Ni Sayıa 4 Taı'ı * Tefrika: Ateşın Hâkimi Napolyon Bonapart'ın Maceraları İkinci Kum Jozefin'i, ziyafetine sadece yeref lal yökseltmek, mevklini pağlamlaştırmak için değil, fa- kat Napolyon'dan ayrılarak M. Şarl İle evlenmesini — tavslye İçin davet etmişti. Jozefla Bu kararı ltereddüd - ediyordu. kabulde General ; Bonupart'la yaşamak, refah nok- halbuaki, ortaklığını sonDu belirsiz. bir tasından çok iyi Idi; M. Şarl ile hayat kabul etmek, sergözeşte, bir serseriliğe atıl mak — demekti. Fakaı gerek Gohler ve gerek karısı, bilhassa bu ofak tefek, ahlâk telâkkileri geniş olan bu kadın Jozefin: den kat'i bir. cevab almakta vsrar ediyordu. Göbler esas part'tan nefret di vet — Napolyon, Mısır'da mu vaflak olamamıştır; gerefi ve yıldızı artık sönmüştür. Fransa He rabita ve müvasalasını İa: giliz donanması kesmiştir; Mr sır'da uzan müddet ve belki de ebediyyen kalabilir. Fakat Fran #n'ya dönmesine artık ben İm- kân göremiyorum. Dedi. Karısı da: — Bündan sonra oles, olen Nopolyon'un — âllesine sığınabi lirsin,. Diyo Hlâve etti. Sonra başını sallıyarak: Bonapart'lardan — biçbir gey beklememek lâzım - geldiği de aşikârdır. Kayınbiraderleri- 'niz Yozef ve Lüsiyen — bizlale münasebet ve alâkalarını çok itibarile Bona- eden bir adam- — — tan kesmiş bolunuyorlar; anne leriDin de sitin yardımıdıza — koşmıyacağı — şüphesladir. Dedi. Jozefin — içini relsin doğra — söylediğini çekti, bili. j r yordu. h. — mühimce bir Napolyon'un giderken bırak. fığı para ve mücevheratın al tından girib, östünden çıkmıştı; bevgili Şarl'ı İle altın içinde yüzerek zevk ve &ı sürmüş- lerdi. Maamafih, Şarl'ın, kendi hatıri için kolaylık görerek giriştiği birkaç taahhâd işinden pure kazanmak ümidi vardı; ba fırsattan İstila — de ederek Napolyon'dan ayrıl- O mak doğru olacaktı. Ve, «Rek-e muvafık bir cevab vereceği sırada, çok he — yecanlı bir halde olarak Barras — geldi ve yemek salonuna - yıl — dirim düşmüş gibi şa — haberl verdi: — Bonapart Sen Refael kör. Mıo çıkmış ve Parle üzerine ürüyor!. Dedi. ANADOLU —— Günlük Siyasal Gazete Sahip ve Başyazganı Haydar Rüşdü ÖKTEM — Umumi neşriyat ve yazı işleri — müdürü: Hamdi Nüzhet —— İzmir » ANADOLU 116 « Posta kutusu 405 ABONE ŞERAİTİ; Yallığı 1200, Alt ıylıp 700, Üç p aylıı 500 kı Yabancı ımıleık:ılır için ımıuı — aboöne ücreti 27 liradır. Heryerde 5. Kuruştur. geçmiş nüshalar 25 kuraştar, Nakleden; hıı ŞEMSEDDİN — NAPOLEON ve KLEOPATRA Jozefin ve Gobhler donmuş gibl kaldılar. Kendisini llk ola llen gene — Jozefin Jozefin Gohler'e: — Rels -dedi- Napolyon'an hücriyet aleybine bir kararla geldiğini sanmayınız. Maamalibı herhangi bir Ihtimale karşı biz müttefik bulanmalıyız ki, bir taklibi hükümete meydan ver- miyelim. Siz müsaade ederseniz ben kendisiol karşılamağa gi- derim. Gohiec: — Mümkün değil! Dedi. Relsin karımı da şaşırmış ble balde ellerini tavana kaldırmış acayib bir halde idi. Barras: — Haklıdır! Dedi. Çünkü, Jozefin'in hıyanet veşikamnın — Bonapart'ın - eline geçtiğinden baberi yoktu ve Tozefla'l bâlâ genersi özerinde bâkim ve mafiz sanıyordu. Sonra ilâve etti: — Generalin bua suretle ge Nşi, müşkilâtla karşılaştığımızı bildiğini göstermektedir. Hem- şehri relsi Sen emin ol, ben generali çok İyi tapır ve bilirim. General bize yardım için değli, fakat bizl bal'etmek içia — gel- mektedir. Bence, yalaız bayan Jozefin, bizl kargılıyan tehlike nla övüne geçebilir. Barras, relsin cevabını lemeden Jozefin' — Ba; dedi. emrinise benlin seyahat erabamı ve posta stlarımı — veriyorum. EHlemen kendisini karşılamağa gidiniz ve cumuriyetin ve selâmetimizin elinde olduğunu söyleyiniz. Hakikatta, Jozefin siyasetten hiç hoşlanmazdı; âdeta siyasetle oynamaktan korkardı. Bu defa ki hareketi de, ancak dönmekte evet, bir darbel bükümet için gelmekte- olan Napolyon'a kar- pılamak İdi. Masson: — , Jozef lo kendisini karşılamak, izah ve lstihsahlara meydan vermemek için kolları arasına — atılarak onun sönmüş açk ve kalb he- yecanlar uyandırmak, ona yeniden hbükim olmak, ona arabada ve kolları arasında Viktaar sokağındaki eve getir: mek için koşmuşta,, demek- tedir. İki saat sonra Barras'ın ora: bası Burge'ye doğru sür'atle yol almağa başladı. Fakat Li yon'a gelince; Jozefin — Napol- yon'un Burbonez yolunu takib ettigini anladı. Şu vaziyete göre Napolyon artık Viktavar sokağına varmış demekti. Ve, bir defa daha ebramlar fatihl yıldızına İnan makta baklı çıkmış — bulünu. yordu. bek. .. Napolyon, İskenderiye'de ge- miye binerken yanındakilere; — Kader yardım eder de Fransız - topraklarına ayak ba sarsam, - palavracılık — rejiminin Bona erdiğine kat'i surette İna- pabilirsintz!. Demişti. Fakat denize açılınca, şansı gülmez bir tavır almış gibiydi. Denlz sakin, rüzgürsz İdi. Ya mındakiler Logilizlere tesadif ve esir olmak — endişesini adam akıllı hlesediyorlardı. Ea ziyade endişe gösteren Kantöne, Bo- naparı; — Sonu _Vq&nı.ı. Hocalık — İrfan Hazar Dün akşamı doktor İhsaan <Ya- maplar dağının» hasta alduğunu haber verdi. Dört gündenberi dea çıkamıyormuş. Çok müteemiz oldum bu bavadisten, Telefonla, — Aman PDoktor, dedim. Ak dosta — uğrıyacaksan de beraber götür. Doktor bu teklifimi gülerek kabul etti. Yalnız, Akşama değil, şimdi ağa: y a giderken hep ih- tiyar dostumuzu — konuştak. Onun yetmişi boylayan bir adam olma- #ına rağmen, el'an dinç ve gürbüz vücudu, taptaze ruhu ve rubunun zenginliği kafamızda çalkandı durdu. Biraz yüksek — konuşuyordak galiba, Karşımızda otaran — geniş abalı, sivri ve güzel biyıklı bir zatin konuşmalarımıza kulak misa: firi olduğunu hissettik. Bu zati tanıyacaktım ben. Dikkatle yüzünü süzmeğe başladım. Fakat hayır, tanıyamıyordum, — İşte bu mrada, bir bay uzaktan onu selamladı: — Neordesiniz Necib Beyefendi, dedi; hiç görüşemiyoruz; böyle mi olacaktı canım? Necib> — kelimesi halızamın karanlığından birden aydınlığa çıktı. Kendi kendime; — Türkçü Necib; dedim. Evet muhakkak Türkçü Necib, Bir sa- manlar onunla Türkocağında tanış- mıaştık. Bizde, Türkcülük cereyan- larına ve öz dil mew'elelerine ilk önce ve herkesten önce — parmak basınış, bunları çok iyi anlamış adam! Doktorün — kulağına Önümüzdeki mechul sine tanıttım, Çok ae — Yazılannı — ve fikirlerini biliyordam, dedi; merhum — Nov- zad'la birlikte... . eğildim. ı kendi: .. Karşıyaka iskelesine varmıştık. Bir araba ile ihtiyar dostumuzun evine gittik. Odası pek sade idi. Eski fakat temiz bir karyola pençere tarafını kaplıyordu. Masanın üzerinde mü- teaddid mecmualar, kitablar birbi- rinin üzerine gelişi güzel yığılmıştı. Hoş beşten sonra — Doktora döndüm: — Vapurda — konuştuğaumuz mes'elenin sırrını burada hallede bilirir; dedim, Doktor, üstadın bilegini bırak: tıktan sonra bana buktı: — Nasl, diye sordu. Massnan — üzerinden — aldığım birkaç mecmuayı İhsan'a — uzattım. Bunlar, bizim de hbenüz görmedi- ğimiz yeni yeni geylerdi. Meselâ Burhan Toptakla Necib Fanl'ın Ankara'da çıkardığı <Ağaçı, Poya: mi'nin İstanbul'daki <Kültür hak. tasır, Paria'te yeni neşre başlanan Vendredi, bizim meşhur Antoloji ve asire sevgili dostumuzun — her- kesten evvel tedarik ettiği taze gıdalardı. Onu gençleştiren, ihtiyar ka. nına genç kanı İsal eden tılısımı; muhakkak ki tetebbüde, daima ye- nileşmede, daima değişmede ara- mak Tâzımdı. Yamanlar dağı kuvvetli bir Eripten yatıyordu. Benzi solmuştu. Lâkin neş'esi yerinde idi. Bana birçok iltifatlarda bulundu. — Görüşemiyoruz. artık 16 ninle; dedi. Güldüm: — İnşaallah — iyileşirsiniz de üfstadım... n Dudaklarından — <İnşaallah - ve maaşallab> — kelimeleri garib bir istifhamla döküldü. Sastuk.. Bu esvada oda kapısı açıldı. Odaya genç ve güzel bir bayan gitdi. Doğraca karyolaya — koştu. Heyecanla, — Geçmiş olsun muallim bey; vallahi geç haber aldım. Beni affet.. Natılsnız? Ateşiniz var mı? Doktor geldi mi? Cümlelarini bir çırpıda söyledi. Biz-bize kaldığımız zaman do tuma yaklaştım; — Müuallim beylik te- nereden çıktı üstadım? Dedim. Sizin hoca. hk yaptığınızı biç duymamıştım, Belki hususi ders filan... Yorgan çarşafını - parmaklarile N HABER TELEFON TELGRAF TILSıZlE Italyan'ların Gondar'ı Işgalı Yakındır Aussa Sultanlığını Da Aldılar. Italyan Zehirli Gazları Çok Tahribat Yaptı. Habeş Çeteleri Düşmanı Uğraştırıyorlar. Tay vareler Müte- madiyen Yere Inip Çıkmak Mecburiyetinde Kaldılar Londrs, 1 (A.A) — Royter Ajaos bildiriyor: Zengin ve bereketli bir bölge olan — Ausan anltanlığının — İtal- yan'lar tarafından işgali halen tamamlanmışlır. İtalyan'lar bu ülkenin başlıca merkezlerinde garnizonlar tesis etmişlerdir. Batı Tesna gölüne doğra ileri hare ketlerine devam — etmekte Esitre kaynağından gelen ha berlere göre, makinalı bir İtal yan kola Gondara yaklaşmak. tadır. Gonder'in İşgall yakındır. İleri İtalyan müfrezeleri şehre 50 kilometre uzaklıkta bulan maktadırlar, İtalyan — uçaklarının — Cibutl demiryolunda Direadoa özerin den uçtukları haberi Adis Aba ba'da yalanlanmaktadır. Royter ajacsının Adis Aba ba'daki muhabiri bildiriyor: Lord — Sesll'in İngiliz kamarasında Habeş'lere zehirli gaz kullanılması lesini ortaya koyması hükümetl muhfellerinde kemmel bir latiba banıl etmilşiir. Cepheden hergün gelen ha- berlere göre, gazların - tevlid ettiği korkunç âkibetler — kay dedilmektedir. Habeş kadınları tarafından hazırlanan gez mas kelerinin cepheye İlk sevkiyatı dün yapılmıştır. Royter ojansının çimal - İtal yan orduları nezdindeki — mu- habiri Acssada iki İtalyan ileri hareketl bakkında — aşağıdaki tafslilâtı veriyor: Birkaç hafta evvel Assab ve Bollul'dan hareket eden — yorli İtalyan kıtaatının muhtelif kol- ları fasılalı blr sürette açaram- şimalinde — İtelyan'lar ve avam karşı mese Habeş mü- — Bayır, hasusi ders hocalığı filan değil, dedi; bayağı resmi ho: calık, Topu topu bir aş süren Türkçe hocalığı.. İhtiyar hastamı söyletmek — is: tiyordum: in devam etmediniz ho: calığa? Belki meslekten hoşlanma: mışsanızdır. Talebelerle geçinmek hakikaten güç.. Hemen elini yukarıya kaldırdı: — Bilâkis diye cevap verdi: mesleği çok sevdim. Talebelerle caneciğer oldum. — Biliyor mutun, «-> Kaz mektebinde hocalık yap- mıştım. ben. — Şu halde oradan niçin ay: mldımız? — Niçin mi? Dur, söyleyeyim: Sarf ve nabhiv denen nesneyi sınıf- Tarımdan kaldırdım, Çocuklara bol hikâye, bol roman, bol tiyatro ver- dim. Derslerimiz, hep bunları oku- makla, aramızda münakaşalar yap: makla geçiyordu. Talebelerime, az zamanda okuma zevkini aşılamak istiyordum.. — Ne iyil - Sence ne iyi amma, mek- teb müdürünce (No iyi!) olmadı. Hakkımda, <Bu adam dersaneye gramofon getiriyor; der mofon C-ıd'n.vo $ masal söyleyor; çocukları dağlara, sinemalara, gazete idarehanelerine, ecski binulara, ihtiyar kadınları ve erkekleri dinlemek için mahalle- lere, kabvelere — götürüyor; ders okutmiyor. hiç.» diye büyük ma. kamlar nezdinde — şikâyette bu- Tunmut. — Ne yazı -— —— volkanik — kayalıklarla ayrılmış olan Danakil çölünü güneşte Gd dersce — sentigrad sıcaklık — altında — geçmişlerdir. Birçok düşman çeteleri devamlı baskınlarla bu bareketl zorlaş tırmışlardır. İtalyan kolları devamlı - koöntrol ve İyaşesl sa yezlnde - İerlemişlerdir. Bu İşe tahsle edilmiş olan 25 uçak 97 inliş yapmışlardır. Pek — tehl!keli ve uçuşlarda hiçbir uçak kay bedilmemletir. Uçaklar, zaman zaman İtalyan kollarını tehdit enen düşman kıtaatını mitralyöz ateşino tutarak — doğıtmışlardır. Ttalyan kolları tarafından — ge- | çilen ülkede na su ve ne de yiye- cek vardır. Ve göçebelerle mes kündür. Sardo mühlm bir sevkülceyş noktasındadır. Burasının İşgali Habeş — yaylasımı kızıl bağlıyan başlıca kervan yolanu kesmektedir. Söylendiği gibi Ansss anlta nanin İltihak cceceği hakkında bir karar verebilmek için Ha. beş'lerden veya — İtalyan'lardan hangisinin muzaffer — olacağını beklediği — doğradur. — Sultan şimdi İtalyan'lara iltibakı ter: cih etmiştir. Azssa'nın İşgali İtalyan yerli kollarını şimdiyo kadar karşı karşıya bulunan kollardan daba yakın bir mevkiye nakletmiş oluyor. Italyan kollarının ba İlezl hareketinde geçirdikleri en fena santler karanlıkta düşman ateşine karşı açıkta geçirdikleri geceler olmuştur. 60 kilometre kadar olan son merhale su - ve yiyecek tükendiği için mahru | lar ve tayyarelerin olan bu iniş denize mofonu; güzel gü zel luuı okutmak, güzel söz söy. Tetmek, hulâsa çocukların, kendi kendilerini vüzih ve serbest bir surette ifade zxııdeıı için bir va. sıta telâkki larla bazı nümuneler veriyordum. Bu plâklar bizde pek azdır. Fakat ecnebi memleketlerde çoktur. Me. selâ, büyük artistlerin plüklara söyledikleri meşhur çürler, hiki- yeler, romanlardan parçılar... Her ne ise, netice ne oldu üstadım? — Müdürün bu hareketini ha: ber aldıktan sonra derhal - vazife- den istifa ettim. İstifa ettim amma, yüzlerce kiz talebemden aylarca sürmek şartile yüzlerce istirham mektubları aldım: Tekrar - beni hocalığa — çağırıyorlardı. - Akla gel medik fedakürliklar ve — teklifler yapıyorlardı. Her tarala telgraflar yağdıracağız; sizi gene istiyeceğiz, Reoe İstiyeceğiz! Diyorlardı. — İşte çimdi yanıma gelen bayan Latifo de seki talebelerimdendir. Her za: man beni #iyarete gelir. Yalnız © değil, hasta olduğumu — haber alan © on yıl önceki bütün kızla: rım da birer, birer evimb geldiler. Sevgili kızlarım! Onları ne kadar severim, hocalığı"ne kadar severim bir anlatabilsem!.. Doktorun işaretile üstadı fazla yormak istomedim. İstirahata ihti. yacı vardı. — Çıkarken arkamdan seslendi: — Beni soranların cümlesine ferade ferade selâm ederim, Kü: indeo, böyüklerin miyet içinde katedilmiştir. Tay: yörelerin mazur kaldıkları yor- | laklar, vukıt Larta nasında tayyareleri top: rağa tesbit lâzım gel miştir. Roma 1 (Radyo) — sultanlığına varmış olan İtalyan sekerl Asab İHmanından İtiba- ren 350 — kilometre mestafeyi 6d derecel hararette katetmiş- Üe, Bu aakerlerin iaşesli tayya- relerle temin — edilmiştir. —İtal. yan'lar Şardo'da bir — tayyare karargâhı vücüde getirmel dirler. Roma 1 (Redyo) — Aşangi gölü civarında Necaşl'aln İdare ettiği ordu İle olan harbın ne- eeei tamamen İtalya lehinedir. Pekçok esir alınmıştır. Ipopotamlar Da Italyan'lara düşman kesildi. Gondar, 1 (Radyo) — He: nüz teeyyüd etmiyen bir habere akıt kum naları etmek Acsa göre; Asangi gölü koenarında ilerliyen Italyan tank müfreze- leri, bu göldeki İpopotam'ların beklenmedik bir hücumuna uğ- ramışlardır. İpopotam'lar, İtalyan tayyare- lerinin göldeki bir yelkenliyi bombardımanını müteakip sudan çıkmışlar ve irl cüsselerile tank- ların üzerine doğra saldırmış: lardır. Mitralyöz ve toplarla mteş açılınca büsbütün kızan İpopotam'lar tankların üzerine atılmışlar ve üç tank devir- mişlerdir. Piyade hatlarına da hücum eden İpopotamlar panik hosule — getirmişlerdir. Uçaklar fasliyete geçmişlerse de, bozgun durmamıştır. İmparatorun ku- manda ettiği harbın Habeş'ler lehine neticelenmesi muhtemel- dir, -— Bir tavzih Aynen: 14386 tarihli —nüshanızda “Gümrük ambarında hırsızlık,, serlevhası — altındaki nızı okuduk. Mezkür mesinalar güm- rük ambarında wmevcut olup henfz moamelesine 1-4 36 ta: rihlade başlanmıştır. Böyle bir hırsızlık vak'asının ne dereceye kadar doğru olup olmadığını da gümcük İdaresi tahkik etmek tedir. Bo İşin faili olarak güm- rük harlcinde polisce — tutulan kesercl Ali namındaki — şahıs bukkında makamatı — aldesince tahkikatı lâzimesinin yapıldığı malümunuz olmuştar. Mevzou- bahis bâdise ile hiçbir soretle alâkamız olmadığı halde İsim- lerimizin — gözetenizle — teşbiri bakaız ve hakikata uygan ol madığından matbuat kananunun bahşetmiş olduğu hakka binaen gazetenizin ayni sütununda key. fiyetin tashib ve tavzihini hür- metlerimizle dileriz. Adil Güleç ANADOLU — Biz bu alatlem enün ü