b . Kuluplerın tevhidi Geriye kalan kulüpler için, Partimizin önayak olup formül bulması yerinde olür. İzmir kulüpleri arasında leşme cereyanı günden güne artıyor ve kısşmen de — tahak- kuk ediyor. Bence bu, milli küme usulünün doğmasından | ziyade İzmir'in kendi bünye- sinin ve kulüpler vaziyetinin mantıki ve zaruri bir neticesi olsa gerektir. İzmir sporu ötedenberi mer- İbörimn ber türlü yardımından mahrum kalmıştır. Veya her yardım bin müşkülât ve bir yığın teşebbüsle elde edilmiş- tir. Kulüplerin maddi ve ma- nevi bünyeleri - Ne zarar ili- raftan -- İstanbul'a — nisbetle çok zayiftir. Kulüblerin vari- datı, onları ayakta tutmaktan çok uzaktır. Kulübler içindedir. Sahaları yoktur, te- şekkülleri bozuktur. Başlıbaşına bir hareket yapmalarına kan olmadığı gibi meselâ an- trenör Şetirineleri dekat'iyyen imkânsızdır. im- Yani İzmir'in sırtı, çoktan- beri böyle, bir yığın kulübün teşekkülüne esasen mütebam- mil bulunmamakta idi. Bun- lara ilâveten diyebiliriz ki: Bizde kulübler, kendi var- hklarından yetişmiş elemanları sık sık başka memleketlere, İstanbul'a Ankara'ya, şuraya burayaâ verdikleri için takım halinde kuvvetli kadrolar bu- lunduramamışlardır.Gerek yük- sek tahsilin, gerekse İş ve ha- yat icaplarının İzmir'e tevcih ettiği bu mahkümiyete, ancak | ve ancak -Başka birşey yapı- | lamadığına göre- mevcud zayif kuvvetleri birer ikişer - topl- yarak, oldukça istifadeli var- hıklar kurmakla mukabele edi- lebilir. Bunun başka çıkarı kalmamıştır. Eski Altay'ı, eski Karşıyaka, * eski Altinordu ve İzmirspor'u y — leşen, dirileşen bugün, bir tatlı mazi hatırlar gibi, hasretle aramamağa im- kân var mıdır? Kulüpler arasında böyle bir tevhid tahakkuk ettiği takdirde netice şu olacaktır: 1 — Mahdud, fakat esaslı bir tekâsüfle her cephesi tak- viye edilmiş teşekküller doğa- caktır ve bu doğuş, İzmir spo- runun didiklene didiklene ayak altına 'alinan haysiyetini koru- | yaâcaktır. ve bir kalkınma ha- reketi - başlıyacaktır. Harice karşı da şerefimizi hiçolmazsa mümkün — mertebe — korumak #mkânı bulunacaktır. 2 — Kulüpler arasında yek- diğetini muhtelif şekilletde kat eden' menfaat tezatları ortadan z Yent Durcök eler xazin * vükül ve Ti lerini menfi yollarda harcıyan idarecilik marifetlerine veda edilecek ve yeni mahdud te- şekküller arasında el ve iş birliği yapılması — kolaylaşa- caktır, 3 — Yeni teşekküller, daha çok azaya, dâha fazla varidata sahib - olacaklardır. ve bittabi bünyelerindeki bu, müsbet is- Hihale, onlara İzmir halkının ve kendi kulüb azalarının daha fazla alâka göstermesini içab ettirecektir. Daha doğrusu, eski nizam- lar ve şartlar dahilinde, yeni- bir spor ha- borç | göreceğiz. |Bittabi - iyi are edilmek şartile) . İlk hatveyi İzmirspor'la Göz- tepe ve Egespor atıyor. Bunu takdir etmemek — imkânsızdır. İktısattaki serbest mesai ve rekabet usulü, İzmir'de spor hayatında tecrübesini geçirmiş ve bitirmiştir. Alınan netice | ise menfidir. Şimdi de kuvvet- lerin iştırakini deneyip - tan- zim etmek gerektir. id. İlk teşebbüsü yapanların mu-| vaffak olmalarını temenni etme-| mek imkânsızdır. Bu üç kuv- vetten çıkacak olan varlık, hiç şüphesiz, mevcut ve mün- ferit spor teşekküllerimize her cihetçe faik olacaktır. Çünkü sporcularla beraber onlar üze- rinde işliyen kuvvet, kafa ve enerjiler ve ayni zamanda va- ridat birleşecektir. Geriye, Altay'la, Altınordu, Karşıyaka, Demirspor, Bur- nava ve Buca kalıyor. Bilhassa bu son iki teşekkül, şehirle temasları az, ayrı ve hususi bir çerçeve içinde yaşadıkları için, bunları tevhit üzerinde hesab ve mütaleaya almak biraz zordur. Fakat bize öyle geliyor ki, diğer dördü için, bütün his- lerden uzaklaşarak ve müte- kabil bazı fedakârlıklarla tev- hid esasını tatbik etmeğe im- kân vardır. Ve istenirse bulu- nabilir. mevzuu (istıtrad - Oyuncuların, böy- le müsbet bir öereyana karşı duramamalarını temin — için, herşeyden evel ve hattâ bü- tün nizamata tağmen, mıntaka dahilinde —oyuncuların hiçbir veçhile bir kulüpten diğerine geçemiyeceklerini, — geçtikleri takdirde ilelebed oyun hakkını kaybedeceklerini — kararlaştır- mak ta çok muvafık - olur. Yani oyuncuyu, bu gibi idari işlerden tecrid etmek işin se- lâmcti namına bir zarurettir.| Kulüplerin firma ve forma- larını, böyle bir zaruretin kar- şısına rengârenk bostan kor- kuluğu gibi dikmek, mantık ve fikir işinden ziyade doğru- dan doğruya hissi ve iptidai bir bareket olur ki, buna da yer vemdmek Tâzımdır. Ha- kikatin; “Zâturet ve icapların tazyik ve emirleri müvacehe- isinde, böyle firma ve forma tefahürlerine veya endişelerine saplanmağı doğru bulmıyanlar aıaımdıyım Bugünkü gençlı- ğin moensup bulunduğu- Parti bile, bu firma tahavvülünü ge- çirmemiş midir? Kara günler- de memlekste omuzunu veren bu teşekkülün adı, vaktile tnü- dafaai hukuk cemiyeti değil miydi? Sporu yürüten, sporu yapa- cak olan, onun ihtiyaçlarını ve menlfaatlerini karşılıyan şey, isim — değildir. Milletler bile ad değiştirirler, hâttâ bayrak- larında, armalarında tahavvül- ler olür. Esasa bakmak, esas- bünye üzerinde düşünmek lâ-” zımdir. - Külübün - isim veya formasının değişmesile milli izzetincisi ve yahut sporun şeref ve haysiyetini rencide edecek ne vardır? Fayda ve hayır, ne unvandadır, ne de formada! Müessesenin temelini | mesi Komur fıatlerı elbırlıgıle Almanyanın V '?'Japonya yükseltilmektedir Halbukı' kömür mevcudu fazladır.|Fransız dış bakanı beyanat verdi. | Halk soba kullanmağa başladı —Başı | inci sayfada — Müessese ve mekteplerin muvafakatı ile kömür defaten e parti-parti verilecektir. Kö. mürdeki kükürt miktarı ©6 0,01 den fazla olmıyacaktır. Hükümet daireleri kalori- ferle ısıtılacaktır. Hükümet daireleri | fer ile ısıtılacaktır. kalari- İzmir'de 5'0(;,000 kilodan | fazla stok odun kömürü var- | dır. Bu kömürlerden başka her gün deniz ve karadan İz- mir'e mühim mikdarda kömür | gelmektedir. Dün denizden üç | kayık daha kömür gelmiştir. Karataş iskelesinde boşaltı- lacak dokuz kayık kömür var- dır. Piyasada bu kadar fazla kömür bulunduğu balde s0- gukların birdenbire şiddetler- üzünden — kömürcüler, ağız birliğile fiatleri şimdilik bir. kuruş kadar yükseltmiş- lerdir. Toptan kömürün kilosu 4,5- 5 kuruştan, Parsa kömürleti 5 den ve ellemeler 6,5-7,5 ku- ruştan satılmaktadır. Havaların | biraz soğuduğu şu sırada fiat- lerin az da olsa yükseltilmesi ve bu yükselişle kimsenin alâ- kadar olmaması şayanı dik- kattir, İzmir'de bu kadar çok kömür mevcud bulunduğuna göre kömür fiatlerinin düşmesi bile lâzımdır. Bunu alâkadar- lar söylüyorlar. Şehrimiz ticaret odası ve- isliği İzmir orman müdürlü- ğüne müracaat ederek İzmir- | deki stok kömür miktarını, her gün veya her hafta kara- dan ve denizden İzmir'e gelen kömür miktarını, İzmir'in kış- lık kömür ihtiyacını ve ne mik- tar kömür imali için ruhsatiye verildiğini sormuştur. Orman müdürlüğü bunun için bir is- | tatistik hazırlamaktadır. G.b Kömür hiatlerinin bir kuru yükselmesi belediye tetkikat yapmış - ve İzmir'de ihtiyaçtan fazla kömür stoku bulunduğunu, karadan, deniz- den mütemadiyen de kömür üzerine teşkil eden ve birleşmiş olan kulüblerin tarihçeleri pekâlâ hazırlanır, sporumuzdaki — rol- leri, muvaffakıyetleri — tesbit edilir ve bunlar, hürmete şa- yan birer hatıra halinde sak- lanabilir, istensin, makulâta, zarüretlere boyun eğilsin de bakın ne formüller bulunur? Çünkü bizim kanaatimizce yalnız üç kulübümüzün birleş- mesile maksad hâsıl olamaz. Meselâ, kuvvet tevazünü bile ortadan kalkmaktadır. Ve va- ridat, saha, antrenör gibi şey- ler bu tek taraflı birleşme ile tahakkuk edemez. Bu işi, spor teşekküllerimiz artık tamamile Parti kadro- sunda yer almiş olduğu için gene Partimiz başkanlığı ted- kik ve halledebilecektir. Eski ve yeni spor idarecilerinden bir komisyon teşkil ederek bu mevzuu gözden fgeçirtmeli ve diğer külüpler için de bir telif şekli bulmalıdır. Bunu, Valimizden bekliyo- ruz. Çünkü bunda menfaat ve iyi neticeler görüyoruz. Eski bir sporcu $ | çarpamış gelmekte olduğunü tesbit et- miştır.'-Bu “sene ;için, “kömüt fıkdanına imkân yoktur. Ancak kömürcüler, kışın birdenbire baslırmış iddiamüdan. ve:kab kın kömürsüz kalmak ihtima- line binaen telâşa düşmüş ol- masından istifade etmek iste- mişlerdir. İzmir'de, ihtiyaca yetecek kadar kok kömürü de mev- cuttur. Belediye reisi Doktor Beh- sına giderek stok kok kömürü mevcudunu tedkik - etmiş ve civar vilâyetlere yapılan sev kiyatın, İzmir'in ihtiyacı nazarı dikkate alımarak gönderilme- sini bildirmiştir. Dün, Balıkesir, Söke ve De nizli'ye birkaç vagon kok kö mürü gönderil deposundan kömür alıp pera- kende olarak - satanlar, fazla kâr aldıkları şikâyet edildiğin- | den, belediye bu kende atle k kende satış fiatlerinin gibi ilere daha tenzilâ ür verccek ve tan salış fiatlerile ayni Falte | olmasını temin edecektir Belediyece yapılan tedkikat net'cesinde, — İzmir'de - soba kullananların, geçen nisbetle iki misli arttiğı anla- [ şilmıştır. iİstanbul 'daki deniz fırtınası.. —Başı Tinci sayfada— Karcba Garyon tehlikeli- Alemdar | niştir. Ancak, gemi — süvarisi henüz tlimat almadığından pazar: lığa girişememiştir. Alemdar vapuru, çok tehlikeli oldağundan gemirin yanında demirleniiştir. T bin tonlak olan b Fransiz vaptrü, bandan dört senc evel Marmarada - bir İş; emisine bir anda Mudanya iskelekine bağlı bula: | nan Alman bandırzlı. Mari vapuru da Büyük bir gincirlerini İ iyeti gemisi, derhal Gi erkallaş koz ve yardıma amade olduğunu İ | | | | I tehlike atlatmış ve kopararak karara düş- müşlür. Bu gemide, Merinos fabrika- şına süt, 300 bin lira — kiymetinde makineler bulunmaktadır. — Gemi süvarisi, fırtına kopmak üzere iken Timan reksinin sözünü dinlemiyerek iskeleden —uzaklaşmamış ve fırtına çıkınca da bütün uğraşmalar — bir fayda verinemiş, zincirini ve ha: latları parça parça Ceden gemi, ka- | yaların üzerine düşmüştür. Vapu- rün iki ambarı delinmiş ve içeri #v girmiştir. çıktığı — sırada, *kelesinde bağlı bul Yekta vapuru da karaya düşmüş, kıçı parçalanmıştır. İskelede harab olmuştur. Açık denizlerde bulunan vapurların - çoğu, sığınmışlardır. 26 vapur da Kara- denize çıkmak üze kın Timanlara Büyükde klemeki Polonya'da Üniversite tale- besi tevkif edildi.. Varşova, 26 (Radyo) — Üni- versite talebesi mekteb bina- sından çıkmak istememisş, bu- nun Üzerine tılmıştır. Zabıta, ağlatıcı gaz atarak talebeyi dağıtmıştır. Üniversitedeki talebenin hep- si de tevkif edilmiştir. ürümanın dinmesini çet Uz, dün havagazı fabrika- | pera- | seneye | ismindeki Franaz | üniversite hapı- | nın maksadları başkadır | Rusya muahedeyi protesto etti - Başı 1 inci sahifede - | İngiliz - Sovyet munasebatında | husüle gelmiş olan salâhın ne- ticesi olduğu mütaleasım: ser- detmektedirler. Londra, 28 (Radyo)— Mor- ning Post : Alman-Japon uzlaşması İn- giltere'de ne hayret ve ne de | başka bir tesir husule getir- İngiliz efkârı umu- ir; fakat Fransa- memiştir. miyesi sak da derin akisler husule getir- | mişlir. Demektedir. Berlin 26 (Radyo) man propaganda bakanı Göbels radyoda irat ederek demiştir Japon-Alman uzlaşması do“ırııd'm doğruya Bolşevik- milletler arasındaki nutuk | faaliye Sti aleyhinedir. $ Hatkyizi 15 D , 26 bahki" bütün Çeküslevak gas Alman » Jabon *itilâfi hakkında mütalealar yürütmek- tedirler. B zeteleri yazeteler komüniz: me karşı mücadelenin Almanya | ile Japonya'nın Sovyet Rusya zararına büyümek hususundaki niyet ve tasavvurlarını gizle- mek için icad edilmiş bir ba- bane olduğunu yazmaktadırlar. Paris, 26 (Radyo) — 'Baron Von Nörat Japon-Alman - uz- laşmalarını tebliğ için selirleri davet ettiği halde yal- bütün mışlq Bu ıır'aımı haberi “Paris'e gelir gelmez M: Delbös. tara: | fından kabineye tevdi - edil- miştir. Fransız kabinesi bu hâdise- ye büyük bir ehemmiyet ver- mektedir. M. Delbos: Fransa'nın siyaseti kendisi- Bizi ne tahrik ve sevkeden vardır.. Ne de hiç- nin malıdır. bir devleti sevk ve tahrik ederiz. İspanya işleri ademi müda- hale komitesinin - dağılmasına taraftar değiliz. Şimdi müşte- rek bir kontrol heyeti bitaraf- lığı hudutlarda filen ve kat'i surette temine çalışmaktadır. Fransa, İngiltere ve Birleşik Amerika devletleri gibi diğer devletler de bitaraflığı kabul ve takib etmiş olsalardı, siyasi | vaziyet bugün çok başka 'ola- caktı. Fransa ile Yugoslavya mü- nasebetleri arasında bir soğuk- luk olduğu haberine karşı Yu- goslavya başvekili M. Stoya- dinoviç'in son beyanatını gös- teririm. Son hâdiseler - vaziyeti ka- ranlık bir hale sokmuştu. Fa- kat bugün vaziyet aydınlan- mıştır; Çünkü Alman mühen- dis sadece 10 sene hapse mahküm edilmiştir. General Franko'nun - hare- ketleri şimdilik bir mana ifade etimez, Franko' da - hatasını, yalnız Barselon'u bombardı- man tehdidi şeklinde çalışmaktadır. tamire Fransa hükümeti Fas- statü- kosunun değişimesine!müsaade elmez. Demiştir. Berlin 26 (Râdyo) — A man gâzetcleri, Rüsların pro- | testosundan bahsederek: »Alman-Japon anlaşmasını Rusya'nın protestosu pek ta- | metinden ayrı AL Br.. |* (AA) »- Bu sa- | | aleyetarı ö | demesi niz, Şovyet sefirini davet etmen | poaia büdir. Çünkü üçüncü enter- nasyonal ve komiterm esası - itibarile Sovyet Rusya hükü- - değildir. Al. manya garptan, Japonya da şarktan Bolşevizin ile müca- deleyi deruhte etmiş bulun- maktadırlar. Bu uzlaşma, diğer devletle- re de misal olacak ve Bolşe- viklik karşısında medeni dev- letleri hazır bulacaktır.,, Demektedirler. Londra, 26 (Radyo) —İngi- liz gazeteleri, Alman - Japon laşmasından bahsederek İn- giltere'nin bu uzlaşmaya dahil olmıyacağını yazmaktadırlar. Taymis: Bu harekete bizim muhale- fetimize Tüzum yoktur. Bizim alâkamız başka noktalarladır. * *Bu uzlaşmanın hedefi Bol- imhadır. Fakat bunun derdcceye kadar mümkün ağı cayi tetkiktir. , Demektedir. Londra, 26 (Radyo) — Roy- ter Ajansına göre Alman-Japon muahedesi tamamen neşredil- miş değildir. Bu mukavelenin birçok maddeleri gizlenmiştir. Paris, 26 (Radyo) — Paris gazeteleri, müttefikan Alman- Japon anlaşmasına aleyhtar- dırlar. Eko dö Pari; Alman- Japon misakının komünizm Ehlisalibin mukad- olduğunu kayd . ve Franı—a nin ne l:ışıım, 'ne do' Vizmi taraftar - olmadığını tadır. Roma, 26 (Radyo) — Salâ: |" yaz mık-.' | hiyettar mabafil, Almen-Janon ittifakı bakkında mütalea be- yanından imtina eylemektedir. | Bu mahafil, ittifakın İtalya'yı alâkadar etmediğini, Japonya ile İtalya'dın komünizme karşı noktai nazarları ayni bulun- makla beraber, iki devlet mü- nasebatının da gayet mükem” mel olduğunu söylemektedir. Paris, 26 (A.A) — Alman- Japon mukayelenamesinin im> zalanmasını mevzuu bahseden Tempo gazetesi: Bu mnkave- lenamenin doğrudan doğruya Sovyetler birliğine değil fakat | | beynelmile! komünizme karşı olduğunu kaydederek diyer ki: Fw Fransız hükümeti komünüzmle | mücadelenin her memleketin kendi işi olduğu kanaalinde | bulunduğundan böyle bir an” laşmanın vapı[ması hususunda hiç bir acil ihtiyaç hissetme- ) mektedir. Mukavelenin hiç bir | | askeri hüküm ihtivaa etmedi" ği de kaydolunmaktadır. Bazı gazeteler muhalif dev: | let bloklarının — teşkilâtında! ve bu- blokların beynelmilel| karışıklıklar uyandırmasındaf İ korkmaktadırlar, Pakt komünizme karşı !op’ lu “mücadele esasına - istinıd| etmiyecek bir siyasal alet teş'| kil etmektedir. Londra 26 (Radyo) — Roy”| ter Ajansının Moskova muhâ” biri, Sovyet mehafilinin, düf| | imzalanan Alman-Japon anla$'|, masından başka gizli bir ittf fak movcut bulunduğunu taf min ettiklerini bildiriyor. Sovyet mehalili, Japonyi mn Berlin'in arzularına — rarfj | olmuştur. Almanya ve Japotf ya, cihan hegemonyasını arâ | larında taksim etmek - istiyof l lar, denilmektedir. &