Ç Birinci Fransova BÜYÜK TARİHİ TEFRİKA ren: F. Şemseddin Benlioğlu| Altın dolu sal giderken, iki rehin prens de serbest bırakıldı.. Şimdiye kadar hiçbir harpta ve hiçbir. rehin için verilme- miş olan iki milyon altın ekü- nün toplanması da bir iş de- mekti! Bu hususta halkın ha- miyetine müracaat edildi: Halk Para, mücevher ve altın neyi Varsa bu muazzam tazminat için verdi. Bütün şehirler mü- | rabahacılardan ağır faizlerle Para aldılar; uzun müddet bu borç altında ezildiler! Asılzadeler, kılıçlarının kab- za ve kınlarındaki altın ve gümüşleri söktüler, krala ver- diler! Validei kralinin Margarit d'Otriş'e yaptığı şikâyet üze- rine esir veliahtla kardeşinin vaziyeti birar daha düzeldi; artık serbestçe mektub alabi- liyorlar ve yazıyorlardı. .. Nihayet 1530 senesi Mayı- sında çocukları hududa sev- kettiler, Monmoransi Bayon'a geldi. Kraliçe Eleonor, kral namına giden Vikont Türen'le Fonta- rabi'ye geldi. Monmoransile birlikte katır- lar yükü altın da geldi. Ayni zamanda Fransız kralının Na poli, Milâno, Cenova ve Arti- den feragatnamesi de bera- berdi. İspanyol'lar paraları büyük bir dikkatle saydılar. Bu mua- mele haftalarca sürdü. Niha- “yet, İspanyol'lar prenslerin de babaları gibi nehir üzerinde ve hudud teşkil eden yerde serbest bırakılacaklarını Mon- Moransi'ye bildirdiler. Bu da gösteriyordu ki, İs- — Panyollar hâlâ emniyet hâsıl etmemişlerdi! Nihayet 1 Temmuzda, med- din fazla olduğu bir sırada, hehrin Fransız'lara aid kıyı- sından altınlarla dolu büyük bir sal ayrıldı. Ayni zamanda da içinde Socuklar bulunan bir. sal, İs- Panyol kıyılarından ilerledi. irleştiler. Herbirinde ayni Miktarda kürkçü ve muhafız Vardı. Sonra, altım yüklü sal İs- Panya sahiline ve kraliçe Te 'Onara ile üveğ çocuklarının Ulunduğu sal da Fransız kı- na yanaşlı. Kraliçe ve prensler hemen tdö'ya hareket ettiler; kralla ıyılır. maymunlar Bürekke, l | düşmüşlerdir. ( validei krali kendilerini Bor- do'da bekliyorlardı. Yolda, bütün halk prensleri ağlıyarak alkışlıyorlardı. vallı çocuklar, gülmeği bile beceremiyorlardı artık! Anneler ağlıyorlar, çocuklar prenslere çiçek ydemetleri alı- yorlar, halk mendillerini prens- lerin eteklerine — sürüyorlar, ayaklarını öpüyorlardı. Fakat çocuklar bu hallere hayretle bakıyorlar ve hiçbir şey anlamıyorlardı. Daha dün, kaba ve sert muhafızlar altın- da, mutlak bir yalnızlık ve sefalet içinde idiler, bugünse... Onbinlerce - insan ayaklarını öpüyorlar, kendilerini alkışlı- yorlardı! Çocukların arkasından da kraliçe galiyordu. Kraliçe Ele- onora'nın boynu büküktü. Hal- kın mırıldandığı şeyleri duyu- yor ve anlıyordu. Halk, çocuk- ların bu uğursuz ve zalim im- parator tarafından zulüm gör- mesinin mes'uliyetini bu kadın da buluyordu! Nedimesi Dona - Beatriksi Paşeco, kraliçeyi teselliye ça- hşıyor, fakat muvaffak olamı- yordu. Kraliçe en ziyade Franso- va'nın kendisini nasıl karşılı- yacağını düşünüyor ve bu yüz- den çok sıkiliyordü. Borda'dan henüz uzak ol- dukları halde Eleonora tuva- letini tanzime koyuldu. Kral Fransova'yı seviyordu. Ve krala hoş görünmek en büyük emc- liydi. Çocukları daha sevketti. Bu suretle krala ço- cuklarını kacaklamak için va- kit vermiş olacaktı. —Sonu var— Feci bir kaza- Bir kişi öldü, 3 Yaralı var.. Evelki gün a- evvelden içinde yolcu bulunan bir kam- yönet, bir köprüyü geçerken köprü Aaasızın çökmüş ve kamyonetin arkadaki — kapısı açılarak yolculardan bazıları O sırada kam- yönet de devrilmiş ve parça- lanmıştır. Kazada yolculardan Şimdiye kadar lzmiı—du görülmemiş mülhiş bir SIRK arsıulusal 9 eylül panavırı muı'ıalılı_etllı kül- türparkta bütün dünyaca tanınmış büyük KLUKEFSİi SiRKi Panayırın resmi küşadından itibaren: KLUKEFSi SiRKi Husususi - trenle Köstenceye ve oradan 6000 tonluk Ususi bir Türk vapurile İzmire gelecektir. KLUKEFSi SiRKi 40 büyük vagondan ibaret olup 100 adet muhtelif ı.n"huyvın 4 tane beheri 12 tonluk fil, aslanlar, kap- bir kişi ölmüş vc üç kişi de ağır suürette yaralanmıştır. vesair vahşi hayvanlardan Acıpayam ilçe- bayının bir mektubu Sayın Anadolu gi guetesı di- | yam | edildiği Bandırma'dan | | Susığırlığ'a gelmekte olan ve Heriki sal nehrin ortasında | yönet, kazaya uğramıştır. Kam- | | cevab | günlü rektörlüğüne İzmir Aynen Gazetenizin 18 - 8 - 936 gün ve 6693 sayılı nüshasının beşinci sahifesinin altıncı sü- tununda (Acıpayım kaymaka- mına cevab) başlıklı yazı ha kıkati hale aykırı bulunmakla aşağıdaki izahatın ayni $ü- tunda neşrini saygı ile dilerim. Muhbir Yusulun 1-8-936 gü- DÜ gazetenizin dördüncü sa- hifesinin — üçüncü sütununda (Orman yaagını Köyceğiz müt tali olunca derhal Acıpayamı haberdar etmiş fakat Acıpa istehan, Silr'ali göslere- mediği için yangın bir. müd- det daha uzamıştır) şeklinde maksadı mahsusla vaki isna- dının yalan olduğu söndür- me ve görme işinde Acıpa- yamın göslerdiği sür'atin or- man direktörlüğünce takdir dosya ve vesikalara müsteniden — 11-8-936 — günlü gazetenizin ayni sütununda ce vab neşredilmişti. Keyfiyet il- gili ve mütehassıs makamla- rın da malümu bulunduğu ci- hetle muhbirin bu cevapla iktifa etmesi ve dahâ ziyade hissiyata kapılmaması aklen ve mantıkan icabederken 18- 8-936 günlü gazetenizde yene (Yangının 28-7-936 da çaktı- ğt ve 29-7-936da ilçeden ilgili * memurların hareket ettiğine | göre gösterilen sür'atin ölçü- | sü bilmem nedir) gibi yuka- rıdaki tavzihe göre yeri kal- | mıyan telmihi havi gafil cüm- ! lelerle evelce dimağından ölü doğmuş aolar tasniata hâlâ can vermeğe çabalamasına ne mana vermek lâzım geldiğini sayın okuyuyucuların takdirine — | terkediyorum. Yangın” mahalline 29-7-936 da ilgili memurlar hareket ettiği gibi yangın söndükten sonra da ilgili memurlar git- miştir. Bunu bilmiyorsa ilâve- |ten - haber vereyim. Bunların mubtelif tarihlerde yangın ma- | halline gitmesi söndürme hu- susunda ilçebayın ihmal ve | terahisi manasına sığmıyacağı | izahtan müstağni bedihi ha- | kikatlerdendir. 18-8-936 günlü gazetenizin bu işe ait sütunu arasında (asıl yolsuzluk posta otomobilinin yoldan ve hpostayı götürmek- ten alıkonulmak ve Kızılhisar- dan cevrilmek istenilmesindeki yanlışlığı ilçebayın hana atfet- mek istediği müdahale ve te- ANADOLU Dân ve bugün Kadın askerliğe Nnasıl girebildi? Eski mücadeleler - Akim kalan teşebbüs- ler - İlk hareketler ve kahramanlıklar. ÖRİRAR Avusturya'da kadın askerler Soövyet Rusya'da, Lehistan- da, Nankin'de ve hattâ Kü- | ba'da kadınlardan mürekkep alaylar var! Son Habeş harbında ka- dın'ar erkeklerile birlikte İtal- r | b p Vi ! siri tavzih etmek isterim) Ve Küba'da bir kadın kumandan diğer kısımda (İlçebay emri- nin kanuni ve hakltı olduğuna kani idise de — bunu infaz et- memesi hiç de lehine olmiyan bir zaaf değil midir?) Tar- zında hakikat ve cereyanı hale aykırı olan ve kendi düştüğü | müşkül — durumdan kurtulmak kasdile olduğuna şüpbhe edil- miyen yazısına kâli ve mukni teşkil eden 11-8-936 gazetenizin dördüncü ahifesinin üçüncü sütunundaki | izahatı Yusufun iyice okuma- larını samimiyetle dilerim. Ve kanuni şeklide tevsik edilmiş olan müdahale ve - tesirlerini tekrara lüzum görmem. Acıpayam ilçebayı HR. Akman ANADOLU — Bu mes'ele- yi alâkadar makamların - tet- kik mazarına koymuştuk ve binaenaleyh kaymakamın ce- vabını neşretmemek te elimiz- deydi. Fakat, hiçbir zaman hissiyata kapılmadığımızı gös- termek üzere bu mektubu da sütunlarımıza geçirmeği daha doğru bulduk. Son söz, De- nizli valiliğinindir. B K yan'lara karşı harbeltiler; bu- gün d- İspanya'da kadınlar, yüzbin kişilik Mola ve Franko ordusuna muvalfakiyet ile karşı | koymaktadırlar. Asker kadın.. Kadın asker! Günün bir mes'elesi oldu, gittil Vaka, esatirin * zikrettiği Amazonlar meşhurdur; — fakat eski Yunan'lıların Pantezilesi, Tomirisi esatiri değil, yaşamış cengâver kadınlardır! Eski Yunan san'atkârları, bize amazonları (Kadın süvari) gösteren enfes mahkükât ve heykeller birakmışlardır. Ka- din, eski eserlerde cengâver ve muharib halile olduğu ka- dar güzel — gösterilmemiştir! Skandinav - esatirinin Valkivi- leri de Yunan amağonlarının hemşireleridir! | salibin kadın zam - kuüvvet Ondokuzuncu asrm son ki- sımlarında Afrika'da, Daho- mi'de Behanzin'in amazonları Aurüpa'lılara müthiş bir harb açmışlar ve büyük muvalfaki- yetler elde etmişlerdir! Ehlisalip seferlerinde Fran- | $1z, Alman kadin muharibler, Hnperitari Kai e ağdik Kudüs'te harbetmiş'erdi. Ehli- cengâverlerini idare eden kadına Korrad'ın askerleri “Altın bacaklı kadın,, ismini vermişlerdi! Çek (fkadınları memleketle- rinin hürriyeti için Vlosto'nın kumandasında harb ede ede ölmüşlerdir! 1540 ta Florida'da Fernand de Soto'nun İspanyol - ordu- suna kırmızı derili kadınlar | büyük bir mukavemet — gös- bermiştir. Hindistan'da Nizam muha- rib kadınları Dekanı İngiliz'le- re karşı müdafaa etmişlerdir. Fransa'da Jan Dark çok meşhurdur. Maamafih yüz sene harbının kadın kahramanı bir değildir; Atenais de Kreküy, Jülyen dö Gesbin, üç” Janlar da bu harbde çok kahraman- lıklar yapmışlardır. Fakat kadınlardan — munta- teşkili iyenldir. 1789 da kadınlar ilk defa ola:- rak tabur teşkilini düşünmüş- lerdir. Bu tarihte kadınlar, iğne ve makas'an başka silâh kullanmakta erkeklerdön geri *ka'mıyacaklarını iddia etmiş- ler, fakat erkekler bu iddiaya alay ve istihza ile mukabele etmişlerdir! Bu teşebbüs 1792 de Te- rumnye de Merikur ve Polen Leon tarafından tekrarlanmıs, fakat gene muvalfakıyet hâsıl olmamıştır. 1793 de Manet Sağda bir İngiliz kadın ku- mandan ve solda Behanz kadın muhariplerinden biri Düpon tarafından her biri dört taburdan mürekkep beş alay,'hem de 18-45 yaş ara- sında olmak” üzere bir kadın ordusu vücuda getirilmek - is- tenmiştir. Tahmin edildiği veçhile bu kadınlar için çok şık ve cazip bir askeri ünifor- ma yapılmıştı. Büyük ihtilâl kadınları bu üniforma içinde ne yaman olacaklardı. Panayırımız ——— —Başı T inci sahifede— daha kuüvvetlendikçe bu fanliyet ve sanlılık ta, şehir namına, yeni im tfadelere imkân verecektir. Açıkçası İzmir'e para düşecek, Şehir — belediyesi yeni — varidat elde edecek, imar ve ihyadan mah- rümiyetin acın çekilmiyecektir. Bunlar, panayırdan İzmir'e dü: şecek olan büyük kazanç hisme- leridir. Memleket iktsadiyatına gelin- ©e, onun İstifadeleri de hiç şüphe- siz İzmir'inkinden daha az mühim olmuyacaktır . — Türkiye , ikosadi âlem içinde yeni bir çelreye sahip olmak, tanıdrak ve tumtnak iddin- sındadır. Yeni bir sanayi kalkıs: ması yapıyoruz. Memleketimiz top- rak seryetiel ve ev işi noktasından —— bu kadar çeşilli emtin ve eşyaya sahip olduğu balde, hariçten sarl, dahilde bile yekdiğeri ile değildir.. dzad temas halimde Bugünkü modera ikusadiyat, propagandayı ve mahi — tamtarak arzetmeği” muvaffakıyetin — başlıca âmilleri arasına koymuştur. — Pana- yaz, arsılusal olmak itibarile kem di çerçevemizden — çıkarak — beynel- milel iktısad ülemi ile temaslarımı: Yan artmasına sebep olacaktır, Tanıyacağız ve tanıtacağız. Hü- kümetin bu işe verdiği ehbemmiyet te esasen buna matuftur. Bugün üç, yarın beş alıcı bulacağız. — Ra> kip milletlerin hepsi, büyük pana- yırlara daima tehalükle — şitap edir — her — yorlar.. Ecnebi - piyasasında, hâdise Ve her firsattan — istifade * ederek mallarını ileri - sürüyorlar. —— Biz bundan müstağni kalabilir mi- yiz, buna imkân tasavvur edilebi- lir mi? Görülüyor ki, arsrulasal İzmir panayırı, memleketin iktısa: hayatiyetinde, İzı kazancında — başlı Şana rol oynayabilecek bir e Ondan — istifade edebilmek N ayni zamanda onu takviye etmek Tüzamdır. diyatında, imaarında ve * ANADOLU - Bu üniforma beyaz ve ge- niş bir ceket, zarif bir külot- tan, en parlak renkli yaka ve kolluklardan mürekkep — idi. Asker kadınlar saçlarını, bo- . yunları hizasında kesecekler ve mümkünse kıvırcık hale so- kacaklardı. Maamalih, kadın- “lar bu defa da arzularına mu- vaffak olamamışlardır. Komün sırasında silâh isti- yen bir kadını Somet hiddet ve asabiyetle başından defet- miş ve : — Haydi, senin işin mut- bağında ve çacuklarının salın- cağı başındadır! Demişti. 1848 de de bu 'teşebbüs tekrarlanmış ve gene akim kalımıştır. 1871 harbında Fran- sa'da 30,000 kişilik bir kadın ordusu teşkiline teşebbüs eden Ter, ancak 1500 kadından mu- vafakat cevabı alabilmişlerdir. Umumi harbden evel, 1913 te kadınların askerliği tazelen- — miş bulunuyordu. — Avusturya — — hükümeti kadın alayları teşı — kilini düşünmekte idi; fakat bu kadınlar ateş hattı için de- ğil geri hizmetleri için silâh altına alınacaklardı. Ve bu —— tasavvur, umumi harbde ken- —— diliğinden ve bütün muharib memleketlerde tatbik edilmiş- tir. Fabrikalarda, hastanelerde, hat gerilerinde ve iaşe işle- — rinde kadınlar birkaç milyon nelerin hizmetini — muvaflaki- yetle görmüşlerdir. - 1914 senesinin son ayla. rında İngiltere'de “Kadın ih: tiyat gönüllüleri, adı altında kuvvetli bir şekil vücuda gel- miştir. Çarların esasen bir kadın kazak alayı — vardı. Bu alay bilfiil harba iştirak — cot- miştir. KEdç