80 Günde Yazan: Jan Kokto devriâlem 16 Japonya'da kadın ve hayatın kıiymeti ek. ser ahvalde hiçten ibarettir.. Japonya'nın en ziyade gö- rülecek hususiyetlerinden bi- risi de pehlivanlarıdır. Reh- berlerim ve — tercümanlarım Fuzita ve Niko bizi Kokügi- kon Spor sarayına göt rdj. Spor sarayı denilen yer, bir nevi Sirki andırıyor. Nasıl oldu, bilmiyorum, eşraftan bi- risi bizi locasına davet etti; Sirkin tam ortasında pehlivan güreşinin yapılacağı yer var. Pehlivanlar, kısacık boyları | ile, sadece birer külot giymiş oldukları halde - kendilerini teşhir ediyorlar, bunlar hep şişman insanlar; fakat birer fıçıya çok benziyorlar. Japon pehlivanları boylarına göre birer Herkül! Bu pehlivanlar, bir kabilenin efradı imişler. Sair kabileler ve halk arasından bu biçim ve hacimde pehlivan güç ye- tişirmiş! Japon'larda iki türlü pehli- van güreşleri vardır: Birisi eski ve milli usuldür. Bu usulde güreşecek pehlivanların garib bir hususiyeti var: Bunların kadın memeleri gibi'memeleri, kadın kalça ve karınları gibi kalça ve karınları var. İnsan, ilk görüşte bunların kadın ol- duklarına hükmeder. İşin daha tuhaf ciheti, bu dolgun göğüs ve kalçalar, bu kabarık |koca- man karınlar, her yerde oldu- ğunun aksine kuvvet alâmeti- dir. Bu kadın biçimli pehli- vanların adele kuvvetleri müt- hiştir. İkinci usul alafranga gü- reştir. Bu kısımda güreşen pehli- vanlar, garb sporcularına ben- zerler, bunların adaleleri, vü- cut teşekkülâtı -boy müstesna olmak üzere- bizim sporcu veya pehlivanların aynıdır. Japon usulü güreş bir hari- kadır; fakat bir spor değildir. * .. Japonyada kadının mevkii zavallıdır; kadın bir âlet, bir oyuncak daha doğrusu bir hiçtir. Japonyada esasen insan hayatının bir. kıymeti - yok- tur ki.. Japonyada, halk arasında büyük bir sefalet hüküm sür- mektedir. Dar - bir - toprakta gittikçe artan Japonlar, esas itibarile hayatlarını çok — güç- — lükle kazanmaktadırlar. Ciha- min en az yevmiyesi, Japon işçisinin aldığı paradır, cihan- da en fazla ve en ağır iş — gören de Japon amelesidir. P e 4 Bir, Japon amelesi, Avru- padaki ayni işin amelesinden dört defa az para alır ve Av- rupa işçisinin iki — misli iş görür.. Japonya'da bunun içindir ki kuvvetli bir sosyalizm cereyamı vardır. Japonya'da, herkes kendini ve ailesi efradını doyuracak derecede kazanamaz. Bu, Ja- ponya'da en büyük içtimai buhranın sebebidir. Japon zı- mamdaranı ve içtimaiyatçıları iş bulamıyarak bir avuç pirinç ve bir miktar balık mukabili yaşıyanların — Japon - içtimat bünyesine hiçbir faydaları ola- madıklarına kanidirler. Japon mefkürecileri Bu kısma da iş yaratmak istemektedirler. Erkeklerin yanı-sıra, bir sınıf kadın ve kız da böyledir. Bun- lara iş olmadığı gibi aile reis- leri de bunlar için birşey kaza- namamaktadırlar. Bu, Japonya'da garip bir fuhuş yaratmaktadır. Japon- ya'da her ecnebi muayyen bir müddet bir Japon kızından istediği şekilde istifade ede- bilir. Bu kız, Japon içtimai bünyesinde bir fahişe mev- künde değildir. Fakat bilfil fuhuş yolunu tutmuştur. Şim- di, Japonya'da bu usul ve âdet aleyhine şiddetli bir mü- cadele vardır. Mücadeleler, sebep izale edilmedikçe aka- mete mahkümdurlar. Ve bu- nun için bütün gayretlere rağ- men bu içtimat yara işlemek- tedir. - Sonu var - ça aa nni Toplantılar Milli İktısad ve tasarruf ce- miyeti 12 Kânunuevvel'de baş- hyacaktır. Bu sebeble, yehi- den bir idare heyeti seçmek üzere bugün saat 17,30 da Ticaret odasında bir toplantı yapılacaktır. Hayır cemiyeti merkez yar- dim komitesi de bugün saat 14,30 da toplanarak —- geçen seneki hesapları tetkik edecek, yıllık raporu dinliyecek, yeni faal komiteyi seçecek, yeni yıl çalışma tarzını tesbit eyli- yecektir. Belediye daimit encümeni Belediye daimi encümeni dün öğleden sonra belediye reisi doktor Behçet Uz'un reis- liği altında toplanmış ve muh- telif işler üzerinde kararlar almıştır. 48 ü Bugün de bunlardan - birinin içindeyim. Bunişan bozulmağa mahkümdur. Çünkü kalbim nişanlanmamıştı. Fakat bunu nasıl yapabileceğim? — Nasıl, nasıl yapabileceğim? Tasav- vur edemezsin, müthiş azap — içindeyim, içim yanıyor, içimde — bir kor yığım var. Faik'e acı- yorum. Çünkü onu sevmek, mes'ud etmek kuüdretine malik değilim. Elimde olsa kendimi — feda ederim. Çünkü -fena ço- — cuk değil. Fakat aramızdaki | Yazan : Orhan Rahmi Gökçe ruh ayrılığı hiçbir zaman dol-j mıyacak. Ona bu hakikatı söylemek de fena.. Kimbilir ne kadar üzülecek, ne kadar kırılacak? Eminim ki bu izdi- vaçta çok samimi.. Kimbilir belki de seviyor beni. Ve ga- ribi şu ki, karşılık görmiyen kalplerde aşk daha artar, has- talık halini alır.. Bütün bun- ları düşünüyorum. İki ucunu bir edemiyorum. — Genç mi Hoca hanım? Z dekiiiü ANADOLU Tn Güpe - gündüz Bir balıkçı kayığı çalındı Kordonda balıkhane önünde Mustafa oğlu Nurinin bağla- dığı balıkçı kayığı güpe - gün- düz kaybolmuştur. Kayık ara- niyor. Çalınmış olması ihtimali vardır. Kız kaçırma Alsancak'ta İsmail Hakkı kızı Emine'yi kaçıran Sıdkı Mehmed Ali zabıtaca - tutuül- muştur. HırsızlıK Dolaplıkuyu'da Mumcu kah- vesi altında bakkallık eden Sakıp'ın dükkânına kiremitlik- teki aydınlık pençeresinden giren Mehmed oğlu Arap Meh- med çekmece'den çaldığı 23 lira para ile tutulmuştur. Yaralamak Alsancak'ta Muradiye cad- desinde Mehmed oğlu Yusuf İzzet, sarhoş olduğu halde Ruhi oğlu Niyazi'yi döverek yaraladığından zabıtaca yaka- lanmıştır. z Kumar oynamak Kordon'da Cumuriyet mey- danında apartman arkasında Şakir oğlu Reşad, İdris oğlu Niyazi ve Abbas oğlu Hasan kumar oynarken tutulmuşlardır. Hakaret Yeni Tuhafiyeciler çarşısında Hüseyin oğlu Osman, bir ala- cak meselesinden Mehmed oğlu Hilmi'ye hakaret ettiğin- den zabıtaca tutulmuştur. Dövmek Saman iskelesinde Yaşar oğlu İbrahim bir ağız müna- kaşasından kızarak Mehmed ve Hasan'ı dövdüğünden za- bıtaca tutulmuştur. Hırsızlık Kançeşme mevkiünde Fe- lemenk mezarlığı bekçisi Yu- goslavyalı Fransuva oğlu An- tuvan dört gün evvel Demir, Süleyman ve Edib adlarında üç kişi tarafından Alman me- zarlığından — demirparmaklık- ların çalınarak Sadık'a — satıl- dığını şikâyet etmiştir, Suçlu- lar zabıtaca yakalanmışlardır, İlmi toplantı Dün İzmir'in maruf doktor- larından bir kısmı Memleket hastanesinde Dr. Hasan Baş- kan'ın reisliği altında toplan- mıştır. Dr. Kemal bir Cusing vak'ası va İbrahim İnal bir dalak yırtılması vak'ası takdim etmiştir. Bu vak'aya muvaffa- kıyetle ameliyat tatbik edil- miştir. On beş gün sonra tek- rar toplanmak üzere heyet da- galmıştır. — Güzel mi? — Güzel, denebilir.. — Soyu, sopu?. — Temiz ve tanınmış.. — Nasibini bozma Hoca hanım. Allah öyle istemiş.. — Kendim için değil, onun için düşünüyorum. Bir erkek karısı tarafından sevilmemesi ne acıklı şeydir?. Bilhassa se- vib de sevilmiyen bir erkek.. Ne o, kapı mı çalınıyor? — Evet Hoca hanım? —İn de bakıver kuzum Fatma.. Rizan lâmbayı yakmış- tıki Fatma tekrar geldi: — Hoca hanım, babamla onbaşı gelmiş, seni istiyorlar. — Ne var acaba? — Bilmem.. Rizan sırtına pelerini aldı ve indi. Muhtar: — Hoca hanım -Dedi- N Alman gazetelerinin neşriyatı stemleler, kısa bir za manda verilmeli diyorlar &« Almanya, 500 milyon marklık da- hili bir istikraz aktedecek. Gi- dinya limanının vaziyeti. Berlin, 6 (Radyo) — Alman gazeteleri Taymis gazetesinin Alman müstemlekeleri hak- kındaki yazısından bahsederek, bu makalenin çok mühim ve kiymetli olduğunu iddia et- mektedirler. Bu makalenin İn- giliz Hariciyesi yüksek me- murlarından birisi tarafından yazıldığı söylenmektedir. Berlin, 6 (Radyo) — Al- man gazeteleri, Almanya'nın 500 milyon marklık dahili bir istikraz akdedeceğini - bildir- mektedirler. Roma, 6 (Radyo) — İtalya kralı, M. Müssolini'nin teklifi üzerine Almanya'nın Roma sefiri Fon Hasel'e büyük ni- şanlardan birisi verilmiştir. Frankfort, 6 ( Radyo) — Frankforter Çaytung: “Alman müstemlekeleri en kısa bir zamanda Almanya'ya iade edilmelidir., Mevzuu dahilinde uzun bir makale neşretmiştir. Berlin 6 (Radyo) — Alman gazeteleri kardinal Kalbao ile Hitlerin mülâkatına büyük bir ehemmiyet vermektedirler. Bu hâdise, Almanya'da yeni bir devir açacak mahiyettedir. Berlin, 5 (A.A) — Alman matbuatı Leh matbuatını Dan- zig yakıninde kâin Sehene- berg'deki hâdiseler dolayısile Alman memurlarına karşı yap- makta oldukları haksız taar- ruzlardan dolayı itham etmek- tedirler. Deutsche Allgemeine Zei- tung Leh matbuatını birkaç zamandanberi asabiyet göster- mekte ve Leh ismini taşıyan herhangi bir kimseyi Leh akal- « Earmr e Te Lehistan tarafından gösterilen ihmaller dolayısile talebetmek- ten vazgeçmekle büyük bir mülâyemet göstermiş olduğu- nu yazmaktadır. Bu gazete nazilerin Gdynia İlimanının mevcudiyetini bilâmel tanımak ve bu limanın faaliyetini Dan- zing limanı ile taksim etmek suretile Lehistan'a karşı feda- kârlıkta bulunmuş olduklarını ilâve etmektedir. Peru Ordusu Mont Youpiyi işgal etti Guito 5 (ALA) — Resmi bir menbadan - bildirildiğine göre 500 Peru askeri Rio Santiaga mıntakasında Eküa- tor arazisini istilâ ve Mont Youpiyi işgal ederek 6 ağus- tos 1936 statükosunu ihlal etdüşlürdür! Hâriciye nazırı burada de- gildir. Resmi zevat beyanatta bulunmaktan imtina etmek- tedirler. İngiltere - İtalya ticaret muahedesi İngiltere imparatorluğu ne zaman lanıyacak? Londra, 6 (Radyo) — İn- giltere - İtalya ticaret uzlaş- ması bu hafta sonunda Ro- ma'da imzalanacaktır. Adis-Ababa'daki İngiliz se- farethanesinin vazifesine niha- yet verileceği de anlaşılmıştır. İlhakın tasdiki bir müddet daha tehir edecektir. Prens Pol z ni 9360 UD İstanbul radyosu 12,30 Halk musikisi, 125? havadis, 13—14 hafif 18,30.dane musiki, 108 | konferan, 20 Türk musiki hdı' | eti, 20,30 halk ıııusilıiıiı2 sololar, 21,30 sütodya orkt” trası, 22,30 ajans ve borst haberleri, Ko ”- Palamut ihracatt kontröl projesi İktısat vekilimiz Celâl B' yar, fuarın açılma mer”'f’ münasebetile son defa geldiği esnada İzmirin iktı: vaziyeti hakkında tetkiklerde de bulunmuş ve bu ll"* palamut — ihracatımızı, ve koruyucu bir nizam bulundurmak maksadını izhif ederek bu hususta esaslı kikat yapılmasını İzmir Ti odası umumi - kâtipliğinde? istemişti. Oda umumi - kâtipliği, bü mes'ele üzerinde ehemmi; tetkikler — yapmış, ihracatçılarını topluyarak mü” talcalarını almış, neticede PF lamut ihracatının hertürlü * şiş ve hileden uzak bir ;eb" de yapılması ve — murakab? edilmesi için bir proje haf lamış ve bu proje İktısat VE kâletine gönderilmştir. Tasarruf haftası Valinin riyasetinde bir hf yet programı hazırlıya: 12 İkinciteşrinde başlıyı yerli malı ve tasarruf hafta$ için mühim hazırlıklar yıPJ.' maktadır. Hafta içinde metif leketin her yerinde yerli sullerimizi fazla miktarda i# tihlâk etmek için satış yerlef açılacaktır. Hafta için zengif bir program hazırlanacaktır. Önümüzdeki Salı günü sast 17,30 da Ticaret ve odası salonunda vali Fazlı GÜ leç'in reisliği altında bir toP” Tantı yapılacaktır. Bu toplar” tıda yerli malı ve tasarruf ku” rumunun muhtelif yıllarda gö$ terdiği faaliyet hakkında v& liye izahat da verilecektir. — İkinci Karantina ocağ! kongresi Ikinci Karantina C. H. par” tisi ocak kongresi ekseriyet olamadığından dün toplana” mamıştır. Bugece saat 20,30 liyetine sokmakla muaheze ey- |Yahudi mümessille görüştü| da toplanacaktır. lemektedir. Voelkischher Beobachter, Nasyonal Sosyalist Danzingin muahedenamelerin ihlâl edil- meleri ve 1933 tarihine kadar ! rek kendisile görüşmüştür. ölmüştür. g | hatsız ettik. Ne yapalım sen- l den başka, başımızda akıllı uslu kimse yok.. Bir emir gel- miş, çıkartamadık, okutmağa geldik.. — Şu balde buyurun, içe- riye girinl. Rizan, kenarında iki kırmızı ay damgası ve “Gizlidir,, kay- dını taşıyan evraka — sür'atle göz gezi irdi: ' Dünyadaki harb harekâtının | ehemmiyetinden ve fevkalâde kararlara intizar edilmesinden bahsolunuyordu. Emri onlara okudu, sonra izah etti. Onbaşı ile muhtar -kendi- sini selâmlıyarak çıktılar. — Harb -Diye mırıldandı- kimbilir ne kadar korkunç ve geniş olacak?, Aylar — geçmişti. Faik'ten n UZun lar geliyor Belgrad, 6 (Radyo) — Sal- tanat Naibi prens Pol, Cemi- yeti Akvam müsevi - teşkilâtı daimi mümessilini kabul ede- du. Genç zabit, seven, ateş- ler püsküren kalbinin bütün heyecanı ile ona neler yazı- yordu? — Gelmek isterdim. Fakat mühim ahvale intizar edildiği için izin vermiyorlar. Diyordu. Rizan her mektu- unda ona gene “Faik bey,, diye hitabediyordu. Kısa mek- tuplar, mütereddid - cümleler ve satırlar.. Ve Faik bunları alınca şi- kâyet ediyor, buhranlar geçi- riyordu.. Ve mütemadiyen, ya- zıyordu. Rizan her defasında ona itidal tavsiye ediyor; — Acele etmeyin Faik bey »*Diyordu- insan, kendi - kal- bini kolay kolay tanıyamaz. Bana öyle geliyor ki, siz bir his fırtınası — içindesiniz.. Bu- nun geçeceği Bulgar sanatkârı öldü Sofya 6 (Radyo) — Bulg” ristanın büyük opera - san'al” kârı Çenkekof bugün Sofyadâ Fakat ondan sonra kalbinizd? nasıl bir ufuk açılacak, malüti — değil.. Ben garip ve tuhât ruhluyum. Bu halimden şik:; yete ve üzülmeğe lüzum yo! Bakınız, mühim ahvalden dt bahsediyorsunuz. Bu şartlar içinde elbetteki vazifenizi dü” şüneceksiniz. Ben bunu tal Diyordu.. sonunda, kendi kendine, — Gene saçmaladım, gl" ; altı üstünü tutmıyan, kalbimif kabuğunun altındakileri buca” hya bucalıya 'örtmeğe çalışa! j şeyler karaladım. İ Diyordu. Zaten Faik'i d€ düşündüren, bu vuzuhsuzluktu- Hele İzmir'de kalmayışına v& kendisini görmeden a) z ne mana vereceğini bilmiyor ge 4 akşamki prograf