışlalarda da ancak Fas'lı asker gördüm. — Alman'ların Fas'a çıktıları hakkındaki ha- berler asılsızdır. Diye bir. tel- graf çekmiştir. Burgos, 20 (Radyo) — İngi- liz ve sair ecnebi bankaların tedavül mevkiine koydukları Peçetalar, sahte olmamakla beraber, komünistlerin eşhas- tan çaldıkları paralardır. Avila, 20 ( AA ) — Dün öğleden sonra general Fran- ko kuvvetleri kumandanı hü- kümetçilerin — Cerre De Los ANADOLU Müşterek sebeb. Eskiden şiirle çok uğraşan, hattâ şâir diye tanıdığım biri ile konuştum: — Artık yazmıyorsun -De. dim- sebeb ne? İçini çekti. Parıltısı sönmüş gözlerini gözlerime dikti: — Evlilik! Dedi. Kahvehanede bir dos- tuma rastgeldim. Düşünüyordu. Sebebini sordum: — Evlilik! Dedi. Yanında bir bekâr oturuyordu. O da dostumdu. — Ya sen ne düşünüyorsun! Diye ona da sordum: — Evlilik -Dedi- evliliği dü- şünüyorum... Bir dostum gece gündüz çalışıyordu. Yorgunluğu, ter gibi vücudundan sızıyordu. Se- bebini sordum. — Evlilik -Dedi- evlilik. Kazak arkadaşlardan birine bu haletirin sebebini sordum. Keza, — Evlilik! Dedi. Hayrete şayan cihet şudur ki, kılıbık ta ayni şeyi söyledi: — Evlilik! Bir gazinonun önünden ge- çiyordum. Tanıdığım bir zat kapıdan bakıyordu. — Girsen el Dedim. Boynunu büktü: — Giremem! Dedi. — Sebeb? — Evlilikt.. Kıyafeti derbederleşmiş bir dostuma, tariz etmekten' ken- dimi alamadım.. O da evliliği sebeb gösterdi. Bunun aksi de var: j Kıyafetini yoluna koymuş eski bir derbeder de ayni şeyi söyledi: — Evlilik! Ve anladım ki, evlilik tüz- gâr gibi birçoğumuzu —önüne katmış, sürükleyip — duruyor. Keza evlilik macun - tablasın- .daki ibre gibi mütemadiyen dönüyor ve herkese bir isti- Fransız - İspanyol hududunu her gün binlerce gönüllünün geçtiği hususunda ademi mü. dahale komitesinin nazarı dik- Angles'e yaptıkları hücumun | katini celbetmektedir. General Franko kuvvetleri için Londra'nın siyasi mahfelin- gayri muntazır olduğu kadar | de beslenen kânaate göre Fransa hudutlarını gönüllülerin geçmesine kapamaya hazır bu- lunduğundan Franko'nun bu itirazı yeni plânda nazarı iti- bara alınabilecektir. Esasen mühim bir muvaffakıyetle ne- ticelendiğini bildirmiştir. Londra, 20 (AA) — Ge- neral Franko'nun buraya ge- len cevabı. koöntrol - plânının bugünkü şeklinde kabul edile- | pek yakında silâh ve m miyeceği tarzındadır. General szazmazld M. Ayhan, Faik Şemseddin — Al bakalım oğul, kendine bir şey lâzımsa all Şu Gâvur kıyafetini de çıkar... — Peki ağal şler çok mükemmel gidi- Yordu. Tesadüfler, plâna yar- im 'ediyoıdu ve herşey ken- diliğinden kurulup gidiyordu. Amk' Midilli'ye gidince kimse kendi Rğnden şüphe etmiyecekti. Gejmnııı kalafattan çıkması, epice bir zamana bağlı Ka Bf Zaman zarfında, talih te böyle yüzünü güldürmekte de- n Ve N Foi gz dn e özergerer mata da şamil bir kontrol sis- Fazla bir sevinç göstererek şüpheyi uyandırmamak için kendisini zor tutuyordu.. Kaptanın son sözü, — Artık gemide kall Demek ve baş tayfayı çağırıp. — Bu uşak ta bizimdir! Emrini vermek olmuştu.. * .. Havalar epice baozmuştu.. Gemi, birkaç gün için hare- ket edemiyecekti. Bu zaman zarfında Petro bütün kurnaz- lığı ile arkadaşlarının gözüne girmiye çalışmış ve muvalfak olmuştu. $ Petro, genç, gürbüz, sağlam olmakla beraber hem güzel, hem de sevimli idi. Kendi- sinde bir mertlik, bir kahra- manlık gözüküyordu.. Sıcak Göering Gazetecilere Ne diyor.. Berlin, 20 (Radyo) — Ge- neral Göcring gazetelere be- yanatta bulunarak; — M. Mussalini ve Kont Ciyano ile yaptığım müzake- relerde bütün mes'eleler üze- rine ittihadı efkâr elde edil- miştir. Bu uzlaşmadan sonra Ber- lin - Roma münasebetleri aza- mi dereçede takviye edilmiş vazivete girmiştir. Demiştir. Roma, 20 (Radyo) — Ge- neral Göering Kapri'de Cuma gününe kadar kalacak ve Cu- martesi günü Amalfi şehrini gezecektir. Pazar günü de Roma'da bulunacaktır. GEREERZ TCRETTR KT AAA TU kamet veriyor.. Bir dostum' bana eskiden şöyle söyledi: — Evlilik fsaadettir, fakat esarettir. Evlilik tatlıdır, fakat acıdır da.. Evlilik bir güldür. fakat dikendir de.. Hülâsa evlilik öyle birşey- dir ki, (Müptelâsı) olan bilir. * * Dostum ıvutl'ıt Nahid, “Mev- zusuzluk,, başlığı altındaki bir azısında, benim — geçenlerde u sötunlarda kendisinin ve avukat Murad Çınar'ın “Kaz öşer | ve hindi,, yazıları hakkındaki Çimdiğimi tatsız bulduğunu yazıyor. *“Dimağ kabzı“ na uğrayıp ta iki günde bir karalıyacak mev- zu bulamadığını açıkça söyli- yen arkadaşım yerden göke kadar haklıdır. O Çimdik tatlı değildi, bunu 'itiraf ederim.. Çünkü esasen mevzuum olan nesnenin bir tadı, tuzu yoktu. Ancak şu var ki, yazı nö- beti gelince der makamı zınk diyen kalemimin haysiyetini kurtardım ve ona bir mevzu vermiş oldum. Develer acıkınca, dört gün evel midelerine indirdikleri şeyleri geviş getirerek ağızla- rında çiğnerler. Benim Çim- diğim 'de ona benzedi. Ön gün sonra bir mevzu açlığında Nahide sermaye oldu. Çimdik temi konulması ümid edilmek- tedir. Madrid, 20 (A.A) — Res- mi tebliğ: Cerreo De Les Angles'in zaptı teyid olunmaktadır. As- turise cephesinde — hükümet topçu kuüvvetleri Levâge mü- himmat fabrikalarını, Oviedo şimal istasyonu ve bu mınta- kadaki Fas'lı kıt'alar karar- gâhı umumisini. müessir bir surett© bombardıman etmiş- lerdir. — Bütün tayfalar; — Mustafa aşağı, Mustafa yukarı! Diyerek onu ağızlarından düşürmiyorlardı., İş te biliyor- du. Temiz, çalışkan, kuvvetli idi. Gemide her işe sarılıyor, her arkadaşa yardım ediyordu. Bu vaziyet, kaptanın da gö- zünden kaçmamış, ikinci günü akşam Petro'yu çağırarak, — Alerin Mustafa, sen he- lâl süt emmiş bir Müslüman evlâdısın! Demişti.. Petro, saz da bi- liyordu. Sesi de güzeldi.. İş bitince, tayfalardan birinin curasın) alıyor, çalıyor ve şarkı söyliyordu.. Hülâsa, Petro, muhitine uy- muştu ve bu muhiti, kendisine ekmişti.. Herkes ona muhab- Sayfa 5 H, Yunanistan'ın | İran petrol Yaraları.. Başbakan R M. Metaksas Bir söylev verdi. Atina, 20 (A.A) — Profes- yönel elişleri san'atkârları fe- derasyonunun Metaksas'ın şe- refine verdiği bir ziyafette baş- bakan şiddetle alkışlanan bir nutuk — söylemiş ve ezcümle demiştir ki: — Millet için faideli çalış- malarda bulunmıyanlar halkı temsil etmek iddiasında bulu- namazlar. — İstikbalde milleti temsil edecek olanlar çalışan sınıflar arasından seçilecektir. Bu yeni şekle doğru ya- vaşça fakat ihtiyatla ilerliyoruz. Çünkü herşeyden evvel ha- zırlık ve teşkilât yapmak lâ- zımdır. Güne - intizaren hepi- miz de Yunanistan'ın yarala- rimı iyi etmekle meşgulür. Habeşistan İngiltere, İtalyan hâ. kimiyetini hâlâ tanımıyor. Landra, 20(A.A) — Avam kamarasında Habeşistan hak- kında bir suale cevap veren Eden İtalyan keşif kuvvetleri- nin faaliyet dairelerini geniş- letmiş olduklarını Adis-Aba- ba'daki İngiliz elçiliğinin baş xonsolosluğa tahvil edildiğini ancak bunun Habeşistan üze- rinde İtalyan hâkimiyetini tam- mak olmadığını söylemiştir. İngiltere'de Bir fesat hareketi. Beş deniz tezgâh işçisi işlerinden çıkarılmışlardır. Londra, 20 (A.A)—Bahriye Bakanı Samuel Hoare geçen- lerde işlerinden çıkarılan beş bahriye tezgâhı amelesi hak- kında muhalefetin sorduğu'bir suale karşı şu izahatı vermiştir: — Bu işçiler siyasi kanaat- lerinden dolayı değil, fakat devletin emniyeti icabı olarak uzaklaştırılmışlardır. Daha ge- çen sonbaharda işçilerden bir kısmının fesat hareketinden haberdar - edilmiştim. Fakat tahkikat açılmamıştır. Çünkü böyle bir tahkikat yapılması devletin menafiine mugayir idi, Avam kamarasını temin ede- tim ki alâkadar bütün maka- mat Britanya filosu tehlikeye düşmeksizin bu beş amelenin devlet tezgâhlarında alıkonula- mıyacağında ittifak göstermiş- lerdir. Muhalefet lideri Atlee, Ba- kanın bu izahatını kâfi gör: memiştir. Plânın bu kismı da — muvafla- kıyetle neticelenmiş, demekti. Bir aralık Petro anladı ki, bu gemi tüccar gemisi olmakla beraber baştan aşağı Müsel- lâktı, Bu, muhtemel bir taarruz karşısında kendisini müdafaa için olduğu kadar tenha, açık denizlerde fırsat çıkınca bir av yapmak için hazırlanmıştı. Nitekim, tayfalarda böyle bir iki korsan avı yaptıklarını da söylemekte gecikmediler. Nihayet gemi, demir almış hareket etmişti. Yolculuk kısa ve tatlı olmuştu. Petro müte- madiyen müstakbel vazilesini düşünüyordu. Acaba başarabilecek miydi? Kararını vermişti: Muvaflak olursa, Mariya 'dan ve Anadolu sahillerine doğru | imtiyazı Amerikan gu. ruplarına veriliyor, Tahran 20 (A.A) — Maliya nazırı M. Davar — perrol imti: yazının bir Amerikan kumpan: yasına verilmesi ve petrol bor ruları inşasının da diğer bir Amerikan kumpanyası tarafın: dan yapılmasına müsaade edil- mesi hakkında meclise bir kanun lâyihası tevdi etmiştir. Polonya-Litvan- va hududundaki direkr hâdisesi. Yerinden kaldırılan Direk can sıkıyor... Varşova, 19 (A.A) — Bu ayın öonüçünde Polonya - Lit- vanya hududunda vukubulan hâdise hakkında Pat Ajansı bir tebliğ neşretmiştir. Bu tebliğde deniliyor ki: Litvanya hudut muhafızları dördücü defa olarak Svien- ciany — mıntakasındaki budut direğini — devirmişlerdir. Bir Polonya müfrezesi direği ye- rine koymağa uğraşırken Lit- vanya'lılar Polonyalı nuhafız- lara ateş açmışlardır. Leh makamatı © mımntaka: daki Litvanya şefine hâdiseyi bildirmiştir. Şimdiye kadar hiçbir cevap alınmamış olması Litvanya idaresinin bir derece ye kadar hâdisede methaldar olduğunu teyit etmektedir. Hudud - direğinin kaldırıl- ması ve devrilmesi bâdiseleri hudutta sık-sık vukua gelmekte bir nevi meydan okuma ma- hiyetini almaktadır. Bu gibi hâdiselerin Litvanya'nın men- faatlerine uygun olduğu şüphe edilecek bir keyfiyettir. bir İngiliz gaze- tesinin makalesi Silâhlanan İngil- tere ve cihan sulhu. nun muhafazası... Londra, 20 (Radyo)—Deyli Meyl gazetesi İngiltere'nin si- lâhlanma siyasrtini müdafaa eden bir makale neşretmiş ve: Sulhun muhafazası için İn- giltere'nin silâhlanması en esas- h bir şarttır. " Uluslar sosyetesinden ci- han sulhu için fazla bir iş beklemek doğru değildir. Bu- nun için, silâhlanmış bir İngil- tere cihan sulhunu muhafaza edebilecektir. , Demiştir. ve Despina'yı alıp başka di- yara gidecekti. Despina'nın göğsündeki koku, kollarında- ki, kucağındaki genç, sıkı ve sıcak derağuş, orlu sarhoş etmişti. Hareketlerinin üçüncü günü ansızın şiddetli bir fırtınaya tutulmuşlardı. Gemi, müdhiş ve çılgın dalgaların arasında bir ceviz kabuğu gibi yuvar- lanıyordu. Hattâ, telâş bile başgöstermişti. Çandarlı boğa- ziının meşhur - rüzgârı ve fırtı- nası bu Cezayir teknesinde neredeyse panik uyandıracaktı. Hiçbir tarafa yanaşmak im- kânı yoktu. Tehlike, gittikçe büyüyordu. Direklerden biri- nin tepesi uçmmuştu. Güvertede kimse — duramıyordu. Akşam karanlığı - basıyordu. Kaptan