& £ A ER -i YO p d n I| BÜYÜK TARİHİ TEFRİKA 40 oEevı'rın: B Emıeddin Benlioğlu Almanya İmparatorluğuna İspanya kralı Şarl-Ken adı ile seçildi., Bonnive Margrava: — İngiliz kralı, kralıma rey vermiştir. bile.. Dedi. Elektörün şansölyesi: — Benim bildiğime göre İngiliz kralı sekizinci Hanri ayni vadı İspanya kralına da /“vermiştir. Ve bundan başka, imparatorluğun kendisine ve- rilmesi için elektörlere hususi sefir göndermiştir! Dedi, — Fakat benim kralım 40 bin kişilik bir ordu hazırl-- mıştir. Bunün — için lehindi olmadıkça bu işin bir karba sebeb olması muhtemeldir. — Diğerleri de asker top- lamakla meşguldürler. Sizin bu işi silâh kuvvetile halle ârar verdiğinize göre.. — Başka çare kalmayınca.. — Yüzbaşı Jakob.. Biz fi- ir ve vicdanı hür adamlarız; erimize hiçbir. şey hâkim olamaz, İmparator kim olursa, dlsür, bu serbestimizi muha- pza ederiz. Size şimdiden bildirmeliyim ki, yeni impara- or yeni vergiler koyamıya- tır. Ne yeni bir muahede tedecek ne de harb . ilân debilecektir. Almanya'ya ya- ci asker sokamıyacak ve bütün memuriyetleri gene Al- ir Uman'lara hasredecektir. Muha- ratım da Almanca yapmağa necbur kalacaktır. — Çok âlâ, Bunlara biz tab'an” razıyız. Bunlar hep ta- bif şeyler. Şu halde siz beni yınızla temas ettirmelisiniz. ndisile anlaşmak için bu- kadar geldim. — Benim - bayım, kardeşi font Frederik tarafından idare dilir. Kont Fredertk'in neye tarar vereceğini kimbilir?. Ga- b bir adamdır ve kral Şar: lin hemşiresi Eleonora'yı çıl- rasıya sevmektedir. Kral Şarl de bunu biliyor; Hemşiresini konta vermeği va- mişti, Vaid mektubunda: “Cihanda istediğim tek şey enim sizin, sizin de blmanızdır!,, Demişti. Fakat, kral Şarl, ont Frederik'i hemşiresine 'yık görmemiş bununçün de z kardeşini geçen sene Por- kiz kralına vermişti. Fakat, derik, Eleonoru bir gün _l .olırık almaktan ümidini bir vakit kesmemiştir. Bu- tunçündür ki, kral Şarl'i kır Diyacaktır. ve reyini fazla bir htimalle onun lehinde kulla- ır, — Şu halde?. Kralımın al- * benim rı havaya gitti demek lUyor?, — Böyle birşey söylemiş gilim! _BİY torba îlım Bonnive'nin den şansölyenin eline geçti. Amiral Bonnive: B DA İmpııılorlutun veraset ülüne tâbi olmaması, yedi tktörün işine yarayor!. Siz nhımca senede iki defa im- or değişmesini Allahtan İvarırsınız!. Dedi, Ş'NÖ_İF birden ayağa kalk- 5 izzeti nefsi tecavüze uğra- hış bir tavırla: — Yüzbaşı “Jakobi Dedi. < Kendi işinizi dokunmamanızı . rica ederim! Bonnive, yıldırım kadar seri bir hareketle elini — kılıcının kabzesine attı; fakat birden bir kahkaha ile güldü; hiddetle kralının işini bozmak isteme- diği için: — Şansölye hazretleri! Dedi. Ben sizin dostunuzum! Kralı- mın da dostu olmanızı istiyo- rum. Kralımın sizin gibi insan- ların hizmetine ve dostluğuna ihtiyacı vardır. . . 1519 Senesi Haziranının 28 inci günü, yedi elektör prens, Frankfort'ta, kral Şarl'in şekrin*birkaç fersah civarına yerleştirmiş olduğu 20,000 as- ker ve birçok top tüfek teh- didi altında ölen imparator Maksimlicen'in yerine yeni im- paratoru seçtiler... Bu İntihabın Şarl lehine olduğunu — söylemeğe lüzum î yoktur. Bu suretle Maksimli- | ye'nin torunu, bu sarı benizli İspanya kralı Şarl, Napoli, Sicilya, Felemenk İspanya kralı ve Almanya imparatoru Sarl- Ken oldu! —İğin Altın kumaş çadırında... Horozların ilk ötüşü üzerine kral birinci Fransova, Andre- de altın işlemeli kumaştan ya- pilmiş çadırında — yatağından fırlayıb . kalktı. Bu çadır; çok süslü ve kıy- metli idi. Her tarafı altınla işlenmiş - kazıklara çadırı tut- turmak — için *kullanılan ipler bile sırmadan 'idi. Bundan daha küçük fakat ayni derecede süslü diğer üç çadırda da saray erkanı bu- lunuyordu. an Kabahat ustabaşıda imiş. Halkapınar'da” Türk Limi ted şirketine ait prina fahri: kasında imalâthane. kısmında sülfür dö karbon kazanların- dan birinin kapağının iyi ka- patılmaması yüzünden infilâk vukubulduğunu ve yaygın çık- tığını dünkü sayımızda yaz- mıştık. Kazanda bulunan altı ton Sülfür dö karbon gaz! ile bir miktar prina yanmıştır. Yapılan tahkikatta yangının fabrikada ustabaşı olan Meh- med oğlu Hamdi'nin dikkat- sizliği yüzünden çıktığı anla- şılmıştır. Hamdi hakkında tah- kikata devam edilmektedir, kast olmadığı tesbit edilmiştir. Fabrika ve müştemilâtı 25 bin liraya İttihadı milli şirketine sigortalıdır. iş yapmak istiyorlar Almanya'da bazı firmalar, Türkiye'deki — ticarethanelerle eski kâğıt, keçi boynuzu çekir- deği, kara buğday, siyah har- dal tohumu üzerinden iş yap: mak - istediklerini bildirmişlerdi. (Nöbetçi sezaneler | Bu akşam Kemeraltında Hi- lâl, Güzelyalı'da Güzelyalı, Tilkilikt'e Faik, Eşrefpaşa'da Eşrefpaşa eczaneleri açıktır. sigorta Türkofise l M İW Lö Tan ve Da'n'z_’ıld& —& Birinci Fransova Almanya, Avrupa istik- rarını darbelemektedir Greiser'in kullandîı'ı. dil, artık Sosyeteye Bunlara hükümet tarafından toprak, buğ- ehemmiyet verilmediğini gösteriyor. *Lö Tan , gazetesinin 6 temmuz tarihli başyazısından: Cenevre - görüşmeleri, Ha- beş mes'elesini tasfiye eden malüm kararın kabulü ile bitti. Fakat Milletler cemiyeti cu- martesi günü yeni bir hâdise ile karşılaştı. Son günlerin teessüle değer hâdiselerinden sonra ortaya çıkan bu yeni mes'ele hiç te büyük milletler arası müessesesinin prestişini ve manevi otoritesini kuracak ve koruyacak şekilde değildir. Öyle gösteriler vardır ki ma- hiyetleri hakkında yanılmak güçtür. Danzig senatosu başkanı Greiser'in Milletler cemiyeti karşısında hiçte uygun olma- diğını söyliyebileceğimiz biz tavır aldı. Senato başkanının gazetecilere karşı aldığı vazi- yeti terbiye noksanı diyerek göz yumsak bile serbest bir şehrin resmi mümessilinin kon- sey karşısında kullandığı lisa- ni hürmetsizlikle tavsif etmek lâzimgelir. M, Greiser, Dan- zig'te nasyonal - sosyalist ma- kamlarile Milletler cemiyetinin yüksek komiserliği arasında mevcut anlaşmazlık hakkında konseye izahat vermeğe davet edilmişti. Hâdise, Cenevre Milletler cemiyeti tarihinde — eşsizdir. Yüksek komiser M. Stin Les- ter, serbest şehir ana yasası- nın nasyonal - sosyalist idaresi tarafından daimi surette ihlâl edilmekte olduğunu söylemekle üzerine düşen vazifeyi vicdani bir surette iladan başka bir şey yapmamıştır. Danzig sena- tosu başkanı ise açıktan açığa muahedelerle kurulmuş bir ni- zama karşı istihfafını gizleme- miştir. O kendisini kan ve ırk ile Almanya'ya bağlı, talihlerini Milletler cemiyeti talihi ile bağlı görmiyen 400,000 Al- man'ın mümessili göstermiştir. M. Grei'ser'in sözlerine ba: kılırsa Danzig'deki karışıklık- lara büyük komiserin “demok- ratik prensipleri ihmal ederek bölümlü bir azınlığı büyük bir çoğunluk üzerine musallat kı- hci müsamahası- ve Milletler Cemiyetinin müdahalesi sebeb olmaktadır Eğer Milletler Ce- miyeti — karışmıyacak — olursa, Almanya ile Polonya arasında vasılasız münasebeti temin ct- miş olan Şansölye Hitler ve Mareşal Pilsudski'nin himmeti ile bir hal yolu daha kolay bulunacaktır. Hitlervari selâmlar arasında söylenmiş olan bu sözler Dan- zig senatosunun revizyonu me- selesini ortaya koymakta, Al- man kruvazörü “ Laipzig , in Danzig limanını ziyaret müna- sebetiyle M. Fröster'in hedefi malüm bir manevra başlangıcı mahiyetindeki nümayişini tekid eylemektedir. M. Grciser'in Cenevre'de kullandığı istihfafkâr lisan, ar- tık Milletler Cemiyetine ehe- miyet verilmediği hissini uyan- dırmaktadır. O, bütün Alman milletinin Milletler Cemiyetin- den, Danzig senato başkanının bir daha Cenevre'de gözük- memesini temin edecek bir karar beklediğini söylemekten çekinmemiştir. Bütüu bu öğün- melerin hiç değilse bir ihbar değeri var. Esasen birkaç za- mandanberi milletler arası bazı mahfillerde Almanya'nın Av- rupa istikrar politikasına indi- receği ilk darbenin ( Danzig ) den geleceği kanaatı vardı. Merkez ve şark Avrupası işleri üzerindeki bilgisi malüm olan M. Vikham Stid bu sabah çıkan Sunday Taymis gazete- sinde diyor ki: Eğer Şansölye Hitler,Almanya'nın şeref ve hürri- yetinin Danzing'in Almanya'ya iadesinde olduğuna karar ver- diği takcdirde Avrupa kıtasının | vahim buhranlar içinde kal- ması belki de uzak - olmiya- | caktır. M. Vikham Stid'e göre ge- çen seneki intihabattanberi Danzing'de nazi nüfuzunun ricati, belki de Almanya'nın bir el çabukluğu ile bu ser- best şehri kendi idareleri al- tına alma teşebbüsü sebeble- rinden biri olacaktır. B. Vikham Stid Führer'in | Vaymardaki nutkunda şeref ve hürriyeti sulh şartları arasında gösteren sözleri ile Alman ku- mandanlarına Danzig'e sevk- edilecek askeri kuvvet kadro- larının nazi teşkilâtı ile göste- rilerek hazırlanması hakkında- ki emrini birbirine bağlı gör- İlk parti gelenler yirmi ş bin kişidir. day verildi, hepsi de yerleştirildi.' —Başı T inci sahifede— Boğazliyan — kazasına 151 hanede 611 Romanya, Sorgun kazasına 70 hanede 263 Romanya ve 18 evde 56 Bulgaristan'lı olmak üzere 88 hanede 319, Akdağmadeni kazasına 80 hanede 295 Romanya muha- cır ki bu vilâyete SO1 hane- de 1946 sı Romanya'lı ve 66 hadede 282 si Bulgaristan'lı olmak üzere toptan 567 ha- nede 2228 nüfus — muhacir sevkedilmiştir. Çorum'un Alaca kazasına 299 hanede 1152, Sungurlu kazasına 9 hanede 29 nüfustan ibaret olmak üzere cem'an yekün Çorum vilâye- tnin bu iki kazasına 308 evde 1181 nüfus Romanya muhaciri sevkedilmiştir. Bilecik merkez kazasına 5 hanede 25, Bozüyük kazasına 34 hane- de 135, Söğüt kazasına 7 hanede 28, İnönü nahiyesine 5 hanede 13 olmak üzere Bilecik vilâ- yetinde 51 hanede 203 nüfus Romanya muhaciri sevkedil- * miştir. mektedir. Bu ordunun yaz için- | de Danzig'e yerleşeceği ümid ediliyor. İnkâr edilmez ki bütün bun lar ciddi endişe verici mahi- yettedirler. Polonya dış işleri bakanı B. Bek, Polonya-Almanya an- laşmasına ve Varşova - Berlin münasebetlerine tam bir itimat göstermektedir. Fakat Danzig senatosunun bozulması Polon- yanın emniyet ve hayati men- faatleri üzerine tehlikeli suret- te müessir olacaktır. - Vikham Stid'in dediği gibi Polonya uzak değildir ve eğer deniz mahreci olan Danzig kapatılacak — olursa, Hitlerci Almanya ile Sovyet Rusya arasında ve çok nazik bir mevkide kalacaktır. Bugünkü şartlar içinde de Milletler ce- miyeli kendisine hiçbir yar- dımda bulunmıyacaktır. Acaba Almanya'nın Londra suallerine vereceği — cevabın teehhüründe, Danzig'i istih- daf eden muhtemel bir ha- reket âmil olmıyor mu? Bu da vaziyeti büsbütün ağırlaş- tıran sebeplerden biridir. Londra'da Alman cevabının gecikmesi) hoşnutsuzluk - teza- hürleri - yaratıyor. - İngiliz'ler, Almanya'nın sulh mes'elesi hakkındaki — samimiliklerine , umumi sulhu kuvvetlendirecek bir - milletlerarası - işbirliğine Almanya'nın göstereceği yar- dimin . pratik kiymetine pek güvenmiyorlar. Diğer taraftan Almanlar da Paris ve Londra arasındaki münasebet bağları- nn Cenevre plânı dahilinde sıklaşmasından memnun gö- rünmiyorlar. Vaziyet şimdiki halde ka- ranlıktır. Bu sabahki Sunday Ekspres — gazetesinde - çıkan bir haber vaziyetin bu karan- Konya vilâyetinin Akşehir kazasına 245 hanede 1011 i Romanya'lı ve 149 hanede 621 i Bulgaristan'lı olmak üzere 394 evde 1632, Çorum kazasına 195 hanede 820 Romanya muhaciri ki ce- man yekün Konya vilâyetine 440 hanede 1831 i Roman- ya'lı ve 149 hanede 621 i Bul- garistan'lı olmak üzere 589 hanede 2452 muhacir sevke- dilmiştir. Niğde - vilâyetinin merkez kazasına 9 hanede 43 nüfus Bulgaristan'lı, Bor kazasına 143 hanede 616 Romanya'lı olmak üzere Niğde vilâyetine gönderilen muhacir yekünu 161 hanede 698 nüfustan ibaret bulunmaktadır. Bu suretle gelen muhacir- lerden — yukarıda yazılı yedi vilâyete sevkolunan muhacir miktarı 2,099 hanede 11,899 nüfusa: baliğ olmaktadır. Bu muhacirlerin mühim bir kısmı Romanya ve Bulgaristan'a gön- derilen hususi vapurla Türki- ye'ye alınmışlar ve tuzla tahaf- fuzhanesi yanında açılan sevk istasyonundan temizlikleri ya- pıldıktan sonra - tertip edil- dikleri bu yerlere gene devlet vasıtası ile meccanen sevke- dilmişlerdir. Bunların yerleşecekleri ha- zineye aid boş topraklar evel- ce hazırlatılmış ve bugünlerde de tevziine ve mallarına tem- likine devam edilmekte bulun- müştür. Bunların Tuzla sevk istasyonuna vapurdan çıktık- lık vahametini teyid etmekte- dir. Bu habere göre İngiltere hükümeti milletlerarası vaziyet karşısında icap ederse parlâ- mentoyu yaz tatil devresinde acele toplantıya çağıracak ted- birler almış ve kabine azala- rına da memleketten uzaklaş- mamalarını rica etmiştir. Vakıa hütün bunlar geril- miş asabın tevlit ettiği endişe gösterileridir. Fakat aslâ ih- mal edilmeğe gelmezler: .— —— ları günden itibaren iaşesine başlamış ve halen devam et- mekte bulunmuşlardır. 2661 sayılı kanun gereğince bunlara altışar aylık yemeklik bugdayları gelmelerinden daha evel mürettep yerlerinde ha- zırlanmış ve gelmelerini mü- teakip de dağıtılmıştır. | — Bunlar busene' verilen top- raklarını sürecekler ve ayni kanun gereğince verilecek to- humluk buğdaylarını sonba- har mevsiminde toprağa ata- caklardır, Civar köylere konuk - edilen bu göçmenlere gelecek mali yılda her aileye birer ev ya- pılanaktır. Ağustos 1936 dan itibaren alınmağa başlar - ak ikinci parti muhacir mikta. a- rile beraber busene alınacak muhacir adedi 25;000 e iblâğ — edilecektir. İkinci partinin alın- ması hazırlıklarına ve müret- tep yerlerinin tayin ve tesbi- tine devam edilmektedir. Vaziye-t- Müsaiddir İngiliz, Rus murahhasları talimat bekliyorlar.. —Başı 1 ünci sahifede— deleğe hayetile tomusta olan zevat İngilizlerin Sovyet noktai nazarına aykırı olarak savaş zimamnda bö- gazlardan geçme serbestini istemek- ke asrar etmeleri üzerine dün mün- 'kesir görünmekte idiler. Framsnz deleğe — heyelinin saat 25-de İngi- Tizlerle yaptığı toplantıda durumu ayd nlatacağı ümid edilmekte idi. Ankara, 15 (Hususi müha- birimizden) — Montrö boğaz- lar konferansındaki vaziyet do- layısile Büyük Millet Meclisi- nin fevkalâde içtimas çağrıla- cağı ve boğazların tahkimi hakkında bir karar alınacağı haberleri etrafında henüz kat'i malömat yoktur. Montrö, 14 (Râdyo) — M. Pol Bankur, bugün 'Românya delegasyonile İngiltere dele- gasyonunu ve M. Litvinoflu ziyaret etmiş ve uzun müddet konuşmuştur. Boğazlar mes'elesi hakkin- daki müzakereler, her ne ka- dar müsaid bir şekilde cereyan ediyorsa da, İngiliz'lerle Rus- lar arasındaki ihtilâf, henüz kalkmamıştır. Bu sebepten do- layı Rus delegasyonu, asabiyet göstermektedir. Saat 17 de bir toplantı ya- pılmıştir. Bu. toplantıda, İngi- liz delegasyonunutn Londra'dan aldığı talimat otrafında müza- kereler olmuştur. Kolera var ! Kahire, 15 (Radyo) — İs- kenderiye limanına gelen (İvri) adında bir yolcu vapurunda kolera musabı görülmüştür. Bunun üzerine, derhal tedabir alınmış ve kolera aşısı başla- mıştır. Yalan! Meksika, 15 ( Radyo ) —— Hariciye nazır muavini (Rm mon) zecri tedbirlerin ilgasın: dan sonra Meksika'nın uluslar — sösyetesinden çekileceği hak. — i haberleri tekzip eyle- —— 4 # ai Miştir.