Sayfa 4 — Romanya parlâmentosu agıldı © Romanya Kralı mühim bir nutuk verdi Küçük itilâfla Balkan Antantı arasın- — kütlesinin huzurile parlâmen- ; : aj S Ve B <e Romanya kralı Karol Bükreş, 15 (A.A) — Rador ajansı bildriyor: Kral Karol bugün ayân ve Meb'usan azalarının, diplo-)| matların, yüksek devlet me-; murlarının ve bütün İocaları doldürsn kalabalık bir halk toyu açmıştır. Kral Karol açılış nutkunda hükümetin milli faaliyet alan- larının kâflesinde vücuda ge- tirdiği semereli eserleri sita- yişle yâdettikten sonra bu — devrede tevdi edilecek kanun — projelerini bildirmiştir. Bu projeler arasında ezcümle matbuat — rejimi hakkındaki proje ve devlet memurlarının sukuku hakkındaki proje var- dır. Kral Karol ayrıca orduyu takviye işine de devam edile- ceğini, bilhassa kaydeylemiştir. Dış siyaset hakkında Kral Karol şunları söylemiştir: — Beynelmilel hayatta gö- gülmekte olan — karışıklıklar unda Romanya'nın dış si- yaseti şaşmaksızın ve sükün çinde sulhun idamesi ve ebe- - diyet için çizilmiş hudutların — Masüniyeti esası hedefini güt- meğe devam edecektir. Hükü- — metim bu hedefe, bütün mil- letlerin milletler cemiyeti çer- çevesi içinde dostane iş bir- liği ile ve ittifaklarımızın tak- viyesi ile varılacağından emin- dir. Bunun içindir ki hüküme- » Cenevre müessesesinin otoritesini ve kuvvetini yük- - seltecek bütün hareketlere za- — hir olmağa ve ayni zamanda bütün müttefik devletler zi- mamdarları ile daimi ve sıkı — bir temas muhafazasına devam ! b — Hayır hoca hantm, !hiç — hiç kimseyi düşünmemiştim. Fatma ile daha başka şey — konuşmamıştı. — Yalnız şunu — anlamıştı. R Zavallı kız, nişanlısını sev- — Miyor, istemiyordu. — Fakat, her köylü kızı gibi, bir koyun yumuşaklığı ve — itaatı ile bu — işe sürükleniyor, susuyordu. _'eruı evlenecek, bir iki yıl — sonra çÇocukları olacak ve ar- — tık, güzel, ruhlu, sevimli Fat- — ma'nın yerinde, toprakla bo- daki tesanüdü bildirdi suretile bugün mevcut ittilak- İari - inkişal “eikirmeye ve de- rinleştirmeğe karar vermiş bu- Tunmaktadır. Küçük antant ve Balkan an- tantının birbiri arkasına kubulan mütecaddit ları ve temas tezah vu- toplantı sındadır. —Bu taplantılar iki devletler - grubunun — taahhü- dü birliğini teyid için parlak vesileler teşkil ey- lemiştir. Bu yıl içinde küçük antant devlet reislerinin zaman zaman ü ve gör buluşmaları ve birlikte müza kere etmeleri kararı — ile bir takviyeye mazhar olmuştur. Kral Karol bu yıl - içinde Çekoslovakya reisicumhuru Be- nes ile Yugoslavya naibi prens Pol'un Bükreş ziyaretlerini ha- tırlatarak Romanya'nın ta kal- | binden ve kendiliğinden gelen hararetli hüsnü kabulü bilhas- sa kaydetmiş ve memleketin bu hareketinin küçük antan- tın yıkılmaz kuvvetini ve bu antantı teşkil eden milletlerin tam kardeşliğini teyid eylemiş bulunduğunu bildirmiştir. Kral Karol nutkuna şöyle devam etmiştir: Benim Çekoslovakya'da bu- lunduğum zaman hüküm süren ayni candan heyecan Çekos- lovak milleti tarafından terlen hüsnü ' kabul biri par: lak miyetleri ile mütehey- yiç etmiş ve kalbimizde unu- tulmaz izler bırakmıştır. gös İttifaklarımı muhafaza ve tak- viyeye büyük bir ihtimam gös- teren Romanya ayni zamanda bütün memleketlerle ve - bil- hassa komşuları ile dostane münasebetler idame ettirmek emelindedir. Zira Romanya bu suretle hareket —etmekle ayni zamanda sulhün idamesi hakkındaki kendi — menfaatle- rine de hizmet eylemekte duğundan emindir. Kral nutkunu - seleflerin fe- dakârlıklarının — mirası -olan mülk ve hukukun müdafaası için memleketin bütün kuvvet- birlik olmağa davet ederek bitirmiştir. Kral parlâmentoya gelişinde olduğu' gibi: gidişinde de te- zahüratla karşılanmış ve nut- kun mühtelif kısımları şiddetle alkışlanmıştır. ol- lerini —— Sekin Yazan : Orhan Rahmi Gökçe guşan, çoluk-çocuğu ile uğra: şan, hayvana, haşerata, işçiye yemek hazırlamakla - didinip duran bir Fatma kadın do- gup gelecekti. Evet, bir köylü kadını ça- lışmalıydı hattâ her kadın ça- hşmalıdır. Fakat buna, biraz da iç sevgisi, hayat güzelliği, ha- yat rengi ve tadı vermelidir. Rizan, işte bunu düşünü- yor ve Fatma hesabına üzü- lüyordu. Böyle bir hâdisenin üstünde de duramazdı, Çünkü — Ne olacağım, ne yı leri ara- | | İ ANADOLU TABNEs “ Tehdit İsmetpaşa bulvarında ken- disine taharri memuru — süsü vererek İsak karısı Ester'i teh- dit eden Cuma oğlu Mustafa zabıtaca tutulmuştur. Kumar İkiçeşmelik - caddesi; numaralı aile evim din, Necati, Mazalto, ve İsak kumar oynarken kalanmışlardır. Çocuk kavgası İkiçeşmelik'te Hacıali cadde- girkde: Şörif- kafbe * Btüme ği cuk kavgası yüzünden Meh- med karısı Esma'yı kundura ile dövmüş ve ayrıca tahkir etmiştir. Esrar içmek Kaymakam Nihadbey cad- sesinde Hüsnü oğlu Sami es- | | rar içerken tutulmuştur. Avukatı tahkir etmiş Sulheeza mahkemesi kori- dorunda Ahmed oğlu Ali bir alacak mes'elesinden avukat Necmeddin'iltahkir ettiğinden zabıtaca tutulmuştur. Sopa ile dayak Ikiçeşmelik caddesinde Be- kir oğlu Hilmi sarhoş olarak Mehmed Ali'nin kahvesinde oturan İsmail oğlu Şahin'i so- pa ile sebepsiz başından ya- raladığından tutulmuştur. ölü bulunmuş Keçeciler'de Küçükabdülka- oturan —Ös- yaşında Mehmed, odasında ölü olarak bulunmuş- tur. Yapılan muayenesinde ze- hirli sıtma hastalığından - öl- düğü anlaşılmıştır. Hirsızlik Karantina tramvay cadde- sinde Ibrahim oğlu Koheh'in 426 numaralı evine giren be- lirsiz bir Hırsız tarafından bir şapkası çalınmıştır. Hırsız ara- niyor, Başından yaralamış İkincibeyler sokağında Şakir oğlu Bekir sarhöşlük-saikasile Hakkı oğlu Kemal'i bıçakla başındad hafif surette yarala- dığından tutulmuştur. Kardeşini yaralamış Karşıyaka'da Hengâm sokâ- ğında Nuri oğlu Osman bir miras mes'elesinden kardeşi Hilmi'yi yaralamış ve hâdise- den korkan karısı Zeyneb de çocuk düşürmek — tehlikesile karşılaşmıştır. Osman zabıtaca tutulmuştur. Tutuldu İkiçeşmelik'te bayram ye- rinde kahvede oturan Yaşar'ı sopa ile döverek kaçan kasap Hilmi, takip edilerek muştur. dirpaşa hanında man oğlu 50 tutul- l Eden'le habiri bildiriyor: Versay 'mushedesinin 'nehir sey ri hakkındaki hüküm- lerinin Almanya — tarafından tek taraflı olarak — ihlâli İngi- l filinde büyük bir kay- i atla karşılanmıştır. Bil- hassa şu cihet kaydedilmek- tedir. Eğer Almanya leri kendi hâkimiyeti bili telif görmedi ise Türk hükümetinin Boğazlar mes'e- lesinde tutmuş olduğu yoldan giderek istediği tadilâtı mü- zakere yolu İle yaptırabilirdi. Binaenaleyh Almanya'nın bu hareketi haksız görülmektedir. İyi haber alan mahafil Al- man mahafilinin iddialarının aksine olarak bu husustaki tadilâtın müzakere yolu ile yapılması için Almanya tara- fından hiçbir teşebbüs yapıl- mamış olduğunu hatırlatmak- tadırlar. Loudra; 15 (A — vas Ajansı bildiriyor: Dün akşam M. Eden'le M. Grandi arasında yapılan mü- lâkat hakkında öğrenildiğine göre İngiltere Akdeniz' bu hüküm- Ha- siluvanya'nın Romanya'ya ilti- hakının yıldönümü münasebe- n birinci, ikinci nleri -Romanya, ovakya ve Yugoslavya larında, — tadilcilik tezahürat ya- akya ve Yugoslavya larıma mensub yüz kadar saylav bu münasebetle Bükreş'i ziyaret edeceklerdir. Peşte, 16 (Radyo) — Peş: te, Loid gazetesi küçük itilâf devletlerinin müşterek - tebli- ğinden bahsederek diyor ki: “Bu tebliğde sarih bir va- ziyet yoktür. Garantiden ne kastedil zakere istenildiği de sarih de- gildir. müdahalelerin acı tecrübesini kendi nefsinde tatmıştı. Fat- ma'yı kaç defa gizli gizli ağ- larken bulmuştu. Fakat gör- memezliğe gelmişti. Alışacaktı zavallı.. Alışmağa mecburdu da, Bu, bir emrivaki . idi. İsyan değilse bile, evvelâ, böyle his- si bir mukavemet, bir hayal inkisarı doğuracak, sonra ta- büleşecekti ve o hisler, yavaş yavaş paslanacak, kabuk bağ- hyacaktı. Kendi başına gelen felâket, tam manasile, Fatma'nın ba- şına da gelmişti ve onun için, şimdilik yapacak birşey yoktu. Belki hîç) lî olmıyacîlîtıy. Koskaca dokuz ayı, işte böyle, beyni yarı uyuşmuş gibi geçirdi. Kendisi için verilmiş hiçbir kararı yoktu. Bazen, bilirim: Diye düşünmüş, fakat bu suallere hiçbir. cevab alama- mışti. Sonra Fatma'yı gözö- nüne getirmiş. — Hayat bizi sürük! biz hayatı! Deyip geçmişti. Gene tatil gelmişti vebu defa artık, İz- mir'e gitmeği bizzat istemişti. Kendi kendine itiraf etmekten çekindiği bir his, bir arzu, onu İzmir'e sürükliyordu: Belki de ona rastgeliriml Bu his üzerinde fazla dur- mak istemiyordu. Çünkü ayni dakikada, diğer bir sual de karşısına dikiliyordu: — Farzet ki rastgeldin Ri- zan, sonrâa ne yapacaksın? Bu tesadüf sana birşey kazandı- racak mı? Bunda kaybetmek- iğin ihtimali daha fazla de- a adai * ile ka- | ği ve nasıl bir mü- | İngiltere - İtalya temaslorı Ingiltere, Akdeniz için neler düşünüyor? Grandi müzakerelerin” den ümitlenenler var. Akdenizde 'nüfuz mıntakaları mevzuubahis.. - | — Londra, 15 (AA) — Roy: | ter ajansının diplomatik mu- | hükümetin ayrı beyanatları ile tesbit edilmiş olarak muhtelif nüfus mıntakalarına taksim eylemeği düşünmektedir. Hü- kümetler mütekabil — menfaat- lere riayeti taahhüd eyliye- ceklerdir. İptidai müzakereler muallakta kalmış bütün mes- elelerin hallini istihdaf ede- cektir. Bu mes'eleler Akdeniz- de seyrisefain, Avrupa harici memleketlerdeki mütekabil nü- fuzlar, Süveyş kanalı ve deniz kuvvetleri arasındaki muvaze- nedir. Asıl müzakerelere her hangi bir esas bulunur bulun- maz başlanacaktır. Londra, 16 (Radyo) — Ol- siye Rover gazetesi, Grandi - Eden mülâkatından bahsede- rek diyor ki: “Bu mülâkat İngiliz - İtalyan müzakerelerinin nihat bir saf- haya geldiğini göstermektedir. M. Grandi, bugün Roma'ya giderek büyük faşist kongre- sinde hazır bulunacak ve İn- giliz noktai nazarını kongreye bildirecektir. Londra'ya avde- tinde tam bir karar getireceği muhakkaktır. Bundan sonra elde edilecek uzlaşmayı Kont Ciyano Londra'da imzalıya- caktır., Macar'ların Küçük itilâfa verdiği cevablar Hukuk müsavatı, Macaris- tan'ın bu üç devlete verebile- ceği tek garantidir; Macaris- tan hukuk meşruasının pazar- bk mevzuu olmasına hiçbir zaman razı olmıyacaktır.,, De- mektedir. Son Posta Ankara, 14 (AA) — Son Posta gazetesinin 14 - ikinci teşrin 936 cumartesi tarihli nüshasında İskenderun Antak- ya ve havalisine dair Fransa ile teati edilen noktalar hak- kında ecnebi bir gazeteden telefonla alarak verdiği malü- mat hakikate tevafuk etmedi- | ğinden içerde ve dışarda sui telâkki ve tefsire müsaid olan bu nüshalar Dahiliye Vekâle- tince - toplattırılmıştır. ğgil midir?; Lâmia'ya mektub yazmış, arabacı Yusuf ağayı gene is- tetmişti. Çok d:ğiî iki gün sonra, akşam üzeri, Yusuf ağa köye gelmiş, kapıyı çalmıştı. Bu ayrilışta, Fatma'nın dök- tüğü gözyaşları, sanki birer sıcak damla halinde durma- dan kalbine akmıştı. DÇ Bir su gibi akıyordu seneler. Ve bu akış içinde, neler olmamıştı, neler? Suyun mecrası değişmişti. Birçok sedler yıkılmıştı. Bir- çok yerleri sular basmıştı. Birçok yerler de kurumuş, kalmıştı: Harb bitmişti. Mağlüp ol- muştuk. Koca bir yurd göv- desi parça parça olmuş, dün- yanın bu noktasında sırtüstü 17/111/936 — Hik Bu akşamki program İstanbul radyosu Öğle nesriyatı: saat 12,30 - 14 plâkla Türk musikisi, halk şarkıları, haberler. Akşam neşriyatı: Saat 18,30 da dans musiki, 19 sıhhi kon: ferans, 20 Vedia, Riza ve ar- kadaşları, 20,30 Türk musiki heyeti tarfından şarkılar, 11_ şehir tiyatrosu san'atkârların dan Bedia, Vasfi Riza ve Ha: zim taraflarından (Lüks hayat) operetinden bazı parçalar. Programa ilâve olarak bun* dan sonra İstanbul belediyesi konservatuvarının retrnasmis- yon suretile zengin konseri neşredilecektir, bunun sonun- da da ajans haberleri. Ankara radyosu Saat 12,30-13,30 - plâkla .halk şarkıları, Türk musikisi, haberler, 19 Türk musikisi, halk şarkıları, 19,30 Leman ve arkadaşları tarafından Türk musikisi, şarkılar. 20,30- 21,10 Riyaseti cumur orkestrası tarafından konser ve sonunda ajans haberleri. V. Emanuel Yalnız İtalya imparatoru ola- rak taç giyecek Roma, 16 (Radyo) — Fa> şist büyük meclisi çarşamba günü 18 teşrinisanide Vene- dik sarayında toplanacak ve bu içtimaa M. Mussolini riya- set edecektir. Roma, 16 (A.A) — İyi ma- lâmat almakta olan mehafil Romanya, Çekoslovakya ve Yugoslavyada| büyük faşist meelisinin yakın tadilcilik eleyhine tezahürat olacak Bükreş, 15 (AA) — Tran- | da kral Viktor Emanuel'in İtalya ve Habeşistan impara- toru olarak değil, İtalya im- paratoru olarak taç giymesine karar vereceğini yazmaktadır. Bu karar bazı deyvletlerin Habeş fütuhatını tanımamaları dolayısile büyük elçiliklerin Romada yerleşmelerini temin eden bütün diplomasi müş> küllerini ortadan kaldıracaktır. ——— . 250 Lira Diş tabiplerine malzeme satışı ticaretile iştigal etmi üzere asgari 250 lira ser" mayeli olan bir kimse ara- nıyor. İş mühim ve kârlıdır: Görüşmek üzre çarşambaya kadar 12 den 2 ye kadar Konakta Ankara palas ote- linde Bay Berkmen - sorula» caktır. yatıyordu. işti, evet: 4 Zifiri bir karanlık. Gözgözü görmiyordu. Ödemiş'in Kay makçı tepesinin dibindeki yob da silâhlı hayaletler ilerliyordu- Ayak - seslerinden anlaşılır yordu ki, bunlar askerli. Yü rüyüşlerinden kalın ayakkapla” rına mahsus tok sesler gel yor ve bunların altında çakıl taşlarının gıcırtısı duyuluyordu: Hiç konuşmıyorlardı. En önde, uzun boylu, etrâ” finı tetkik eden, eli taban bir genç vardı. Yolun &! bir noktasına geldi ki, burâ” dan aşağıdaki karanlık dvl!' etraflıca görebilmek mümkündü: Durdu ve dinledi: