ll Sayfa 6 # an Milletine 9 FihteninHitabesi 50 İkinci - faraziyeyi kabul eder- seniz : İtiraf etmeniz lâzımdır ki makinenin hareketi : Sizin makanizmanıza bağlı olmıyan ve bizzat kendi kanunlarına göre hareket eden sizin ölçe- miyeceğiniz bir kuvvete da- yanmaktadır. Bu kanunları da siz bilmiyorsunuz. Binaenaleyh her iki faraziye- de de çürüksünüz. YVatandaşları bir tarafa bı- rakarak yalnız prense (Ki her içtimat hareket ona mü- tevakkıftır) iyi bir - terbiye verilmek — istenildiğine bakı- lırsa, bunların hepsinin bilin- diği anlaşılıyor. Fakat bizi kim temin eder ki prens, bu terbiyeyi almağa kabiliyetlidir. Haydi kabiliyeti var diyelim. Kendisine hiç kimsenin itiraz edemiyeceği bir insan, göste- rilen istikamete acaba her zaman gönül arzusile kabul eder mi ? Gerek Alman'yada, gerek hariçte bu yabancı va- sıflar, bu siyasi formülde dai- ma bulunacaktır. Alman irki ve karakteri honörü hesabına — şunu da not edelim ki (Bu otoriter ve inzibatkârane konstitüsyonları kurmağa ehliyetimiz olmasına rağmen) mübhem bir his, buna engel olmaktadır ; ki böyle olmamak icabeder. İşte bu sebeptendir ki biz, bu hususta, — ecnebiden — geriye kaldık. Mesele, — ecnebilerin kurduğu kanunlardan istifade ise bunda güçlük çekmeyiz. Zira bizde, böyle bir kanunun en üst noktalarına ulaşabilmek istidadı vardır. Fikirlerimizi, kalemimiz ile ifade etmeğe muktedir oldukça hiç bir millet bizi geçemez. Amma anlıyoruz ki - hayatta hakiki yol bu değildir. Bunun içindir ki; mükemmel bir soysal şekil buluncıya kadar, içinde bulunulan daha çürük olacak olan, başka bir şekil kabul etmeyip içinde yaşadı- ğımızın muhafaza — edilmesi taraftarıyız. Hakiki Alman siyaseti, bam başka yol takip eder. Vakıa ecnebi gibi, o da istikrar, emniyet ve gür — mülehav- vül tabiata karşı istiklal iste- yor. Fakat — makanizmin ikinci unsuru olmak üzere ; ruhu harekete — getirebilecek camid ve muayyen bir unsur kabul etmez : İlk unsur olmak üzere; müstakar ve sabit (Ruh — esprit) yi alır. Alman politikasına ğöre, bizatihi ha- reket eden çark ve zenberek bu esprittir. Ve daima hare- kettedir. İçtimat hayalı idare ve idameye ancak o müsteittir. Alman içtimaiyatı bilir ki bu rüh; yaşını almış insan- larda, yeniden terbiye - veril- mekle, yaradılamaz. Ancak bütün milletin çocuklarında, terbiye ile, bu ruhu yaratabi- liriz. Bütün — çocuklara ve gençliğe bu terbiye verile- cektir. Bu terbiyeyi, ecnebinin yap- tığı gibi, yalnız idare eden sınıfa veya baştaki prense vermekle iktifa edemeyiz. Devlet ; yaşını almış vatan- daşların şahsiyetinde ancak i beşerin devam etmekte Tüne d Çeviren: M. Rahmi Balaban Bizim içtimai san'atımız şu fikirdedir ki : Müstakbel va- tandaş, başlangıçtan itibaren, bu Şüksek terbiyeyi alacak şekilde hazırlamalıdır. Bu su- retle eski kurunun prensipleri tekrarlarlanmış olacaktır. Ta- mamen modern ve hakiki Al- man olan siyaset budur. Eski Yunan'da site, terbiye üzerine dayanır ve bununla yaşardı. Onlar öyle vatandaşlar yetiş- tirdiler ki bizim asrımız he- nüz öylelerini yetiştiremedi. Alman'ya işte böyle bir siteyi realize etmeğe çalışacap : Va- tandaşlara gelince, onlara ge- bDiş bir kalp verecek, her şeye açık ve filântrop bir kalp.. N — Bir ırkın umumi ha- yatı ve tarihi hakkında mua- sırlarımızın çoğu üzerine aynı ecnebi fikir hâkim olmaktadır. Kendinde her şey ikmal edilmiş ve ölmüş olan bir dil sayesinde bir millet, bu ha- yatı tasavvüur ederken ifadece muayyen bir tekemmül nok- tasına ulaşabilir. Böyle bir altın devre kavuşabilir : Yu- karıda bunu söyledik. Fakat nevi beşeri, kendisini düşün- düğünden başka şekilde asla düşünemez. (Meğer ki ken- dinden tamamen vazgeçe, ve aşırı bir tevazu göstere). Ona, kendi bulunduğu — medeniyet seviyesinden üstün bir mede- niyet ifafe edemez. Su — samurlari ve arılar, meskenlerini binlerce yıl önce nasıl yapıyorlar - idiyse şimdi de öyle yapıyorlar: Uzun asırlar boyunca bunlarda hiç bir terekki görülmemiştir. Ecnebi zihniyetinde - olan insanlara göre (Beşer) denilen hayvan için de bu böyledir. Hattâ ırkı beşer yeni hiç bir şey öğrenmeler bile, öğrendi- ğini bir kerre öğrendikten sonra bırakamıyan, su samur- larile arılardan daha aşağı bile düşebilir. Zirveye varan adam düşer. Ve sonra, vasati — seviyeye yükselebilmek — için asırlarca mesai ister. Halbuki bü vasati seviyeyi bile muhafaza etseydi onun için pek uygun olurdu. Şunu da ilâve edelim ki bu mütefekkirler, ırkı beşeri : Evç noktasında, altın devrin- de görüyorlar: En büyük işleri; tarihte iz aramak ve bu ize göre beşerin mesaisine hüküm ve kıymet vererek bunu kendi asırlarında tekrar yenilemektir. Bualara göre tarih : Şimdiye kadar devrini bir çok defalar yapıp - bitir- miştir. Güneşin altında yeni hiç bir şey yoktur. Onlar, ebedi hayatın kaynağını ku- rutmuşlardır ; ölümü, yoluna devam- etmeğe ve insanlar arasında dolaşmağa müsaade ederler. Biliyoruz. ki — doğduğu memleketin neresi olduğü söy- lenmemesine rağmen — tarih felsefesi denilen ilim, bize ecnebiden geldi. Fakat mem- leketimize girerken büyük bir değişiklik ile girdi. Ve bu ilim Alman'laşınca, ecnebinin | bu baptaki mesaisi derecesini | takdir. ve tahmin edebilir. | ZABITA: Hırsızlık Kahramanlar'da 88 numa- ralı adada oturan Mecid oğlu Abdullah'ın evine giren hırsız tarafından bazı ev eşyası ça- lınmıştır. Maksadı ne imiş Bayraklı'da Muradiye cad- desinde oturan Recep - oğlu Mustafa, zabıtaya müracaat ederek uykuda bulunduğu sı- rada riza ve muvafakatı ol- maksızın Mustafa oğlu Sıtkı- nın evine girdiğini ve mak- sadı mahsus takip ettiğini şi- kâyet etmiştir. Tahkikata baş- Tanmıştır. Kim çalmış Eşrefpaşa'da hacı Mevlüt sokağında Mustafa kızı Ayşe ve arkadaşı İkbal uykuda iken pencere içinde duran cüzda- nından dört liraları çalınmış- tır. Hırsız aranıyor. Elbise hırsızlığı Sabıkalı Tahir oğlu Ah- met, Alsancakta 8 inci işlet- me müdürlüğünde yatan şi- mendiler — işçilerinden — Arif oğlu Adem ve Celâl oğlu Tevfik'in odalarından elbise- lerini çaldığı sırada — tutul- muştur. Suç üstü tutulmuş Sabıkalı İsmail oğlu Muslu, hükümet içinde Nüfus dairesi salonunda nüfus muamelâtı ile uğraşan Yusuf kızı Gani- me'nin parasını çalmak mak- sadile cebine elini soktuğu sırada suç üstü tutulmuştur. Sarhoşluk Kemeraltı caddesinde sar- hoş olarak nâra atan Hasan oğlu İsmail zabıtaca - tutul- muştur. Para çalmak Nüsret oğlu 9 yaşında Os- man, Kâmil oğlu Bürhan ve Ali oğlu Muzaffer, Karşıya- ka'da Milliyet sokağında Sü- leyman kızı Ayşe'nin evine girmişler ve dolaptan 81 ku- ruş para çalmışlardır. Yine bu çocukların dört gün evel aynı yere girip on lira para çaldıkları — iddia - edilmiştir. Tahkikata devam ediliyor. ği ei GD üeü ea Memurların harcirahları hakkında dün bir emir geldi Memurların harcirahları hak- kında Maliye Vekâletinden vilâyete bir tamim gelmiştir. Bunda deniliyor ki: “Bir yerden diğer bir yere nakil ve tayinyeri yapılan me- murların harcirahları verilme- den yeni vazifelerinin - tebliğ edilmemesi maaş kanunu hük- mü - iktizasındandır. Halbuki son zamanlarda tayini vilâ- yetlere aid memurların nakil ve tayinlerinde buna riayet edilmediği görülmüştür. Em- rivakiler halinde tediye emri istenmesi kanuna uygun ol- madığı gibi herhangi g'iır hiz- metin ifası için mevcudiyeti şart olan tediye emirlerinin evvelden alınmaması noktasın- danda muhasebei — umumiye kanununa uymayan bir hare- kettir. Ayni zamanda mer- kezde harcirah — tahsisatının idaresi için — tutulan yolda müşkülât ve müvazenesizlik çıkaran bir hâdisedir. Bu hal böyle devam edemez. Evelâ tahsisat istenilecek sonra - ve- kâletçe gönderildiğine dair cevap alınmadan yerinden oy- natılan memurlar harcirahı için istenilecek tediye emri veril- miyecektir. Şikâyetler ve ondan doğacak mes'uliyetler bu ka- nunu İâzimeye uygun iş yap- mıyanlara aid olacaktır. Mu- vakkat memuriyetler için de ayni veçhile iş tutacaktır. a KUT DR UA Türkiye - Almanya tica- reti inkişaf etmektedir Bu inkişaf, yeni kliring mukavelesinin tatbikile daha fazlalaşacaktır. Almanya'dan şehrimizdeki alâkadarlara gelen malümata göre Türk-Alman ticareti 1936 yılının ilk üç ayı içinde mem- nuniyete değer bir inkişaf gös- termiştir. Ancak bir yıl ev- velkine nisbetle Almanya'nın Türkiye'ye ihracatının biraz daha artmasına karşı Türki- ye'den ithalâtı her ne kadar hafifce gerilemişse de bu ge- rilemenin bazı — mahsullerimi- zin 1935 yılının son ayların- daki ithalâtının mutattan fazla yapılmış olmasının bir neticesi sayılabilir. Almanya'nın Tür- kiye'den ithalâtı 25,6 milyon mark, Türkiye'ye ihracatı ise 17,7 milyon mark tutmuştur. 1935 Yılının ilk üç ayında ise ithalât 27,8 milyon mark, ihracat ta 14,2 milyon marktı. Buna göre bir yıl evvelkine pazaran ithalât 2,2 - milyon mark kadar az, ihracat ise 3,5 milyon nisbetinde fazladır. Buna rağmen 1936 yılının ilk üç aylık ticareti 7,9 milyon mark farkla Türkiye için ak- tiftir. 1935 Yılında ayni ay- lardaki ticaret te 11,6 milyon marklık bir farkla Türkiye'nin lehine kapanmıştı. İthalât ve ihracat yani umumi ticaret bakımından Türk-Alman tica- reti bir yıl evvelkine nisbetle çoğalmıştır. Söyle ki, umumi ticaret 1915 yılının ilk üç ayında 42 milyon mark iken 1,3 milyon mark nisbetinde artarak 43,3 milyon marka yükselmiştir. Buna göre iki dost ülke ara- sındaki ticarette 1933 yılında başlamış olan - feyizli inkişaf bu yılın ilk üç ayında da de- vam etmiştir. Nisan ayı için- deki ticaretin memnuniyete değer derecede olduğu hattâ şimdiden bilindiğinden senenin ilk yarısı neticelerinin bir yıl evelkine nazaran daha iyi ola- cağı anlaşılmaktadır. Kaldı ki yılın ilk.ayları Türkiye'nin ih- racatı bakımından pek fazla ehemmiyetli sayılamaz. Bir müddet evel Ankara'da imza edilen mukavelenin Türkiye ile Almanya arasındaki ticareti münasebet ve bağlarını bir kat daha kuvvetlendireceği bü- tün alâkadarlarca ümid edil- mektedir. Göztepe K.S.K. Bu Pazar günü Karşılaşacaklar.. Fudbol —mevsiminin sonu münasebetile önümüzdeki Pa- zar günü Alsancak spor saha- sında Göztepe ve K.S.K. birinci takımları arasında hu- susi bir müsabaka yapılması kararlaştırılmıştır. ş Göztepe ve K. S. K. takım- larının İzmir'in en - kuvvetli takımlarından sayıldıkları ma- lumdur. Onun için fudbol mevsiminin son haftası, bütün sporcularımızı Alsancak saha- sına toplıyacak zevkli bir mü- sabaka ile geçmiş olacaktır. Her iki takım da en kuvvetli elemanları ile sahaya çıka- caktır. Bir iddia Zinent fabrikası sahibinin cesedinde otopsi yapılacak Zinet mobilye fabrikası sa- hibi Ahmed'in kalp hastalığın- dan öldüğünü yazmıştık. Ahmet'in kardeşleri, Müd- deiumumiliğe müracaat ede- rek, bu ölümde şüpheli bir vaziyet bulunduğunu ve Ah- met'in kendisine getirilen bir bardak çay içtikten sonra öldüğünü iddia ile Müddeiu- mumiliğe şikâyet etmişlerdir. Müddeiumumilik, bu müra- racaat üzerine Ahmet'in cese- dini dün mezardan çıkartarak Memleket hastanesine getirt- miştir. Bu gün otopsi yapılacak ve ölümün neden ileri geldiği tesbit edilecektir. Kız kaçırıldı Kızın babası da yaralıdır Karşıyaka'nın büyük Çiğli köyünde bir vaka olmuştur. Mustafa, Mehmed, Ahmed ve diğer Mustafa geceleyin Çiğli köyünden — Kasap Mahmu- d'un evini basarak — Mah- mudu tehdit etmişler ve yara- lamışlar, kızı Hanifeyi zorla kaçırmışlerdır. Jandarmalarımız tarafından yapılan tahkikat ve - takibi » * -| vam edilmektedir. MAHKEMELERDER Seferihisar ve Bozyaka cinayetleri Seferihisar kazasının Kavak- dere köyünde Girit'li Hasan'ı öldürmekle maznnn muhtar İsmail'in muhakemesine dün Ağırcezada devam edilmiştir. Müddeiumumi muavini Şevki Suner, iddiasını serdederek maznunun Türk ceza — kanu- nunun 448 inci maddesine göre on beş sene ağır hapse mahküm edilmesini isremiştir. Maznunun vekili, müdafa- sını yapmazdan evvel iki şa- hidin biribirine uyan iladele- rinden bahsile hâdise yerinde keşif yapılmasını ve bu şahit- lerin maznunu elinde — uzun silâh bulunduğu halde eğilmiş bir şekilde gördüklerini iddia ettikleri yerin tetkik cdilme- sini istemiş ve bu şahitlerin bulunduklarını söyledikleri yer- den, hâdise yerinin kat'iyen görünmediğini iddia etmiştir. Müdafaaya taalluku itibarile mahkemece bu dilek kabul edilmiş ve keşfi yapmak için mahkeme — azasından — İsmail memur edilmiştir, muhakeme başka bir güne talik edilmiştir, * .* Bozyaka'da Eski İzmir mev- kiinde çoban Hüseyin'i mav- zer kurşunile göğsünden yara- lamakla maznun Mehmed oğ- lu Girid'li Hüseyin'in muha- kemesine dün Ağırcezada de- vam edilmiştir. Şahitlerden Rasim oğlu Hüseyin ifade ve- rirken vak'ayı İbrahitn'in ka- rısının gördüğünü söylemişti. Mahkemece, İbrahim'in karı- sının kim olduğunun tahkikine ve şahit sıfatile dinlenmesine karar verilerek muhakemenin devamı başka bir güne talik edilmiştir. neticesinde — vak'a - faiilerinin dördü de tutulmuşlur; fakat kaçırılan Hanife bulunama- mıştır, Menemen'de bulunduğu anlaşıldığından tahkikata de- GK Kü Âi 19 Papa vekili | Bükreş'te.. Bükreş, 18 (Radyo) — M. Titülesko tarafından papanın vekiline verilen ziyafette Titü- lesko tarafından bir nutuk irad edilmiştir. Papa vekili de bu nutka cevab vermiştir. Romanya kralı | tarafından papa vekiline Etual Romen nişanının büyük salib rütbesi verilmiştir. İzmir 3 üncü İcra memurlu- ğuna: Akhisar Tütüncüler banka- sına 3101 liraya ipotek Akhi- hisarda Kırkağaçlı Ahmet Şük- rünün İzmirde hahan hoca mahallesinde kuzu oğlu nam diğer Manisalı han içinde 32 metre murabbat 2500 lira kıy- meti muhammineli bir bap mağazası bir ay müdddetle açık arttırmaya çıkarılmıştır. İhalesi 23/7/936 tarihine mü- sadif perşembe günü saat 15te Akhisar icra dairesile İzmir 3 üncü icra memurluğun- da yapılacaktır. İhalenin mukarrer - bulun- duğu günde işbu gayri men- kule konulan kıymetin *675 ini bulduğunda kat'i üste bırakıl- ması icra ve bulmadığı takdirdâ artırma 15 gün temdid edilerek ikinci arttırma 7/8/936 tarihine müsadif Cuma günü saat 15 te her iki icra dairesinde yapıla- caktır. O gün bu gayri men- kule takdir. olunan kıymetin 9675 ini bulmasına bakılmak- sızın her kaça çıkarsa çıksın derhal kat'i ihalesi yapılacak- tır. Bu gayri menkul hakkında bir hak iddiasında bulunanla- rın vesaikile - birlikte 20 gün içinde her iki icra dairesine müracaatları aksi takdirde hak- ları tapu sicilince sabit olma- dıkça paylaşmadan hariç bı- rakılacaklardır. Harcı deilâli- yesi alcıya ait satış peşindir. Müzayedeyc iştirak için alıcı- ların muhammen bedelin yüzde 7-50 nisbetinde pey akçası veya teminat mektubu getir- meleri şarttır. artırma 30/6/936 tarihinden itibaren her iki icrada alıcılara açıktır. Fazla izahat almak istiyenlerin Ak- hisar ve İzmir 3 üncü icra memurluklarına — başvurmaları ilân olunur. 1739 Kemalpaşa icra memurlu- ğundan: 1729 Kemalpaşa posta ve telgraf idaresine borçlu Kemalpaşa- soğuk pınar mahallesinde otu- ran mütekaid posta ve telgraf memurlarından Fehmi'nin ha- ciz edilip Anadolu gazetesi- nin 2 şubat 936 tarih 6485 numaralı nüshasının altıncı sa- hifesinde ve beşinci sütununda satış ilânen neşredilmiş olan Çelebiyaka mevkiindeki - bir kıt'a zeytinliği ayni şartla açık artırmaya — çıkarılmış - birinci| satışı 17-7-36 cuma günü saat 10-11 ve ikinci satışı — 1-8-36/ cumartesi günü ayni saatte | Kemalpaşa icra — dairesinde yapılacağından almak i: iyen” lerin o vakıtlarda icra daire- sinde hazır bulunmaları ilân olunur. Çocuk hastalıkları -— mütehassısı Doktor Behcet Uz Hastalarını her gün 11,30 İ dan saat onüçe kadar Beyler' sokağındaki kıliniğinde kabu eder. — Telefon 399