EE 29 N Anadolu'nun Tarihi Tefrikası | HATUN Hakan |E Ne 'Hükü Tefrika No. 36 M. AYHAN mdarlar Var ki, Sana Gıpta Ederler Yiğit Delikanlı. da, benim fikrim, bü- rın o kadın tarafından hazırlanmış olduğu idi. Öyle ya, © İstemeseydi, be: kıs ki mıydı Kendimden geçer gibi oldum ve şaş pekleri de bir yı ralı in a çe br İçinizde bir dişi hakanınız ek- sik. — oyu O, üne kadı < m 3 Başımı sesin e tarafa doğru çevirince ne gör: â kendi. ai Gözlerimden sanki yıldırım. yordu. — ları, kancık se nin .diye bağırdım. Merd olsa lar olmazsa üçer, beşer kar- hiç gıma çıkarlardı. Arkadau, önden saldırmazlardı. O gülüyordu. Dona kaldım: Ne gülüyorsun -dedim- ne gülüyorsun! Kollarını çaprastlamış, bana doğru yürüyordu. Ben sımsıkı bileğime yapışmıştım. Yara Jöy- le de bir ağrıyordu ki Güldükce bem beyaz, parlak inci gibi dişleri gozüküyordu.. Kılığını değiştirmişti. Aybey bunları vak'ayı M1 anlattıktan saca şöyle r beni denemek İs da öyle yep- mışlar. En sonunu, beni umdu ğumdan muş. Üç gün Onun kahramanları ile birkaç kılıç oynadık, at yarıştıdık.. ni koc götürdü. O da, hakanıma söy. lenmek için bazı şeyler söyledi. şte, olub bitenler bun- da Hee Görüyorsun ya Ya bir gelip geçen yolculuk hatırası ve tesadüf., ar başını kaldırarak, genç ille ateşli (o gözlerine baktı, Ortadaki ateş, onun çeh- resinde ne gölgeler, ne parıltı. kar, lar, bilhassa gözlerinin içinde ne uzak, ne engin derinlikler açıyordu. üzel bir macera, tatlı bir yeter mırıldandı. Halbuki Ay. bey vak'anın birçok kısımlarını gizlemişti. Çönkü düşünüyordu: O kadın bir bayaldi. Bir tesa- Fekat yolları ayrı idi. O bük r karısı idi, Kendisi ka millete (mensup bii di. Bir daha görüşme. d elleri ile onun yurdu arasında ne geniş mesafeler vardı, Yan! , bitmiş ve bir daha ez imkânı ol- mıyan bir hatıra taşıyordu. Bu mezsra gömmek e diye bu karşısın b mer ve gözel Türk kızını sama iydi? İşte bu düş ile, vak'anın birçok elek elli kaj di eçmişti. Fakat Yakar, dinledi gi şeylerde bir değişiklik, ri bi İatikaki görmemiş değildi. una rağmen susmuştu. Belki kendisini öyle teselli et- mek İstiyordu. "Halbuki, Aybeyin eş a sonra asil başlıyor. A ilde Idığı yaradan içine saplana, ngın, bu — am 0 izi acı kadın yaklaşmıştı. bii ilki iin gö rünce, hemen kolundan yaka. lamıştı : — Gel yiğit, gel, benim yü- Şahi Kurultayında Konuşulan İşlet — ü yüzde — zarar tevlid edebileceğini, onun için teenni ile hareket © e- sini, alelacele karar baka bı l ense bu mes'elenin gelece toplantı devresine bırakılmasını teklif etti ve: — Şimdilik belediye relsine idareten ve v bi işleri tanzim ete De > ne vi söze G biledi ves ye vasıtaları mes'e lesini in kia ekmek ve et ih tiyacı erelim, bi ehe: sali et eki ve bunnnla meşgul olu 5 De ir otobüslerin ş ye ii l kın: Zökrkali t ettiğini, ol ir fedakârlıkla sakın etkik kı ven zi bir şir. ie İmtiyaz hakkı- mızı kanuni şekilde imkân nis- betinde kullanalım. İstikrazdan içinde beli gör de şehir sınırları diyenin otobüs işletmek Oİmti- yazı hakkının bir guruba, şir kete veya bie şahsen kanuni e devir bip bakan- ar heyetinden İstenmesine baş- al teklifi dalresinde karar verildi. belediye ucuz ve bol temin ederek — yukarı düşünecek ve İş tır. Bu suretle vasıtalar mahalleleri de | geniş tata eş dakika tatil edildi. söle pirim açılınca büdee. nin varidat kısmı; belediye muhasebecisi bay Sami tarafın di kı mını kısa tutmasını teklif edi. yorum. i, Bay Suadda filvaki varidatın biraz geniş tutuldu. gunu söyledi. "Netlesâe büd. ie lana azbatrsı reye kondu i bii im ke nile EM st bre 06 “iğ vi yi reyle andı a ndan nra (O musilimler için TSİ "arsaların obeher metre murabbaıa daimi encü- men tara kadi konulan 125 iat mes'elesinin müz: heee geçildi. 14 imza ile n bir tekrir de arsaların 36 a üzerinden verilmesi teklif olunuordu. zalar m fintin sırf Kedimin. için muvafık olacağını söylediler. Daimi encümen «zasından bay Muzaf fer; — Biz ihale ve münskasa 5 zümden, benim tai alab tasından almış, bir leşi bol bir hazinedir. Lâyenkatı — ara sin, aralıksız, ardı arası vidi meden, (o bidüziye, (boyunca aramaz siraya — bölünmez ad — sayıl , Sayısız Vk bir cümle içinde lâ yusd hatası var, bir cümle içinde sayısız yanlı ar. yuhti — yanıl, örnek: kendini detmekten daha olamaz — ndini elim e ai büyük yanıl. ma iz lâyuhti ad. büyük (hatı Lin Tookilmez,- daya Bılmı Tapan — sorgusuz, sorul. nek: Hiç kimse ye ileri süremez kimse sorulmaz org) ol duğunu İleri güre re hiç v — ka'dırma, kaldırılma Lâğvetmek — kaldır, örmek: bu İşi çoktan lâğvet il işi çoktan kaldır. —1 — şimdilik (en rnek: Trabzon vali Jâhiki — Trabzonun şimdiki ilbayı bilki ek Lâhikal O mütekeddime — onek Lâhiksi müteehhire — &o nel ân, ir A m DEN — Lâhn — a m terimi) lahin Lâhd — koytak, lahit Lemha — kıpma, la Lâkayd — aldırışsız, kayıtaı örnek: eyi bir adam, Idı bir a Ul alma fakat Dedi iğinize peki, lâkin Lâmlse — dokunan Lâne — yuva — İle - hani lânet olsun, en Se olsun. ii ş, gökçen b Bi Hiç lâtife kaldırmaz — hiç vir İz pe â > Lâub Saygısız, senli benli, Lâyık — Yaraşık, yaraşır, değimli, lâyık (T. kö. Liyakat — (Bak: Ehliyet) — yala de eğim k: Çok yak Lak çk gök gösteri ak, Lak b— eke silme, b r — Yanat. örnek: Onun bir tek lehdarı yoktu — onun birtek yanatı yoktu. Lehinde söylemek — yana olmı Lehçe — Diyelek, lehçe (T. kö.). Lehib — Alev. Lelm — Alçak. Lem'a — şevle, parıltı Lemean etmek — parılda: mak örnek: nasiyesinde zekâ le: mean etmektedir. alnında zekâ parıldamaktadır. Lemsetmek — dokunmak, ellemek Lenk — aksak, topal Lerze, Lerziş — titreme, titreyiş Levazım — gereç, yaral örnek: levazı natamam bir ordu. gre ekalk bir ordu Lu even , levent ii ee mi yü likanlı, boysan bir delikan Levha — | yazı, y yaprak, 3 is Levm. ve kınamak ei lk sonra düş raanları levmetmediler. öldükten sonra yakıtlar onu kınsmadılar, ve — renk Levs — pislik yi i — yablı Leyyin — yumuşak Lezzed — tad örnek: lezzetini e bit ti, tadın melik bitt Lider dei ZE inin siyasi ve içtimai bütün de ürk, işlerinde (lideridir, Atatürk, Türk ulus siyasal ve soy. sal bütün geri önderidir. fafe — sargı örnek: & çıkan İlstede İs. mi ei son çıkan çizelgede adı yoktu! va — Geleli sancak Liva (süel terim) — tuğay Liva kumandanı — tuğko. mutan Liva kumandanı (mirliva) — ğgeneral Liva kumandanı (miralay) — tuğbay Lihye — isg Sağ — dil, Mean (T. Ki ri — bilmece, lugaz â — Kayra Lâ — Kayrı örnek: onun çok lütfunu gör- dü. Onun çok kayrasını gördü. Lütfetmek — kayrımak Lâvb — oyun, eğlence Lüb — öz, lüb (T. Kö) — (r.) p örnek: im ii Beyia özü. Pulpe os Lüzucet — yapışıklık, yapış kanlık Lüzucetli — yapışkan, ağdalı örnek: lüzucetli bir madde, yapışkan (ağdalı) bir madde, bi b (r : sana gıpta ai menin e geçirerek bir ndaya göt u a Bimel, bah- çeye bakıyordu. Bahçe beş cennet.. m — Çiçek, iz hayal Şem > e ordu. kapamıştı. Ölse bile aş yan- mıyacaktı. Yumuşak bir yere oturtuldu. Kıdın, ortadan kay- bolmuştu. Ilık bir eren pi larımı ie Külâhım: kardım. b; ne rüzgâ e Bu oda iğ Dıvarlar çini gı elmastı.. Ve daki eri ll kimbilir ba 8 parçalar, masıl bir er nalan di? — bu koku yı oku.. Daha ön o genç iğ dının kokusu Tam bu sirada, kadının ya. nıbaşında doğrulduğunu gördü. Onun ED girdiğini görme- mişti bile: — me vi u delikan ybey, kolunu uzattı. di bir a ii üd etti — Bırakın ben yıkayayım nral b. sizin gibi bir hükümder zev- cesi, benim gibi bir yabaninia yarasını timar etmemelidir. Kulağı dibinde, yakın bir fasıltı kk — sözleri duyda: Ne meni varki kanununa göre bir yur. eder de 25 kı wn mahalde mı D erin yâlin sö: evvelâ di — ii rine takririn encümenine öm arı muhafaza Mesin ve nının Ani ei le göri uzatılmasına termek öge Bundan Galib, di hakkında hir kurultayın bir karar istüdi. öğünleri. hangi pe edilmesi > K emek ere söylediler ve yakı” mesini teklif ettiler. d Şükrü: kın e belde taksitlerin 8 rek Ze k gk on Y de a meli bj halde Meri ” gr kol klerini 2 kasab, fırıncı, il | yerime ir EZ ei ve m ii tanbul'da oldu; gu gibi EE bir raddeye İndir Bundan le ISAN Tl sr ml ALE y Me di epcümenin* ” Bay meni m ci Terli in bey ui ö an esd ze