23 Mayıs 1935 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5

23 Mayıs 1935 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- AO f G $ ea AA — a& A ASA XOS AAA AUA AA AA amlı İngiliz Adamdır ve Neler Yapmıştır? Mektebde En Tenbel Bir Talebe Olarak Tanınan Bu Adam, Iyi Bir Asker Olarak Yetişmemiştir. Son Posta ile gelen Londra meşhur casme Lâv- ?1' ölümünden bahsetmekte Mmünasebetle — tercümel Tn Beşreylemektedirler. Bü bildiği bu namlı SÜne göçmiş hayatını ter- YO aşağıya yazıyoruz: n &, 47T yaşında bir Bu adam, Okaford A mde okurken talebe- Teyi *0 haylâzı idi. —Üniverel- Tatısor bitirmiş ve âsarı- bir. müddet — Iştigal Sonra askeri mekte- lbd. we bu mektebi de , Fakat Lüvrense, ünl- iken nasıl tembel Zubit çıktıbtan sonra da atkerden başka birşey ve az bir zaman sonra çıkarak, — tekrar tabarriyatına — giriş- * Genel savaş - başladığı Lüvrens — Arabistan'du e meşgal bulunu: A FÜT le bir zekâya malik ıl'ıııl. &2 zaman rar- dilini çok iyl ve bir şekilde öğrendiği Arablarla sıkı — temaslara gemanlı — devleti ile arasında — başgöste- istifade — ederek ları Osmanlı dev- leyhine barekete — getir lğllııff[i, ğ £ E ir Faysal dere- kazandıktan gürurlanmıya Lolt kafa tutmağa T 'da dsima — Emir Beraber gezen ve etra- Lİ“'! Altınları — saçan Çok defa — Emir'e te: etmekte ve ondan q—ııkıı ddi Ü pit İngiliz çasasunun İ (Elürone) veklinde tolof: —&l ve bu İsme büyük — Verirlerdi. U, ::dlh gazetesinin yazdığı Vrens meram etseydi, k—ıbıdııl bile bildiği- 7 Vi Sok darklı olurdu. S îğ:'—üw-ü ve onu B fakat bu vaadlarını ka- MM- dolayı İn- © zamanki — devlet sönderece - kızmıştı. ğ Cüsus, mütarekoden Aglltere kralı tarafından NÇ Üai ve kendisine © rütbesi ile Vik- tevcih edilmiş İse- vene de Dişam Şinek İstemiştir. Ş (:ıııııl::u servls) ç_."—ıı şeflerinden biri N krulımın fovkalâde Ku ar x:.— yoktur. Lâvrene, vermek mecbu- L Fransizlarln, — İspanyollar aley- hine kıyam ettirmiş ve Abdül. kerimin esir düşmesine sebeb olmuştu. İngiliz casusu, ondan bir yıl sonra — İogiliz ordusuna nefer B Lavrens'in son resimlerinden biri.'!; sıfatile ve (So) adile yer almış tayyareelliğe ayrılarak, az zaman içinde mükemmel bir pilot olmuştur. Bir nvıyefu göre, Lüvrensin hakiki ismi (So) dur. (So), ve tayyarcelliği öğrendikten sanra bir filo ile Hindistan'a gitmiş orada bulaunduğu esnudu Afganlstanı — karıştırarak — kral Amabnullahbı tahtından İndir. meğe muvalfak olmuştur. Hayrete şayandır ki, Lâvrena, bütün bu tahrikâtı yaparken birgün bir yerde ve bir gün de hiç umulmadık diğer bir memle- kette görünmek surellile bu işlerle olan İlgisini saklamaktan biran bile geri kalmamakta Idi. Lavrens'in hangi sileye men- sub olduğunu Londra'da lâyikile bilen yoaktar. Bu korkünç adam, geçen martta askerlikten — İlgi- Bini kesşmiş ve (Dorsed) de iki edalı bir. küleye çekilmişti. Lâvrens, bu kulede iken yaz- dığı bir. kitabda son İkametgâühı içia şu satırları yazıyor: “Küçük bir ormanın orta sında ağaçlarla örtülmüş yatak. Bz ve matbakız İki oda ve gece gündüz çağlıyan solar.. oh..,, Meşhaur — casus buü küleden ekseriya — motosiklete biner ve biçbir amacı olmadığı halde ve gözü görebildiği kadar koşardı. Lâvrens, bu şekilde yaptığı son bir gezinti esnasında düş- müş ve ağır surette yaralana. rak ölmüyştür. Tecim ve Endüstri Odaları Genel Kurultayının Iik Top- lantısında Neler Konuşuldu. Ankara, 21 (A.A) — Dör- düncü tecim ve endüstri oda- ları genel kurultayı bugün saat 15te Ekonomi Bakanlığında Ekonoml Bakanı Celâl Bayarın bir söylevile açılmıştır. Bakan: lhıklar, vilâyetler ve ulasal ban: kalar murahhas ve mürmessille. nin İştirak etmekte oldukları kurultayın bu açılış töreminde Tüze Bakanı Saracoğlu Şükrü ile Tarım Bakanı Muhlls Erk- men, — gazeteciler ve - birçok kimseler bulunmuştur. Celâl Bayar'ın söylevinden sonpra kurultay başkanlığı ve sekreterleri seçimi ile — komis- yonların ayırları — yapılmış ve asbaşkanlığa Kamntayda Tekir- dağ saylavı Şakir Kesebir se- çilmiştir. Kurultay komlsyonları da şöyle ayrılmışlır: 1 — Ticaret odaları kanun ve nizamname encümeni. 2 — Ticaret borçları encü- meni. 3 — Umumi maeağazalar en- cümeni. 4 — Rasyonalizasyon standardizasyon encümeni, 5 — Deniz mahsulleri en- cümeni. 6 — Dilekler encümeni, Kurultay bu açılış - toplantı. sına ton vermeden, Atatürk'e, Kamntay başkanına, Başbakan İsmet İnönü'ne kurultayın"içten sevgi ve saygısile — bağlılığıcın bildirilmesine karar vermiştir. Kurultay encümenlere gele. cek raporları gözden geçirmek için ikinel genel toplantısını önümüzdek! pazartesi günü ya- pacaktır. öz Dilimiz Için Anket Hazırlanan Program Hertarafa Gönderildi. Ankara 21 (AA) — Türk dili araştırma kurumu genel sekreterliğinden: Türk sentaksnın - kuralları araştırılırken konuşma — dilinde ve konuşmua diline uygan ola: rak yazılmış folklor eserleri ile kitablarda — görülen cümle ve terkiblerin yapılış şekilleri hakkında bir anket açılmıştır. Sentaks anketi adımı — verdi. gimiz bu anketin nasıl yapıla- cağını gösteren bir program yapılmış ve bütün il ve İlce: lerle Halkevlerine dağıtılmıştır. Programa göre ber İle ve Hları Ho Halkevlerinin dil ve tarih ve edebiyat komiteleri balkın konuşmu dilinde yazı sentakalmizden başkalık göste- zen sentaka çekillerini ve ata sözleri, bilmeceler, masallar, halk tekerlemeleri gibi folklor varlıkları ile halk dilile yazl. miş hikâye ve tyatro - gibi kitablarda bulabilecekleri yazı sentaksinden değişiklik gösterir cümle ve terkibleri fişliyecek- lerdir. Dilimizin öz konuşma kay: mağındaki bütün sentake — var: hklarını ortaya çıkarmak — için açılan bü anketin büyük ve- ilcede bulanan derleme kuarul. ! rimler vereceğini umarız, Casusu Lavrens Nasıl |zmir Berberleri- nin Fikirleri B. Muharrem Ne Diyor? Bay Muharrem Berberlerin teşebbüsleri ve ihtiyaçları mes'elelerinde, Keçe- ciler'de berber Bay Müharrem de diyor ki : — Bazı meslektaşlarımın, ga: zetenizde ileri sürdükleri fi kirleri gördüm. Ben de fikir: lerimi söyliyoyim : Kooperatif, berberler için ye- rinde döşünülmüş bir iştir. Çün: kâ biz berberler yirmi dört sanita 16 ve 18 saat gibi uzaun bir çalışmaya mukabil, ancak bir kuru ekmek parası kazanı- yoruz. Bir hastalık zuhur eder- se, dükkânımızın kapanması mecburiyeti hâsıl oluyor. Bazı azalarımızın cenazesini bile be- lediye kaldırıyor. Ne bafta — istirahatlmiz, ne bayram — tatilimiz var, ne bir ziyaret veya gezinti İmkânı bulabiliyoruz. — Aile efradımız da bittabi ayni şartlar içinde- dirler. — Kooperatif — teşekkül ederse — bizim menfeatlerimizi daha genlş esaslarda döşünmek ve elde etmek imkânı buluna- caktır. Bizi toplu — yaşamağa, kazancımızı — arlırmağa — çalışa- caktır. Daha doğrasu, csnafa her hususta yol gösterecektir. Bilhassa C. H. Partisi Esnaf ve İşçiler birliği şefi ve onun elemanları — sayesinde — bogün birliğin faydalarını görüyoruz. Bastalarımız bakılıyor, cenuze #hvalinde yardım ediliyor. El- bette kooperatifte de - onların yardımını göreceğiz. Tıraş — biçaklarına — gelince; yirminet asırda medeni bir İn- sanın tıraş mes'elesile ulâkudar olan bu cihbet çok nüziktir. Ancak biz, tevhid suretile, bu Bıçaklara karşı rekabet — açabi. Hiriz. Diğer cihetden de bir formül bulanmak - için hükü mete müracaat edebiliriz. Seyyar berberlere — gelince; onlar da birer ustadırlar ve ço- lok çocuk eshibldirler. Maksa- dimiz — san'atımızın — kiymetini artırmk ve yükseltmek İse, hey: eti umumiyemiz tarafından bir imtihan — heyeti - seçilir ve İz- mir'de yetişmemiş olan — kalfa- larla diğer bütün seyyarlar sıkı bir imtihava tâbi tutulur. Eh- ilyeti olanlara — vesika — verilir. Bu işde belediyenin de — rolü vardır, çönkü umumi sıhbatla- da alâkudardır. Tehlikeli Hâç Ürünlerimize — zarar — veren tarla sçanları için savaş yapı- hrken viraa Danla denilen ve sıçanlar arasında galgiv bir hastalık yaratan ilâç kullam- hyordu. Virusle uğraşanlarında bu hastalığa totüldükları — gö- tülmüştür. Bu sebeble, iİlâç bir daba kullanılmıyacaktır. Mektebliler İçin Büyük Hikâye r Çocuğun İstidadı Yazan: Öğretmen Sabite A. Ülün e 0 Tn — Fakat eaki dediği gibi: Akıl yaşda değil baştadır. Bu yazıya bir kere bakın buyun, bir (Mübeyyiz) *Yazıları temyize çeker- daha iyli mi yazar? İbtiyar hükümen yazıları ka- rışlırıb bir gezdirdikten sonra: Pek fena küçüğü birşeylere sanırım, Dedi ve işte böylece küçük Tuargvd Balkan; babasının dile ğlul yerine getirmiş olmak iİçin ilkin yamaklıkla (B,...) bükü- atasözünün göz denmez, ba yııılını meoi bay Akın Birkin'in ya- nına bırakılmıştı. Banimsemiye çalıştığı — İşine küçük çocuk ilk günler en iyi bir istekle başladı. Babasını sevindirmeği çok Istiyordu. Fa- kat İşte az zamanda bu, göz- lerini karartan karışık yazıların, hele içinden çıkamadığı ağır, çok ağır sozlerin, kendi düy- gularına karşılık — vermediğini görmekten, hele bunların ara- sında çok, pek çok — sıkıldığını duymaktan bayağı üzülüyordu. Ünon İş songusu (İstidadı) ken dislni başka, bambaşka — acun- lara götürüyordu. Birgün annesl: — " Nasıl küçüğüm, dedi, hükümenin yanında calışmaktan Beviniyor musun? Orada sena gördürdükleri işler zevklerine, İsteklerine uygun geliyor mu? Doğradan şaşmağı hiç sevmi yen küçük kopyeclı — İsteklerime uygun gelmi yor, hayır anneciğim, dedi. Ba işlerden hiç, hiçbir yey anla- miyorüm; bana ağır, İçladen çıkamadığım sözlerle dolüu bir takım yazılar kopye — ettiriyor. lar ki hiçbirşey — anlamadan gelişigüzel yazdıcım bu şeyler den sıkıldığım kadar da kor. kuyorum. — Babana birşey demeden dayanmağa çalış köçüğüm; Ya vaş yavuş kopye ettiklerini an- lamiya başlayınca belki alışır, sen de sevinirsin, Resim ve ny.u;ıcılıkull kabi. Hiyetlerini, taşkınlıklarını yene- miyen küçüğe anasının teselli sanan sözleri kadar — teşvikleri de birşey yapamumıştı. Yavaş yavaş can sıkıntısının tesirladen kurtulamıyan — Turgüud resmi evrakı kopye ettiği koskoca pulla kâğıtların olurolmaz. yer: lerine aklına geleni çizmeğe başlamış, çok defalar da yaptı- gman farkında olmaksızın kocu küğıdları birşey bile yazmadan baştan başa resimlerle doldür. müştü. İçinin hareketlle -kalemini yürüten Turgud; — yaptıklarını görünce kendisi bile şaşardı. O vakit yakalanıb azarlan- maktan korkar, bunları gizliye: cek kıyı-bucak bir yer — araştı- rirken yenibaştan kopye - İşine buşlar, fakat gene dalarak yazı yerine resimler, levhalar çizdi- ginin farkında bile olmazdı. Targud bu yamaklıkla çalış tıgı yere, artık evde, okulda vaktile oynadığı tebeşir ve bal- mumu parçalarını da getirmeğe başlamıştı. Kendisini kimsenin görmediğine güvendiği vakitler çakı ucü ve parmak - hareketle- rile küçücük beykeller yapmıya başladı Ençok yakınında bulunanlara benzer birşeyler vücuda getir: miye özenirdi. Birgün de gö- rülmiyeceğl, sezilmiyeceği sanı Me balnumundan İbhtiyar bükü- menin küçük bir heykelini yaptı. Henüz bitirdiği küçük modelini soklamıya vakit bula- mamıştı ki mahkeme üyelerin- den bir genc elinden kavramış, hükümenin ortalıkta balunma- masını kolliyara : kteki urka- daşlarının yanına koşmuş; — “Küçük hurcağa bakınız, demişti. Nasıl hükümene ben- zemiyor mu? Küçücük korçak elden ole dolaştıkça herkesi bir. gülmek. tir almıştı. Aralarında (Bu me kusursuz bir benzeyiş!) diye söyleşirlerken — parmak udam şekline sokulan hükümene bün- bütün gülüyorlardı. Turgud'un İşini kavramakta kimse güçlük çekmedi, çocuktaki ustalığa da şoşımya kalmadı, Türgüd yaka- Tanmış olmaktan o kadar &akıl- dı ki hükümenin eline geçer de azarlanırım korkusu ile titredi, bâlâ elden ele dolaşan balmumu parçasını kapub avucu İçinde ezdi. Büyük arkadaşları onu okşı- yan bir dille: — “Sende bu ustalık varken Turgud, dediler, ne demiye barada kapanıyorsun? Bir hey- keltraşın yamına — gltsena.,, Fakat, işte birgün hükümen de, pullanmış, büyük büyük kâğıdları resimlerle kaplı, hele evrak sürgülerini mum ve tebe- şir parçalarından — yapılmış kü- çök küçük heykellerle —dolu görünce küplere biudi, o kadar öfkelendi, o kadar öfkelendi kl bemen demtreij ustasını Çağırttı. Beriki çağırıldığı yere gider. ken sevincinden İçi içine ağ- mayor, hükümenlu mutlak ken: disini övmek istodiğine — İnanı- şordu. Fakat ne yazık ki çabu- cak. yanıldığınmı, bele kendince parlak, güzel hayallerinin yıkıl: dığını görünce kabrolde. — Arkam var — —a e ga— — Mahkümiyet Torbalı'nın Yoğurtçular kö yünden Ayrancı Ahmed'i döv- mek ve bir gözünün sakat kal- masına sebebiyet vermekle suç- la Dağ kızılca nahiyesi direk- törü Bay Tevfik ve kuarakol kamuranı Veysel onbaşının ağır cezada — durüşmaları — bitmiştir. Veysel onbaşının; davacıyı gece yarısından tonra nezarethane- den hayvan ahırına götürdüğü, çelme atmak - süretile yera dü. şürdöğü, elindeki kelepçenin ucunun gözüne batarak yara- Tanmasına vo kör kalmasına şe- bep olduğa anlaşılmış, bir bu- çuak yıl hapse, Bay Tevfik te yirmi beş İira ağır para ceze- sına mahküâm edilmişlerdir. ANADOLU Günlük Siyasal Gazete Sahip ve Başyazganı Haydar Rüşdü ÖKTEM Umumi neşriyat ve yarı işleri müdürü: Kemal Talât KARACA İdarehanesiz T” İbie KSi M c?.îir.—uıg—m Telgraf: İzmir « ANADOLU Telefon: 2776 » Posta kutusu 405 ABONE ŞERAİTİ: Yıllığı 1200, Alt aylığı 700, Üç aylığı 500 kuruştur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: