Fihtenin Li 66 » (Aşkın egoizmden gelmedi- gine kat'i delil olan) bu arzu, anadan ziyade, tercihan ; da- ha sert, çok kere daha az ev- de bulunan baba içindir.- Ço- çuk, babasının takdirini ka- zanmak ister. Babasını tatmin etmedikçe kendi kendinden memnun olmaz. Çocuğun — babasına, tabii sevgisi işte böyledir. Çocuk, babasında maddi bir veli ni- metlik değil ; liyakat ve ade- mi liyakatını pansitan bir ay- nna görür. Bu sevgiden istifa- de ile baba, inatçı bir çocu- ğun — itaatını temin edebilir. Çocuk babasının takdirine maz- har olmak için babasına se- vinçle itaat eder. Baba, çocuğunun İyi olma- ğa cehdetmesi hakkındaki gay- retini. takip ile bu bapta ken- disini gözlediğini çocuğa his- settirmelidir. Takdir ettiği yol- larda görünce memnun oldu- ğunu, nefret ettiği yollarda görünce müteessir olduğunu anlatmalıdır. Nihayet yine an- latmalıdır ki babasının özledi- ği : Çocuğundan daima mem- nun olmak ve onu daima da- ha yüksek takdirlerine mazhar olacağı surette görmektir. Bü- tün bunlar, çocuğu daimi su- rette takdir eder ve çocuk yeni yeni kuvvetlere erer. Bir de bunun aksi olarak, çocu- ğun babasına karşı olan sev- gisi ; hareketlerinde, babası ta- rafından : Hiçbir takdir göste- rilmemek veya haksız yere azarlanmak ile karşılanırsa ; o zaman bu sevgi, kine bile dö- nebilir. Hele bir de meselâ- ehemmiyetsiz. birşeyi kazacn kırdığından dolayı bu bir ci- nayet gibi telâkki edilerek ço- cuk ağır sürette cezalandırı- lırsa elbette kin bağlar. Bu takdirde çocuk, henüz karan- lık, fakat reel olan kendi şahsi değeri hakkındaki duygusunu kaybederek kendisini eşya ma- kulesinden birşey gibi görme- ğe başlar. Bunu bir misal ile izah ede- lim. Utandırma ; ceza üzüntü- süne ne ilâve ediyor ? Ve bu utanma nedir ? - Kendi ken- dinden soğumadır ki buna ta- bü, ebeveynine ve mürebbile- rine karşı' hoşnutsuzluk ta in- zimam eder. Bunun içindir ki, ceza verme işi utandırma ile müterafik olmıyan bir mek- tepte çocuk; mücazötta bir şiddet ve dehşet hareketi gö- rür ; cezayı yir, ne oldu sanki, der ; alay eder. İnsanların hepsini aynı duy- guda birleştiren bu bağ - ki inkişafı yeni terbiyenin temel kısmını - teşkil eder - maddi bir sevgi olmayıp, karşılıklı saygı görme ve gösterme yük- sek arzusudur. Bü arzu, iki suretle tezahür eder : Çocuk kendisine, kendi körcesine olan takdirinden geçerek olgun yaş- taki insanların saygısına nail olmak ister ve kendi hakkın- daki ölçüsü, bu olgun insan- ların takdiri derecesi olur. Kendi liyakatı derecesini baş- kalarının takdirine bırakma iti- madı : Çocukluğun ve genç yaşın bir vasfıdır. Terbiyeyi ve olgunlaşmayı mümkün kı- lan birşey de bu değil mi ? Olgun insan ise kendi liyaka- tını kendi ölçer. Hitabesi Çeviren: M, Rahmi Balaban Olgun insandaki tabii meyil: Başkalarını ölçmek ve kendi- sinde saygıya değer bir hal ve hareket ( Uz gidim ) gör mektir. Eğer bu meyil onda tabii olmasa, şöyle böyle orta bir adam bile, başkalarında tasavvurundan ziyade kötülük görünce nasıl müteellim ola- bilirdi ? Bilâkis, egoizmi: His- siyatça, kendinin başkaların- dan yüksek olduğunu görerek, gururlanirdı. Mürebbi, çocuğu birinci şek- le istinat ederek terbiye ede- ceği gibi ; yaşça olgun insan- larda da bu sonraki vasfi in- kişaf ettirmek mecburiyetin- dedir. Bu bakımdan, terbiyenin ereği, ekseriyeti bu dereceye yükseltmektir. Şimdiye kadar insanların çoğu : Bütün hayat- ları boyunca - esasen övmeğe değer biriş yapmadıkları hal- de bile - etrafındakilerin tak- dirini beklemeleri bakımından, tamamen çocuk kalmışlardır. Sağlam seciyelerile, çevrele- rinden hiçbir takdir bekleme- sin, daima iyi işler yapan ve takdirini kendi içinden alan insanlar az yetişmiştir. Bunun- la beraber bunlar duhül - ve tarize uğramışlardır. Ötekiler ise kendilerini başkalarına say- dıramamışlardır amma sevdir- mişlerdir. Bütün ahlâk terbiyesi : Ço- cuğun bu me bilme me- selesine dayanız. Bunun tama- men teessüs cüniş olduğunu kabul ile bunun tezahürlerini bilmeli. Ve tedricen ta'ırik edip kendisini tatmin edecek mevzular arzederek a lım-adım inkişaf ettirmeli. Bu halde takip edilecek me- tod ; daima ona uygün ahlâk prensibi öne sürmektir. Böy- lece: Öğrenmek, çocuk için bir eğlence olur; güzel'iği ve mükâfatı öğrendiğinin içinde olur. Bunun için onu mü'tâ- fatlandırmak lâzımgelmez. Mü- kâfatı : kendine hakim olmak isteyen fevkalâde mesaiye sak- lamak gerektir. Şunu da ilâve edelim ki alelâde — mesainin üstünde olan bu serbest me- saiye, ulusal ve evrensel ter- biyede pek az tesadüf olunur. Talebe, mecbur olduğu şeyi öğrenecek : İşte kendiliğinden anlaşılan bir hakikat ki daha ziyade söylemeğe lüzum yok. Bazı talebeler, daha çabuk ve daha iyi öğreneceklerdir: Bun- ların yaradılışı böyle iyidir. Bu yüzden bir mükâfata maz- har kılımacak değildirler. Bu sebeple, bilhassa, hitabelerine göz yumulacak değildir. Bu temayülün hareket sahasını, ahlâki cihette aramalıdır : Bi- naenaleyh ahlâkın bütün kay- nağı, kendine hakim olmaktır; umumi menfcat endişesini, ken- di egoist temayüllerine hakim kılmaktır. İkinci hitabemizde dedik ki kendi şahsi enesini, heyeti umumiyenin emri altına koy- mak için birbirinden tamamen başka, iki tarz vardır. Birin- cisi, hiç kimsenin hariç kala- mıiyacağı : Ümumi nizam için kurulmuş olan anakanuna itaat etmek. - — Sonu var — M. Bek General Göring'le konuştu — Başı Tinci sahifede — turyada ve Avusturya üzerinden Balkandaki Tuna memleketlerinde gönişlemeyi de gaye edinmektedir. Bu anlaşmanın sarahati karşısında anlaşmanın — Hitler siyasasının ba- rişsever maksadlarım gösterdiğini iddia eden Alman gazet lerinin neşriyatı ancak komik olur. Almanya Brüksel konferansına iştirak edecek mi, etmiyecek mi? Almanya hareketleri ile bu konfe- ransı tertip eden devletlere şunu söylüyor: Sizin muvafakatiniz — olsa da, olmasa da ben yürüyorum. Siz Ren bölgesinin işgaline henüz mu- kabele edecek — vakit —bulmamış- ken ben şimdiden Danzig'in Al- manyaya geri dönmesini ve Avus- taryanın — ilhakını Bundan başka ben size tabi deği- lim. Ve İtalya' ile sizin aleyhinize müteveocil olan anlaşmaları da yapabilirim. İşte Almanya'nın Fransa ve hazırlıyorum. | D İngiltere'ye' karşı beyanatı budur. ! Almanya bunun — manasının anlağı: lacağı ümidindedir. Mussolini —eaaa : 6 . ea Parlamento- lar konferansı M. Papanastasyo, Selânik'ten geçerken beyanatta bulundu.. Selânik, 15 (Radyo) — Bu- dapeşte'de toplanan beynelmi- lel parlamentolar konferansın- da Yunanistan'ı temsil eden eşki başbakanlardan çiftçi par- tisi başkanı M. Papanastasyo, bugün buraya gelmiştir. M. Papanastasyo, gazeteci- lere verdiği beyanatta, konfe- ransın mesaisini izah etmiş ve uluslar sosyetesinden uzaklaş- mış olan — devletlerin, tekrar sösyeteye dönmeleri için teşeb- büsatta bulunmağa karar ve- rildiğini ve haftada 40 saat iş görmek mes'elesinin konüşul- duğunu söylemiştir. M. Papanastasyo, birkaç gün Makcdonya'da gezenek ve son- ra Atina'ya dönecektir. Almanya'ya yaklaş- İspanya Par- mak istiyor —Baştarafı 1 inci yüzde— eden herkesin istediği bir şeydir. Sanıldığına göre, bundan son- lamentosunda.. Kralcıların ra Almanya, İtalya, Polonya, Avas- Bir. protestosu ... tarya ve Macaristan müşterek bir battihareket tutacaklardır. Gene sa- mildığına göre Habıburg'ların tahıta dönüşü meselesi başka bir zamana talik olunmuştur. Paris, 14 (A.A) — Eko Do Paris gazetesi Londra'dan istihbar ediyor: Belgrat'tan gelen ve Alman Avusturya itilâfnamesinin gizli bir maddesinin Habsburgla- rın saltanat makamına — geti- tilmeleri mes'elelesinin üç se- ne müddetle tehir edildiğini natık bulunduğuna dair olan haber burada hayret uyandır- maksızin karşılanmıştır. Katolik'lerin naşiri efkân, Uj Nemzedek gazetesinin yazdı- ğına göre, Avusturya'nın dış siyasası bundan sonra yeni bir istikamet alacaktır. Berlin ile Roma arasında ehemmiyetli anlaşmalara intizar olunabilir. Herhalde muhakkak olan bir şey varsa o da bundan sonra Almanya ile Avusturya'nın dış siyasalarının birbirlerine mu- vazi bir surette yürüyeceğidir. Liberal ve kraliyetçi gazete- ler ise dünyanın Hitler ve Şuşnig'e minnettar olması lâ- zimgeldiği kanaatindedir. Çünkü Almanya - Avüsturya anlaşması Avrupa'yı iki kısma bölmeyecek, bilâkis Avrupada sükünun — teessüsüne yardım edecektir. Bir yangında beş kişi yandı. Varşova, 15 ( Radyo ) — Biska'da büyük bir yangın çıkmıştır. Yirmiden fazla bina yanmış, beş kişi ateşler içinde can vermiştir. Yangın, yağ- mağa başlıyan çok - şiddetli bir yağmur sayesinde sönmüş ve daha fazla zarara sebep olmamıştır. Bir yolcu tay- yaresi parçalandı.. Delgrad, 15 (Radyo)—Zag- reb'le Belgrad arasında sefer yapan 'yolcu — tayyarelerinden biri, sis yüzünden yüksek dağ- lardan birinin kayalarına çarp- miış ve parçalanmıştır. - Pilot ile beş yolcu ölmüştür. KÜKÜ Ü ni ği YiRÜk Siği, z ehi Madrid, 15 (Radyo) — Par- lamentonun son toplantısında, fevkalâde ahvalin mevcudiyeti hakkındaki kanunun temdidine karar verilmiştir. Bu toplantı, çok gürültülü olmuş ve iki gün evvel öldürülmüş olan kralcıların lideri (Kalo Seolo) nun ölümü protesto edilmiştir. Kralcılardan Valeboro'un ver- diği takrir, hükümeti mesuli- yet altında — bırakmaktadır. (il Rubles), bu takrir hak- kında izahat istemiş ise de, j Başbakan süküt etmiştir. Bu- nun üzerine, bütün kralcı say- lavlar, bu şerait altında Par- lamentoya iştirak etmemeğe karar vermişlerdir. Von Papen Londra sefiri mi olacak? Berlin, 15 (Radvo) — Von Papen'in Lonra büyük - elçi- liğine tayin edileceğine dair bir şayia dolaşmaktadır. Alman — Avusturya ihtilâf- larının hallinden sonra muma- ileyhin Viyana'daki vazifelerine bitmiş nazarile bakılmaktadır. Mısır - İngiltere Aşağı-yukarı bütün işler, askeri mes'ele- ler halledilmiştir. Londra, 15 (Radyo) — Lord Grambon, Avam kamarasında İngiliz - Mısır — müzakereleri hakkında demiştir ki: — Bu müzakereler öyle bir dereceyi bulmuştur. ki, esaslarin tesbiti işini bir tah- rir heyetine vermekten başka yapılacak bir iş kalmamıştır. Sudan, Süveyş kanalı, askeri mes'eleler ve kapitülâsyonlar mes'eleleri hep halledilmiştir. Karpenski öldü Moskova, 15 ( Radyo ) — 1905 Senesindenberi Moskova İlim akademisi reisi bulunan krofesör (Karpenski), bugün 95 yaşıdda olduğu halde öl- müştür. Profesörün cenazesi büyük törenle kaldırılacaktır. Radyo Haberleri: — Fransa'da Malta'daki grevler Şiddetini kaybetti Paris, 15 (Radyo) — Şimali Fransa'da 80 müessesede pat- ron ve amele arasında bir uzlaşma elde edilmiştir. Bu suretle 10,000 amele grevi terketmiştir ve yarından - iti- baren işe başlıyacaktır. Hükümetin emri ile Havrda yağhaneler ve sabunhaneler vesair müesseseler amele ta- rafından tahliye edilmiştir. Jirand valisi de grevcilerin işgal ettikleri yerleri tahliye etmelerini emretmiştir. Sarant- ta işgal altında bulunan »mat- baa ve mücellithaneler tahliye edilmiştir. Limos.ta Bürselen sanayündeki grev devam et- mektedir. , Paris, 15 (Radyo) — Ame- le ihtilâflarına aid gerginliğin açıkça zail olduğu görülmüş- tür. Memleketin muhtelif yer- lerde grevciler tarafından işgal edilmiş olan birçok müessese- ler tahliye edilmiştir. 2 Kaçakçı Yugoslavlar tara- fından öldürüldü.. Belgrad, 15 (Radyo) — İki kaçakçı kayığı Macaristan'a tütün kaçırmak teşebbüsünde bulunmuş, fakat — Yugoslav gümrük muhafaza memurları ateş açarak kaçakçıları öldür- müşlerdir. Macarlar, bu hadisenin Tuna nehirinin Macaristan'a ait kıs- mında olduğunu ileri sürerek Yugoslaya hükümetini protesto etmişlerdir. spanya tev- kifatt devamda.. Madrid, 15 (Radyo) — Tev- kifat devam etmektedir. Kortez meclisi hükümetin emrile sekiz gün müddetle tatil edilmi: / Küçük Haberler Adis-Ababa'da Çimento fabrikası.. Adis-Ababa, 15 (Radyo) — Adis-Ababa civarında Kalker tabakaları vardır. İtalyan sa- nayi müesseseleri burada bir çimento fabrikası kurmağa ka- rar vermişlerdir. M. Heriyo Cenevre, 15 (Radyo) — M. Heriyo Lyion'dan Cenevre'ye gelmiştir. M. Heriyo, beynel- milel fikir adamları konferan- sına iştirak edecektir. Macaristan'ın tebriki Viyana, 15 (Radyo) — Ma- caristan hariciye bakanı Avus- | turya başvekiline Avusturya - Almanya uzlaşması hakkında bir telgraf çekerek tebrikâtta bulunmuştur. M. Şuşning'de mukabeleten teşekkür etmiştir. Alman sanayi mütehassıs- ları sonbaharda İtalya'ya çağırıldı Roma, 15 (Radyo) — İtalya finans bakanı kont (Dolpi), doktor Şaht vasıtasile Alman- ya sanayi mütahassıslarını son baharda İtalya'ya davet et- miştir. Kont (Dolpi), Almanya-İtal- idare şekli |Bugünlerde değiştirilecekti Londra, 15 (R Malta idari şeklini * mek üzere bir komlif kil edilmiştir. Şimdi ' hüküm süren idare ş€ beş - İtalyan mes'| 4 ittihaz edilmiş ve Wiğa bir şekil idi. Malta'da meşruti © şeklinin tesisini istel Müstemlekât Berlin; 15 (Radyo) de bir müstemlekât tesis edilmiştir. Bu müstemlekeler — için lecek her türlü mali retilecek, müstemleke müstemleke - tüccarı lecektir. Gene Boğa —Başı JT inci sı boğazlar rejimi, bu ayrılmaz. Türkiye'nin arası politikası herk€ olmaktır. Bundan dolayı, yeni lar - rejiminin — hiçbir menfeat ve emniye altında bulundurması etmez. Türkiye-Sovyetli luğunun — ruhu, hiç karşi hiçbir taarruz ki memek ve biribirlerini! yetlerini tehlikeye koyi politika kombinezonlat! dim etmemektedir: YE gazlar rejimi bu esatlie uzaklaşmamak gerektir 18 inci asrın son yirminci asrın ilk dar. yarı sömürge medeni ve sosyal zayıflığından, gerek hu yillerinden dolayı sulh tehlikesi ve emp cereyanlarının dört nen bir fırıldağı olan imparatorluğu — ile K, konuşmak ayrı birşeydi ©? müstakil, milli ve garl rışçı ve kuvvetli olan ile boğazlar mes'elesil rüşmek başka birşeydir" Yeni Türkiye'nin kuvveti ve manevi onun boğaz üstünde senin — tasalanmıy: tarzda hâkim tanın verişli olduktan başka, tehlikeye koyacak yani bütün devletler bir sulh müdafaa cebh rulmasına — taraftar lar ne Marmara'da, Karadnniz'de oturmakt Akdeniz'de ve diğer lerda — oturanlar I boğazından hiçbir likesi çıkmıyacağına bilirler. Ayni emniyeti ların beri tarafında o için de tesis etmek i$ Hiçbir tarafta harp” si istemiyen ve harp karşısında, Türkiye'nii heca Karadeniz de kendi barış müd çak yardım ettiklerini İngiltere dahi, boğazlı selesi için, hiç şüphe ve 19 uncu asır gibi düşünemez. Akdeniz'in dış kap birine sulh kilidi - taki dan ençok memnun ya mukarenetinin en hararetli | lâzımgelenlerden biri d taraftarlarındandır. Falih Rıfki