M Sayin 6 Bu siyah - gömlek lilerin tümenleri, gi- — rişilen işin ta- — mamile hal- — kin tasvibini — taşıdığına bir — delil teşkil — edecektir. Milletler a- rTası muhtemel anlaşmazlıklar (Milletler ce- ba kı mından - mek iyidir. Bin kişiden bi- — le az bir kuv- İtalya Habeşistan'ı nasıl yuttu Biremi — İtalyan istihbarat servisleri, Habeşistan ' hakkında raporlar veriyorlardı. miyeti ilâb...) * da sacele et- | DE Bono'nun habratıf d çut olmadığını söylemişlerdir. Âsiler Madrid'te Ziraat bakan lğını da işgal — etmişlerdir. Bundan başka bir-iki ve tah- telarz şimendifer merkezi alın- mıştır. şimalden ve cenuptan h. (İMadride taarruz ediyorlar Valadolit 10 (Radyo) — Madrid'in işgal edilen kısım- larında temizlik devam etmek- tedir. Milisler arasında aksül- amel gittikçe büyümekte ilticalar çoğalmaktadır. Bazı binalarda anarşistler hâlâ mu- kavemet etmektedirler. Mad- rid'e yeni âsi küvvetler gir- miştr: General Pago ve general Kasteyon kıtaları cenub şimalden Madride girmişler- dir. Rada ve Eskames kıt'ala- e ve K SA Bir zamanlar Habeş muharipleri; düş- ve manlarını le sarp dlar üzerinde beklemişlerdi. bulunması - bize — Adua'yı kaybettirdi. — Ben bu hatayı asla işlemiye- ceğim. Ben, ifratla günaha — girmek istiyorum; fakat ihmal- — cilikle asla., Mussolini, 18 Mayıs'ta yaz- dığı bir mektupta da diyor ki: *“Ben, her neye mal olursa — olsun, geri dönmiyeceğimizi anlattım. Bu arada İtalyan'lar tarafından iki hakem seçilmesi suretile Milletler cemiyetinin gelecek toplantısını da atlata- cağız. Lâkin Eylülde tekrar — işin başlangıcında bulunacağız. — Bizim, Cenevre'den ayrılma- — mizin zaruri olması - ihtimali — vardır. İşte bilhassa bu ihti- maller dolayısiledir ki hare- — kâtın başlangıcı olarak tesbit ettiğimiz İlk teşrin tarihi kat- iyen - değiştirilemez. Bundan başka, bu on tümenin senin — eline herşeyi tas-tamam ola- rak geçmesi lâzımdır. En az üç yıllık iaşe levazımı ile mü- — himmat temin etmek zorun. — dasın. Çünkü, ne kadar ma- nasız olursa olsun ( formel (Hükümlerin icabı Süveyş ka- nalı geçidindeki zorlukları da gözönünde bulundurmaklığın gerektir. İngiliz parlamento- sunda, hattâ kanalın kapatıl- /— masindan bile bahsedildi. Pe- simisiçe ve müşkülâtlı ihtimal- | lere karşı daima hazır bulun: — mak lâzımdır.. — Habeşistan'daki siyasi vazi- yet hakkında, o günlerde de lono istihbarat servisinden şu “aşağıdaki haberi alıyor: — “Büyük bir hoşnutsuzluk “hüküm sürmekte, kabile reis- leri arasındaki mutad nifaklar gittikçe şiddetlenmekte, harba girişilmesinin aleyhinde hemen hemen umumi denecek dere- cede itirazlar yükselmektedir. Avrssa sultanı Negüs'ün tah- tından indirilmesine - taraftar Mayis sonunda Bono'ya, Habeşistan'da ya- pılmiş olan dostluk anlaşma- sının feshedilip edilmemesini soruyor. O da, Graziyani ile sonra bu fesih işinin aleyhinde bulunuyor. »Çünkü, diyor, var kuvvetle hazırlanma işimizi aksatacak her hangi bir ihtimale mey- dan verilmemesi lâzımdır.., Eden'le yaptığı görüşme hak- kında Mussolini'den kendi el yazısile bir mektup alıyor. Bu —mektubta deniliyor k: “Benim verdiğim cevabı ta- — ÜÜÜ l A A savvur edebilirsin. İngiliz'lerin takındıkları tavrın zarar yerine faydası dokündu.,, Ayni mektubta, Mussolini *“Yapılmasına lüzüm hâsıl ol- duğu takdirde, taârruzun baş- langıcında Eritre'ye geleceğini,, kaydederek, “Bu taarruzun da- ha ilk darbelerde darma-dağın edici olması zarureti bulundu- ğgunu,, ilâve etmektedir. Görüldüğü veçhile, Musso- Hni, harekâtın tekmil idaresini bizzat kendi eline almış bulu- nuyor. Şart olan Habeş taar- ruzü artık imkânsız telâkki edildiği için, önceden derpiş edilen tedafüt - mukabil taar- ruz stratejisinden vazgeçiliyor ve daha başlangıçta yığın ha- linde insan ve malzeme —kul- lanan ezip yıkıcı bir strateji tatbik edilmesi devletlerin ve Milletler cemiyetinin tehdit edici bir mahiyet alan müda- haleleri yüzünden zaruri bir şekil alıyor, ki bu da artık değiştirilemez bir tarzda bir emrivaki haline sokulmak iste- rı da Eskoryali şarktan tazyike devam etmektedirler. Bu kuv- vetler Somosyerada milislerin cenahlarını tehdid etmekte- dirler. Nasyonalistler iki sıhhiye neferini tevkif etmişler Londra, 10 (Radyo) Lord Grambor Avam kama- rasında: — İskoçya salibiahmerine mensub iki kişinin âsiler ta- rafından tevkifi hasebile Bur- goz'da lâzımgelen teşebbüsler- de bulunduk, demiştir. Mola'nın hedefi; Hükâümetçilerin ricat Hattını kesmek imiş.. Bayon, 10 (Radyo) — Ge- neral Mola'nın Madrid üzerine yaptığı hareketin hedefi, Mad- rid ve Barselon'un işgaline matuftur. Hedefin birinci saf- hası, Madrid'deki kuvvetlerin ricat hattını kesmektir. Gene- ral Mola, birinci hedefe va- rırsa, Katalonya'nın âkıbeti an- laşılmış olacaktır. niyor. Fakat diğer taraftan da, |Dalmariya'da benzin hâlâ, İtalyan azim ve kudreti |Depoları tutuştu. karşısında Negüs'ün sarsılması, diz çökmesi ve ltılyın arzula- rına boyun eğmesi umudu bes- leniyor. Bu düşüncede, Habe- şistanın iç durumu, Habeşlerin harb aleyhindeki meyilleri de hesaba katılıyor. Ne çare ki işler, Mussolini'nin bile dü- şündüğünden çok fazlasile, İtalya için “Pesimistçe ve el- verişsiz, bir şekilde inkişaf ediyor. İngiltere, anavatan donan- masını ÂAkdenize yolluyordu; ölü sanılan Milletler cemiyeti de harekete geçerek, o âna kadar hiçbir büyük devlete karşı tatbik edilmiyen zecri tedbirlerle tehdid ediyordu. Diğer taraftan, sömürge harb- ları için o güne kadar işitil- memiş bir ölçüde insan ve malzemeyi — korporatif harbı adı verilen Doğu Afrikasında- ki sefere bağladıktan sonra, Mussolini'nin de ricat yolu ka- panmişti. Habeşistan önünde boyun eğmek İtalya'nın yalnız doğu Afrikasındaki mevküni bir da- ha şifa bulamıyacak derecede zâafa düşürmekle kalmıyacak, faşist rejimi için de müthiş bir darbeyi ifade etmiş ola- caktı. Bu müşkül vaziyette, yalnız bir çare vardı; bu da: Habeşistan'ı mümkün olduğu kadar çabuk ezmek ve İngil- Cebelüttarık, 10 (Radyo)— Dalmariya'da ki benzin ve petrol depoları Âsilerin hava bombardumanı üzerine ateş almıştır. Yangın devam etmek- tedir. Şehir sokaklarına tanklar giriyor.. Burgos, 10(Radyo) — Mad- rid cephesinden ve Kazo Del Kampo'dan gelen son haber- lere göre, muhasara edilmiş olan Milis'ler son derecede cesaretle müdafaaya devam etmektedirler. Tanklar vakıa şehre doğru bir yol açmışlarsa da, âsi kuv- vetler ilerlemekte tereddüd etmektedirler. Bunun da se- bebi, milislerin birçok yerlere mühim infilâk maddeleri yer- leştirmiş olmalarıdır. Bütün yollar, silâhla dolu- dur. Bazı resmi binalar daha işgal edilmiştir. Bu sabah iki milis tayyare Madrid cenu- bunda düşürülmüştür. Madrid - Valânsiya yolu kesildi Burgoz, 10 (Radyo) — Lar- go Kabalero'nun Madrid'den hareketinden sonra, Madrid- deki askeri karargâh ta Ku- enko'ya nakledilmiştir. Madrid - Valansiya yolu âsi- ler tarafından kesilmiştir. Bu sayede milisler Valansiya'dan yardım göremiyeceklerdir. tere'yi de Afrika'daki mülkle- |Elcezire'ye asker çıkarıldı. rinde tehdid edebilmek için, yığınları durmadan Afrika'ya yetiştirmekti. Cebelüttarık, 10 (Radyo)— Âsilere mensub — Almirante |326480 Çervera Kruvazörü himaye- 1328371 ANADOLU# brdağker — Madrid'de vahşiyane muDoğu illerinin en büyük harebeler oluyor. « Başı | inci sahifede - | sinde dün Elcezire'ye küçük vapurlar ve şatlarla beş bin asker, 60 top nakledilmiştir. Bu askerler Katalonya'yı işgale memur edileceklerdir. Almanya'daki sefaretha- neye yeni İspanya bayrağı çekildi. * Berlin, 10 (A.A) — Mad- rid hükümetinin diplomatik mümessili M. Rovira cumar- tesi akşamı büyük elçilik bina- sını terketmiş olduğundan Pa- zar günü öğle üzeri eski bü: yük elçi M. Agramonte Yaco- tijo Nasyonalist hükümet Nas- yonalist hükümet namına bi- naya vaz'ıyed etmiş ve dün öğle üzeri bina üzerinde Nas- yonalist hükümetin kırmızı-sarı- kırmızı bayrağı çekilmiştir. Hükümetçiler bir çevirme hareketine teşebbüs ettiler. 11/11/ 936 (li — ihtiyacı doktordur Erzurumda yeni bir kabaşayak- fabrikası kurulacaktır Üçüncü müfettiş Tahsin Uzer, doğu vilâyetlerimizde yapılacak olan işler hakkında matbuat mümessillerine aşağı- daki beyanatta bulunmuştur : “— Doğu illerimiz cidden Türk'ün görmesi İâzımgelen cennet gibi yerlerdir. Burala- nn başlıca kusuru geçen de- virlerde ihmal edilmiş olma- sıdır. Cumuriyet hükümetinin en yakın bir imar ve refaha kavuşturmak için geceli gün- düzlü çalıştığı Doğu diyarının Karadeniz kıyılarında ve yayla kısmında merd ve zeki bir halk yaşamaktadır. Atatürk'e karşı sonsuz sevgi ve saygı besliyen ve inkılâb hareketinin Paris, 10 (A.A) — Madrid muharebesi — Nasyonalistlerin sağ ve sol cenahlarında cere- yan etmektedir. Çünkü hükü- metçiler, hâlen Nasyonalistlere karşı bir ihata hareketi tatbi- kine teşebbüs etmiş bulun- maktadırlar. Muharebenin neticesi hak- kında şimdiden bir hüküm ve- rilemez. Mücadele bütün şid- detile devam etmektedir. Bir gaz fabrikası Berhava edildi.. Madrid, 10 (Ra:Jyo) — Cep- helerdeki Hols muhabirlerin- den; Kaza de Lampa'da Milis kıt'aları -siperlerin önlerinde Nasyonalist tankları görünce teslim bayrağı çekmişlerdir. Bir tabur Milis alınmıştır. Beş Nasyonalist — tayyare, gaz fabrikasının üzerine 15 torpil atmıştır. Fabrikanın ber- hava olduğu — sanılmaktadır. Kastel kamp yolu üzerindeki Milisler ihata edilmiştir. Si- perlerin bombardımanı devam etmektedir. Tanklar ve asker çok ihtiyatkârane ilerlemekte- dir. Çünkü sokaklara lâğımlar açıldığı 'sanılıyor. Milislerin beyannamesi Madrid, 10 (Radyo) — Biz- zat milis alayı halka hitaben şu beyannameyi neşretmiştir: “Eğer âsiler Madrie'e girer- lerse, Madrid halkı evlerini birer kale yaparak mücadeleye buradan devam etmelidir. Ka- din, ihtiyar, çocuk herkes se- ferber olmalı, barikatlar vü- cuda getirmeli, sokaklarda si- perler kazmalıdır. Eğer tank- lar üzerinize gelirse, bunların önlerine alev ,saçan öldürücü bombalar atınız!,, ilk hazırlandığı bu yerlerin artık talihi açılmıştır. Buralar- daki kalkınma hareketi bun- dan on altı ay evel İsmet İn- önü'nün yaptığı seyahatle baş- lamış sayılmaktadır. Umumi Müfettişlik programı da bu büyük şeflerin izi ve eseri üzerinde yürümekten başka birşey değildir. Doğuda asayiş Doğu illerinde emniyet ve asayiş mevzuu, hükümet di- linden uzaklaşmış, halkın hu- kuku siyasiye ve vataniyesi olarak benimsenmiştir. Bu, şu demektir ki, halk, Cumuriyete bilâkayidu şart intibak ve ittiba etmiştir. Asker ve Jandarma kuvvetile temin edilen asayiş tam yapılmış bir iş olamaz. Sıvas - Erzürüm — hattının Erzurum'dan da başlanılması ve süratle ilerlemesi, transit yolunda baştanbaşa inşaata germi verilmesi, yeni Erzurum mahallesinin ve istasyonlarının kurulması, birçok kasaba ve şehirlerin elektrik ve içme su- larının temini Doğu diyarının çehresini değiştirecek kadar kıymetli Cumuriyet eserleridir. Bilhassa Nafa Vekili Ali Çetinkaya'nın Doğu diya- rınin bayındırlık işlerine gös- terdikleri ihtimamı burada hür- metle kaydetmek isterim. İktisat Vekili Celâl Bayar ve Maliye Vekili Fuad Ağra- h'nin kırk elli günlük doğu seyahatleri üzerinde tevakkuf etmek icap eder. Murgul, Ku- varshane bakır madenlerinin işletilmesi hareketi, Trabzon- da soğuk et fabrikasının tesisi düşüncesi, Iğdır'da ticaret bir- liklerinin kurulması, koopera- TEDER CCTT G ü SErarırın GK MERLAELAN KN İncir satışlar Ç Alıcı K, 5. CN 140 Y. Kunyo 8 15 —e ((00 H. Şeşbeş — 8 13 50 Üzüm satışları 100 Benmayor bi. * 50 9 50 Ç. Alhas K.S. K.S.| 74 AliH. Nazilli7 50 11 370 M. J. Taran 14 25 18 So| 37 $Ş. Remzi — 8 8 336 K.A.Kâz. 15 25 21 36 T.ile t. incir13 75 13 75 223 F. Solari — 15 19 |20 Ş. Rizaha. 11 75 12 186 H. Alyoti 13 50 15 So| — 507 164 Albayrak — 13 21 50|169868 138 S. Süleyma. 13 75 14 - |170575 106 Ü. Kurumu 19 21 Zahire satışları 100 Y.İ. Talât 1050 11 SO| Ç. — Cinsi K.S. K.S, 80 Vitel şüre. 16375 17 75|2914 Buğday — 450 6 69 S. Celârdin :13 16 50| 100 Ton arpa 375 4 48 S. Gömel 14 25 19 598 Arpa 150 4 30 H. Alberti 12 50 12 50| 20 Fasulya 8 10 50| 24 İlya Galami.16 75 16 75| 8 Mercimek 6 50 — 6 50| 13 Çolak 0.Nu. 14 75 14 75| 265 B. pamuk 46 46 75 4 Fehim Sabit 17 40 18 89 Ken. pala. 270 — 450 1891 80 Ton P, çekir. 2 90 - 2 90| 8253 KiloK. ceviz14 — 15 S0 1000 ,, Yulaf 45 45 tifler teşkili, Iğdır'da iplik,) Erzurum'da kaba şayak fab- rikası kurulması kararları ve bunun gibi daha bir takım iktısadi ve ticari düşünceler bu iki kıymetli Vekilin Başve- kilden aldıkları ilham üzerine yaptıkları seyahat neticeleridir. Doğu ticareti Bu yıl fiındık mahsuülünün - çokluğuna rağman fiatler on senedenberi görülmemiş yük- sekliğe çıkmıştır. Tütün mah- sulü iyi işaretler göstermekte, Suriye'ye yüksek fiatla.la hay- van satışı doğu halkını sevin: dirmektedir. İdari vaziyet Dahiliye Vekili Şükrü Kaya gerek müfettişlik gerek - vilâ- yetlerin dileklerini yerine ge- tirmekte en ileri giderek ida- recilik hayat ve düsturlarına nümune olmuştur. Muvaffakı- yet diye söyliyebileceğimiz idari işler onun eserleridir. Karaköse Şarkın Buda-Peşte'sidir.. Doğuda ne var, ne oluyor sualine kısa bir cevab vere- yim: Yirmibir yıl önce, Kara: köse'den geçerken bir tek petrol lâmbası bulamamıştım. Bugün Karaköse'nin, Buda- Peşte'nin küçük bir çehresini gösterdiğini söylersem hiç kim- senin tekzibinden korkmam. Onun için bilhassa gençleri- mizi, münevverlerimizi doğu illerini gezmeleri ve bu koca vatan parçasının, Atatürk dün- yasında nasıl bir refaha doğru ilerlediğini tetkik etmesini is- tiyorum, bunu bir. baba, bir idare ağabeyi gibi tavsiye ve rica ediyorum. Doğu üniversitesi Doğuda bir -üniversite ku- rulması mukarrerdir. Bu, Bü- yük Dâbinin, Atatürk'ün fik- ridir. Yaptığım gezilerde lise tahsilini yapmış üniversite tah- sili görmemiş yüzlerce gençle karşılaştım, Doğu, maarif aş- kile çırpınıyor. Üniversite, Van gölü kıyı- sında veya herhangi bir yerde yapılacaktır. Fakat muhakkak olan şudur ki doğunun bir üniversitesi olacaktır. Doktor istiyoruz Doğunun en büyük ihtiyacı doktor ve eczacıdır. İki mil- yon nüfuslu bu vatan parça- sında 69 doktor, 6 eczane var. Halbuki 240 bin nüfuslu Beyoğlu kazasında 800 - 1000 doıtor kayıtlı. Maamafih bu tarafı da halledeceğiz. Cum- huriyet hükümeti için müşkü- lât yoktur. üç milyonu kazandı amma Pariste cihan edebiyat âle- mini alâkadar eden gürültülü bir dava nihayet bulmuştur. Dava maruf Fransız edible- rinden Maks Aleks Fişer kardeşlerle büyük tabilerden Klamaryon arasında ve üç milyon franklık bir dava idi. Senelerce süren bu dava, nihayet muharrirlerin lehine bitmiş ve tabiler üç milyon frankı tediyeye mahküm ol- muşlardır. Yalnız kardeşlerden Aleks Fişer davanın nihayet bulmasından önsekiz saat ev- vel ölmüştür. Zavallı kalem sahibi, kimbilir bu davanın sonunu ne kadar sabırsızlıkla — - beklemiş durm :