SÖZÜN GELİŞİ | arp içindeki Avrupadan cephelerde olup bitenlerin, şehir- ler üzerine yapılan mütemadi hava akınlarının tafsilâlım haberler arasında bir geminin uzak bir denizde battığını iki satırlık telgrafları belki de okumaya değer bulmuyan- Me vardır, Fakat harp başladığındanberi yüzlerce gemi wcsuz Mcaksaz denizlerin meçhul sularına gömülmüş bulunuyor. Zavallı gemiler! Onlarm dafma hazin bir talihi vardır. Bütün Kaürleri ne aradıklarını, nereye gideceklerini bilmeden sonu gel- Miyen denizlerde sahilden sahile, imandan limana, iklimden Mime koşmakla geçer. Bir Ilmanın rıbtumına bağlı oldukları Man uzakların hasretile yanar, tutuşur, birden aradıkları, git- Beyi arzuladıkları yeri nihayet bulmuş gibi âni bir kararla vücut- run nhtımlara bağlıyan ipleri acele acele çözüp neş'e İle mavi açılır, arkalarında beyaz köpükler bıraka bıraka ufuklarda lurlar, Gemileri bir de limanlara girerken seyretmelidir, Yorgun ve Meyesizdirler. Görünüşlerinde aradıklarını bulamamış, ümidleri hel çıkmış insanların perişanlığı, can sıkıntısı vardır ve tâ İçle- Mitden kopan bir cah!v gibi demir utarlar. Gemilerin sulh zamanlarında daima yeni limanlara koşmakla, Man oraya atılmakia geçen ömürlerine harp vakitsiz nihayet İYor, Şimdi bir Ilmandan ayrılıp yeni bir limana doğru koyar- KUŞ BAKIŞI; Filimcili ten sonra kadın. modası Tayyare en emin seyahat vasıtası oluyor e »rpten galip çıktığı e mühim sanatı elinden ırı. Ese üni Avrupa İle Amerika arasında haftada rp wwel Fransa filim İsanatında on !! :i mevkü işgal edi- yordu. Yeryüz rin yüzde ye' le gösterilen filim- iş beşi Fransız mah 2 defa tayyare seferi yapılmaktadır idi. Harp senelvrinde ertisilerin da- İğılması, bir kom stüdyoların ka- z z “ği ği İpanması yzünlen filimcilik söndü. k 7 9 R e yi Amerikalılar bundan istifade ede- tek o Holliyutin bir sinema çebri kurdular ve filim sanatını ellerine geçirdiler. Harp bittikten sonra Fransızlar bütün gayretlerine rağ- ı.ep'filimeilikte eski mevkilerini ala- madılar. Yirmi senedenberi dünya- mn muhtelif memleketlerinde gös-| © İterilen filimlerin yözde yetmiş beşi! Amerika malıdır. Mütebaki yüzde| 25 diğer memleketler arasında tak-| sim edilmektedir. Frunsanm hisse- sins ancak yüzde “7 düşüyor ki umumi harpten evvelkinin onda biri | demektir İ onlardan alınan son haber Marettir Mnüna ğçarstandn, düello yapmak yasak ö Garbi Macaristanın bir kö- -arl Herdi Ma Fran May vukn Dak oğulun ölümile meticelenmlştir. Kayloya sebep, baba ile oğulun, köy Kı mesini çıldırasışa sevmeleri kip, köy mumllimesini aralarında mayınca, anlaşmazlığı düello İstmeğe ve bu düellonun gahld- Bernard Shaw'u eihur Irlandalı mizah muharriei Ka, Pd Shaw vasiyetnamesini tan-| İyintiğini söylemiştir. Meşhur mu Naiyi söylediğine göre vasiyetni Maş, tazim etmesi yakın bir ua- tay ülecepinden korktuğundan ile. Wi İmiş değildir. Bernard Shay: «Yüz Üjgpeneden fazla yapıyasığımdan m. Bu halin varislerimi ümidsiz- İ namında bir köylü bali Mey kg, 7ozk şehrinde, dünyada Uk eşek iy Sahası açılmıştır. Bu sahada a İler yerine, iyi beslenmiş, eüsse- ler koşuyorlar. Merkep yarışızı | #denler ve bahsi müştereke tu- ün NELER GP Baba İle oğlu arasında düello . | rek ennsiz yefe sermiştir. ümüidsiz bir «İmdads işaretinden Şevket Rado siz yapılmasına karar vermiştir. Düello tabanca He yapılmıştır. Evve- lâ oğlu, babasına ateş etmiş, fakat kurşunu isabet ettirememiştir. Mütea- kiben müthiş bir nişancı olan Herdi, tabanca İle oğluna ateş etmiş ve kur- şunu, Oğlunun kalbine isabet ettire- erdi 42, oğ- Tu da 20 yaşında #di. Aşk yüzünden oğ- Tunu öldüren baba, tevkif edilmiş ve adliyeye verilmiştir. n vasiyetnamesi Ie düşüreceğine şüphe yoktur. Ben varımı, yoğumu yardıma lâyık olma- yanlar cemiyetine bırakacağım. Zira yardıma muhtaç olanlar, buna lâyık olmayanlardır, Ben yüz elli dene ya- Ayacağıma göre mirasıma konacak olanlar uzun seneler beklemeğe mec- bur kalacaklardır». demiştir. Nevyorkta eşek yarışı ! tuzanlar pek çoktur. Hattâ merkep yarış sahası tik açıldığı gün, o kadar fazla tehacüm yak! olmuştur ki bin- lerce seyircinin yarış sahasi dışında bırakılmalarına mecburiyet hasl ol- muştur. ; Dul milyarder kadınların çektikleri arkada milyarder bir koca öldü dul kalan karıları, nakdi yardım de bulunan binlerer mektap ler, İşi Yörder Heu Hazrissonun karısı, A Sübiiden, 184,000 mektup almıştır. ktuplarla zengin dul kadından | Ni püre ne kadardı bilir misi-| 230 milyon dolar, yani bizim pa-| lâ aşağı yukarı 300 milyon Türk| Li 121 Mlokbolm tıb fakültesi profesörle- | | Soderlund kız ve erkek 10 ta- Mur, werinde garip bir tecrübe yap- Mi” Profesör talebeler arasından seçmiş, bunlardan hiç bir iç almaksuan olduğu kadar uykusuz Kalmala- İstemiştir. va talebe derhal işe girişmiş ve hiç Uyumadan okumak, yazmak «u- GUNUN ANSIKLOPEDİSİ Madam Harrison, hakiksten muh- taç olanlara 500,000 dolar tevzi et- miştir. Fakat zengin dul kadınların aldıkları mektuplar, yalnız yardım ve izdivaç talebini havi mektuplar da Eildir. Bu Kadınlara gönderilen Ilânı aşk ves izdivaç talebin! havi mektuplar da binleri buluyor. İşte milyarder ma- dam EHarrisson da İzdivaç teklifini muhtevi 20,000 mektup almıştır. saat uyunayan genç retile vakit geçirmeğe başlamıştır. Bunlardan bir kısmı 48, 60, 96 saat sonra tahammül edemiyerek uykuya dulmıştır. Karl Svenston isminde bir telebe İse tamamı 121 saat 41 dakiks uyzusuz kalmağa muvaffak olmuştur. Beş gün beş gece hiç uyku uyumadan yaşayabilen inasn, hastalık hali müş- tese, şimdiye kadar görülmemişti. Huguenot'lar eemizde çıkan «Kadının Za- tefrikasında Hugueno''lardan idi, Bu kelime, almanca «Eld- ie den alınmadır. «Aralarında birleşmiş olanlar» demektir. tarafdar: Protestanlara bu Yerilirdi. #enelerinden evvel Huguenot Tağlanmaz. Bir çok mütetebbi- bu İsmi eski Tours konu Hu- Alâkadar görmüşlerdi. Pransa 1 4 ##fe Rekada, um Protestanlar 16 mcı asırda onun elrufiında toplanmışlardı. Fekat &lim- lerin umumiyetle kananli yukarda bahsettiğimiz almanca kelimeden şeklini değiştirmiş olduğudur, Cineviz- Mler buna «elgnota» derlerdi. Fransız- caya da bu isim Huguenot şeklinde geçmiştir. Tarihte, edebiyatta #aslanan Hu- gucnot'lar, umumiyetle «Protestanlar» minasına gelir. 50.000 Lia ».. Yakında ben #englü lacağım ... Fransa bu harpte de ikinci bir| sanatı elinden kaptırmak tehlikes'n; maruz bulunuyor. Bu sanat, ehem miyeti filimeilikten aşağı olmiyan merkezi Paris olduğunu herkes bilir. jBurada Rue de la Paix'de (Sulh sokağında) yerleşmiş meşhur birkaç terzi her mevsim kadınların nasıl giyineceklerini tayin eder. Bunlar Adeta diktatör gibidirler. Modelleri dünyanın dört bir tarafında müna- kaşasız kabul ve taklid edilir. Kadınların en büyük büyük ( terzilerde mektir Bu yüzden Fransaya her sene milyarlar girer. Bu sanatın ehemmiyeti hakkında bir fikir vermek için Pariste moda işle- rind > çalışan işçi kızların yekönu- nun seksen bini bulduğunu söyle- mek kâfi, Bundan başka ustaba. şılar. yeni model düşünüp çizen ressamlar, mankenler de birkaç bin kişidir. Paris ösülâya uğrayınca büyük terziler bir müddet şehirden şehire hicret etmislerdir. Son zamanlarda bunlardan bir kısmı Nice (Nis) şeh- rinde yerleşmiş, terzihaneleri : da açmışlardır. Fakat dünyanın di- ğer taraflarile münasebet kesildiği, Fransada da. halk şıklıktan ziyade yiyecek derdile deşgul olduğu için bu terzihanelerin iş yapmaları ümid! edilmiyor. İ Bir kısım büyük terziler de Ame- rikaya gitmişler, Nevyorkta yerleş” mişlerdir. Amerikada esasen Paris modasına rekabet etmeğe çalışan! bir Helli modası vardı. Burada! birçok ik her mevsim Arzusu bu iyinebil- ve epeyce muvaffak da olmuzlar- dı. Fakat büyük şehirlerde, bilbassi Nevyorkta kadınlar gene Paris mo- dasını takip ediyorlardı. “Şimdi Fransız büyük O terzileri Nevyorkta yerleşerek işe başlayınca Amerika nin Paris modes ile alâkasını k İceği ve »z zaman zarfında bütün dünyaya hâkim olacağı muhak- kaktır. Amerikadaki bol para ve bol ve- sait göz önüne getirilirse Fransanın, | harp bitip dünya süküna kavuştuk- tan sonra da, kadın modası sanatını tekrar ele geçirebilmesinin çok şüp- sa bu suretle en mühim gelir mem-| balarından birini kaybetmek tehli- kesine maruz bulunuyor İngiltereye yeni Kana- dalı tayyareciler geldi Londra 10 (A.A.) — Kanadalı Bu işçi- bir İngiliz limanına gelmiştir. heyet pilot vr tayyare sanay lerinden müteşekkil bulunup, leketin mühteli! kısımlarındaki R. “m teşekküllerinde kullanıla” teşkil edenler emperye hazırlanma plânı çerçeve- kadın modasıdır. Kadın modasının | $ ortaya bir moda atınağa başlanışlar | / heli olduğuna hükmedilebilir. Fran- (5 tayarecilerder diğer bir heyet dün Avrupa il Avrupada harp başladıktan sonra Avrupa Amerika arasında en emin seyahat vastam tı e ol muştur. Clipper sistemi büyük de- niz tayyareleri Lizbon ile Nevyork arasında haftadi. iki defa muntazam sefer yapıyor. Bu tayyarelerin bir seyahati 36 saat sürmektedir, İçinde her türlü emniyet ve istirahat terti- batı vardır. Şimdiye kadar bu hatta hiç bir tayyare kazası olmamıştır. Diğer taraftan Amerika içinde de, bilhassa uzun mesafeler için, man- tazam tayyare seferleri tertip edil miştir. Amerikalılar, harp tayyare- ciliğinde olduğu gibi yolcu tayyare- lerinde de büyük inkılâplar yap mışlar, bilhassa tayyazelerle uzun mesafeli seyahatler yapacak — olan yolcuların istirahatini, canları sıkı mı ve geceleri rahatça uyu- » temin etmek için akıl ve hayale gelecek yenilikler başarmış- lardı Buzün Amerikada uzun mesafeli seferlerde, Nevyork ile Lizbon ara- sında işliyen yolcu tayyareleri her lüks yolcu trenlerine Tayyare ile uzun seyahate çıkan yolcular, bilhassa büyük denizlerin üzerinden © geçerlerken, yeknasak manzaraları göre göre canları sıkıl- dığı için istemiyerek uykuya dalı yorlar. Bu noktayı göz önünde tutan nerikalılar, yolcuların oturdukları koltukları otomatik bir düğmeye basmak suretile geniş ve konforlu bir karyolaya kelbedecek tertibat vücuda getirmişlerdir. Karyola vazifesini gören bu kok tukların dört tarafı derhal siyah bir perde ile örtülmekte ve erkek ol- #un, kadın olsun uyumak istiyen yolcular, hiç kimse tarafından gö- rülmiyeceğinden emin olarak soyu- nup uyumaktadırlar. Bu büyük tayyarelerde hizmet gören kadın ve erkek memurlar, yolcuları tembih edilen saatte uyan- dınyorlar, Amerikalılar bu uzun Magi Pe İseferlerde kullandıkları tayyareler- de yemek, okuma, a içem, tu- valet salonları da vücuda getirmiş- lerdir. Bu tayymrelerden binlerce kilometre vzakta bir şehirde bulu- nan bir akrabanızla her zaman tel- siz telefonla konuşmak, telsizle tel. graf çekmek ve almak mümkün- ür. Amerika tayyarelerinde yolculara hizmet için kadın memurlarla zenci erkek hademeler kullanılmaktadır. Tayyare, hava meydanından ha- valanır havalanmaz, üniformalı bu kadın memurlar, vazifeye başlıyor- İlar. Kadın memurlar, hastabakıcı mektebinden mezundurlar. Vazife- leri yolcuların sıkılmamalarını ve konforlarım temin etmektir. Bunlar, ilk iş olarak yolcuların şapkalarını, pardösü ve paltolarını husus askı: İara asıyorlar, bagajlarını yerlerine yerleştiriyorlar. Bu iş bittikten sonra kadın memurlar, oyalamak için yo! culara gazeteler, romanlar, kitap- lar veriyorlar. Her koltuğun yanıba- «nda bulunan ampulün, ne suretle yakılıp söndürüleceğini gösteriyor- lar, seyahat devamı müddetince yolculara etrafta (görülen şehirler, üzerinden süratle geçilen dağlar, ır- maklar, göller hakkında izahat ve- riyorlar. oVelhaml canlarmın sıkıl- mamasını temine çalışıyorlar. Ortalık kararak tayyareler, daha yükseklere havalandıkça kadın me- murlar, dizlerini örtmek için yolcu- lara battaniyeler tevzi ediyorlar, karınları acıkıp acıkmadığını neza- ketle soruyorlar. Şayet karnınız acıkmış olduğunu söylerseniz, size kâğıddan yapılmış bir bardak ide wenk süt, muhtelif gatolar, sandviçler getiriyorlar. Tayyarenin ilk istasyonda yere ineceğini yolculara haber verenler, gene bu kadın memurlardır. İlk istasyonda, tayyare benzin alırken, «iz yere inerek hava istasyonunun mükemmel büfesinden istediğinizi tedarik edebilirsiniz. Her istasyonda, tevakkuf yirmi dakika- iyen Clipper deniz tayyarelerinden bi iri dan fazla sürmez. Bu müddet gide cekleri yere varan yolcuların inme sine, yeni yolcuların binmesine, tay- yarenin benzin almasına kâfidir Artık karanlıklar arasında seye hat ediliyor. Yalnız yer yer, üstün den geçilen istasyonlarının kır- mazı ışıklı elekirik fenerleri gözükü- yor. Tayyare, ön tarafında bulunan İfener projektörlerile yaklaştığı ve üzerinden geçeceği dağ tepelerini aydınlatıyor. Tayyare, dağ tepelerinin üstüm den geçtikçe, hava cereyanlarından dolayı az çok sarsılıyor. Bu sarsıntı 6snasında, kadın memurlar yanınız da ve emrinize âmadedir. Sarsıntı dan rahatsız olmamak ve daha ra hat bir surette oturmak için koltuk- larınızı arkaya doğru, yaslandırmak İsteyip İstemediğinizi sorarlar. İ Tayyarelerde hizmet gören bu İgenç kadınlarm nezaketine, çalış kanlığına şaşmamak kabil değildir. Bunlar #deta uzun tayyare yolculu- ğunun en lüzumlu uzvudurlar, Yek culara göslerilen bu ihtimam ve dikkat, Amerikada hava yolculuğu- nun hayret edilecek bir derecede tevessil ve inkişaf etmesine, hava meferlerinin ten münakalâtına müt- hiş bir rakip kesilmesine en büyük âmil oluyor. Her sene milyonları bulan hava seferleri yolcuları günden güne art maktadır. Bu inkişaf sayesinde bir kaç sene sonra tayyarel, şimen- diferlerin şimdiye kadar gördükleri vazifeyi benimsemeleri beklenebilir. Edirnelilerin askerleri- mize kışlık hediyesi #âlrme (Aksam) Halkımızın kahraman askerlerimize, kışlık eşya tebetrüatı devam etmektedir. | oŞetkatlı Edirne halkı tarafından bugüne kadar pamuklu, çorap, eldi- ven, kazak ve fanllâdan ibaret olmak üzere 1043 parça eşya hediye edilmiş- ceönde mMyhakkak MİLİ PİYANGO” NUN 1947 Yılbaşı bileti vardır?!