İzmir'de İstanbul Şehir tiyatrosu İz- | mir'e geldi. Türkiye'nin en güzide san'atkârlarından bü- Yük bir kısmının da bulunduğu bu kırk iki kişilik grub, bu defa çok sessiz ha- reket ettiler. San'atkârlarımız esasen mütevazidirler. Amma, biraz da bizim meslek arka- daşlarının dalgiın veya ters taraflarından esen derin bir hava içinde kalmış olacaklar. Behzad'da, Hazım'da, Vasfi Riza, Mahmud, Muammer'de hep burada. Bedia, Şaziye ke- za.. Fakat bizim ( Babiâli pi- Yasası ) ağzını kapamış, ço- cuklara hiç ses çıkarmıyor. Evelki akşam “deli doluyu,, oynamışlar.. Yine bizim kalem erbabı söyliyorlardı: Mükemmel, hattâ şaheser.. San'atkârlar, bütün varlık ve kabiliyetlerini — aksettirmişler. Seyirciler de kadar mümkün- se o kadar gülmüşler. (Bitta- bi gülmenin de bir hududu vardır. Meselâ bendeniz, çok, — zor gülen bir bedbahtım sinir mes'elesi mi nedir bilmiyorum.)) Muzik de keza; çok yüksek- miş. Orkestranın başında Kon- Sservatuarının maruf müzisyeni Cemal Reşid'de varmış. Be- — Nim tanımadığım, fakat san'at İ kıymetleri çok yüksek bazı Müzisyenleri de ( Şehir ban- dosu müdürü Cemil, Ekrem Besim Tektaş, Sezai Şirin, Hediye Çermayevski, Ferdi, İzer ve saireyi de) aralarına almışlar. Bu akşam da “lüks hayat, 1 Oynıyacaklar, Aşağı yukanı, lüks hayata çoktan mahrum İ ldığımız için, onu karşıdan — Seyredip halimize gülmek fena ı’ifıey olmıyacaktır. sanırım. Yani şehir opereti, fuarın bir kahkaha parçası halinde imiş, Bu akşamdan itibaren ben de bu sıraya girip bir tuğa oturmak kararını ver- “dim amma, günah dediğimiz Aesnenin birakıp - birakmıya- — fağını kestiremiyorum. ( Mak- dadım, parasızlığıma işaret de- Mek değildir. San'atkârlarımız İraz hesaplı cihetten iki bi- göndermişler. Bir tanesini Saranti etmeğe çalışırım. Yal- Şu bizim günde 18 saat © iş müsaade ederse).... % filimler geldi. nr.lın iyad meoş'alesi getirilmesi ni P0lllı'ı Vessely ç A N Dikkat : 9,15 dahil | Bugün Berlın Olimpiyatları küşad merasimi, muszzaım resmi geçitler, müsabakalar ve gulibleri, hr oven dünya birincisi YAŞAR filimde. Kahraman göreşçilerimizin İstanbula avdeti, vapurda ve rıltımda yapılan istikbal merasimi ve terakürat. 4 ae TÜRKÇE İZAHATLI Atina'da - Türk.Yunan tecim ofisi teşkil edildi. Türkiye ile Yunanistan ara- sında tecim inkişafına çalış- mak ve iki memleketi alâka- dar eden ticari ve iktısadi mes'eleleri tetkik etmek ve ticaret erbabını iş yapmak istediği malümat ve izahatı vererek tenvir eylemek turizm ve iktısadi mahiyette görüle- cek diğer işlerle meşgul ol- mak Atinada “Türk- Üzere Yübüm teciai öft Veklkr aP tında bir ofis teşkil edilmiş- tir. Heyeti idareye reis sılali- le iktısat ve maliye nazırı Jorj Pesmazoğlu'dan - ikinci reis sıfatile Atina ataşe ko- mersiyalı Dr. Naci Adaydan, ikinci reis muavini - sıfatile mubadelâtı — ticariye Yunan şirketi genel direktörü Şarl Traversaros'dan, genel sekre- ter sıfatile tüccardan Platon Hacımihali'den ve 'aza sıfatile Atina-Pire baş konsolosu Kâ- mil Mümtaz Akay, sabık iktı- sat nazırlarından N. Kanclo- pulos, Atina tecim ve endüstri odası başkanı K. Maneas, Yu- nan âli iktısat meclisi azası ve bank nasyonal direktörü V. Simonidis, Vio A. şirketi direktörü A, Mihailidis seçil- mişlerdir. Yaşüzümler Bozuk çıktı.. Karşıyaka'lı Cenan son defa yaşüzümün hüsnü muhafaza edilebileceğini ve tecrübe ya- pılmasını vilâyet makamından . Bu tecrübesini Ağüstos ayının 13 üncü günü yapan — Cenan'ın — ilâçladığı üzümler Türkofiste heyet hu- zurunda mühürlenmişti. Yirmi bir gün geçtikten sonra dün açılan üzümlerin bozuk oldu- ğu görülmüştür. Fuara sirk te gelmiş. Yani filler, ayılar, maymunlar, şun- lar, bunlar - oynatılıp sıçtatı lacak. Tesadüf Raşid Riza da burada. Sirk haberini alınca, Eyvah, demiş, bizim İs- tanbul'lu çocuklar yapacaklar! şimdi ne P Gumandı geçen bafta yetimcediğinden; gösterileniiyen; ve Veoddik armulusal film müszabakasında birinciliği ihrar ederek Volpi kupasını kazanan Yaralı Kuş Reji: Villy Forst Cuma ve cumartösi günü AKKALE Cumartesi r“Y'lmı ilâve olarak: Büyük misafirimiz Najeste sekizinci Edvard nakkale'deki harp sahalarını ziyareti ve İstanbul'da Onderimiz Atatürk Filmi ilâve olarak devam — edecektir. zar 1 de başlar ngiliz krah tarafından karşılan- maları merasimi Bergama, (Hususi) — Halkevimiz, yeni bir bando teşkil et- miş ve bando, ilk defa, 30 Ağustos bayramında çalmış, hal- kın heyecan ve sevincini arttırmıştır. Başında kıymetli bir mu- allim de vardır. Halkevinin bu eseri, Bergama'lıları çok sevin- dirmiştir. Acıklı bir kayıb. —Başı 1 inci u)ufodc— mış ve Asri kabristana delnedil. ir. Cenaze alayında, vali Fazlı belediye reisi Behçet Uz, avin Suad Yurdkoru, bankalar müdürleri, devair rücsası, vekâletinin İzmir'deki teşkilât mü- dürleri hazır bulunmuş, vali, mer. humun mezarı başında bir nutuk iradederek, müteveffama meziyet: lerinden babseylemiştir. Mezara, İktısat vekili Celâl Bayar ve Tür. kofis, ticaret odaları, borsa, ban. kalar mamına 25 çelenk konmuştur. Bu ölüm, Anadolu tahrir aile- sini çok büyük bir teessüne dü- gürmüştür. Memleketin temix bir Dasiyesini, münevver bir şahsiye- tini kaybettik. Kederli ailesinin, dostlarının elemlerine iştirak eder, geriye kalanlara baş sağlığı dileriz. Valinin nutku Vali Fazlı Güleç, merhum Ziya Orgon'un mezarı başında hazin bir hitabede bulunarak demiştir. ki: — Arkadaşlar; Şimdi ebedi — habegâhına terkettiğimiz kıymetli arkada- şımız Ziya, güzel huyu ile ve dürüst ahlâkile, — nezaketile Üstadın, şu zarif nükte ile ne demek İstediği malümdur. Fakat ben operet heyetine da- hil olsaydım Kendisine şu ce- vabı verirdim; — Üstadım, sen de Anka- ra'dan gelecek olan arkadaş- ların da ayni rekabet karşısın: dasın.,. Malüm ya: Raşid Riza da Ankara'daki arkadaşlarile oyun vermeğe gelmiş. Bunu düşüne düşüne etobüse bindim. Arka tarafıma biri erkek, biri kadın iki yolcu girdi: Dikkat etmedim. Bir aralık şu sözleri işittim: — Bilet parasını sen mi vereceksin, ben mi? — Senl. — Yok canım.. Nasıl olur böyle şaka! — Peki, ben vereyim.. Bu son cümleyi bir kadın söylemişti; ayni sesi biraz sonra gene duydum; — Ayol Hazım, biletçi bizi aldattı galiba! — Neden? — Yirmibeş kuruş verdim. İki bilet kesti, üstünü vermedi. Baksana, bilette beş kuruş yazıyor.. Halbuki Şaziye'yi iki kişi aldatmıştı: Evvelâ Hazım, sonra biletçi, Ben oracıkta indiğim için ne yaptılar, bilmiyorum. *H ee A l e iktasat | | î ı P l hepimizi kı ndisine bağlamıştı. Ben merhumu bir yıldanberi tanıyorum. Bu müddet içinde kendisine karşı beslediğim iyi duygular, her gün biraz daha kuvvetlenmişti. tanmıyanları da bu histe müş- terek buldum. Daha henüz çok büyük hizmetler yapacak bir yaşta iken bizden ayrıl- mışlir. Kendim ve Cumuriyet hükümeti adına teessürlerimi ifade ederken hepinize baş sağısı dilerim, Ziya Orgon, merhum dok- tor Emin paşanın - oğuludur. İstanbul'da Beşiktaş'ta 1890 tarihinde doğmuştur. Ülk orta ve lise tahsilini lstanbül'da yapmışive: yüksök | tahsilini de — İstanbul Huku: kunda ikmal etmiştir. Paris'te Hukuk tahsilini te- kemmül ettirdikten sonra bir müddet de Landra'da bulun- muştur. Bilâhare - hariciyeye inlisap etmiş ve Berlin sefa- rethanesi üçüncü kâtipliğine ta- yin edilmiştir. Umumi harpte Rus'lar ile yapılan Brestlitovsk muahede- sine memür heyete kitabet vazifesile terlik edilmiş ve gösterdiği muvaflakıyetten do- layı ikinci kâtipliğe terli etli- rilmiş, Berlin sefarethanesinde uzun seneler çalışmıştır. Refikasının ecnebi - olması sebebile hariciye mesleğinden ayrılmış ve bir müddet Al- manya'da bir şirket müdürlü- günde bulunmuştur. Bilâhare Berlin sefirliğinden çekilen Mahmud Muhtar pa- şanın daveti üzerine Mısır'a gitmiş ve Mahmud Muhtar paşanın tesis ettiği bir şir- kette iki sene müddetle mü- dür olarak çalışmıştır. 1931 Senesinde — Mustafa Şeref beyin İktısad vekilliği | zamanında ilk ihracat ofisin muhaberatı ecnebiye şefliğine tayin edilmiş ve o zamandan- beri İktısad vekâleti merkez teşkilâtında raportörlüğe kadar üksı ldikten sonra Türkofisin lersin şubesi, müdürlüğüne tayin edilmişti, 18 Nisan 1935 tarihinde de terfian İzmir şubesi müdürü olmuştu. O zamandanberi İz- mir mubitine kendisini sevdir- meğe muvaffak - olmuştu. ve halen şehrimizde vazife gör- mekte idi, Fransızca, Alman'ca ve İn- giliz dillerini kendi ana dili kadar bilir ve konuşurdu. Ga- yet halük ve terbiyeli bir zattı. V MA 'e Benden önce | İki yankesici İstanbul'dan geldi, Fakat tutuldu.. Fuar münasebetile - İzmir'e geldikleri ve burada yankesi- cilik faaliyetine geçecekleri zabıtaca tesbit edilen İstan- bul'un yankesicilik hocaları sayılan meşhur sabıkalılardan genç Ahmed'le İnebolu'lu Mus- tafa, taharri memurları - tara: Fransa as- keri kuvvetle- a İrini arttırıyor.. — fından şehrimizde yakalanmış- | lardır. Zabıtamız, bunları bir otel- de yakalamış ve paraları bu- lunmadığını söyledikleri halde üzerlerinde elli lira kadar pa- ra bulunmuştur. Rüşvet mes'ele. sinin içyüzü nedir? Evkaf icra takib memurlu- ğunda iken matbaacı Sabahid- din'den rüşvet aldığı iddiasile tevkif edilen ve işten el çekti- rilen Servet'ten bir mektub aldık. Mektuptan anladığımız Üğndür Memur Servet, matbaa sa- hibinden icra masrafı olarak bu parayı alıb icra dairesine götürürken, zabıtaca celbedil- miştir. Ve buna rüşvet etiketi verilmiştir. Servet diyor ki: Bu, ne rüşvettir, ne de baş- ka yolsuzluk. Kanun, rüşvet- teki evsaf ve şariları açıkça tayin etmiştir. Halbuki ne âmirim, ne zabıta bu ciheti araştırmamıştır. Bu suretle is- mim matbuâta bile aksetmiş, benim gibi sadık bir memurun istikbalile oynanmıştır. Matbaa sahibi benim düşmanımdır. Se- beb de, füzuli yer ışgılındrn dolayı dairemin hukukunu vi- kaye ile cebri surette kendi- | sinden 200 lira tahsil ettiril- miş olmaklığımdır. Bundan do- ğan kin, bu şekle sokulmuştur. 30 saat hürriyetimden mahrum bırakıldım. Fakat yüksek iddia makamı, benim rüşvet alma- diğımı gördü, beni serbest bıraktı. Halbuki benim memu- riyetim de elimden gitmiş bu- yüksek makamları huzurunda arıyacağım, Türkofis reisi Şehrimizde bulunan ve ik- tısadi tetkikler yapan Türkofis U. reisi doktor Mecdet Alkin, dün Çeşme'ye gitmiştir.! Bu- gün Ankra'ya gidecek ve Uşak'a da uğrayarak halıcılık | işleri üzerinde tetkikler yapa- caktır. | Ağırcezaya verildiler Tepecik'teki bir İncir bah- çesinde İncir çalarken görül- dükleri için bahçe sahibi Mus- tafa oğlu Rasim'i döverek ölü- müne sebebiyet vermekle maz- nun Emin oğlu İsmail, Ferhad oğlu Cavid ve Said oğlu Ra- mazan haklarında birinci müs- tantiklikce — yapılmakta — olan tahkikat bitmiş ve Türk ceza kanununun 452 nci maddesi mucibince muhakeme edilme- leri ağırceza — mahkemesine sevklerine karar verilmiştir. do D el M lunuyor. Hakkımı Cumuriyetin | DARÜLBEDAYİ Şehir Tiyatrosu Fuar tiyatrosunda: Bu akşam ( Saz - 3 Caz), Pazartesi (Lüks Hayat), Salı (Lüks Hayat) — ijcüÜYÜKOPERET —i | temlekelere ——— ... .—— —Başı T inci sahifede— hedesi ile elinden alınmış olan müstemlekeleri — istemekte ol- duğunu yazmış olduğu bir makalede beyan etmektedir. General Nazi — partisinin müstemlekât bürosu şefi ve Alman — müstemlekât - birli; reisidir. Generalin bu bapta irat etmiş — olduğu deliller şunlardır: 1 — Almanya'nın elinde nüfusuna kâli gelmiyecek de- recede ufak dar - arazi vardır. ve Euroaische Reeuede 2 — Bu arazide esaslı ip- — tidai maddeler istihsal edile- — memektedir. 3 — Müstemlekelerinden mahrum kalmış olan Almanya ikinci derecede bir devlet vaziyetinde bulunmaktadır. Aiman müstemlekât birliği Alman — müstemlekelerine ko- nulmuş olan haczin kaldırıl. masını ve Almanya'ya iade edilmesini istemektedir. Alman müstemlekelerinin haczi çok ağır bir adaletsizliktir. Zira devletler Congo muahedena- mesinin 1l-ci maddesi muci- bince Avrupa harbını müs- teşmil etmemeği sürette taahhüt etmiş- lerdir. Congo ihlâl eden devlet Almanya değildir. Şarkt Alman Afrika- sındaki muhasematı $ ağus- tos 1914 tarihinde bir İngiliz kruvazörü açmıştır. Vilsonun 14 maddesinin $ — cisi müs- temlekât mes'elelerinde ha- resmi | kem usulüne müracaatı der- piş etmektedir. Versay mua- hedenamesinin 119-cu mad- desi bu maddeyi ihlâl etmiş- tir. Alman müstemlekelerinin kiymeti tesbit edilen tamirat bedeli arasına ithal edilme- miştir. Binnetice Almanya es- ki müstemlekelerinin — iadesi talebini hukukan doğru bul: maktadır. Paris 5 (Radyo) — Cumur reisinin riyasetinde yapılacak kabine içtimama askeri müta- hassıslar da iştirak edecek ve ordunun — tezyidi, makineleş- tirilmesi görüşülecek ve ağlebi ihbtimal birçok milyarlık tahsi- sat kabul edilecektir. Söke Halkevinde Söke'den yazılıyor: SökaHalkevi tenisil ve mus siki kolu şehrimizde, Halkevi sahnesinde bir konser vermiş, bir de (Gaye peşinde ) adlı iki perdelik bir piyes temsil etmiştir. Kuşadası kızılay kurumunun daveti üzerine Kuşadasına gi- den temsil ve müzık kolu, bir konser vermiş ve ( Bir facia ) adlı eseri oynamıştır. İyi bir gece geçirilmiş ve misafirler, gece yarısı tezahüratla uğur- lanmıştır. Ziyaret Şehrimiz Amerikan general konsolosu, dün Vilâyet maka- mında Vali Fazlı Güleç'i zi- T ll DN" . muahedesini — —