7 Ekim 1936 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5

7 Ekim 1936 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'N Sayfa 5 «5 lı"ılıı p V| 100 - Kralın kızları Katerin ve ""gıit, Madam d'Estrang, &n ve iki hemşiresi, güzel _’“'Bey daha birkaç genç kız kadın vardı. Bunlardan Ses vardı. 'al bu güzel kızlardan ?Efıkkcb grub, ve kendisince İ kücük çete, arasında bulun- d"hl vakit bütün ıstıraplarını ta unutuyordu. üçük kızların muzik dersi ları, bilhassa çok hoşuna j ü)oıdu. Her kız ve kadının li başına: ve duygusuna göre| cek misiniz?. Goöndoller süs- attıkları - masallarla ade'a ı*l)'ulııyordu. al bu gruptan ayrılmak zuubahs edildiği zaman: — Beni bunlardan mabrum *rseniz hayatın benim için ik ne kiymeti ve ne manası kİlıı't’ Dıyordu. Kflhn gnzdcsı altın ve inci emeli elbisesile kralın ak- N yemeğini yidiği salondan İtçti, kralın yemeğini hazırla- Yordu. Güzel gümüş ve esa: mabudların heykel'eri şek- ide olan şamdanları ve masa Zerini tetkik etli; Masa örtü- ün öte ve berisine güller Pilmişti. — Gözde güllerden Tisini aldı, asabiyet ve infi- © büruşturdu, ve:> — Bu akşam kralla kim nek yiyecek? iye sordu. — Hâşmetmaab yalnız ye- Nek yiyecek.. Arkasından da kralın mais efradı gözdeyle alay edi- rılrdı Gözde “yüzünü yu- Surta akı tozile vesair kokulu :'"rlı beyazlatmıştı. Vakıa, Leı 20 yaşında bir kız tenine nzıyordu ama, - arkasındaki- bi — Başını ancak - elmas ve .Mcılerınm ağırlığile ölç- Sek mümkün olur! Dlyorlardı Fransova geldi; yalnızca ve derinebir süküt içinde sakşam “neğini yidi. Güzel ve serin bir akşamdı; b.llemıdan nurlarını bol, bol ü mükemmel - bahçesine %lıyordu. Fakat kralın içi ıyordııl Flkeıı, sefirlerinden ikisini lettirmişti. Gene Avrupa'yı | Birinci Fransoval| BÜYÜK TARİHİ TEFRİKA Çeviren: F. Şemseddin Benlioğlu al Fransova, artık ihtiyarladığına kat'i bir şekilde inanmıştı.. Margrit'in kızı küçük | göre harb başlamış demekti. Kralın iki oğlu, kahramanlıkta birbirile rekabet ederek iki orduya kumanda ediyorlardı. Kral buna rağmen endişe- liydi; şu sevgili ve sevimli kayınbiraderini bir defa demir kafese koyabilseydi.. Başka birşey istemiyecekti! Küçük ve büyük kızlar bah- çede, ayın nurları altında eğ- lenib duruyorlardı. Bu aralık, son çocuğu, küçük Margrit | geldi ve; — Baba.. Dedi. Bu yüzel geceden istifade için gelmiye- lendi, hazır! Muzik ne güzel havalar çalıyor.. Maskenizi ta- kınız, bizimle beraber geli- niz!... — Küçük güvercin, küçük | meleğim; ben artık ay ışığı altında dansedecek insanlar- dan değilim, kızım... Amma yaptımız babacığım. Marot “Harikulâde preı.s; ma- butlardan daha güzel prens!, Diye sizin için söylemedi mi? Bu mentfi fikir size ne zaman- danberi geldi?. Genç kız kahkahalarla gül- dü, Kral, kızının kıvırcik siyah saçlarını öptü, kolunu, kızının narin omuzlarına attı ve: — Haydi kızım, buradan gidiniz. Bu aşk ve zevk ayını eğlence ile geçiriniz, çünkü bu mes'üud günler durmaz... gider! Dedi. Genç kiz, billüri bir kah- kaha ile gülerek uzaklaştı; kral da şen ve mes'ud. kızının ar- kasından bir müddet baktı, kaldı. Venedik düçelerinin hediye ettiği altın kakmalı Gondol sun'i büyük gölde dolaşıyordu. Kral, kalktı odasına geçti. İçoğlanları tarafından önünde | götürülen meş'aleler kralın so- | luk ve gamlı çehresini daha hazin bir şekle sokuyordu. l — Sonu var — Kü - Kluks - Klaynlar Yeniden tethiş sahnesine girdiler, etrafa dehşet saçıyorlar. Amerika gaze- teleri, epiy zaman- ğ danberi adı unu- $ tulmuş olan Ku- ğ Kluks-Klayn gizli $ cemiyetinin * yeni den faaliyete yeç- tiğini ve etrafa dehşdt ” saçmakta olduğunu yazmak- * tadırlar. K Nevyork'un bil- ğ hassa bu gibi gizli Cemiyetlerle'nlâka: sı çok colan- bir gazelesi, son gün- lerdeki tethiş ha- reketlerinin hepsinin de Ku- Klaks - Klayn cemiyetine ait olmadığını yazmakta ve diğer gizli cemiyetlerin de bu hâdi- selerde alâkası olduğunu ha- ber vermektedir. Bu gazetc: “Bu gizli cemiyetlerin te- şekkülüne sebeb nedir?. Bil- miyoruz; ne yapmak istiyorlar? Bunu da bilmiyoruz; bu işlerin sonu nereye varacaktır? Bunu da hiç bilemiyoruz!,, Demektedir. Gazete bu “Bilmiyoruz,, ları sıralamakta — haksız : değildir. Hattâ o kadar ki, “Ku-Kluks- Klâyn,üe demeklir; bunu bile kat'i olarâk izah eden'yoktur! | Ku-Kluks-Klâyn'lar, son ola- rak gene bir genç kızı bir ormana çekmişlerdir. Bu kız, Mis Evlin Haro ismindedir; zengin veya büyük bir aileye de mensub - değildir; yalnız büyük bir propaganda idare- sinde daktiloluk yapmaktadır. Mis -Evlin yazıhaneden çı- karken kendisine tanımadığı bir delikanlı yaklaşmış, deli- kanlı ile ayak üzeri iki daki- ka kadar görüşmüştür. Bunu, müessesenin - kapıcı ve hademeleri görmüşlerdir. Genç kız bunun üzerine bir otomobil getirtmiş ve meçhul bir semte doğru - otomobili sür'atle sürdürmüştür. Ertesi gün Mis Evlin dai- ' .. w öğretmenler okusun! İlk, Orta, Lise okullarının bütün kitapları geldi Ahmet Etiman kitap evi M..-ıu.ım..... değerli ilgilerine şekilde geniş dayanurak İzmir'e yaraşacak şletilmiştir. Ahmet Etiman kitap evi Kültür Bakanlığının okul kitapla nü gününe takip eden ve en mı lı'nui m©memnun eden İzmir'in rı il u—ııı ger bülün eserleri gü- hatlerle sayın müşteri. icik kitap ve kartasiye deposudur. Hariçten siparişler iskontolu fiatlerle ve sür- atle gönderilir. Hükümet caddesi No. 58 - 60 — Telefon (2535) iştırmak istiyordu. Şu hale ) aat D AAA GU SAL T DL AGGAA _—_——___—ı Yazan: Orhan Rahmi Gökçe B Aıılunadıml bcdı K Anl.ımıynuk ne var, .M' iklarını bir gecede öder. k"lm gözüm bu yüzbaşıdan tu. Özü, sözü tok, baba- ' merd bir adam. Hem de yuımıw gibi birşey... O ti ben yimiş olsaydım kırk /Sıtma çekerdim. n ses çıkarmadı. Kapı- Beldikler vakit; » Fatma biraz gelsin de tü Gi - şu ilâçları vereyim.. Bir Btanesi ile zavallının sırtını iyice oğun.. — Olurolur hoca hanım, sen merak etme. Bu garibe acıdığından belli ki adam ev« lâdısın.. Rizan gayri ihtiyari kendi kendine; — Acımak mı - diye söy- lendi - Hiç te zannetmiyörum.. Kaç defa onu tahlil ettim, fa- kat ben de bir şey anlıyama- dim. Aspirin, sulfat, çay, Ihlamur, Alkol “konfre'den büyük bir | pa'cet yaptı. Fatma'ya tarif etti. S nra kulağına fısıladı: — Onu, yarın bana gönder. — Olur hoca hanım, ya gelmezsel — Çok üzüleceğimi, kırıla- cağımı söylel — Söylerim hoca sen merak etme. — Yarın bana haber getir.. — Pekil! Vakit çok geçmişti. Köy, derin bir uyku içinde idi,De- niz bu akşam, hırçın, asabi atılışlarla sahili kemiriyor ve acı-acı, derin- derin - homur- danıyordu. Ulfukta bir — bulut parçalanıyor. ve - arkasından, gümüş yüzlü bir ay doğuyordu. Rizan alnını pencereye da- yadı ve etrafına (baktı, düşü- nüyordu: hanım, — Hayatı, ne buyuk (ıhıwu.l | Hin'in otomobille Avrupa'daki rolümüz —Başı 1 inci sahifede— sıkı İmukarreratın husulündeaberi gitegide daha ziyade göze çarpıyor, demektedir. Pertinaks de Echo D&ö - Paris grzetesi de şöyle yazıyor: Vakıa hiçbir siyask vesika TYür- kiyeyi Fransa'ya bağlamamaktadır. Fakat Türkiye'nin Sovyetler birliği ve Yuğoslavya ve bir müddetten- beridir de İngilere ile 'olan sıkı ve samimi münasebatı ve mihayet muabedelerin tadili aleyhtarlığı bi- zi kendisile açıkça birleştirmektedir. Paris 6 (Radyo) — M. Blum B | bugün üç gün istirahat c(ııek üzcre Gizli teşekkülden bir gurub reye vazifesine gelmiştir. Ai- lesi de gece - gelmediği için kendisini - idareden- âramış- lardır. Gerek idare ve gerek kizin ailesi vaziyetten şüpheye düşe-i rek zabıtaya haber vermişler ve tahkikata — hemen © başlamış: lardır. Tahkikat heticesinde Ev- civarda bir ormana kadar gitliği tesbit edilmiş ve ondan sonra hiç birşey öğrenilememiştir. Mis Evlin ne olmuştur? Mis Evlin'i yazıhane kapısında lâfa tutan delikanlı kimdir? Malüm değil! Zabıta evvelâ bir aşk mace- rasile karşılaştığını sanmış fa- kat, netiçede mes'elenin aşk ile hiç bir alâkası olmadığı anlaşılmış ve genç kızin Ku - Kluks - Klayn cemiyetinin eline düştüğü anlaşılmıştır. Mis Evlin bu gizli ve kor- kunç cemiyet elinde ne oldu? Şimdilik belli - değil., Fakat mes'elenin “intihabat “ile alâ kadar ve çok mühil alâkası tesbit edilmişir. " okurken, bu Almar firmalarının Müracaatı.. Almanya'da bazı mühim ti- caret odaları, Türkofise müra- caatle Türk tacirlerile fındık, ceviz, palamut hulâsası, zahi- re, kendir ve keten tohumu, siyah haşhaş, ham krom, eski kâğıd, kuru: manolya yaprağı, kuru kaysı, ham maden, her türlü deri, ve pamuk üzerine iş yapmak istediklerini bildir” mişlerdir. Paris ’t;î’;oslau kralları âbidesi Belgrad, 6 (A.A)— Harici- ye bakanı Mario Paris'e ha- reket etmiştir. Bakan bu âyın dokuzunda Yugoslavya kral- ları Piyer ve Aleksandr için dikilen âbidenin küşadında ha- zır. bulunacaktır. ler geçirmeğe başlarmştı? | İki yıl evel kız. kollejinde | uzak - Anadolu köyünün, şu ıssiz, dehşetli ge- sayf iyeye çekilmiştir. ris 6 (Radyo) — M. Blum sayfiyeden cuma günü akşam Üzeri Paris'e dönecektir. M. Blam dün arimetinden evel Berlin Fransız se- firini kabul etmiş ve bir müddet görüşmüştür, Paris 6 (Radyo) — Kabine dün başvekâlet dairesinde M. Blum'un riyasetinde — toplanmış ve emniyeti umümiye müdürü *de ba içtimar iştirak etmiştir. Bu içtimada mümayişler yözün- den — çıkmış * ölan * vaziyet - derpif edilmiş ve mefsul-cemiyeterin tar. z hareketleri de tetkik edilmiştir. Macar başvekili dün öldü.. —-. ..—— —Başı 1 inci sayfada— Hort | istifâyr kabul setmiş Ve M. Darani'yi, Kardinal Serede'yi, Kont Betlen'i davet - etmiş yeni kahine. nin teşekkülü hakkında müdavelci efkârda bulunmuuştur, Budapeşte, 6 (A.A)— Mun- hen civarında bir sanataryom- da tedavi altında bulunan başbakan Gömböş'ün tedavi- sini yarıda bırakarak - siyasi müzakerelere bizzat iştirak et- mek üzere Budapeşte'ye döne- ceğine dair son günlerde do- laşan şayialar hakkında salâ- hiyettar mahafilde deniliyor ki: Başbakanın sıhhi vaziyeti böyle bir seyahata ' müsait o madığı gibi - hattâ! hastalık mezuniyeti bittikten sonra da işe tekrar başlıyacak vaziyette değildir. Henüz teeyyüt etmiyen bazı haberlere- göre Gömböş'ün ahvali sıhhiyesi çok vahim endişeler tevlit etmekte ve yakında bir kabine buhranı- nın çıkması da muhtemeldir. Şimdiye kadar Başbakanlık muavinliğini yapan ve Naip Horti'nin itimadını haiz bulu- nan Daranyi Başbakanlığa en kuvvetli namzed telâkki edil- mektedir. Roma, 6 (Radyo) — Gene- ral Gömböş'ün ölümü- İtlaya matbuatı tarafından teessürle karşılanmıştır. Bekir'in gözleri ve — bakış- ları; esrarlı bir kımıldanışla sanki kalbinin içine bakıyor. lardı. Bir bulanıklık veya ha- cesini hiç tahayyül ekmişmiydi?l fif bir duman arkasında - gö- Böyle bir köy karakolunda, | rünen silik çehreler gibi, ka: bıyıkları boyalı bir jandarma onbaşısı ile sorguya çekilece- ğine ihtimal vermiş miydi?.. Parçalanan bulutun — altın- dan, üstünden — siyah - tülleri atılmış beyaz bir kadın cildi görünür gibi, temiz, açık mavi bir gök belirmişti. Ne güzel, ne muhteşem bir şeydi bu? Bekir ne olmuştu acaba? Üşüyordu. - Vücudunda ya- bancı ve ıslak bir. el dolaşı- yormuş gibi titredi, ürperdi. Mantosunu, iskarpinlerini fır- lattı ve olduğu gibi, karyo- lasına atıldı. fasının meçhul: bir yerinde Bekir'in portresi vardı sanki.. Gözlerini 'sıkı sıkı yumdu. Yatağı rahatsız mı idi, değil, fakat — uyuyamıyordu.. Sağa döndü, sola döndü. Sonra doğruldu, geceyi dinledi. Ne bir köpek sesi, 'ne bir ayak gürültüsü.. Köy hâlâ (uyuyordu.. Gene yattı, gene - uğraştı. . Nafile; özleri kaj 'ordu. Muan- rxıid bir ltupv.v':ln,'yuykuıuııu sü- rükleyip 'götürüyordu. Nihayet : kalktı. — Dışarıda bir ayak sesi duyar gibi oldu ve korktu: 7/10/ 936 Hi Üzüm satışları: Ç. - Alıcı K6& K, :5, 1101 F. Solari — 8 50 383'Ş. Riza ha. 10 477 Vitel 10 75 413 Y. L. Talât — 8 75 394 Mani. B. ko. 9 386 P. Pati 6 375 336 S. Süley11 25 263 H. Alanyalı *10 245 ). Tara.'mah. 6 50 224 İnhisar ida. * 6 87 220 Beşikçi Mus. 9 50 153 H. Alyoti 13 150 A.R. Üzüm.10 75 117 F. z. Abdul. 9 75 62 $Ş. Remzi — 10 50 60 P. Klark 11 25 50 K. Közum - 13 26 $Ş. Bencuya 10 25 25 S. Bayzit — 12 75 28 S. Emin- - 14875 19.S. Gomel 15 13 Albayrak 9 9 E. Feher 11 S0 19 J. Kohen — 14 50 20 M. J: Taran. 13 75 6 K. Akjit - 11 21 B. Alaziaki 11 25 34 Kaptan Mus. 16 5098 336-T. Yekün 205657 Eski yekün 211050 336 T. U. yekün İncir satışları: Ç. - Alıcı KSK 3 818 Tütsüyile te. 7 M 250 H. Şeşbeş — 7 50 228 M. J. Taran.. 9 216 A. Muhtar . 9 201 A. Lafont * 7 75 111 T. Debbas - 8875 110 R, Franko 10 100 Benimayor — 9 25 98 F, Z. İzzi 8 S0 73 O. Eğli 6 8715 ST A. H. Nazil, 9875 50 A. Karako — 7 25 36 S. Gomel — 9 36 J. Tara. mah. 9 25 34 E.R. Roditi 7 27 S. Süleyma. 12 SO 27 S, Alharal - ' 9 17 J. Kohen ” 9 25 13 25 19 1950 Kilo M. Kibar 39 Zahire satışları: Ç. ” Cinsi K. S. 603 Buğday — 51257 41 Bakla 4 75 11 Nohut 5 5S0 136 Susam 14 50 463 B. pamük - 40 197000 kilö p: çekir. 29072 90 22 Ken.'pala. 370 : 370 İngiliz Faşistleri Londra, 6 (Radyo)- — İn- giltere hükümetinin'İngiliz Fa- şist partisini feshedeceği hak- kındaki - haberler - tekzibedil- mektedir. — Kim ol — Benim hoca hanım, ben! Mangalı yakıyorum. Geniş bir nefes aldı. Dışa- ndaki, hizmetçisi idi. Mantosuna sarıldı ve ka- piyi açtı. — Ne kadar erken kalk- - mışsıh.. — Ben höer gün böyle kals karım hoca hanım.. Ezan se- sini duymadan namazımı kıla- rım: Şuradaki kara ağacın üs- tünde bir yıldız. gözükür. O yıldız. doğmağa başladı mı, bence namaz vakti gelmiştir. — Çok iyi.. Biraz çay yap- sak.. Sinirlerim bozuk ta.. — Hazır hoca hanım, çay- danlık kaynıyor. Sen neden verken kalktın hoeı lıınuı? uy_

Bu sayıdan diğer sayfalar: