1 Ağustos 1936 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 3

1 Ağustos 1936 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

|Birinci Fransova BÜYÜK TARİHİ TEFRİKA Çeviren: F. ğem:eddm Benlioğlu M._...ıtahsıl bazı tedbll'ler ahn' Fransova, dilber Fransovaz'ın karşısında mağlüb düşmekten kendini alamadı! Bütün hiddetine rağmen, kral Fransova, - sadık kalâan Bonnive'ye karşı âdil olmak mecburiyetindeydi. Bu adam,. et büyük - harp- larda, en büyük tehlikeler ara- sında yanından ayrılmamış bir kahramandı. Şarlken'in vere- ceği bütün hazinelerine, kral- İazn 'teklif, sölecekleri ; at gü zel kızlarına rağmen bu adamı sadakattan ayırmak mümkün değildi! Fakat.. Dilber bir ka- dın yüzünden, kendisile rakib mevküne düşmüştü! Milâno'yu muhasara eden ordu, kış hasebile büyük müş- külât içindeydi. Topları çeken kuvvetli atların çoğu ölmüş, İsviçre'li âskerler aylık alma- dıkları için Lotrek bozgununa sebeb olmuşlardı. Bonnive hemen krala koş- muş. ve: — Sir, çabuk imdad ve para yetiştiriniz. Çünkü impa- ratorluk kuvvetleri Fransa'dan yardımın geç geleceğini bili- yorlar! Demişti. Birinci Fransova: — Doöstum.. Dedi. Yarın size dörtyüz silâhşör verece- gim. İsviçre'den de altıbin as- ker sevkini temin - ediyorum. Paraya gelince: Tacımı rehin vereyim, beraber götürünüz!, — Sir, ben yarın erkenden gidiyorum! — Pekâlâ.. Herşey - yoluna konacaktır. Kral, Bluaz'ın karanlık so- kaklarında, kışın ve gecenin sovuğu içinde kendi kendine: yi elimden almakla bana kötülük etti: fakat bunun acısını çok mükemmel bir asker olmakla beraber fazlasile çıkarmıştır! Demeğe mecbur kaldı. Ve, Fransovaz'a karşı hid- detinin de geçmek üzere oldu- ğunu bissetti. Ah bu kadınlar... Bu kadın kalbi denilen esrarengiz şey.. Krallara karşı bile, kalplerinin garib hislerini dinlerler!. Hal- buki Fransova, bu güzel ka- dını validei kraliye, hemşiresi Margrit'e karşı müdafaada nc kadar güçlükler çekmişti. Yal: nız kraliçe Fransovaz hakkın- da hiçbir şey söylememişti. Fakat zamanın en büyük ge- misi denize indirildiği zaman, kral birinci Fransova bu ge Miye “Büyük Fransovaz,, — is- Mini verdiği vâkit, kraliçenin de mütcessir olduğu hissedil- Mişti. Ah bu kadınlar... Kralları pekçok isterler, fakat hiçbir zaman sevmezler! Krallara karşı en büyük meclübiyet gösteren en güzel kadınlar, nihayet bir içoğlanı veya kapı hizmetçi- sine teslim olmaktan kendile- rini menedemezler! Nihayet Fransova da: — Eh.. Dedi. Biz de kral olalım. krallar gibi hareket edelim.. Ve, Fransovaz'ın kapısı önü- ne geldiğini farkeder gibi ol- du, kapıya vurdu. İçeride telâşlı gürültüler ol du. Kapının küçük pençeresi Açıldı, sonra asıl kapıyı bizzat Tansovaz açtı. - Fransovaz, kapıyı yeniden i> ei . Dükel kilitiedikten sonra, bütün şuh- luğile kralın boynuna sarı- larak: — Ah.. Sir.. Dedi. Aklımda hep sizdiniz!. Fakat kral, bunlara kulak asmadan etrafı dikkatle tetkik ediyordu. Ve bir köşede, iri, yarı şarab dolu bir kap gördü. Evet; Bonnive Alman usulü şarab içmesini çok severdil Kral Fransova: — Madam, elinizi öperim. Beni mükemmel sürette atlat- tığınızı haber aldım. Z ranızıye nere sakladığını da söyler misiniz?. Dedi. , Fransovaz, şakalar, şuhluk- larla inkâr etti ve hiyanetlikle itham edilen her güzel kadın gibi binbir yeminle sadakat ve sevdasını temine çalıştı. Fransova, güzel kadına söz- lerine inanmadan - bakıyordu. Yalan söylerken de güzeldi, hem de çok güzeldi bu kadın! Bu kadınla her ne şekilde olursa olsun yaşamak, zararlı bir iş olmıyacaktı! Bu kadın bilhassa zevk ve muhabbet için yaratılmıştı. Fransovaz, kralın kâfi de- recede yumuşadığını - hisset- mekte geç kalmadı ve bir şeytan veya bir melek gibi kralı çıplak kolları arasında daha fazla sıkarak; — Yaramaz.. Dedi. Bana inanmıyorsun hâlâ.. Ben, bir kraliçe, gecelerinizin kraliçesi sıfatile bu şüpheleri zihniniz- den çıkarmanızı emrediyorum! Kadın, bütün güzelliğile kralı kendine celb ve cezbediyordu. Hem.. Bu kadının sözlerine inanmamak için ne gibi bir sebeb vardı? Bonnive övün- meği seven bir adamdı; gene böyle haretet etmediği ne belliydi?. —Sııııu var— Tehdit mektubu Göndermiş ! Atmış, tutmuş am- ma şimdi hapisanede Denizli, (Hususi) — Birkaç gün evel şehrimiz zenginlerin- den ve tanınmış ailelerinden Tavas'lı oğlu Mustafa Tavas'ta sokak kapısının aralığına - sı- kıştırılmış - olan bir zarf mu- maileyh tarafından sabahleyin görülerek — açılmıştır. — İmzası bulunmiyan bu kâğıtta kendi- sinden mühimce bir para is- tenilmekte ve Sefa kır atha- nesinin helâsındaki beyaz mer- mer altına bırakılması, polise haber verildiği takdirde ken- disinin defaatle hapisaneye girmiş çıkmış, hiçbir şeyden korkmaz bir adam olduğun- dan neticenin vahim ve hattâ kırk, elli bin liraya mal ola- cağı yazılmakta imiş. Mus- tala Tavas, bu kâğıdı dağruca Emniyet memurluğuna tevdi etmiştir. Emniyet memurumuzca ter- tip edilen mabiranc bir tu- zakla yirmi dört saat zarfında bu cür'etkâr herif, cürmümeş- hut'halinde polisin eline dü- şerek - fiilini itiraf etmiş'ir. a LAİ | Karilerin fıkn'lerı Bu İıerıflerı ı" çekmeli, ır' Curfanda ıncırler Tavas'ta misli az gorul'—.' masını zZaruri g oruyor. Dün Germencikten şu mek- | tubu aldık: İzmir'de Anadolu gaze- tesi vasıtasile Türkofis, ti- caret odası ve alakadar | için İzmir borsasında toplanan | tüccarlar arasında muhterem bir Türk ihracatçısı bu malına | göre fiat mes'elesini müdafaa ederken. turfanda namile ge- makamların dikkat nazarına! len malların içinde önbeş ku- Biz incir müstahsillerini alâ- kadar eden aşağıdaki yazımın kiymetli - gazetenizde yer bu- lacağını ümit eder ve şimdi- | den teşekkür ve minnettarlı- ğımızı sunarız, İncir Ege'nin en bereketli ve mübarek mahsulüdür. Bu mübarek — mahsulün ağacını iyi bakarak, meyva - haline idiğinde iyi,temiz ve müm- . kün olduğu kadar fenni bil- “re inen gilere istinaden itina ile ku- rutularak iyi para etmesi için İzmir'e göndermemize rağmen orada maalesef İlâzım - olan ehemmiyet verilmiyerek müstahsillerin - binbir. emeği mukabilinde meydana gelen bu mübarek -mahsulümüz çok ucuza satılmaktadır. Buna kar- şı alınması icabeden bazı ted- birler şimdiden nazarı itibara alınarak - tatbik edilirse hem rtahsulümüzün — para etmesi hem de hariçteki sürümünün bir kat daha artırılması im- kânı elde edilmiş olur. İncir ilk yetiştiğinde İzmire turfanda namile gelir ve ilk olarak bu — mahsul işlencrek Avrupa'ya ihraç edilir. Aşağı daki görülecek sebeplerden dolayıdır ki bu - turfandanın satış ve Sevki şekli Pem Mah- sulümüzün — ilk pazarda daha para etmemesini ve hem de bu ilk mahsulün Avrupa'ya ihracında mahsul aleyhine bir fikir husule gelmesini mucip olmaktadır. Çünkü - turfanda namile hazırlanan - ilk incirler her istasyonda toplanarak İz- mire bir günde sevkedileceği için incirin tamamile kuruma- sını beklemeden yaşını, kuş dokunmuşunu, yarığını, kav- ruğunu hepsini toplıyarak çu« vallara doldurulup — İzmir'e sevkedilmektedirler. Mahsul- deki kanaat -ki dağrudur- İz- mire inen ilk mahsul yani turfanda, iyi de olsa ayni fi- ate satılacaktır. Kötü ile iyi arasında - fiat farkı olsa bile pek azdır. Bu itibarla itina ile seçip hazırladığı iyi malın değeri — verilmediğinden — ilk mahsulü bu şekilde gönderir. Halbuki turfanda olarak İzmi- bu ilk mahsulün de iyisine iyi fiat kötüsüne daha aıığı fiat verilse hiç şüphe- siz K rlanda mahsulü de iyi seçile.ek — ve temiz olarak İzmir'e gönderilir ki, bundan hem müstahsil istilade eder hem de ilk ihracında mahsul da iyi bir reklâma mazhar olur. Bundan iki sene evel - tur- fandanın fiatini - tesbit etmek Yapılan - tahkikatta filhakika bu cür'etkârın müteaddit sir- kat ve buna>benzer suçlardan dolayı hapse girmiş, çıkmış, Tavas kazâsının Sâmanlık ma- hallesinden — Bahçeli Fatma beslemesi namile maruf 325 doğumlu Mehmet oğlu Şeref olduğu anlaşılmış ve Müddci- umumilikçe derhal tevkif mü- zekkeresi kesilerek hapisaneye gönderilmiştir. biz CĞ İRĞAA a eti Ü i ruşluk mallar da vardır, bina- | enaleyh mahsulü görerek ve değerini vererek âlâlım, çünkü kötü malların fiatine bu iyi malların da ucuza gitmesi doğru değildir, demişti. Hal- buki toplantıda bulunan bir- kaç büyük komisyöncu tücca- rimiz «ki bu zevat her zaman müstahsilin hukukunu müda- faa ettiklerini söylemektedir- ler - kendilerine gelen düşük mıntakalara ait incirlerin fiat- lerinin diğer iyi mallara na- zaran aşağı olacağımı düşüne- rek bu şekle yanaşmamışlar ve maalesef fiat te hoer za- manki gibi düşük tesbit edil- mişti. Geçen senede ayni va- ziyet devam etmiştir. Binaenaleyh, turfanda mah- sulünün temiz olması, iyi se- çilerek —ayrılması ve güzel kurutulması için piyasaya ge- lecek turfandanın, —malın ne- vine göre fiat bulacağını ve kötü mal geldiği takdirde aşa- gı fiate satılacağını şimdiden müstahsile, alâkadarlar — ilân ederlerse, turlanda mahsulü çok temiz, kuru ve nefis ola- rak gelir ve ümit ederim; ha- kiki kıymeti olan fiati de bu- lur ve Avrupa'ya ihracında da goalımızın nelaseti ve temiz- liği yüzünden daha ilk anda iyi ve müsait taleplerle karşı- laşırız. Turfanda —mahsulü İzmir'e bir günde indiğinden her is- tasyonda toplanan mallar tes- bit edilen bir günde - İzmir'e sevkedilir. Halbuki tesbit edi- len güne kadar - toplanan ve sevkedilen miktarın azlığı veya çokluğu fiat üzerinde büyük âmil olmaktadır. Hattâ fazla mahsul geldiği takdirde - ilk günkü satışa dahil olmıyan mallar ekseriyetle bir veya iki gün sonra iki kuruş kadar aşaîı satılmaktadır. Bu fiat düşkünlüğüne — mâni olmak ve gelen malı da nazsız. sat- mak için İzmir'e indirilecek turfanda miktarının pek fazla olmaması lâzımdır. Bu da pi- yasaya ihtiyaçtan fazla tur- fanda getirmemekle kabil olur. Turfandanın gelmesine 15 18 gün kaldığından alâkadar makamların şimdiden harekete geçmesini ve biz. müstahsille- rin hukukunu koruyacak ted- birlerin alınmasını sonsuz say- gılarımızla yalvarırız. Germencik müstahsilleri namına, H. Mustafa Ali Mahmud Ondülâsyon makineleri Sıhhât Vekâleti, alâkadar- lara gönderdiği bir tamimle elektrikten başka bütün on- dülâsyon usullerinin menedil- diğini bildirmiştir. Elektriksiz ondülâsyonlarda kullanılan ve yüzde 2 nisbetinde süblime ile sani klorzeybakı ihtiva cden zehirli mahlülün de tibbi müs- tahzerattan — addedildiği ve müsaadesiz olarak piyasaya çıkartılmaması için - icabeden tedbirlerin alınması ayrıca bil- dirilmiştir. müş bir bir cinayet. 13 yaşında bir çocuğu, parasını alıp ırzına geçtikten sonra vahşiyane şekilde öldür- düler, üstüne beygir Tavastan yazılıyor: Tavasın Kızılca köyünden — Sertoğlu Süleyman çavuş, Tavasın Barza mıntakası köyleri sigara ba- yidir. İnhisarlar idaresinden aldığı siğaraları köylerde sa- tarak paralarını tahsil için on üç yaşlarındaki oğlu Musta- fayı Nikfer köyüne gönder- miştir. Nikferle Kızılca knryu arası iki saattır ve ayni zamanda bu iki köyün arasında bir de Ovacık köyü bulunmaktadır. Mustafa, Nikfer işini -bitirdikten sattığı sigara paraları olan yetmiş lirayı cebine koyduktan sonra Temmuzun 23 cü Perşembe günü saat on yedi raddele- rinde hayvanına binerek 'Kı- zıldaya gitmek üzere yola çık- mıştır. Nikfer ile Ovacık köyü arasında — mezarlık — yanların- daki derede eşhası meçhüle tarafından — Mustafa'nın — yolu kesilerek ilk önce bu yavru- köyünde ve nun irzi paymal ve yetmiş İira | parası da gasbedilmiştir. Son- ra tabanca ve bıçakla muhtelif yerlerinden yaralanarak pek feci bir surette öldürülmüştür. Râkip olduğu,beygirin semeri maktulün üstüne kapıtılmıq semerini kapattılar. Vak'adan tahminen iki üç — saat sonra Nikfer köyüne git- — mekte olan Tavas bekçilerin- den Mehmed çavuş Mustafanın — ölüsünü — görerek lzıımgekll makamlara haber vermii: Canavarca yapılan bu tüyler. ürpertici cinayecin azılı katil- leri halen — bulunamamıştır. — Adliye tahkikatla toeşguldür. — Vak'a esrarını muhafaza - et- — mektedir. Avuç içi kadar bir — yerde acıklı ve vahşiyane bîl Şekılde ika edilen bu mı- letin acada azılı ve insani histen mahrum failleri kimdir? — Bu, yapılacak ciddi ve ilgili — ve çok derin ve bilhassa mas — hallinde tekrar - tekrar edilecek tahkikat ve tetkikat — neticesinden — anlaşılacaktır. — Ön üç yaşındaki masumun hem ırzına geçmek ve hem parasını gasbetmek fazahat ve habasetini irtikâp ettikten son- — ra vicdanları titremeden om feci şekilde canını kıyanlar meydana çıkınca bu kaza hi kı bayram - yapacaktır. Cezayı — sezalarını bulurlar. Faal ve — genç müddeiumumimiz İh, Uz4 — manın bu işe lâyık* oldıığııl ehemmiyeti vereceğinden emis — niz. ç icras Denizli'de zabıtanın muvaffakıyetı Denizli'de bir kalpaza şebekesi tutuldu. Bir mektup bütün esrarı meydana çıkard r Failler, beş kişidir. Denizli (Hususi) Birkaç gün evel şehrimizde bir sirkat mes- elesinden cezaevine tikılmış olan Niğde'nin Aksaray ilçe- sinin gündoğdu mahallesinden Osman oğlu Hüseyin tarafın- dan şemsiyeci dede namile maruf 60 yuşlarında Bekir oğlu Hasan Basri'ye hitaben yazılan bir mektup uyanık bir polisimizce ele geçirilmiştir. Bunda güya Hasan Basri ta- rafından kandisine tutulmuş olan evin polisler - tarafından basılarak baskı alet ve eda- vatının. tamamen müsadere edilmiş ve kendisinin yakala- narak tahkikata başlanmış ol- duğu yazılı imiş. Böyle bir vak'anın geçme- diği halde bu şekilde mektup yazılmasi her halde bir esasa müstenit olacağı düşünülerek polisçe derhal faaliyete ge- çilmiş, tarif edilen evde bir arama yapılmıştır. Hakikaten bodrum - katının gizli bir ye- rinde para dökülmeğe ve maden eritmeğe yarar bir ta- kım alet ve edavatla bir mikt tar kurşun, kalay ve nikel ve- saire parçaları da eritilmiş ve mahlüt bir halde bulunmuştur. Neticede tahminen yedi, sekiz ay evel bu iki' kişinin saltak mahallesinden Dağıs- tanlı Mahmud oğlu Hakkı, Tefenni kazasının Yusufca kö- yünden Karga Hüseyin oğlu Bekir, Körcan mahallesinden Davaslı, Mihalıçlı Emin, oğlu Halil İbrahim'in de - iştirakile bir kalpazan şebekesi teşkil y eyledikleri ve birinci defa rak otuz lira kıymetinde esk nikel yirmi beş kuruşluklard döküp harice sürdükleri ve aralarında hasıl olan bir ih lâf üzerine anlaşamıyarak d gıldıkları kendi itiraflarile an> laşılmış ve cümlesi tevkif nlım' a muşlardır. © Polisimizin bu önemli mu: vaffakiyetini — ve uyanıkhğııı' takdir ederiı , dugün KSK | İzmirspor maçı. Bugün öğleden sonra saat 17 de Alsancak saha- sında İzmir spor meraklıarının — “çoktanberi gö edikleri heye- — canlı bir. fudbol müsabaka- - sına şahid olacaklardır. ' lüplerimiz arasında mevsimin ilk futbol temasını teşkil edes cek olan bu maç için kupa konmuştur. Neticelenmiyen ik maçlarının her iki devresinde müessir bir farkla İzmirspo ü “mağlüp etmeğe muvaffak - olan. K.S.K. takımının bugün ala- — cağı neticeyi merakla beH' mek icap eder. M Bu maç bilhassa İzmirspor için intikam maçı mahiyetini de haizdir. K. S. K. takımıı gelince her hafta kendi sında ve kısmen de maç yqî- e. mak suretile muntazam tığına nazaran kupayı kazan- mak - için çok çalışacaktır. Bunu pekâlâ takdir eden İz- mirsporlular kıymetli sağ açık- ları Reşad'ı bu oyun için Ak« hisar'dan çağırmışlardır. iş- KA Yğa 5. SA

Bu sayıdan diğer sayfalar: