Birinci kânun 14 Sahifemiz ANADOLU, bugünden itiba ren gençliğe haftada bir sahife ayırmış bulunuyor. İtiraf ederiz ki, gezetenla nibayet yirmidört aantlık ömrü vardır; gelir ve geçer. Ve gene biç tereddüd etmeden söyliyebiliriz ki, dün yanın her yerinde, göazeteler, birer kültür, birer san'at müce setasi olmaktan ziyade, muayyen siyasal davaların, partilerin, or ganıdırlar ve faaliyetleri, ekse riya bunlara müpbasırdır. Fa kat; Türkiye'de aşağı yakarı bü tün gözetelerin, aypi dava üze- rinde birleşmiş bir millete men- Süb olduklarını ve buna İlâve- ten kültür, fikir mecmuaları. mızin azlığını düşünürsek, bizim İçin hususi bir cepbe meydana çıkıyor ki, o de, ban'ata, edebi- Yata, külcüre değer ve yer ver. mektir. Sayısı o6x, satışı mah dud olan mecmualarımız, genç liğin terennüm İbtiyacına, yeni Yeni başlıyan gun'at bareketle Tine ve cemiyet içinde henöz | toğmakta olan kültür cereya Dina -Bötün arzalarına reğmen Cevab verememektedirler. Bu İtibarle, Türk inkılâbı içinde | Yaşıyan — gazetelerin de, imkân dalresinde, bu bııekelın c:e. | Yanların gelişmesine çalışmaları K :lnıml :;g.:ı.ıııaıı. Anadolu, İşte ba maksad ve düşünce İlo, haftamın gençlik sahifesini aç Mıştır.. Bü sahife üzerinde biraz :: Ükkatli ve ttiz dı'nı;l':"iıı. Çünkü bizce her fikrin, her | Madenin, ber duygunun müsbet ble değeri olmak lâzımdır. Bu Sabada geçirdiğimiz vzun tec "İtübeler bize göstermiştir ki, bir Yok defalar, edebiyat, gençlik, * |költür sahifeleri sulistimal edil- İtilştir. Bodur ve cılız kalmağa o |Bahküm birçok heveskârlar, ildiğine yazmış, bayır. Saç. - |talamış - dürmuşlardır. 2 | Vaktlle, İzmirin, güzide de: bilecek bir edebi m=| 'at ve e Lâ:ı.;.:::ı kültürünü 2çok yapmış, lisana bâkim bir elamalar bulonuyordu. Bu ühit ve topluluk, bayat ve diselerle, sonradan — dağılıp t ve onun yerine, dediğimiz silde, dejenere bir filizlenme #gösterdi. Fakat o da, kıta bir n İçinde ömrünü tamam- Biz bu sahifeyi açarken, ayni bete düşmemek, bilâkis gün ikçe sahifelerimiz! tekamül ek, dağınık kıyıııloll bu tevazl sahife etrafında top k elddi ve bakiki bir " Pielik fikie ve şan'at hare. Ü yaratmak İstiyoruz. Titiz- tlz de bundan ileri gele llr, Ve eminiz ki, Bu #ahi- İmizle alâkadar — olacak iler ve san'at adamları da, tile beraber düşünecek ve " kıiskançlığı taşıyacaklardır. UVaffak olmuğa çalışacağız. G İzmir'in coşkun bir dilişi, sıcak — bareketli ve bir varlığı, yükselmiş bir seviyesi vardır. İstanbul Ankara'dan — sonra, memle: en kavrütli fikir cere- İzmir'dedir. haftanın yazılarını &8- ! bir münekkide vere- diğer haftalarda gözden “mek de İstiyoruz. Bu su- kendi kendimizi aydınlat- noksanlarımızı — anlamış S L e L A L e gençliği, bu sahifede tanıyacak, idealini an- san'at kabiliyotini bes- yazacak ve söyliyecek: muvaf fakıyeti, bize bir zevk verirse, yeter ! ü GE Kollarımız — taribin Yaşattı asırlarca — bir Ayrılırken Tango vAnrİIGGİTıin ruhuna Sana — içimden kopan, bir tango yazmak İsterim. Sesler İnce esmer yüzünün göl — dü- daklarının — ahengiol — versin. Tangom sana seni anlatan, be: Dİ sava anlatsın. Az yıldızlı bir gecede, bir gül bağçeslnde, kafamıza yor. leşen bu sesletle dönelim, Ay işığı koyu #iyah saçlarına vur. dukça, omuzuma dayanan ba gao nurü, kalbime aksın, Güller bizl kıskanarak süzsün, Güllerin dünya kurulduğundan berl düşığı bülbül, büzüldüğü yerden, dalların mrasından göz yaşları içinde aya baksın, bak. sın da ona bizi göstererek yal yarsın... Biz gene kendimizden geçmiş ahengimize uyarak, da. nelim.. Dönellm. Başımız dön- sün, Tangom kulaklarımıza ağır Gülün yaslandığı — yaprakların bir köşesinden sızan ayın el. çisine gül: “Benim de - taham mülüm — kalmadı. - bülbülümü çağır,, desin. Bülbül gülüne bir zaman için kavuşacak bak - sevgilim bir zaman İçin;. Fakat tam benden iİlham alarak, benim tangomdan gülüne aşk — teren- nüm edeceği zaman, tan yerl N SŞ gördesinde — İşledi, Mefküremiz semanın üstünde genlşledi. Kollarımız küvvetli, bileklerimiz çetin Asırları dordurdu. küvvetl bu milletin. Bu demir gibi kolu bu çelikten bileği yaşumak — dileği, Düayaları dolduran Türklüğü tekbir elden Yönetmek için pala sıyrılmıyordu belden Bir kabraman çıkardı bütün yurddaşlarını Bir ilâbi kavvetle bir başta yönetirdi Başı olmasa dahi Türkün dileği birdi. Her Türk diğeri gibl düşünürdü, yapardı Hakanının buyroğa ona teşvik olurdu Her buyrük önün İçin amacını balurdu. Bu surzetle bir ülke bir fikire tapardı. Aradan zaman göçti Türk ulusu başında Bir tek fikir yerine bir tek keyif yaşadı ARARARARARARARAKAKAK IZIT AT TTT LADETTİT ZZ ZŞA LAĞT Mefküre Bu keyifli Ba zamanda Gönüller Bugün yalnız birbirini Her tuttuğumuz İşte yüzümüz kara çıktı Tarih ba çürük evi İşte bir güdde yıktı, İK SÖY Z kiştaln padişah — idi adı. kırılmış mefkürenin kanadı sevib — Inanamadı, Türk oğlu bugün senin de başında ne bir hakan, Ne de hudadlarında yaşamıyor başka kav Bügün — varlığımıszı ne padişah —hakana Yormedik, Ey mef küre? bugün bığlıyız sana uğruna bazır olan bir gtuçlik Ve ondan azlz yüce mefküremlz var. — Hareketten evvel — Sevgilim, birez sonra yürüyecek bu tren, O zaman yüreğinde kıvılcımlar çakacak. Eğer olmazsa bana senden haber getiren Hasretin beni hergün kavuracık, yakacak, Tren düdük öttürüp sallamırken mendilim Ciğerlm parçalanıp olacak dilim dilim; Belki ağzım kapanıp sessiz duracak dilim, Belki de “Mecnun,, gibi gözyaşlarım akacak. Söyliyemezsem eğer: yolcu yolun şen olsun O zaman dilerim ki gönlüme keder dolsun; Çırpınan kalbim dursun, yözüm serarıp solsun Çünkü nemli gözleriim sana mabzun bakacak!, M. Bingöl Kızılsu Sevgiliden Uzakta — S. N. Özerdim e — Şimdi gözel “İzmir,, in yalçın kayalarında Sessiz ukan dereye bakıyorum sevgilim Kurtyan duduğımda kıvrılirken #on veda Hayalini kalbime takıyorum 8e gilim. Bilmem ki nedendir göz yaşlarım çağlar durur. Hafifçe esen rüzgür kalbimi dağlar durur. Niçin bütün güzellik benimle ağlar durur. Kar gibi benliğimi yakıyoraum sevgilim.. İ. Şeyda Sevin —-I Son kahkabalar sastu, Rüzgâr esiyor Gür saçlarımız — sanki e ağaracak güneş doğacak. Biz seslerimizin büyüklüğü — içinde kaybolurken gül bizi göreml. yecek. Kukançlık — damarları, doğan güneşle ssnacak, — gev- şeyecek, Zavallı kaş dikenlerin üzerinde, düştüğü ümltalzlikle ölüp gidecek. Fakat gül uşkım bu nağmelerini unutsmayacak. Yaprakları Sonbaharda kuru yop dökülürken, aşkın, ken- Malni anlayan nağmelerini din- Hyerek, benliğlci kaybederek, gldecek. Lâkin büyük aşka kavuşa Çünkü: Her irişilemiyon zevk, arzu, ölmez, yaşar. — Seygilim unutma ki, sana İrişmek benim yenilmez bir arzum, İriştikten sonra tatmin edilmiş bir zev- kim olacak. Aşkım, aşkın öle.- cek mi? Hayır; tungom, onun sesleri Her zaman, Şarkılarımdan aşkımızın — eekl Müzi çiçek açmış gecenin gölgelerinde -— Bugün kalblerimlade mef küremiz ve biz var Bu nürlu yolumuzda içik saçanlar birgün Ulasumuzun kalbinde kazanır ebedi bir ân Ziya nasıl mefküre içla Oğraştıysa dün Genç neslin kalbinde yaşayacaktır bugün M, Haşim Herköşen bir ertemin Parlak ofkunda daim Acun ateş püskürse alamoz seni yine; Uğrunda canlarımız azsa tanrı atantın; Dayanılır mı senin en Yüce Türkün destanı Toprağın ulusumun armağanile dolu. Yan bakanları boğdun Artık sen acon değin Saçlarında iik akın belirdiği gün, Küsecektir sana bil yaz da babar da, Ruhunda dayacaksın acı bir büzün, Saçlarında llk akın belirdiği gün, Artık hiç gülmiyecek o gen bakışlar. Hayatın gençiiğine veda edecek, Kaplıyacak gönlünü sürekli kışlar, Böyle ömrüm bözünle akıp gidecek... Fakat bil neş'e değil giden tez elle, Sana eren gençliğin hicran sesldir, İstek dola bir kalble, binbir emelle, Titreoyen dudakların son busesldi. Şefik Ungun —— . .—— Sarı Gonce — M. Bingöl Kızılsu ya — Sarı bir göncedir sevdiğim çiçek, Oon bakıb bakıb, dalmak İsterim « Bir duraşa var ki, - boyun bükerek, - Karşısında seselz kalınak İsterlm,. Bilmem ki ne için, bilmem ki neyre, Bu kadar vurgandur gönlüm İnceye?.. * Bakınca bu bârin, sarı geönceye Gönlümü engine salmak İsterim... Çamlar tatoşub yandı gürübün alevinda uzaklaştı derinde yerinde tahamsörle ağardı Sevsek ve Bsevişsek ebediyyen ne çıkardı Gençlik şu batan gön gibl engine vardı Sevsek ve seviştek ebediyyen ne - çıkardı Dertli seslerin İlk hi beni senden senl benden ayırmıyacak, Aş kimız ne olüran — olsun hiçbir zaman ölmiyecek.. Bir Sonbabar — sabahı güneş doğarken; Bölbülün renginden büsbütün açık, artık beyaz olan saçlarım — arasından, gene omuzuma dayanmış başının, &l yab saçlarının, ay işıği ile gü müşlenmiş nuru kalbime akar ken, seninle gül bağçesinde dönerek dansederek, kulağımda tangomun sesleri gözümde; ve nin gözlerin, gül dudakların Hle ölüp gideceğim. Tıpkı böl. böl gibi. Fakat sen, sen gül gibi dökülüp gitmiyeceksin! Se. Dİ tangom yaşatacak. O ves. lerle senin bana, benim sana oyduğum gibi, her çift birbi. rine uyacak, S N. 0. Seni Bir Peri Bekler!,. Kopuzun teli kırık Yüreğinde hıçkırık Ozanım, kendiIni sık Gün olar bu da göçer.. Oğlusun aksoy Türkün Birleşsin Türkler bütün Beklediğin büyük gün; Aydın olsun geceler. Günün doğduğu yerde Seni bir perl bekler Birgün gelecek der de Glttiğin yeri bekler, Perinin adı “Turan,, Kapabır şimdiki yaran.. Haydi dürma kaç ozan!.. Seni bir perl bekler..... Adnan Önelçin ANADOLU — —. Gönlük Siyasal Gazeta Sahip ve Haydar Rüşdü ÖKTEM Umumi neşriyat ve yazı işleri müdürü: Hamdi Nüzhet İdarehanesi; "—— İzmir İkinci C. Halk Partisi — pişet ge Telgraf: İzmir « Telefon: 2776 — Pm:î:ını?ıı-l:oi ABONE ŞERAİTİ; Yıllığı 1200, At aylığı 700, Üç Y.—:ybıl&l Ş me: tler senclik abone ücreti 27 “ı;'*ıh Heryerde 5 Kuruştur. - ünü geçı 25 kı ——— Yurdum ğ Yüz yılların destanı gönülü her dağında, * İ Senlo, dirim fışkıran taşında toprağında ü Gönüller vurgün eden, bilmem ki ne böğü yar.;; Yedi bin yıl ulusum senin koynunda yattı, Senin koynuna bıraktı yoğamu ve varımı; Aydın yüzün her yönden yolunu oydınlıttı, Senden iİlhem alarak tti adımlarımı..., A armağanını vaklar; bayrağın dalgalensın, ufak özlentine?.., yazılı taşlerında, Y kızıl gözyaşlarında, benimsin Anadolu., .. Memduh Delen Verem Çok sevdiğim Sahihria ölümü Bu yıl gene sonbahat gel Sonbabar — gelince — başi yaprak dökümünün ver dola bağlılığını bilirsiniz., Sonbahar — geldi, ve — yapral dökümü başladı . Bua yılın sonbaharında, he büz Gsararmıyan bir — yoj dalından kopup yere düşt nü gördük, Bu bana çok koyda..... | Hani bir çağ gelir: — Ağaçlar yapraklarımı dökerler.. Ortalı; ga genzi yakan koyu bir yaprak kokusu yayılır.. Etrafta dal kı ran azgın bir esin duyulur. Ve., Bir sevginin llk gözyaı rıba benziyen bir - yağmurun, dallardan birer yaeprak kopara- | rak yere döküldüğünü — görür #ünüz.. 4 Azgın binbir hayalin kavar — düğa başını bir. hayal — yığım içine gömülüveriyor.. ; Dalıyorum, gözlerim sözülü- yor, uyuyorum.. ğ Acuna kapanan — gözlerli acındırıcı bir düş evrenine açı. hyor; Küçük bir oda. Hafif inilti'er iştdiliyor.. Üzeri binbir Hlâç şişesile dolmuş bir masa., Hasta ölgün bir vücat taşıyan — bir. karyola.. Altından senk almış bir saç kümesi, ksolgun beyaz bir. yözü çerçeveliyor. — Uzün / kirpikler arasından ikl İâcivert göz üzerlerine çiğ dam- Ü laları düşmüş iki menekşe gibl — aslak, Ve., Saçları ak bir ka- din — karyelanın yanına diz — çökmüş .. $ Kadarmuş bir esin, evvelki fırtınadan — artakalmış bir yepı Tağa yükleniyor. Yaprak dalım üzerinde çırpınmada... Kanadı — parçalanmış bir. küş gibi niba- yet çırpınarak aşağı düşüyor.. —— Alnıma soğak ve — bafif bir — Desvebcin Ççarpımasile —uyanıyo- ü rüm. Beni uyandıran ıı.ı avuçlarımda: Yarı kurumnaş bir — ; yaprak.. * Düşünüyorum, ne düşündü. — gümü dudaklarım mırıldanıyor; — Dirlem bir dal, esin ölüm, biz 9 — dal üzerinde çırpınan yaprak. Ve,. Sen, ba mevsimdo çır- pınarak düşen her yaprağın; göğrü delinerek ölen bir ve- remli oldağanu bill.... üi lUP; ni ;