._ — Böyle bir olmadan nezdinize gelmek ka- dar ahmaklık olamaz, değil mi? Benim size tavsiyem, bu işe polis karıştırmamaktır. Çünkü bu takdirde iş sizin tevkifiniz ile nihayet bulacaktır. Yalnız — tevkif ile bitse yine iyi; fakat mahkümiyetinizi de icabettire- cektir. Kurşuna dizilmek te yüz- de doksan ihtimal dahilinde- dir. Sizin gibi bir zâtın biriki saniye içinde dünyayı terket- mesi herhalde kârlı olmıya- caktır. Casus Stüber sükünu muha- faza etmekle beraber bütün vücudunun âni bir ra'şe geçir- diğini saklıyamadı. Dük, âmirane tavrını bırak- miyarak: — Bu dosyayı bana veriniz! . Ve cebinden saatını çıka- — rarak ilâve etti: — Karar vermek için size — iki dakika mühlet veriyorum! Ve ellerini pantolonunun cebine soktu, beklemiye - ladı, dilke Fakat Stüber inadından vaz- — geçmemişti, küstah bir tavırla; —| — Ne bu vaziyetiniz, ne de emirleriniz benim için bir — kiymeti hâiz değildir. Dedi. Esasen bu komedi artık fazla — sürmüştür. Sizin bu harcketi- oniz ve ihtiyatsızlığınız bir ders p icabettirmiştir. Ve ben bu der- sİ size vereceğim. Ve, dıvara yakın bulunan Oyazıhaneyi göstererek şunları — da ilâve etti. — Mevzuubahsettiğiniz dos- Oya işte şuradadır. Fakat bu — kadar mühim bir iş için nez- — dime geldiğiniz vakit buradan Ocanlı olarak çıkmağı düşün- — mediniz. Halbuki buradan ber- hayat olarak dışarı çıkmıya- caksınız. — Casus; elihi cebinden çekti ve tabancasını — çıkardı. Ve Sahip ve başyazgam Haydar Rüşdü ÖKTEM Ümümi neşriyat ve yazı işleri müdürü; Hamdi Nüzhet — İzmir İkinci Beyler sokağı |C. Halk partisi Binası içinde ç Telgraf: İzmir — ANADOLU Telefon: 2776 - Posta kutusu 405 ABONE ŞERAİTİ | Yıllığı 1200, altı aylığı 700, üç aylığı 500 kuruştur Yabancı memleketler için senelik |— — abone ücreti 27 liradır Her yerde 5 kuruştur ' Ç< <e Pünü geçmiş nüshalar 25 kuruştur. Han Aikalekanaadiladineeaka ai -— —— ANADOLU MATBAASINDA BASILMIŞTIR YusufRıza üdrete malik | Dük Lodovik'in göğsüne ni- | | | | | muş olan noktalar Siyaset.. Aşk Edebi, Tarihi, macera romanı şan aldı. Dük, vaziyetin vaha- metini hissetli, âni ve çevik bir hareketle kurşunun istika- metinden yana fırladı ve ken- di tabancasını da çekti. Fa- kat tabancanın istikametinden kâfi derecede uzaklaşamadı, casus ateş ederek yan böğ- ründen vuruldu. Yalnız meta- netini kaybetmiyerek: — Haydi bakalım hain. İkimzden — birimiz — ölecektir! Diyerek ve can acısı, intikam hissile tabancasını — casusun beynine nişanladı ve ateş etti. Çıkan kurşun doğruca ca- susun alnına saplandı: Casus bir yığın et gibi olduğu yere yığıldı. Çok kan kaybetmesine rağ- men Dük, casusun gösterdiği yazıhaneyi açacak kadar ken- dinde kuvvet buldu, seri bir hareketle casusun cebinden aldığı bir deste anahtar işine yaradı. İlk açtığı gözde dos- yayı bulunca, gayri ihtiyari: — Zatfer! Diye haykırdı. Dosyayı alırken artık bü- tün kuvvetlerinin -tükenmek üzere olduğunu hissetti ve pencereye koşarak sesinin bü- tün kuvveti ile: — İmdad! İmdad! Diye | haykırdı. Gecenin karanlıkları içinde bir adam bu feryadı duydu, hemen Stüber'in evine doğru koştu; bahçenin demir par- maklıklı kapısını açınağa ça- lıştı. Fakat heyhat! Kapıyı açmak mümkün olamadı. yal- niz açık pencereye - bakınca, çevik bir hareketle pencer.ye kadar tırmandı ve içeriye at- lamağa muvaffak öldu. Stüber ile Dükün yerde kanlar içinde yattıklarını gör- dü. Ve dehşet içinde kaldı ve keskin bir ıslık çaldı. Bu islık üzerine civara koş- harekete geçtiler ve casusun — evine doğru koştular. - Bunlardan dördü kapı önünde kaldılar. Birinci adam, içeri - girenlere evin her tarafını aramalarını emretti. Kendisi de hemen Dükün yanına koştu, şakak- larına su ve kolonya serpti. Imdad geldiğini hisseden Dük Lodovik çabuk kendine geldi.” Ve hazin bir tebes- süm ile: — Teşekkür ederim, Galif- fet! Dosya işte. Mareşala gö- türünüz, bu suretle Pibulet ve Hanri'nin masumiyeti de an- laşılmıştır! Dedi, —Sonu var— Okulu ESKİ $ .. « DARÜUL'İRFAN — Memleketimizin en eski bir hususi okuldur. ANA ve İLK kısımları havidir. ANA kısmı 4 - 5 - 6 yaşındaki çocukları kabul eder. OKUL, en yeni üsüllerle çocukları hayata ve ORT A kul tahsiline hazırlar. — Fransızca dili İLK kısmın ikinci sıaıfından başlar. Her iki kısma öğrenci kaydına 1 EYLÜL tarihinden “itibaren başlanacaktır. — Müracaat zamanları : " Kestelli caddesi, No. 76, Saat dokuzdan on yediye kadardır. Telefon : 2914 Çimdikler İşsizlik Vaziyet malüm, İş arayanlar şimdi parmağına fener takan, Diyojen gibi müessese mües- sese dolaşıyorlar. İşsizlik, bal gibi bir meslek olmuştur. Bir müessesenin şefi, ken- disinden iş arayan gence sor- muş: — Mesleğin, san'atın nedir? O şu cevabı vermiş: — İşsizlik.. —A canım, işsizlik meslek olur mu hiç? — Neye olmasın, kaç se- nedir bununla meşgulüm. Bir vakitler bizim Mehmed- ciğe sormuşlar: — Oğlum, san'atın ne? Mehmedcik eevabı dayamış. — Askerlik.. — Amma da yaptın ha, orta zamanlarda paralı asker- lik meslek olurdu. Fakat şim- di öyle mi ya? — Neden olmasın.. Kur'am çıktı. Arnavutluğa gittim. Ar- kasından Trablus'a koştum. Terhis olmak üzereydim, Bal- kan harbı çıktı, yetiştim. Bal- kan harbı bitiyordu. Ve ben de köyüme döneceğimi sanı- yordum. Şap deyip umumi harb başlamasın mı? Tam dört sene de onunla geçirdim. Ve bu suretle, mesleğim askerlik olub çıktı. Mehmedciğin mantıkı ne kadar kuüvvetli ise, yıllarca işsiz olarak dolaşanın sözü de o kadar doğru ve yerindedir. Uzatmıyayım. — Geçenlerde tanıdığım bir genç, iş aramak için bir müesseseye başvur- muş. Böş yerimiz yok, deyip savmışlar zavallıyı.. Döne-do- laşa nafiz bir şahsiyetle tanış- miş ve bir. tavsiye koparıp ayni daireye başvurmuş.. — Buyurun -Demişler- hay hay, derhal işe başlayın! Genç arkadaş, hayretle bak- mış ve dayanamayıp sormuş: Birkaç gün evel gelmiş- tim de bana iş bulunmadığını söylemiştiniz! Mücssesenin şefi cevab ver- memiş, omuzunu okşamış ve çalışacağı kısma kadar götür- mek zahmetini yapıyormuş. Bilmem hatırlar mısınız: Nasreddin hoca bir gün evine giderken komşusu bir Bayan karşısına çıkmış. — Hocacığım, lütfen Şşu kâğıdı bana okuyuverir misiniz? Diyerek bir kâğıt uzatmış. Hoca kâğıda şöyle bir bak- miş: Hiyeroğlif gibi, berbad, kar- gacık burgacık birşey ve okun- masına da imkân yok.. He- men uydurmasyon cihetinden başlamış okumağa: — Muhterem ve aziz deşim efendim! Kadın, hocaya hayretle bak- mış: : — Aman hocam -demiş- ne yapıyorsun sen? — Ne yapayım, mektubu okuyuveriyorum işte: — Mektubu mu, ne mek- tubu? O kâğıd mektup değil, kocamın borç kâğıdı! Hoca, afallamış ve yarı ciddiyetle şu cevabı vermiş: — Mademki borç kâğıdı- dır, neden bana söylemedin de ben de o şekilde okuyu- vereyim? Bu fıkra ile bizim gencin kar- iş hâdisesi arasında az bile olsa, bir münasebet var- dır. Berveçhipeşin tavsiyeyi uzatınak, ondan sonra iş iste- mek gerektir. Çünkü hocanın yaptığı gibi, borç senedini, mektup diye okuyorlar, Çimdik ANADOLU YKELEFON SONDHABER TELSRAF İi YELSiZLE Romen harici siyaseti hak- kında dış bakanın beyanatı. .— M. Tituleskonun_siyasetini harfi harfine tatbik ede ceğini ve istikametini değiştirmiyeceğini söyledi. Bükreş, 3 (Radyo) — Ro- l manya yeni hariciye bakanı | M. Antonesko, harici ve da- | hili matbuat mümessillerine | şu beyanatta bulunmuştur: l — Romanya, an'anevi siya- | setine devam edecektir. Bul siyaseti değiştirmek - için hiç- bir sebep yoktur. 12 Eylülde Bratislav'da top- lanacak olan küçük itilâf kon- feransına iştirak edeceğiz. Lehistan ile de münaseba- tımız dostanedir, bu dostluk daha fazla takviye edilecektir. Balkan itilâfı ile dostane mü- nasebetlerimiz mazide olduğu gibi devam edecektir. Büyük devletlerle muahede- lerle bağlı değiliz; fakat Ro- manyanın bu devletlerle daha sıkı ve yakın münasebet tut- mak ihtiyacı büyüktür. Bunun için bu münasebetleri geniş- leteceğiz. İngiltere ile münasebetleri- miz her zaman sıkı bir. dost- luk dahilinde devam edecek ve yeni akordlarla kuvvetlen- dirilecektir. İrki münasebetlerimiz böyük olan diğer bir büyük devlet ile münasebetlerimizin inkişafı için mesai sarfedeceğiz. Yakın komşumuz — Sovyet Rusya ve diğer komşularımız ile de dostluk kadrosu dahi- linde münasebetlerimizi idame edeceğiz. Almanya ile de bilhassa hüsnü münasebatın tesisini istiyoruz. Bu — münasebetler takviye edilecektir. Uluslar sosyetesine gelince: Hava filolarımız her gün biraz daha kuvvetle- niyor. Bu gelişmeyi iste- diğimiz dereceye çıkar- mak için hepimiz hava tehlikesini bilen üye ya- zılmalıyız. Türk hava kurumu Şimdiye kadar İzmirde Romanya mazideki siyasetine devam edecek ve sulhun temini için her zaman sosyete ile bir- likte çalışacaktır. Yeni kabinenin yeni siyaseti işte bunlardır. Demiş ve M. Titulesko'nun | takibettiği siyaseti methetmiş | ve bu siyasetin harfi harfine | takibedileceğihi'de söylemiştir. Fransa'da iş - sermaye ihtilâfı tazeleniyor. Bazı fabrika ve müesseseler ame- le tarafından işgal edildi. Paris, 3 (Radyo) — Fransa'da iş - sermaye ihtilâfı Paris ve ayaletlerde yeniden şiddetlenmiştir. Bu hâdise sağ cenaha mensub olan akalliyet fırkalarının nazarı dikkatini cslbetmiş ve bu sebeble birçok takrirler hazırlanmıştır. Sen E Uaz'da amele tarafından işgal edikmiştir. davası henüz haledilmemiştir. yeniden birtakım fabrika ve müesseseler Lil'de mensucat amelesinin Belford'ta Dolfus iplik fabrikaları amelenin işgali altındadır. Grev hareketi Liyon'da azalmakta fakat Ardeş ve Drom'da artmaktadır. Birçok müessese ve fabrikalar ameleye izin vermiş ve ka- pılarını kapatmıştır. - Yukarı Sadoada dökümhanelerden bir kısmı grev halindedir. Tolon tramvay müstahdemini grevi de devam etmektedir. Yugos- lavya'da Hır- ! vatlar vaziyeti. —— .. 5MA Başvekil, Hırvatlar şefi ile anlaşıyor Roma, 2 (A.A) — İstefani ajansının Belgrad'dan haber aldığına göre, — Yugoslavya başbakanı Stoyadinoviç Hir- vat lideri Macek ile uyuşma- ya çalışarak Sırp-Hirvat ihti- lâfının halli için kendine bazı imtiyazlar verecektir. M. Stoyadinoviç 1931 te- mel yasasının lâğvına ve Yu- goslavya'nın idarc istiklâlini haiz dört vilâyete taksimine razı olacağı söylenmektedir. Bu vilâyetler Sırbistan, Bosna, Hırvatistan ve Slovakya'dır. görülmemiş müthiş bir SIiRK İzmir arsıulusal altıncı luarı münasebetile kü'- türparkta bütün dünyaca tanınmış büyük KLUKEFSİ SiRKi Fuarın rvesmi küşadından itibaren : KLUKEFSi SiRKi Husususi trenle Köstenceye ve oradan 6000 tonluk hususi bir Türk vapurile İzmire gelecektir. KLUKEFSi SiRKi 40 büyük vagoııdar; ibaret olup 100 adet muhtelif vahşi hayvan, 4tane beheri lanlar, ayılar, maymunlar mürekkeptir. 12 tonluk fil, aslanlar, kap- vesair vahşi hayvanlardan Fransa -İspanya hududunda Fransız sefiri ile Bir hâdise çıktı.. Paris, 3 (Radyo) — Maten gazetesine göre, İspanya ve Fransa halk cephelerinin sıkı münasebetleri yüzünden dün bir hâdise çıkmıştır: Fransa'nın Madrid sefiri ve zevcesi, İspanya'dan Fransa arazisine geçerken- milis kuv- vetleri tarafından hudutta tev- kif edilerek sefirin yanında İspanyol ırkından, fakat Fran: sız tebaasında bulunan birisini almak istemişlerdir. Arada çıkan münakaşa üze- rine milisler sefiri silâhla teh- dit etmişlerdir. Bu vaziyeli Fransız jandarması görmüş ve hemen sefirin yardımına koş- muş ve bu suretle sefir tehli- keden kurtulmuştur. Malta'da yeni idare ve İtalyanca Malta, “3 (Radyo) — Yeni Malta kanunu 'esasisi —muci- bince yeni idare şekli tesis edilmiştir. İngiliz ve Maltez — dilleri resmi dil olacak ve İtalyanca mahkemelerden kaldırılacaktır. Selânik fuarı açılıyor. Veliaht ta mera. simde bulunacak... Selânik, 3 (Radyo) — Se- lânik fuarı pazar günü açıla- caktır. Panayırın açılma töre- vinde Yunan Vel'ahtı prens Pavlo ile başbakan general Metaksas hazır bulunacaklar- dır. Veliaht bugün tayyare ile buraya gelmiştir. Kendisi, pa- zartesi günü tekrar Atina'ya dönecektir. Fuar münasebetile Yunan donanması da buraya gelecdektir.