23 Temmuz 1936 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4

! Siyaset.. Aşk Edebi, Tarihi, macera romanı Emirber nefer geldiği vakit, Hanri Dö Buagemon henüz uyuyordu, Fakat Lüsi'nin içir- | miş olduğu uyuducu maddenin | tesiri geçmek üzere idi. Emirber nefer, kendisine mahsus anahtarla -girmiş idi. Ve ilk iş olarak zabitinin oda- sına girdi. Yüzbaşının adeti çok erken kalkmak idi. Han- ri'nin hala uyuması, emirber- de «mecruh hesabına endişe uyandırdı. Ve yanına kadar gitti: Hanri'nin yüzü çok sarar- mış idı. Nefer, baygın olup olmadığını anlamak için: — Yüzbaşım.. Diye seslendi. Hanri bu hitap üzerine göz- Terini açtı: — Ne var?. Fakat başım- daki bu ağırlık ne?. Dedi. — Nasılsınız yüzbaşım?. — Akşamdan iyi idim. Şim- diye kadar da uyumuş kalmı- şım. Bir istirabım yok. Fakat başımda büyük bir ağırlık var. Bana yardım et te kâlkayım! Nefer, Hanri'ye yardım etti. Hanri oldukça müşkülâtla kalk- | tı, karyola içinde oturdu. Geçen hadiseleri düşündü. Birden aklına Lüsi ve Pibulet geldi. Bunlar nerede idiler? — Dün akşam Dük Lodovik bana bir hasta bakıcı kız ge- tirmişti. Pibulet... Nerededir?. Diye sördu. Nefer hayretle: — Ben sizi yalınız ve bay- gin gibi uyur bir halde bul- dum. Burada başka bir kimse yoktu. Cevabını verdi. —Aceba mutbakta olmasın? — Hayir. kimse yok. — Garip şey... Yüzbaşı için bu cidden ga- rip idi: Lüsi ne vakit ve ne- reye gitmişti? Lüsi belki nefer görmesin diyc erkenden git- miş olabilirdi? Fakat Pibulet., Bu kıza ne olmuştu?. Mühim ve gizli bir dosya- nin kendisine tevdi edilmiş olduğu için, bu esrarengiz gaybubetler üzerine — aklına dosya geldi. Daha doğrusu dosyayı kilitlemiş olduğu çek- mecenin anahtarını — tahattür etti ve elini ihtiyarsız bir ha- reketle pantolonunun — cebine attı! Pantolon cebi boştu. Anah- tarları yoktu. Ayni his ve - ihtiyarsızlıkla gözü çekmeceye döndü. Anahtarlar, çekmecenin ANADOLU —— —— Günlük siyasal gazete Sahip ve başyazganı Haydar Rüşdü ÖKTEM Umumt meşriyat ve yazı işleri müdürü: Hamdi Nüzhet İdarehtnesi: İzmir İkinci Beyler sokaj C Halk partisi binası ıçııı:lı Tıı;n( İzmir — ANADOLU Telefon: 2776 -Posta kutusu 405 ABONE ŞERAİTİ Yıllığı 1200, ala aylığı 700, üç #yhâı 500 karuştur. ci memleketler için senelik abone ücreti 27 liradır Her yerde Yaka 5 kuruştur - Mutbakta - bir* 76 B anahtar deliğinde ve sark- makta idi. k, Artık şüpRe caiz - değildi. Bu iki kadın, Lusi ve Pi- bulet, yahud ikisinden birisi gizli ve mühim dosyayi aşır- mış idiler! Mecruh ve halsiz olmasına rağmen Hanri karyoladan fır- ladı; çekmeceye kadar koştu ve çekmeceyi bir deli gibi açtı: Çekmece bomboştu. Gizli Ve iğülim dösyanın yerinde yeller esiyordu! Emirber nefer — bu . hallere hayretle bakıyordu. Fakat za- bitine bu kadar hayret ve 1s- Urap veren çekmeceden ne çalındığını bilmeyordu; - olsa, olsa para çalınmış - olabilir, diye düşünüyordu. Bunun için, — Paranızı mı çaldılar, yüz- başım? Diye sordu. Yüzbaşı Hanri, neferinin bu telâkkisini bozmamağı muvafık buldu: — Evet, dedi, Ve biraz düşündükten sonra: — Üniformamı getir. Ben biraz harbiye bakanlığına ka- dar gideceğim; dedi. Emirbernefer biraz durdu ve: — Fakat yüzbaşım.. Dedi, siz, bugün dünden daha fazla | hastasınız.. Nasıl çıkabilirsiniz? Ben gider arzu ettiğiniz işleri yapar ve yaptırırım. — Hayir.. Ben kendim ği- deceğim. Hem de mümkün olan sür'atle. Esasen harbiye- ye gitmezden evvel uğraya- cak ğ:rlırim de var. Haydi sen benim söylediğimi çabuk yapl.. —Sonu var — Beledi yeîı'r rehber hazırlıyor Belediyece taşradan İzmire gelenler için bir rehber hazır- lanmaktadır. Her cihetce mü- kemmeb olacak olan bu reh- berde İzmirin muhtelif semtleri arasında işliyen nakil vasıta- larının ücretleri, otel, gazino ve lokantaların fiatleri hak- kında —malümat — bulunacağı gibi dış memleketlerden ge- lenlerin evvelâ nerede karaya çıkacakları ve hadgi istika- meti takibetmeleri -lâzımgel- diği hakkında mufassal malü- mat ta bulunacaktır. Bu rehber, bütün belediye zabıta memur- larınada dağıtılacak ve ken- dileri ıkayet agukuunda hal- kın bütün işlerile alâkadar olmaları temin edilecektir. Pis sokak İkiçeşmelik'te Nalıncı çık- mazına erkenden südcüler ta- rafından getirilip — bağlanan hayvanlar, geç vakite kadar çeşidli gürültü yapmakla *be- raber bu sokağı kirletmekte- dirler. Bu çıkmazda oturanlar müşkül bir vaziyette kalmiış- lardır. Belediye reisi doktor Behçet Uz'un alâkasını bek- leriz. Karısını yaralamış Kuşadası kazasının Davut- lar nahiyesinde bir vak'a ol- muştur Tütün işlerinde çalışan Muğla'lı Ahmed oğlu Ömer, bıçakla karısı Ayşe'yi dört yerinden yaralıyarak kaçmıştır. Yaralı hastaneye kaldırılmış ve Ömer, takibine çıkan jan- darmalar tarafından yakala- narak adliyeye verilmiştir. v ANADOLU z Arada sırada Hayatımız Nihayetsiz bir tezepzüp için- de geçen yıllar, bazan yalçın, sarp dağlara tırmanıştan do- ğan bir terbiye ıslaklığı için- de kalır. Hayatı yaşamak, zir- vesinden bir öğle sonu güne- şinin sert sert tuluşup yaktığı bir dağa tırmanmak kadar zordur, çetindir. Hayat, güzeldir elbet! Fa- kat düz bir satıh, yahut in- sanı hafifleten bir meyil ha- linde kaldıkça güzeldir. Tatlı, pürüzsüz bir inişte, rüzgâr kar- şıdan gelir ve ciğerler derin, rahat nefeslerle işler. Fakat aşılmaz, korkunç ve dik bir dağ çehresi halini alınca burada artık güzellik yerinde çirkin ve acı bir âlem başlar? İnsanın alnından ter boşa- nır; içinden de bir şeyler düş- meğe, ezilip, kırılıp, eriyip par- çalanıp yok olmağa yüz tu- tar. Bu dakikalarda ruhi bir hercü merç asabı kamçılar ve bu sert hareketle, zavallı ira- denin uçurumdan aşağı yu- varlandığı — görülür. aşağıda, kolu kanadı kırılmış, kemikleri birbirine girmiş bir yığın halinde yatarken, asapta, kendi kendini yiyen bir mah- lük sarhoşluğile kayaların üs- tünde cirid oynar. Vay ondan sonra, yoluna devam şedecek yolcuya! Dağın tepesi, karanlık bir serap Hayaleti halinde yak- laştıkça yükselir, tırmandıkça göğe bir kat daha baş kal- | e R dırır ve nihayet asap, hocayı | Man şehir ateş içindeydi. So- aldatan bir şeytan gibi, bir | kayanın arkasında gizlenip te yolcuyu terkedince, beklenen facia doğar. Yolcu sendeler, tultunmak ister, fakat asaptan ve irade- den mahrum kalan varlığı, bir yerde tutunamıyarak baş aşağı gider. Hayat güzel veya çirkin; muhakkak ki hepimizin tam ve olgun bir dimağla kavra- yamadığımız bam başka bir âlemdir. İçinde yaşadığımız ve onun düz, yokuş, meyilli sa- tıhlarında yuvarlandığımız hal- de, biz ona yabancıyız ve bir gün gözlerimizi açıp ta ted- kik edince, hakikatte, gözleri- mizin gördüğünden ne kadar başka bir âlem içinde yaşa- dığımızı anlarız. Bu âlemin anahtarı yoktur. Bu âleme ayak basabilenler azdır. Ve bu âlem, bu hayat âlemi, nç topraktır, ne taştır, ne çiçek- tir, ne sudur, ne kadındır, ne buluttur, ne ışıktır, ne de ateş- başka, bam başka bir #ik Mahküm olanlar Halkapınar'da palamut ve miyan kökü fabrikası imalât şefi Firuz Krispiniyi, kendisini işten çıkarmaktan — ötürü öl- dürmek kasdile yaralamakla maznun — Çorumlu Halil oğlu Mehmed'in ağırcezada muha- kemesi neticelenmiş, adiyen yaralamak suçundan bir sene iki ay hapsine karar veril- miştir. $ Abbasağa tarlasında su yolu sokağında çırağı Meh- med oğlu Adil'i kirletmekle maznun Mustafa oğlu kundu- racı İsmail Hakkı'nın ağırce- zada devam etmekte olan mu- hakemesi neticelenmiş üç sene bir ay hapsine ve yüz lira tazminat vermesine hükmedil- tir, âlemdir ol miştir. 23 /7/ 936 B | I—IABER TELKFUN KDA Haberler İıarışıklır. Asiler bir tür- lü, hükümet bir türlü söylüyor. 1ILSIZLE Asiler, San Sebastıyen e girdi. Bilbaoya gidiyorlar. Gemilere yiyecek verilmiyor. Gemiler ateş açtılar. İspanya'daki ecnebiler için tedbir alınıyor. İrade İspanya'da nümayişçiler arasında nutuklar söyleniyor. Cebelüttarık, 22 (A.A) — | etmelerine mani olmaktadır. Shamrock - harb gemisinden | karaya çıkan İngiliz'lerle Ame- rika'lılar ve Fransız'lar gör- düklerini şu suretle hikâye ediyorlar: —- Malaga'dan ayrıldığımız za- kaklarda kanlar akiyor ve yer- lerde: bir takım cesedler yatı- yordu. Bu faciaya şahid olmuş olanlar birçok dehşetler irti- kâb edilmiş, yüzlerce kişinin ölmüş ve binlerce adamın ya- ralanmış aolduğuna vE bunla- rın arasında birçok ta kadın bulunduğunu (ilâve 'ediyorlar. Seville, 22 (A.A.)—Endülüs fırkası kumandanı — general Dellano bu gece radyo ile bir tebliğ neşretmiştir. Bu tebliğde, — isyan ilerlemekte ve yayılmakta ol- duğunu bildirmektedir. Ayni tebliğ, Madrid hükü- metinin ortaya yanlış haber- ler atmakta - olduğunu ve kı- yamcıların muhakkak - surette müzaffer olacaklarını ilâve et- mektedir. Yine bu tebliğde, hüküme- tin elinde bulunan harp ge- milerinin Tanca'da hiçbir şey yapamamış olduğunu, çünki kömürlerinin tükenmiş bulun- duğu beyan olunmaktadır. Madrid, 22 (AA) — Hü kümet bu gece bir'kararname neşretmiştir. Bu kararnameye nazaran halkçılar cephesi aza- sının hepsine silâh taşımak hakkı verilmekte ve rejime düşman olan bütün memurlar memuriyetlerinden azledilmek- tedir. Tanca, 22 (A.A) — Tanca liman reisi Ceuta'daki asilerin karargâhından bir telgraf al- mıştır. Bu telgrafta bitaraf ge- milerin limanı terketmeleri is- tenilmekte ve kıyamcıların ha- len limanda demirlemiş bulu- nan hükümete bağlı kalmış İspanyol harp gemilerini ha- vadan bombardıman etmek niyetinde oldukları ilâve olun- maktadiır. Kömür yoksuzluğu bu ge- milerin Cadiks ve Algesiras'a giderek buraları bombardıman hareketinin | Beynelmilel mıntakadaki konsoloslar heyeti vaziyet hak- kında müzakerelerde bulun- mak üzere bir toplantı yap- mağa davet edilmiştir. Vaşington, 22 (AA) — belüttarık'taki Amerikan kon- solosu Amerika'lıların icabında şehirden — çıkarılmaları — için Sehamrok gemisinin kullanıl: ması hususunda - İngiliz'lerle mutabık kalmış olduğunu bil- dirmiştir. Hariciye nezareti Amerikan tebadsını almak üzere İspan- y Amerikan harb gemileri göndermek için biçbir. karar | vermiş değildir. Bayoone, 22 (A.A) —Mad- rid'deki İngiltere, Fransa ve Felemenk sefarethaneleri me- murları Fransaya gitmek üzere dün Saint Sebastieb'den ay- rılmışlardır. Bunlar Bahobia yakınında hududu aşarken ko- münist — milisler — tarafından üzerlerine ateş açılmıştır. sefarethanesi kâti- binin otomobilde beraberinde götürmekte olduğu iki diplo- matik çanta kurşunlarla delin- miştir. Londra, 22 (Radyo)— Dov: neşhir — zırhlısı — Lapalmasa, London zırhlisi da iki muh- rible Barselon'a gitmiştir. Kipt zırhlısı Valans'a gide- cektir. Cebelüttarik umum kuman- danı, mezuniyetini bitirmeden Cebelüttarik'a hareket emrini almıştır. Paris 22 (Radyo) — İspan- yadaki vaziyetin hakiki şekli- ni anlamak mümkün olma- maktadır. Çünkü bir taraftan sansör haricc haber asına meydan — vermemektedir. Alı- nan haberler de Topca ve Kazilanga ve Cebelüttarık'tan gelmektedir. Bunlar da ancak Fransız mesinuata müstenit haberlerdir. Diğer cihetten » hükümetin resmi tebliğleri de mühim ve itimada şayan değildir. Çünkü hükümetin nüfuzu Madrid ve Barseloneye — şamildir; birçok yerler dsi askerler veya mut- lakıyet taraftarı partiler tara- findan işgal edilmiş bulun- maktadır. | lerdir. Asilerin reisi General Fran- konun İspanyanın mühim bir kısmına hâkim olduğu söylen- mektedir. Mutlakiyet taraftarları dün akşam üzeri San Sebastiyanı işgal etmişlerdir. Londra, 22 (Radyo) — Bir İngiliz kruvazörü Barselon'a hareket emrini almıştır. Bayon, 22 (Radyo) — San Sabastiyan âsiler tarafından işgal edilmiştir. İşgalden evel- ki hâdiselerde ;24 kişi mak- tul düşmüştür. Hükümet memurları hudut- * ları ğeçerek Fransr'ya — iltica etmişlerdir. — Âsiler, Bilbao üzerine yürümektedir. Burada bulunan — İngiliz seyykhları, San Sabastiye'nin işgalini tas- dik etmektedirler. Vaşington, 22 (Radyo) — Bahriye bakanlığı sekreterliği İspanya'ya iki harp sefinesi sevketmiştir. Londra'da bulu- nan Oklohama zırhlısı, İspan- ya sahillerine hareket etmiş- tir. Bu zırhlı, İspanya'daki Amerika sefirinin emrine tâbi olacaktır. Cebelüttarık, 22 (Radyo)— Bir İngiliz vapuru J120 İngiliz ve cenebi seyyahı almak üze- re Elcezireye hareket etmiştir. Hudüd - telsizleri, — asilerin Sen Sebastiyano telsiz istas- yonunu zaptettiklerini bildir- mektedir. Âsiler, şimdi hava taarruz- larına hazırlanmaktadırlar. Bu hava kuvvetlerile Tanca'da bu- lunan İspanyol harb sefine- bombardıman edecek- Bu harb sefinelerinin kâfi derecede mühimmatı yok- tur. Perpinyan, 22 ( Radyo ) Madrid'den alınan radyo ha- berlerine göre Madrid hükü- meti bütün doktorları hükü- metin göstereceği yerde çalış. mak üzere davet etmiştir. Maliye bakanı, moratoryom müdetini temdid etmiş ve hü- kümete, asayişin muhafazası için yeni kredi vermiştir. Perpinyar, 22 (Radyo) — İspanya şimendiferleri Garen tüneline kadar gelmekte ve orada kalmaktadır. Barselon'da Katalan Milis kumandanlığına, Heren Güren isminde bir zabit tayin edil- miştir. Sabık kumandan tevkif olunmuştur. Barselon hükümeti bir be- yanname neşrederek, halkin ecnebilere hürmet etmesini tavsiye etmiştir. Ayni zamanda konsoloshanelerle ecnebi — te- beası evlerini milis kuvvetleri müuhafazâya başlamıştır. Duyaryo matbaasında şimdi Katalan müfrit sollarına men- sub bir gazete neşredilmek- tedir. Endayda, İspanyol harb se- finelerine yiyecek ve saire —Sonu Gıncı sayfada— lerini