Büyük Korsan Romanı Yazan : -51. Mariya başını dikti ve ciddi, Vakur bir tavırla cevab verdi: — Muvaffak o]mna çalış: Cağım reisl, yolu bana gmlerd gin kâfidir. Bundan sonrası bana aid.. — Demek ki.. — Hayir, Andon Amcal Senden, senin görgülerinden, | y lrcruhındrı 'kafıdı, n edindi; kadar gidelim, ondan başım sıkışınca hep sana ge- leceğim.. — Ben de her zaman se- ninle beraberim Mariyal, İn- şaallah bana hiç mu l Mazsın.. Fakat eğer kılırsan ve ben de Dursam, — kılıcımla, g Paramla yardımına Müsterih ol kızım! —Eksik olma Andon Ar _Muiya eğildi, Andon reisin elini, o da genç kızın alnını Optü. Ve beraberce çıktılar. Sa- hilden kayalığa doğru yürü- düler.. Kayık *orada idi.. At 1 ladılar. Andon reis yelkenleri | açarken, Mariya'da dümene *geçti. Hava müsaitti. Yavaş- | Yavaş uzaklaştılar. | Genç Yunan — kızı, Mühteşem bir havuzu andıran denizin üstündeki bol, pınl- Piril işıklara bakıyor. ve sev- diği Türk delikanlısını düşü- nüyordu. Andon reis de sanki onun Tuhundan ve e Çenleri sezmiş, kendi gençli ğinden geçen maceraları ha- tırlıyordu. Epice gittiler. Sa- hildeki kayalıklar artık daha dikleşiyor ve buralardan, sahil kısınından kimsenin geçemi- Yeceği anlaşılıyordu. Bir aralık Andon rcis; Mariyal! - Dedi - tam za- Umanında geldik.. Nerecde ise sular kabarmıya başlıyacak.. Bir saatlık vaktimiz var.. İşte bak, mağara göründü. On | lakika sonra oradayız! Mağara, korkunç “ve balıya doğru açılmış, içi Bgörünen bir ağıza benziyordu. Andon reis, kuvvetli gözlerini Strafta dolaştırdı. İnsana ben- ziyen, gemiye benziyen hiçbir şey yoktu. Kay oraya gir- diğini kimse görmemeli idi Sür'atle "yelkenleri indirdi ve her ikisi de kurekîerr geç tiler. Kayık ağırağır mağara- nın içine daldı ve yirmi metre Lileride toprağa oturdu. Andon reis, makine gibi bir sür'atla | | işliyordu. Gemiden aldığı fe- heri yaktı ve Mariya'ı nlı den”"tuttu.. Belinde ANADOLU Günlük siyasal gazete Sahip ve başyazgam Haydar Rüşdü ÖKTEM Ümumt neşriyat ve yazı işleri müdürü: Hamdi Nüzhet Çançar m ı.—ı*ıfıdo BPraİıı.rL*: sonra, | koşarım, mavi, hayalinden esrarengiz İdarehanesi : İzmir İkinci Beyler sokağı C. Halk Partisi Binası içinde Telgraf: İzmir — ANADOLU Telefon: 2776 - Posta kutusu 405 ABONE ŞERAI I Yıllığı 1200, altı aybğı - | bulmamıştı aylığı 500 k Ilışhı!. Yabancı memlek abone ücrel Hec: yerde $ kuruştur ünü geçmiş müshalar 25 kuruştur. ANADOLU MATBAASINDA j ASILMIŞTIR M. Ayhan, Faik Şemseddin kazma ile bir kürek te vardi. — Çabuk Mariya! Biraz ileride sola saptılar. Andon kaldırdı. 5 köşedeki Ka- yayı tetkik etti ve tam kaya- kısımda, dibinde reis feneri düşen yının Mariya heyecan içinde idi bi © kadar çarpıyordu ki. güldü: Vardır, iyice eminim! Toprağa diz çöküp ve kaz- mıya başladı.. Yarım metreyi bir cisme çarptı. Mariya bunu duydu ve gayri ihtiyari; — İşte, sesi geldi! Diye bağırdı.. Demir, dört köşe, büyükçe bir sandık gö- | zükmüştü. Andon reis başını kaldırdı: — Açılmasını da bilir mi- sin?. Mariya titriyen elini uzattı. Bilirim! Dedi. Fakat heyecanı, mani oldu: Sol taraftaki düğmeye dokunacaksınız. karşısındaki köşeye bir darbe vuracaksınız. Ben yapamıyaca- ğım, imkânı yok! Andon reis ve karşı ki hafif mecenin kapağı düğmeye bastı ye de kazma ile bir darbe indirdi. Çek- zli bir yay tazyikile derhal nçılnı Mariya, bir göz attı: Müthiş: geyl; Ağzına kadar doluydu. El- mas, yakut, zümrüd parçaları, dizilerle Ve Andon reis gülerek durmadan karış- tırıyordu: — Altınlar, bilezikler, yü- Küçük, altın saplı, inciler. zükler.. | üstü yakut taşlarla süslü bir hançer.. — Yeter, yeter Andon reisl Andon reis ayağa kalktı, terlemiş alnını, elinin sildi: — İşte -Dedi- kızım, bun- lar.. Şimdi ben sana buradan dört tane taş vereceğim. Bun- ların hepsinin kıymetile en aşağı sekiz tanc gemi — yaptı- rilir. kizim! "tersile Ve elmas parçalarından bi- tini aldı. Keskin bir ışık ka- ranlıkta göz kamaştırır. gibi | oldu: — Bunun eşi bende var. Onları, bir Arab gemi- sinde soyduğumuz, Hind'li bir zenginden almıştık.. İşte, şu altın kemer de onundu.. bir Ve Andon rcis dört elmas pafçasile diğer bazı parçaları seçti: — İşte, bunlar kâfi! Çıkar Mendilini ve sar! j na , kazma, madeni | | girebilir. Sonra onun | eğildi. Kapağın bir noktasına dokundu. ve madeni bir ses çıkararak kapandı. Toprağı — çekti. Sıkı sıkı çiğnedi. Sonra Mariya'nın | elinden tuttu. Gel -Dedi- benim hazi- yerini de? öğrenl.? Ve şunları hiç unutma: Benim bir karıcağızım var, yarı bastalıklıdı. Ne - onun,* ne de benim başka akrabamız yoktur. — Sonu Var — nenin Kapak ayni hızla | ANADOLU MAHKEMELERDE Değirmendağı cinayeti mühim bir safhada Veremle mü- cadele köşesi | Veremin ! Sirayeti Yazan: Dr. K. Saracoğlu li Tönie Geçen — yazımda bütün dünyada ne kadar mün- teşir — olduğunu Bu yazımda da ve! bundan ve onun vücuda nasıl nden veremin anlatmıştım. m mikro- bahsedeceğim. eremin bulaşıcı bir hasta- lık olduğunu ilk defa meyda- Vi bir Fransız âlimid çıkaran âlimin 1869 da yaptığı tecrü- beler veremin sadece bulaşıcı olduğunu Veremin mikrobunu 1890 da keşfeden Robert Koch ismindeki Al göslermiştir. asıl Alman âlimidir. Bu mikrop verem hastalığı hangi uzvumuzda ise o uzuvdan çı- kan ifrazat, balgam, cerahat gibi şeylerle başkalarına geçer | Eğer hastalık kemikte ise ce- böbrekte ise idrarla, akci- balgamla- velhasıl rahatla, em'ada ise kazurat ile, ğerde her uzvun ifrazatile harice çı- kar. Her - bulaşıcı" hastalığın mikrobunun vücuda giriş tarzı başkadır. Fakat verem için muayyen bir giriş kapısı yok- tur; o, vücudun her tarafından Cildden, ağızdan, burundan, — velhasıl — nerede müsaid kapı bulursa oradan girer. Maamafih birinci hazım ve teneffüs recede de deri, ağız, burun yerlerdeki iç zarlar (Gışayı muhatiler) yoliyle girer. Deri sağlam ise verem mikro- bu giremez. Fakat yara, bere, sıyrık yarsa girebilir. İç zar- lardan en çok gözün gışayı mubatisi verem mikrobunun girmesine müsaiddir. Buradan giren verem mik- robu gözün — içinde hastalık yapar. Burun gışayı muhatisi mikrobunun girmesine o kadar müsaid değildir. Ağız ve boğaz gişayı muhatisi de keza pek müsaid değildir. Yalnız bademcikler çok mü- saiddir. Oradan giren mikrop- lar bayı boğaz ve çenealtı $ içindeki bezelerde yerleşirler. Tenasül yolları gişayi muha- tisi ile sirayet enderdir. Te- neffüs yolu: Verem - hastalığı- nın en çok ak ciğerde tahri- Bat yapmış olmusına bakarak teneffüs yollarının veremin si- rayeti için en müsaid yer ol- ise derecede ikinci de- vesair verem duğu zannedilirse de tetkikat w Zira te- | bunu teyid etmiyor. neffüs borularının içini döşe- yen hücrelerde (ehdabı m tize)' denilen bir takım tüyler vardır ki bunlar teneffüs ile gelen yabancı cisimleri tevkif eder. Diğer taraftan nefes borula- rının içi balgam daima ıslak olduğundan gelen parça- lar ve mikroplar oralara ya- pışir, öksürünce ifrazat ile ha- ile Z y | rice çıkar. Bir de nefes boru: Andon reis bunu müteakib | sunun ayrıldığı noktalar hariç- ten gelecek cisimlerin çarp- masına hizmet cder. İşte bu engelleri atlıyarak | Koh basilleri asıl ciğerin muy- sallarına kadar varmaya mu- vaffak olursa kolayca ciğere yapışır ve bastalık yapar. Bal- gamla dışarıya çıkan | verem mikropları kururlarsa daha az zararlı olurlar. Fakat bir ve- remli öksürük ve aksırıkla et- rafına saçtığı tükürük damla- cıkları ile hastalığı daha kolay Mahkeme cinayet yermde keşif yapılma- sını karar altına almıştır Değirmendağı mahallesinde manifaturacı Muammer'i - ta- öldürmek bıçakla Yaşar'ın banca kurşunu ile ve tahsiklar Ragıb'ı maznun ktı. M , ilk celsede söyle hitlerinin dinlenmesini is itlerin — getiril, Bunan dinlenmesine b lanmıştır. Şahitlerin baz kadındı ve Yaşar'ıa komşuları olduklarını söyliyen bu kadın: lar, vak'a Yaşar'ın, kendi evinde bulunduğ silâh atıldığından pek kendisini evinde gördüklerini üzerine bildirmiş şahitlerin gecesi söylemişlerdir. Şahidler arasında Emine adında 45 yaşlarında bir ka- dın vardı. Bu kadın, mahke- me salonunda mahkeme he- yeti önünde ederken, bökün dinlöyicilerin Birdenbire tü ' ile ayağa kalkmaları üzerine müdhiş bir beyecana kapılmış ve durduğu yarde sallanmağa başlamıştır. Mah- keme reisinin emrile mubaşir tarafından kendisine bir san- dalya verilmiş ve şahid Emi- ne, oturduğu bu sandalyadan ifade vermiştir. Zavallı kadın: yemin da kalb - hastalığı olacak ki, | iyemiyor, tıkanır gibi oluyordu. İladesinde, silâh atıl- dıktan sonra Yaşar'ı evinde üğünü söylemiş ve' kendi- fazla sual sormamış- Veremli sâatte Başkasına nakleder. bir insan yirmi dört bu damlacıklarla yirmi bin ka: dar mikrop çıkarabilir. Kurur mamiş olursa bu damlacıklar yedi saat kadar havada uçar- lar ve damla ne kadar küçük olursa veremi aşılama imkânı daha ziyade olur. teneffüs yolile bulaşma teh- likesi azdır. Asıl bulaşma yoludur. mide b gild yolu hazım Yemek borusu ve iş için kat bağırsakların fev- kalâde müsaid olduğu muhak- kaktır. İneklerde bulunan ve hakikatte insan verem mikro- bunun ayni olan robu da insanlarda verem has talığı yapabilir. Veremli olan ineklerin takriben yüzde dör- dünün — memelerinde verem Binaenaleyh - bunların verem mikrobunu havi olduğundan içenler için teh: likelidir. Bir gram sütde yüz bin aded verem mikrobu bu- lunabilir. iltihabı olimyan veremli inek- müssaid de- verem mik- Memelerinde verem lerin sütlerinde de verem mik- robu vardır. En medeni mem- leketlerde bile ticaretteki inek sütlerinin Vasati olarak yüzde yirmisi verem mikrobunu ha- vidir. Avrupa'da" olduğu gibi/ kaynatılmamış sütden tereyağı yapılırsa o da tehlikelidir. Ve- remli hayvanların eti de teh- likeli ise de süt kadar teh- likeli değildir. Maamafih | tir. Emine, mahkeme salonun: dan çıkarken sap-sarı bir hal- de ve sendelemeğe başladı; bayılmak tehlikesi başgöster: sırada iki kişi, girdi ve kendisini k kadının a noktasından hu ise ye e keşif yapılmasını istedi i bazı müdafaa şahitleri gös- | terdi. ve vekili de a gecesi po- maznun Yaşar'ı Maktulün veri söz almış ve va lis Sabri'nin, cinayet yerine götürürken adam öldürülen sokağa sapacağı sı: rada Y n — korkarak sokağa g ni ve girme- mekte ısrar ettiğini söylemiş: — Katiller, cinayet işledik- leri yerlerden geçmek istemez- ler. m bir haleti ru- hiye mös'elösidir. ” Polis- Sab> ri'yi çağırıb sorunuz. Demiştir. Okunan bir kâ- ğıtta Yaşar'ın evelce adam yaralamaktan üç ay hapse mahküm olduğu ve sabıkası bulunduğu anlaşıldı. Mahkeme heyeti, vak'a ye- bu Bu mi dafaa şahitlerinin dinlenmesini kararlaştırmış, — muhakemeyi başka bir güne bırakmıştır. Define Masalı Araştırmalar Gene boşa çıktı.. Define aranmasından cpey zamandanberi — vazgeçilmişti . Son günlerde Konya'lı Mus- tafa Adında biri, Burnava'da İngiliz tenis kulübünün bah- çesinde bir ruma aid mühim mikdarda altın ve mücevhe- bulunduğunu ih: bar etmiş ve araştırmaya baş- lanmıştı. Üç gün süren araştırmıya ,dkııı son verilmiştir. Kulüb bahçesinin — muhtelif yerleri kazılmışsa da hiçbir şey bu- lunamamıştır. Seferihisar Mezbahadan başka belediye |binası da yaptırılıyo: rat gömülü lira sarfile kaza merkezi civa- | rında Sıhhat ve içtimai mua- venet vekâletinin 3 numaralı plânına göre modern ve fenni | bir mezbaha binası inşa ettir- | tırılmıştır. Mezbahanın lâbora- tuarı ve baytar dairesi, yıkan: ma yerleri vardır. Belediye, Seferihisar'da 16 daireli güzel bir de belediy binası yaptırmaktadır. Belediy reisi' Mehmed'i, gösterdiği mu- vaffakıyetlerinden dolayı tak- dir ederiz. İzin Kültür bakanlığınca İzmir Dumlupınar okulu öğretmen- lerinden Kâmran, Şehid Fa- lundan Nazire, Ödemiş'in İs- tiklâl okulu öğretmeni Ser- vet'e birer ay. Zaleri Milli okulu Müşerref'e verilmiştir. ölbiptliei birer hafta izin rinde keşif yapılmasını ve mü- | | “Amin, Seferihisar belediyesi, 4000/ ir. Mezbahada su tesisatı | | ikmal edildiği gibi mezbahayı | şehre bağlıyan bir de yol yap- | | idi. dil okulundan Fuad, Gazi oku- | Seferihisar'ın | Adeseme çarpanlar Bir açıkgöz... Amerika'lıların garabeti, Al: man'ların açgözlülüğü ve Mu- sa avlâdının da kurnazlığı meş. hurdur. Bu üç hususiyeti -Hem de bir arada olarak- en güzel gösteren bir hâdiseyi Amerika gazetelerinde okudum! york zabıtası, Amerika tebeasından, Alman ırkından ve yahudi olan Samücl Hart- man isminde bir açıkgözi hayet' ve: binbir. <müşkülükün sonra tevkif edebilm Bu açıkgözün suçu r? Biliyor "musunuz? Taaam Bilin üçyüüüz kadınla evlenmek! Evet, adamcağız şu buhranlı güç olduğu sermayesiz, fazla nmek yolunu bul- Eski devirde sürdürmek, çapa çapalatmak harman dövdür. mek için dört karı alanlar gibi değil... Çok başka, çok orijinal ve sayın 1300 kadın almak hevesine düşmüş!! satışı en çok bir Nevyork gazetesile evlenmek istediğini ilân etmiş. Nasıl kadın — istediğini - bildirirken kendisini o kadar methetmiş ki bir hafta içinde tam 1500 ka- Ym keadisile evlenmeğe' bazir olduklarını -Tabit mektubla: bildirmişler! Hazreti Musa'nın -Aradan elli asır geçmiş olmasına rağ- men: tamevlâdı. olan Alman unsurundan ve Amer k - tebea- sından bu Samuel'cik oldukça müşkülpesend imiş ve Bu 1500 ve kârın kıt ve zamanda emeksiz muş! Amma.,, bizde çift Bir gün, | kadından yalnız 1300 hatun- cağızı beğenebilmiş... Ve hep- sine de evlenmek vadını ver- miş. 1300 kişiye sadece bir ev- lenmek vadını havi mektub göndermek bile oldukça bü- yük bir kâğıd, zarf ve pul masrafı demektir. Bu yahudi olmıyacak bir duaya böyle demekle acaba ne kâr etti? Diye düşünüyorsunuz, anlıyorum.. Bu adamcağız, bu | 1300 hatuncağızdan mektubla ve çok tabil mazeretler ve se- | bepler ileri sürerek birer mik- tar parâa sızdırmağa muvaffak olmuş. Hesabı kolay: 1300 kadın- dan üstsüste yüzer dolarcık aldığını tahmin etsek - bi para ile 150 bin lira temini kabildir! Gördünüz mü açıkgözü? F. B. Komisyonda Belediye azaları |da para alacaklar. Sâatış ve icar komisyonları: na iştirak edecek belediye azalarının huzur — ücreti alıb almıyacakları — bilinememekte Kanunda da buna dair bir kayıd yoktu. Mübadiller- den ve Yunanlılardan metrük mallar ile vaz'iyet olunan Rus emvalinin satış ve icarları için toplanacak komisyonlarda ha- zır bulunan belediye azalarına da Rus, mübadil veya Yunan- h hesabı. carilerinden huzur hakkı verilmesi lâzım geleceği Maliye Vekâletinden bildiril- miştir. Ancak mülkiyetleri satılacak veya icara verilecek olan mal- lardan on veya onbeş gayri menkulün ihale günleri bir araya getirilecek ve satışlar için haftada azami bir gün toplantı yıMı.