R Yrer aksam b BİR HİKÂYE Neelâ evlerinin biraz ilerisindeki bu bahçeyi çök seviyordu. Manzarası güzeldi, Sonra burası gündüzleri ga- yet tenha olu; ÇGarmnbr e bir radyoyu açmıyorlar, granu rek çantasını a açmış be re sigara tüt- yi şt. gı rada ep vw bir Vm bek Tlerledi. Biraz ilerideki gene ea çevrilmiş bir bölmenin işinde eni Tomi anını üç çey derideki genç piş girdiği bölme- d den v5 erkek sesi yo BN ri bahçedeki ihtiyar garsondu. isminin çağrıldığını işitince” telâş koştu. Neclâ oturduğu yerden ihtiyar gar- #onla genç adamın şöyle konuştukla- Tanı hayretle İni mii turşusu asam... Tursuluk > Küçük Bees en rini yararım.. — e olmaz mi? arMIS: da olur. eclâ elm, emek ya m zaptediyordu. Genç patlıcan turşusunun tarifini öğrenip de ne ya- pacaktı? İstavri tafsilâtı İle — Yahu mühim Patlican turşularının üzerine bir tap koyarlar, Onlari tazyik altan a bıral — Erek, ei kusura a UN. n yaptığın tarifte bir yan- bşk May Vakıi ben de e turşusunun. A Wi oi um amma, ey kere de sana « germ. elan, Keki böyle İzöyllyerek sarmaşıklı la pe Lp ete nohi . Sen — Bili Artık ber nlar öl itine 'Neclâ kendisi- ni tutamadı. a Ge İğ ede a yin ör Ti .. il I Garib bir adam J | rum. Eskiden bizim ev eğilim. -İmaz mı?a diyec: — Peki okumağa, başladı.| başka rine aş da sarmısak koya- bi Aklımdan — çıkmış udlu İşkembe yaknlmin İnen yapıldığını bilir mi- — Bilmi lime İleri r şöyle de-| zılarında i t bakalım nohiudlu işkembe müştü, Bahçede yeniden bir sessizlik olmuştu. Lâkin bu çok lira, Çardaktaki ei İstavriyi çağırarak sord İstavrl., Kabaktan imam bayı- di olur mu, olmaz mı? — Vallahi bilmem pasam... — İşte bu olma el hatırlıyo- e Di nereden pasa İstavri koşa koşa bahçeden çıktı. Biraz nz ni “telâşia döndü ve çar. dağa gi — Teşekkür ederim İstayri.. Şana zahmı oldu... AFK o günlü meçhul adama İtavriye Ri ne ii emi pa merak ediyor- . Garsonlar bilhassa İstavri ona bü- yük bir hümet göze gösteriyorlardı. müddet ea seslendi: İhtiyar garson telâşla koştu. İçeri-| p, deki adam sordu: İstavri... edir? İstavri biran düşündü. Sonra ilâve etti: — Bu şarkıyı bilirdim amma bir- zor denbire aklımdan çıkmış. Hah şimdi hatırladım: «Dün gece Örmenbeyde yakaladım) zarı «Kör olası gözlerin pl peni. «Kör olaydı gözlerim, görmi — Bu m yetişir İstavri... Teşek- kim ri böyle konuş Neclâ| kendi dl ŞaklEI öm e bir il ye- —İstavı leri» arkın bilir — Söyle akm Ve İstayri «Telgrafın telleri; şarkı- sını söylemeğe başladı: Telgrafın telleri o Neclânın merakı son haddine gel- mişti. Bu adam kimdi? Ve bu b için soruyordu? o Ahçı mı? Iktisadi meseleler Ihbtikârla mücadele genişletilecek Harbin Balkanlara gelmesine rağmen)|i ihracat faaliyeti durmamış, artmıştır met Ticaret Vekâleti ihtikârla daha ge-| kıymet ve, İns pi ei etmek için, kon-| etmek her dedikoduya ,İmek lâzımdır. Emi bu sahada ebe e ni kn lerini genişletmek İçin de, kuralar açılar arda, bugünkü geri im bareksilerinier De sün lar altında fiyat hareketle: retle takip, muhtelif ime tecelll| Geçen hafta olduğu Ti eden ihtikâr vakalarile suretle mücadele edileceği öğretilecektir. Fi- Sm rmemek, ihtiyatlı kulak İatikârla mdekdelz düşen milli < Haliksimi ağ da ihracat hareketleri Seklydi. har- e sirayet etmesine rağ- yatları kontrol memur! ihracat işlerinde A da daha sistematik surette mücadele | sadüf edilmemiştir. Meselâ, işine lanmalarından. İstanbul limanından Yaj pılan ira ticeler «almacağına şüphe ( yoktur.| cat 4 milyon 110 bin liraydı, harbin Çünkü, muhtelif lere inen | başladığı gündenberi İstanbul lma- ihtikâr meselelerini tahlil etmek bu-|nından bir hafta içinde bu derecede nun sel araştı için, şim-| ihracat, Bu #hracat diye kadar elde edilen tecrübeler ise 3 buçuk milyon lirayı buh a de istifade eden, yeni taki; en en mühim ihraç maddele- ihtiyaç olduğuna Bu|rinin başında tütün bulunmaktadır. sahada hiç bir tecrübesi ol bir zi, Almanya ve İsviçre- Bai bii takip et-| ye gönderilmiştir. Yalnız bir gün için. mesi yetişen ur|de kri en bin liralık, Almanya- iki yaa Alman firm yardır. | uştığımız gibi yalnız m SCRİZ 2i mika: -İkiyeden 3 milyon liralık tütün yel ve eden resmi üllerin bu memi amanda pürüz inn farklar olacağını ka-| ya da 1 l etmek miştir, in liralık tütün gönderil- ıalarının yakında, Tür- yu hafta| kınca, ilkönce buralara. gelmiştik. -) — Şüpi Kimbilir 5 Ez AA ağlayıp bağıracak- -İ lar... Dö |ORDULARI DURDURAN el Tefrika No. 99 Yazan: İSKENDER F. SERTELLİ «Akgözlü şövalye» ve| siniz duyarsa, canını ii çifte kasaralı Mm ban — Şakayı bırak be, çiremedin... Fakat, onu ben ele iz Sen nasıl oldu da şu Yaza yeni Re mz yolunu palarağim. Sen, köyü-| yun eğdin? Bu gemide herkesten, he- ka m ver a izden fazla set akkın vardır! beli a | Saldeye Geliboluda bu gemiyi bulan döğinmiş çitle Mae ve eee ei sen değil miydin? idi neden Süsu- ride m şövalyeleri | yorsun... Neden i aramıyorsun? gib i yaşıy: Yelkene ei yürüdü, Sesi işitiliyordu: — Hem ben senin gibi aptal da .. | Silim. Firavunun definelerini pu pi iin her ea, e kuyuya bı nu * Karayiğit yelkene dönünce, yamağı- na sordu: — Salde köyünü ziyaret etti, değil Hayır. Köyüne — Garib şey! Ben Sil mu köyüne uğ- Senin sükütun, bu adamı bizim başı- mıza getirmeğe — sebep oldu. Saide'nin cesedi sahile çıkarılır Kızılok yelkenle! — Saideyi getirdik... rini falardan bir ikisi sahile atlıyarak: Haydi, all ne haber verin. Gelip alsinlar, Demi Sahilde, biribirini çiğnercesine ko- şuşmat vuaala başlıyan yerliler, ilkönce bu sözden birşey anlamadılar ve: — Salde gelmiş... Diyerek, sevincle bağrışmağa başla- ramadan duramaz Sanlı lar, Karayiğit yelkenin iplerini gevşel-| Bu yi in Saidenin cesedini sahile tiyordu. — Artık onun köyüne geldik... Biraz Yerliler birdenbire şaşırmışlardı. mra onu seven köylüler LE Saide nerede? ölümüne kimbilir ne kadar acınacak- kimin cesedi? lardır, Dimi meydan ı kalmadan, cesedi e yok. Sade acınmak mı? anak ing onu çok severmiş. Doğru mu? — Doğrudur. Biz bu kadar sever ve| kabil dan bahsedilmektedir. Buna ald hada çalışmaları kâfi değildir. Halkı, e Ankarada devam edili- mızın bu resmi kain fal çeşi ne müvazi İ cine di maddele lerecede ihraç ri düşen isikli ta etmeleri e arasında, deri, kuru meyvalar si dır. Bu ei az Herşeyden Deri, deri kırpıntıları nyadan, ve Maci saristandan, eşi Taği ie yeplaya Yapılarak. izle) yele istenilmektedir. Balık inracatı telâş etmemeleri lâzımdır. Mese e “İleride İŞ eşyası e diye bir şayia çıktığı zaman, seni, | derhal kumaş mağazalarına takdi, Bulgaristan enini kap eder. Bu Bibi sayla- nakil birçok tlcai çıktığı - | Romanya, pahalıla-| miktarda da Yunanistan yâpılmak- » İtalyadan Bulgaristana ve pek &z mal rn çeki et ed İstenilen balık, yumurta başta air anil hareketlerine gelince, Bal- harp üzerine Tu- ve alel ri eşya bekli memleketimizde mekte m ki) şan & yüzünde ma Sanayiinin .mevcu-| nakliyat an doku diyetini hatırdan çıkarmamalıyız. Cümhuriyet rejimi sayesinde, ağ en, ticaret birli bulunmaktadır. na Gi nın ne zaman, retimize gelece-| pe: kati birşey söylemek Im- leketimizde dokuma sanayii, | Ei hakkında bek zarpte e yi m e iyce kânı ei eki buhranı Basra bekl birçok Kim CN mallar El ami büyük ihtiyacını a ii kontrol tara- fab Anadolunun | fndan sevk v 3 <e, büyük sanayimiz, Anadolu işinde, line teşebbüs nini, Kayar, Nazli, Beğ in Bap fabrikaları m kale, ar z e eee gibi... Bu biyik. dokuma endüstrisi 0 göz önünde tutarak sereyd uhranı olacağı hakkındaki Ak- mi galiba... onda çok çok ip birakırım.- No- var. a air sabaha la su içinde İstavri durdu. Böyle bir müşterisi yu muşarlar, ei, Ertesi günü ikem- beyi alırım. Evvelâ - sakır sakır yıkarım. Sonrada keskinlikte bir ekin iskembeyi ka- ler ne de çok kes- zarım, Bıçağın kin olmamı Neclâ şimdi bü yemek tarifini öğrenip cakir imdi garson tekrar yerine dön-İ Güzel Gözlü Aşk ve macera romanı nabzını yokladı. musluğun altında rta yük bir merak için- de idi. Bu ilerideki çardağa giren genç a ahçı mı idi? Bu kadar e ne yapa- olduğundan iftihar ei 'bir hareketle ve filozofane bir tavırla nâve etti: — Malüm a.. Akıl başkadır, fikir Hikmet Feridun Es Yer tirecek kiracılara tavsiye! Akşam'ın KÜÇİ N ni dikkatle okursanız kendinize en elverişli yurdu Ai baki 'Tefrika No, 48 akleden: (Vâ - Nü) Mutlaka istiyorum... istiyorsun, s4 Gi gençlik bayramı Degeri mını hazırlamak üzere dün vilâ- Yukarıda otoplantıda bulunanlar iyor, Raufla ler yapmaz! n1 — vi örkasndan ağlanacak bir imi n, Karayiğit? Onun gbi TERME her ana doğurmaz. Salde erkek gibi güreşir, çelen düşmanla boğuş-| m bilir, denizleri ıztıraba tahammül erdi. gölebi 5 “Sultan Memed bila o çok severdi: Karahisar, Saman, Kas tamonu, seferlerine onu da birlikte götürm Bike 'ealanda da yararlık gös- e ken gözl meğe mler taşıyan e a "kurban gitti. Kıb- —o,bir ns alara zehirlendi. ke Dedi, reis bu sözleri söyler- anmış ve dizleri titre- Köyl er Saidenin cenazesi etrafı- eli e Diyorlar, gençler de: an Saldenin ölü- li hiç ölmiyecek sanı e > Böralyeleiin kılıcından kur- tulan böyle bir kabraman, bir damle zehirle nasıl ölmüş Diye söyleniyor! Vardi Me boyu Saldenin kabilesi efra- mu. is, Baldenin yaptığı hizme- ordu. u bi bie pap gi diyorsun, Yiğit dayı? Yarar- ırada relsle beraber — ne esteri demek de lâf mı? Kara- nie. inen Ni azla birdenbire dr ın kayboluşu Recebin in Biğüne ya koyunluların ordusunu tek | att e geçidi tuttu, hepsini pe şan eti 'Türk ordularını büyük * bir İk) kurtardı. O olmasaydı, pa- dişahın ordusu çok telefat verecek ve perişan olacaktı, > imei biliyorsun bunları?... n ben de mal- ylğpde skora Bütün bu anlattık- Tarımı le gördüm. Başını talim kendi kendine söy- lendi: — Salde ölecek bir insan değildi. köyüne yanaşıyo KE aŞIŞE İayfaları elde edince va- gemiye hâktm olmuştu. dı. Anı mandan lam ker Kızılok; Selden nn boyundaki | 11 ıştı. O Sr ecan ve Temeğe çalışarak: — Böyle bir kadınla ne kadar ift- har etsen nal yerl ay uya Beril. Bir aşsiz kalım aldı... Büyük bi kalyonunu kundaklayıp yaktı. yap KÖyü ortaya gk oğlumu ölümden kurta ti yetişmeseydi, birleik oğ- lumu korsanlar esir alıp ye Onun öldüğüne hâlâ di. Onun hatıralarını ve — Bende in: yaptığı iyilikleri hiç bir an Gi e | artık onun ölümü bir bakikst oldu. oldu. Mezar ağız, Biraz sonra mezara gömecekler cese- r genç kadın da cesedin üzerine ld ide! Çocuğumu korsanların kan dan sen kurtardın! Yayrucu- in adını yerek, hüngür hüngür ağlamağa mizi Recep mel bu acıklı sahne karısın. da kendin! kaybetmiş gibi, titriyor ve be emi bu feryad ve figanı din. iyor: Reçep relsle Karayiğitin ; yamağın- S7 “sekiz yaşlarında bir kız çocu- dan başl konuşmuyordu, Re- vi Dn emmi ölümünü duyunca ko- bin adamı olan Ak Ahmed bi- 1d: le ondan yüz çevirmişti. Zana sen eder giderk: Karayiğitin yamağı Şaşı Ali kur-| ban: abani getireceğim. Merak az bir gençti. > Bâlmeden Gelibolu. | etme!» demiştin. Nerede babam? Da- ya Salde ile beraber gelmiş; Çalı be-| hane le ere Onu neden yin maiyetinde bem KE emişi getirmi R ği ondan| Ve düğünü anlayınca, başka, acıyan sv eki büyük bir hayal inkisa- Şaşı All, Karayiğile belli etmek > rına uğradı temiyordu amma, onun Recebe ka — Ben seni am. Demek bağlılığı varı Tsi de öldün ha? mına sokuldu: ve ötekiler gibi ağlamağa baş- reis! Resen kaşlarını çatarak homurdan- — Sus! Bana rels deme! Yeni rel- vücudünde p bir bunu alıp sırtın: Recep rels bu çocuğa herkesten faz- Ja acımıştı... Yanına sokuldu: (Arksı var) kalın bulutlarla ilerlemiş oldu- fazla bir gidip geli- Konuşü- kulağına ko- Odasında değildi. (Arkası var) #