10 Ekim 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

10 Teşrinlevvel 1940 İçtimai klüpler — İetimai klöplerde kumar 07- Me kaç zamandır. muharrir B. b allah, sürekli şekilde böy- Svet biri çıkıp da bu tavsiyeyi h dinlese, pire için yorgan * olacaktır. Zira, oyun & fakat klüp muhakkak ki sandır. Pekçok kimseler onun ılık “1 içinde barmıyor; faydalan Bunlar, iddia edildiği gibi, ha- Maksadlarını kaybetmiş değil- * Denizcilik, binicilik tarzında O r “ le topluluk o hayatını ya- e klüpçülüğün asi vatanı “İLE İngilterede, bu kurulların vü-| “İp, #ebebi büzbi başka imişi # İki dyetçi olan İngiliz, sile muhiti “ dağdağasından buraya sığınıp dinliyor, Şayet isterse, rahat dan birine serpiliyor; ayak- Mmâsnn üstüne koyarak te * İkilita dalıyor. Burada, onu anar N Apaynlnız, sahrayıkebirin orta- ©X gibi bırakmaktadır. Mukad- i zivasını kimse ihlâl edemiyor. > arkadaşlarından biri kendisi- pe dilerse, yanına bizzat ti, #owyarak, garsonla müsaada aye liyor. Klüp âzası, ancak o w © —o da gönlü isterse — akabezini bozuyor. Çene çalan ms "İğ ermn grupuna lenfayi lenfavi Ni Ki atiliyor ğ e ini İngiliz klübüne kadın çir- : İk Sebebi de, yine kafanın dinç i dr: Evde bayan, baym »İ> bulunduğunu bildiği müddet- iy vürterih olacak. Kıskançlık dır- “zuhur etmiyecek... a başta olmak üzere, bir memleketlerde, klüplerin türlü ve alelâcnipleri açılmış. e, romanlarda, sinema- | “bunlara rastlıyoruz. — münevverler su tarzda münakaşalar ahid olurduk: mahalle o kahvelerinin iskinhane olduğundan şikâ ir, Fakat bu, tamamile doğ- değildir. Zira, cemiye- den bir ihtiyaç mukabili » kahveler, biribirimizle konu- ize yardım ediyorlar. enler bildikleri kadarını ere öğretiyor, Gazete- tefsir ediliyor. Hikâye- » Lisanın bir takım incelikleri bir ağızdan öte- intikal ediyor. Hülâsa bir hareket kaydolunuyor. tahyacak yerde wlah et- timagâhları o kokuşuk foraha çıkarmalı, Müs- İknbali taraflarını gidertmek kadının iştirakini temin et- i :E ; ME İz z EM gi Zi fi iş #p o nazariye tahakkuk et- memlekette spor klüp- Halkevleri ve asıl mevzuumuz limai klüpler töreyerek kah. Şazinoların yükünü hafifletti, » biribirlerine bir bakıma benziyen şeylerdir. Ve hep- Bal gayesi — İngiliz klğ- ivacılığına mukabil — bu- me ihtiyacından doğ» lardır. Onun için, ın kabul etmiyen bazı de bu âdetlerinden etmek cereyanma kapılı Daha buzünden Adadaki ibü, (Yat klübü), Mo- iz İdübü, Spahi ocağı, erkek âza kabul eder. da bu wsule uyacakmış ... . Naci Sadullakın i sunu söylemek isti Hleelarına hedef teşkil klüpler, bir takım içtimai rol- ş Mamaktadırlar. Mecazla söy. * Yorgandırlar. Kumarı da ii f i > Di # ZI 213 ri YE mA, ER ; Pp LR 4 yi e A "iy S*Ye teşbih edersek, onun yu- | Sie, gelildirler. Üzerlerinde pire H,diYe yakılamazlar. İk te oyun oynamak baş- Misa lik yine başkadır. Ben ran adam bile değilim. in keşfettiği bütün eğ- yn varmaksızın isti er ferdin hakkıdır. pobaza: «Bir kadeh rakı iç!» * «Haşale «Bir sigara bu- mim?» eEstağfurullah?...» ka, Neuzibillâh!» «Bak ne İs «Allah mahfaznal» "kpa, a hocam, sen ömrün- hi 289 etmez misin?..» Bl din ba'dan ve ba'dan demiş. ki bu *** yu- a e - ŞAMDAN AKŞAMA! İyi peynir 50 kuruşadır Fazla fiat istiyenler cezaya çarpılacaklar yak müzakabe komlıyonı yağ yel en Iyi cins beyaz peynire Azami kuruş fiaâ koyduğu halde, bası bak- kalların bAJA elli beşe, altmışa peynir sattıkları görülmüştür. Belediyeden kaymakamlara verilen tebligatta fas- Maarif Vekâletinin isabetli bir karari lerle lselerden gerek çalışkanlık, ge- mildir, Listelerde talebenin birer fo- tografı, kısa bir tereümelhali, doğum bulunmaktadır. Listeler, Vekâlet tarafından hazıB- lanmış ve Maarif matbaasında bami- mak üzere Vekâlet Orta tedrisat şube müdürlerinden B. Saml Akyol tarafın» dan şehrimize getirilmiştir. Bu llate- ler Cümhuriyet bayramına kadar matbaada basılacak ve Cümhuriyet bayramında ismi ve foloğrafı bulunan falebeye addıtılacaktır. Listeler, ta- iebelik hayatının güzel bir hatıram olarak gençlerin ellerinde bulunacak, ayni zamanda çalışkan ve halük ço- cuklarımız da herkasa tanıtılmış ola- caktır. Şimal memleketlerine : gidecek ticaret heyeti Şimal memleketleri İle ticari temas ve müzakerelerde bulunacak olan hs- yetimiz, bu akşam İsveçe mütevecel-! İ ken şehtimizden ayrılacaktır. Heyetin reisi B. Natuk Ziyadır. Heyetimiz, dün da muhtelif ihracat ve ithalât tacir- lerini dinliyerek dileklerini tesbit ot- miştir, Heyet, İsveçe gidinciye kadar, gü- sergâhtaki o memleketlere (o nakliye mevzuu etrafında teraslarda buluna» caktır. Evvelce, şimal memekletlerile temin edilecek tleari münasrbatta Romanya - Tuna yolundan istifade düşünülmüştü. Heyetimizin yapacağı yeni temaslar, bu yoldan elân istifade imkânları mevcud olup olmadığını meydana çıkaracktır. Boğaziçinin imar plânları Boğaziçinin imarına &lb tefsilât plânları İmar müdürlüğü tarafından hazırlanmağa başlamıştır. Plânda Bo- Bazın tabii güzelliğine halel gelmeme. sine bilhassa dikkat edilmektedir. Sahte mübadil bonoları muhakemesi Sahte mübadli bonoları tanzim ede- rek Ankara ve İstanbul Ziraat ban- kalarından yüz elli bin Uraya yakın para çekmekten suçla bulunan on dört kişilik şebeke ofradının muhake- ine dün biri öğleden evvel, diğeri inci ağırceza mahkemesinde devam len sonra olmak üzere, iki celsede dilmiştir. Öğleden evvelki celsede suçlular İz- ; Mahksı bir istilâma cevap gelm nün tekldi için m ne bırakıldı. Diğer esas sahtekirlik davası suç- luları Hüsnü, Nihad ve rüfekasmın f5e muhakemelerina öğleden #onra devam edilmiş, Nihad, bütün suçun Hüsnüde olduğunu, kendisi de onun direktiğile hareke$ ederek muhtelif kimselere sahte bonoları devrettiğini anlatmış- tar. Mahkeme, evrakın berayı tedkik Müddelumumiliğe verilmesine karar vererek muhakemeyi talik etti. 5 kuruşluk domatesi 10 kuruşa satan zerzevatçı mahküm oldu Büyükderedeki dükkânında, bahçı- vandan boş kuruşa aldığı domatesi on kuruşa satmak suretile ihtikâr yaptığı iddiasile altıncı ceza mahkemesine va. rilen Koço ismindeki zerseyelçinın muhakemesi dün bitirilmiş, yirmi beş lira para cezwüna matkümiyetine ka rar verlimiştir. 20890692930530909008990099 kariki keyif ve zevklerin hepsinden besbeter... İsmini bile o yazamıyo- am... Adam, canım... İnsanları o ka İdar da cendereye | sokmuyalım, B. Naci Sadullah... Bir pazar akşarm kotra, dönüşü bir bezik, yahud briç, hattâ poker partisi yapmağı niçin ek müthiş bir içtimai âfet sayıyor- BUZ Za (Va - Nü) iftihar listesi /<” Maarif Vekâleti, çok isabetli bit karar| mart kıymeti haiz vermiştir: Bu sene içinde ortameklep- Abideleri || tesbit rek ahlüik bakımından en iyi deroceyi | ettiği küçük he- âlmış talebelerin birep iftihay listesi) berler hazırlanmıştır. Bu karar, bütün mem-| gazetelerde leketteki ortamekteplerle liselere şa! sık görülüyor. tarihi, mektebi, babasının mesleği! yeti hakkmda ka- Mimar Sedad Çetintaşla bir konuşma Abideleri koruma heyeti İstanbul) 9“ bürosu nasıl çalışıyor ? Şehrin altlı, üstlü arkeolojik haritası hazırlanıyor, âbideler kıymetlerine göre maksndile Maarif Vekileti Abidele- ri koruma heyeti İstanbul bürosu- Bun, şehrimizde- ki tarihi ve mi halinde "k Heyetin faali- © lerimizi (o tenvir edecek malümatı olmak üzere kendisini ziyaret etti- İğimiz. Maarif Vekfleti Abideleri İkoruma heyeti İstanbul bürosunun ölim ve Sedad o Çetintaşla yaptığımız kisa İbir hasbihal, faaliyetin sadece âbi- delerimizi tesbitten ibaret olmayıp bu arada henüz yazılmamış olan Türk mimari tarihine kati dökü- manlar hazırlandığını da bize öğ“ retti, Her türlü fedakârlığa arzusile katlanarak nefsini Türk mimarisinin ruhunu bulmağa hasreden mimar Sedad Çetintaş, Türk medeniyeti: nin mimari" şaheserleri odünyanın gözü önünde asrlardanberi yaşadı ğı halde bu harikulâde medeniye- Wn şimdiye kadar bitaraf ve salâ- İyazılmadığını, onun &r ve teknik hususiyetlerinin de ciddi bir tedkik ve tahlile mazhar olmadığını kayde- derek sözlerine şöyle devam etti: Türk mimari tarihine dökümanlar hazırlanıyor >» Bu hususta bazı Avrupalı pro- dört sınıfa ayrılıy Yüksek mimar B. Sedad Çetintaş nikâr şefi yüksek mimar) İbiyetli bir kalemle bir sanat tarihi! or © ölçerek, en dakik hesaplarla yapti” ğu aynca wta bir dan ne rinden yalnız Sinanın Şehzade ca- misi, Süleymaniye ve Sokullu cami- ileri vardır. Bunlar muhtelif sergi İlerde teşhir edilmiştir. Bunları bir korpüs halinde ner retmek maksadile Vekâletin o«m- rile hazırlıyorum. Biz bu çalışma ila bir taraftan Türk omimarisi- İnin bütün ür ve teknik hususi yetlerini bildirecek olan bu korpü- sün malzemesini hazırlarken diğer taraftan bu zengin mimarinin tarih- teki bütün hususiyetlerini en kati bir ifade ile okumuş oluyoruz. İstanbulun arkeolojik haritası — İstanbuldaki sanat eserlerini nasıl tesbiz ediyorsunuz? 4— 1 - 1000, 1 - 5000 mikyaskı cesamette İstanbul şehri harita- İm üzerinde çalışıyor ve şehrin altlı, üstlü arkeoloji haritasını vüö- cuda getiriyoruz. Şehrin en müte- vazı bir çıkmaz sokağını dahi göz- den kaçırmamağa dikkat ederek cins ki eserleri inceden inceye tedkik " İ Mklerin MIVİ sanayi birliği tarafından ve kıymeti ne olursa olsun, üzerinden yüz sene geçmiş bütün es-| fesörlerin mesaisi her ne kadar! ederek haritalardaki yerlerini ve ve- İbizen şükranla yad edilse de perva- 'Ziyetlerin' tesbit ediyor ve sira nu- sızca söylemeğe mecburum ki bun-'maralarına göre fişlerine o binanın İların eserleri bazan hatalarla dolu, inşa ve tamir tarihlerini, mimarı, |bazan da eksiklerle malüldür. Türk bulâsa bütün hususiyetlerini bizzat mimarisinii hakikf şahsiyet ve hü- viyetini bütün incelik ve ve yüksek- liği ile beynelmilel fikir ve ilim âlemine isbat etmek kabiliyetinden mabrumdurlar. Türk mimarisinin İözünü, nereden gelip nereye gider olduğunu tariften âcizdirler. Bunları İşahsi kansatim olarak söylüyorum. Hemen ilâve edeyim ki yükseklik- leri 70 metreden fazla minareleri ve 30 metre kutru geçen kubbele- rile göz önünde oldukları halde ki- İtaplarda meçhul kalmış olan Türk İmimarisini bu meçhul sahadan biz Türkler kurtarmağa, aydınlığa çı karmağa mecburuz. Onun rihini bizler en doğru ve en salâ- hiyetki kalemimizle yazacak, beşeri medeniyet âlemine hediye edeceğiz. — Kolay bir iş değil, dedim. «— Evet, dedi, hattâ çok müşkül bir iş, Bizim işin bütün müşkülât İdokümansızlıktan doğmaktadır, Os çmanlı müverrihlerinin eserlerinde tek mimari doküman bulmak müm- kün değildir. Kütüphanelerimizde, hattâ hazinel evrakımızda bu saha- da doküman yokluğu mutlak bir hakikattir, W- Eslâf her nedense bize bir proje Ceğil, bir istilâktit resmi bile bırak- mınmıştır. Bu vaziyette bizim için bizzat eserleri okumaklan bap ika çare yoktur. Bu eserleri okumak ikitap okumağa benzemez; gayet İmüşkül ve meşekkatlidir. Fakat bu kitabın bize öğreteceği hakikatler İde şaşırtmaz, yanıltmaz ve tekzibi kabil olmayan hakikatlerdir. Oku- masını bilenler için bu taştan, tuğ- Iladan ve harçtan vücud buluş ki- tapların bir kemerinin, bir pencere veya saçak eilmesinin haiz olduğu ifadede onun kronolojisini bulmak, mimarım keşfetmek işten bile de- ğildir. İşte biz de yu gördüğünüz büroda bu mühim iş Üzerinde çalışıyoruz.» AÂbidelerimizin rölöve levhaları B. Sedad Çetintaş bu sırada, Jmimari âbidelerimizin kendi elile, zengin | lerazi üzerinde ve binaların içinde İ yazıyoruz. Sonra erazi Üzerinde işi bitan İ paftaları büroya naklederek tekâ- mül ettiriyor, muşamba Üzerine alı- yor, tabı ve teksir edilecek (şekle koyuyoruz Abidenin tarihi kıymeti üzerinde araştırmalar yaparak fiş leri de tamamladıktan sonra temize İşekiyoruz. Harita ve fişlerimiz Ve- İkâletin yüksek tasdikine iktiran edine katiyet kesbetmiş olacaktır.» — Abideleri da kıymetlerine gö- re ayınyor musunuz? 4-— Evet, Abideleri mimari kıy- met itibarile, başta şaheserler, son- İra birinci, ikinei, öçüncü derec: ayırıyoruz ki üçüncü dereceye ay- rilmiş olanlar hiç kimseye sorulma- dan yıktırılmasında mahzur görük miyen binalardır. Bunlar keyfiyeten bir hiç olduklan balde kemiyeten lüzumsuz bir kalabalık halinde &bi- de yekünunu hayli kabartmaktadız- lar. Tasfiyesi halinde İstanbul imar- cıları oldukça geniş bir nefes ala- caktır.» — İstanbuldan evvel diğer şehit- lerirnizden iz Abideleri tescil edilmiştir? «— Şimdiye kadar haritalı ola” rak Ankara ve Edirne şehirlerini tes- cil etim. Edirnede profesör Eg imar projesinde hatasızca ve zorluk çekmeden çalıştı. Fakat diğer şe- hirlerimizin o muntazam bulun ieserlerini gösterecek olan arkeolo- jik şehi. haritasını tamamladığımız zaman alel, teeli tarih İstanbulu Ihakikt çehresile görmüş ve tanımış olasağız.» Derim ni ve ince zevkini bul & Bank umum müdürü B. (hayırlı işe mara verdiği #zahattan dolayı te-İcek ve igekkür ederek ayrıldık, SR. (caktır. Elinde kauçuk lunanlar 24 saat içinde beyanname verecekler Hükümet, Bördüğü lüzum üserine ellerinde kauçuk bulunduran kimse- lerden beyanname İstemiştir.Beyanna- me için 24 saatlik mühlet verilmiştir. Bu mühlet bu akşam üzeri bitecektir. Ellerinde ne miktarda olursa olsun, kauçuk bulunduranlar, bu akşama kadar birer beyananme ile Mıntaka Ticaret müdürlüğüne müracaat etme- dikleri takdirde cezalandırılacaklar. Iplik tevzii Dün sanayi birliğinde bir toplantı yapıldı İktismd Vekil B. Hüsnü Çakır, dün sabah onda Mıntaka İktisnd müdür- Iüğünde yapılan bir toplantıya riyaset, etmiştir. Evvelce de yazdığımız gibi, bu | maksad, sana- yiinin ihtiyacı olan bilümum ipliklerin tek elden tevzlini görüşmekti. Bu iti- barla dünkü toplantıya MM sanayi birliği Telsi Dr. B. Halli Sezer de İşti- rak etmiştir. Toplantıda esas itiberile bütün tp- tevrl! Kararlaştırılmıştır. Ancak bu tevzi! İşinin ne suretle cefeyan etmesi dâzım geldiği hakkında dün kati bir karar verilmemiştir. Vekilin iştiraki olmaksızın yapılacak başka bir top- lantıda da teferrünta ait hususlar gö- rüşülecek ve derhal faaliyete geçile- cektir, Karilerimizin mektupları Bekçilere nakliye üçreti ağır geliyor Imzalarla aşağık! mektu- Rirçok Du aldık Biz bekçiler, her ne şekilde olur. sa olsun, her yere Mahalleden elimize geçen 18-16 H- ranın ayda Üç, dört lirasını nak- Myo masarifi veriyoruz. Bizlere hiç bir şey kalmamaktadır. Bekçilerin nakliye ücretinden muaf tutulma- larını sâyın valimizden rica ede- riz. | İsimsiz ve adressiz Aynaya dair Hayatı en İnce teferruatına kadar tedkik etmesini pek seven ve zekâr sile meşhur bir muharrirle konuşu yordum. Söz arasında bana; — Yazılacak şeylerden biri de şut Günlük bayatımızda aynaların tesiri... İlk bakışta bunun pek o ka- dar ehemmiyetli bir şey olmadığın sanırız. Halbuki yirmi dört saatlik hayatımızda aynaların tesiri, ayna ların rolü o derece mühmdir ki. Geçen gün bir şoför bana araba- vapurun Oo salonunda gi manzara şudur: Salonun iki kapıs» nin tem yanına konulan iki ayna nın önlerine doğru bir akındır bap lar, Yolcuların hemen ekserisinin gözleri bu aynalardadır, onların karşısındu kravatlar düzelir, çehre ler tedkik edilir ve tabii bu ayna ların tam karşısına gelindiği zaman adımlar büsbütün ağırlaşır, yörüme- ler büsbütün yavaşlar. Tramvayda da böyle değil mk dir? Vatmanın arkadan gelen nakil vasıtalarını ogörmeki için tramvay arabasının kenarına astığı ve bir te- neke parçasını andıran aynayı gö zünüzün önüne getirsenize... Tramvay bir istasyona yeklaşır ken inmek için ön sahanlıkta bekli- yen şu genç kadının gözleri vatma» nın tenekeden dikiz aynasındadır. Tramvay geleceği yere gelir, durur, Fakat bizim genç bayan aynadald çehresinin aksine dalıp gitmiştir. Vatman birkaç çan çalar, sonra tramvay arabasını hareket ettirme ğe hazırlanırken sorar: — İnmiyecek misiniz bayanl. O zaman bayan dalçınlığından uyanır, kendine gelir; — A... Tabii ineceğim... diyerek aşağı atlar, Lâkin ayağı tramvayın basamağında iken bile gözleri yine aynadadır. | larının ayaklarının altına gayet ko- yu bir tutkal sürülmüş gibi, adım. mektup yazanlar koyamıyo- ruz. Binaenaleyh, isim ve adresin (mahfuz kalması istense bile) bi- 28 bildirilmesini rica ederiz. Satye binası davasına yeniden başlanıyor Satye binası davam dolayıile birin-! si atırceza mahkemesinde muhakeme | | edilerek bir kısmı mahküm olan, bir kısmı da beraet eden Deniz Bank er- kânı hakkında verilen karan, Temyiz! mahkemesince omahkümlar lehine nakzedilmiş olduğundan, evrak tek-| rar İstanbul adliyesine gelmiştir, Bis! rincl ağırcoza mahkemesi yakında, Suçluların yeniden duruşmasını yapa- rak bü nakza uyup uymamak husu- sunda bir karar verscektir, miştir. Kamyon! mıştır, Şoföre bir gey olmamıştır. 3 kişi esrar gömerken yakalandı İ Ralf, Te AN sud olup olmadığı Ahmed, Celâleddin, Tarık ve Nuri isimlerinde dört kişi de beyas zehir ticareti yaparlarken suç Üzerinde ya- Kalanatak Adliyeye verilmişler ve tey- ki? edilmişlerdir. hayatımız özerindeki tesiri inkâr edilemez... Hikmet Feridun Es #ösemoeessrseresesasssr09 KÜÇÜK HABERLER Dün Tahmis sokağında Avrâmin bakkal dükkünlle, Galatada Onniğin pastacı dükkânında birer yangın baş- Yangısı olmuş, derhal yetişen İtfalye tarafından söndürülmüştür. Şoför Needetin idaresindeki otö- mobil, Veznecilerde dokuz yaşlarında Hayri isminde bir çocuğa çarparak ya- ralanmasına sebep olmuştur. Hayri, polis tarafından tedav! altına aldınle mış, şoför yakalanmıştır. A Beşiktaşta oturan bir buçuk yağ- larında Seher isminde bir kız çocuğu evinin penceresinden bakarken müvax zenesin! kaybederek düşmüş, ağır su- rette yaralandığından, Etfal hastane» sine Ar. # Dün 110 bin Ilralık ihracat yapıl. mıştır. Son Iki gün zarfında senenin #k partileri halinde mebzul miktarda torik ihraç edilmiştir. Dünkü ihracaf da Yunanistana ve bilhassa İsviçreye yapılmıştır, # Denizellerin terfii için 1 teşrini, sanide Ortaköydeki Deniz Ticare mektebinde imtihan açılacaktır, İzie hana girmek istiyenlerin 15 teşrini. €vwele kadar Miıntaka Liman retsliğinş müracaatları mecburidir. 4 Beden terbiyesi genel direktön, lüğü Karagümrükte bir futbol sahagi tesisine karar vermiştir. Yapılacak proje için bir müsabaka yapılmış, fa- kat müsabakaya iştirak edenlerin pro- Jeleri beğenilmemiş, reddeğilmiştir. X Beğen terbiyesi mtikelleflerindem, 350 genç cuma günü Şehzadebaşında Süleymaniye İdman klübü binasında Beyart nahiye merkezi smüdürü B, Nuri "Tunaboylunun nezareti altında umumi bir toplantı yapacaklardır. Bü- Süme kiymetli mi-| Bürhan Zihni, bugün şehrimize gele- | güne kadar Jcnbet etmiyenler hakkın. İxtismd Vekiline mülâki ola) da kanım! muamele yapılacağı alâka» tevlğat darlara polge y