12 Temmuz 1936 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5

12 Temmuz 1936 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Birinci Fransova BÜYÜK TARİHİ TEFRİ 37 Cevirzn. - Şant ü —n Kral Birinci Fransova, imparator Mak- simliyen'in tahtına da göz dikmişti.. Kıskançlık, mukavemet, şüp- , he, tehlike hep bir araya ka- rışmıştı. Bunlar, ihtirası azami ' dereceye — getiren en kuvvetli | Amiller demekti. Fransovaz: — Oh.. Kralım.. Dedi. Olan oldu, kırılan kırıldı. Sizi seviyorum... Hayatımdan çok-seviyorum!. * ** Birinci Fransova, Bretanya- tzün ve yorucu bir seya- h_ıuen henüz gelmiş ve anne- sinin odasında enine, boyu! dolaşıyordu. a -— Madam. Dedi. Madam dö Şâatobryan'ı, nedimeleriniz arasına almanızı çok rica ede- rim. Validei krali, irkilir gibi bir hareket yaptı: — Oğlum.. Dedi. Buna na- sıl cesaret ediyorsunuz.. Hiçbir zaman.. Hiçbir zaman.. Deli- liklerinizden beni uzak bulun- durunuz, rica ederim! Bu ka- dını”her zaman önümde gör meğe “tahammülüm — yoktur. Yoksa, ölümü mü istiyorsunuz? Bu Navar kısrağını ne yapa- tağim ben?, Kendisini neden Bretanya'da bırakmadın? â Mmevzuubahs ol- duğu zaman- kral birinci Fran- sova ne üsül ve nizam, ne de saygı bilmezdi. Bunüngün, sert ve âmirane 'bir sesle: — Madam.. Dedi. Bu ka- gln; seviyorum. Kendisine va- ettim ve sarayı e siRbA ayımda — yaşıya ö Oof.. Bu kadın rezalet- İı_—rıle kulaklarımı kirletmeyiniz riCa ederim. Almanya ile olan işler nme halde?, Asıl bnna bakalım! Kral annesine: Ki İmparatorluk Elektörle- rinden dördünü. en mühimle- rini elde ettim. Üçüne şimdilik © kadar ehemmiyet — vermiyo- rum, Fakat elde ettiklerim de kral Şarl veya benden aldık- ları para peşinde birçok defalar fırıldak gibi döndüler! Doğrusu.. Bu iş bana çok pahalıya mâl olmuştur. Paris Parlamentosu reisi, bu masraf karşısında aklım kaybedecek | dereceye geldi. 'edi, Fakat, işlerinde hâkimdir. — Oğlum.. Çok ileri ğgidi- şu devrede s'yaset entrika veya kuvvet Yorsunuz. Kendinizi çok bü- Yük — görüyorsunuz. İspanya kralını, büyük babasının impa- Tatorluk tahtından mahrum et- Meğe çalışmak.. Çok mühim Bir iştir. Bu vaziyet sizin kra- liyetinizi de tehhid eder! Bu- nunçün Maksimliye'nin hükü- metile İspan'yayı birleşmekten Men lâzım. Fakat.... Felemenk, Almanya, yarı İtalya'dan' mü- rekkeb bu imparatorluğa kendi namzetliğinizi koymak... " Çok bvyi'ı_lı bir cesarettir! Kaybe- dersiniz diye korkuyoruml. — Madâm... Biliyorsunuz ki, prenslerin ısrarı üzerine bu 'arı vermiş bulunuyorum. |— Fakat, imparator Mak- simliyen henüz hayattadır. Ve tahtını t;:umını vermek için ne mümkünse yapacaktır. Yap- 'maktt olduğuna da şü yoktur. v Üe — Avusturya'da hasta ol- duğu söylenmektedir. — Buna bağlanmayınız. Kı- rık desti çok dayanır! İmpara- toru da çoktanberi hasta bi- liyoruz. Fakat bir türlü ölmü- yor. Ne garib adam! Bir defa ölse bile... Felemenk kraliçe- liği yapmakta olan kızı Mar- grit d'Otriş var! Bu kız baba- sına benzemez, müdebbir. ve inatçıdır. Tecrübem var, bili- rim... An dö Bretanya zama- nında Fransa tahtının size kal- ması için neler yaptığım, ne kadar çalıştığım bilirsiniz. Bu kadın, şimdi sizin zevceniz olan sabık kral onikinci Lüi- zin kızı Klod'u az daha Şarl'e zevce yapıyordu! Ve bu kadın, sekizinci Şarl'in ölümündenberi bize karşı müthiş bir kin bes- lemektedir. - Malümya.. Seki: zinci Şarl'le nişanlıydı. Bu ka- dın şimdi. yeğnini Avrupa'ya hâkim kılmak istiyor.. Papa acaba ne fikirde? — Papa hazretleri lehimiz- dedir. Papa, beni hristiyan devletlerinin €en — zengin, en kuvvetli ve kabiliyetlisi addet- mektedir. *Türk'lerin hücumla- rına ancak benim karşı dura- cağıma hükmediyor! Kral hem bunları söylüyor, hem de gülüyordu. Ve sonra ilâve etti: — Bununla - beraber. kral Şarl'in de papadan ayai temi- natı aldığına eminim. İmpara- tor intihabi sırası geldiği za- man, papa hazretlerinin kuv- vetli rüzgârın estiği tarala mey- ledeceğine şüphem yoktur. Fa- p kat şakayı bırakalım. Hiristi- yanlığı benim kadar müdafaa- ya muktedir. Bir kral daha var mıdır?. Şarl'in harpta hiç- bir tecrübesi yoktur. Türk'ler, onu bir topaç gibi önlerinden fırlatıb atacaklardır. Bir chli- salib için, papanın kuvvetli bir krala ihtiyacı vardır. Dedi. Ehlisalib!.. Birinci - Franso- va'yi baştan çıkaracak en si- hirli kelime bu idil. —Sonu var— Dr. Kanaveri Hata etmediğini iddia etti.. Cemal adında birinin sıtma haslalığını yanlış tedavi neti- cesinde enjeksiyon suretile sakat kalmasına sebebiyet ver- mekle” maznun “döktor Kana- verinin — muhakemesine dün | asliyecezada devam edilmiştir. | Bu celsede doktor Kanaveri, Fransız ve İtalyan tıp' eserle- vinden birer tercüme ibrüz ederek bu eserlere göre tatbik ettiği tedavi tarzının doğru olduğunu iddia etmiştir. Mah- kemece, bu tercümelerin, İs- tanbul tıbbı adli müessesesi- ne gönderilerek mütalea isten- mesine karar verilmiş, muha- kemenin devamı başka bir güne bırakılmıştır. Tayin Karşıyaka çocuk yuvası mü- dürü doktor Sabiha Süley- man, Maraş çocuk mütehas- lığına tayin edilmiş ve emri sıhhat vekâletinden vilâyete gelmiştir. Buseneki mezunlar muallimlerile bir arada İzmir mıttaka San'atlar mektebi imtihanlârının neticeleri alınmıştır. Mekteb bu yıl 45 talebe yetiştirmek gibi bol bir verim teminine muvaffak olunmuştur. Bu talebenin önu tesviye ve tornacı, dokuzu marangoz ve doğramacı, dokuzu elektirikçi, sekizi sıcak ve soğuk demirci, altısı dökümcü, üçü modeladir. genç san'atkârlarımıza hayatta da muvaffakıyet Yeni yetişen dileriz. Ödemiş, (Hususi) —Ödemiş cezaevi her bakımdan deği- şikler göstermekte, örnek bir iş yuvası halini almaktadır. Mahkümlar belediye ve yol işleri gibi genel işlerde ça- lışmakta, 150 kadarı da ceza- evinde tütün dizmekte, bina içerisinde atelyelerde: Kundu- racılık, çorapçılık, örmecilik, dokumacılık ve marangozluk yapmaktadırlar. Cezaevi okuma salonu, Ki- taphanesi, hamamı, bakkaliye, traş yerleri, ortada fıskiyeli havuzu olan teneffüs meydan- lığı, her bakımdan çevreye nek olacak derecede vukufla işlenmiş olan bahçesile gelen- leri sevindiren alımlı zengin- likler göstermektedir. Bahçenin önüne yeni ,diki- len Atatürk heykelinin -açım, töreni yapılmış Atatürk, içten K MERATERL ĞALA îazi lli'de muallim maaşları.. Nazilli'den aldığımız - bir mektuba göre, Temmuzun or- tasına yaklaşıldığı halde Na- zilli hususi muhasebesi, henüz Haziran maaşını bile vermemiş ! bulunmaktadır. Halbuki mem- leketin hber yerinde maaşlar günü gününe verilmiş ve veril- mektedir. Mahalli kaymakam- liğın ve Aydın vilâyeti hususi muhasebe müdürlüğünün na- zarı dikkatini celbederiz. Yukarıda Ödemiş cezaevi açılma merasimi, aşağıda mahkümlar.. l 2',5'& di SK e) A nde Atatürk'ün heykeli sevgi ve saygı ile selâmlan- mıştır. Cezaevinin çalışkan direk- törü bay Ziya Doğuer mah- kümlara her hafta söylevler vermektedir. Gerek Ççevre, gerek mah: kümların sevgi ve saygılarını kazanmış olan direktörü kut- lolarız. Fransız Kontenjanında.. Türkofis Ankara merkerin- den şehrimiz şubesine bildi- rildiğine göre Fransız modüs vivendisi mucibince 935 senesi üçüncü üçaylık kontenjan İis-| tesinde Türk mallarına şu his- seler ayrılmıştır : 250 kental yumurta akı, 200 kental yumurta — sarısı, 250 kental şekerli yumurta akı, 40 kental şekerli yumurta sarısı, 750 kental arpa, 25 bin kental mısırdarısı - (Muvakkat kabul suretile), 25 bin kental mısırdarısı ( Doğrudan ithal ), 1175 kental taze meyva, 11 bin iki yüz kental kepek, 212 kental çiçek soğanı. 1000 ton kereste (Altı aylık). Açık memurluklar Dahiliye vekâletinden ma- halli idareler umum müdür- lüğünde açık olan 25, 30 ve 35 lira asli maaşlı memuri- yetlere imtihanla memur alı- nacağı vilâyete bildirilmiştir. Taliplerin hesap ve bütçe iş- lerinden anlamaları lâzimgel- diği de ilâve edilmiştir. Istanbul-Belgrad muhte- litleri 3-3 berabere.. ——— » aa —— Fued (Göztepe) İstanbul, 11 (Hususi muha- birimizden) — Belgrad muh- | teliti bugün İstanbul muhteli- | tile karşılaştı ve maç 3-3 be- | raberlikle bitti. Taks'ın stedyumu, havanın sıcak olmasına Tağmen dol- muştu. Evve'â Yugoslav sonra da Türk takımı alkışlar ara- sında sahaya çıktılar. Bayrak merasiminden sonra takımlar yerlerini aldılar. Muhtelitimiz- de: Avni, Fazıl, Faruk, Esad, Fuad bir penaltı kdçıîâı, fakat golün ikisini de o çıkardı. direği yalıyarak dişarı gitti ve birinci devre 2 — 1 Belg- rat muhtelitinin galebesile bitti. İkinci devre: Muhtelitimiz ikinci devreda daka güzel bir oyun gösteri- yordu. 5 inci dakikada Eşref, onuncu — dakikada da Fuad birer fırsat kaçırdılar. Dakika 14: Sağdan gelen topu, Fuâd, durmadan Yugoslav kalesine gönderdi. Kalecinin - elletine çarpan top geri geldi; fakat Fuad gene yetişerek ikinci dela olarak topu — Yugöslav kalesine soktu. Aradan henüz iki dakika geçmişti ki Yugos- Javlar hiç beklenmedik - bir gol kazandı'ar, Adil, nısıf sahamızı geçmiş olan topu ileriye atacağına Yugoslav forvetine pas verdi ve demir gibi çekilen bir şutta üçüncü gol oldu. Yugoslav- ların birkaç dakika süren hâ- kimiyeileri — sırasında, Avni yere yatarak topu yakaladı ve muhakkak bir sayıya mani oldu, oyun çok sert geçiyordu. Belgrad'lı bir oyuncu sakat- lanarak sahadan ayrıldı. Şimdi top hep Yugoslav nısif saha> sında dolayyor. Dakika 37, sağdan lehimize bir korner oldu. Bunu Necdet çekti, top ortalarda bir müddet dolaş- Lütfü, Âdil; Eşref, Haşim, ştıktan sonra - sol taraftan tek- Fuad, Naci, Necdet oynayor- lardı. Hakem, Macar foderas- yonuna mensub, beynelmilel hakemlerden M, Kiayn'dı. Oyu- na saat 5,30 da Yugoslav'ların hücumile başlandı. Daha ilk dakikalarda, Yugoslav'ların yük- sek oynadıkları görülüyordu. 5 inci dakikada lehimize verilen bir kornerden istilade edemedik. Yedinci dakikada müdafiimiz Fazıl, kalemize at- mak istiyen Yugoslav forvetini düşürdü. Aleyhimize - firikik cezası verdiler. Yugoslav'lar, topu kaleye çekmiyerek mü- sait mevkide bulunan sağ iç- lerine verdiler ve bunun aya- gile ilk göllerini yaptılar. Yu- goslav'lar daha hâkim oyni- yorlar ve kalemizi tehlikeye düşürüyorlardı. 37 inci daki- kada bizim kale önünde bir karışıklık oldu. Faruk uzun bir vuruşla topu ortalara kadar gönderdi. Fuad, Yugoslav mü- dalilerini atlatarak beraberlik sayımızı yaptı. Yugoslav'ların soldan inerek çÇekükleri bir şütü Avni kur- tardı. Mühtelitimiz. bozuk oy- nüyor, oyuncular - birbirlerile anlaşamıyorlardı. Avni, feda- kârane kurtarışlar yapıyordu. 42 inci dakikada yine aleyhi- mize firikik oldu. Merkez mu- hacimi kalemizin önüne dizi- len oyuncumuzun ayakları ara- sından topu geçirerek sıkı bir şütle ikinci göolü yaptı. Bu gol, bizimkileri harekete getirmişti. Fut, yine şahsi bir akın yaptı. 18 pas çizgisini aşmış ve mü- dafilerini atlatmıştı. Çelme tak- tılar ; hakem penaltı verdi. Penaltiyı Fuat çekti. Fakat top rar kornere gitti. a Eşref, korneri çok güzel çekti havadan kale önüne dü- şen top, Lütfü'nün ayağile Yu- goslav kalesine girdi. Fakat bu arada Haşim 'de sakatlan- mış ve oyundan çıkmıştı. Ma- e çın bundan sonraki kısını onar kişi oynandı ve hemen hemen Yugoslav'ların hâkimiyeti al- tında geçti. Hakem maçın be- raberlikle bittiğini ilân eder- — ken, heriki takım oyuncuları kol kola sahadan ayrıldılar. İstanbul, 11 (Hususi) — Bu- gün Veysi Disk atma antren- manını yaptı. Gene kendisine aid olan eski Türkiye rekorunu kırarak, 46,68,5 metre ile yeni bir rekor yaptı. İzmir, teniste Yine şampiyon.. İstanbul'da Akşam gazete- sinin her sene olduğu gibi'bu —— sene de tertibettiği Türkiye Tenis şampiyonluğu müsaba- kaları sona irmek üzeredir. İzmir'den bu müsabakalara iştirak için M. Harri Jira'nun yatile İstanbul'a -giden İzmir Tenis kulubü mensubları ge- rek singil, gerek dablde yap- tıkları müsabakalarda birinci- — liği kazanmışlardır. Bugün son müsabakaları, kendi aralarında yaparak'ne- ticeyi alacak ve Salı günü Yatla İzmir'e hareket edecek- lerdir. Türki'ye Tenis şampiyon- luğunu senelerdenberi -muha- faza eden İzmir Teniscilerini — bu muvaffakıyetlerinden ötürü fakdir ederiz. ğ î _ıî

Bu sayıdan diğer sayfalar: