11 Şubat 1935 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6

11 Şubat 1935 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- Genclik Teşkilâtı ve Spor. — Başı 1 inci sahifede — dinleyicilerle dola idi. — Vali General Kâzım Dirik'le Fırka başkanınıız bay - Avni Doğan, | bay Rasih (Antalya), bay Helid (Bayezid), bay Kemal Üntal (İsparta), memleketin münev. vetleri, gençler, «porcular, mek- tebliler bazır. bulunuyorlardı. Hatib biz Iş için bu civarda bulanurken — gençlik kurumu “hakkında İzmir'de bir konferans vermek — İstediğini — söyliyerek evvelâ, acunda, gençlerin bir teşkilâta bağlanmasının, — yani #porun, moral ve askerliğe ha zırlıkların bir teşkilâtla temin edilmesinin. büyük — aavaştan sonra moda - halini — aldığını, İsviçre, Almanya ve daha bazı yerlerde harptan evvelki teşki- lâtın ancak harba hazırlanmak mahiyetinde bulanduğunu an- lattı ve konforansa, aşağıdaki hulâsa çerçevesl içinde devam etti: Bunlara (Ordu önü bazırlığı) adı veriliyordu. Diğer bazı ulus- lar, - boyundaruk altındaydılar. Onlar da gençliklerini — sıyasal makdadla kurumlandırdılar. Fa- kat harb sonrasında bu İş başlı başıma bir mevzu oldu: Sivil tayyarecilik, zehirli gaz- larla mücadele, milli emniyet, yani gençliğin gizli hizmetlere gÇalışmaları gibi harb — sonrası İşleri de çıktı. Acunda gençlik teşkilâtı muhtelif 3 amaçtadır. Birinci kamp; Almanya, Bul- garistan.; Bu iki millet Paris anlaşması icabı fazla ordu ve silâh bulandurmamak mecburiye tinde olduklarından — gençliği teşkilâta — bağlamışlar, — gizlice harbe hazırlamışlardır. Bu toş- kilât hem iİmar İşlerinde, hem de sekerlik maksadları özerinde Mukavvi — 1. güç veren, 2. suğlamlaştıran. ; Mukayese — 1. çağıştırma, 2. karşılaştırma, 3. orav, oranlama, 4. ölçü, 5. ölçüm. Mükayese etmek — 1. betteş- tirmek, 2. deneştirmek, 3. karış- fırmak, 4. oranlamak, 5. oszmak, 6. ölçümlemek, 7. ölçmek, 8. te- neştirmek, 9, tinneştirmek, 10. tüğellemek Mukayyet, — bağlı, 2. bayık (bayık bolmak- mukayyet — olmak, ehemmiyetle bakmak) 3, - geçirilmiş (deftere kaydedilmiş man.) d. yazılı (kay- dedilmiş man.) Mukabil, — 1. katlu, 2. kutlağ Mükdim, — 1. çalışkan, 2 dürüşçü, Mukim, — 1. oturan, 2 yorli, Mükni, — 1, inandırıcı 2. inan verici 3. inandaracı (İnandurmak inandırınak, kandırıcı. Muktataf, derimti, 2. mış. Maktataf, toplanmış. Muktaza, — 1. gereklik, 2. nolası (Mucep mat.) 3. yatım, Müaktazi — 1. gerekli, 2. ge reklik, 3. gereklü, 4. kılarlık. Muktedir — 1. becerebilen, — becerebilir. 2. becerikli, 3. beşirik — (başarıcı man.) 4. bulgan (tekem- mül etmiş man.) 5. citişli (kifa- yeti olan man.) 6. erkli, 7. gücü Oyeten, gücü yeter, 8. güçlü, 9. 1. bağlanmış, inan , vermek) d. toplan- —L derinti, 2. hnıl (Ihiılır müsellern — man.) yürütülmüştür. Yani bu, mağ. lâb milletler gençliğinin âsker bazırlığıdır. 3 — Rejim değiştiren mem. leketler, İtalya, Rasya.. Bunlar, fakılâbı gençliğe dayamak İste- mişlerdir. Yani teşkilât, siyasal bir yol tutmuştar. Fakat bu maksadlar, bazı memleketlerde seneden seneye değişmiş durmuştur. Almanya- da ilk yıllarda hedef harbe hazırlıktı, Sonra: Bay Hitler'in iktidar — mevkline — geçmesini temin eden eiyasal blr vamta oldu. İtalya'da da — taşkilâtın İlk maksadı. Faşizmi muhafaza ve rejimi yapmakt. — Bilâhare askeri mahiyet aldı. Daha sonra ordu sönü ve ordü önü teşki- lâtı e tamamen askeri mak. sada döküldü. 8 — Büyük huarbden sonra tekrar kurulan veyahud cekiye nisbetle büyümüş olan memle- ketler teşkilâtı: Lehistan; Ya goslavya gibi.. Bu memleketler düşman kazanmışlardır. Hudud. larını korumak - İçin gençliği sekeri mahiyette ele almışlardır. Bu kurumlanmanın lüzumu olab olmadığımı sorarken hatı- ra şu gelir: İngiltere ve Fransa da böyle teşkilât yoktur. Öyle- dir, fakat Fransa'da demokra: sinin fazla ileriliği buna mâni. dir. İagiliz'ler İso zaten spor- cudurlar, Binaenaleyh teşkilâta lüzüm yoktur. Kurum lüzumu:- nu konuşürken — birkaç — ecens üzerine sorulım: 1 — Ordu önü hazırlamağa lüzum var mıdır, yok mudüar? 2 — Beden terbiyesine lü- zum yar mıdır, yok muüdür? 3 — Bir memleketin nor mal ve kültür itibarile yüksel. mesi lâzım mıdır, değil midir. Birinel suüsle, derhal, evet, diyebiliriz. Ordu — bizmetl - bir, bir. buçuk, iki yıldır. Bu müd: det, ferdlerin askerlik nokta. sından tam yetişmelerine kâfi değildir. Bilhassa #por ve Irfan geriliği olan meleketlerde buna hiç imkân yoktur, O halde da- ha evvel bazırlık lâzımdır. ve bu, bir fantazi değildir. İkinci suale, bittabi aksi ce vab verilemez. Şehirliler sıkışık yerlerde oturuyorlar, Hava ple- tr, İşleri kafa yormaktadır" Fabrikada, atölyede, yeraltında çalışanlar keza., Köylüde gıda azdır, hava ihtiyacı yoktur, denilebilir. Fakat onun saban #şlemekten sırtı kanburlaşmıştır, | bantallığı vardır, onun da be- den terbiyesine lüzumu mey dandedir. Biraz evel, askerlik müddeti az, demiştik. Bugün gerek na zariyat, gerek beden kabliiyeti bakımından askerlik dar. Eskiden bir buçak yıl içinde uzun yol, süngü müba- rezesi, — silâhımı — yorulmadan kullanmak, hayvana binmek gibi mahdud şeyler öğretilirdi. Fakst zamanımızda — uzaklaru bomba atmak (Dlsk), manla- lar üzerinden atlamak — (Atle: tizm), mükemmel dağcılık, ha- yacılık, motörlü vasıtalar kul- lanmağa dayanmak, zehirli gaz: larln mücadele, düşman ellâh- larının - tesirini azaltmak - İçin genel beden kabiliyetinin art- tırılması temin olanmaktadır. Bunlar, 1,5 senede verilemez. Binaenaleyh 14 yaşından İtiba- ren spora alışmak — gerektir ki, harb için İlüzumlu olan kud. ret abnabilsin, Üçüacü sualimiz morel, ah- lâk ve maneviyat bakımından- ilmi zor. dır. (Hatib, bu kışımda Hitler'in bir eserinden bazı parçalar aldı ve sözünü bizim memleketimize nakletti) — Moral noktasından — spor ve teşkilât lüzumunu gösterecek bazı misaller zikredelim: Para birsinimn artması, Bazı serbest meslek sahiblerinde 30 sene evvele göre yeni bir egoizm yaratmıştır.. Esnaf, 40 yıl evel daba mnamuskârdı.. Şimdi alış veriş, tamamile — fosada İstinad ediyor. Türk köylü genci, sinema, tiyatro, mektep, #por mabru miyeti içindedir ve köyde ya lancılık artmaktadır. Ruhtaki kabalık henüz — giderilememiş- tir. Mertlik, yurtseverlik, suvaş severlik, saygı, buşrak dinleyi. ellik — sarsılmağa — boşlamıştır. Köylerde cehalet yüzünden bir çok çirkin ve kaba hâdiseler oluyor, Dağlara kudin kuçırılı- yor. Köylerde “Âlem*” denilen bir mevi eğlenceler - yapılıyor Birkaç fena kadım para İle bu- ralara getiriliyor, 20—30 deli kanlı hergece bunların etrafın. da toplanıyorlar. Sonra bü ka dınları başka köylere devredi yor, yenisini alıyorlar, Ve bu yüzden birçok kanlı vak'alar oluyor. 934 te Ankara hepishane- sinde 600 mevkuf vardı. 132 & 16:21 — yaşında iken — oraya girmişler. Saçlarını şöyle takib ettim: 59 katil, 10 — hirszlık, 10 şekuvet, 39 kız. kaçırmak, 24 diğer suçlar.. Kız kaçırmak ve bazı yerler: de de hırsızlık kabadayılık sa- yıldığına göre bunların yüzde 85 gi kabadayılık Iddiaları İle buraya düşmüşler — demektir. Köylerde vücudea en fazla in- kişaf edenler, nüfaz teslsl ve gösteriş İçin adam öldürürler. Biz sporu köye eokarak onun ba teferrât ötmek İhtiyacını karşılar ve ona meselâ, spor muvaf fakıyeti için, kabadayılık payesi yerine, nişan verirsek bu faclalar da ortadan| kalkar, Spor, köylü gencini tütünden, içkiden kurtarır, ona merhamet ye intanlık daygusu verir. Bu suretle gençlik kuruma bağlan. ması lüzümu anlaşılmış olar. Yabancı memleket karumla. rına gelince; en — belli başlıları İtalya ile Rusya'dadır. İtalyada gençlik İstinatsız teşkilât altın. dadır, Ba teşkilât 7*14, 14-18, 18:21 yaşlı mahsus olsrak üç kısımdır. Birincilere balino, ikincilere öncü, —üçüncülere genc faşlst — teşkilâtı — derler. Hepsinin efradı 3 -4 milyonu tatmaktadır. Rusya'da bu teşkilât 7.12, 1216, 1621 yaşları üzerinde dir. Birincilere Piyolir, ikinci. lere İnkılâb, üçüncülere Lenin gençliği denilir. Yugoslavya'da 6ö0 sokol bö- löğü İle federasyon — teşkilâtı vardır. Çekoslovakya'da da bu teşkilât genişlemiştir. Macarle- tan'da teşkilât maarif nezaretine, Lebistan'da barbiye nezaretine bağlıdır. Bizdeki teşkilât, — Türkiye Idman — Cemiyetleri — İttifakı dediğimiz serbest — kurumduar, Kulübler, mıntakalar, umumt merkezden ibarettir. Bizde spor oluz. Bene evvel — başlamıştır. Buyün fatbolcü adedimiz 8000, atlet, Ö00 #a — sporcusu, 600 dağcılar 400-500, iskırimci 20, alafranga güreşçi 100 kadardır. Yubdanistan'da yolnız atletler 50,000, Yugoslavya'da 15,000, Bulgaristan'da 10,000, Roman: 12,000 dir. 219 A ( ilgi, 3. ilgö, 4. kendi kendiei. Türkçe karşılıklar H, oğan, 12. ökte, 13. sıdallığ (metanet, tahammül sahibi man.) 14. uzelli (meharet sahibi man.) 15. yapabilen, yapabilir. Muktedir olmak — 1. becere- bilmek, becermek, 2. bolaylamak, 8. gücü yetmek, 4. iriklik bul- mak, 5. umak, 6. yapabilmek. Moktefi, — X, ardı sıra giden 2. uyan. Muktestt, evcümek, evcimen, kastarlı, 4. orta tutucu, Ö, orta turuğlu, 6. alber (İdareli, ihtiyatlı man.) 7. şeber, 8. tecelli (idareli man.) 9. tecemüklü, 10 teciman, 11. tutak, 12. tutüucu, 13. tu- —L evcimik, 2. evcümen, 3, Müumulleyh, — 1. adı geçen, 2 Munis, — 1. alışık, 2. avınca avuncan (girgin, konuşkan man.) 3. cetekşil, 4. ekdi (sokulgan ku- zu, oğlak man) 5 elcik, 6. eldem 7. kaçmaz, (insandan) 8. öğrük, 9. öğür (ebhli man.) 10. sarlak, 11. sokulgan, 12. uysal. Mankabız, I. bözülmüş (elsim: ler hakkında) 2. çekilmiş, (eşya hakkında) 3. pekliği olan Çinkı: baza tutulmuş man.) 4. sıkılmış, 5. sakıntılı, 6. tıkanık, 7. toplan. mış, (elsimler bakkında) Mankarız — 1. arkası kesilmiş, 2 bitmiş, bitip tükenmiş, 8. sonu ermiş, sonu gelmiş, d. söğünmüş, sönmüş, 5. tükenmiş. Munkarız olmak — 1. bitmek, bitip tükenmek, 2. sonu gelmek, 3. sönmek, sönüb gitmek, d. tü- kaııık. takenib ııuuok 5. oçakk Türkçe karşılıklar mak, 6. uçmak. Munkat — 1. dölek, 2. könük, 3. yedilir. Munkat olmak — 1. bağcın: mak, 2. yedilmek,. Münkati — 1. aralıklı, aralık ve- ren, 2. arası kesilen, arkası gel miyen, 3. ayrılm.ş, 4. kesik, ke- silmiş, 5. kopu., 6. sürekslz, 7. uzak. Munkati olmak — 1. kesilmek, 2. söğünmek, Munkazi — 1. ardı. kesilmiş, 2. biten, bitmiş, 3. günü gelmiş, günü geçmiş, 4. tükenmiş, Munsab — 1. dökülen, kayu: çan. Musab olmak — 1. dökülmek, 2. katılmak, 3. kavuşmak, 4. ko yuluşmak, 5. varmak, Munsif — pağırsak. Muntabi — 1. — basılmış, 2. damgalanmış. 3. güzel (tab'a mü- lâyim man.) d. izi kulmış. Muntabık — Uyau, uygun, uy- müş. Muntafi — 1. bastırılmış, 2. söğünmüş, 3. söndürülmüş, &. sön: müş, sönük. Müantafi olmak — 1. basılmak, bastırmak, 2, sönmek, söndürül. mek, 3. üçmek. Muntazam — 1. Bir düziye, 2. bitimlik, 3. cöndü, 4d. derllgen, 5. derli toplao, 6. devşinmiş, 7. düzenli, 8. düzgün, 9. düzün, 10. koldamca, 11. onat, onart, 12. ovat, 13. sanağlık, 14. sıralan: miş, 15. sıraya konmuş, 16 &- yanak, 17. terilgen, 18. toplu, 19. tusun, 20. türeli, 2l.tlı, f 22. tüzük, 23, yönnü, Muntazar — 1. beklenilen, 2. gözetilen, 3. umulan. Muntazır — 1. - bekliyen, 2. gözeten, 3. sak (müteyakkız man.) 4. önücü, 5. aman, Muntasır olmak — 1. — bekle: mek, 3. gözetmek, 3. küymek (intizar ateyi içinde olmak man.) 4. töymek, Munsam — 1, ek, eklenen, eklenmiş, 2. katılan, katılmış, 3. üste gelen 4. üste konan. Murabba — 1. dördük, 2. dör, dül, 8. dördüzlü, 4. dört bucak, 5. dörtkül, 6. dörlü, T. tüğerek. Murafan — 1., darüşma (yeni mubakeme uvenlleri kanunlarında resmen kabul edilmiş, adli ıstılah) 2. karşılaşma, 3. yarçulaşma, 4. yüzleşme, Murahbas — 1. elçi, 2. görmüş, 5 ısmarlamı, 4. körüğ, 5. oruntak, 6. savçı (baber getirlel man.) 7. yalabaç, 8. yalavaç. Murahbas olarak göndermek; — salgamak, Murakaba — 1. bakı, bakma, 2. beklenti, 8. denzinme (tefek. kür ve mülâhazaya dalma man.) 4. gözetme, Murakaba etmek — 1. bak. mak, 2. göz altında tutmak, 3. gözetmek, 4. paklamak, 5. pak- tılamak, Murakıb — 1. bakı (eskiden “bakı kolu,, ve “başbakı kulu,, memuriyetleri vardı.) 2. baktaşı, 3, belarguçı, 4. gözeten, gözetlel. Murassa — 1. çitişik, 2, do DUNUNUN SUBAT 11 YNUN Şu halde bizlm biranevel kitle s#poruna gitmekliğimiz lâ: zımdır. Yani 1621 yaşındakl gençleri teşkilâtlandırorak sporu anekeri hazırlığı yapmak ve mo: ralı tosla etmek lâzımdır. Köy* lerimizde 16-21 yaşındaki genç" | ler sayısı nüfasumuzun yüzde altındır. İzmir'de böyle bir teşkilât yapıldığını düşünsek, bir #ene İçinde, yarım milyon nüfusa göre 40 bin genci bu maksada sevketmiş oluruz, Bu suretle bittabi sporun yükaek seviyesi değli, kemiyet temin edilir. Buna başlamadan eyoel de ufak-tefek bazı bazırlıklar lâzımdır. Bugün, nüfusa göre, Türkiye'de ençok spor yapan- lar Uşak ve Balıkesir'dedir. — Teşkilâtın yapılacağını — farz ederek, meselâ İzmir'de ve büyük şehirlerde tam teslisatlı 3—4, kaza ve nahiyelerde birer saha hazırlamış olmak lâzımdır. — İzmir, ehemmiyetine göre, ön safdadır. General valinin hususl idare — vesalr yollurdan — bunü temin edeceğini umuyoruz. Arkadaşlar, Atatürk; — saylav seçimi münasebetile ulusa bi | tabeden beyannamesinde: * Müsbet bilgilerin te- mellerine dayanan, güzel san'atları seven, fikir ters biyesinde olduğu kadar beden terbiyesinde kabi- | liyeti arimış ve yükıelmi! olan erdemli, kudretli bir — nesil yetiştirmek ana siya- samızın açık dileğidir,, Buyurdular. Bu sözler, yar | kında gençlik üzerinde kuvvetli | bir surette çalışılacağı ım]dzılııl ! verir.. Bir memlekette sabaların tesisine sarfedilen para boşt gitmez. Bir Alman nnıılıkkl- rinin dediği gibi: — Hastane mi, apor alanı mt ) yapmak lâzım?. Diye sorulsa, — Evvelâ spor alanı yapınız, çünkü memlekette hastalık kal: | maz, Demek lâzımdır. Gençliği ka- münletlikten, anarçistlikten, say" gesizlikdan kurtarmak İçin ek | birliği He ona dönmek gerek* dir.. Hatib bunu müteakib F mareşalı Peten'in bir yazısı ile Stalin, Mussolini ve Hitler'it gençlik hakkındaki fikirler den — parçalar naklederek auretle yabancı ülkelerdeki fl- kir cereyanlarını da anlattı !' şöyle devam etti: — Fakat arkadaşlar, onların sözleri bep yeni şeylerdir. Hal | bukf bundan sekiz yıl ıvılı Atatürk, İnkılâbı. Türk !ıııdl' ğgine emanet ettiğini ıöyllyenh dönyanın başka — büyüklerli çoktan tekaddüm etmiş ve Türk gençliğinin — sıkışık ııııııln.x kudretini kendi damarlarını bulabileceğini söylemiştir. bsyıııııııılı-ı_'[no göre de, | kında — gençliğin — Lüvvetli bif sürette ele alımacağını umabili: 4 riz- O zamana kadar mahb hükümet vn fırka şef lerimizit | boş dürmiyarek esaslı tedbirlef | almağa başlıyacakları tabiidir Artık her - vilâyet merkezindt | 4—5, diğer yerlerda de mü | kemmel, tam tesisatlı sahalaf | bazırlanmasına bı.lıyıhllifn' İzmir'de bu şekilde bir © yının mevcud olduğunu lıi““' Temenni edelim ki İzmir, İ6 tanbal'a tekaddüm etsin... Hatibia nutku zaman bararetle alkışlanmış ve ku' bir alâka görmüştür.

Bu sayıdan diğer sayfalar: