Sayfa 2 #a e e a A Ğ Fazla dil uzatıyorlar — Franaz matbuatı, haddini aşan ve burnunun direk kemiğine kadar O uzanan bulaşık bir dille, çimdi de millt izzeti nelsimize saldırmağa “ Başladı. Bazı Franuz gazeteleri tevazadan, mantıktan, şükran hisdi taşımak- “tan, hakikatten, adaletten ne kadar uzaklarda kalmışlar? Bizi hâlâ “Os- — manlı camhuriyeti,, olarak anan bu dev aynası evlâdı, zihniyet, “Bizim — saygısızlık — göstermekliğimize müsande etinemek; daha doğrusu bize yüz — yermemek lâzım geldiği,, üzerinde bile konuşabiliyorlar. Farkında mısımız: Sanki bizim — varlığımızda, bizim tarihimizde Fransa'mın bir lütfü O atileti, bir insanlık ve kadirşinaslığı varmış gibi.. Herkes bilmelidir ki, biz, yüz istemiyoruz. Çünkü bizim bir yözümüz vardır. Hem de - öyle bir yüz ki, tarih boyunca güneşe karpa durmuştur. ( Bu kadar mütecavizce dil kullanan muharrir, şayed bakikaten Fran- sız kam taşıyorsa Alman imparatorunun eline düşen Fransız krahmın — kurtarılması için, Fransız hükümdarının ve milletinin, bizim dedelerimi- /zin eteklerine ve kılıçlarına kapanarak yardım dilediğini hatırlasa kâfidir. Biz, insanlık içinde kendi yüzü ile dolaşan bir milletiz. Maskemiz | yoktur bizim! Karnavallarda sarata takılan mukuvva nesnelerin çeşidini — kullananlar biz değiliz. ; Hem sosyalistlik, hem komünistlik yapan, hem de müstemleke ih- — tirası peşinde koşan, biz miyiz, cevab versinler? Medeniyetten, demokrasiden, adaletten dem vurub da Cezayir'lilere — hülâ ve hâlü insanlık hakkı vermiyen biz miyiz? h Suriye'ye güya istiklâl verib de onu bermutad bir taraflı ittifaklara eğmiş, siyast ve askert varlığını, toprağındaki hâkimiyetini gene Başkalarına peşkeş çekmiş bir uşak olarak yaşatmak istiyenler, Türk'ler — Midir, başkaları mı? —| Bir taraftan milletler cemiyetinde sandalyede bağırıb, diğer taraf tan İtalya'ya Habeşistan'ı işaret eden politikacı bizden mi yetişmedi? ; Hulisa: Biz Fransız milletinin mantık ve şuuruna hitab ediyoruz ve diyoruz ki: ğ Bu gibi cür'etkâr dillere, payları verilmek iktiza eder. Fransız mil. — İetinin sesi, bu teranoleri — sustarmalıdır. İzzeti nefsimizle oynanmasına O kal'iyyon müsado etmemek kararını vermişizdir. Antakya, her halde Çişt kavuşacaktır. Biz tehdidlere de güler, geçeriz. Çünkü palavra İkararlar alındı. ile iştigelimiz yoktur. İcabında harba da karar vermiş bir millete, böyle — geyler yapılamaz. Türk milleti, bir işaretle bunu başaracaktır. — Hem de, harbı kazanacağımızdan emin olmalıdırlar. Yüzde yüz kaza- O macağız. Fakat o takdirde Fransa neler kaybedecektir acnba? — 87 dakika süren harbi — 1936 senesi a ında — Zengibar sultamı iltere'ye — ilânı harb etmiştir. İ Tünıbarl haberisi alen İ — giltere hükümeti İngiliz soma- a bulunan bir - İngiliz lo muhribini Zengibar'a göndermiş ve torpido muh- * Ş bombardımana başlamıştır. Saray yarım saat içinde b ilmiş ve sultan da fi mecbur kalmıştır, Har- b başlamasından tam 37 ta sonra, Zengibar sultanı teklif etmiş ve İngiliz- de bu sulhü kabul etmiş- — Aran en kısatharbı bu olsa Ögereki Bir merminin seyahati — 1914 te, umumi harbde Jan d isminde bir Macar cephesinde kafasına kurşun yemiş, adamcağı- hayatı kurtarılmış amma, ındaki kurşunu çıkaracak kabadayı cerrah ta çık- mış. — Aradan seneler iş. Jan zvald ensesinde bir i;ıgıı- etmiş. Bir müddet sonra bu “(ağrı sol omuzuna geçmiş. Bir ddet daha geçtikten sonra n sol böğründe daha sonra sol kalçasında ve nihayet sol 1 ğında bu ağrıyı duymuş, dile bacağını yoklayınca, elleri ında sert bir cisim hisset- tiş ve ameliyat olmuş. Neti- sede ne çıksa beğenirsiniz? 2 sene evel başına aldığı — Bir kitab hırsızlığı p meraklısı! Amerika'da, Nevyork'ta bir — kitab hırsızlığı meraklısı — ya- uştır. Bu hırsizin yaka- 1 için Amerika polisi lam 6 sene uğraşmıştır. i Bu kitab, hem adamcağız k Amerika tarihi ile alâ- KAT dr K kadar kitablar meraklısı imiş. Kolleksiyonuna koymak iste- diği kitabı satın almaz, fakat ne yapar, yapar çalarmış. Amerika umumi kitaphane- leri bu hırsız kitab meraklısı- nn elinden elaman demişler. Nihayet geçenlerde - tevkif edilen adamcağızın evinde ya- rım milyon dolarlık — kıymetli hepsi de çalınmış kitab bu- lunmuştur. Nükte kralı öldü Demek ki Birleşik Amerika: da bir nükte kralı varmış, ki öldüğünü haber alıyoruz! Davi Feritman adını taşıyan bu ihtiyar, şimdiye kadar 75,000 nükte tesbit etmiştir. Bunlardan bin kadan kendi- sinin imiş. Nüktelerinden birisini nak- ledelim, belki gülen olur da herifin ruhunu şadeder: * Muallim talebesinden bi- risine 1483 te ne olduğunu sormuş ve — Loter doğmuş- tur! Cevabını almış. *— Pekalâ; 1487 de. — De- miş, çocuk şimşek kadar seri bir düşünceden sonra “ — 1487 de.. Evet 1487 de... Loter dört yaşına basmıştır! Cevabını vermiştir. Bugün doğacak çocuklar.. Uranus ile ahenktar olarak ayın yapacağı bir tesir, birçok büdiseler — bazırlıyacaktır. " Fazla cazib tekliflere, büyük vaidler / taşıyan — mühabbet | hâdiselerine karşı ihtiyatlı davranmak İâzım: .dır. Öğleden , sonra ' vaziyet daha makul bir şekil" alacaktır. Bu geceyi aile hareminde geçirenler zararlı çıkmazlar. Bugün doğacak çocuklar hüs- müniyet, iyi kalblilikleri ile umu- mf sevgi ve saygı kazanacaklar- dır. Hayatta orta derecede muvaf. fak olacaklar fakat aile bakımın.- dân bahtiyar olamıyacaklardır. —— ——— YEHİRMABERLERİ Ca ANADOLU Adana felâketzeHava birdenbire soğudu delerine yardım. Haşmet B;ilge’ye Teşekkür edildi... İzmir liman işletme müdür- lüğü'nün 937 senesi büdçe- sinden Adana felâketzedele- rine 5000 Jliralık yardımda bulunulduğunu ve paranın Kı- zılay umumi merkezine - veril- diğini yazmıştık. Kızılay umu- mi merkez reisi Sıhhat ve İç- timaf Muavenet Vekili Doktor Refik Saydam'dan şehrimiz Kiman işletme müdürü Haşmet Dülge'ye gelen bir mektubta idarenin gösterdiği — yüksek şefkat duygularından teşekkür edilmiştir. Yapılan - yardım hakikaten yerinde olmuştur. Zeytin kongresinde ——— — Çok mühim Geçenlerde Ankara'da Zira- at Vekâletinde toplanan ziraat mütahassıslarımız, zeytinciliğin ihyası ve zeytin istihsalâtımız- dan tam randıman alınması için mühim kararlar almışlardır. Bu kararlar münasebetile Zira- at Vekâleti tarafından bir ka- nun İlâyihası hazırlanmış ve Vekiller Heyetine verilmi: Bu lâyihada zeytinciliğimi- zin ıslâhı ve zeytin sahiplerine fenni bakım usullerini öğret- mek için neler yapılacağı hak- kında kayıdlar vardır. Mem- leketteki bütün zeytinlikler, fenni şekilde bakılacağı gibi dağ ve ovaları dolduran mil- yonlarca delice de — aşılana- caktır. Karşıyaka vapur seferleri vapur kiralanmasına lüzum görülmüyor.. Dün bir refikimizde İzmir elinde Karşıyaka ile Konak arasında işliyen vapurların azal- dığından ve İstanbul'da Akay şirketinin Kadıköy'e işliyen bir vapurunun — kiralanacağından bahseden bir haber vardı. Dün Liman işletme müdürlüğünden bize verilen malümata göre vapur kiralamak ihtiyacı baş- göstermemiştir. Liman işletme müdürlüğü, tersanede Çankaya vapurunu da tamir ettirmiştir. Bu vapurun bugünlerde sür'at tecrübeleri yapılacaktır. Evvelce getirtilmiş olan mü- tahassısın gösterdiği lüzuma göre idarenin vapurlarında lâ- zmgelen tamirat yapılmakta- dır. Bu vapurların hepsi de ihtiyaca göre tamirat ve tadi- lâtla yolcu taşımağa elverişli hale getirilmiş ve getirilmek- tedir. Liman işletme müdür- lüğü, İstanbul'dan vapur kira- lamağa teşebbüs etmiyecektir. Gümrükte tayinler Vekâlet emrinde bulunan ihracat gümrüğü muayene me- murlarından Bahri ve Mustafa maaş ve sınıflarına muadil olan Giresun ve Zonguldak mua- yene memurluklarına tayin edil- ve şehire Kömür fiatleri birdenbire 12-13 kuruşa fırladı. Belediye, kok kömürünü ucuz sar tarak ihtikâra mân İki gündenberi yağmurlu ge- çen hava, evvelki gün birden- bire soğumuş, sabaha karşı her tarafa kar düşmeğe baş- lamıştır. Kar, sabahleyin ona kadar devam etmişse de, şe- hirde sulu olarak yağdığından tutmamış. fakat dağları tama- men örtmüştür. Dün gece en düşük hararet, sıfırın altında 6 idi. Hava, dün gece gene bulutlu idi. Gece yarısı veya sabahleyin şehire kar düşme- si de muhtemeldir. Havaların böyle birdenbire soğumasından her zaman ol- duğu gibi, en fazla kömürcü- ler istifade etmiştir. İki gün evvel 9 kuruşa satılan kömür kar yağdı * t olmağa çalışacak dün 12-13 kuruşa kadar fır- lamıştır. Belediye encümeninin dünkü toplantısında, havaların vazi- eti nazarı dikkate alınmış ve ğelediyenin hava gazı fabrika- sında satılan kok kömürü fiat- lerinin indirilmesi kararlaştırıl- mıştır. Bu kömür maltızda da yanabildiğinden, ucuz fiatle ve perakende olarak halka satıla- cak ve bu suretle odun kö- mürü ihtikârının önüne geçile- cektir. Denizli'de kar Denizli, 12 ( Husust muha- birimizden ) — iki gün- denberi devam ediyor. Şehir, kar altındadır. Civarla müna- kale kesilmiştir. Göçmenler için yaptırı- lacak yeni köyler Köy yerlerini tesbit edecek komis- ül etmiştir yon teşekki Vilâyetimizin muhtelif kaza- larında muvakkaten iskân edik miş olan göçmenlere baharda hükümet tarafından yeni evler yaptırılacağını ve bu evlerin göçmenlere verileceğini yaz- mıştık. Sıhhat ve İçtimat Mu- avenet Vekâletinden gelen bir emirde göçmenlerin iskânı için yaptırılacak yeni köylerin, yer- lerinin şimdiden tesbit edil- mesi bildirilmiş olduğundan Sıhhat müdürü Dr. Cevdet Saracoğlu, Ziraat müdürü Na- dir Uysal ve Nafia müdürün- den müteşekkil bir komisyon teşkil edilmiştir. Bu komisyon, derhal işe başlıyacak ve göç- Bir tavzih Sıhhiye müdürlüğü Ne diyor? Anadolu gazetesinin 9/1/937 tarihli ve 7114 üncü sayısının beşinci sahifesinde (Sebep ne imiş) başlıklı yazıda Kızıl ve Grip hastalıklarından bahse- dilirken bunlara karşı aşı tat- biki ve beyanname neşri gibi mücadele tedbirleri alınmadığı yazılıdır. Halbuki Kızıl hasta- lığı salgın halinde olmamakla beraber on beş gündenberi Karşıyaka'da mekteplerde ihti- yaten Kızıl aşısı tatbikine baş- lanmış ve devam edilmektedir. Grip hastalığı da geniş bir salgın halinde olmayıp ekse- riyetle selim seyretmekte ve mühim ihtilâtları az görülmek- tedir. Memleketin sıhhi duru- mu alâkalı sıhhat teşkilâtımız- ca hassasiyetle takip olunmak- ta ve gereken tedbirler sür'at- le alınmakla beraber vaziyet Umumi Hıfzıssıhha meclisleri- mizde daima mevzubahsedil- mektedir. Gribe karşı beyanname neş- rini icabettirecek bir vaziyet mevcut bulunur ve lüzum gö- rülürse ekseriyetini doktorlar teşkil eden Umumi Hifzıssıhha meclislerinin — toplantılarında buna karar verileceği şüphe- di Di men iskân edilen kazalarımıza giderek Kaymakamın da ko- misyona — iştirakile — muhtelif arazi üzerinde yeni köy kurul- masına elverişli yerleri tesbit edecektir. teşekkül eden ko- misyon üyelerine Vilâyetten birer mektub gönderilmiştir. Komisyon, Vali Fazlı Güleç'in reisliği altında çalışacaktır. Köy yeri tesbit edilirken, göçmenlere tevzi edilen ara- ziye yakın olması, içecek te- miz suyu, temiz havası bulun- masına dikkat olunacaktır. Bu köylerin inşa plânları da Ve- kâletten Vilâyete gelmiştir. Çam tırtılları Mücadele açılması kararlaştırıldı. Vilâyetimiz dahilinde bazı çam ormanlarında çam tırtıl- ları görülmüştür. Tırtıllara karşı tatbik edilecek mücadele şekli hakkında ziraat müdürlüğüntce bir tamim hazırlanmaktadır. Mücadele yapılmazsa tırtıllar, çam yapraklarını yimekte ve mühim zararlara sebebiyet ver- mektedirler. Çam tırtılı bulu- nan çam ormanlarında bu sene kış mücadelesi yapılması ka- rarlaştırılmıştır. Eşyalar sahiplerine iade ediliyor.. Ankara ve İzmir'de açılan küçük san'atlar ve elişleri ser« gisinde teşhir edilen eşyalar, sergi kapandığı için sahiple- rine iade edilmektedir. BT NN AMADT ETTUDARLA DAT BAD sında olduğu gibi her bulaşıcı hastalhığa karşı mücadele işinin dikkat ve sür'atle takibedil. mekte bulunduğunun ve yuka- rıda kaydedildiği gibi mühim ihtilâtları az görülen ve selim bir surette seyreden grip has- talığından başka salgın halin- de bulaşıcı hastalık mevcut bulunmadığımın tavzihan neş- rini rica ederim. Sıhhat ve İçtimai Mua- venet Müdürü Ç 13/1/987 H, A Bir izdivaç hikâyesi Bir siyasi icmal sütanunda iz- divaç hikâyesinden bahsetmek — ol- dukça garib birşeydir. Fakat ne yapayım, kabakat benim değil. Son günlerde Alman'lar herşeye o ka- dar siyaset kurıştırdılar, telâkkileri. mizin çeşnisini bile o kadar değiş- tirmiye kalkıştılar ki siz istesenizde istemesenizde işte böyle tü izdivaç işlerine varıncaya kadar - siyasetin burnunu sokmuüş olduğunu görü- yorsunuz!. Bilmem Hollanda'dan — bahset. mek istediğime intikal ettiniz mi?. Müstemlekelerinin — mübimce bir kısımını geçen asırlarda İngiltere'ye kaptırdığı gündenberi dünya siya- setinde rol oynamak iddialarına veda etmiş, elini eteğini dünya işlerinden çekmiş kendi köşesinde sakin ve çok medent bir hayat yaşıyan bu şimal memleketi bir iki aydanberi bütün dünya gazete- lerine dedi-kodu vesilesi teşkil etti. Bu dedi:.kodunun —mevruu da kra: liçe Vilbelmin'in artık evlendiril. meki tekarrür eden kim prensce Juliyana üzerinde tekâsüf ediyor. Bütün şimal memleketleri gibi Fo lemenk de ananeye çok — bağlı ve bu itibarla tarihi bir. müceseso te- lâkki ettiği kraliyetine çek merbut bir memlekettir, Prenses Juliyana'nın Almanya- daki muhtelif hanedanlardan birine mensub prene Alber ile izdivaca karar vermesi ve bu izdivacın &- yasi mülübazalardan mülhem olma- yıb sadece genç kızın kendi hülya- sna ve bislerine muvafık bir aşk izdivacı olması İngiltere'deki son hâdiselerden dolsyı bütün bütün bir aktüalite teşkil etti, siyasl de- di-kodulardan uzak bir memlekette kalbinin temiz hislerine uymaktan başka birşey yapmamış olan zavallı prenses Juliyana'mın teşbir edilme- dik bir mahremiyeti, deşilmedik bir hissi, berkese ilün edilmemiş bir itiyadı kalmadı. Kurilerine de- di-kodudan Başka birgey sunmak şanlarından olmuyan — dünyanın en- formasyon — gazeteleri bu firsattan istilade ederek hepsini, hepsini sü- tunlarına geçirdiler. Fakat mes'ele bonunla kalmadı. Alman'lar kendi arklarına mensub bir prenses ismi- nin de karıştığı bu hikâyede mat- laka kendilerine aid bir faml bu- Tanmasını da istediler. Prens Al. berin bir Alman olmasından ve hatta Hitler'in muhafız kıtaatı za- bitlerinden bulunmasından istifade ettiler. Hollanda'da nişan merasimi ve izdivaç münasebetile yapılan şenliklerde Felemenk marşı ile be- raber Alman milli marşının çalın: mamış, Felemenk bayrakları yanın- da Alman bayraklarının da çekik memiş olmasını vesile ittihaz ede- rek Alman gazetelerinde Hollanda ve prens aleyhinde giddetli bir li- tan ile neşriyata başladılar. Kendi ilham ve telkinleri ile yapılmakta olduğuna şüphe olmuyan bu. neşri- yata Alman resimt mabafili de la- kayd kalmak istemedi. İzdivaç me- ratiminde damdönörlük etmek üze- re Almanya'dan Hollanda'ya geç- mek istiyen prensin akrabalarından üç genç kızın pasaportlarını zaptet- tiler, Kızlar, bütün sile ve hattâ Felemenk — kraliyet — sarayı — telâşa düştü. Telgraflar çekildi, müraca- atlar yapıldı ve nihayet prens Al- berin Hitler'e yazdığı bir mektub üzerine güç belâ genç banımların pasaportlarını iade ettirmek kabil olabildi. Ancak her halde bu imüracaat. lere bir de teminat ilâve edilmiş olacak ki dünkü telgraflar izdivaç hakkında tafsilât verirken merasim- de Alman milli marşının çalınmış olduğuna da bilhassa tebarâz etti- riyorlardı. Bu süretle Alman'lar siyaseti her sahaya sokmaktaki — meharetle- rini bu vesile ile de isbat etmiş oluyorlar. Ne diyelim biz kereveti- ne çıkmadık, fakat Allah yeni ev hileri met'ud — <tsin ve onları bun- dan sonra olsun siyaset çamurun- Bi Nüzhet