— M Sayla 4 Yazan: Jan Kokto W Bir haftidü iki süli yünü bÜbürini takibediyor. Tahaccür etmiş veya ettiril- miş kertenkeleden ne çıkar?. Demeyiniz.. Çünkü bunda müt- hiş bir kudret vardır: Bu ker- tenkeleyi âalınız, bilmem nasıl — bir havanda, nasıl merasimle — dövünüz; elde edeceğiniz tozu alınız.. İşte bu tozda müthiş bir keramet vardır: Herhangi ka- — diın üzerine bu tozdan biraz atarsanız, bu kadın sizi deli gibi sevmeğe mecbur kalır!.. Bu tozun ne kadar işe ya- radığını bilmiyoruz: fakat mu- hakkak olan birşey var: Bu dükkân sahibi bu toz saye- — sinde geçinmekte ve zengin olmuştur. Aldığım malümata göre bu tılısım, bu ailenin beş batındanberi saadet ve serve- tinin esasını teşkil ediyormuş. Bununla beraber, bu aile, bu garib dükkânda bundan başka tılısım ve cfsünler de — vardır. Meselâ ben” buradan kömürleştirilmiş bir maymun kafası aldım. Böyle bir may- mun kafasına malik olanlar 80 Günde devriâlem 18 * * Salonda, yolcuların toplan- dığı sırada, M. Viktor Sason elinde pasaport olduğu halde bana : — Hakkımızda çok tuhaf şeyler yazabileceğinizi tahmin ediyorum. Dedi. Kendisine, hiçbir gazeteye yazı yazmadığımı sadece Pari Suar için bir cihan kroniki ha- zırladığımı — bildirdim. Fakat itirafa mecburum, Şarli Şaplin- den sonra, seyahatimizin en sevimli ve nazarı dikkati calip siması Viktor Sason'dur. Honololo dağlık ve güzel bir yer. Çiçeği bol, bahçede göz alıcı — çiçek ve patlarla süslü bahçede her akşam ba- lo veriliyor. Havai adalarının kadınları da” güzel! Honololo- da insanların, — hayvanların, nebatatın, meyvaların kuşların güzelliği büsbütün başka. Ka- dınlar bilhassa vücut itibarile cihanda yegânedirler. Buraya gelen Avrupa'lılar için can sıkıntısı tasavvur ede- mem, — Yalnız polis burada her şeye fazla bir hâkimlik göstermektedir. — Sonu var — ae L D ei b Kadını tehdit etmiş ömürlerinin sonuna kadar de- lirmekten masun kalırlarınış. * Yarın, f:nni.n.mükemı;elen — izaha muvaffak olduğu bir hâdise olacaktır. Yarın, 28 Mayıs Salı günü akşamı yolcular uykuya yata- caklar ve... Sabahleyin gene Salı günü sabahı uykudan kal- — kacaklardır, 28 - Mayıs, iki misli uzayacak, bu haftanın iki Salı günü olacaktır. Bu nasıl olur?. Demeyiniz! *Üç Pazarlı hafta, Edgar Poe'nin bir hikâyesinin mev- — zuudur. Bir kaptan, genç bir kızla ev- lenmek istiyor, kızın babası bu izdivaca müsaade etmiyor kızına: T — Ancak üç pazarlı hafta- da nişanlanabileceksiniz! Diye bağırıyor. Kaptan, riyaziyedeki kuv- — weti sayesinde bu imkânsız- hiğı kaldırıyor. Maamafih Pol da başka bir cihetten Jul Vern'in ayni değil midir? Ne ise.. Yarın biz. güneşe doğru koşarken, isimsiz ha- ali bir günle karşılaşacağız. buradadır. İşe, Files Foğ'a bahsı kaybettiğine hükmetti- — ren de bu noktadır. Bu 27 mayıs salı, 28 ma- yıs salı günleri bizim arz et- rafına geçirdiğimiz kemerin — tokasını teşkil etmektedir. Gaziler caddesinde Hasan oğlu Ahmed sarhoş olarak Kâmil oğlu Mehmed'in evine gitmiş, karısı Seher'i tehdid- de bulunmuş, buna mani ol- mak istiyen Seher'in kocası Mehmedi de çakı ile parma- gından yaraladığından — tutul- muştur. Polisi yaralamış Kahramanlar mahallesinde Mehmed oğlu Hasan, Evinde oturan Hüseyin kızı Ayşe'nin kira parası mukabilinde eşya- larını zaptetmiş ve - şikâyet üzerine mahalline giden polis Ekrem'in elini kapuya kıstir- mak suretile yaralamış oldu- gundan tutulmuştur. Erkeğe harfendazlık Kaymakam Nibhad bey cad- desinde — hapishane önünde Cemal oğlu cambaz Arif sar- hoş olduğu halde yoldan ge- çen Mehmed oğlu Hasan ve Haydar'ın arkasına - takılarak söz atmış, sarkıntılıkta bulun- muş ve bıçakla tehdid etmiş- tir. Bundan muğber olan Ha- san ve arkadaşları bıçakla Arif'i hafif surette burnundan yaralamışlardır. Vak'a failleri zabıtaca tutulmuşlardır. p Amk — S —— Gekbip 50 Yazan : Orhan Rahmi Gökçe — buluyordu. O da bir betbaht | valı olduğu anlaşılıyorduğ — sayılmak lâzımdı. Cephe, memleketin bütün — İki gün sonra Faik'ten ha- | erkek unsurunu - çekiyor (vefi Freket haberi geldi. Mektubu | mütemadiyen harcıyordu. Şim- — sonuna kadar okumadı. Artık buna tahammülü yoktu. Kim- — bilir, zavallı genç, neler söy- — lüyordu? Harb artık bütün şiddeti “ile devam ediyordu. Köy bo- — şalmıştı. Görülen erkeklerin — çoğu ihtiyardı, alildi. Arada /— sırada bir genç gözüküyor ve di kadın çalışıyordu. Kadın eskiden sadece bir amele idi.$ Şimdi hem istihsal ediyor, hem satıyor, hem cephedeki erkeğini, hem de kendi tar- lasını, — çiftini, çubuğunu ve evini düşünüyordu. Faik Kafkasa gitmişti. On- Hırsızlık için girmiş Alsancak'ta Birinci kordon- da doktor Kâzım Karalı'nın evine hırsızlık kasdile giren ve hizmetçi Hamide tarafın- dan görülen — sabıkalılardan Dürbaba oğlu Ahmed kaç- mıştır. Zabıtaca aranıyor. Hırsız bulundu Birbuçuk ay evel Bozyaka'da Karabağlar mevkiinde Sadık'ın evine pençere demirlerini bük- mek suretile giren ve bir çift av tüleği ile bir palto çalan sabıkalılardan Bozyaka'lı Mev- lüd tutulmuş, çifte tüfekleri alınarak sahibine verilmiştir. Kavga Eşrefpaşa'da Hacı Ali efen- di caddesinde kahvede oturan Ahmed oğlu Hüseyin ile Mus: tafa oğlu İsmailarasında kah- ve parasını vermek — mes'ele- sinden kavga çıkmış, Hüseyin çakı ile İsmail'i yaraladığından tutulmuştur. Başından yaralamak Kestelli caddesinde Aziz oğlu Yaşar sarhoş olarak yan- makta olan lâmbayı karısı Rukiye'nin başına atarak ya- raladığından tutulmuştur. Yaralamak Birinci Sultaniye mahalle- sinde oturan Minçikof Hasan, Mustafa oğlu Hasan'ı sopa döverek yaralamış ve kaç- mıştır. Zabıtaca aranmaktadır. Çocuk yandı Alsancak'ta Gazi kadınlar sokağında oturan İstifan İliyef karısı İlyen ilâç yapmak üzere ocakta kaynattığı balmumu'na beziryağı karıştırmış ve sıçra- yan yağlardan — yanıbaşında duran beş yaşındaki çocuğu İstifan sol baldırından yan- miştir. Kamyon kazası Turan'da Menemen cadde- sinde Cemal oğlu Şoför Vehbi idaresindeki 58 numaralı Kam- yonu Mihal oğlu Mikoniko'ya çarptırarak yaralanmasına se- bebiyet verdiğinden zabıtaca tutulmuştur. Öldürmek için Karşıyaka'da Cihan soka- ğında Mahmud oğlu fırinci Mustafa tarafından öldürmek maksadile takibedildiğini şikâ- yet eden Adem Ööğlu Galib'in bu iddiası üzerine Mustala tutulmuş ve tahkikata başlan- mıştır. Kumar İkiçeşmelik caddesinde 118 numaralı Darende'li Ahmed'in kahvesinde kumar oynayan İslâm ve Yusuf zabıtaca tu- tulmuşlardır. leden ibaretti. Faik cepheleri anlatıyordu. Ateşin, ölümün, kanın paçal olduğu bu yer- lerdeki hayat ve hâdiseler, tebayyül edildiğinden tamamile başka idi, Faik yazdığı mektublarda, onun maneviyatını takviye et- mek için ne İâzımgelirse ya- pıyordu. Biliyordu ki, düşman karşısında karlara gömülerek bekleyen o genç, şimdi sa- dece kendisini düşünüyordu ve Faik, gittikçe nazarında ulvileşiyor, büyüyor, yükseli- yordu. Ara-sıra onun bir kur- şun, bir şarapnel parçası, bir süngü ile vurulabileceğini ha- tırlıyor ve yerinden sıçrayordu. Onu sevmeğe mi başlamış- tı; hayır! ANADOLU IDKA Kamutay dün içtima etti Dünkü toplantıda ihtisas encü- menleri seçildi. - Başı 3 ncü sahifede - | Mehmed Demlr ( Balıkesir ) Mecdi Boysan ((Edirne) Emin | Ziya Esen (Çankırı) Mustafa Sazak (Eskişehir) Remzi Gü- | Ulusan (Konya) Hakkı Kılıç reş (Gaziantep) 1Muzaffar Kı- | oğlu (Muş). hnç (Gireson) Edip Servet Milli müdafaa encümeni: Tör (Gümüşhane) Benal Ar- General Şükrü Gökberg man - (İzmir) Hamdi Aksoy | (İstanbul) general Kâzım Se- (İzmir) Süleyman Demirezen | vuktekin — (D. Bekir) Şükrü (Kayseri) Veli Yasın (Kayseri) | Kocak (Erzurum) Celâl Men- Ahmed Hamdi Dikmen (Kon- | gilihoru (Antalya) Cemal Es- ya) Kâzım Okay (Konya) Be- | ner (Balıkesir) Hazım Çarıkçı sim Atalay (Kütahya) Kemal | (Balıkesir) İbrahim — Çolak Kusun (Maraş) Ali Tunal (Sam- | (Bilecek) Salih Bozok (Bile- sun) Esma Neyman (Seyhan) | cik) Asım Uz (Çoruh) Ahmet Yusuf Kemal Bengirsap (Si- | Saffet Enkay (Elâziz) Aziz nop) Esad Çakmak kaya | Akyürek (Erzurum) Ali Kılinç (Zonguldak) Hasan Karabacak | (Gaziantep) Hasan — Fehmi (Zonguldak) Ragıp Özdemir | Ataç (Gümüşhane) Tü. amiral oğlu (Zonguldak) . Dr. Hakkı Şinasi Erel (İstan- Kütüphane encümeni: bul) Hüsrev Kızıldoğan (Kars) Halil Eldem (İstanbul) Ömer | Lütfü Müfid Özdas (Kırşehir) Akalın (Bilecik) Mihri Bektaş | Nedim Bozatık (Kocaeli) Kâ- (Malatya) Dr. Saim Üzel (Ma- | zım Nami Duru (Manisa) Ha- nisa) Dr. Galip Üstün (Sinop) | san Reşid Tankut (Maraş) Maarif encümeni: Nuri Tuna (Muğla — Ruşen Atuf Kansu (Erzurum) Hay- | Barkin (Samsun) Cevdet Ke- dar Cercel (Afyon) Seniha | rim İncedayı (Sinop) Rahmi Hizal (Trabzon) Akagündüz | Apak (Tekirdağ) Hüsnü Ko- (Ankara) Türkân Baştuğ (An- | nay (Tokat) ganeral Ahmet talya) İsmail Hakkı Uzunçar- | Yazgan (Urfa) şili (Balıkesir) Tevfik Bilge (D. Bekir) Hikmek Işık (Er- zincan) Hakkı Tarık Uz (Gi- reson) Sadri Maksudi Arsal (Gireson) Talât Onay (Gire- son) Dr. Neşet Ömer İrdol (İstanbul) Hasan Ali Yücel Naha encümeni : Aziz Samih İlter (Erzincan) Ahmed Hilmi Kalaç (Kayseri) Osman Ercin (Manisa) Cemal Akçın (Afyon) Mebrure Gü- nenç (Afyon) Fuad Ziya Çiğit- tepe (Elâziz) Ahmed Özdemir (İzmir) Fuad Köprülü (Kars) (Eskişehir) Osman İsin (Eski- Ressam Şevket Dağ (Konya) | sehir) Fikri Mutlu (İçel) Hakkı Ali Canip Yöntem (Ordu) Se- | Saydam (İçel) Sadettin Epik- lim Sırrı Tarcan (Ordu) Halil | man (İzmir) Hüsnü Özdemar Nihad Gğ)ıtepe (Trabzon) (Isparta) Bahar Öngören (Kars) Hamdi Üikümen (Trabzon) | Sami Erkman (Kastamoni) Ve- Refet Ülgen (Urfa) led İzbudak (Kastamonu) İbra- Maliye encümeni: him Dalkılıç (Kütahya) Vâsıf İhsan Tav (Beyazıt) Kemal | Ginay (Malatya) Halid Mongi Ünsal (Isparta) Mustafa Ön- | (Niğde) Dr. Ası! Sirel (Sam- soy (Çankırı) İzzet Aksoman | sun) General Sıdkı Üke (To- (Afyon) Adnan Ertekin (Ay- | kat). din) — Dr. Galip Kahraman Sıhhat ve İçtimat Muavenet (Bursa) İlyas Sami Muş (Ço- | encümeni: ruh) Hüriye Enis (D. Bekir) Dr. Ahmet Fikri Tüzer Zülfü Tigre ( D. Bekir ) Ali | (Erzurum) Dr. Refik Güner Şevket Öndersev (Gümüşha- | (Bursa) Dr. Fatma Memik ne) Emin Nankür (İçel) Ya- | (Edirne) Dr. Taptaş (Ankara) şar Yazıcı ( İstanbul ) Kâmil | Dr. Hasan Vasıf Somyürek Dursun (İzmir) Kâzım Gürel (Konya) Mahmud 'Nodim Za: (Malatya) Tahir Hitit (Manisa) | (Denizli) Hatice Özgener (Çan- Osman Dinçer (Mardin) Emin | kırı) Salih Turcay ( Kayseri ) Draman ( Yozgad ) İbrahim | Dr. general Ziya Nuri Birgi (Balıkesir) Dr. Sadık Konuk (Bursa) Dr. Hamdi Berkmen Arvas (Van) « (Kocaeli) Dr. Osman Şevki Meclis Hesaplarının tetkiki | Uludağ (Konya) Dr. Şakir Ah- encümeni: med Edis (Kütahya) Dr. Hilmi Esad Sağay (Bursa) Hakkı Ungan (Van) Mazhar Müfid Kansu — (Denizli) Rifat Aras Oytaç (Malatya) Dr. Rıza Le- vend (Mardin) Ahmed Vefik (Uluçay (Niğde) Dr. Abravaya (Ankara) Rasim Aktar (An- | Niğde) — Hüsamettin Okan kara) Şakir kınacı (Ankara) ! (Sinob) Dr. Ziya Naki Yar- SARDA bir yara gibi, o serseri köy | yordu. çocuğunu; © şimdi akıbeti Faik; meçhul yarı vahşiyi hâlâ se- — Yolsuz, — şimendifersiz, viyordu. Fakat Faik'i bugünkü | nüfusu az, hazırlıksız bir mem- şartlar altında düşündükçe, | lekette harb, ancak böyle ne- kendisini feda —etmenin ve | ticeler verir, onu saadete götürmenin bir vicdan borcu olduğunu anlı- yordu. Cephedeki bir gence karşı başka türlü hareket etmek, ona asıl ve en korkünç kür- şenu arkadan sıkmak olacaktı. Bunu yapamazdı: — Yapamam, — yapamam, diyordu, Faik'i yaşatacağım. Faik'i kendimi yiye-yiye, ken- dimi harab ede-ede, fakat ge- ne aldatmadan, mes'ud ede- ceğim.. Faik'in son mektubu, cep- dan aldığı mektublar, her de- | Yanık Bekir, hâlâ, içinde | henin bozulduğunu ve epice | Diyor ve için için, o za- manki idareye diş - gıcırdatı- yordu. Ermeni'ler, Kürt'ler - hep ihanet ediyorlarmış. Arabis- tan cephesinde de kezal Köye gelen ihtiyar bir zabit te onu söylüyordu: Düşün a kızım, cephemiz nereden nereye uziyor? Bir de Çanakkale'yi hesabet! Ro- manya'da biz, Galiçya'da da biz! Hızır gibi bir millet, her yerde hazır ve nazır. İyi amma, nereye — kadar — dayanır bü Bu akşamki program İstanbul!/ radyosu Saat 12,30-14 plâkla muzik ve haberler, 18,30 dans mu ziği 19,30 koönferans, 20 Vediâ Rıza ve arkadaşları tarafındat halk şarkıları, 20,30 Türk mu: ziği, 21 Şehir tiyatrosu artist* lerinden Bedia, Vasfi Rıza ve Hazım taraflarından bir ape* ret parçası, 21,30 stüdyo or” kestrası, 22 plâklarla sololar, 22,30 ajans haberleri. Şüpheli Ölüm Limanda bulunan Felemenk bandıralı Ağa memnun vapur runda bekçilik eden Osman oğlu Tevfik ansızın hastalan: mış ve memleket hastanesin- de tedavi altına alınmışsa da ölmüştür. — Tevfik'in — ölümü şüpheli görüldüğünden otopsi yapılacaktır. Bi tırım ( Ordu) Mitat Altıok (Zonguldak). Teşkilâtı esasiye encümeni: Şemsettin Günaltay (Sıvas) Kenan Örer (Manisa) Erişken (Tokat) Tahsin Şan (Aydın) Asaf Doras (Bursa) Fuat Bulca (Çoruh) Necib Ali Küçüka (Denizli) Yusuf Ziya Özer (Eskişehir) Mahmut Esat Boz- kurt (İzmir) Mehmet Nazif Sirel (Kars) Dr: Tevfik Ars: lan » (Kastamoni) Dr. Fuat (Kırklareli) General Ali Fuat ker (Rütahya) Sabri Toprak Ahmet İhsan Tokgöz (Ordu) Ali Münif Yegena (Seyhan) Hilmi Uran (Seyhan) Mehmet Emin Yurdakul (Urfa). Ziraat Encümeni: Rahmi Köken (İzmir) Yaşar Özey ( Manisa ) İsmail Hakkı Uzman ( Bolu ) Hati Çırpan (Ankara) Müşfik Ayaslı ( An: kara) Rahmi Selçuk (Balıkesir) Mitat Dağdemir (Bolu) Şükrü Sülez ( Bolu ) Şekibe İnsel (Bursa) Emin Aslan ( Tokat ) Yusuf Baskaya (Denizli) Gene- ral Refet Bele (İstanbul) Sıdkı Şerif Eken (Kastamoni). Zühdü Akın (Kırklareli) Rıza Esen, (Kırşehir) Cemal Tekin (Konya) Mustafa Eken (Konya) Kani Akeken (Manisa) Nuri Ural (Maraş) Cavid Oral (Niğ- de) Damar Arıkoğlu (Seyhan) Ömer Biçer (Seyhan) Tevfik Tarman (Seyhan) İsmail Meh- Uğur (Sıvas) Ömer Evci (Yoz- gad). ğimiz kavgada sırtımıza ağır bir yük almıştık. Dörtbucağa yclişmege mecburduk. Bu ise, kolay değildi. Süveyşle Ga- liçya arasında yirmi tane dev” let kurulabilirdi. Faik'in son — mektubunu Amasya'da hastanedea almıştı. Faik, bir süngü harbında gök: sünden ağır surette yaralan: mıştı.. Kış günü. Kar dizboyuü Rus'lar alaylar halinde bir taburun cephesine — saldırmış” lar. Bizimkiler süngü harbi vermişler ve Faik, bu harb” ten yaralı çıkmış.. Faik, kısa kısa yazmış bunları.. — Yaram biraz ağırca gör rünüyor -Diyordu- fakat dok: — torlar endişesiz. Çok 10/11/936 Hlik Göbesoy (Konya) Recep Pe* (Manisa) Yunus Nadi (Muğla) — KI Tam, zemi Tiye &. İt | M tözlü V fabi Tiş | ha Nİ Tunll ke Biş, Geğin âı ha M Bedi FEF ESLENİCEESESİŞISE FT Li SELZEZLŞ odi v Mel,