Siyaset.. Aşk Edebi, Tarihi, macera romanı B | I Dedi. Hiç tereddüt etmeden, İ — Evet, mareşal hazretleri! — Fakat müsterih olunuz. Bu - anühim işi tenvir için elden gelen her şeyi yapacağım! | — Bilhassa, bu dösyanın hudut haricine çıkmamasını — temin etmelisiniz! — Bugün öğleden sonra | Yüzbaşı Hanri'yi — istintak edeceğim! — Bu istintakın yanımda B olmıımı arzu ediyorum! —— — Ben de bunu rica ede- " cel:ıım Artu taktirde a' şsin kâtibimle — bir — gelirim. Olur. Ben de Hanri'yi saatla daireme getirtirim. Polis'müdürü M. Pictri se- — lâmliyarak çekileceği sırada, Harbiye bakanı mareşal Ro- “Gon, bir baba tavrile: — Suallerinizi çok sert sor: —mayınız. Bu bedbahtın benim | ski bir harb — arkadaşımın Coğlu olduğunu — onutmayınız. Son zamana kadar bu genç sen namuslü ve en — çalışkan zabitlerimizden idi, Şimdi bile | kendisini öldürmeği tasavvur etmektedir. Her halde namuslu duğuna emin olduğum bu gencin izzeti nelsini mümkün | - mertebe koruyalım. Dedi. M. Pietri: — —- Tavsiyenizi göz önünden © uzaklaştırmıyacağım. Mamafih — vazifemi de ifa edeceğim! Dedi, — Pekâlâ... İN Sureti "bukaiyede haberir dilmiş olan Yüzbaşı Hanri ö Buagemon harbiye daire- — sine gelmiş ve kendi dairesine | kapanmış, asahi bir halde - Harbiye bakanının yanına ça- ğırılmasını bekliyordu. Bu aralık kumandan Golif- — Başınıza gelenleri bili- /— yorum. Dedi. Büyük bir felâ- Mamafih, aldığım hususi haberlere göre hakikatı olduğu /— gibi söylerseniz. vaziyeti -kur- ak mümkün olacaktır! — Hann ğözlerini indirdi ve )* bir şey söylemedi; — Gollifet: — — Haydikardeşim. mareşal /| ve Polis müdürü sizi bekliyor! Dedi ve elini samimi surette —Z — rîye uzattı, bu suretle yan olarak mareşal Rondonun ğ na girdiler. — Mareşal: — Yaralı olduğunuz - için akta durmayınız, oturunuz! Sahip ve başyazganı Haydar Rüşdü ÖKTEM “Ümümi neşriyat ve yazı işleri | — müdürü: Hamdi Nüzhet j —- Nn İhıu Beyler sokağı Halk partisi, binası içinde W ür — ANADOLU T ni 2776 « Posta kutusu 405 ABONE ŞERAİTİ ağa”1200, altı aylığı 700, S övba 1530 Y'l' üç e memleketler i iı lik aböne ücreti 27 iradır İ “Hor yerde 5 kuraştır z - geçmiş müshalar 25 kuruştur. | —*xaDoru marTBAASINDA İ BASILMIŞTIR hiç korkmadan bütün - bildik- lerinizi polis müdürüne söyle- yiniz! M. Pietri mareşalın tam önünde bir koltuğa oturma- sından sağ kolunu mareşalın iş masasına dayamıştı. Polis müdürü hazırlanmış olan sual listesine baktı, ve: — Henüz tavazuh . etmiyen şartlar altında nezdinizde bu- lunan mühim bir dosya kay- bolmuştur. “Zabıtanın vazife- sini kolaylaştırmak için bu hususta bize izahat veriniz. Dedi. Hanri kısa cümlelerle geçen ve bildiği hadiseleri söyledi. Ve Dük Dö Lodo- vik'in kendisini ziyaretini ve hemşehrilerinden bir kızı ge- tirdiğini anlattı. — Bu kızı evvelden de ta- nırım. Kaderos Şatosunda bir kaç defalar gördüm. Dün ak- şam uyuduğum sırada dosya- nın yerinde olduğuna eminim. Bu sabah, emirber neferim beni uyandırdığı vakit koydu- İ ğum yerde yoktu. D — Şu hale göre, bu dos- yayı bu genç kız mi aşırdı? — Bu kızı ittiham edemem! | Polis müdürü çenesini eline dayadı, bir müddet düşündük- ten sonra; — Siz bu kızı Vokloas'dan- mi tanırsımız?. — Evet fakat münasebetim azdır. Yalnız. olduğumu gö- rünce, Dük Lodovik bu kızı bana getirdi. Fakat Paris'te bir kadının yanında bulunu- yordu. — Size bu kız yabancı idi değil mi? — Aşağı yukarı böyle! D — Adı nedir? — Bilmiyorum. Kendisine Pibulet derler. Ben de öyle tanırım. Polis müdürünün talebi üze- rine Pibulet'in eşkâlini tarif etti: Mavi gözlü, kumral saçlı, güzel, orta boylu.. — Bu kız Paris'e ne zaman geldi? — Dük'e göre üç h:ıftı ka- dar evvel Paris'e gelmiştir. — Sonu nu var — İmamdan ;ıkâyet İkiçeşmelik. Akçalı mesçit parti ocağı başkanı Ahmed dün idarehanemize geldi. Pa- zar günü öğle namazında Ço- rakkapı camiinde namaz kılar- ken, namaza mani olmıyacak şekilde yan tarafa koyduğu temiz şapkası ile ayakkapla- rının, imam tarafından tama- mile — ezilip — buruşturularak başka yere kaldırdığını söy- ledi ve dedi ki: — Benim şapka ve ayak- kabımı kaldıran imam hiçbir şer'i " sebebe istinat etmiyor- du. Bu sadece bir nezaket ve hakaret mes'elesi telâkki ederim asri imamın, camide halka karşı çok nazik davranması lâzım- dır. Kaldı ki bu mes'elede hakszıdır. Ayni zat; daha başka vatandaşları da başka şekillerde incitmiştir. Evkaf müdürlüğü bu mes'eleyi nazarı dikkate almalıdır. Hisar önünü bilirsiniz: Günün hernevi - yorgunluk- ları içinde nefes almakta zor- luk çekenlerin akşam üzer- leri can attıkları yerl.. Çınarının serin gölgesi al- tına kimler koşmaz ve ncler konuşulmaz?,. Hafif ve fakat istifadeli mevzular üzerinde herkes - dilediği gibi fikrini söylemekte serbesttir. Şaka ile ciddiyetin, şiirle memle- ket işlerinin dile geldiği bu yerde, yalnız ukalalığa cevaz yoktur! Burada, felsefe — yapılmaz amma, bazılarının tefelsüfe is- tidat kazandığı anlar olur. (Hisar önü), tatlı bir hürri- yet havası içinde dallarını ve kanatlarını maziye açmış çı- nar ağacı ile, kafalarımızın hoşlandığı bir şark köşesidir. * “* Geçen gün, üç-beş arkadaş konuşuyorduk: İnsanlarin batıl itikatlar ve hurafelere karşı gösterdikleri zafını konuşu- yorduk. Bu münevver ve rea> list sandığımız adamların bile kendisine “şeamet veya uğur getireceğine inandığı şeyler yok mudur?.. Müneccim başının - fikrini almaksızın karar — veremiyen binlerce sersem hükümdar ve- ya hükümet reislerinden ziya- de onun zalim iradesine bo- yun eğen insanlara, insanlığı- mıza acıyorduk. Hakikati hal- de, elektirikle parlıyan yep- yeni dünya içinde bile, beşe- | riyetin kafasında, örümcekli ve küflü bir nokta, ebediyen | karanlık içinde kalmıştır. Frenklerin “ Supertition , dedikleri bu ruhi ve zihni da- lâletten kurtulacağımız — gün gelecek mi?. Bahsın tam hararetli nok- tasında, tepemizden bir kuş uçtu ve barsaklarının muhte- viyatından birşey... Bir fazla: hk (Murat Çınar) ın kafasına düştü. Arkadaşımızın sinirlen- mesine meydan vermemek için; Uğurdur!.. Diye gülüştük. Fakat o, hurafelere kolay kolay boyun eğecek adamlara benzemiyordu: — Züğürt tesellisil Dedi. Üzerimize dökülen kahve ile yep"yeni elbiseyi perişan ede- riz de, bu becereksizliğimize uğur atfederiz. Sonra kahveci- ningetirdiği bir bardak su ile başını yıkarken, pek hoşumuza giden şu vecizeyi savurdu: — Keşki, başımıza bece- renler hep böyle kuşlar ol- saydı!... İKİKE Fransa'da Grev Fabrikalar, ame- le ile anlaştılar... Paris, 27 (Radya)—Sitroen, Pejo ve sair büyük fabrikala- rın tahliyesi hakkında amele hükümetle uzlaşmıştır. Bugün de patron ve amele murahhasları toplanacaklar ve yeniden kararlar - ittihaz ede- ceklerdir. Paris, 27 (Radyo) — Paris civarındaki inşaat amelesi gre- vi bugün hitam bulmuştur. Pejo fabrikalarında da amele işe başlamıştır. Mavi kordelâ Nevyork, 27 (Radyo) — Umulmaz bir hâdise çıkmadığı takdirde kraliçe Mari vapuru bu seferinde rekoru kıracak ve Mavi koördelâyı kazanacaktır. AAT 00 'XI:LSIZLE Asi bir amiral muhasara altındadır Asiler bombardıman edili yor. Fakat Madride kırk ki lometre kadar yaklaşmışlar Şiddetli muharebeler var. Asilerin mukavemeti kırıldı, denili yor. Fakat diğer taraftan hükümet kurdular. Donanma da faaliyettedir. Hükümetçiler Saragosa ile hücumda! Madrid, 27 (A.A) — Haber verildiğine göre, Asiler Alba- cete'de mutavaat göstermiş- lerdir. Saragosse'nin bombar- dimanı — devam - etmektedir. Madrit'in şimalinde Guadarra- me dağlarındaki muharebe de devam etmektedir. Asilerin mukavemeti kırıldığı bildiril- mektedir. Askerlerin çerçeve- lediği köylü kuvvetleri asilerin kısmi küllisini Endülüs'te hır- palamaktadır. Hükümet kuv- vetleri denizde mahreç bul- dukları için iaşeleri artık te min edilebilmektedir. Madrit, 27 (A.A) — Resmi gazetede neşredilmiş olan bir kararnamede mütekait zabit- lere cumuriyete hususi hizmet- lerde — bulundukları takdirde faal orduda vazife almak hak kı bahşetmektedir. Hendaye, 27 (A.Â) — Ge- neral Cabanellas Ferrer Bur- gös da muvakkat bir milli müdafan komile teşkil etmiş- tir. Bu komite general Mola- nin yüksek otoritesi —altında bulunmaktadır. Komite hükü- mete ait bütün selâhiyetleri üzerine almıştır. Komite ecne- bi memleketlere mümessiller gönderecektir. * Hendaye, 27 (A.A) — Na- varre asileri denizde bir malr reç ele geçirmek maksadile Pasgos üzerine yürümekte- dirler. Asiler bu - teşebbüsle- rinde muvaffak oldukları tak- dirde İrun ile Pampolumc arasındaki demiryolu münaka- lâtı kesilecektir. San Sebastien yakıninde kâin Loyalanin isyan hareke- tine karışmış olan garnizonu- nun hareket sahasından kaç- mağa muvaffak olduğu ve hali hazırda San Sebasticni çevi- ren dağları işgal etmekte bulunduğu haber - verilmek- tedir. Hendaye, 27 (A.A) —Ame- rika'nın İspanya'daki büyük elçisi M.CIN. Oland Bovers dün Cayouga adındaki Ame- rikan gambotü ile İspanya" dan ayrılmıştır: Madrid, 27 (A.A) — Hü kümet kendisine sadık kalmış olan harb gemilerinin yeniden dün öğleden sonra Coutayı bombardıman etmiş oldukla: rını bildirmektedir. Barselon, 27 (A.A) — Hü- kümet kuvvetlerİnden üç kol Saragosse üzerine yürümek- tedir. Perez Tarrezin kuman- dası altında bulunan - birinci kol Leridayı ele geçirmiş olup hali hazırda Saragosseye 35 kilometre mesafede bulunmak- tadır. İkinci kol Sarınenayı zapt- etmiş ve Sarngosseye 60 kilo- metre mesafede kâin Tardi- enteye varmıştır. Üçüncü kol Casteyi ele ge- çirmiş ve Alcanize vasıl ol- müştur. Bu kol 16 ıncı piyade 4 alayile topçu kuvvetlerden ve milis efradından müteşekkildir. Öğrenildiğine göre, Aragon eyaletindeki âsi kuvketlerin başkumandanı olan general Gatanella Yacave Huescadan takviye kıtaatı istemiştir. Hü- kümet kuvvetleri tarafından ihata edilmiş olan Hucsca'da beyaz bayrak çekilmişse de âsiler henüz teslim olmamış- lardır. Âsiler halihazırda Ya- ca'ya hâkimseldr de Kale iyice bombardıman edilmiştir. Barselon'da sükün hüküm sürmektedir. Vaşington, 27 (AA) — Barselon'daki Amerikan kon- solosu M, Eranklin hariciye nezaretine bir telsiz göndere- rek halihazırda Malagaya git- mek üzere yolda bulunan Gu- iney adındaki Amerikan mül- tecilerini almak üzere hemen Barselon'a gönderilmesini iste- miştir. Konsolos göndermiş olduğu telsizde — bütün — münakalâtın tehlikeye maruz bulunduğunu ilâve etmektedir. Bahriye nezareti M. Frank- lin'in bu müracaatını hemen Guinoy kruvazörüne bildirmesi için Oklahoma kruvazörüne talimat vermiştir, Madrid, 27 (A.A) — Da- hiliye nazırı Hükümete sadık kuvvetlerin - vaziyetinde dün mühim bir salah hasıl olmuş olduğunu bildirmiştir. Mem- leketin mühtelif noktalarında âsiler mağlüp edilmiştir. Sivillerle tayyareler hükü- met — kuvvetlerinin - icraat ve faaliyetine müeşsir surette yar- dımda bulunmuşlardır. Brüksel, 27 (AA) — İs- panya sefareti maslahatgüzarı ile kâtibi istila etmişlerdir. Madrid, 27 (A.A) — Dün hükümet tayyareleri tarafından Melilla ve Ceuta'nın bombar- dumanı esnasında Afrika'daki âsi kuvyetler mühim — zayiata düçar olmuşlardır. Âsi kuw- vetlerin boğazı geçmek tasav- vurundan vazgeçmiş oldukları söylenmektedir. Barselon'dan haber alındı- ğına göre, hükümetin tayyare filoları hükümet kuvv&tlerinin Sarazosse doğru yapmakta oldukları ileri hareketini tak- viye etimişler ve kaçmakta olan âsilerin üzerine bombalar at- mışlardır. Seville 27 (A.A) — Şeville radyo istasyonu bu sabah saat birde âsi kuvvetlerin Madrid'e 40 kilgmetre mesafede bulun- makta olduklarını ve — şehrin pek yakında düşeceğini bil- dirmiştir. Oviedo, 57 (AA) — edo'daki âsi kuvvetler kuman- danı albay Arando kanlı bir muharebeye meydan verme- mek için teslim ölmağa davet edilmiştir. Hükümet kuvvetlerinden iki kol burada kendisini muhasara altında bulundurmaktadır. Bu kolların bir kısmı muntazam askerlerden diğeri de general Pena'nın kumandası altında bulunaü amele milislerinden mürekkeb bulunmaktadır. Paris, 27 (Radyo) — Bugün kabine Elize sarayında M. Al- ber Lebrun'un riyasetinde top- lanmıştır. Bu içtima, bilhassa İspanya'ya silâh verilmesi me- selesile alâkadardır. İspanyol tayyareleri Fran- sa'ya gelmişler ve mühimmat alacakları sırada M. Daladya ve M. Delbos'un şiddetli mu- halefeti üzerine tayyareler bir şey alamadan geri dönmüş- lerdir. Cebelüttarik, 27 (Radyo)— İspanya'dan gelen haberler hala birbirini nakıztır. Bazı İspanya şebirlerinden alınan radyolarda mensub - oldukları tarafa göre haber vermekte- dirler. General Mola, şimal cep- hesinde Yorgos'tan Pamyelo- tk'ya gitmiş ve Madrid üze- rine yürümekte olduğunu bil- dirmiştir. Madrit hükümeti de - vazi- yete hakim olduğunu ve isya- nin artık doğrudan doğruya tehdit edecek mahiyeti haiz olmadığını bildirmektedir. Al- basetta'nın asilerin — elinden kurtarılması da bu hakikate şahittir ; hükümet kuvvetleri Endülüs üzerine yürümektedir. Cenova, 27 ( Radyo ) — Prenses Marya vapuru Barse- lon'dan Cenova'ya gelmiş ve İspanya'da bulunan 600 İtal- yan ve 400 Alman tebaasını getirmiştir. S00 kadar da muh- telif milletlere mensup kimse- leri de getirmiştir. Roma, 27 (Radyo ) — İs- panya'nın Roma sefiri ve Ata- şe Militeri general Franco'ya bir telgraf çekerek Madrit hükümetine istifalarını verdik- lerini ve ihtilâl hükümetine hizmetine hazır bulunduklarını bildirmişlerdir. Paris, 27 (A.A) nah gazetelerinin İspanya'ya silâh — verilmesi meselesinde hükümete karşı yapmakta ol- dukları mücadelede beklenil- miyen bir değişiklik hasıl ol- muştur. Sebebi de Humanite gazetesinin vermiş olduğu bir haberdir. Bu habere göre, iki Fransız fabrikası kral 13 cü Alfons'un eski sefiri Gui- nones'de Leon'dan - İspanyol faşistleri için evelce ısmarlan- miş olan tayyare ve atomobil- lerin bedeli olarak yirmişer milyon frank almışlardır. Sağcenah gazeteleri de na- zırlar meclisinin İspanyol me- selesinde tam bir bitaraflık muhafaza etmek kararından dolayı memnuniyet gos!enıınk- tedirler. bi Sığcı-