ı Sayfa 4 ANADOLU C. H. P. Aydın vilâvet kongresi de sona erdi İ Yarınıg Harbı Emniyeti umumiye müdürü bu şayanı dikkat raporu harfı harfına okudu Emniyeti umumiye müdürü, | bu şayamı dikkat fakat netice- raporu harfı harfına oku- » Maamafih, zarf içinden | bir takım vesikalar daha aldı, | okudu. Bunlar da - takriben birinci vesika gibi idi, müdür, | bundan sonra bir zil düğme- | sine dokundu, ve hemen bir tapı bekçisi yanına geldi; ve: | | — Otomobili bazırlayınız! Emrini verdi, ve pekaz son- | va emniyeti umumiye müdürü erkânı harbiyei umum'ye riya- ine gitti. B... erkânı harbiyei umumiye rei- | sive Dolores Ban hakkında yarım saat kadar izahat verdi ve sonunda; erkânı harbiyei numiye reisi: E —- Kanaatim şudur ki, umu- İ mt harpten sonra, en korkunç ür casusluk işile karşılaşmış- ulunuyoruz. Ben şahsen Do- s Ban'ın beynelmilel bir ük şebekesini idare etti- ğine eminim. Hususi bir şe- lde bir devletin hesabına hşmamık!adır — Bu kadım, elde ettiği esrarı cendi nam ve hesabına al- akta ve hangi devlet daha a para verirse, bunları o lete satmaktadır. — Dolores'in halen iki pazar- Ka aş e A A B & tahmin ediyorum. Bunun için Dolores'in ikametgâhının etrafının, muhitinin ve kendisi- 'nin en mahir memurlarımız ve casuslarımız tarafından fakat belli edilmemek üzere sanl: masını lâzım görüyorum. — Bu tedbirin de faydası adar zararı vardır; çünkü “Dolores kendisini muhafaza san'atına her casustan fazla ikıftır. Dedi. f Emniyeti umumiye müdürü dedi ki: — — Fakat Dolores'in şimdi- ye kadar bazı mühim esrar elde etmediğini ve bunları lüşmanlara vermediğini bize se temin edemez. Ya, Ma- aka yeni tip tayyarelerimiz plânlarını elde — ettiyse.. Çok orkuyorum. Dolores'i Fransa hudutları haricine defetmek Pâzımdır. Bu da pek kolay bir viş değildir. Çünkü yüksek si- yasct erbabından iki kişi, bir “çok banka müdürleri ve bü- yük sermaye sahibleri, pekçok a ve hatırı geçer kimseler t )ıy, K TU | — Emniyeti umumiye müdürü, | dıkla meşgul olduğunu kuüvvet- | burkadının dostudurlar; hem- de yakından!. — Emniyeti umumiye mü- dürü sıfatile iş görmekte ne kadar müşkilât içinde kaldık- larını görüyor ve anlıyorum. Maamafih, — bunların önüne geçmek zamanı gelmiştir. ** . Fransız erkânıharbiyei umu- miye reisi ile Paris emniyeti umumiye — müdürü arasında geçtiğini yukariıda — yazdığım bu mühavereden üç gün sonra Viktor Hügo caddesinde bu- lunan Dolores - Ban >lüks ko- nağının elektirikleri birdenbi- bire söndü. Ve tubaf bir te- sadüf olmak üzere, bu İspan: yol dilberinin konağının bu- lunduğu adadaki evlerin ve mağazaların da — elektirikleri söndü. — Sonu var — Dolandırıcılık Alsancak yangın sahasında sabıkalılardan Mubittin oğlu Ahmed, Kâzım oğlu Hasan'ı iğfal ederek 125 kuruş para- sını dolandırdığından yakalan. mışlır. $ Alsancak'ta İnhisarlar fab- rikası önünde Mehmed oğlu Said, Aydın'a gitmek üzere istasyona giderken önüne çı- kan tanımadığı bir şahış tara- fından iğfal edilerek 10 lira parasının dolandırıldığını iddia ve şikâyetten tahkikata baş- lanmıştır. Buğday hırsızlığı Basmane anbarından Meh- med oğlu Hüseyin, Develioğlu Hüseyin buğday çalarken ya- kalanmışlardır. Hırsızlığa teşehbüs Karşıyaka'da Kurtaluş soka- gında Salih kızı Salime hiz- metçi bulunduğu Mustafa oğlu Sabri'nin evinden hırsızlığa te- şebbüs ettiğinden — yakalan- mıştır. Bıçak çekmek Cumhuriyet meydanında Ga- lib oğlu Nusrettin sarhoş ol- duğu halde Hasan! kızı? Per- tev'e bıçak teşhir ettiğinden yakalanmıştır. Eve taarruz Keçeciler caddesinde Aslan oğlu Marko, sarhoş olduğu halde 99 sayılı evde - oturan İsmail karısı Ester'in evine taarruz — ettiğinden yakalan- mıştır. Tecavüz Kemerde umumhaneler ara- sında Mustafa oğlu Riza sar: hoş olduğu halde Süleyman oğlu Hüseyin'e tecavüz ettiğin- den yakalanmıstır. CEREEMERER D # -Üefır- Yazan : Orhan Rahmi Gökçe — — Ben kı. tertemizim... O | 'ar Yunan genereli ile beş | ay beraber bulundum. Fakat, | gene tertemiz, gene Urla'daki | âzan olarak kaldım.. — — Sus, yeter, anlatma ar- ikl.. Yalnız şunu söyle banal. Nasıl oldu da bu vazifeye gi- rebildin veya girdin? /— Köyodasının penceresinden, bol ışıklar girmeğe başlamıştı.. Rizan, mor dağlara baktı. — — Buna da sebeb sen ol- lun,.. Nermin'den mektub al- dın mı hiç? Bekir hayretle Rizan'a baktı: — Nermin'den, yani bizim çocuktan öyle mi? Rizan güldü: — Tâ kendisinden! O be- | nim talebemdi. Onda fotogra- fını gördüm.. Yıllarca aradık- tan sonra seni bulmuştum. Fakat sen, Anadolu'ya geç- | miştin.. Sizin akrabalardan bir | Sumru hanım - vardı.. — Evet, evet! — Onunla da konuştum, | aleşe böyle gidecek Rizan, bak, gü- | ııışlcr doğdu. artık.. Seni se- | Esrar satmak İkiçeşmelik'te Hâsta mescit sokağında — oturan Mehmed oğlu Muammer, cezaevinde yatan arkadaşına esrar vermek üzere iken yakalanmış ve ya- pılan sorgusunda bü - esrarı aldığı yeri bilmediğini ileri sürmüş ise de kendisile sıkı görüşen Mehmed oğlu Şükrü- nün odasında yapılan aramada iki gram esrar ile bir tabanca ve bir de süngü — görülerek alınınış ve her ikisi de adli- yeye verilmiştir. Bıçak çekmek İkiçeşmelik Maldere — soka- ğında Cafer Sadik evelce ara- ları açiık bulunan Abdullah oğlu Osman'a bıçak teşhir edib kaçtığından aranıyor. Yangın Karantina merkezinin Sa- dıkbey sokağındadar sokakta İtalyan tebaasından Perman'a aid zeytinlik içinde bir zey- tin ağacının yanmakta - olduğu görülerek söndürülmüş ve ya- pılan tahkikatta buradan ge- lib geçen herhangi bir şahsın attığı yanık sigaradan otların tutuşmasile husule geldiği an- laşılmıştır. Kilid kırmak İkiçeşmelik'te Azizler soka- gında 6 sayılı aile evinin müs- teciri Mustafa oğlu İbrahim; kiracılardan evinin kira bede- lini vermediğinden oda kapı- sındaki kilidi kırarak kapıya söktüğü ve dört lira parasını çaldığı şikâyet edilmiştir. Yaralamak Meyveter gümrüğü — soka- ğgında İsmail oğlu Süleyman, Ali oğlu Hüseyin'i çakı ile yaraladığından yakalanmıştır. Dövmek Karşıyaka'da Alaybey cad- desinde Ali oğlu Şevki, annesi Münevveri dövdüğündan yaka- lanmıştır. Kanuna aykırı hareket Alsancak İkinci kordon'da Yunan tebaasından Nikola ve İngiliz tebaasından Jozef oğlu Sarlo 2007 sayılı kanuna aykırı olarak — çalıştıkları görülerek yakalanmışlardır. Eve girmek İkiçeşmelik Saçmacı hamam sokağında sabıkalılardan Mah- mud oğlu Ahmed sarhoş ol- duğu halde İsak oğlu - Hayi- min evine girdiğinden yaka- lanmıştır. Zorla girmek İkiçeşmelik'te Gündüz. so- kağında Mehmet oğlu Ahmed sarhoş olduğu halde Avram oğlu Yosef'in evine zorla gir- diğinden; yakalanımıştır. Aydın kongresi de çok |/ alâkalı g eçmiştir Vilâyet halkının bütün dilekleri aynen kabul edılmıştır Aydın vilâyet kongres, Aydın, (Hususi muhabirimiz- | den) — Aydın il kongresi ilbay | ve başkan Özdemir Günday'ın başkanlığında 48 delegenin hepsinin — iştirakile toplandı. | Daire âmir ve direktörleri de hazır bulundular. Birçok par- tililer de müzakereyi takib ediyorlardı. Kongrede şahid olarak İzmir saylavı Kâmil Dursun bulundu. Muğla il kon- gresinden dönen ve şehrimizde bulunan Kütahya saylavı Meh- med Soner de kongreye gel- Kongre başkanlığına Etem | Mendres, sekreterliklere Yusuf Salâhiddin Eğriboz ve Hilmi Fırat seçildiler. Büyüklerimize bağlılık ve sevgi telgrafları çekilmesi hak- kında Sami Kutluğ'un teklifi büyük tezahüratla kabul edildi. Bundan sonra — ilyönkurulun okunması bir saattan fazla süren çalşma raporu okundu. Kongrenin iki yıllık çalışmalar Thakkında hesah sormakla be- raber bundan sonraki çalışma- lar hakkında da dirtektif ver- mesi temennisile başlıyan ra- porda parti üyelerinin iki yılda 4425 artırılarak 32615 e çıka- rıldığı, parti adına alınan ta- şıtsız mallar, iki yıllık hesaplar Halkevleri çalışmaları, -büro çalışmaları, bundan önceki il koöngresinde ve geçen yılki ocak ve kamun kongrelerinde kabul edilen dileklerden yapı- lanlar, yapılması sıraya konu- Uanlar, vilâyetin ve onbir ura- yın iki yıllık başarıları izah olunuyordu. Sami Kutlug (Nazilli) ilyön- kurulunun müsbet çalışmala. rinı “ve başarılarını tebarüz ettirdi, raporun kongrenin il- kocası ile beraber İzmir'e gel- diler.. Harikulâde bir kadın.. Onun da gözlerinin içinde se- nin aksini buldum Bekir.. Bekir susuyordu.. — Nermin'cik bana herşeyi anlattıktan sonra, senden geri kalmamağa çılışlım, cephenin iç kısmında vazile aldım... Bilmem ki muvaffak oldum mu Bekir?.. Şerefli bir casusluk, bir vatan işi amma, çok teh- likeli, çok zordu.. Sana ver- diğim haberlerde.. Bekir, Rizanı tekrar kucak- ladı. Dokunduğu yeri yakan buselerle dudaklarını kapadı: — Hayır, haberler — değil, emirler. de bakayım! Sen ba- nâ emrediyordun.. atılıyordum.. Bu, hep H eeei gNİ üneiküs di Ben de, | viyorum Rizan.. Seni yıllarca, I bir öksüzün yegâne tesellisi halinde sevdim.. — Ya ben... Ya'ben Bekir... t Benim içimi bir bilsen.. İ'. Üç sene sonra, yeni doğan yavrunun âdını - koyacaklardı. Nermi bey, Şermin hanım, | Nermin, Bekir, Rizan'ın yattığı | geniş karyolanın etrafında top- lanmışlardı. Rizari, arassıra yor- ganı kaldırıyor. ve — yavruya bakıyordu. Bekir, babalık gururu ile biraz da çocuklaşıp sersem- leşmişti. Bu, bir nevi saadet sarhoşluğuna da benziyordu. Nermi bey: — E *Dedi- kimse söyle miyor ya, ne koyacağız loru numun adını! - Nih ermin atıldı: ——— ——— aa | aferin!.. inde rapor okunurken yönkurula takdir hislerini izhar ederek — kabulünü — teklifetti. Başkan ve İlbay, kendisinin parti başına geldiğinde işleri çok düzgün bulduğunu başa- rılan işlerin çoğunu eski Baş- kan zamanında — yapıldığını, kendisinin de eski Başkana ve ilyönkurul arkadaşlarına teşek- kür ettiğini bildirdi. Buna Etem Mendres karşı- hık vererek, Başkanla kongre üyelerine kendisinin ve ârka- daşlarının - teşekkürlerini - bil- dirdi. Başarılan işler parti örgü- tünde ödev slan küçük büyük bütün arkadaşların eseridir. Dedi. Saylav Kâmil Dursun'da raporda kendisi ve arkadaşı hakkında izhar olunan sevgiye teşekkür etti. Bu büyük eserin Atatürk'ün Türk ulusuna bah- şettiği bin bir nimetten birisi olduğunu söyliyerek kongre- lerin önemini tebarüz ettirdi, Birinci- günü toplantısı daha bazı kısa müzakerelerden sonra komisyonlar seçilerek ertesi güne — birakildi” ve ©o akşam parti (tarafından bir ziyafet verildi. Kongre ertesi gün öğleden evel tekrar toplanarak, komis- yonların mazbatalarını okudu. Bütçe :20400 lira olarak kabul olundu. Bundan sonra dilekle İrin heyetifumumiyesi üzerinde konuşularak komisyon mazba- tası aynen kabul olundu. De- legelerden birçoğu söz alarak yeni - tekliflerde - bulundular. Bunlar üzerinde uzun!görüşüme-| ler yapılarak çoğu kabul olun- | |du. Delegeler ittifakla bir tak: rir vererek seçimin açık olma- sını teklif ediyor ve eski ilyön kurul üyelerini tekrar namzet — Ben buldum baba! Sum- ru koyalım.. Rahmetli abla- mın da ismi sönmemiş olur. Bekir şaşırır. gibi, sararır gibi oldu.. Zavallı Sumrucuk, çoktan toprak olub - gitmişti. | .Nermin de bunu nereden çıka- rıb gelmişti? Karısına baktı.. | Rizan gülüyordu. - Çok güzel Nermin -Dedi. Ben de bu ismi - se- viyorüm.. Biraz sonra, Nermin bir fır- sal bulub ağabeyinin yanına geldi ve fısıldadı: — Ağabey *Dedi- sarardı- gının farkındayım. Fakat bana bunu, yengem söyledi.. Bu ismi o bulda. Bekir, oda boşalınca kar- yolaya eğildi. Karısını dan öplü: — Sen, Melekler kadar iyi alomn-- | Bu akşamki program Istanbul radyosu Gündüz neşriyatı: Saat 12,30- 14 halk türküleri, havadisler, hafif musiki neşriyatı. Akşam neşriyatı: Saat 17 Üniversiteden naklen. inkılâb dersleri, 18,30 plâkla hafif mu- siki, 19,30 konferans -doktor | Etem Raşid tarafından 20.Re- bia Rıza ve arkadaşları tara- fından Türk musikisi, 20,30 Leman Sabri ve arka; taralından Türk musikisi, 21 Şehbir Opereti san'atkârları tara- fından bir temsil, 22 Ajans ve borsa haberleri ve sololar. -— gösteriyordu. Etem Mendres, Neşet Akkor ve Raif Aydoğdu söz alarak bu takririn geri alınmasını ve seçimin — kapah yapılmasını istediler. Buna karşı Mehmed Yunus, Asaf Gökbel, Ahmed Emin Arkayn ve Sami Kutluğ'la Eyüb Özbaş kongrenin eski ilyönkurula itimat ve takdirini dünkü celsede izhar - ettiğini, binaenaleyh kongrenin mütte- fikan verdiği takririn reye ko- | nulmasını istediler. İlbıy; ev- velâ eski ilyönkurul üyelerinin teklifini reye koydu, ittifakla reddedildi. Seçimin açık yapılması hak- kındaki müttefikan verilen tak- rir ittifakla kabul edilerek asıl üyeliklere Bayan Ruhiye Telli, Etem Menderes, Nâfiz Kara: budak, Neş'et Akkor, Raif Günaydın,: Rüif iAydoğdu ve Şevket Levent, yedek üyelik- lere Dr. Nâfiz Yazgan, Yusuf Eğriboz, Refia Necib, Ömer Ayaydın, Ahmed Şakiroğlu, Dr. Ziya, Ahmed Emin Ar- kayn, Osman Bircan, büyük kongre delegeliklerine Etem Mendres - Neş'et Akkor, Yu- suf Eğriboz, Sami Kutluğ, Dr. Şakir Şener, yedek delegelik- lere Zâhire Mendres, — Raif Aydoğdu, İsmail Tarhan, Nuri Güngör, Ahmed Emin Arkayn seçildiler. Gerek başkan, gerekse say- lav Kâmil Dursun - samimiyet ve sevgi dolu havayı işarile takdir ve teşekkürlerini bildir- diler. Kâmil Dursun, kongre- vin vilâyeti tamamen temsil ettiğini söyliyerek Atatürk'ün adını tazimle anmağa köngreyi davet etti. Atatürk'e koöngre ayakta uzun ve sürekli alkış- larla bağlılık ve - tazimlerini izhar ettiler, başkan da ayni temenniyi izhar ederek kong- reyi- kapadı. ve güzelsin, Rizan! Dedi. Tashih Romanın 92 inci tefrikası şöyle bitiyordu: — Susuyorsun. Mezarlar gibi susuyorsun. Orospuluğun dağ- lara kadar duyuldu. Türk top- rağında nefes alan kurtlar bile, senin vücuduna “diş uzatmak- tan iğrenirler. Bundan sonra 93 üncü tefe rika (Yani Pazar günü çıkan kısım) başlarken, küçük bir parça maalesef unutulmuş, ter- tib edilmemiştir. Aynen şöy- ledir: *Kadın ' bir inilti cevab verdi: — Ben, orospu değilim. Bekir, acı bir kahkaha attı. Gözleri asab bozukluğunun halinde