l8 5 /7/ 936 Tarihimizde yâşıyan iki İsviçre şehri.. Evvelâ Uşi’y;,fsönrı; da Lozan'a uğrayan Türk, İki idare ve devre arasındaki farkı daha iyi anlar. Montrö Boğazlar konferansına gi- den arkadaşımız H.Nüzhet yazıyor Lozan'da Bel'Air kulesi Montrö, 28 (Hususi) — İs- viçre hükümeti şimendüferler idaresi Türk — gazetecilerine karşı büyük bir cemile ibraz etti. İsviçre arazisi dahilinde bulunduğumuz müddetçe esa- sen hükümet malı olan bütün demiryollarında ücretsiz olarak seyahat edebileceğiz. Dün yal- niz teknik komite içtimar ol- duğu için bizi Montrö'de alı- koyacak hiçbir sebep yoktu. Yemeklerimizi yer yemez do- kuz kişilik bir kafile halinde trene atladık. Lozan'a kadar kısa bir seyahat yaptık. Bence İsviçre'yi muhtelif şe- hirlere, muhtelif kantonlara ayrılmış bir memleket olarak kabul etmektense - bittabi tır- manmak kabil olmıyan ve dağ kısımları müstesna - mahalle- leri pek kısa fasılalarla birbi- rine merbut, memlekceti - bir baştan öbür başa kadar dol- duran muâzzam bir şehir ola- rak telâkki etmek daha doğ- rudür. Montrö'den çıktık, Lo- zan'a gidinciye kadar şehir dahilinden hiç te ayrılmamış- tık, daha bir kasabayı bitirir. ken. bir diğerine giriyorduk. İnsana bir kır, bir açıklık man- zarası veren birşey varsa o da şehirler, kasabalar arasın- daki kısa mesafelerde görü- len - bağlarla; uluk üstünde beyaz takkelerile sıra sıra uza- nip giden dağlardan ibarettir. Dağların bile insan eli yete- bilecek kısımları öbek öbek evlerle dolu, bunlar muhtelif yerlerde, muhtelif nakliye va- sıtalarile, şurada — clektirikli tramvay, beride Kremayerli fren minyatürleri, daha ötede fünüküler dedikleri bizim to- 1 vesaitle hep birbirine bağlı.. Yaya gidilen, hele bi- zim keçi yollarile çıkılan hiç bir yeri yok.. Bütün yol boyunca iki ev başına bir otel veya bir pan- siyon görüyorsunuz. İsviçre'de ötelciliği bile bir endüstri ha- line getirmişler. Lozan Montrö gibi bir say- fiye yeri, bir kır şehri değil, medeniyetin bütün vasıtalarile mücehhez ” büyük bir şehir.. Elimde müracaat cdecek hiç bir kitabım olmadığı için kat'i- yetle birşey söyliyemezsem de Şimdi size resmini gönderdi- ğim kulede bize hizmet eden garsonun verdiği teminata inan- mak lâzımsa nüfusu seksen bini tecavüz ediyormuş. Maa- mafih bu teminata lüzum ol- madan da sokakların insan almıyan kalabalığına bakarak bu rakamı insan kendiliğin- den buluyor, hattâ biraz faz- K LO lasilel. Evelâ fünikülerle (Uşi) ye indik. Gezmiye buradan baş- lamak için arkadaşları teşvik eden ben oldum. Bilmem ne- den Uşi'yi görmeden Lozan'ı gezmek istemiyordum. Üşi Türk karilerine, hele bunların arasında bizim nesil- den olanlara -hiç te yabancı bir isim değildir. Meşrutiyeti müteakip Trablusgarbı elimiz- den alan ve sonra da on iki adayı hulyın'lânn işgali al- tında bırakan sulh muahedesi İtalyan'larla burada müzakere ve imza edilmişti. Meşrutiyet devrinin ilk harici bâdiresine ismini veren bu kasabayı gör- medikçe cumuriyetin ilk- bü- yük eserinin adını taşıyan Lo- zan'ı görmek doğru olmıya- caktı, adetâ felâketi tatmıyan insanların saadetin kıymetini bütün şümulile ihata edemiye- cekleri gibi... Tüni. Kuler'den çıktığımız zaman sicim gibi bit yağmur yağıyordu. İster istemez Uşiy'i şöyle bir karşıdan görmekle iktifa ettik. Ayni vasıta ile Lo- zan'a döndük. Yağmur hâlâ devam etmekte idi, Beler ku- lesine doğru yürüdük. Yağmur tamamile - kesilinceye — kadar seksen küsur metre - irtifamn- daki bu kulenin tepesinden çaylarımızı içe içe Lozan'ı kuş- || bakışı sayrettik.. Yabancı bir memlekette ay- ni dili konuşan dört-beş arka- daşın seyahati çok tatlı - olu- yor. İstediğiniz dakikada etra- fınızdaki bütün muhit ile alâ- kanızı kesebiliyor, kendi dili- nize avdet etmekle adeta kendi memleketinize dönmüş gibi oluyorsunuz. Hava açılıp ta Lozan'ın iş- lek sokaklarına daldığımız za- man bütün arkadaşlar adeta bir satınalma illetine tutuldu: lar. En ufak, en basit şeyler karşısında — bile dakikalarca dürüyor, — mütalealar akıyor, münakaşklar yapılıyor ve son- ra bütün bu çekişmeler cebi- mizden bir iki İsviçre frangı: nin uzaklaşması ile nihayet buluyordu. Bir aralık vaktimiz daralınca herşeyi unuttuk. Ters yüzü bü- tün şehri dolaşarak Lozan palasın bulunduğu yere — gel- dik. İçinde yeni Türkiye'nin isalüklllaki v iktd l A, b Tuzla'da | Muhtelif İnşaat bitiyor.. Çamaltı Tuzla'sında - sofra tuzu fabrikasının inşaatı bit- miştir. Çuval ve taz depola- rinini inşaatını bitirmek üzere mütcahhitlere onar gün müh- | müddet let verilmiştir. Bu zarfında sofra tuzu fabrikası mütemmimatından olan bütün tesisat ikmal edilecektir. Tuzla'daki beş - dershaneli mektep ile memur evleri ve amele hamamı inşaatı da sona ermiştir. Ame'e evleri inşan- tına başlanmak üzeredir. Tütün !Mahsulaskıya alindı Tütün mıntakalarından. şeh- rimizdeki alâkadarlara gelen malümata göre khemen her yerde tütün mahsulü toplanmış ve sergilere konmuştur. İnhisarlar idaresile muhtelif tütün kumpanyalarının ve tüc- carların memurları - şimdiden tütün mıntakalarını dolaşarak mahsul — vaziyetini — yakından tetkik etmekte ve kimlerde ne kadar tütün bulunduğunu * mübayaat esnasındaki faali- yetlerine esas olmak üzere - tesbit eylemektedirler. Vali F. Güleç Bayındır ve Tire'yi teftiş etti Vali Fazlı Güleç, dün Ba: yındır ve Tire kazalarını tef- tişe gitmiştir. Bu iki kazanın muhtelif işlerile alakadar ola- rak tetkiklerde bulunan Vali, dün akşam şehrimize dön- müştür. bir parçası yapılmış olan bir muhteşem binanın — önünde bize Lozan günlerini yaşatmış olanları bir daha saygı ve sevgi ile andık. * “. Saat altıbuçuğa doğru Üşi- de Leman gölünün sahilindeki vapur iskelesine biriktiğimiz vakit hepimizin elinde - birer ufak paket eşya vardı. Montrö'ye Leman gölünden döndük. Dört-beş saat evel karadan * geçtiğimiz bu yeşil mamureleri bir defa da göl- den görmek isteyorduk. Hgki- katen isabet etmişiz!.. Meşhur Lamartin'in gönlünü çalan bu nefis ve eşsiz. gölde vapur yolculuğu çok - tatlı - oluyor.. Hele İsviçre topraklarının göl- den manzarası cidden görüle- cek birşeyl.. Bunlar şehır, ka- saba, kır, dağ, köprü, demir- yolu ve saire değil! Sanki anadan doğma şair huylu san- atkâr bir kuyumcu bu yem- yeşil tabiat fonunun üstüne eşsiz san'atının bütün — incile- rini dökmüş te kusursuz bir levha vücuda getirmiş gibi birşey... iddia edilebilir ki burada hiçbir şey, hiçbir yapı tesadüfe terkedilememiş. Sağ- dan soldan, yukarıdan aşağı- dan levhanın diğer noktalarile nisbeti ölçülerek, heyeti umu- miyenin güzelliğine halel ver- memesine dikkat edilerek her- şey öyle yapılmış! Montrö'ye geldiğimiz zaman ortalık iyiden iyiye kararmıştı. Yemeği rastgele yidim. Yör- gün vücudumu yatağa dar atlım. Hamdi Nüzhet eÜ b üü e beein ni lria » OLU gaa Askeri ve mülki tekaüd ka- | nununa bazı hükümler- eklen- mesine dair Büyük Millet Mec- | Tisince kabul edilmiş olan ka- | nun, vilâyete gelmiştir. Kanu- | mâddesine göre | nun birinci evvelce tekaüd - hakkını haiz devlet memurluklarında istih- dam edilmiş olan!ardan Dev- let demiryolları ve inhisarlar umum müdürlüklerinde ve mül- gâ tütün, müskirat ve barut inbisa larımın devletçe idare edildiği devrelerde bu idare- lerde müseccel ve dâimi vazi- felerde ücretle istihdam edi- lenlerin tekaüdlükleri hakkında aşağıdaki hükümler, — tatbik olunacaktır. A — Bunlardan maaşlı me- muriyet müddeti on beş seneyi doldüranların bu — idarelerde ücretle — geçirdikleri — hizmet müddetleri tekaütlük müdde- tine ilâve edilir. ve bunlara veya hizmetlerine 1683 numa- ralı kanun mucibince tekaüde tabi son memüriyet maaşları- üzerinden mezkür kanun hü- kümlerine ve hizmetleri mec- muuna göre tekaüt maaşı tah- sis edilir. ç Bunlar Devlet demiryolları ve inhisarlar umum müdürlük- “lerindeki tekaüt sandığına âi- dat vermiyecekleri" gibi, bun- lar hesabına bu idareler büt- T a Haa | Çesinden de bu sandığa para istiklâl mücadelesinden çetin verilmez. Şimdiye kadar mezkür ida- relerin tekaüt — sandıkları için bunların aylıklarından kesilen paralar - kennilerine ve idare- ler bütçesinden verilen para- lar da müteferrik varidat ola- rak irat kaydedilmek üzere bu idarelere temettülerile birlikte iade olunur. B — Bunlardan maaşlı hiz- met müddetleri onbeş seneyi doldurmamış olanların ücretli hizmetleri tekaüt hesabında sayılmaz. Bunlardan arzu eden- lere sene kesirleri tam sayıl- mak üzere filen maaşlı me- muriyette geçen her hizmet senesi için son — memuriyetle- rine mahsus asli maaşın iki misli tazminat — olarak verilir. bu yolda tazminat alanların geçen maaşlı — hizmetlerinden dolayı — tekaüt — hakları " sakıt olur. Bu gibilerin Devlet demir- yolları ve inhisarlar umum müdürlüğünün tekaüd sandık- larındaki hakları mahfuzdür. 'ELHAM SEHİR"HABERLERİ Tekaüd kanununa eklenen hükümler D. Demiryolları ve inhisprlar- da çalışanların vaziyetleri. İkinci maddeye göre, birinci | maddenin (A) fıkrasında yazılı memurlardan mezkür fıkra hük- münün haklarında tatbikini is- tiyenler bu kanunun Teşrinden itibaren bu kararlârını üç ay zarfında bir beyanname 'le mensub oldukları umum mü- dürlüğe bildirmeğe mecbur- durlar. Bu suüretle müracaat edenler hakkında mezkür (A) fıkrası hükmü tatbik edilmez. Bunların 1683 numazalı kanun hükmüne göre hakları mahfuz tutulmakla beraber idareler- deki tekaüd sandıklarına işti- rakleri devam ettirilir.,, Fotoğrafçılar Hükümet önün- ide çalışmıyacak .. Hükümet önünde — seyyar | fotoğrafçılardan birkaçı, yol- dan gelip geçenleri fotoğraf çektirmeleri için kollarından tutmak ve çağırmak suretile taciz etmektedir. Dün de yine böyle bir hadise olmuş ve Emniyet müdürlüğüne şikâyet edilmiştir. Bunun üzerine hü- kümet önündeki seyyar fotoğ- rafçılar, bu yerde faaliyette bulunmaktan, iş yapmaktan mehedilmişlerdir. Çeşme anasonları İyi fiatle satılacak Çeşme havalisinde yetişen ve bütün dünyaca meşhur olan anasonlara bu sene inhi- sarlar idaresinden başka bazı tüccarlar da talip olmuşlardır. Anason mahsulü yakında ye- tişecek ve satışa başlanacak- tır. Bu seneki reköltenin mü- him bir kısmını inhisarlar ida- resi satın alacaktır. İmalâthane ve depo İnşaata yakında başlanacak İnhisarlar idaresi tarafından Kültürpark civarında inşa etti- rilecek olan tütün imalâthane ve depo binası projelerinin İstanbulda İnhisarlar — idaresi mimarı tarafından hazırlanmış olduğu haber alınmıştır. İma- lâthane ve deponun - inşasına yakında başlanacaktır. Burada işçilerin sıhhi vaziyetlerini ve medeni — ihtiyaçlarını tatm'n edecek her türlü tesisat bu- lunacaktır. Lise müdürü Haydar Kız lisesi müdürü Haydar, mezuniyetle İstanbul'a gide- cektir. R A Telefon 2573 Bugün İki büyük film birden 1-ŞEN DÜUÜL Moris Şövaliye — Janet Makdonald 2 - Beyaz Gömlekliler Klark Gabi — Mirna Loy Duhuliye 20 Kuruştur. SEANSLAR : 4.30 da Beyaz Gömlekliler, 6 da Şen Dul, 7.45 de Beyaz Gömlekliler, 9.15 de Şen Dul GS Ae G elti öri s aa AA L yıplieüg!- Kd L. işleri Kadrosu geldi. j Gümrük ambarları da yeni idareye geçti Şehrimiz liman işleri umum Ğ müdürlüğünün | temmuzdan itibaren tatbik edilecek olan yeni kadrosu dün İktısat ve- kâletinden liman işleri umum — müdürlüğüne gelmiştir. Yeni kadroda işletme — servisinden iki memur açığa çıkarılmıştır. Bunlara ikramiye verilecektir. — Kadronun diğer kısmında de- — Şişlklik yoktur. Yalnız güm- rük ambar ve antrepoları da tamamen liman işleri umum — müdürlüğünün idaresine veril- — diği için ambar memuru ola- rak idarece onbeş kadar me- — mur alınacaktır. Dün ambar - memurluklarına talip olanla- rın — vaziyetleri liman işleri umum müdürü Haşmet Dülge — tarafından tetkik edilmiştir. Gümrük ambarlarının ida- resi dünden işleri idaresine ge mistir. öldü Urla'da bir Vak'a oldu.. Urla'nın Çobanpınar'ı mev- Kinde bir ölüm vak'ası ol — Müştür. Orakçı olarak - tarla- — larda çalışan Niğdeli Durmuş — oğlu Mehmet, uyurken bacak- ları arasına koyduğu Gra tü- — feği nasılsa ateş almış ve Mehmet ölmüştür. Hâdise hak- kında Urla Adliyesince tahki- kat yapılıyor. K L. Kırdar Balıke- ' sir'den ayrıldı — Balıkesir, (Hususi) — Balı- kesir Parti başkanı Kütahya saylavı döktor Lütfi Kırdar — — buradan dün ayrılmış ve İs- tanbul'a gitmiştir. sempatik şahsiyetile kısa bir zamanda kendisini çok sevdir- — miş olan doktor Lütfi Kırda- Tin ayrılığı Balıkesir Parti muhitinde derin tesirler yap- miştır. Si Doktor Lütfi Kırdar, Balı- — kesir Parti teşkilâtının inkişafı — yolunda hakikaten çok kuv- — vetli tedbirler almış bunları tahakkuk - ettirmiş bulunı du. Vilâyet ve halk işlerini — takipte emsalsiz bir alâka ile — hareket ediyor, temiz şahsi- — yetile bütün ihtilâfların üstüne — çıkarak memlekette ahenk ve tesanüdün yerleşmesine misal oluyordu. t Partililer dün onu _Yeniköy_;z istasyonuna kadar ve hararetle — teşyi ettiler. Talebe kampları Şehrimiz Erkek lisesi tale- — besi için Yamanlarda bir kamp — kurulmuştur. Talebeler, yarın kampa gideceklerdir. ü Erkek Muallim mektebi ta- — lebeleri için Kızılçullu'da koşu — alanındaki çamlıkta kamp ku- — rulmuş ve talebeler, bu kampta — askeri derslere başlamışlardır. $ Polislerin imtihanı — — 15 temmuzda polisler ara- sında üçüncü komiserliğe terfi — imtihanı yapılacaktır. -Bunun — için emniyet umum müdürlü- — ğünden vilâyete emir gelmiştir. İmtihan, vilâyet salonunda — CU e vi itibaren İiman — Temiz ve —