O Fetmak için, tam şu dtva — edemiyordum. O dıvarlar ki üzerleri gemi, at, Evlerimiz 4; İrfan Hazar p Etralı kalın dıvarla çevrili şu erik ağacının altında, kimbilir kaç — dela arkadaşlarıma masal söyledim. — sinden babam bize bakar; fazla gürültü yaptığımızı duyduğu zuman camı tıkırdatırdı. Şerlok Holmes'lerle kucak kucağa yatan Terkibibend ve Tertiibendlerim, Meomusi Ebuzziya'larım hep bu, kanadı kopmuş dola- — bün içinde dururdu. İşte, imizdeki kız mektebinin bahçesini sey- öşesinde delik açmıştım. Delik ayniyle y dm_voıdıı. Gözümü oraya yine yerleştirdim. Tekrar mektebin bahçesine — Baktım: Ne bahçeden we de mektepten erer vardı. Koca yirmi yıl, mek- — tebi de, buhçeyi de ortadan süpürmüştü. İnsan oğlu, yalmız canlılara değil, cansızlara meselâ eve, halıya, yastığa, kitaba, ağaca vesair eşyaya da gönül veriyor. Denebilir ki, canlılar ancak Ükamilariz conlılıklarını biliyorlar. Yıllardanberi içinde oturduğunuz ev, artık sizin akrabanız gibi birşey oluyor. Epiy bir ayrılıktan sonra onu / giyarete gittiğiniz zaman; odalar, sofalar, dolaplar, raflar, ağaçlar hemen — sizi karşılıyorlar; sizinle konuşuyorlar. Kız yahut erkek kandeşinizin dü- Şu çitin yanındaki odanın pencere- yanrıklar, çiviler, dıvardaki boynı.r İıuul.ır hep etinizden ve - kemiklerinizden yapılmış ve sizden — kopmuş parçalar gihi gözlerinizin önüne dikiliyorlar. Bir seyahat dolayısile, geçenlerde ben de böyle bir evin içini do« — Taştım. Başta anlattığım gibi, evin her tarafından kulaklarıma sesler hü- cum etmeye başladı. Bu ev benim tarihimdi. Canb, küçük bir tarih. Lâkin çok sevdiğim yeşil renkli tavanın tahtaları sökülmüştü. Pencere O camları karıktı. Ne odalardan, ne çok sevdiğim küçük dolaplardan, — dolambaçlı merdivenlerden hayır kalmıştı! İçimden birşeyin göçtüğünü sandım. Yıkık dıvarlara bakmıya cesaret eşek, tren resimleriyle Baştan başa doluydu. Kendimi avluya güç atabildim. Gözlerim yaşlıydı. Babamın öldüğü gün de, bea böyle ıstırap çekmiştim. ne Şüphesiz eşyalar, zamanla hislerimizin ve heyecanlarımızın Kabları — oluyorlar. Bu kablar esnsızlıktan çıkıp artık canlamıyorlar. Ben eşyaları y p y & — ganlı biliyorum. |' Günün T’ğlg:ı;f Haberleı Atatürk İstanbul'a geçiyor F. Çakmak teftiştel. Mareşal, İmroz ve Bozca adayı gezdi. Ve Tınaz- tePe muh Ankara, 31 (Hususi muhıbırımııdcnb ribi ile İstanbul'a döndü. D e— Kamutay müzakerelerini takip buyuran Reisicumur Kamâl Atatürk, pazar günü İstanbul'a harekt edeceklerdir. Çanakkale, 31 (Hususi muhal nakkale Valisi Nizamiddin, General Fahriddin Altay ve maiyeti erkânı ile birimizden) — Mareşal Fevzi Çakmak, bugün beraberinde Ça- İmroz ve Bozca adaya giderek kıtaatı teftiş etmişlerdir. Mareşal, berberlerindeki zevatla birlikte saat beşte Çanakkale'ye dönmüşler ve Mecidiye kruvazöründe atılan toplarla selâmlanmışlardır. Binlerce halk, rıhtımda Mareşalı alkışlamıştır. Fevzi Çakmak Çanakkale'de hareket etmişlerdir. bir müddet istirahattan sonra Tınaztepe muhribi ile İstanbul'a İstanbul, 31 (Hususi muhabirimizden) — Mareşal Fevzi Çaknıek buügün Tınaztepe torpido muhrinbi ile şehrimize geldi. Ankara - İs- l tanbul arasın- da yeni bir hat.. u..n——— İngiltere'nin Sov- yetlere açtığı kredi İ Kamutay ferala- 100 Iulometre;ye ka-| Bu, siyasi, iktısadi ve kültürel £. de bir gün yaşadı. —Başı 1 inci sahifede— Bu berberler ve tekaütler hak- — kandakf kanunların müzakeresi ta- “kip *ttive en sonra Başvekilimiz — İsmet İnönü söz alarak hükümeti: — dilek ve maksatlarimı anlattı, O mad reyi — istedi. fikan itimat beyan etti. Ankâara, 31 (Hususi) — Kamulay mütte- — Kamulayın dünkü - toplantısı tarıhi celsenin bütün heyecan — ve hararetini taşıyordu. Muh- — telif hatipler söz aldılar. Bu meyanda bir saylavımız hıvbı umumi içinde Atatürkün yaptığı Çanakkale müdafaa- — mizı canlı bir surette tebarüz — ettirdikten sonra bütün dün- — yanın tadil - teklifimizi kabul - etmesinin, hukuku düvel kai- — delerinden değil, dahili man- Ozarası itibarile birçok millet- © lerin mahrum — bulundukları —huzur ve sükünu ve vahdeti “nefsinde toplanmış olmasın- dan, memleket müdafaası için » eskeri ve idari bütün tedbir- leri esasen almış bulunmasın- — ve nihayet tuahhütlerine olan — sadakatinden, birçok dostluk- — lar ve ittifaklar temin etmiş “olmasından ileri geldiğini söy- “İedikten sonra, izahatına çok — veciz bir şekilde devam etmiş — ve sözlerini şu suretle bitir- miştir. — Ne mutlu Türk olana! Bu cümle, kamutayda hara- retli alkışlarla karşılanmıştır. -— Diğer bir saylavımız, duyduğu — heyecanı anlattıktan sonra, bir — yükselişin verdiği nefes darlı- 'tlndın çok uzak olarak Türk milletinin çok yükseklere çık- İ hiakin olduğunu, askeri zafer- lerimizi, içtimai, siyasi zafer- — lerimizin takib ettiğini, dün- ..ııdı hiçbir millete nasib ol- miyacak medeni, içtimai inkı» *llplaı başardığımızı söylemiş, — Bu milletten daha bü- yülc millet yoktur! Diye bağırmıştır. Bunu mü- — teakib Türk milletinin önünde Alılürk ü, İsmet İnönü'nü se- Tâmlamıştır. Diğer bir hatib, Çınıkkılonhı coğrafi ve ta- rihi büyük ehemmiyetini Ata- türk'ün orada düşman donan- ma ve kuvvetlerine emsali bu- lunmaz darbeyi nasıl vurdu- ğunu anlattıktad sonra hülâ- #atan demiştir ki: — Bundan dolayıdır ki Lo- zanda, İngiltere Çanakkale'de bu gayri askeri mıntakayı ih- dasta israr etmişti. Fakat bi- zim ruhumuz ve kalbimiz, Ça- nakkale'deki şehitlerimizin te- miz ruhlarını tatmin etmek isterdi. Nihayet dünyanın va- ziyeli vehamet kesbetti ve o kadar mühim hâdiseler oldu ki biz orasını artık açık bıraka- mazdık. O mukaddes ruhları yalnız bırakamazdık. — Yurdu müdafaa için Çanakkale'ye hâkim olmak isterdik. Ne mütlu ki, zekâsı ve dehası ta- rihe yazılan Atatürk'ün irşadı ve onun yüksek arkadaşı İs- met İnönü,nün dirayetli ida- resi ve herkese numunei em- sal olabilecek ve mahirane şekilde siyasetimizi idare eden | Rüştü Aras ve arkadaşlarının gayretile bunu — elde ettik Montrö bizim için çok büyük bir muvaffakiyet olmakla be- raber ayni zamanda arsıulusal bir hâdisedir. Çünkü sulh ile alâkadardır. Çânakkale'ye aid askeri ve dipiomatik zaferimiz tarihe altın harlflerle - yazıla| caktır. Hatip bunu müteakip, İn- giltere'nin Çanakkale'deki ölü- ler âbidesine bir milyon İn- giliz lirası sarfettiğini, bizim de aziz şehitlerimizin büyük- lüğü ile münasip ve muazzam bir âbide yapmaklığımızı tek- lif eylemiştir. Diğer bir saylavımız, — Birbirimizi, büyük zafer bayramımız - için kutlulıyalım. Milli zaferimizin bayramı mü- barek olsun ! Cümlesile söze başlamış ve Türk milletinin yeni harici siyasetindeki an'anayı tebarüz ettirdikten sonra Türk tarihini zaferle dolduran Mehmetçiğin yüksek hüviyetini temiz ruhu- dar uzatılarak .ıeycı-l hat 8 saate inecektîrl Bi İstanbul, 31 (Hususi muha- birimizden) — Naha Vekâale- | tinin Ankara ile İstanbul ara- | sında yeni bir demiryolu inşa- sını tetkik etmekte olduğu bildiriliyor. Yeni demiryolu, Adapazarı, Düzce, Yol ve Kızılcahamam üzerinden olacaktır. Bu suretle İstanbul - Ankara — arasında iki hat olacak ve yeni yol yüz kilometre daha kısa oldu- ğundan seyahat müddeti sekiz saate inecektir. nu anlatan çok müheyyiç bir beyanat yapmış, İnönü'nde Mehmet - vardır. Dumlupınar'da Mehmet var- dır. Çanakkale'de, Anafarta'da Mehmet vardır. Bu memleke- tin havasında Mehmet vardır. Her yerde Mehmed'in ruhu vardır. Arslan, dinç, şerefli, kudretli Mehmet !.. Dedikten sonra, haklı bir davanın kazanılmamasına im- kân bulunmadığını, ancak onu tahakkuk ettirebilecek kuvvetli bir idare mevcudiyetinin şart olduğunu, Nitekim tarihimizde Türk askerinin kazandığı bu kadar zaferlerin neticesinden eski osmanlı idaresinin istifa- de edemediğini anlattı Ata- türk'ün oynadığı muazzam ve tarihi büyük rolü veciz bir şe- kilde tebarüz ettirdi, şiddetle alkışlandı. Hatipler arasında söz alan İzmir saylavı Benal Nevzad'da, Türk — milletinin duyduğu iftihar ve şükranları kayt ile Türk çocuklarının ya- rın tarihimizi okurken bu asır- da yaşıyanların saadetlerine imreneceklerini söyledi. — Bizi bu saadete eriştiren Cumuriyet var olsun, ordu var olsun, Atatürk var olsun, onun değerli arkadaşı İsmet İnönü var olsun! Dedi. Diğer bir hatibde söz ala- rak, eski Osmanlı idaresinin hacaletlerini hatırlatarak, bu- günkü muvaffakıyet ve zafer- münasebetlere doğru adımdır. Londra, 30 (A.A) — Yeni Bu kredile Sovyetler birli- İngiltere-Sovyet ticaret itilâf- namesi projesi dün avam ka- marasına tevdi edilmiştir. Moskova, 31 (A.A) — 18 Temmuzda Londra'da Sovyet- ler birliği ticaret mümessili M. Özerski'le İngiliz kredi ve ihracat dairesi direktörü M. Mikson arasında mektuplar teati edilmek suretile İngilte- re'nin Sövyetler birliğine beş | yıl müddetle ve yüzde beş buçük faizle on milyon İngiliz Tiralık bir kredi açması hak- kında bir anlaşma vücude ge- tirilmiştir. lerimizin ehemmiyet ve kıy- metini daha iyi anlıyabilece- gimizi, Montrö zaferinin tarihi, siyasi manâsının büyük oldu- ğunu, çünkü Çanakkale'nin bütün dünya için siyasi, ik- tısadi, askeri bir mes'ele ma- hiyeti — taşıdığını — anlattıklan sonra, Çanakkale askeri za- ferini, umumi harbın — netice- lerini, daha sonra İsmet İn- önü'nün ince zekâsı ile idare edilen Lozan muahedesinin boğazlara ait ahkâmını niçin kabul etmiş olduğumuzu, yur- dumuzun müdafaası üzerinde bütün kıskançlığını muhafaza eden hükümetimizin bilâhara dünya vaziyeti karşısında bu işi cezri surette halletmek lü- zumunu duyduğunu ve - bu maksatla Montrö konferensını içtimaa çağırdığını söyliyerek | bunun içinde hakkına güvenen bir millet olarak, muahedeyi tanımış olanlarla beraber bu ciheti konuşmak cihetine git- tiğini söylemiş, — Atatürkün, İsmet İnönünün rollerini, ha- riciyemizin — muvaffakıyetlerini anlatmış, orduyu selâmlamıştır. Ankara, 31 (A.A) — Bo- ğazlar mukavelenamesi Büyük Millet Meclisinde reye kon- duktan sonra mecliste bulu- nan Sovyet maslahatgüzarı hükümeti namına hariciye ve- kili Tevfik Rüştü Aras'ı teb- rik etmiş ve Sovyet hüküme- tinin de boğazlar mukavele- namesini tasdik etmiş olduğu- nu resmen tebliğ etmiştir. ğinin 1 Ağüstos 1936 dan 30 Eylül 1937 e kadar Sovyet'le- rin İngiltere'ye verecekleri si- parişlerin bedeli peşin olarak ödenecektir. Moskova, 31 (A.A) — Ha- rici ticaret halk komiseri M. Rozengolz Pravada gazetesine verdiği beyanatta ezcümle de- miştir ki: ç — Yakında imza edilmiş olan İngiliz « Sovyet kredi an- laşmasının iki büyük memle- ket arasında ekonomik, siya- sal ve kültürel münasebetlerin takviyesi yolunda bir makale hükümetinin sulh siyasetinin umumi mabiyette tamamen uy- guün olan bir Sovyetler birliği İngiltere ekonomik anlaşması: na doğru nlılmış bir adımdır. teşkil edeceğini ümit etmek iste- | rim. Yeni kredi anlaşması Sovyet | 'Habeş çeteleri ae n ei Ğ Adis-Ababa'ya nasıl saldırdılar? Adis-Ababa, 31 (Radyo)— Neşredilen resmi bir tebliğe göre 28 Temmuz gecesi Ha- beş'ler Ras Kassa'nın hâkim bulunduğu — yerlerden - Adis- Ababa'ya bir taarruza teşeb- büs etmişlerdir. Bu taarruzu yapanlar, ilk tüfek sesile bü- tün Adis-Ababa Habeşleri- ninde koşarak kendilerine il- tihak edeceklerini sanmışlardır. Hücum edenlere, Ras Hailo ve Ras Gebede'nin kuman- dasında üç kuvvetli Adis-Aba- ba'lı çete İtalyan askerlerile birlikte saldırmışlardır. Mütecavizler ile bu kuv- vetler arasında büyük bir müsademe olmuş ve müteca- vizler binden fazla maktül bırakarak kaçmışlardır. Bunların başında Abono Petro, yani Dessiye'nin baş papazı vardı. Kendisi İtalyan düşmanlığı ile maruftur. İtalyan tayyareleri de bu mütecavizlere — bombalar at- mıştır. Adis-Ababa'da sükün bo- zulmamıştır. Denizli ;rmuıda Denizli, (Hususi) — Şehri- miz borsa idare heyeti üyele- rinin intihap günlerinin bitmesi hasabile yeni intihap yapıla- rak tüccardan Rasim sürücü, Fehmi Cillov, Osman Merzeci, | Ali Karabacak, Osman Mes- tan oğlu, Nazmi Tosun, Ömer Mazıoğlu idare heyetine seçil- mişlerdir. Terti eden memurlar Posta ve telgraf memurla- rının terfilerine dair iki liste- nin şehrimiz posta ve telgraf başmüdürlüğüne geldiği haber alınmıştır. Diğer memurlara aid listeler de bugünlerde ge- Iecel:iır Ingiltere kabine- sinde tadilât oldu Londra, 31 (A.A) — Kabinede esaslı nezaretlere dokunul- mamak ve kabinenin milli siyaset istikametinde bir güna de- gişiklik yapılmamak üzere bazı tadilât icra edildiği resmen bildirilmiştir. Bu tadilât kabine erkânından bazıları için nor- mal bir terfi mahiyetindedir. Ziraat nezareti parlâmento müsteşarı M. Robertsham teka- Üt nazırı, müstemlekât nezareti müsteşarı Lord Plymouth ge- çenlerde nafıa nazırı tayin edilmiş olan Lord Stanhpe'un ye- rine hariciye müsteşarı olmuşlardır. Halihazırda terbiye nezareti parlâmento müsteşarı olan Lord Della Marr müstemlekât nezareti müsteşarı, Lord Eversham Ziraat Nezareti Parlamento Müsteşarı, Sıhhiye Nezareti müsteşarı M. Goolifrey Shakespeare — terbiye — Nezareti müsteşarı, Tekaüd Nazırı M. Hudson, Sıhhiye Nezareti parla- ment> müsteşarı tayin — olunmuşlardır. Bu tadilât 1 Eylülde katiyet kesbedecektir. " 4 8 Ağustos cumartesi akşamı Şehir Gazinosunda Göztepe Spor Kulübü Senelik Gardenpartisi Fevkalâde olarak yapılacaktır. Geçen sene Güzelyalı'da verilen bu gardenparti çok bü- yük bir rağbet ve memnuniyet kazanmış idi. Bu seneki ha- zırlıklarda azami fedakârlıklar gösterilmiştir. Muvaffakıyet ı—dılıı büyük olacaktır.