5 Ağustos 1936 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4

Siyaset..Aşk Edebi, Tarihi, macera romanı Genç kız, büyük bir korku içinde yapacak bir şey bula- madı, Sadece allahtan kendi- sini kurtarmasını dua ettil Ve, bu sırada yüzünü yüzüne yak- laştırmış olan casusun dudağı hizasından sol yanağını bütün şiddetile ısırdı. Bu acı ile Stuber kendisini ve geri çekilmiye kaldı. Pibulet bu firsattan istifade ederek bütün cesaret, kuvvet ve soğuk — kanlılığını mecbur topladı, masaya doğru koşa- | rak boş şişelerden birisini kaptı, ve kendisine tekrar sal- dıran Alman'ın şişeyi bütün kuvvetile vurdu. Stuber bir çığlık ile olduğu | yere yıkıldı, kaldı. Pibulet koşarak kapıya gitti. Fakat kapı kilitli idi. tarının da nerede olduğu belli değildi. Bunun üzerine bir deli gibi salona döndü. Geniş pen- | çereyi açtı ve sokağa atladı, kaçmağa başladı... Pi Bu sene, Paris'te at koşu- ları en fazla rağbet gören bir | eğlence olmuştu. İmparator bile bu koşularla alâkadaridi. Paris'in zevkperverleri, kadın- cıları, dilberleri bu koşulara iştirak etmemektense bir yıl- dirim - tarafından - çarpılmağı daha muvafık buluyorlardı. Şık ve güzel salon kadınları için bu koşular bir nevi sergi demekti: Blanş — d'Antimzi, Adel Kurtuaz, Kardlin Setes- siye koşulara en güzel atlar koşulmuş en lüks arabalarla gidiyorlardı. Maksat esas iti- barile at koşusu seyiri değil, güzel kadınlar görmek veya kendini erkeklere en güzel ve lüks şekilde arzetmekti! Üçüncü İmparatorluk devri- nin en maruf ve kibar şahsi- yetleri, bu devrin en şüh ve maruf kadınları bu koşulardan | BF düfürolaın küküyorlerdi! Bugün de Lönşan'da her zamandan fazla ve seçilmiş bir kalabalık göze çarpıyordu. Bu- gün, mevsimin ve birçok se- nelerin en güzel bir günü idi. Tabit olarak Dük Lodovik bugünden istifade fırtatını ka- çırmadı, zamanın en İüks ve şık kıyafelile gelmişti. Ve, bir şıklık, gendine ise yakıştırma müsabakası açılsa, hiç şüphe- siz ve ittifakla birinciliği ala- caktı! Marki Goliffet, bu koşuda kazanacağını tahmin ettiği ve ANADOLU Günlük siyasal gazete Sahip ve başyazganı Haydar Rüşdü ÖKTEM Umumi meşriyat ve yazı işleri müdürü: Hamdi Nüzhet İdarehanesi: İzmir İkinci Beyler sokağı Halk partisi binası içinde ANADOLU 6 - Posta kutusu 405 ABONE ŞERAİTİ Yıllığı 1200, altı aylığı 700, aylığı 500 kuruştur Yabancı memleketler için senelik abone ücreti 27 liradır Her yerde kuruştur C. üç bırakmağa | bütün | kafasına bu | Anah- | 5 kuruştur. 86 W dostlarından birine ait olan bir at üzerinde Dük Lodovik'i selâmladı. Dük Lodovik he- men: Hanri Dö Buagemon'dan bir haber var mı? Diye sordu. — Evet var; hem de çok fena.. Ve, Dük Lodovik büyük bir hayret ile, Pibulet'in kaybolduğu ve Mareşalın nezdinde bir gün evel geçen feci sahneyi haber aldı. Dük endişesini lüzum görmedi ve: — Aceba.. Bu küçük kız ne oldu? Diye sordu. — Bilaiyöeuz. - Kora'nın evine dönme- di mi? — Bilmiyorum. pacağı tahkikat | öğretecektir. — Fakat, bu iş te benim de ağır bir mes'uliyetim var. Bu kızı Paris'e getiren, ana ve babasından bunun için müsa- | ade alan benim. Kızcağızı kı çırdılar muhakkak.. Değil mi? — Ben böyle sanmıyorum. Kaçırılmış değildir. Belki de kendi muvafakatile bir tarafa götürülmüştür. Çünki, cebren kaçırılsa, her halde nazarı dik- kati celbedecekti, — Hanri ne diyor? | — Hiç bir şey bilmiyor, bütün gece uyumuş ve uyan- diğı vakit genç kızi bulama- mıştır. — Pekâlâ. Hanri'nin nez- dinde başka bir kimse yok- mu idi? — Evet, vardı. Bir kadın vardı. Fakat Hanri bu kadinın ismini ve hüviyetini bildirme- mekte şiddetle ısrar ediyor. | Mareşal bunun üzerine Han- ri'nin hapsini emretti. — Ben bunlari çok şayanı hayret, inanılmaz görüyorum Hanri, her zaman en namuslu | bir genç olmuştur. Vazifesine âşık ve vatanperver bir gençtir. Madem ki bu kadının ismini | söylememekte ısrâr ediyor, bu | kadını garib ve fevkalâde bir muhabbetle seviyor demektir. Kadın da her halde âsil ve namuslu bir kadındır. - Heyhat, bizce bu kadın maceraperest ve serseri bir kadındır. Ve tabil yakın za- manda kim olduğu da mey- dana çıkarılacaktır. —Sonu var — AT Spor İşleri Uşak, 4 (A. A.) — Uşak stadyomunun eksiklerinin ta- mamlanmasına — başlanmıştır. Yakında koşu pisti, futbol sa- hası ve diğer tesisat yapıla- caktır. Bu işleri takibetmek üzere beş kişilik bir heyet ay- ıııMılmışlırv . ve madam Blum Paris, 24 (Radyo) — M. ve madam Blum yaz tatili için Roayana gideceklerdir. Fakat bu seyahat Ağustosun son on beş günü içinde yapılacaktır. Amasya'da sıcaklar Amasya, 4 (AA) — İki gündür şehrimizde şiddetli sı- caklar hüküm sürmektedir. Ha raret dün gölgede sıfırın üs- tünde 35-36 idi. saklamağa' Polisin ya- bize bunu l Çimdikler : Mübalâğa Bazı arkadaşlar, (Daha doğ- rusu meslektaşlar) mübalâğa yarışına çıkmış gibi görünü- yorlar. Meselâ bugün hararet | | derecesi gölgede (37) dir di- yelim ve farzedelim ki, iki kişi yolda sendelemiş. Bunu da bir gazete tesbit etmiş. Ertesi gün, diğer bir gazetenin mu- habiri masaya oturunca bu haberi şöyle bir tedkik edi- yor ve kendi kendine şunu söyliyor : Derece 37 olur da neden 38 olmazmış sanki? Ve ma- | dem ki- hararet 38 dedir. O | nisbette de tesirini gösterecek | demektir. Binaenaleyh bu sen- deleyenleri — bayılmış - olarak göstermek — yanlış birşey ol- | maz. Sayısı da iki değil, dört tutar. Çünkü sıcak daha fazla- dır ve mes'ele yoktur. Mantığının — makanizmasımı bu şekilde kuran arkadaş he- men kaleme yapışıyor ve ha- bire yazıyor. Gene meselâ, diyerek başlıyalım : Bir sol cenah radyosu ha- ber veriyor ve diyor ki : Faşistler, İspanya'da şu ka- dar komünisti idam ettiler. Sağ cenah radyosu bu ha- beri duyunca derhal şöyle dü- ünüyor : — Faşistler Bu'şekilde ha- reket ederlerse komünistler kendi hâkim bulundukları mev- kilerde ayni şekilde mukabe- leye geçeceklerdir. Binaena- leyh bu haberin diğer bir kıs- | mı da şu olabilir: Komünistler, falân yerde şu | kadar faşisti tutarak kurşuna dizmişlerdir. | Biri beş diyor, diğeri on. ! öbürü ,kızıyor, hasmı bunu | yirmiye çıkarıyor. İtalya- Habeş harbında da böyle karşılıklı pa-| lavra sıkılmıştı. Dün bizim patronla konu- şuyorduk. Bize şu fıkrayı an- lattı : İstanbul'da bir Acem var- mış. Sirkeci'de bir çayhane işletiyor ve kendisi de Üskü- dar'da oturuyormuş. Birgün bir Yahudi dostu ile aralarında şu muhavere geçmiş; — Yahu -Ahmed ağa, Meh- med ağa, her ne isel- sen ne diye Üsküdar'da oturuyor da yidip yelme bu kadar masraf ediyorsun. Sirkeci tarafindan bir ev tutsan olmaz mi? — Menim masrafim yoh dadaşım! — Nasil olmaz! Vapurlan yidip yelmiyor musun? — Yoooh Mişonaçi, men sabah çayhaneme gelende el- bisemi başıma kor, denizi yüze yüze geçerim. Ahşamın- da da öyle yaparem. Mişonaçi gülmüş : — Ya -demiş- ben de yor- dum bir başkasini.. Amerika- dan yeliyorduk. Nevyork'tan vapura biz kan bizim bir adam yeldi. O da İzmir'e yidecekmiş. Vapurun kalkmasına bir saat vardı. Cani sıkildi. — Ben beklemem işim çok! Dedi. Çıkardi elbiselerini, bize verdi : — Ben - dedi - Alın şu elbiseleri, de alirum sizden.. Bunu söyler söylemez atıldı suya, İzmir'e yeldik, Bir de ne yorelum : O adam yidiyorum. ben İzmir- kordonda - otur- | Maamafih İtalyan ĞSON HABER FELEFON 60 OA YELSİZLE İtalyan kamyoneti tahrip ve 200 yerli asker öldürüldü. Adis-Ababa - Dessi'ye yo- lu Habeş'lerin elinde! Harp 36 saat sürdü. Bir İtalyan tayyaresi düşürüldü. Portsait, 4 (ALA) — Bazı mevsuk haberlere göre, son gürlerde Adis-Ababa etra: fında hakiki muharebeler ce- reyan etmiş ve bu şehir uzun müddet âsiler tarafından ihata edilmiş bir vaziyette kalmıştır. Şehir — civarının -âsilerden tamamen temizlenmiş olup ol- madığı hakkında elyevin hiç bir malümat mevcud değildir. otoriteleri olduklarını vaziyete hakim | söylemektedirler. Dessie'den Adis - Ababa'ya giden yola hemcıvar olan arazi -Decaz - Aberranın ku- mandası altında bulunan ehem- miyetli âsi kuvvetlerin işgali altında — bulunmâktadır. Bu kuvvetler — İtalyan kıtalarına taarraz etmiş, fakat — İtalyan'- ların s ğine göre, 1000 kadar ölü bırakarak püskür- tülmüşlerdir. Diğer taraftan Habeş'lerin altınış kadar kamyonu tahrib ve iki yüz kadar yerli İtalyan askerini katlettikleri haber ve- rilmektedir. Adis-Ababa şehri üç muh- telif noktadan binlerce âsinin hücumuna uğramıştır. Muha- rebe 28 ilâ 29 Temmuz arası 36 saat kadar devam tir. | ÂAsilerin püskürtülmesinden sonra da tülek ve top sesleri devam etmiş ve şehrin cıva- rındaki mühim miktarda âsi kuvvetleri oldukları — yerlere tekrar yerleşmişlerdir. Direduadan gelen bombar- duman Trimetör - tayyareleri keşif tayyarelerinin hareketine iştirak ederek âsilerin püskür- tülmesine yardım etmişlerdir. Asiler bu tayyarelerin bi- rini düşürmüşlerdir. Asi kuüvvetler - taarruzunun etmiş- püskürtülmesi vaziyeti düzelt- | miş değildir. Bu vaziyelin uzun müddet çok nazik kalmasın- | dan korkulmaktadır. Port-Said, 4 (Radyo) — Adis-Ababa'da general Marino kuvvetleri Adis-Ababa - Cibuti demiryolunu tahribe teşebbüs eden 200 Habeş cengaverile şiddetli bir harbe tutuşmuş- lardır. Maktuller arasında Ha- beşistan baş papazı Petro'da bulunmuştur ve neticede esir düşerek kurşuna dizilmiştir. Roma, 4 (Radyo) — Stefa- ni Ajansı yeni bir tekzipname neşretmiştir. Bu Ajansa göre Cibuti ve KA CADURS ON YUNKLANMNRA > YUREDAZ ir muş, nargüle içiyordu. Verdik elbiselerini, yeçdik, yittik.. Çaycı İrani hikâyenin tam burasında: — Mişonaçi -Demiş- bu söy- lediğin şeyin doğru olduğuna yemin eder misin? — Ederim ya... Vallahi, bil- lâhi, yozun körolsun! — Hah, aferin! Menim yü- züme bir bak, işte ol kişi, benem.. Anladın mı Mi- şonaçil.. Çimdik adem | Tehlıke devamdadır. Adis-Ababu istasyonu.. Portsait'ten — verilen ve Adis- Ababa üzerine yapılan hare- ket ve neticeleri haberleri ya- landır. Hâdisenin şekli Ajan- sın verdiği gibidir ve hareket tamamen bastırılmıştır. Hükümet bu gibi hâdisele- tekerrür. etmemesi — için elen tedi )ir eri ittihaz rin lüzum etmiştir. Şimendifer muntaza- men işlemektedir. Hartum'dan da Gore hayali hükümeti hakkında neşredilen haberler de tamamen yalandır. Vakıa bu mıntaka *henüz işgal edilmemiş ise de İtalyan tay- yarelerinin kontrolü altında Bulunm.ıkl.ıdxr Madrid'de iki alay geri çekildi. Alman harp gemilerinin ziyareti fena tesir yaptı. Fransız'lar, bu, bir teşviktir, diyorlar. Rama, 4Radyo) — Fransa büyük elçisi Kont Dö Şam- bron, bugün İtalya dış baka- nını ziyaret etmiş ve İspanya hâdiselerine diğer devletlerin karışmamaları hakkındaki Fran- İtalya'nın acele veril- sız teklifine karşı vereceği cevabın mesini istemiştir. Cebelüttarık, 4 (Radyo) — Köta'dan telsizle bildirildiğine göre bir Alman harb gemi- sinin zabitleri, âsilerin ku- mandanı general Frango'yu ziyaret etmişlerdir. Brüksel, 4(Radyo) — Harb silâhlarını - tetkike memur ko- Belçikadan alınan silâh- mite, ve İspanya'ya gönderilen ların, İspanya hükümeti lehine satılmış olduğunu — tesbit et- miştir. Paris, 4 (Radyo) — la- hiyettar resmi — mahfiller, Al- man harp gemilerinin İspan- ya'nın Köta limanında bulun- malarının yeni bir Agadir mes- elesi doğurabileceğini -bildiri- yor. Bu suretle Almanlar, İs. panya isyanına müdahale et- memiş olsalar bile harp ge- misi zabitlerinin, . âsilerin ku- mandanı general — Franko'yu ziyaret etmeleri, âsileri teşvik mahiyetindedir. Bu vaziyetin protesto edil- mesi lâzımsa da bunu İspan- ya'dan başka hükümet yapa- maz. Alman zabitlerinin âsi generalı ziyaretlerinin mühim mânası vardır ve hiçbir hü- kümetin tanımadığı isyancıları Almanya'nın tanımış - olduğu- nu gösterir, Madrid, 4 (Radyo) — Hü- kümet askerinden iki piyade alayı çekilmiştir.' Bunun sebebi, her iki alayda görülen isyan ha- reketleridir: Madrid, 4 (Radyo) — Eski nazırlardan "Anderya Enkles- yasi) ile dört büyük profesör yakalanmışlardır. Hükümet, dört şimendifer idaresine vaziyet etmiş ve er- zakla melbusatı tekâlifi har- biye usulüne tabi tutmuştur. Cebelüttarık, 4 (ALA) Doyçlan Alman zırhlısının za- bitan ve mürettebatı bugün Kota'da karaya çıkmışlardır. Türk-Alman Takas İşleri.. İstanbul, 4 ( Hususi muha- birimizden)— Türki'ye Cumu- riyet merkez bankası umum müdürü Selâhiddin, Türkiye- Almanya takas işleri hakkında Alman devlet bankası reisile görüşmek üzere Berlin'e git- ve iki süvari merkeze miştir. Fransa'da Almanya aleyhine Nümayiş Berlin, 4 (Radyo) — Fran- sız gazeteleri, yaptıkları neş- riyatta Alman'lara hücum et- mektedirler. Ağustosun ikinci günü de (Pike Ravn) da Almanya aley- bine büyük nümayişler yapıl- mıştır. 940 olimpiyadı Berlin, 24 (Radyo) — 1940 olimpiyadı Tokyo'da olacaktır.