Alman mehnâ'—* Madrıd ıvarında FihteninHitabesi 79 Bunların korkusuna — sebep ne ? Bu yüzden filân veya fa- lan insan tahkire uğramış bu mu-? — Şimdi onun zamanı mı ? Vatanın esaretine mâni olamıyanlar, düşmana yaltak- hk edenler, bu vatanpervera- ne söze katlanamıyorlar mı ? olabilir ki bu sözü herkes ay- ni Sevinçle işitmiyecektir : Fa- kat biz bu bapta, zamanını bekliyebilecek bir halde de- giliz. Söylenmesi lâzım gelen şeyleri söylemeğe, zaruret, bi- zi sevketmektedir. Biz varlığımız için savaşta- yız : Böyle zamanda en küçük harcketlerimize kadar — filân resmi elbisenin üstüne biraz toz sıçrıyacak diye — herşe- yi evelce bilir miyiz-? Uçuruma doğru - yuvarlanı- yoruz : Sinirli komşumuz var diye imdat, imdat diye ba: ğırmıyalım mı ? Bunu sevinçle işitmiyecek kimlerdir ? Onların memnuni- yetsizliklerine sebep ne ? — Onları korkutan : — Aydınlık noksanlığıdır. Fakat tam cep- heden bakınca her (Fantom) kaybolur. Binaenaleyh - şimdi- ye kadar bu hitabelerde gös- terdiğimiz metanet ile bu fan- toma, tam cepheden bakalım. Politika işlerini eline alan adam : Ya karakterini göste- rir veyahut iş aksinedir. Yâni ©o adam karaktersizdir. Bunun ikisi ortası yoktur. Karakterinin büyüklüğünü : Orijinalitesi, istiklâli değil de ne gösterir. O karakter ki asrının sun'i mahsulü olmayıp, ebedi ve ezeli fevkalmahsüs âlemin bir varlığıdır.. O ka- karakter, dünyanın umumi gi- dişini görür ve bunu realize edecek çelik iradeye maliktir. İnsan ; kendi büyüklüğünü, istiklâlini, sebatını, kendi şah- siyetini meydana getiren şeyi, başka milletlerdeki insanda, görürse elbet ona karşı hür- met duyar. Bu insandaki bü- yüklük ve nelsine itimat his- leri : Onu esirler üzerinde hü- kümran ve cüceler arasında div olmadan yüzünü kızartır. | Daha kolay hükümran olmak için, insanda insanlığı alçat- mak — teşebbüsünden — nefret eder. Tefessuh etmiş insan görme, ona iğrenç gelir. İn- sanlara hürmet edememekten muztariptir. Bilâkis insanları ve kardeş ırkı haysiyetli gör- me onu sevindirir. Böyle bir karakter: Modern *Avrupa'nın sayıca en çok ve hattâ onun mürebbisi olan eski ve saygılı bir milletin ; asırların getirdiği revolüsyon- larla, daldığı uykudan — uyan- masını istemez mi ? İnfisaha bir deva bulacak diye isyan mı eder ? Uçurumdan, kendi- sile beraber diğer milletleri de kurtarmak teşebbüsüne kar- şı engel olmak ister mi ? Bu- rada ben silâhlı isyandan bahsetmiyorum. İstenilen şey : Bir millette en yüksek ahlâk- Lılığı tesis ile asırlarca bunu “ tutacak ve milletten millete geçecek bu ahlâka sarsılmaz ve sağlam bir temel yap- Mmaktır. Bu, nevibeşeri kökten de- giştirmeğe hazırlıktır : Arzi ve | Bunları da gelecek hitabede | | eei FM DS asil ve büyük ruhlar soğuk davranır 'mı ? Öyle ise bu korkaklığı gös- terenler daha ne iddia bilir- ler. Bir de işin en kara nokta- sına bakalım : Farzedelim ki onlar haklıdırlar. Biz haksızız. çıkarı olan bir kişinin hazzı, diğerlerinin korkusu yüzünden herşeye rağmen nevibeşer hay- siyetsizliğe düşecek mi ? Tehlikeyi başkalarına ver- mesini ilham eden bir kalbe, bunu men'edecek mi? Farze- delim ki bunun haksız olduğu noktalar bulunsun. Fakat haklı olduğunu, muasırları ve ahlâf nazarında ispat etmeğe karar vermiştir. Bu kara HKaberciye ne ceza vermeli? — Ölüm mü ? — Fakat ölüm hepimiz içindir. Bundan daha küçük işler için tâ beşerin ilk çağla- rından itibaren, ölümü göze alan yüksek insanlar görülme- di mi? bu tehlükeler arasında başlanmış olan böyle bir te- şebbüs aleyhine yürümeğe ki- min hakkı vardır ? Eğer böyle insanlar varsa (Umarım ki yoktur), bunlar kendiliklerinden kellelerini gö- türüp zalime vermeleri icap eder. Amma öyle sanırım ki reddedilirler. Onlar — siyasi methler mahareti gösterdik sanırken utanılacak birşey yap- mış olurlar. Çünkü bir karak- terin hakiki büyüklüğünü tak- dir edemezler ve bunu kendi küçüklüklerile ölçerler. Bunla- rtın elinde edebiyat, ancak te- mellük aleti olur. Kuvvet ve kudret sahibi bir kudrete ne derece hürmet ettiğimizi sözle tarif edemeyiz. ütün Alman ülkesinde, se- simiZin hür surette gidebildiği yerlerde Alman'lara bağırıyo- ruz : “Kimse sizin köle oldu- ğunuzu istemiyor, kimse sizin alçalımanızı istemiyor. Bilâkis sizin istiklâliniz, sizin hakiki hürriyetiniz, kurtulmanız, asil- leşmeniz isteniyor. Bu mevzu- ları sizin önünüzde konuşmak ve sizin durumunuza deva gös- termek men'edilmiyor..,, Eğer bu ses işitilirse, eğer muvaffak olursa : Bu büyük- lüğün ve ona itimadımızın ha- tırası gibi kalacaktır. Öyle hatıra ki asırlar silemez ; ve nesillerden nesillere ebediyen kalır. Böyle bir âbidenin di- kilmesine mâni olmağa kim cesaret eder. İstiklâlimizi kaybettikten son- ra edebiyatımız vasitasile istik- bâlimiz hakkında — müteselli olacaklarına, onu yeniden elde etmeğe vasıtalar arıyacakları- na böyleyapmıyan bu edebi- yat vasilerinin neler meydana getirdiklerini bilmek isterdim. Onlara sormak isterim : Böyle bir edebiyatın bizde varlığına inamıyorlar mı, — inanmıyor- lar mı ? Irkımızın tam bir şekilde ilerilemesine kadar bizim baş- hca işimiz : Durumumuzu iyice bilip karakter sahibi olmaktır. Durumumuzu yükseltmektir. İstiklâl gittikten sonra dil ve edebiyatın hiçliğini göster- dik. Uzaklardaki serap gibi daha başka aldatıcı şeyler de ver ki maksadımıza ulaşmağa bunlar da mâni olmaktadırlar, maddilikten temiz ve asilliğe | göreceğiz, geçirmektir. Bu projeye temiz, ada Bi YKK a n dei z — Sonu var — 40 Saatlık bir çarpışma oldu, Âsi kuvvetler ilerlemektedir. — Başı T inci sayfada — Âsiler püskürtülmüş , Madrid, 4 (R.H) — Arazo- na cephesinde — cumuriyetçi küvvetler, Sirazova'ya doğru ilerilemektedirler. Vesse'ye doğru ileriliyen sa- lip kuvvetler, isyancıları püs- kürterek Vesse'ye 12 kilomet- reye kadar yaklaşmışlardır. Amiral Miranda - torpido muhribi, Palmaya taarruz et- miştir. Somoya cephesinde âsiler, cephanesiz kaldıkların- dan hükümet kuvvetleri, mu- kavemete maruz — kalmadan ilerilemiştir. Binaya cephesin- de hükümet kuvvetleri muka- bil bir taarruz hazırlamakta- dırlar. Bir âsi general ne dedi? San Sebastiyan 4 (Radyo) Âsilerin kumandanlarından ge- neral Mola, bir gazeteciye beyanatında: — Muzaffer - olacacağımıza kat'i ganaatimiz var. Demiştir, Cenubi İspanyada general Dölamos bir hükümet kolunu mağlüp etmiş, 200 te- lefat verdirmiştir. Ağır top kullanılıyor: Madrid, 4 (Radyo)— İsyan- cılar kızılhaç teşkilâtına da ateş açtıklarından hükümet kuvvetleri âsilere karşı ağır top kullanmağa karar vermiş- lerdir. Saragosa'da bir âsi çe- tesi mağlüp edilmiştir. Bir isyan bastırıldı Madrid, 4 (A.A) — Dahi- liye nazırı Badajoz ile Valân- siya'da vaziyetin normal ol- duğunu beyan etmiştir. Nazır, Gırnata'dan gelen haberlerin iyi olduğunu ve orada âsilerin müşkül vızıyclte bulunduklarını söylemiştir. Malaga'dan bildirildiğine göre, Milis kuvvetleri Roda- daki isyanı bastırmağa muvaf- fak olmuşlardır. Burada albay Oliver belediye dairesini iş- gale teşebbüs etmişti. Oviedo'dan gelen haberler asilerin general Franko'dan telgrafla yardımcı kuvvet is- tediklerini — zira — dayanacak halde olmadıklarını bildirmek- tedir. Hükümete sadık kalmış olan general Malaja Madrid'e tel- graf çekip maiyetinde kalmış otuz bin kişi bulunduğunu ve bu kuvvetle derhal Kordodayı işgal edebileceğini, ancak âsi- lerin kendiliklerinden teslim olmalarıni - beklemeyi tercih eylediğini bildirmiştir. Hueska kasabası topa tu- tulmuştur. Ve yakında“ hükü- mete teslim olması beklen- mektedir. , Mısır tebaası Kahire, 4(Radyo) — Mısır bariciye bâkanı Mısır mecli- sinde İspanya'daki Mısır tebe- asının — İngiltere — tarafından himaye edildiğini söylemiştir. Oslada iane Oslo, 4 (Radyo) — İsveç amele konfederasyonu İspan- yol amelesi menfeatine 50,000 Koron iane verimiştir. Bombardıman: Bayon, 4 (Radyo) — Bu- gün İron âsi Almirante Çer- vera kruvazörü tarafından şid- detle bombardıman edilmiş- tir. Bombardıman — hasebile halktan birçok kimseler ölmüş ve yaralanmıştır. Madrid hükümeti âsiler ku- mandanına bu hareket devam ettiği taktirde 2500 âsi mah- pusun kurşuna dizileceğini bil- dirmiştir. Bu tehdit üzerine bombardıman durmuştur. İron | da vaziyet pek fenadır. Madrid 4 (Radyo) — A manların Doyçland . zırhlısı, Tetoana vasıl olmuştur. Zırhlı kumandanı, âsi kuvvetler umum kumandanı general Franko- nun sarayına gitmiş ve orada üç saat kadar konuşmuştur. Diğer Alman mürettebatı ve tayyarecileri âsi kuvvetler zabitanile uzun hasbihallerde bulunmuşlardır. Paris, 4 (Radyo)— Alman- ya'nın Doyçland zırhlısı zabı- tan ve mürettebatının l:pın- ya âsilerinin — reisi general Franko'yu ziyaret etmeleri, siyasi mahfellerde endişe uyan- dırmıştır. Bu hâdisenin bey- nelmilel vaziyette derin tesir ve vahim neticeler husule ge- tirmesinden — korkuluyor. Bu ziyaret, âsilerle ecnebi devlet- ler arasında münasebetler bu- lunduğunu göstermektedir. Paris, 4 (Radyo) — Habeş imparatorunun eski tayyarecisi M. Detruit, İspanya - âsileri reisi generel Franko hesabına | tayyareci kaydetmeğe başla- miştlır. Paris, 4 "Radyo) — Fransız gazeteleri, —İspanya işlerine karışılmaması hakkındaki Fran- sız teklifine Londra'dan müs- bet cevap . verileceğini bekle: mek doğru olduğunu, fakat Roma'dan böyle bir cevap beklenmadiğini iyazıyokları Fi: garo gazetesi, Fransa'nın bi- taraf kalmasını teklif etmekle beraber Akdeniz muvazenesi mevzuubahs olunca Fransa'nın lâkayd kalmasına ihtimal ol- madığını, aksi takdirde bunun hesabının M. Blum'a — sorula- cağını yazıyor. Yunanistan Gene mi karışıyor? — Başı Tinci sahifede — hükümetin diktatörlük ilâmnın ve- sdile aramak makaadile uyduruldu. gunu bildirmiştir. Nakliyat nezaretinin aldığı ma- lümata göre, tertip edilen grevin siyasi maksatlara dayandığı mer kezindedir. Hükümet ciddi tedbirler almak- tadır, Dabiliye vekâleti grevçilerin nizamlardan çıkmıyacakları ümidi- dini 1zhar etmiştir. Atina, 4 (ALA) — Büyük erkânı harbiye başkanlığına tayin edilen general Papagos yeni - vazilesine başlamıştır. Küçük Haberler Habeşistan'dan dönen askerler Napoli, 4 (Radyo) — Li- görya vapuru ile doğu Afri- ka'dan dün dö Bergam ve erkânı harbiyesi buraya gel- miştir. Dük'ün kumandasında bulunan fırka da 18 ağustosta Musavvadan hareket edecektir. K. Elizabet Cebelüttarık, 4 (Raeyö) — Küin El!İzabet, Barselon'a mü- teveccihen hareket etmiştir. Birçok vapurlar da, ecnebi tebealarını almak üzere İspan- ya limanlarına gitmiştir. Ziyaret Berlin, 4 (Radyo) — M. Hitler, Avrupa'da seyahat eden Çin hükümeti büyük sefirini kabul etmişlir. ,reye) galip, Berluı olmıpı yadlannda . Mehmed de ni- hayet yenildi. —Başı T inci uhıfıdo- mağlüp olmuştur. Güreşlerde sıra ile şu neticeler alınmıştır: 79 Kiloda Mersinli Ahmed, hasmı İsviçreli güreşçiyi sayı hesabile yenmiştir. Ankaralı Hüseyin, meşhur rakibi İngiliz güreşçisini, sırtını yere getir- mek - suüretile yendi. Büyük Mustafa da, İsviçreli hasmını yenmek üzere iken birdenbire bayıldı ve hastaneye kaldırıl- dı, hakem heyeti, kendisini mağlüp ilân etti. Sıra en mühim müsabakaya gelmişti. Çoban Mehmed has- mı Alman güreşçisile karşı: “laştı. Çoban Mehmed bir ara- hk, Almanı kısa bir zamanda yenmek için bir oyun yaptı, fakat oyunda muvaffak ola- mıyarak hasmının altına düş- tü ve mağlüp oldu. Bu bek- lenilmiyen netice, sporcuları- miz arasında büyük teessür uyandırdır. İstanbul, 4 (Hususi —muha- birimizde) — Türk milli takı- mının ilk müsabakada Norveç milli takımına 4 - O göolle mağ- lüp olması, Türkiye spor umu- mi efkârında teessürle karşı: lanmıştır. Berlin'deki - sporcularımız, Norveç milli takım kafile rei- siyle görüşmüş ve Türk milli takımı hakkındaki mütaleasını sormuşlardır. Norveç milli ta- kımi kafile reisi, Türk milli takımı oyununda hiçbir te- rakki bulamadığını soylcmış ve demiştir ki: — Bilhassa muhacim hat- tında Fikret, Hakkı, Sait, Re- bi ve Niyazi karmarkarışık oynamışlardır. Kaleci Cahit te muvaffak olamamıştır. İstanbul, 4 (Hususi muha- birimizden) — Berlin'den ge- len haberlere göre olimpiyad müsabakalarında basketbolcu- larımız mağlüp olmuşlardır. Berke, SEÇALAY — Seçmü O güreş maçları: Yarı ağır: Firedel (İsveç) sayı hesabile Estonya'ya galip, Mustafa Avcıoğlu (Türkiye) sayı hesabile Vard - (İngilte- Searf (Avustu- ralya) 11 dakika 56 saniyede Tuşla Beke (Felemenke) ga- lip, Siebert (Almanya) sayı hesabile Prokol (Çekoslovak- ya'ya) galip, Clemons (Ame- rika) 14 dakika 33 saniyede Daetuyler (İsviçreye) galip. Ağır siklet: Palusalm - (Es- tonya) 10/50 dakikada Kla- pusch (Çekoslovakya'ya) galip, Mehmed Çoban (Türkiye) sayı hesabile Charlier (Belçika'ya) galip, Burki (İsviçre) sayı he- sabile Gehring (Almanya'ya) galip, Akerlunth (İsviçre)12/20 dakikada Dunn (Amerika'ya) galip. Horos siklet: Ahmed . Çakır Yıldız (Türkiye) sayı hesabile Temba — (Japonya'ya) galip, Herbert (Almanya) 14 — daki- kada Cazaux (İngiltereye) ga- lip, Laporta (Belzika) 1 da- kika 6 saniyede Nic (Çekos- lovakya'ya) galip, Zombori (Macaristan) sayı hesabile Ni- kolla (İtalya'ya) galip, Vessen (İsveç) 4/49 — saniyede tuşla Vmudard . (İsviçre'ye) — galip, Jaskari (Fenlandiya 3/43 sa- niyede Jurado (Filibine) galip, Flood (Amerika) 4/50 sani- yede tuşlaThorıl (Hindistana) galip. Berlin, 3 (AA) — Olim- piyatların ikinci günü bulutlu bir hava başlamıştır. Bu sa- bah birkaç defa yağmur yağ- mıştır. Rüzgâr ve yağmura rağmen Çekiç atma seçme müsabakalarında — 40,000 den fazla seyirci bulunmuştur. En iyi çekiççilerin Amerika'lılarla Alman'lar oldukları şüphesiz- dir. Bunlar çekici 55 metre- den daha - ilerisine atmışlar ve hemen hemen olimpiyad rekoruna yaklaşmışlardır. Berlin, 3 (A.A) — Çekiç atma müsabakalarının finali: Birinci: Hein (Almanya) olim piyad şampiyonu 56,19 metre, olimpiyad rekoru, ikinci Blask (Almanya) 55,04 metre, üçüncü Varngark (İsveç) 54,83 metre, Berlin, 4 ( AA ) — Yüz metre finali : Birinci Övens ( Amerika ) olimpiyad şampiyonu 10,3/10 saniye, ikinci Metcalfe (Ame- rika) 10,4/10 saniye, üçüncü Osendarp (Felemenk) 10,4/10 saniye, dördüncü Vykoff (Ame- rika), beşinci Borchemeyer(Al- manya), altıncı Strandberg (İsveç). Berlin, 4 (A.A) — Manialı 400 metrenin seçme müsaba- kaları : Birinci Kovacs (Macaristan) 33,7/10 saniye, ikinci Bosmans (Belçika) 53,8/10 saniye, üçün- cü, Joye (Fransa). - Berlin, 4 (Radyo)— M. Hit- ler olimpiyad uyııılın bey- nelmilel komitesi reisi M. Pi- yer dö Kuberten ile tebrik telgrafları Mmir. İstanbul Gaze- teleri ve Olimpi: yadın Neticeleri. İstanbul, 4 (AA) — Yunus Nadi Cumuriyet gazetesinde Milletler arası spor müsaba- kalarında alınan neticelerin can sıkmakla beraber nihayet acı veren bir şey olmaması lâzımgeldiğini, spor işine en geç başlamış bir millet olmak itibarile bu neticeleri tabii bir şekilde kabul etmek icabetti- ğini yazıyor. Tan gazelesi de ayni mev- zua temas ederek sporcuları- mızın geri kalmış vaziyetlerini ileri götürmek için lâzımgelen çalışma yolunu bulabileceği- mizi yazdıktan sonra diyor ki: Madem ki kuvvetlerimiz mah- duttu, bu takdirde en çok muvaffak olabileceğimiz mü- sabaka sahalarını çoğaltarak bu kuvvetleri elde etmek daha — iyi idi, Elimizdeki mahdut pa- rayı, seçilen sahalarda teknik hazırlanma faaliyetlerine has- retmeden, yabancılarla Türk- lük namına boy ölçüşmeyi ka- bul ettiğimiz zaman kaybede- ceğimize şüphe etmemelidir. Emniyet elde edilmedikçe se- yahatlara verilecek para ve zamanı hazırlanmıya sarfetmek elbette daha faydalıdıı. Cezair müftüsü öldü Cezair, 4 (Radyo) — Cezair müftüsünün naşı, defnedilmek üzere Kostantaniye'ye gönde- — rilmişlir. 5o0 —mvuma mocu