| >0020NDÜKLERİM | Köylerde Sağlık İşlerimiz. K y » Köy, cumuriyet idaresinin kalkınma plânında başlı ba- şına bir. mevzudur. Köy, Türkiye'deki idari te- şekkül kuruluşunun ana teme- lidir. Köyde, Türkiye nüfusunun yüzde sekseni oturur. Köy, Türkiye istihsal ma- kanizmasının döndüğü yerdir. Köy, devlet varidatının top- lanıp geldiği kaynakların en kuvvetlisidir. Şu halde demek ki, köy, bu cemiyetin kan damarlarını taşıyan bir gövdedir, kol ve ayaktır. Ve binnetice, onu her bakımdan sağlam, faal, kuv- vetli, yaşıyan ve çalışan bir varlık olarak tutmağa mec- buruz. * .. Köy sağlığı diye bir mevzu olmak gerek : Köy, içki pahalılığından is- tilade etmek istiyen esrar ka- çakçısının güzergâhıdır. Köy, zabıta ve doktor kaç- kini bedbaht kadınların, gör- güsüz, aydınlatılmamış - deli- kanlı kollarında — oynatıldığı bir yerdir. Köy, hamamı, temizliği, ban- yosu olmadığı için, içindeki- — lerini ekseriya derin bir mah- rumiyete düşüren bakımsız bir Dü teşekküldür. Yıkanmıyan, traş olmıyan, ne köylüler vardır. Köy, beden terbiyesinin ayak basmadığı bir yerdir. Vücudlar sert, mafsallar katı ve hareketsiz.. Gazetelerde okuduk : Sıhhat Vekâleti, portatil fi- ı;f “lüm makineleri hazırlamış. Bun- ları seyyar hekimlerle köylere gönderecekmiş. Okudum da — heyecan duydüm. * Bizim köylü artık verem mikrobunu, frengi mikrobunu, — belsoğukluğu mikrobunu alü- minyon perdelerde görecek.. — Sefahatin, içkinin bütün tah- ribatı ile karşı karşıya gelecek. Bu, şüphesiz ki, kitap ve sözden çok kuvvetli, ayağa “gelmiş, gözle görülen bir in- Hibah ve düşünme vasıtasıdır. Gönül öyle istiyor ki, her © köyde, haftanın muayyen gün- lerinde, muallimlerin, askerden gelmiş çavuşların, ihtiyat za- — bitlerin idaresinde beden ter / biyesi hareketleri de yapılsın ve halftada iki gün, üç gün Tî yıkanma ve traş bayramı ya- Ç bir ihtiyaçtır. & Orhan f — pilsin. Bunu yabana — atmıyalım, köylünün sağlığı, temizliği mor- folojisi itibarile, bu tedbirdir, Erzurum'a su Erzurum, 17 (Hususi)—370 H bin lira sarfile şehre su geti- | yandırlık bakanı | tahsisat ayırmıştır, İnşaata der- ! l E | rilmesi kararlaştırılmış ve Ba- bu hususta hal başlanacak ve Erzurum yakında bol: ve temiz suya kavuşacaktır. Rahmi Gökçe elgraf Haberleri İmza salı gününe mi kaldı? Alman gazeteleri, konferans netice- sini niçin asabiyetle karşılıyorlar? Konferans, Rusya, Fransa ve Türkiye gibi evel- den anlaşmış devletleri tatmin ediyormuş. Montrö, 17 (Radyo) — M. Litvinof'un talebi üzerine bo- gazlar uzlaşmasının Salı günü olmasına karar veri'miştir. M. Titülesko'da imzada hazır bu- lunacaktır. Konferans halen tâli bazı meseleler üzerinde müzakereye 15 te uzlaşma şekli umumi heyeti ile tetkik edilecektir. | Jakonya'nın vaziyeti henüz ta- ' vazzuh etmemiştir. Japon mu- rahhasının uzlaşmayı imza et- miyeceği tahmin edilmektedir. Yarın bütün murahhaslar | hükümetlerinden yeni direktif devam etmektedir. Yarın şıı_l bcklîı_ı'şe_kgd_i!ler. Olimpiyatlar meş'alesi Yaya giden bir heyet tarafından Bulgar- lara teslim edilecek ve sonra... Berlin, 17 (Radyo) — Olimpiyat oyunlarına iştirak edecek olan heyetler, tedrici surette ve müctemian gelmeğe başlamış- lardır. Bugün Japonya, Avustralya ve Yeni Zelând heyetleri gelmişler ve meçhul asker âbidesine giderek çelenkler koy- muşlardır. Yarın, İtalya, Fransa ve İngiliz heyetleri bekleniyor. Olimpiyat meş'alesini Atina'dan ” Berlin'e götürecek - olan Yunan heyeti hazırlanmıştır. Bu meş'aleyi taşıyacak olanlar, Bulgar hududuna kadar yaya gidecekler ve orada meş'aleyi Bulgarlara teslim edeceklerdir. Bulgarlar da, meş'aleyi yaya olarak Berlin'e gotüreceklerdir. Bu heyetlerin geçecekleri yol- larda muhtelif filimler alınacaktır. 3 Lokarnocu devlet Brüksel'de toplanacak.. Bulgariştan'ın da muhalefeti devam etmektedir, Diğer mu- rahhaslar Bulgaristan'ı tatmine çalışmaktadır. Maamafih dün akşam elde edilen uzlaşma, Berlin'de büyük ademi mem- nuniyet husule getirmiştir. Almanya'nın resmi mahi- yetteki gazeteleri, bu uzlaşma, alâkadarlardan bir kısmının menafiine göre yapılmıştır. Fa- | kat diğer alâkadarları tatmin etmemektedir. Sadece Rusya, Fransa ve Türkiye gibi evel- den anlaşmış ve birbirlerine bağlanmış devletlerin menafii dilekleri tamamen kabul edilmiştir. İsbat etmiş olduğumuz gibi Fransız-Sovyet misakının tah- rip edici neticeleri gene “gö- rülmekte ve şimdi Türkiye de bu misaka, Almanya'ya aleyh- tar olmak üzere alınmak iste- nilmektedir. Almanya'nın meslek ve he- defini gösterdiğimizi sanıyo ruz. Almanya zecri tedbirler- den kaçmış ve sulha hareket etmiştir. Fakat bazı devletler böyle düşünmemektedirler. ve Fakat bu hazırlık mahiyetindedir. P" ssir askeri anlaşma yoktur. Londra, 17 (Radyo)—Lond- ra'da esasları hazırlanacak olan Beşler Lokarno konferansı Av- rupa sulhu - için çalışacaktır. Kuvvetli bir ihtimale göre bu konferans ta eylülde toplana- caktır. Londra, 16 (A.A) — Amele meb'uslardan M. Mander'in sormuş olduğu bir suale ce- vab veren müdafaa nazırı To- mas; İngiliz, Fransız, Belçika askeri manevraları hakkında erkânıharbiyeler arasında hiç- bir anlaşma yapılmamış oldu- ğunu söylemiştir. Paris, 17 (Radyo) — Paris, Londra ve Brüksel arasındaki noktai nazar teatisi neticesinde şimdilik Londra'da üç devlet- ten mürekkep bir konferans aktine karar - verilmiştir. Bu koönferansın tarihi henüz tesbit edilmemiştir. Hâkim olan nazariye, sa- dece Brüksl'de umumi bir konferans - esaslarını — hazırla- mak nazariyesidir. Paris, 17 (Radyo) — Ber- lin'den alınan haberlere göre M. Hitler kısa bir zaman için- de İngiliz suallerine cevap ve- recektir. Almanya - Avusturya anlaş- ması ve Çekoslovakya.. Çek dış bakanı, korkmıyoruz, kendimiz ve müttefiklerimizi müdafaa imkân. larına malikiz, dedi. Prag, 17 (Radyo) — Dış işleri bakanı, M. Kamil Kroflta doğumun altmışıncı senei dev- riyesi münasebetile siyasi ku- lüpte gazecilere bir nutuk irat etmiş ve şunları söylemiştir: Son Avusturya - Almanya uzlaşması münasebetile Çe- koslovakyanın sureti hareketi hakkında bazı neşriyat yapıl- mıştır. Biz, gizli siyaset takip et- miyoruz. Dostlarımızla olan ZZZ ahhütlerine sadık, muahedelere hürmetkâr, kendini sev- dirmiş ve itimad kazanmış sii konferansın da neticesini alma: asetimiz sayesinde bu üzereyiz. Pazartesi günü, elimize, Çanakkale'nin çelik anahta- /Fını gene almış olacağız. Bu anahtar, sulh ve emniyet kapısının anahtarıdır. Demir ğibi bileklere sahip olan C ellerimize o kadar _ıınluşrgor ki, harbı umumide herkes L |denedi ve parmağını 1ısı Yurddaşlar, Atatürk ve cumuriyet bize yeni bir eser /—daha veriyorlar.. Yürüyoruz, durmuyoruz. Her gün daha varlıklı ve canlıyız!. Veeceeeeyl onlara ki, bunu anla- /— mıyorlar!. SAPAN münasebet ve uzlaşmalarımız aşikârdır. Bu Avusturya - Al- manya uzlaşması ne kadar ehemmiyetli olursa olsun, biz- ce Alman âlemine ait bir ih- tilâfın hallinden ibarettir. Bu uzlaşma bizim ittifakı- mızı takviye edecek ve belki de komşularımızla yeni müza- kerelere sebeb - olacaktır. Bu vesileden isüan do de- ğildir. Bu devletlerin bize ta- arruz ve tecavüz için bir blok vücuda getirdikleri hakkındaki rivayetler, manağızdır. “Bu vesile ile devletler bir- birlerile daha fazla irtibat peyda edeceklerdir. Avustur- ya üzerinde Almanya —İtalya rekabetinin kalkması sulh için bir kâr demektir. Çekoslovakya bu gibi hâdi- selerden korkmaktadır ve ken- di kuvveti ve menfeatleri ile müdafaa imkânına her vakit malik bulunmaktadır... P. Malş Üniversiteyi çok iyi buldu.. İstanbul, 17 (Hususi muha- birimizden ) —. İstanbul üni- yersitesini kuran profesör Malş geldi, üniversite teşkilâtını tet- kik etti. Beyanatında; üniver- siteyi kurduğundan çok daha iyi bulduğunu söyledi. Avusturya'da gaze- .teler endişesi İstanbul, 17 (Hususi) — Avusturya gazeteleri heyecan | içindedir. Çünkü Avusturya - | Almanya anlaşmasına tevfikan bazı gazeteler kapatılacakmış, bu gazeteler başvekâlete baş- vurmuşlardır. Diğer taraftan Naziler Avusturya aleyhine gizli gazeteler neşretmekte berdevamdırlar. Avusturya propagandanı ise anlaşmada gizli madde olma- dığını söylemiştir. K. Farer 300 Üniversiteli ile geliyor. İstanbul, 17. (Hususi muha- birimizden ) — Fransız edibi Klod Farer'in riyasetinde, 300 Fransız üniversitelisi yakında memleketimizi ziyaret edecek- lerdir. Kafile; İstanbul, İzmir ve Ankara'da tetkikler yapa- caklardır. — Kudüs'te neler oluyor? Araplar şimdi çete faa- liyeti içindedirler. İngiltere, Kudü;_’î_bir müstemleke şek- linde mi idare edecek? Kadüs, 17 (Radyo) — Arapların taarruz ve isyanları devam etmektedir. İngiltere hükümeti, mandater bir hü- kümet olmak hasabile Arap- ların bu isyanını bastırmak kararından dönmemiştir. Arap- lar isyan halinde buluudukça, İngiltere hiçbir müzakereye girişmiyecektir. Bazı haberlere göre bugün- lerde Kudüs'e Yahudi muha- cereti durmuş Jgibidir. Fakat Araplar bu haberlerin uydur- ma olduğuna hükmetmekte- dirler. Diğer bir habere göre İn: giltere hükümeti Yahudilerin müddeiyatına ve ümitlerine l nihayet vermek için Filistin'i müstemlekeleri meyanına ithal ve Malta idaresine müşabih bir idare sistemi tesis ede- cektir. Arap kadınlarının vucuda getirdikleri bir teşkilât işyan halinde bulunan Arap erkek- lerine yardım için şubeler teş- kil etmektedir. Yahudi'ler, Tel-aviv yollarını tamire kalkışmışlardır. Burada 5400 mülteci Yahudi vardır. Arap'lar çeteler mişlerdir. Şimdi tin'de çeteler faaliyettedir. Yahudi'lerin, en son sistem silâhlarla mücehhez — 50,000 kişilik bir ordu teşkil ettikleri söylenmektedir. Ispanya'da façist'lerle sollar çarpışıyorlar Kabine buhranı bekleniyor. Fa- çistlerden tevkifat yapılacaktır. Madrid, 17 (Radyo) — Va- ziyet çok vahim ve nâziktir. Cumurreisi M. Azanâ riya- setinde toplanan kabine vazi- yeti teskin edecek bir karar ittihaz edememiştir. Kabine bugün tekrar -toplanacaktır. Bir kabine buhranı ihtimali büyüktür. Bütün İspacya'da sağ taraf mensuplarının tev- kifine devam edilmektedir. Polis takviye edilmiştir. Çok mühim tedbirler ittihaz olun- muştur. Barselon'da, sol cenah men- supları sağ cenahin bir hare- ketine meydan vermemek için polise yardım etmektedirler. Barselon'daki İtalyan faşist- leri komünist ve sosyalistlere tecavüzatta bulunmuşlardır. Sansebastiyan'da maktul fa- şist reisi cenaze merasiminde sağlarla sollar arasında bir müsademe olmuştur. Tevkif olunan beş komünist bilâhare serbest bırakılmişlardır. Madrid, 17 (Radyo) — Bil- hassa' madrid'de devam eden evler yüzünden daha müh- liktir. grevci asayişi teh- dit edecek bir vaziyet almıştır. Tarımkooperatil Yurdu — kooperatifleştir! Cumuriyet — Türkiye'sinin isabetle üstüne bastığı M mes'elelerden biridir. lizmin ekonomik akidesi ifadesi olan kooperatilki memleketin — sür'atle — inkif ve sarfedilen enerji nisbeli! temiz ve ıslah edilmiş r: alınması için en kestirme yol, ve en doğru bir sist dir. Yaşadığımız devrin | ve fenni kanaatlarının en zel ve en doğru ifadesi, yoloji dilile solidarizm ve ©& nomi dilile de - kooperatil dir. Bu sistemdir ki, mu! ve hak fikrini iktısadi sola ve sağa kaçmaksızın min eder. Herkesin alınteri ve liyeti nisbetindeki çalışma meyvesini alması kadar tâ? ve doğru birşey tasavvur lebilir mi? Ekonomi tarihindeki sağ sol ekoller cemiyetin büny? sinde hep bu eksikliği durmak - için çalışmışlar, daima noksan — kalmışlı Bizim inanımıza göre bu ek ği yalız kooperatifçiliğin bif birlerine dayanmak ve me: liyetleri müşterekleştirmek B kümleri, cemiyette yalınız el nomik değil normal, netidf ler de yaratacaktır. İşte b geniş bağlılıktır ki her iyi timai zaviyeden görmeğe bizi hodgâm fikirlerden laştırmağa saik olacaktır. Artık asırlardanberi day#f nılmaz borç altında ezilen bu suretle hüviyetini kaybed rek sadece bir. istismar gibi ortada dolaşan köylü kurtaracak, ve ona refah yurda zenginlik getirecek lun bu yol olduğunda şüph miz yoktur, Büyük Lider; yu dun ekonomik politikasına t& mas eden noktalarında daim bu noktayı tebarüz ettirmiştir" Vakıa kooperatifçilik, bizil bulduğumuz bir şey değildir! Fakat onu derin bir. inan dikkatlı bir takip ile bültü memlekete teşmil etmek tek bir blok haline getirme mal ve mülkiyet zevki teı yüliyle sosyal faydayı birleş” tirmek Türk zekâ ve kabiliye tinin bir eseri olacaktır. Cumuriyet — idaresi daha pek genç olan tarihind henül yurdun her tarafında koopt” ratifler teşkiline muvaffak ot O günden bugünt muştur. kadar, cemiyetin sinesinde şıyan "muhtelif cinsteki koop ratiflerin tatbik bakımınd olan eksiklikleri tesbit edile rek, 2836 numaralı kanunlâ £| olgunlaştırılmıştır. Yeni kant? nun en karakteristik vasfı, of” taklara geniş bir müral hakkı vermesi, ve İktısat kâletinin alâkasının daha yade artırılmasıdır. Şu göre kooperatifin muvaflakt yeti tam bir el birliğile ol caktır. Bunun için İktisat kilini en samimi bir ruh il tebrik ederiz. Yeni göre teşekkül eden tarım kı kooperatifinin ilki olan Teki kooperatifi kurulurken Büyül Önderin değerli vekile yazdığ! telgraftaki candan temenni bü tün Türk, milletinin - en kalb ifadesidir. N. A. KÜÇÜKA Almanya'ya Giden muallimler. İstanbul, 17 ( Hususi ) İ kanund 70 muallim tetkikat yapmaf üzere Almanya'ya hareket miştir.