N 131931 | Dr. Şaht Yakında Pa. ÇA, M. Adolf Hitler, | FM nı 'e gidecek.. sefirleri kabul etti Sarhoşluk “vatlüa & 5 Berlin, 12 (Radyo) — De- Hükümet nüfus dairesinde |'Alman devlet reisi M. Hitler ve ll adenilü yavinya yönü Şakir oğlu Cemil'in sarhoş ol- B doktor Şaht, Kânunusani son- duğu görülerek yakalanmıştı. 'Framsız sefiri birer söylev verdiler vonan parive çidecektir. Di. Berlin, 12 (A.A) Bıçak taşımak ğer bir şayiaya göre de, dok- — An'anevi yılba- y Sayfa 4 - d Kollektif şirketlerin - kazanç vergileri ergi şirket ortaklarının namla- rına ayrı ayrıtarhedilecek Kollektif şirketlerin kazanç ' ANADOLU TP M ! c e N S maları zaruri bulunmuştur. Bu şirketlerde her şerikin | hissesine düşen kâr üzerinden wergileri hakkında Maliye Ve- Asansör sokağında Ali oğlu | tor Şaht, Fransa'nın Berlin © kâletinden vilâyete bir tamim Akif'in üzerinde bir bıçak gö- seliri M. Ponse'nin Berlin'e C o —| eyledikleri gelmiştir. Ticaret ve san'atla- fını icra ettikleri yerlerin gayri ) safi iratları üzerinden kazanç vergisine tabi tutulan kollektif Blirketlerin 2395 numaâralı ka- nunda doğrudan doğruya be- yanname usulü ile vergiye tabi tutulan iş ve teşebbüsleri icra ettikleri veya gayri safi iradı $ iki bin lira ve daha ziyade $ olan yerlerde icrayı — ticaret takdirde kazanç ©| vergilerinin ne suretle tarho- © lunacağı hakkında bazı Ö lerde tereddüde görülmüştür. Mülga 755 numaralı kazanç S vergisi kanununun 3 — üncü Maddesinin 1 inci fıkrası ile kollektif şirketler, umumi su- rette beyanname usulü ile vergiye tabi tutulmuş - iken, 2395 numaralı kanun, bu şir- © ketleri beyannameli mükellef- ler arasından yer- düşüldüğü çıkarmış — ve O “Mükellefin tayini, başlığı al- tındaki ikinci faslının 4 üncü maddesinde, kollektif — şirket- lerde — beyanname- verilmesi tercih edildiği takdirde, her şerikin hissesi ayrı ayrı ver- giye tabi tutulacağını — tasrih etmiştir. Beyannameli mükel- leflerin vergi nisbetini tayin eden 32 “inci maddede de © “Beyanname vermeği - tercih C eden kollektif şirketleri, na- Zari itibara almıştır. Bu hükümlere göre bu şir- ketlerin, beyanname - usulile vergiye tâbi tutulmalarını iste- medikçe gayri sali irat esası üzerinden vergiye tâbi tutub- maları lâzimgeleceği —mânası çıkarılmakta ise de kanunun 7 inci maddesinin 1 inci fık- rasında gayri safi — iratları iki bin lira ve ondan fazla olan yerlerde ticaret ve san'at ya- panlar mutlak surette beyan- name uüsülüne tâbi bulundu- rulmuşlar, 17 inci maddenin irat üzerinden vergiye tâbi olanlardan ayni dükkân veya idarehanede beyannameye tâbi teşebbüsleri mahrucen yapan- ların, muameleleri mecmuu üzerinden beyannameye tâbi tutulacakları zikredilmiş olma- sına göre doğrudan doğruya beyaüname usulüne tâbi bulu- — man işlerle iştigal eden kollek- tifaşirketlerin de umumiyetle beyanname usulüne tâbi tutul- -Mahallenin en eski sakinleri muallim Ja- — nin'i garip ahlâklı bir ihtiyar bilirlerdi Do'ores Fransız erkânıhar- biyei umumiyesile temas ha- linde bırakarak yeni hâdiseleri takibetmek lâzımdır. — Fransız payitahtının Fronsik sokağının 78 numaralı bina- sında Jorj Janin 20 seneden beri oturmaktadır. Bu zat, Paris'in ikinci derecede bir mektebinin eskidenberi kimya mnvallimidir. On sene evyel tekaütlüğünü almıştır. Şu anda da 64 yaşında bulunmaktadır ve ” hayatında hiç evlenme- 7 inci fıkrasında da gayri safi;, namlarına ayrı ayrı kazanç vergisi tarhedilecek ve şirke- tin mânevi şahsiyeti namına vergi tarhı usülü kaldırıla- caktır. MAHKEMELERDE : 'Bakkal Salih'in evini yağma edenler. —. sene ağır hapse mahküm edildiler.. Menemen kazasında Çıtak köyünde geceleyin bakkal Sa- lih'in evine girip para ve kıy- metli eşyasını yağma ve gas- bedenlerin şehrimiz Ağırceza mahkemesinde devam etmekte olan muhakemeleri sona ermiş ve dün karar tefhim edil- miştir. Maznunlar, evelce yedişer yıl hapse mahküm edilmişlerdi. Fakat temyiz mahkemesi, sü- but delilleri noktasından bu kararı nakzetmiş ve tekrar muhakemeye başlanmıştı. Mu- hakeme neticesinde geceleyin bakkal Salih'in evine giren ve bir. beşibirlik, 6 altın lira, 1660 lira kâğıd para, altın ve gümüş saatler, 6 paket köylü sigarası ve bir kilo lo- kumu yağma ettikleri anlaşılan Ş ga— Ağırceza'da yedişer rülerek alınmıştır. Hırsızlık İkiçeşmelikte Natırzade s0- kağında Akif karısı Zçhra'nın evinde eğlenti yapan Mehmed oğlu Ali ve karısı Naciye'nin ev sahibinin meşguliyetinden istilade ederek bir kol saati ile biri pekli karyola takımını çaldıkları iddia ve şikâyet edildiğinden Ali ve Naciye yakalanarak tahkikata başlan- mıştır. Çuval ve Kanaviçı mes'elesi.. Kabulü muvakkat - suretile hariçten memleketimize idhal edilen çuval ve kanaviçeler hakkında alâkadarlar İktısad Vekâletine ve Ticaret odası- na müracaat etmişlerdi. Oda, bu hususta tedkikat yapmakta, alâkadarlarla te- maslarda bulunmaktadır. hususta -bhazırlıyacağı raporu Vekâlete gönderecektir. N TORUTER T FK AAT O, Bergama'nın Eğriköy'ünde otu- ran Osman, İsmail diğer adı Kâzım ve Hüseyin'in yedişer sene ağır hapislerine, vak'a esnasında gözcülük eden Yu- suf'un üç sene altı ay hapsine karar verilmiştir. Maznunlardan Efe Mustafa, suçu sabit olmadığından » be- raet etmiştir. Efe Mustafa'nın evinde bulunarak alınmış olan 670 lira, iki gümüş kapaklı saat ve diğer eşyasının kendi- sine iadesi kararlaştırılmıştır. Bu Selçuktan — ya- zıliyor: Öteden — beri memleket — işle- rinde ve genç- likle — beraber çalışanlar — ara- sında Şemsid- din Koçak'ı gör mekteyiz. Bu kerre de mumaileyh kö- yümüzde — muh- tar intihap edil- miş ve işe baş- lamıştır. On günlük “çalışma neticesinde zın- dan — içerisinde İpeziz Muallimin monoton haya- tında, 20 senedenberi ihtiyar bir hizmetçi kadından başka kadın mevcudiyeti kaydedil- memiştir. Janinin ayda 1500 — frank geliri vardır; hemen hemen evinden dışarı çıkmaz. Büyük bir kütüpharesi vardır. Burada mütemadiyen tetebbü ile ve bazı bazı dâ kimya tecrübe- lerile meşgul olur. Mahallenin en eski sakin- leri, muallim Janin'i garip ahlâklı bir ihtiyar — telâkki gizli Selçuk'ta bir. surekavı Vurulan kaplan ve avcılar bulunan köyümüz her cihetten aydınlanmağa başlamıştır. Bu meyanda Şemsiddin'in başkanlığında yapılan kaplan avının birincisinde bir kaplan vurulmuştur. hafta ikişer gün sürekavı tertip edilmesi de kararlaştırılmıştır. Bundan /sonra her şı kabul resmi bu- gün her zamanki ibi devlet rcisinin ikametyâhında ya- pılmıştir. M. Hit- ler ordu mümes- sillerini kabul et- miştir. Harbiye na- zırı kisa bir nutuk söylemiş; devlet re- isi, muhtelif heyet- leri ve öğle zama- nında sefirler he» yetini merasimle kabul etmiştir. Sefirlerin en kıdemlisi olan papanın vekili hasta olduğun- dan, Fransız sefiri M. Francois Poncet sefirler heyeti namına aşağıdaki hitabeyi iradetmiştir. —" Bu kadar endişe ve kaygılarla yüklü olan böyle bir senenin başlangıcında das- tane bir surette yekdiğerimize mülâki olmaklığımız ve millet- ler için daha iyi bir istikbalde teşriki mesai etmek hususun- daki hararetli arzularımızı iz- har etmekliğimiz teselli vere- cek birşeydir. Bu senenin bü- tün milletlerde içtimat nizamın ve beynelmilel asudeginin ha- kiki zımanları olan ezeli ada- et prensiplerinde — kuvvetle kökleşen manevi bir yükselme ile tebarüz etmesini temenni ediyoruz. Bir kelime ile söy- liyelim. Bu senenin bütün mil- letler arasında ve her milletin kendi camiası içinde saltanatını hakiki surette temin etmesini temenni ediyoruz. Ekselâns, umumi mahiyette olan bu temenniye bilhassa sizin memleketiniz hakkındaki bir tememniyi ilâve edeceğim. Bu yeni sene zarfında Alman- ya'nın maddi ve manevi sar- fedeceği gayretlerle milletine daha büyük bir refah temin etmesini ve gerek Avrupa ve | gerek dünya sulhunu daha ge- niş mikyasta hâdim olmasını dileyoruz. Ekselânsınızdan devlet reis- lerimiz namına arzetmekte ol- duğumuz saadet tememnilerini kabul etmelerini rica ederim. M. Hitler teşekkür. maka- mında söylemiş olduğu nut- kunda ezcümle demiştir ki: — “Almanya cenabı hak- ka karşı derin bir şükran his- lerile mütehassis olduğu hal- de geçen seneye doğru mem- nuniyetle raci bir nazar atle- M. Hitler sulhun | Fransız sefirile görüşüyor debilir. Milletimizin mevcudi- : sa'nın Berlin sefiri M. Ponse, yetini temin edebilmek için | girişmiz olduğumuz — mücade- lede sarfetliğimiz — gayretler büyük muvaffakıyetlerle neti- celenmiştir. Diğer taraftan biz Almanya'ya dünyadaki vazi- yeli bakımından bütün büyük milletlerin müstefid olmakta oldukları hakları da temine muvaffak olduk. Fakat bilhas- sa tebrike şayan görülen nok- ta Almanya'da birçok millet- lerin yükü altında ezilmekte oldukları bir musibeti tabhfif etmeğe muvaffak - olmaklığı- mızdır. Bu musibetler — işsiz- liktir. Bu yeni sene zarfında milletin selâmetine malolan bu işe devam edeceğiz. Buna bütün kuvvetimizi hasredece- ğiz. Ve bu musibeti hafillet- mek için Alman milletinin ik- tısadi istiklâlini temine çal- şacağız. Bundan — maksadımız Almanya'yı diğer milletlerle alâkası kesilmiş bir hale ge- tirmek değildiır. Kanaatımız şudur ki, haki- katen salim bir milli ekonomi hususi eşhasın salim ekono- milerine istinad edebilir. Ve umumiyetle cihandaki iktısadi buhranın halli — muhtelif mil- Tetlerin çekmekte — olduklarını dabili siyasi ve iktısadi buh- ranın halline bağlıdır. Alman milletinde siyasi, ah lâki ve iktısadi nizamı tesise çalışırken kanaatımız şudur ki, bunu yapmakla zatıâlinizin'de bihakkın telmih buyurduğunuz kaygıları, endişeleri bertaraf etmiş olacağız. Umud ederim ki, bütün milletlerin terakkisi- ne geniş mikyasta yardım edecek olan teşriki mesaimize devam hususundaki — bu hali- sane arzumuz diğer hükümet- ler tarafından — anlaşılacaktır. Filvaki halihazırdaki » kaygılar bütün milletler için sulhu ve avdetinden sonra Paris'e gide- cektir. Bu seyahata atfedilen mana, İspanya işleri ve Almanya'nın iktısadi vaziyeti, iptidai mad- deler ihtiyacıdır. General Göering'in 4 senelik iktısadi kalkınma plânı dikta- törü olmasından sonra, dok- tor Şaht Almanya'nın iktısadi bir sefiri mahiyetinde bir va- zife ile tavzif edilmiştir. Paris, 12 (Radyo) — Fran- hariciye dairesine gitmiş ve | bakanlar ve müsleşarlarla mü- teaddid mülâkatlar yapmıştır. Doktor Şaht'ın Paris'i ziya- retinin muhtemel olduğu sefir tarafından söylenmiştir. Maamalih, Doktor Şaht'ın 1937 Paris sergisi Alman pavyonu temel atma merasimi için Paris'e gelecektir. M. Ponse, Paris'e hiçbir teklif ve memuriyetle gelme- miştir. YST ENN AM D URRALLATERMAD ON Avrupa'nın inkişafını - tehdid eden tehlikeleri zamanında görüb takdir etmeğe yarıya- cak bir ihtar olmalıdır. Ayni zamanda azimkârane bir su- rette milletler arasında hakiki bir anlaşma, hakiki bir uzlaş- ma temini maksadile çalışma- ga da davet edecektir. Bu anlaşma ve bu uzlaşma bütün memleketlere kendi - iktısadi hayatlarını yaşamak imkânını verecektir ki, bu da bütün beşeriyetin refah ve terakkisi- nin en emin zımanıdır. Londra, 12 (A.A) — Hitler ile Francois Ponset arasında İspanyanın tamamiyeti — hak- kında teati edilen teminâtlar: dan sonra burada büyük bir huzur ve sükün hâsıl olmuştur. Paris, 12 (A.A) — Havas Ajansı bildiriyor: Bu sabah Berlin'de yapılan resepsiyon münasebetile M. Hitler Almanya'nın İspanyol topraklarının veya müstemle- kelerinin bütünlüğüne dokunm mak niyetinde olmadığı hak- kında Fransa büyük elçisine teminat vermiştir. Büyük elçi de Fransa'nın İspanya'nın top- rak bütünlüğüne ve İspanyol Fas'ının - statükosuna - riayete kat'i surette karar - vermiş ol- duğu hakkında teminat ver- miştir. — Sonu 7 inci sahifede — ZMN GETTD NMN OTU SKY UTT AD SA ATMURTTULEA VG AM CAT T C DAT YK ADGAT ederler ve hepsinin de resmi bir selâmdan fazla bu — mual- lim ile alâka ve münasebeti yoktur. Fakat,... Müşahede kudreti yüksek birisi, muallim Janin'i kimyahanesinde görmüş olsa, bayret içinde kalır ve vaziyet- ten birçok manalar da çıkara- bilir; çünkü burada kullanılan tecrübe ve kimya âletleri en son sistem ve bilhassa casus- lar tarafından kullanılan gizli mürekkeplerle alâkadardır. Şu - halde, senedenberi hiçbir. kimse ile temas etmiyen, evinden dışarı çıkmıyan profesör Janin dik- mahallede 20 bazı malümat verelim. Bir casus, eğer birinci de- recede bir ajan ise, mümkün olduğu kadar az yazı ile gö- rüşür. Birinci derecede casus ajanları, imkân müsaid olduğu kadar yazmadan aldıkları ha- berleri lâzimgelen yerlere ve- cak derecede — muvalfakıyet gösterenler vardır. İngiliz - is- tihbarat merkezinin, doğrusu İngiliz bahriye lordluğu entel- Kicens servisinin 40 numaralı dairesi içinde halledilmiyecek bir şifre yoktur. Gizli mürekkeplere gelince: rirler. Fakat ikinci derecede | bunların da pekçok - cinsleri casus ajanları için vaziyet böyle değildir. Bunlar aldık- ları haberleri yazarak bildirir- ler ve birinci derecede casus- yazı mecbur ların da birçok ahvalde ile haber tesbitine olur. Bunun için casuslar, şeyden evvel şifre veya — gizli kat ve tecessüse Jâyık bir tip | mürekkep ile yazı yazmağı demektir. İbtiyar Janin'in hakikt meş- galesini araştırmadan — evvel, öğrenirler. Pekçok ve akıllara hayret verecek — şifre usulleri vardır. Fakat bu şifrelerin mürekkepler hakkında | hallinde de akılları dürdüra- | her- vardır. Bunlarla yazılan yazıyı kâğıd üzerinde yeniden gös- termek bazen çok müşkül oluyor. Maamafih, mukabil casus- lukta halledilmiyen şifre, okun- mıyan gizli mürekkeple ya- zılmış yazı yoktur. diyebiliriz. Bununla beraber gizli mürek- kep, casusların daha ziyade işine elverir. Çünkü şifreli bir yazı, ne kadar ustalıklı şifre ile yazılırsa yazılsın basit bir dikkatini celbedecek hususi- yetlerden kurtulamaz. Fakat Bir Aadrese gönderilen bir *Selâm, kelâm, mektubunun satırları arasında gizli mürek- keple en mühim esrarın yazılı olduğunu şüphe etmek - biraz güç olur. Usta bir casus, bir kitabın kenarlarına bir raporu gizli mürekkeple yazar, - filân adrese gönderirse, bu - gizli yazıdan kimin haberi olabilir? Gizli mürekkep, ancak mev- cudiyeti şüphe edildikten son- ra kıymetlen düşer. Umumi savaşta Fransa'da postalardan geçen herkes X (iks) şuamdan geçirilmiştir. Bu usuülle birçok gizli yazılar meydana çıkarılmışsa da pek çoğu da hissedilmemiştir bile! — Sonu var — - HLĞ