Sayla GÖ * Sizden çok şey istenilmiyor: İyi düşünmek, birkaç sene kendinize dikkat etmek ve bu günkü durumunuz üzerine mü- — lâhaza etmek. p b Bu iş üstüne- siz sağlam fikir edinmek, buna sadık kal- mak ve çevrenize yapmak mecburiyetindesiniz. Ben kaniim ki bu mülâha- zaların sonuncu, herkes nez- dinde ayni olacaktır : Eğer düşüncesizliğe dalacak yerde düşünme melekenizi kuvvet- — İlendirirseniz.. . -O zaman (Birlik), kendili- ğginden olacak ; diğer hâdise- “lerde bizi çok bekletmiyecek. Fakat, sizlerden her biriniz; bugünkü vak'alar üzçrine ay- dın fikir edinmelisiniz. Bunun için vaktınız var : Ansızın bas- kına uğramış değilsiniz. Konuşulan şeyler gözleriniz önündedir : Onlarla ünsiyet hasıl etmezden önce onları bırakmayınız. Bunu yapmağı mahımızın düşüncesiz gidişine uymayınız : Ki herşey, sanki, beşerin müdahalesi olmaksızın, meçhul bir kuvvet tarafından, götürüleceği yere gidermiş... Bu hitabelerde ben şunu anlatmak — istedim ki: Size, kendi kuvvetinizden başka hiç birşey yardım &demez. En son dakikanıza kadar bunu tekrar etmekliğiniz lâzımdır. Meçhul kuvvet ; meselâ yağ- mur, çiğ, bol veya kıt bir yıl verebilir. Fakat insanlar ara- sındaki münasebetler, hayatı beşer : Bizzat insaflar tarafın- dan tanzim edilir ; meğer ki hepsi kör olup © meçhul kuv- vetin eline düşeler... Şüphesiz ki bazı felâketler, bize kısmen bu meçhul kuv- vetten, kısmen de kendi akıl ve irademiz hatasından” gele- bilir. Fakat, eğer bize bir saadet gelirse ve gelecek ise — be ancak, kendimizden ve *kendimiz vasıtasile gelebilir. Nİ — İşte bizim çizdiğimiz — hattı hareket. Benim hitabe- lerim : Hiç geçikmeden bunu takip için sizden söz almak size and içirmek istiyor. Delikanlılar ! Evvelâ sizden — söz almak isteyorum. Ben si- — zin yaşınızı geçeli çok zaman — oldu. Fakat ben kaniim ki (Ki bunu derlerimde de- çok kerre söylerim) yüksek nizam — fikirlerini kolayca anlıyacak, * yüksek ve iyi projeler için he- — yecan duyacak sizlersiniz. Zira sizin yaşınız; masumluk — ve tabiat çağına daha yakındır. Olgun insanlar, sizin gençli- ginizdeki bu tabii hızı başka — bakımdan görürler. — Sizlere; honöre ve yeniliğe fazla alıl- gan bulurlar ve biraz gülerler. Derler ki, bu, dünyayı iyi ta- — mmadıklarından yani, onlara ' göre, dünyayı hulâsa eden - bozulmadan geliyor. Sizler, bu insanlarda umduğunuz yar- — dimi buülacak yerde, bekleme- — diğiniz bir mukavemet ile kar- — şilaşacaksınız. Cesür - olunuz. — Eğer sizin de heyecanınız sö- — ner ise, Eğer siz de evrensel — egoizm içinde şu adilik ve — işden nefret içinde uyursanız ; — eğer siz de herkes gibi yaşa- ığ mak hazı içine kendinizi salı- — Verirseniz : Olzaman sizde de T — g Alman Milletine başkası üstüne atmayınız ; Za- | aei Ka z laekaei y AA SAAT başkalarından daha iyi olmak arzusu sönmüş demektir, Sizlere bağlanan ümitler, boş olmıyacaktır. Bu adamlar, kendi kalplerinin derinliklerin- de, sizdekini, bulacaklardır ; onlar hatırlıyacaklardır ki de- likanlılıklarında, bugünkü siz- ler gibi, dünyayı düzeltmek hulyasına kapılmışlardı. Fakat yıllar, onları yatıştırdı ye us- landırdı ; nihayet şimdi onlar, gördüğünüz — şekle — girdiler. Şüphesiz ben öyle delikanlılar gördüm ki, kendileri hakkında böyle — ümitler ' doğurttuktan sonra, şu ihtiyatlı adamların fikirlerini kabul edip öyle ol- dular. Sizler bu yola girmeyi- niz, delikanlılar ! Sonra nasıl, daha yüksek bir ırk yaratabi- Tirsiniz ? Böyle yaparsanız de- Tikanlılık çağınızın kuvvetleri korur. ve heyecanınız ölür, Hayır hayır, bilâkis, bu mu- kaddes ateşi üfleyiniz ; mü- fekkirenizde onu şürleştiriniz : Böylelikle en iyi insan vasıf- ları kazanmış olursunuz : Ka- rakter, Bu aydın fikirde siz ebedi geçliğin kaynağını bulacaksı- | nız. Bedeniniz ihtiyarlayıp sır- tınız kamburlaşınca bile, ru- hunuz ebedi bir gençlik için- de yaşar. Karakteriniz. Demir gibi sağlam kalır. Eğer benim size arzetliğim bu fikirlerden birini aydın kavrarsanız öteki- lerini de ayni vüzuhla kavrı- yacağınıza eminim. Olgun yaştaki insanlar ; bu hitabeler size de and içiriyor! Hakkınızda ne düşünüldüğünü, önünüzde söylendi, — işittiniz. Hatip, iddia ediyor ki, az ol- dukları kadar yüksek hürmete şayan pek nadir müstesnalar- dan sarfınazar edilecek olursa, pek çoğunuz, bu hitabelerde söylenen vasıflardasınız. Şu son yirmi otuz senenin tarihine bir göz atınız; her işde göreceğiniz şudur : Fen, korporasyon, vesaire adamları hepiniz * pek nadir müstesna- lar bir tarafa - en koyu bir eğgoizmi kılavuz edindiniz ve işlerde en kaba bir istidatsız- hk gösterdiniz. Bunu bütün muasırlar gördüler : İşleri bir az düzeltmek istiyen her insan: Yalnız kendi veya komşusu tereddütleri ile çarpışmakla kalmadı ; bunlardan daha zi- yade sizlerin, olgun yaşlı adam- ların mukavemeti - karşısında kaldı. Siz şuna kani idiniz ki: Sizin mzanız veya yardımınız olmadıkça hiç birşey değişti- rilmesin. Başkalarının düşün- me tarzını ; kendi akıl ve mu- hakemeniz için bir tahkir say- dınız ; ve kendi. muvaffakıye- tinizi elde etmek için her va- sıtaya başvurdunuz. Sizler, ilerileme teşebbüsle- rinin hepsine daimi bir engel oldunuz ; o dereceye kadar ki kendi yerleriniz, kendiniz gibi tefessüh etmiş kendi milliyeti- nize mensup insanlar elinc geçti ; bunlarla da az uğraş- madınız ya.. Bugün de siz o zamanki gibi hareket edebilirsiniz. Ken- di menfeatinizi, çocukçesine olan guürüurünüzü - tatmin - için umuümi menfeati - ayak altına alabilirsiniz. — Sonu var — ATETUMADETCETAN G, Asilerin "Ö“îö' - T Almirante gemisi battı. viren: M. Rahmi Balaban| — Başı 7 inci sayfada— C— AA Amsterdam 20 (Radyo) — Hok Janda kebine reisi Madrid hükü- metinin bütün silâh ve mühimmat siparişleri devletler arasında veri- lecek — kararlara — kadar salik edil. miştir. Madrid, 20 (A.A) — Bir aylık dahili harbın blânçosunü yapan'iç bakanı âsilerin Bar- selon, Madrid, Valans, Alı- cante, Saragose, San Sebas- tien, Bilbao, İbira gibi İspan- ya'nın büyük merkezlerinde halk 'tarafından mağlüb edil- miş olduğunu söylemiştir. Ba- kan otuz günlük bir müca- dele neticesinde hükümetin vaziyete hâkim olduğunu ilâve etmiştir. Cebelüttarık, 20 (Radyo) — Madrid üzerine yapılan taar- ruz, Malaga ve San Sebastie- nin zaptından sonraya kal- miştir. İronun zaptı için dün sabah başlamış olan tuarrız âsilerin galebesile neticelen- miştir. Berlin, 20 (Radyo) — Al- man hükümeti, İspanya suların- daki harb sefinelerini geri çe- kecek ve yerine daha mühim ve kuvvetli bir donanma gön- derecektir. İspanya mes'elesine Alman- ya'da büyük bir ehemmiyet verilmektedir. Berlin, 20 (Radyo) — Al- man gazeteleri Alman Kame- ron vapurunun hükümete men- sup harbiye sefineleri tarafın- dan tevkif ve taharrisi mes- elesi etrafında neşriyat yap- maktadırlar. Alman matbua- tına göre bu hareket Alman sancağına bir tecavüzdür. Berlin, 20 (Radyo) — Al- man Kalabe, vapurunun İspan- ya kükümet kuvvetleri tarafın- dan - tevkif edilerek araştırıl- ması, siyasi vaziyeti vahimleş- tirmiş ve tehlikeyi bir kat daha artırmıştır. Geminin - kara suları hari- cinde tevkif edilmesi, deniz- lerin serbestisi nizamnamesine aleyhtar bulunduğundan büyük hâdiseler çıkmasına — intizar olunmaktadır. Bu mes'ele hakkında, hâlen sayfiyesinde bulunan M. Hitler bizzat karar verecektir. Al- man hükümetinin, resmen tar- ziye verilmesi ve ağır tazmi- nat istemesi muhakkaktır. Berlin 20 (Radyo) — Al- manya bükümetinin siyaseti Kamerron hâdisesi ile yeniden değişmiştir. Kameron hâdise- sinin bilhassa İspanya kara sularından dışında çıkması Al- manyayı fazla sinirlendirmiştir. Doyçe Nakrihten Büro bu sabah neşrettiği bir tebliğde, Kameron hâdisesinin Madrid- de şiddetle protesto edildiğini bildirmiştir. Almanya hükü- meti bu protesto ile ayni za- manda bu ğibi hâdiselerden şiddetle tevekkisi lüzumunun ve aksi halde Alman donan- masına bu gibi hâdiselere lâ- zım gelen cevabı vermesi bil- dirilmiştir. Alman gazeteleri de bugün çok heyecanlı neşriyat yap- maktadırlar. Alman gazeteleri Madrid zırhlılarının hareketini korsan- hk addetmektedirler ve Mad: rid hükümetinin resmi ve bey- nelmilel bir vaziyeti olmadı- gindan bahsederek Almanya hükümetini ciddi tedbirler itti- | hazına davet Ssin etmektedirler. Bu hâdisenin sahilden 7,5 mil dışarı da çıktığını yazan Al- man gazeteleri, kara sularının ancak 3 mile kadar olduğunu da ileri sürmektedirler. Bir Alman gazetesi, Libertat zırhlisinin - bütün zabitlerinin tayfa tarafından zabitanı idam edilmiş âsi bir zırhlı olduğunu iddia etmektedir. Kameron vapuru Kadiks'e silâh ve mühimmat götüren bir vapur değildi. Buna rağ- men bu hâdise çıkarılmıştır. Londra, 20 (A.A) — Tica- ret nezaretinin bir emirnamesi bugünden itibaren tayyare, si- lâh, mühimmat ve hernevi pat- layıcı maddelerin İspanya'ya ve İspanya müstemlekelerine ithali için ruhsatiye verilme- sini men'etmiştir. İyi malümat almakta olan mahafil bu ambargonun bita- raflık sahasında - yapılmış bir taraflı bir teşebbüs olduğuna işaret etmektedirler. Ademi müdahale mes'elesi hakkında Fransa ile İngiltere arasında teati edilmiş olan notalar biç bir veçhile İngiltere'ye böyle bir mecburiyet tahmil etme- mekte idi. Çünkü İngiltere'nin bu kabil bir teşebbüste * bu- lunması alâkadar devletlerin ademi müdahâle itilâfını ka- bul etmelerine bağlı tutulmuş idi. Bir de bu teşebbüste da- bili bakımdan bir cüretkârlık vardır. Çöünkü mevcut kanun- lardan hiçbiri tayyare ihraca: tının - tahdidine müsaade et- memektedir. 931 tarihli ka- nun ancak mühimmat ihraca- tının tahdit edilmesine müsa- ade etmekte olup bu tahdida- tın diğer maddelere şumulü yoktur. Umumiyetle zannolun- duğuna göre, Ticaret nezareti tarafından alınmış olan ted- birler Almanya ve İtalya'ya bir örnek göstermeği ve Fran- sa'nın İtalyan cevabını müsait bulmıyarak serbesti hareketini istirdat etmesi takdirinde da- hi İngiltere'nin tatbike azmet- miş olduğu tam bir bitaraflı- ğgın teknik esasını hazırlamağı istihdaf etmektedir. Lizbon, 20 (Radyo) — Şi- mali İspanya'da on günlük bir seyahatten sonra yorgun dü- şen bir gazeteci, Royter mu- habirine şu beyanatta bulun- müştür: İspanya'nın — şimalinde göze çarpan manzara, vahşet ve selalettir. Kasabalar, ma- tem içindeki kadın ve çocuk- larla doludur. Buralardaki er- kekler, ellerinde - silâhlar, bi- rer vahşi kesilmişlerdir. Ellerinde, üzerlerine ölü ka- fası resmedilmiş bayraklar ta- şıyan Lejiyon etranjerler, harb şarkıları söylemektedirler. Köy mezarlıkları. şehir ke- narları, caddeler cesetlerle do- ludur. Her tarafta tam bir harb manzarası vardır. Bu gi- “dişle, harb bitinceye kadar SA İA İ a M D lli l Te h LAİ A Tz bir milyon İspanyollunun te- lef olması muhakkaktır. Sevil, 204 AA )— Sevil radyosu hükümet hava kuv- vetlerinin büyük bir hava mer- kezi olan San Benito'nun iş- galinin ehemmiyetini kaydet- mektedir. Bu şehirde çok mü- him miktarda malzeme bulun- makta idi. Estramure'de Castellon kolu Aydın, (Hususi) — Germen- cik nahiyesine bağlı bir kö- yünde thtiyar kocası Rüştü'yü sevdiği yapıcı Hasan'la bir- leşmek üzere bir gece tabanca kurşunu ile öldüren Emir Ha- tice'nin vak'asını evelce — bil- dirmiştim. Bunun muhakeme- sine bugün Aydın ağırceza mahkemesinde devam olundu. Nüfus kaydına nazaran suçlu Emir Hatice 45 yaşında gö- rülüyordu. Suçlu vekilleri mü- ekkillerinin 65 yaşında oldu- ğunu, kendisine bu suçun ya- pıcı Hasan'la birleşmek kas- dile işlediği isnad olunduğunu, halbuki kendisinin yaşının geç- miç olmasından şehevi hali kalmadığını iddia ederek ta- bibi adlide muayenesini iste- diler. Mahkeme — müdafaaya dokunan bu isteği kabul etti. Öldürülen kadın Dalama kamununa - bağlı Kır.klar köyünde dilsiz ve sa- ğır Hâticemin diğer bir köy- den gelirken dere kenarında birçok yerlerinden bıçaklana- rak öldürüldüğünü yazmıştım. O zaman bu işin Hatice'nin Zalamea Seranaye bazi köy- leri işgal etmiştir. Hükümet kuvvetlerin 20,000 tüfenk igti- nam edilmişt'r. 600 kişiden fazla bir halk kütlesi. Hendaye'ye — gitmek üzere Jontarabaya'dan hareket etmiştir. Havas ajansının Hendaye- den bildirdiğine göre, Âsiler Guadaluppa limanı kalesi”üze- rine yaptıkları tazyiki teşdit etmektedirler. Son gelen haberlere göre, Şimal cephesinde vuku bul- makta olan çarpışmalar hü- kümet kuvvetlerinin bir iaşe merkezi bulunan bu limanın zaptına matuf bulunmaktadır. Kalenin fethi cephedeki hare- kâta bir son verecektir. Kadın ve çocuklar korku içinde Fransız hududuna doğ- rü kaçmaktadırlar. — Âsilerin vaziyeti Asturies cephesinde iyileşmiştir. Hendaye, 19(A.A) — Ha- vas Ajansı bildiriyor: Sabahın — ilk - saatlarından itibaren âsi kuvvetler İrun üze- rine şiddetli bir taarruza baş- lamışlardır. Âsiler geceleyin bir çevirme hareketi yaparak dağlık araziye girmişler ve yüksek tepelerde mevziler al- mışlardır. Şiddetli bir topçu ve piya- de ateşi duyulmaktadır. Mü- cadele çok çetin - olacaktır. Çünkü halkçılar cephesi kıt'atı kuvvetli mevziler tutmuş olup sonuna — kadar mukavemete karar — vermiş bulunuyorlar. Birçok yerlere lâğım konul- muştur. Ve zamanında bunlar atılacaktır. Birçok kadın ve çocuk vaziyet fenalaştığı tak- dirde Fransa'ya geçmek üzere hazır bulunuyorlar. Sevil, 20 (Radyo) — Teb- liğdir : Milli kuvvetler, San Sebas- tien yakininde Valderk kale- sini şiddetli bir muharebeden sonra zaptetmişlerdir. Majork adasına çıkarılmış olan — hükümet kuvvetlerine mensup 3900 hişiden 2500 ü öldürülmüştür. Aydın'da mühim cinayet davaları Kocasını öldüren kadı 18 yıllık ceza yidi. Gene koca katili olmakla suçlu bir kadın da muhakeme ediliyor. Lölümünden çok sonra, kızları ağır hapse mahküm oldu. — kardeşi Mustafa - tarafından yanaşması kel Mehmed'e yap- tırıldığı söyleniyordu. Bu ci- nayetin muhakemesi dün Ay- dın ağırceza mahkemesinde bi« | tirildi. Mustafa'nın , bu işte bir alâkası görülmediğinden *bera- | etine karar verildi. Kel Meh- med 15 sene hapse mahküm oldu. Kocasını zehirleyen kadın Nazilli'nin Dallıca köyün- den Hacı Mustafa karısı Fat- | ma tarafından — zehirlenerek öldürülmüştü. Hacı Mustafa'nın tarafından — babalarının övey anaları Fatma tarafından sev- diği bir başkasile evlenmek üzere zehirlendiğini, hattâ ce- nazenin pisliğini yiyen tavuk- ların öldüğünü iddia etmişler, Aydın sıhhat müdürü ile hü- kümet doktoru köye giderek — cesedi —mezardan çıkararak — muayene etmişler ve ahşasını da tabibi adliyeye gönder- mişlerdi. Bu cinayetin mah- kemesi de Aydın ağırceza mahkemesinde bitirilerek suçu sabit olan Fatma 18 sene Milli kuvvetler Madrid yol- larında, milislerden 800 kişiyi öldürmeğe —muvaffak -olmuş- lar ve mühim miktarda cep- hane top, silâh ele geçirmiş- lerdir. Burgos civarında bir hükü- met tayyaresi yere indirilmiş, içindekiler öldürülmüştür. Lizbon, 20 (Radyo) — Bu- raya gelen haberlere göre, bütün cephelerde büyük faa- liyet vardır. İhtilâlciler Gua- darama'da büyük zâferler ka- zanımışlardır. îron'un düşmek üzere olduğu bildiriliyor. Bayon, 20 (Radyo) — Na- varlı 50 çocuk ile aileler bu- raya getirilmiştir. Âsilere mensup iki yüksek rütbeli zabit San Sebastiende yakayı ele vetmişlerdir. Bunlardan biri Primo dö Rivera'nın yaveri idi. Valadolidden gelen bir ha- bere göre, Segovi Abaraçyo valisi kurşuna dizilmiştir. Mad- rid hükümeti bu haberin de- recei sıhhatini tahkik etmek- tedir. Londra, 20 (A.A) — Bura- daki İspınyı elçisi telefonla Madrid'de dış bakanile gö- rüşmüş ve elçilik İspanya hü- kümetinin gazlı bombalar kul- lanmak fikrinde olduğu hak- kındaki haberleri tekzibe me- zun kılınmıştır. İngiliz_- Mısir — anlaşması İstanbul gazetele- rinin neşriyatı Iıuıııııııi 20 (ALA) — Cu- tte İngiliz- Mısır anlaş- ııııııınlı."’ı', Akdgıniı'de iyi bir i'ş olarak tavsif —eden Yunus Nadi, Türklerin bu anlaşmadan cidden memnun olduklarını ehemmiyetle kaydettikten son- ra, vaziyette Mısır'lılar — için açık bir muvaffakıyet mevcud olduğunu ve bu anlaşma tam! istiklâle doğru bir merhale teşkil etmese bile, bunun ha- tırı sayılacak ve memnun olü- nacak bir merhale olacağın! söyliyor. (