Dük Lodovik: — Çok teşekkür ederim! Dedi. Paris'in şüh ve maruf ka- dını oda hizmetçisini zile basa- rak çağırdı; ve Pibulet hak- kındaki emirleri verdi Pibulet bu — kararı “ büyük bir memnuniyetle kabul etti. * Dük'ünü , memnun etmek mevzuu bahs olduktan sonra dilber köylü cehenneme git- miye hazırdı! Dük, Pibulet'e: Hemen bu akşam Han- ri'nin yanına gidersek, daha fazla memnun olacağım. Dedi, çünki, bu gece kendisine ha- raret — gelecektir yalınız kalmasında tehlike vardır. Tu- valet levazımını bir çantaya koy, mantonu giy, Matinyon Bükağına: kadar - sana.ben de ve * tefakat ederim. Ken erini Hanri'nin nez dine n an arabanın Könde- Pibulet: sakin.voğ düs şünceli kaldı. Sevmekten ken- dini bir türlü mennedeme bir erkeğin yanında yalınız kalmak genç kızda tuhaf bir korku husule getiriyordu Dük: — Pibulet, dedi. Neden bu | kadar sakin ve düşüncelisin?. Cövap vermek için, mon- sinyorun hitabını hekliyorum! — Ben de sana bir komp- liman yapmak istiyorum. e — Paris'e geldikten sonra, o kadar daha güzel oldun! Genç kızın kalbi şiddetle çarpmıya başladı. Kalbini tes- kin için ellerini göğsü üzerine bastırdı. Dük sözüne devam ederek: — (Koderus'te küçük ve dilber bir köylü kızı idin; fa- kat burada, şık, nazik şehirli bir dilber oldun!. Dedi. Pibulet, şaşırdı kaldı. kızın elini eli içine aldı: — Bana karşı saygı ve mu- habbetine mukabelede bulun- mak, sana bir hediye vermek istiyorum. Söyle ne istersin?. Bir rob mu? bir şapka mı?. Bir mücevher mi?. Pibulet protesto etti ve: Monsinyor, hiçbir şeye ihtiyacım yok! Eğer. bana bir hediye verirseniz üzüleceğim. Çünki sizi buna icbar etmiş olduğumu sanacağım. Dedi. Güzel olduğun kadar da nazik ve sevimlisin, küçük! Genç kız, Dük'ün bu söz- ANADOLU Günlük siyasal gazete Sahip ve başyazgamı Haydar Rüşdü ÖKTEM Ümumi neşriyat ve yazı işleri Hamdi Nözhet Dük müdürü: İdarehanesi: İzmir İkinei Beyler sokağı Halk partisi binası - içinde C usu 405 ABONE ŞERAİTİ Yıllığı 1200, lt ay 700,; aylığı 500 kuruştur Yabancı memleketler i aboce ü üç senelik 7 Kradır Her y kuruştur sünü 25 kuruştur, H x—lXIH BASIL !l[—Tll( Siyaset. Aşk Edebi, Tarihi, macera romanı! 70 W lerinden © kadar büyük bir sevinç hissetti ki gözleri he- men yaşla doldu. Ve, Dük küçük elini dudaklarına gö- türürken, Pibulet — güzel - bir | tebessümle mukabele etmek- ten- kendisini alamadı. | Matinyon sokağında araba dürdüğü — vakit, — geldiklerini anladılar, Dük Lodovik genç kızın çantasını eline aldı, ara- | bacının parasını verdi, ve ka- | pimin zilini çaldı. Kapıyı bizzat Buagemon açtı. Şu anda yalınızdı. Lüsi Dö Kora, yiyecek tedariki bahanesile Hanri'yi bırakarak bizce olan yerlere gitmişti. Dük Lodovik: — Bahsettiğim genç kızı sana getirdim. Bu kızı tanır- sın, değil mi?. Dedi. Hanri, evet makamında ba- şını salladı. Ve malum İ — Matmazel Pibületi bir döla'gördükten sönra önütnak |imkânı olmadığını sanıyorum! Dedi. | — Ve sonra, genç kıza döndü: — En sevimli bir hastaba- kıcıya malik oluyorum, değil- mi? Dedi ve güldü. Biraz sonra: Mamafih, sizi fazla yormi- yacağımı da sanıyorum. Çünki kendimi yorgun hissediyorum ve uykum vardır. Diye ilâve | etti.. Pibulet elindeki çantasını, iş odasında bir masa üzerine koyduktan sonra, genç yüz- başıyı takibetti. Hanri kendi- | sine yatacağı kanapeyi gös- terdi. * — Emirber neferim gelince, size örtünecek bir şeyle bir yastık ta verir! Dedi. Fakat, Pibulet billüri bir kahkaha ile güldü ve: — Mösyü, bunlara ihtiyaç yoktur.. Hava güzeldir, Mon- sinyor'da Bana mantomu al- maklığımı tenbih etti. Bunlar bana yetişir. Malumya.. Biz, sağlam ve sıcak kana malikiz.. Dedi. İki erkek birden kahkaha- larla ğüldüler ve Dük: — Hanri.. Ben sana söyle- medim mi?. Yalınızlığı sana bu dilber kız hissettirmiyecek- tir. Ve canın hiç sıkılmıya- caktır!. Dedi. — Sonu var — Üzüm satışları: Çi Alıcı K.S. K.S, 62 İnhisarida.: 675 7 36 H. z. Ahmet 8 50 9 25.S. Gömel — 875 8 75 123 520161 520284 Zahire satışları: Ç. Alıcı Ro S B N, 16 Ton buğday. 675 6 75 43 Buğday 675 675 203 Bakla 425 425 100 Pamuk 41:50 44 Bu akşam Başdurak'ta Sıh- hat, Karantina'da Eşref, Ke- mer'de Kamer, Eşrefpaşa'da Eşrefpaşa cczaneleri açıktır. Bir Hatıra. Ne çabuk, ne hızlı gidiyo- rüz ve bu hız, ne baş dön- dürücü, ne kadar şaşırtıcıdır? Devrin ve hâdiselerin içinde yaşadığımız için farkına vara- mıyoruz. Çünkü mumun ışığı kendi dibine vurmaz, derler. Hayat değişti, — insanların kalıbı, kıyafeti, sözü, tavn, kafası, zevki, herşeyi beışeyı öyle değişti ki? Dünle bugün arasında, san- ki koca asırlar var.. Bunu, şu satırları yazmadan birkaç saat evel bir daha ve tam bir 'mi- sali ile yeniden anladım : Banyoda bir kadına rast geldim. Benim — yaşlarımda birşeyl Saçları gayet güzel ondüle edilmiş. Tırnaklarının kan-kı- zıl rengi suyun içinde bile gö- züküyor. Rahat rahat yüzüyor- du. Bir aralık uzaktan bana baktı. İrğilir gibi oldu. Göz- lerini açtı, kaşlarını kaldirdı. Sanıyorum ki, ben de ayni şeyi yaptım. Hafızamın düğmeleri kımıl- dadı. Ben onu tanıyordüm. Fakat nereden? Her halde çok uzak bir maziye aid ola- caktı ki, bu çehreye istediğim vüzühü - veremiyordum. Mer- hametsiz, uzun yıllar, bana onun eski yüzünü gösteremi- yordu. tık; imkânı yök.. Banyodan çıkarken kapıda tekrar karşılaştık. İkimiz de cesaret ettik, gülüştük ve ni- hayet o da dayanamadı : — Sen -dedi- falanca de- ğil misin? Sesinde bir ton değişikliği vardı. Fakatfsamiam, hafızam- dan kuvvetli olacak ki, derhal tanıdım : — Evet -dedim- siz de fa- lancasınız. İsabet etmişim. Biraz ko- nuştuk, gülüştük. Evli, barklı çoluk çocuk sahibi bir kadın. Kafamın içindeki düşünceleri her halde anlamıştı : — Çok değişmişim değil mi? Dedi. Hakikaten öyle : Bu bayan, vaktile bir ka- zada benimle komşu idi. İki- miz de çocuktuk. Anası babası, benimle fazla oynamasına riza göstermezlerdi. Çünkü kaza- nın kızları, onüç yaşında ge- lin olurlardı. Aramızda, kom- şu kapısı dediğimiz bir ara kapı vardı. Her iki ev tenha- laşınca * bu kapıdan biri biri- mizi bulur, oynardık. Önyedi yaşına kadar bu böyle gitti. O benim mektep dönüşümü hararetle beklerdi. Çok kaba konuşurdu. Ben onunla eğle- nirdim. O müteessir olurdu. Uzun, kol kalınlığında, kuz- guni siyah saçları vardı. Yüzü, gün görmemiş denecek kadar beyazdı. Entarisi de uzundu. Evde nalınlarını tıkırdatarak çalışır, dururdu. Oğlan benim olaydın, Gül göğsümde solaydın. Diye diye şarkı söylerdi. Nihayet evlendi. Bir delikten onun ellerine, tabanlarına kı- nayı nasıl yaktıklarını seyredi- yordum. — İstimecen, istimenl Diye ağlıyordu. — Ellerini, ayaklarını - paçavralarla iyice sardılar, - sonra yatırdılar za- vallıyı.. Malüm ya, yürürse, işlerse kına bozulur. Kına ge- Bir daha, bir daha bakış- | a TELEFON SON HABER TELGRAF ılı SiZzLE Habeşistan'da İtalyan kontro- lü ciddi ve sağlam değilmiş.. Habeş Çeteleri Faaliyette! İtalyan'lar cetelerle müsademelere başlıyorlar. Yalan haberler de ışaa edılıyormuş' Adis-Ababa, 10 (Radyo) — İlticalar devam — etmektedir. Bir takım Raslar daha Des- sie'de teslim olmuşlardır. Yu- suf Yuro ve saire bunlar ara- sındadır. Bazı papazlar daha dehalet etmiştir. Harrar'da şeyh Ömer isminde birisi 200 taraftarile birlikte iltica et- miştir. Şeyh Ömer, rehin ol- mak üzere zevcelerini ve ço- cuklarını — İtalyan'lara — teslim etmiştir!. Cicika'yı dördüncü Arap - Sumali kıt'ası işgal * etmiştir, Mega'da 800 aile teslim ol- muştur. Adis-Ababa, 10 (Rnd)o) Dük Dankoni Sanmarto ta- buru ile Debre Beandan Adis- Ababa'ya vasıl olmuştur. Adis-Ababa, 10 (Radyo) — Ecnebi ve resmi bir mehafil, sureti mabsusada yalan ha- berler işae etmektedir. İtalya hükümeti bu yalanlar devam ettiği takdirde firperverlik usullerine muhalif olan bu hareket karşısında boş - vermiyecek ve kanunu muamelâta tevessül edecektir. Adis-Ababa, 10 (Radyo) — 100 kamyon dolusu bir kuvvet, tayyarelerle birlikte Lemençi'ye hareket etmiştir. Bu kuvvet, İtalyan tayyarecilerini öldüren- leri takibedecektir. Bu kuvvet takviye — edilecek ve Gov'e kadar temizlik yapılacaktır. Roma, 10 (A: A) — Resmi bir tebliğ; Habeş çetelerinin yiyecek ve içecek yüklü iki treni yağma etmek maksadile bu ayın altısında |Adis-Ababa ile Cibuti arasındaki demir- yolunun ve telgraf, -telefon tellerini — kesmiş - olduklarını bildirmektedir. Lasaddes garnizonu müf- rezeleri hemen işe karışarak bütün gece devam eden bir muharebe yapmışlar ve Ha- beşleri ağır zayiata uğratmış- lardır. Roma 10 (A.A) — Selâhi- yettar mahafil Habeşistan'ın vaziyeti hakkında telâş uyan- dırıcı haberlerin neşredilmesi- nin İtalya aleyhine müteveccih bir Manevra olduğunu beyan etmektedir. Bu mahafil diğer taraftan Lekemti tecavüzünde ölenler miktarının resmi tebliğde zik- misa- rolunan miktarı yani dördü geçmemekte olduğunu ilâve etmektedirler. Paris 9 (AA) — Petit Parisi- n gazetesinin Rama muhahiri, Ha- beşistarıda öldürülen İtalyan tayya- cileri bakkında şunları yazıyor: Telef olanların miktarının ree- GÜKU KA LA T UKO a cesini, avlıda yapmışlar " ve ben de peştemal giyerek ka- dınların arasına girmiş, hattâ ne yalan söyliyeyim, yanına kadar giderek kolunu çimdir- miştim. Şimdi o kasaba kızı, muhteşem bir şehir bayanı halinde karşımda duruyordu. Çimdik attığım kolları çıplak- tı. Kınalı parmaklarında ma- nikörleri vardı. Hey gidi dünya, hey! Çimdik Habeş muharipleri.. fazla olrbileceği kabul edilmektedir. Zi- ra neştedilmiş olan: tebliğ maki- nistlerden ve telsizcilerden bahset- muş olmaları muhtemeldir. Populaire gazetesi diyor ki: Lekameti vak'ası Habeşistanın bir kısmında — İtalyan kontrolünün | henüz pek o kadar ciddi olmadı- | gem isbat etmektedir. Verdun'da büyük sulh tezahüratı yapılacak.. —— Harp ölüsü mezarlığına 40,000 mumlu! projektör konacak.. Paris, 10 (A.A) — 12 ve 13 temmuzda Verdun'da milletler arasında sulh için şimdiye kadar misli görülmemiş- tezahürat yapılacaktır. Hükümet bu işe üç milyon frank tahsis etmiştir. Bu tezahürata mühim miktarda Fransız sabık muhariplerinden başka 400 İngiliz, 400 Belçikalı, 400 İtalyan, 800 Alman işti- rak edecek ve ayrıca Amerika'dan» Avusturya'dan, Yunanis- tan'dan, Polonya'dan, Portekiz'den, Romanya'dan, Sovyetler birliğinden, Çekoslovakya'dan ve Yugoslavya'dan da murah- has heyetleri gelecektir. Yirmi bin kadar ziyaretçi için tertibat alınmaktadır. 10 doktorlu 15 imdat istasyonu tesis olunmuş- tur. Nizam 10 muhafız kıt'ası, 50 jandarma ve 100 atlı- ve motosikletli efrat tarafından temin olunacaktır. Geceleyin Dousmont mezarlığında yapılacak ihtifalde büyük harb ölüsü mezarlığı 40,000 mum kuvvetinde projektörlerle aydınlatılacaktır. Fransa hukumetı Greve karşı esaslı tedbirler alıyor | Fabrikalar korunacaktır. Paris, 10 (Radyo) — Dahiliye bakanı, kabinenin diğer er- kânma müesseselerin amele tarafından işgaline mani olmak üzere iştihar ettiği tedbirleri bildirmiştir. Sükünun temini için evvelâ amele birliklerine, bunlar söz dinlemediği taktirde mahalli belediyeye müracaat edilecektir. Belediyeler de bu hususta âciz kalırlarsa, askeri kuvvet ile * asayiş temin edilecektir. Paris, 10 (A.A) — Bütün Fransa'da grevcilerin miktarı 75,599 a baliğ olmaktadır. Paris, 10 (A.A) — Sol cenahlılar delegasyonunun yapmış olduğu bir toplantıda M. Salenero salı günü âyan meclisinde asayişi temin etmek ve bilhassa fabrikaların işgaline bir niha- yet vermek için girişmiş olduğu taahhütleri yerine getireceğini söylemiştir. Paris, 10 (Radyo) —- Milli teşekküller bütün mülhakatta Bu teşekkül, halk cebhesi teşekküllerile Yeni milli teşekkülün işareti üç renk- men — bildirilen — miktardan mektedir ki, bunların üç tayyare- nin — müresttebatı ılnııııılu bulun- tesis edilmektedir. mücadele edeceklerdir. tir. Neşredilen beyannamelerde de, Geçirmekte olduğumuz (korkunç şu devirlerde -Fransa'nın emniyetini temin için birleşmek lâzımdır. Denilmektedir. Yeni hazine tahvilâtı Bir istita Paris, 10 (Radyo) — Bugün Vaşington, 10 (Radyo) — yeni hazine tahvilâtı piyasaya | Filipin âli komiseri istifa et- verilmiştir. miştir.