MMllSayfa â | 80 Günde devriâlem Yazan: Jan Kokto 12 İngiliz'lere göre eğlenen bir millet isyan ve suikasd düşünmez.. Düğün merasimi * yapılırken, tam yemek yindiği sırada da- mattan- garip- bir gürültü sa- dir olmuş, zavallı damad, bu vaziyete tahammül edememiş kaçmış.. Amma, sade düğün sofrasından, konaktan - değil, bacaklarının bütün kuvveti ile şehirden de kaçmış.. Ova, de- re, tepe dememiş kaçmış; ormanları geçmiş, uzak bir şehire gitmiş, orada yerleşmiş, ; — evlenmiş ve çocukları da ol- muş.. Aradan seneler geçmiş, ih- tiyarlıyan sabık eskici, gençlik hayatının geçtiği memleketi görmek — hevesine kapılmış. Bir gece ailesinden ayrılmış, geldiği zaman geçtiği ova, dere, tepe ve ormanları aşa- rak senelerce evel kaçtığı şehre yaklaşmış.. Şehir görünmüş, fakat tanınmıyacak kadar de- Bişmiş.. Şehre giriyor, ilerliyor, çok zamanlar evel bırakıb kaçtığı konağa doğru gidiyor, fakat konağı yerinde bulamıyor; bu- rada bir umumi bahçe, posta ve telefon dairesi buluyor. Kendi yaşında bir dilenciye yaklaşarak sordu: — Buradaki konağı ne za- man yıktılar?. Dilenci bir hareketle bu hâdisenin çok eski olduğunu anlattı ve: — Yelin ülürdüğü selin gö- “türdüğü yıldal, Dedi. Ne menhus tarih. Seneler sonra, bu adamcık düğün zi- yafetindeki- hatasının yüzüne vurulduğunu görüyor. İşte... Şark'da şeylerin cep- hesini böyle hâdiseler değişti- — 4Tir ve bu değişiklik ancak ta- rihi de edilir. bu süretle - tesbit Singapor Singapor'a vapurumuz yak- laşıyor. Bu şehir, bir Çin or- manı addolunabilir. Bu şehir, uzak şarkın en muntazam bir şehridir, Vakıa bazı yerlerinde Malarya yok değil, fakat ehem- — miyetli addedilemez. Tenis, fut- K bol vesaire oyun masaları gü- zel ve eğlence yerleri pek bol. Bu İngiliz'lerin siyasetidir: Eğ- Tencenin- bol olduğu yerde halk suikasd düşünmez! Singapor'daki Fransız mis- yonerlerine İngiliz hükümeti aylık veriyor. Bu hayrete şa- yan birşeydir. İngiliz'ler, Fran- #o M ae — İzmir'e -Dedi- burnumu- zun. dibine! Ben, sorup danış- mıya İüzum görmeden, ken- dimi sana baba tayin ettim. _lıtc anan, işte kardeşin.. Rizan, teşekkür etmekten başka hiçbir şey yapamazdı. Fakat hakikatte, bunu imkân- sız görüyordu. Köye bir daha dönmemek, Bekir'i bir daha görmemek demekti, Gerçe Be- kir de köyden bir meçbhule Fakat acaba doğru ayrılınıştı. B el “hakiki tabiatine sız misyonerlerini siyasi ajan diye kullanmaktadırlar. Adelfi oteline indik. Fransa'dan hareketimizden- beri, az yer geçmiş değiliz. Buraya gelinciye kadar büyük bir tehlikeye uğramadık. Singapor'un yağmuru bol ve kuvvetli. Yağdığı vakit bar- daklardan başanırcasına yağı- yorl Singapor'da iki Lüna Park vardır. Burada Fransız dostlar bulduk, maamafih her millet- ten de insan bulmak mümkün! Tiyatroları yok. Arab-usulü tiyatro, Çin tiyatrosu, Annamlı- lar tiyatrosu var. Müslüman- ların bile kendilerine mahsus tiyatro heyetleri var. Bu tiyat- rolarda yalmız muzik, birbirinin ayni! Tiyatrolarda kadınlar sırası, erkekler sırası ve ço- cuklar sırası ayrı, ayrı! Tiyatroda oyunlar ne zaman başlar?. Ne vakit biter?.. Bil- mek bir iştir! Hayvan satıcıları Burada garib hayvan satıcı- ları var. Bunlardan bir Çin'li satıcı deniz kenarında sandık ve kafeslerini yapmış; içlerinde birçok nevi hayvan bulunuyor. Halk endişesiz. seyrediyor. Çünkü bu hayvanların hiçbi- risinin kafeslerini terketmeğe hiç niyetleri yok.. Goriller, maymunlar, cüce kadın ve er- kekler, papağanlar vesaire.. Bunlar içinde zehirli kobra- lar en korkunç mahlüklar. Yerliler bilhassa bu mah- Küka ehemmiyet vermektedir- ler, Bu büyük yılan, Annam krallarının efsanevi hazincle- rinin bekçiliğinden alınarak buraya getirilmiş. Singapor'dan - ayrıldığımız zaman, artık büsbütün yeni bir muhite doğru gittiğimize emindik. Şimdiye kadar Şarka aid olarak Mısır'ı Hind'i gör- müştük. Hindistan'dan sonra gördüklerimiz bir halita, nü- muneler âlemiydi. Fakat bun- dan sonra, doğrudan doğruya Hindi Çini'ye, Hind'e, Japon- ya'ya gidiyorduk artık. Sarı ırkın merkezlerine git- mek, seksen günlük seyahatı- mizin en mühim kısımı ola- caktı. Vapur'la. Singapor'dan uzaklaşırken Pasparto ile ben de bayrama hazırlanmış çocuk- ların heyecanı vardı, — Sonu var — Yazan: Orhan Rahmi Gökçe Lâmia, gece yarısından son-; ra yalnız kaldıkları vakit ona tekrar sordu: — İzmir'e gelmek - istemi- yor musun? — | Gelmek isterim - tabil. Fa- kat oraya alışmışım. Yalnız- lığı da seviyorum. — Bir itiyad mes'elesi. Şüp- hesiz itiyad, bazen insanın karışıyor ve ona bile hâkim oluyor amma, 'e gelmekliğin daha dpğ;- surette yaraladılar Kuşadasının Kuyumcuköyün- de çete Hasan adındaki şahıs bir mer'a mes'elesinden Meh- med oğlu çoban Receb'i ta- banca kurşunu ile ağır surette yaralamıştır. Yaralı tedavi için izmir memleket hastanesine getirilmiş ve Hasan yakalan- mıştır, Yaralamak Keçeciler caddesinde Ali oğlu Ali Riza, sebebsiz olarak Hasan oğlu Hüseyin'i bıçağile yaraladığından zabıtaca tutul- muştur. Yankesicilik Menemen'de yankesici Meh- med. oğlu Tevfik, pazaryerin- de gezen Mehmed oğlu Mus- tafa'nın üç lirasını çaldığından tutulmuştur. Dövmek Menemen'in Ahıhızır mahal- lesinden Süleyman kızı Emine, çeşmeden su- almakla - olan Nafize'yi dövdüğünden yaka- lanmıştır. Hırsızlık Mustafa oğlu Etem - çalış- makta oldüğu tüccar Şerif Remzi'nin mağazasından amele Mehmed'in iskarpinlerini çal- dığından tutulmuştur. Parmakları ezilmiş Yemiş çarşısında Şerif Rem- zi'nin mağazasında Haşim oğlu Ali bir sandık kaldırırken düşmüş ve sol elinin parmak- ları ezilmiştir. P. G. sekreterinin cevabı Parti genel sekreteri Şükrü Kaya, İzmir belediye riyasetinin bayram münasebetile çektiği ıebrilş telgrafina şu cevabı vermiştir: Her yılını başka bir sıcaklık ve heyecan içinde kutluladı- ğımız bu yüce ulus bayramının bütün yurddaşlar için sevinç, ve heyecan kaynağı olmasını diler, içten sevgi ve tebrikle- rimizi bütün arkadaşlara iblâ- ğinı rica ederim. Dahiliye Vekili ve C. H. P. genel sekreteri $. Kaya Güreş birincilikleri Bu akşam saat tam 17 de Halkevi salonunda bölgemizin güreş birincilikleri yapılacak- tır. Güreş takımları mevcüd” olan Altay-Demirspor-Göztepe kulüplerimizin güreşçileri ara- sında yapılacak olan müsaba- kalar çok alâkalı ve heyecanla geçecektir. Bu müsabakalar için bir senedenberi çalışan güreşçilerimizde büyük bir in- kişaf görülmüştür. Muvaffakı- yetler dileriz. gösterebileceğini #kimse tah- min edemez. Nerede kaldı ki, Manastra çekilmiş rahibeler gibi ilelebed orada kalmaklı- ğın da zaten imkânsırdır. — Niçin olmasın? — Şunun - için ki elbelte bir gün... — Anladım, kapat şu bahsı, Bunları sonra konuşuruz. Rizan, *« .. Biray sonra ayni arabada ayni arabacı ve Rizan, gene Urla iskelesinden köye doğru gidiyorlardı. Bu defa Rizan Arabadan inmemişti. Yusuf ağa da kahve istememişti. Dalgın ve düşünceli *idi, Parmağında bir nişan halkası vardı. Bu halkayı sanki silik bir rüya perdesinin aralığın- dan seyrediyor gibi idi. ANADOLU Te Kuşadası'nda bir çobanı ağır| Beş kişilik bir hırsız şe- bekesi tutuldu. Bunlar Bayındır, Tire ve Torbali- 41 dan at ve kısrakçalmışlardı. Torbalı, (Husust mubhabiri- mizden) — İki aya yakın bir zamandanberi Torbalı, Bayın- dır ve Tire ilçeleri çevresinde 20 si Bayındır'dan, 15.şi Ti- re'den ve 6 sı Torbalı'dan ol mak üzere 41 tane at ve kıs- rak çalan beş kişilik bir hır- sız kumpanyası tutulmuştur. Bayındır'ın Yenice mahal- lesinden Çolak Ömer namın- daki eski hayvan. hırsızı, ba- şına topladığı - Salihli'li İdris, Bayındır'lı Mustafa, Bayındir'lı Haşim, Bayındır'lı. Mustafa ve Manisa'lı, Ramazan - adındaki dört çingene ile birlikte Tor- balı'dan, en son çaldıkları hayvanlarla kaçarlarken Ke- malpaşa hudutları -üzerinde uzun zamandanberi yolları ta- rassud altında bulunduran jandarmalarımız tarafından ya- kalanmış ve beraberlerindeki beş hayvanla birlikte müddei- umumiliğe teslim edilmiş'erdir. Ça'ıp sattıkları bayvanlardan 32 sinin — Alaşehir'de diğer 4 ünün de Ödemiş'te olduğu D Göçmenler e— Getirdikleri hayvanlar da- mızlık evsafındadır. Vilâyetimizde iskân edilmek üzere Romanya'dan getirilmiş olan 1543 muhacirin sağlık muayeneleri Urla tahaffüzha- nesinde tamamlanmıştır. Bay- tar müdürü Âdil Yergök, ta- haffüzhaneye giderek muha- cirlerin hayvanlarını muayene etmiştir. Muhacirler, beraberlerinde 228 beygir, 7 tay, 52 manda, 11 malak, 39 öküz, 73 inek, 23 dana ve buzağı, 460 koyun, 3 keçi ve 19 eşek getirmişler- dir. Hayvanlar, hepsi de iri cüsseli ve verimlidir, damızlık evsafını da haizdirler. Bu muhacirler, tamamen Torbalı kazasında iskân edile- ceklerdir. Birçoğu beraberinde çuval çuval un, fasulye vesair kışlık yiyecek getirmişlerdir. Ramanya'lı muhacir kardeşle- rimiz Türkçe'den, başka dil bilmemektedirler. Uzun yıllar ecnebi bir hükümet idaresinde kaldıkları halde milliyetlerini ve dillerini tamamen muhafaza etmişlerdir. 'Torbalı'da iskân edilince kendilerine arazi, tohum ve a Teferruatını kendisi de iyice hatırlıyamıyordu. Lâmia'nın nişanlısı ile ta- nışmişti. Genç . bir ve ekseriya dinleyordu. Ri- zan ı olmuş gibi idi. Onları bir ak- şam Çayırlıbahçe'de Melez si- nemasına götürmüştü. İki gün sonra filim değişmiş, tekrar gitmelerini istemişti. Raif Bey o akşam sinemaya girince etrafına — bakınmıştı. Sanki birisini arıyordu. Bir aralık uzaktan bir *genç zabit kalkımış, önlara doğru yöürü- müştü. Fakat Rizan bunun farkına varmamıştı. Ansızın karşısında bir genç zabitin eğildiğini ve Raif Beyin; askerdi. | Oldukça münevvere de ben-- | ziyordu. Çok az konuşuyor | tanıdığından memnun | baber alınmış ve bunların ge- tirilmesi için lâzımgelen teşeb- büslerde bulunulmuştur. — Jan- darmamızın muvaffakıyetini tak- dirle karşılarız. Tütünler çok nefistir: Her taraftan daha güzel ve hattâ Gâvurköy mıntaka- sını bastıran Torbalı tütünle- rini görmek için yıllardanberi Torbalı'nın semtine bile uğra- mıyan birçok tütün kumpan- yalarının ckisperleri şimdi her- gün büraya gelmekte ve tü- tünlerimizi görmektedirler. Torbalı ve Tepeköy tütün- lerinin bu sene birinciliği al- mıyacağı söylenmekte ve ağız- larda dolaşan - rivayetlere ba: kılırsa piyasanın birkaç gün sonra asgari 80 kuruşla 100 kuruş arasında açılacağı ve birinci nevi - tütünlerin daha yüksek fiatlerle satılacağı söy- lenmektedir. Şimdiden birkaç tüacar 80 kuruştan. piyasayı açmak iste- diği halde verdikleri fiat az görüldüğünden muvalfak ola- mamışlardır. Avam kamarasında Kral tarafından ıOkuııııcıılz.. Londra, 31 (Radyo) — Kra- hın açılma nutku dün Lortlar ve Avam kamaraları erkânına dağıtılmıştır. — — Nutuk, bizzat kral tarafın- dan 3 Teşrinievelde a: arın — açılması münasebetile okunacaktır. İngiliz milleti nutkun okun- masını alâka ile beklemektedir. Cevat Abbas İstanbul, 31 (Hususi) — Meb'uslardan Cevat Abbas, bir otomobil kazası netice- sinde yaralanmıştır. Esad Paşa öldü İstanbul, 31 (Hususi) — Göz doktoru Esad Paşa ölmüştür. Cenazesi merasimle kaldırıla- cal r. Sıhhat müdür muavinliği 937 Kadrosunda İzmir Sıh- hat ve içtima? muavenet mü- dürlüğünde bir müdür muavim liği ihdas edileceği haber alın- mıştır. kışlık yiyecek hububat dağıtır lacaktır. Muhacirler, bugün ve yarın Torbalıya sevk ve orada iskân edileceklerdir. lım Lâmia, arkadaşımız Rizan! Diyerek bir takdim mera: simi yaptığını görmüş, duy- muştu, Faik bir suvari mülâ- zimi idi. Biraz çapkınca gö- züküyordu. Zeki, yakışıklı idi, | Dikkatle Rizan'a bakıyo du. Rizan bu ısrar dolu bakış- ların karşısında gözlerini eğ- miş, Lâmia'nın yanıma; yak- laşmıştı.. Beraber oturmuşlardı. Faik Bey sağ tarafında idi. Filmi seyre başlamışlardı. Genç za- bit, filmi tenkid ediyordu: — Bü eser Franmsızcadır. | İki sene evel okudum. — Aslı böyle değildir, Berbad etmiş- ler eserin ruhunu. Diyordu. Faik, Raif'in ak- sine olarak, çok konuşuyordu. Ve ikidebir: " | Ve 1/11/936 Bu akşamki program Saat 124 13,30 hafif mı plâk neşriyatı, havadis, 15 te Büyük Millet Met' lisinin açılışı, Atatürk'ün n (Ankara radyosundan nakil.) İ Akşam: 18,30 Tepebaşı, GAr | denbar salonundan nakil, 20 Belma ve arkadaşları tarafif” | dan müsikt, 20,30 Cemal Salih | ve arkadaşları: tarafından halk | şarkıları. 21P'iâk neşriyatı; 21,30 studt yo orkestrası, 22,30 - ajat$ haberleri, | Dilekler: Müsamere | 30/10/ 936 Cuma akşatli İzmir Halkevinde Dolaplıkuy! C. H. P. gösterit kolu tari? fından verilecek temsili göf miye gittim. Halk kapularâ kadar dolmuş, tek kişilik yc' yoktu. Eserin. ismi * Fc"ı' Ahmed Hamdi Paşanın katli » idi. Hakkı Suha paşanın T0 lünü çok kuvvetli bir surett& canlandırdı.' h Mülâzim Naci rolündeki Feh" | mi sesinin tonu ve gerekst jestlerinin tabiiliği'ile çok mü” vaffak oldu. Oyun nihayetifi? kadar hatasız oynandı denile bilir. Bir amatör teşekküldei” de bundan fazla bir şey hek” lenemezdi. Bununla bütün heyet çok beğenild. disiplinle ciddi bir surette Ç” hşan bu gösterit kolunun a kevinde devamlı temsill. bekleriz. E.Ş. Burnava'ya İçme « Suyu getirtilecek.. Burnava'da, temiz ve sıhli' içme suyu yoktur. Yarım saat uzakta bulunan bir kaynâk suyunun nahiye merkezine aki” tılması için Burnava belediyes! tarafından tetkikat yaptırılmı$" tı. Hazırlanmış olan - projti tasdik için Nafıa Vekâletint gönderilmiştir. Tasdik edilib gelince bi güzel nahiyemiz — halkı, | ve sıhhi içme suyuna kavuşâ” | caktır. j İzmir İnhisarlar başmüdü” lüğünden: | Kaçak ispirto naklederket yakalanarak İzmir Liıııınl"ıı:: me idaresi tersanesinde nan iki motör ile M| pazarlıkla. satılacaktir. Bedil muhammenleri. 105 teminat” ları 8 liradır. İsteklilerin 1 17, 24/11 ve 1/12/936 - gülr leri saat 15 te Baş müdül müzdeki. komisyona gelme” leri. 3 1005 niz ne fikirdesiniz? j Diyordu. Ayrılırlarken Faik Raif'e sormuştu: — Rizan hanımefendi k'”_' | | dönmiyecekler artık değil mi/ Rizan, işte o dakikada, Ff' ik'le Raif'in, belki de Lâm” anın kendisi hakkında konuf | tuklarını anlamıştı. | Raif ve Lâmia; a — Evet evet -Demişlcfd" biz onu kat'iyyen bırakmıy” | cağız. İ O da, mahmuzlarını / rak sert, fakat kibıroçı'ğ— ! selâm vermiş; ş çok — Allaha ısmarladık, memnun oldum. â Demişti. Rizan, önce b'” | şeyler düşünmüş, sezmişti. tesi akşam, — düşünceleritt yanılmadığını anlamıştı. ——