lll Birinciteyrin & Yunan'lılara (re: — EYEYAILI Haftalık Piyasa Vaziyeti Anadolu'da Yunan Bozgunluğunun Gizli Sebebleri.. 16 Ağustos Sabahı; Üğleden sonra saat dörüte hu tanca fırka, kumanda he- | Ve erkânmı — harbiyeslle İ Ulucak'a gelmişti. Bü- kuvvetin Dumlupınar'a olduğunu — gördü. beşar, onar — askerlik ğ—.'leleıl gören — dokuzuncu kamandanı bir erkânı bunları topla- Mmemur etti. Bundan l:: birinci ve ikinei Yunun 'dülarının vaziyeti hakkında ::ııı topladı. Dumlupınar'a Nu Yyürüyüşün — hâdiselerin _N_:uı;:'ım birineci ve ikinci * n amunu kayvvetlerile Ş İstikamete — yürüyüşünü ıı.“'.:“lreııoslıl anladı. Vo, N# bir taarroz teşebbü: hmkânsızlığımı — gördü. taraftan Türk kuvvet: k'î 15 ağustos akşamına kadar 'N.:" harekete geçmiş — gö: h Yorda, Yanan ordusunun Söphedeki vaziyeti, Türk- katt hareketini — tücil derecede berbaddı. Bu: beraber Türk'ler ta geç vakıtlara kadar :'—ıa.-m süvari — kıt'alazı gaf yaptırmışlardır. Öeinci ye İkinci kolordular danları — ise — vaziyetten €0 küçük bir malümata Sahip — değildiler. Yalmız “£ fırsatları kaçırarak Ulu- 4 kapandılar. M erkânı barbiyesi bu #tten çok — İstifade — etti; | ' saracak tertibat aldı. ."lel kolorda kamandanı Trikopla ve ikinci kumandam — general burada hiçbir tavsiye dinlemediler. Bilhassa mar'a yakın olan do- hi fırka —kumandanının qlnl tedbirlerine kolak lar, İ başka, — İzmir'den dan — Haclanesti'nin ve emirleri de vazi- ağustos sabahındanberi iyen karıştırıb duruü- Maamafih, Baclanesti, birinci kolordu kuman- q Madam ki vaziyet bu * Tecldir; on az zararla N'Nııoıı çıkmak İçin mün: bir ric'at temin etmek ir. İN l5 Çüsus Romanı: No. 13 'k&“k kararırken, Haymer | N"” köyün arasında bulu- Ç Âzizim Rokur, midenin N—" *lduğunu unutuyorsan, Tekı, erbabının — karaını t’.'.—- Yemek yerken olan- buna anlatırsın! » 8. | “tşembe Bababı, Hans Hay- Misafir bulunduğu M. İ N'in hanesinde mutad üze- N:ııdı idi. Karyolasına, | & » kısa don, fakat çorap - — VMağında olduğu — halde Emrini de vermişti. Fakat nasıl rlc'at — edecektl? Evvelâ birinci ve yedinci fır: kaların mevklini — bilmiyordu. Bo gibi sebeblerin çoğu, gene- ral Trikopls'in rlic'atine mani olmuştur. Ulucak'ta — akşama — doğtü birinci kolordu efradı fevkalâde yorgun düşmüştü. Gece artık bitkin bir halde idiler. Yalnız erkimi harbiye heyeti — çalış makta devum ediyordu. Sabahleyin erkenden general Trikople hareket emrini verdi. Saat 7,30 da emniyet kıt"ı Porsaksuyu'na vardılar. Kı'alar saat $ do Hamurköy'de bulan: dular ve burada general — Tri kopla asıl kavvetlerle kaldı. 16 Ağustos Harbi Bu nihsi harbi anlatmadan evvel Türk ve Yunan muharib küvvetlerini gözden geçirmek faydalıdır. Trikople kargısındaki Türk kavvetleri, o zemanki İstihbarat raporlarına göre takriben 30 bin askerden mürekkepti. Bu kuvvetler Akardağdan büyük Corcaya kadar bir cephe — üze. rinde idi. Yunan küvvetleri sabahtan iki kısma ayrılmış bulanuyor- dü. Bir kısım küvvetler gene: ral Trikopls İle birlikte idi ve Türk'ler 16 ağustor tabahında bilhassa bu küvvet — üzerine şiddetle — yüklendiler. General Franko idaresindeki kısıma da Hasan dedetepe, Dumlüpınar ve Akardağdan taarruz ettiler. Trikople — üzerine — pliyade, #üvari ve topçu kuvvetleri aynl zamanda bhateket ettiler. Asıl taarruz ve hedef — Trikopls fırkaları idi. Bü - tarafta İş blittikten sonra Franko fırkaları üzerine daha kat'i bir taarraz yapılacaktı. Trikopls piştarları saat do- kuzda Hamurköy'ün 3,5 - kilo: metre şimali — garbisinde — 10l. 5 10 N: 14 Biraz sonra, bu kuvvetler daha şimalde mevzl almak — emrini aldılar. Bunun için da bir mikter muavin küvvet sevke- dildi.. Fakat bü kavvetler, şimendifer hattına vânl olunca, olunca, orasını — İşgal — edilmiş buldular. Bunlar Türk - kuv. vetleri idi ve Pursakçayından buraya gelmişlerdi. Evvelden — geldikleri Türk küvvetleri İyi tutmuşlardı. Türk'ler süvarilerini görünce — hemen ateş açtılar ve müsademe baş: ladı. Fekat yarım saat geçime dea üç alay Türk — kuüvvetli müsademe yerine — yotişti hemen mevzi aldı. için mevziler Yunan ve Dokuzuncu fırka kumandanı bu müssaeme yerine üç koldan kuvret sevkatti. Aymı zamanda topçu — küvvetleri — Türk'lerin cenahlarını dövmeğe başlayınca Türk ileri hareketi — durdu; Türk küvvetleri siper aldılar, Fakat Türk süvarisi vaziyete dalma hâkim bir rol oynu- yordu ve Afyon Karahisar'ında olduğu gibi mücssir bir Türk topçu — ateşl de devam — edi. yordu. Saat 10,30 da Kalama efzun taboru müşkil ve fecl bir hale geldi. Saat 11 de Türk'ler Kızıl: köy küçük tepelerine bâkim oldalar ve asıl tasrrazu Dam- lapınar'a doğan tekelf ettiler. Bu süretle de, — Kizilgüme- Domlupınar yolunu kestiler. — Sonu var— Hırsızlar Tutuldular Ayvacık köyünde bundan birkaç gün evvel bir hırsızlık vak'ası olmuş ve yedi, sekiz ev soyulmuştur. Hâüdiseden haber alan Eml- ralem kamunbayı Rifat ve ka- rakol kamandanı Ahmed on: başı 24 saat içinde hırsızlığı yapan 3 kişiyi yakalıyarak ada- letin pençesine vermişlerdir. Sarayda Bir Papaz Kızı Bu Çok Güzel Eseri, Bugünlerde ANADOLU'da Okuyacaksınız! 'a n w e ALARINDA 5 Birinciteşrin 935 ozanmış, ellerini göksüne çap- raz olarak koymuş, pek ya: kında olan - telefondan bir İşa- rzet, bir davet bekliyordu. Ba üç, dört günlük süküt, Ahtiyat zabitinde oldukça en- dişe ve korku uyandırmıştı. Bu kadar zaman emir almamak, bu kadar zamanı boşuna geçir. mek, bakikaten şapılacak bir şeydi. Alman askeri disiplini üzere kendi başına hiçbir. işe teşeh- büs etmiyor ve taştan hir adam gibi ancak emir bekliyordu. Fakat Berlin letihberat bü- rosu da sabırsızlanıyor demekti; Çünkü Von Stramer aumna iki mektap gelmiş, fakat bu mektupları vermek için Sira- mer'i bulmak, görmek bir türlü mümkün olamıyordu. Bunun için Hans Gran Roa oöteli et rafında bir dolaşmak lüzumunu kall olda. Çönkü mülâzim ek- seriyetle bu otele inerdi. Fakat emir, her zaman için itaat edil- mesi lâzimgelen birşeydi. Ken: disine hiçbir. veçhile mülâzl: mini aramağa teşebbüs etmemeel, bu suretle Fransız poltsinden mümkün mertebe uzak kalması emredilmemiş miydi? Von Stra- mer'in bu emrine İtaat elzem- di. Yalnız, Almanya'dan gelen bu iki mektubun mühim ve müstacel emirleri havl olması ibtimali onu çok üzüyordu. Ağastos ayının son haftasının borsa ve pliyasa vaziyeti şadar: Üzüm — Bir hafta içinde 86,871 Ççuval ve 892 torba özüm satılmıştır. PFlatlerin va: Yunan Ordusunun Yaptığı Hare- Borsada ketler, Türk'lerin Müdahalesile Hükümsüz Kaldı Üzüm satışları Ç. Albıcı K. S. 1200 T. Debbes 75 660 Vitel 75 13 321 Ş. Riza halef. 6 75 138 316 Beşikçi 2. bira. 6 25 —7 805 J. Taran. mah. 6 25 8 302 8. Gamel 25 18 273 Alyotl bira, 75 247 M. j. Taran. 8 60 236 D. Arditi 224 Y. |. Talât 192 K. A Küâz. 182 Hulim alan, 117 H. Alyoti 105 8. Süleyma 105 $. Emin 86 Ş Remsi 74 J. Koben 67 P. Pacl 64 F.z. Abdullah 8 50 43 Albayrak tica. 7 75 40 Manisa b. kuo. 7 75 24 B. S. Alazraki/6 25 20 E. Feher T 26 20 L Reciyo — 9 75 9 K. O. Ahmet 12 50 8 H. Comal 7 2 Kaptan Ai — 5 65246 243742 Dünkü yekâün 248958 İncir satışları Ç. Aheı K. s. ş 2652 Müahte. alıcı 6 25 15 K. $ M 10 8 ı 10 9 #O AM 50 Zeytinyağı satışları Kila- Ahıcı K.S. K 3500 Muhte, alıcı 28 Zahire satışları Ç. Cinsi DB 271 Buğday 52b 5 75 Arpa 4 * 900 Akdarı 8325 3 40 Sasam 12 12 1â H. pamuk — d2 50 43 90 B « 42 50 43 19 Ken. pala. 220 220 l Piyasa Vaziyeti « ı Üzüm: Piyassanın evelki gün kazan: mış öldüğü küçük tereffüün bir kısmi dün kaybolmuştur. Satış miktarı, birkaç günden: beri ayni seyri takib - etmek. tedir. İncir: Dünkü satış 2652 — çuvaldır. Flatler evelki günün biraz üs- tündedir. fakat fiatlerde deği iklik yoktur. üçüncü — bir mektup gelmiş ne yapacağını büsbütün — ça şırtmışti. ÂAsa- bi bir hareket- l6 kol saatine baktı; ancak B idi. AÂyni zaman- da mahud iki genç kadını batırladı. Bunlara bugün akşam sekize doğru ran: devü vermişti. Tam bu sırada telefon - zili çaldı. Hana bir çılgın gibi ya- tağından — fırladı, telefonü be- men kulağına götürdü. Genlz- den gelen bir ses Almanca olarak : — Ala... Şimal 438-52. Hans ten misin? Dedi, : » 285 15 75 50 265 50 K. 8. 75 25 #ati numara ve cinsi — İtibarzile şuduür: Cinsl Çuval Vasati No, 6 5 n 10,045 5,90 6,101 6,68 T,B47 7,14 10,001 8,10 , n 3554 11,45 n 1,532 13,49 15 İncir Haftanın — satışı 17,889 çuvaldır. Fliatler beş kuruştan 16,5 kuruşs kadardır. Bağday; 767 çuval yerli ol. mak ve 1698 çauval Mersin, 466 çuvalı da Fethiye malı olmak üzere 2,931 çuval buğ- day 5 5,78 kuruştan satılmıştır. Arpe: d kuraştan bir hafta da satılan mikdar 287 çuvaldır. Bakla: Bir haftada — satılan mikdar 1,7509 çuvaldır. Vasati flat 4,47 kuruşlur. Darı: Vasati 6,80 kurcüştan 200 çaval kumdarı — 3,21 den 377 çuval akdarı 4,875 tendo 10 çaval mıçır deri batılmıştır. Hububat: 5,5 5,75 dan 188 çaval nobut. 12-12,75 ten 62 çuval susam, 12 den 148 çuval susanı vâdeli olarak satılmıştır. Pamuk: 43 45 ten 235 balya preseli, 26 burar kaba, 507 balya preseli — vâdeli pemuk 42,5 46 kuruştan satılmıştır. Pamuk çekirdeği: 2,35 2,45 ten 013500 kifo, 2,40 tan 68,250 — kiloda vüdeli olarak satılmıştır. Palamat:; 250 470 — kusuştan 529 kental satılmıştır. Kr. Allm, Mark Isterlin Fr. Frangı Dolar Bel, ı..ı;"... liretl Tsviçro frangı Florin Kr.Çekoslovak Avastuar, Şilini | 23,50| Burnava'dan yazılıyor: Bügünlerde Burnava'da park- ta her gece bir cambaz takımı oynamaktadır, Havaların serin olmasına Tağmen bu cambaz- larl seyir için binlerce kişi par- ka koşmaktadır. Buna bir diyeceğimiz yok. Fakat bir takım küçük ço cuklar, cambaz ve oyuncuların çirkin kellme ve cümlelerini ezberlemekte ertesi günde bun, ları — tekrarlamuktadırlar. Cambaz ve orta oyancaları nın seyireller arasındakl çocuk: ları düşünerek böyle müstekreh kellme ve cümleler sarfetme- mesl lâzımdır. merelinin de nazar dikketlai celbede $ S Jül Vallas sokağı Bu hitap üözerine Hansın yü zünde sevinç dalgaları peyda oldu, helecanla : birinci - mülâzi. mim). Diye cevap verdi. Ve sonra İlâve eti : — Bu üç-dört günde ne ka: dar özüldüğümü bilseniz. Dedi ve askeri hazır ol vaziyeti ala- rak telefonda görüşmeğe başladı. — Emrlniz — Sus! Fazla eöze hacet yok! Haklı Bir Dilek Bayfa © — Yi ödemiş'te Kızıl ——0 a— Her Tedbir Alınmıştır : Anadolu gazetesi müdürlü: güne: Yenl Asır gazetesinin 29 ey- lâl 935 tarihli sayınında (Öde: miş'te kızıl salgın - halinde, fa- kat tedbir yok) başlığı ile baş- lıyan yazılar okunda. 1 — Bolaşıcı hastalıklar has- tanesi baştabibi ve mütehassısı arkadaşla beraber Ödemiş'e gi- derek müteaddit hastalar üze- rinde İncelemeler — yapılmıştır. Hastalık amomiyetle gayet ha- tif ve Gselim seyretmekte ve bazen vüakas gelen — iİhtilâtlarla ağırlarına da tesadüf olunmuk- tadır. 2 — Ödemiş kazasının bü- yüklüğü nüfusonun — çokluğu gözönüne alımınca oradaki kı- zılı salgın seymak doğra değil dir. Buna kurşı yerinde olıman tedbirler gözden geçirildi. Ye- niden aşı da götürülmüştür. Binaenaleyh tedbir yok — değil, ver ve gereği gibi tatbik edil mektedir. Hükümet belediye doktorları ve &ihhet memurları taerafından — ebemmiyetle müca: deleye devam - olunmaktadır. Şimdiye kadar kızıla yaka: lananlara nazaran ölüm sayısı asgert baddedir. Gazetede yazıl: dığı gibi sıhbat müdürlüğü has- talığı tekzip etmemiş, gazeteye yazdığı İlk tavzih gününe kadar haberdar edildiği kızıl sayısına göre bilâkis (Kızıl hastelığı var) demiş ve bugüne kadar bu hastatıktan ölenlerin sayım da bu yazıyı tekzip etmemiştir. Ödemiş köylerinde — âcretle aşı tatbiki mes'elesi de kayma: kamlıkça İncelenmektedir. Key- fivetin tavzihen — (gezetenizle neştini rica ederim. Sıhhet ve İçiimsi muavenet müdürü Dr. Cevded Saracoğlu Balık Avcılığı Balık Neslini Kurut- mıyacak Şekilde Av. lanmak Lâzım Şehrin birçok — yerlerinde girgir çevirmek kargı vurmak ve divamit kullanmak suretile balık tutulmaktadır. Bu İae balık neslini azaltır, — hattâ mahveder. Liman relsliği İlbay. hktan bunlar bakkında takibat yapılmasını rica etmiştir. İlbay- hk mes'ele ile İlgilenmiştir. Yakında tedbirler alınacaktır. > —E0MLaEN | Muallim Dr. A. Hulüsi Alataş İç Hastalıkları Doktoru li sokeği No, 2“ İyi dinle. *“Ba akşam sant 8,15 te Jül Valles #okağında 60 numaralı binanın önünde bulunacaksın. Anladın mı? Tekrar et bakayım? Hanı, aldığı emri harli har- fine tekrar etti. — Pekâlâ. Söylediğim yerde beni bekliyeceksin! — Baş üstüne birinci mü- lâzimim! Telefonda madentf Iki olamin çarpışmasından çıkan bir ses, mubarerenln bittiğini gösterdi. Hans, kendi kendisine : — — Bizim patron bugün pek keyifli değil. Dedi ve aldığı emri bir daha tekrarladı, eonra, sekeri bir tavırla : — Rahet dür! Dedi. İlk iş olarak çizmelerini par- latmağa koyuldu. — Sonu var — Ka İ A BHdi ei ira Ş