S 5i Ğ — İhtiyarlar mektebi Aradan yi yıl / geçtiği halde bugünkü gibi hatırım- dadır: Harbta bir çadır arka- daşım, — taşıdığım — kitabları elimden bırakmamakta oldu- ğumu — görerel sinirlenmişti ve — “Sende oku!,, tavsiye- sini —“Mesleki tahsilimi bitir- dim, okuyacak birşey kal- madı.,, cevabı ile karşılamıştı. Tolerans'ın en büyük fazilet olduğunu bilirim; fakat hav salamın — hiçbir. vakit — istiab edememiş olduğu tek söz mu- hakkak ki budur: Mesleki tah- silimi bitirdim, okuyacak bir şey kalmadı. Fransa'da tahsil yaşı, son günlerde, on dörde çıkarıldı; Fransız — çocukları, bundan böyle, on dördünden önce hayata atılmıyacaklardır. Fa- kat Amerika'da neşrolunan ı | İ *“Terbiye Gazetesi,nin verdiği -| habere dikkat edilmek gerek- tir: Oklahoma - City'de bir mekteb vardır ki, sayısı do- kuz yüzü bulan talebesi, en genci altmış yaşında olan ih- tiyarlardır. Yıllarca memurluk, bakkallık, hizmetçilik ettikten, yani mukadderi ne idiyse ona göre yaşadıktan sonra böyle altmışında, hâlâ öğrenmek ih- tiyacını duyan insana imren- mek ve hürmet etmek Jlâ- zımdır. Evet, lisanın mutabakat ka- ideleri, hesabın tenasüb usulü, hendesenin o sevimli hayvan adiyle meşhur davası, şiminin SO04 H2 si, fiziğin siklet merkezi meselesi, tarihin ma- saldan başka birşey oluşu, zaman ile, kimin zihnini kur- calamamıştır! Yirmi yıl geçti; umarım ki bugün, çadır arkadaşım, şayet sağsa, Oklahoma - Cily mek- tebi gibi, bilmediklerini veya unuttuklarını — öğrenecek — bir mekteb aramaktadır. — Ya, yirmi sene sonra gene fikrinde ısrar ediyorsa! Çünkü, yanlış yoldan doğ- rusuna dönmeği de faziletsizlik sayanlar vardır. Böyleleri için elimizden dua etmekten başka birşey gel- mez: bilgisizliklerini gidermek için okusun ve öğrensinler. Çeşme yolunda Bir fundalık yandı Çeşme kazasının Tatar çeş- mesi mevkiinde Kavaklıderede bir orman yangını — olmuştur. Alaçatı'lı İbrahim'in tütün ör- takçısı Süleyman'ın karısı Ha- sibe tarafından çamaşır yıka- mak için ocakta bırakılan ateş- ten rüzgârın tesirile yangın çıkmış ve bir. hektara yakın furdalık yanmıştır. On Zeytin ağacı da yananlar arasındadır. Yangına sebebiyet veren Ha- sibe tutulmuş ve hakkında tahkikata başlanmıştır. - Domates fiatı Yükseliyor ... Geçenlerde mahsül bolluğu yüzünden Domates fiatı kilo başına 50 santim düşmüştü. Sön günlerde mahsül azalımış oldkğu için Domates fiatleri yükselmiştir. Dün bir kuruş üzerinden satış yapılmıştır. emeraltında a) Güzelyalı'da — Güzelyalı, Tilkilik'te Faik, Eşrefkaşa'da - Eşrefpaşa eczaneleri açıktır. Aras'ın İz- mir'lilere Cevabı .o — D Dışişleri bakanımız Tevfik Rüştü Aras, Vali ve parti Baş- kanımız Fazlı Güleç'in çektiği tebrik telgrahina şu - cevabı vermiştir, Montrö 21/7/936 memleke- timin benden memnun oldu- ğunu bildiren samimi - tebrik- lerinize yürekten leşekkür eder, heyetinizin ayr-ayrı saygı ve sevgi ile ellerinizi sıkarım. Aras $ * Tevfik Rüştü Aras, C.H. P. Esnaf ve işçi birliği daimi heyet başkanı Galib'in tebrik telgrafina da aynı mealde ce- vap vermiştir. Menemen belediyesinin cevabı. Menemen suyu hakkındaki neşriyatımız. üzerine Menemen | | | | belediye reisi bize şu cevabı « verdi : 17/7/936 tarihli muteber ga- zetenizin 1 inci sahifesinde (Menemen suyu ve halk) baş- lıklı yazınızı okudum. Halkımızın derdleri ile ya: kından alâkanıza teşekkür et- mekle beraber 23/6/936 tari- î hinden beri kimseye abone suretil€ su verilmemiş oldu- gundan neşriyatı vakıanın tas- hihini rica ederim. Menilemen urbayı ldris Tınaz Bayındır'da Yangın Üç dükkân yandı. Bayındır. çarşısında büyük bir yangın olmuş, üç dükkân yanmıştır. Telgralçı Ahmet'e ait ve Mehmet Hüsamettin'in kiralamış olduğu aşçı dük nından çıkan yangın genişli yerek yanıbaşındaki yoğurtçu | Ramazan ile berber Salih us- tanın dükkânlarına sirayet et- miş ve bu üç dükkân luma- men yanmıştır. Tahkikata gö- re yangın aşçı dükkânında ça- hışan Süleyman adında birinin dikkatsizliği yüzünden — çık- mıştır. Altın ve gümüş madalya Telaviv sergisinde mal teş- hir eden 12 Türk firmasına sergi komitesi tara ""d"“'f!f'"f ve gümüş madalyalar verildiği şehrimiz. Türkofisine - bildisil- miştir. İş yapmak istiyenler Almanya'dan beş firma, İz- mir'deki tüccarlarla üzüm, ir,_ı- cir ve badem içi üzerine” iş yapmak - istedikleri şehrimiz Türkofisine bildirmişlcrdı:r. ELHAMRA ecen a7 î ye yardım edelim.. SEHİR HABER Vaktile Nefii Zaman namı müsteşrile birçok hicviye ııı-x güzel parçalarını"okuduğumuz Adana sulh hâkimi arkada: şımız Ali Hadi Okan, mahkemeler tatili münasebetile bir ay kadar kalmak üzere şehrimize ' gelmiştir. Bu vesile ile arkadaşımızın iki parça yeni yazısını aldık, birini bugün neş- rediyoruz. Diğerini de yarınki sayımızda bulacaksınız. Dar a T tRE ğacında “Bir Idam mahkümunun ağzından,, Suçumu söylemeğe bir türlü varamaz dilim Yeridir etlerimi etseler dilim dilim Kumar için ev satıp para bulmadı diye Anasını öldüren azılı bir katilim. , ç .. Kurban ettim anamı 'delilik inadıma Yedi silsilem bugün lânet okur adıma Ne toprak, ne cehennem birşey paklamaz beni ! Tükürün, utandırın, tükürün suratıma * « Hâkimler, cezanızdan daha ağır bu acı Ey hoca bırak sözü istemem ben duacı Haydi cellâd çek ipi, kaldır şu iskemleyi Suçumun sikletinden çökmesin dar ağacı. Ali Hadi Okan Bu 11 çocuklu aile- Güzelyah : Çiçek sokağında 7 numaralı evde oturan topal Mustafa imzasile bir mektup aldık. Bu zatın onbir çocuğu vardır. Mektubunda diyor ki: — Ben biçare bir adamım. Gurup halinde çıkarttığım on bir çocuğumun fotoğrafisini canlı bir tablo gibi takdim ediyorum. Beş seneden beri sıhhiye vekâletinden kanun dairesinde istediğim mükâfatı bir türlü alamadım. Memleket içinde benim gibi evlâd yetiş- tiren her halde pek azdır. Hakkımı aramanızı yalvarırım. ANADOLU — 11 çöcuk babasına yardım edilmez de kime edilir anlıyamadık. Sıh- hat vekiletinin bu yurd ve evlâd — sevgisini — hayatından herşeyden üstün tutan babaya " Bugün iki büyük film birden - - 1- Buhran bitti Alberi Prejean — Daniele Darieuse 2 - Silâh başına Anna Bella — Victor Fransen Duhuliye 20 Kuruştur. . Seanslar — 4 de Silâh başına, 6 da Buhran Bitti, 7.30 da Silâh başına, 9.30 da Buhran bitti. EeLREDOSC) SA ND |pyardımını biran evel yapma- | snı dileriz. Çünkü biz bizzat | sıhhiye vekilimizin bu mes'e- | leye muttali almadığına kaniiz. (. umum müdürü |Dün ziyaret ve tetkikler yaptı. Evelki akşam şehrimize gel- miş olan İnhisarlar umum mü- dürü Mitat Yenel, dün inhisar- lar başmüdürlüğüne giderek bir müddet meşgul olmuş, İz- mir mıntakası inhisarlar teşki- lâtı işleri hakkında alâkadar- lardan malümat almıştır. Mitat Yenel, vilâyete gide- rek Vali Fazlı Güleç'i ve be- lediyede doktor Behçet Uz'u ziyaret etmiştir. İnhisarlar umum müdürlüğü tuz şübesi müdürü Cavid de dün inbisarlar başmüdürlü- ğünde tuz - satışları ve — ihra- | catı hakkında tetkikler yap- mıştır. | Eşrefpaşa cinayeti | — Eşrefpaşa'da Hüseyini öl- | dürmekle maznun Cemal oğlu marangoz Salih'in muhakeme- sine dün ağırcezada - devam edilmişti. Hadiseyi görenlerden üç arap Şşahit el'an buluna- | mamıştır. Bunların arattırılıp | buldurulmalarına karar - veril- | miş ve muhakeme başka bir AAA güne bırakılmıştır. LERİ Bu kadın, çocu- ğunu boğmuş mu —a gü lkee Torbalı kazasının merkezi olan Tepeköy'de Sabriye adın- da bir kadıpın, yeni doğur- duğu bir kız çocuğunu başını bükmek suretile boğub öldür- mek suçundan şehrimiz Ağır- ceza mahkemesine verildiğini yazmıştık. Sabriye'nin muha- kemesine yakında başlana- caktır. $ Tahkikatımıza göre vak'a şöyle olmuştur: Sabriye'nin Hakkı adında 10 yaşında bir oğlu vardır. Vaktile kacası deliren ve te- davi edildikten sonra kendi- sini boşayan Sabriye gebe kalmıştı. Müddeti dolunca bir kız çocuğu doğurmuştur. Fa- kat evde kimse yoktu ve Sab- riye yalnızca çocuğunu doğur- duktan sonra oğlu Hakkı'yı süd almak üzere komşusu Ha- lil'in evine göndermiştir. Ayni zamanda istediği südün para- sını da yollamıştır. Ö vakte kadar Halil, komşusu Sabri- ye'ye parasız süd vermekte idi. Para gönderdiğini görünce hayret etmiş: — Annen neden para yol- ladı, her vakit parasız vermi- | yormuydum. Demiştir. Bunun — üzerine Hakkı: — Annem doğurdu, süd lâzım olmuş, onun için para yolladı. Demiştir. Fakat çocuk bir müddet sonra tekcar gelerek: — Annem, doğan çocuğun bağazını sıktı, çocuğun - dili dışarda kaldı ve sesi kesildi. Demiştir. Bu suretle hâdise adliyeye aksetmiş, muayene edilen ço- cuğun, boğulmak suretile öldü- rüldüğü anlaşılmıştır. İsticvab* edilen Sabriye ise, ölü doğ- duğunu ve böyle bir» cinayet işlemesine imkân olmadığını söylemiştir. Birçok kadın komşuları bu- lunduğu halde Sabriye'nin kim- seyi yardıma çağırmamış ol- ması şayanı dikkattir. Bunun sebebi kendisine sorulunca: — Komşu kadınlara haber göndermedim, fakat Halil'e haber yolladım, gelmedi, belki komşulardan - sıkılmış olacak. Cevabmnı vermiştir. Bu da- vanın rüyetine yakında — ağır- cezada başlanacaktır. İkramiye Jandarmalara da verilecek 2897 mumaralı hayvanlar vergisi kanunu mücibince sa- yam yoklaması işlerinde çalış- tırılan jandarma, çayuş, on- aşı ve neferlerine — verilecek ikramiye miktarı — hakkında Maliye Vekâletinden vilâyete bir tamim gelmiştir. Onbaşı- lar küçük zabit sayılmadıkla- rından efrat gibi ikramiye ala- caklardır. Jandarma zabitlerine emsal hasılı ile birlikte ve küçük za- bitlerine temdid - zamları ile beraber birer maaş nisbetinde, onbaşı ve efrada iaşe bedel. leri hariç olmak üzere maaş- larının üç misli üzerinden ik- ramiye verilecektir. Tayin Kuşadası mahkemesi zabıt kâtıbı Ali Sacit istifa etmiş, yerine Uşak mahkemesi zabıt kâtiblerinden Alâeddin tayin edilmiştir. N LER : -e göremedik; ve göremiyeceğiz del ve film.. Geniş Türkiye hudutları için- | de, tanımadığımız, bilmediği- | miz yerler çoktur. Fakat 17 milyon Türk içinde *Çanakka- | leyi bilmiyen yoktur. Ya bir tarih bilgisi ile, ya askerden dönen bir çavuşun hikâyesile, yahut ailesindet uzak vı yakın bir sevgilinin akan ka- nile asırlarca oraya bağlı kal- / mışızdır. : Tarih ile coğrafyanın şanlı bir ittifak ile bize malettiği Çanakkale; üzerinden ilk defa | Hsallarla geçen büyük ba'rla- rımızdan — beri bizimdi; Lizim | canevimizdi. K y Üç gündenberi dağlarında ” nöbet bekliyor, mavi suların- da yabancı düşman gemileri. — nin izlerini kovalıyoruz: Oras — dan habersiz kimse giremezl, .. Askerlerimizin ilk girişi aca- | ba nasıl oldu? Yürüyüş, mev- — zi alış, selâm, alkış ve önse- | kiz yıldanberi öksüz kalan halkın çılgın sevinci! Asırların bir saniyesi gibi bir anda ce- | reyan eden bu nadir hâdiseyi Halbuki sinemaların (Jurnal) — kısmında bize, bizden olm: — yan neler gösteriyorlar: (Laval) nutuk söylerken, (Normandi) denize inerken, İfalyan tayya- releri uçarken, Alman askeri (Ren)i işgal ederken.. ş Biz ise, milli hayatımızda yarattığımız — eserleri halkın hasretle yanan gözleri önüne — koymaktan çekiniyoruz. Hayır | çekinmiyoruz; objektifin rolü- — nü (Terbiyevi manâda kıyme- tini) anlamıyoruz. Hayır, anlı- yoruz, fakat, bu işin tanzimi için icabeden beş onbin lira- yi ayırıp. barcamaktan — kis- kanıyoruz. Mes'ut hâdiseler, asırların hayatında bir saniye sür'atile | geçiyor, fakat intibalarıni kay-- | dedemiyoruz. Meselâ Cellat gölü kurutulurken, fabrikalâr açarken, — istasyonlar kurulur: — ken mamureler yaparken bu — muazzam gayretlerin hatırala- rinı filimle tesbit edip 17 - milyon Türke gösteremediği- miz ğibi.. | Türk askeri Çanakkale'ye girerken de, gönlüm bu ihti- — tiyaç ile sızladı. İkiKe Foça mahkemesi zabit kâ- — tiplerinden Hilmi ve Halid'e — yirmişer gün, adliye tebliğat — dairesi memv: sından - Ziya, Sulhceza mahsemesi zabıt kâ- — tibi Ahmed, İcra dairesi kâ- tiplerinden Ali Niyazi ve İb- rahim Sabri. Sulhceza mah- kemesinde müstahdem Hak- kı'ya on beşer gün, Adliye tebliğat dairesi memumurla- rından Hamdi'ye, Seferihisar mahkemesi zabit kâtibi Eşref'e ve Urla mahkemesi zabıt kâ- tibi Yaşar'a birer ay izin ve- rilmiştir. Balmumu piyasası İstanbul - balmumu Piyasa- sında stok azalmış oldüuğün- — dan fiatlar yüksekliğini - kay4 — betmemiştir. İzmir balmumu — Piyasası son hafta içinde bir az daha sağlamlaşmış ve fi- atlar yeniden yükselmiştir. Ye- — ni mevsime en az iki ay daha kaldığından bu müddet zar- fında fiatların düşmiyeceği an- laşılmaktadır.